Cover Image

Adalet İle Şiir Örnekleri

Mart 23, 2025 Okuma süresi: 7 dakika

 

Adalet İle
Şiir Örnekleri

Bir ülkede adalet yoksa ahlak da
yoktur. Adalet olmadığı zaman toplum bozulmaya başlar. Güçlü olan güçsüzü ezer
ve toplumda huzur diye bir şey kalmaz.

Adalet ile ilgili şiir örnekleri
şunlardır:

1) Boynu Eğri Olmamıştık Kafire

Boynu eğri olmamıştık kafire bi’l
ittifak
Müslümanın kalmadı iş erlerinde baş ayak

Olmağa vareste gerdan-bestelerden
yok ümid
Söndü ümmidi adalet kalmadı ızhar-ı Hak

Pençe-i zalimlerin attı o şahinler
bugün
Yoldular mazlum kebuterlerde bitti tüy tozak

Mürtekipler seddi bend etti adalet
kal’asın
Feth-i bab etmez tüfenk top yay kılınç okla bıçak

Bul adalet çeşmesinin katresinden
bir eser
Yandı tüttü bende zulmün ateşinden dil dudak

Doldu zulmün çillesi halk oldu
yarım müslüman
Şeyhulislamlar zemane başına versin sebak

Lafzı var manası yok ahkam-ı şer’in
şimdilik
İsmini yad etmeğe dillerde resmen bir tuzak

Vah yazık Tuba-yı adl-i saltanatta
hasılı
Kalmadı Seyrani’ye meyve verir bir dal budak (Seyrani)

 

 

2)Halkın Ekmeği

 Bilin: Halkın ekmeğidir adalet.
bakarsınız bol olur bu ekmek,
bakarsınız kıt,
bakarsınız doyum olmaz tadına,
bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek, başlar açlık,
bozuldu mu tadı, başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.

Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yuğurulan, iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız, kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!

Bolsa insanın önünde
ekmek, lezzetliyse,
gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur.
Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire…
Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek:
Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.

Ekmek her gün nasıl gerekliyse
nasıl,
adalet de gerekli her gün,
hem o, günde bir çok kez gerekli.

Sabahtan akşama dek, iş
yerinde, eğlencede,
hele çalışırken canla başla,
kederliyken, sevinçliyken,
halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe,
günlük, has ekmeğine adaletin.

madem adaletin ekmeği bu kadar
önemli,
onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?

Öteki ekmeği kim pişiren?

Adaletin ekmeğini de
kendisi pişirmeli halkın,
gündelik ekmek gibi.

Bol, pişkin, verimli. ( Bertolt  Brecht)

 

3) Adalet De Çürürse

Her şey çürüse bir yer bulunur
atılır da,
Adalet de çürürse nereye atacağız?
Katiller olabilir, hırsızlar olabilir,

Bekçi hırsızsa gece biz nasıl
yatacağız? (Kazım Karagöz)


Cover Image

Vefa Ne Demek, Vefalı Nasıl Olunur, Vefalı Olmak İçin Ne Yapmalıyız?

Mart 21, 2025 Okuma süresi: 3 dakika

 

Vefa Ne Demek,
Vefalı Nasıl Olunur, Vefalı Olmak İçin Ne Yapmalıyız?

Vefa, sözünü yerine getirme, sözünde durma, sevgi,
dostluk ve bağlılıkta kararlılık ve dini sorumluluklarını yerine getirme anlamlarına
gelir. Vefa, sevgide devamlılık demektir. Vefa insana yakışan en güzel
erdemlerden biridir. Vefalı olmak için nankör olmamak gerekir. Gönül bağı
kurduğumuz  insanlar ile bu bağı ömür
boyu devam ettirmek gerekir. Zor zamanlarımızda yanımızda olan, başarılı
anlarımızda bizimle mutlu olan insanların bizler de her zaman yanında
olmalıyız. 

Vefalı olmak için  sevmek
gerekir, saygı gerekir, menfaatin ortadan kalkması gerekir.  Paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma gerekir.
Vefalı olmak için şunları yapmalıyız: Sevdiğimiz insanları arayıp sormalıyız,
onlara kötülük etmemeliyiz, onların zor zamanlarında elimizden gelen her türlü
maddi ve manevi desteği sağlamalıyız. Verdiğimiz sözü tutmalıyız, doğru, dürüst
ve güvenilir bir insan olmalıyız, sevdiklerimizi daima hatırlamalı ve onları
anmalıyız, empati kurma becerisine sahip olmalıyız, sevdiğimiz insanlara zaman
ayırmalıyız, bencillikten uzak durmalıyız, empati kurma becerisine sahip
olmalıyız. 

Affedici olmalıyız, sadık olmalıyız, sevdiklerimizi her daim
hatırlamalıyız, yeri gediği zaman onlar için fedakarlık yapmalıyız, eski
arkadaşları, dostları, komşuları unutmamalıyız, ne oldum delisi olmamalıyız,
olgun ve erdemli bireyler olmalıyız minnettar olmalıyız. Bunlar vefalı olmak
için yeterli özelliklerdir.


Cover Image

Hayatınızda Size İlham Veren Bir Öğretmeni Seçin ve Bu Öğretmenin Size Nasıl Etkisi Olduğunu Anlatın

Mart 20, 2025 Okuma süresi: 3 dakika

 

Hayatınızda
Size İlham Veren Bir Öğretmeni Seçin ve Bu Öğretmenin Size Nasıl Etkisi
Olduğunu Anlatın

Hayatımda bana ilham veren kişi çok
değerli öğretmenim olan  Uygur adlı
Türkçe Öğretmenimdir. Onu ilk başlarda çok sevmemiştim. Çünkü Türkçe dersini
sevmiyor ve çok fazla anlamıyordum. Özellikle de cümlenin ögeleri konusu
benim hiç anlamadığım konuydu. Özne, yüklem, nesne nerede, nasıl bulacağım gibi
konuları anlamıyordum. Sınıfta hemen hemen herkes konuyu anlamışken ben kendimi
aptal gibi hissediyor ve keşke öğretmenim beni kaldırmasa diyordum. Öğretmen
ise inadına her gün beni kaldırıyor ve cümlenin ögeleri ile ilgili cümle yazıp o cümlenin ögelerini bulmamı istiyordu. Yapamıyordum, anlamıyordum ve öğretmen de her gün eksi
veriyordu. 

Toplamda on altı tane eksim olmuştu ve bu duruma canım çok sıkılıyordu.
Öğretmenden nefret etmeye başlamıştım. Neden beni kaldırıyordu  ki? Uğraşmasın
benimle , yapamıyorum diyordum ama o uğraşmaya devam ediyordu. Ben ise artık bu
konuyu öğrenmeliyim diye inat etmeye başladım ve ablamdan yardım istedim. O da
beni cümlenin ögeleri, konusuna çalıştırdı ama ben yine anlamıyordum. Bir gün
teneffüste öğretmenim beni yanına çağırdı ve sana her gün okul çıkışı yarım saat
gönüllü ders vereceğim dedi ve dediğini de yaptı. Aslında o benim öğrenmem için,
çalışmam için bana eksi veriyormuş, ondan boşuna nefret etmişim. Bana konuları
özveriyle anlattı ve en sonunda on altı eksim on altı artıya dönüştü.

 İşte tüm
bunları Uygur Öğretmenime borçluyum. Çünkü o bana yardım etti, bana mücadeleyi, azimli olmayı ve sabrı öğretti. Şimdi en sevdiğim ders Türkçe ve severek gidiyorum okula.
İleride iyi bir Türkçe Öğretmeni olmak istiyorum. Tıpkı Uygur Öğretmenim gibi.
Bana ilham veren öğretmenimin de ellerinden öpüyorum, var olsun böyle
öğretmenler.


Cover Image

Hobilerin Nelerdir Konulu Konuşma

Mart 20, 2025 Okuma süresi: 4 dakika

 

Hobilerin
Nelerdir Konulu Konuşma

 

 Bir müzik aleti çalmak, değişik türden
müzikler dinlemek,  sesli bir şekilde
şarkı söylemek, sesli bir şekilde kitap okumak, çok sevdiğim bir kitabı iki üç
kere okumak, tatile gitmek,  satranç
oynamak, futbol oynamak, basketbol oynamak, doğa yürüyüşüne çıkmak, babamla
balık tutmaya gitmek, dağa tırmanmak, bahçedeki ağaçları sulamak, tavuklara yem
vermek, belgesel izlemek, sevdiğim youtuberleri takip etmek, teknolojideki son
gelişmeleri takip etmek, robotik kodlama yapmak, yapay zeka ile sohbet etmek,  günlük tutmak vb’dir.

 

Sevgili öğretmenim,

 En sevdiğim hobim müzik dinlemektir. Küçük
yaşlardan beri müzik dinlemeyi çok seviyorum. Çünkü müzik dinlerken mutlu
olabiliyorum, işlerimi yapabiliyorum ve işlerime daha iyi odaklanabiliyorum. Müzik
eşliğinde dans etmeyi seviyorum. Böylece kendimi daha sakin  ve daha huzurlu hissediyorum. Evimizin
bahçesindeki ağaçları sulamak, onların meyvelerini toplamak bana müthiş duygular hissettiriyor. Babamla balık tutmaya gitmek ise bir başka tutkumdur. Sabırla
balıkları beklemek, onlara yem atmak ve onları tutup geri denize özgürlüklerine
bırakmak çok güzel oluyor. Yorgun olduğum günlerde yapay zeka ile sohbet etmek
beni güldürüyor ve mutlu ediyor. Kodlama yapmak ise zekamı geliştiriyor ve
kendimi daha bilgili hissediyorum ve kodlamaya olan ilgim günden güne artıyor.
Çünkü kodlama sayesinde birçok şey öğreniyorum.

 

Günlük tutmak, önemli günleri
yazmak beni heyecanlandırıyor ve bunları yaşlılığımda okurum diye mutlu
oluyorum. Mahallede arkadaşlarımla futbol oynamak birlik ruhumuzu güçlendiriyor
ve daha sosyal bir insan oluyorum. Benim hobilerim bunlardır. Dinlediğiniz için
teşekkür ediyorum.


Cover Image

AYT Edebiyat

Mart 20, 2025 Okuma süresi: ~1 dakika

Mayıs ayına geldik, işin zor. Ancak edebiyat bilgin sıfır olamaz, kendine haksızlık etme. Kaç net hedefliyorsun bilmiyorum ama bu notlardan ya da dilediğin başka bir kaynaktan çok derine inmeden (Sitemde öncelikle bilinmesi gereken eser listeleri var) programlı bir şekilde çalışmaya başla. Pek çıkmayan konu ve eserleri atlayabilirsin, başka türlü bitmez zaten.

Sil


Edebiyat Sandığı

Mart 20, 2025 Okuma süresi: 7 dakika

Aşk, ihtiras, ihanet, cinayet, ayrılık, sürgün, hapis, intihar teşebbüsü ne arasanız var, edebiyat dünyasında. Yanlış anlaşılmasın, romanlardan bahsetmiyorum. Bahsettiğim şair ve yazarların kendi hayatı.

Bir TM sınıfında konumuz Yahya Kemal Beyatlı idi. İlk on dakika gayet ciddi ders dinleyip asık suratlarıyla notlar alıyorlardı. Ne zaman ki Yahya Kemal’in Nazım Hikmet’in annesiyle olan gönül ilişkisine değindim, işte o zaman gözler ışıldamaya başladı. Şaşkınlıktan birbirlerini dürtüp bakakaldılar.

O, sadece edebiyat kitabındaki soluk bir portre değildi artık. Âşık bir insandı; seven sevilen, zaafları olan, kimi zaman çaresiz hisseden… Senin benim gibi biri olmuştu yani.
İşte, bu e-kitap da biriktirdiğim anekdotlardan, sanatçıların bilinmeyen yönleri ve ilgi çeken eserleri hakkındaki notlarımdan ve bloğumdaki yazılarımdan oluşuyor.
Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri olarak en önemli görevlerimizden biri de öğrencileri okumaya özendirmek. Bunun için de öğrencilerin dersi sevmesi önemli. Kitaptaki yazıların bu konuya katkıda bulunması ise en büyük dileğim.
Daha çok okuyan, araştıran aydınlık nesillere kavuşmak dileği ile iyi okumalar…

Kitaptan Bölümler

Mutluluğun Sırrı


Ankara’da apartmanların zilini çalıp “Ünlü şair İlhan Berk burada mı oturuyor?” diyerek reklamını yaptığı söylenir. Başka bir rivayete göre de tramvayda kitap okuyan bir gence “Şair İlhan Berk’i tanıyor musun?” diye sormuştur. Cevap, tanımıyorum olunca da İlhan Berk’i uzun uzun anlatıp bir de şiirini okumuştur.
Kendisine bunlar hatırlatıldığında ilk zamanlar inkâr edip biraz üzülse de sonraları sadece gülümsediği de söylenir. Ne de olsa o -söz konusu şiirse- kendini bile kaybedip arayan adamdır.
Okuduğunuz anekdotlara tezat gibi görünse de şairlerin bir artist gibi ortalıkta gezinmesini rahatsız edici bulduğu da söylenir. Bir de çok güzel gülüp beğendiği her şey için “harika” dediği…

Mussolini Kim?

1945 yılıdır, bir kızla Babıali’ye doğru yürürken gazeteci çocuklar “Mussolini’nin öldürüldüğünü yazıyooor!’ diye bağırıp akşam gazetelerini satarken yanındaki kız ”Mussolini kim?” diye sorunca İlhan Berk: “Harika harika Mussolini’yi bilmiyor.” diye katıla katıla güler. Ve ekler “Bilmemek ne büyük mutluluk!”

Sadeliğin Sırrı

Eserlerinde Arapça-Farsça sözcük ve tamlamalara pek yer vermeyen Mehmet Rauf ile Hüseyin Cahit’in dili, Servetifünundaki diğer sanatçılara göre çok daha sadedir. Hüseyin Cahit, bu sadeliğin sırrını yıllar sonra şöyle açıklar: 

“Rauf’un ve benim bu sadeliğimiz, doğrusunu isterseniz cehaletimizden ileri geliyordu. Cenap’ın Arapçasını, Fikret’in kamusunu bize veriniz, bak neler yazmazdık. En cahil Rauf ile bendim. Bundan dolayı Türkçe yazardık.”

Zahmet Çekerler

Asıl adı “Ömer” olan Muallim Naci’nin “Ömer’in Çocukluğu” adlı hatıra kitabı bir solukta okunabilecek kıymetli bir eser. Erken çocukluk dönemi hatıralarını içeren eserin en dikkat çeken figürü ise Naci’nin “ideal insan” olarak betimlediği babası Ali Bey’dir.
Ailesinin geçimini saraçlık yaparak sağlayan bu ince düşünceli adam, 46 yaşında hummaya yakalandığında Muallim Naci (Ömer) henüz sekiz yaşındadır.
Sadece on gündür hasta yatan Ali Bey, Varna’dan kendilerini ziyarete gelen kayınbiraderini yanına çağırıp şöyle vasiyet edecektir:
— Beni, vefat ettiğim gibi Edirnekapı’nın dışındaki mezarlığa götürün. Annem
Fatma ile annemin annesi Şerife Zahide’nin kabirleri oradadır. Beni de onların yanına defnedin. Vücudum ağırcadır. Götürenler zahmet çekerler. Kuvvetli arkadaşlarımdan (isimlerini tek tek söyleyerek) ağaları çağırın. Onlar beni götürüverirler. Sen de bulunursun. Oğullarımla kız kardeşini de al, Varna’ya götür. Birlikte oturun. Onlar burada kendilerini idare edemezler. Evle dükkânı kiraya verirsiniz. Oğullarıma babalık et. Senden başka kimseleri yok demektir.
Bu sahnenin yaşandığı günün ertesinde Ömer, okul dönüşü evlerinin önündeki kalabalığı görüp telaşa kapılacak; birkaç adım attıktan sonra da kalabalığın arasından hayal meyal bir tabut görecektir…



Cover Image

Sabır ve Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma

Mart 14, 2025 Okuma süresi: 3 dakika

 

Sabır ve
Azmin Başarıya Etkisi Konulu Konuşma

Başarılı olmak için çalışmak ve
kendine güvenmek gerekir. Çalışmak tek başına yeterli olmaz. Bunun için azim ve
sabır da olmazsa olmazlardandır. Çünkü sabırlı ve kararlı olan insanlar eninde
sonunda istediği hedefe ulaşır.

Sevgili öğretmenim, değerli
arkadaşlarım,

Sabır ve azim başarıya giden
süreçte birbirini tamamlayan ki temel unsurdur. Sabır kişinin süreç boyunca
karşılaştığı güçlüklere karşı dirençli olmasını sağlarken, azim ise amaçlara yaklaşmak
için gereken kararlılığı göstermedir. Sabırlı insan başarıya ulaşmak için acele
etmez. İşlerini adım adım yapar ki daha kalıcı 
ve sağlam sonuçlara ulaşabilsin. Azimli insanlar için umutlarını asla
kaybetmezler ve inatla amaca ulaşmak için çalışmaya, alın teri dökmeye devam
ederler. Sabırlı ve azimli olan kimseler uzun vadeli başarı sağlarlar. Böyle
insanların özgüveni de yüksek olur. Onun için temeli çok iyi atmak, sabırla ve
azimle de bunu taçlandırmak gerekir. 

Örneğin yakın bir tanıdığım doktor olmadan
önce nasıl bu başarıyı sağladığını bize anlatmıştı. Küçücük yaşlardan beri
sabırla çalışmaya devam etmiş. Ailesinin maddi durumu olmamasına rağmen
arkadaşlarını kaynak kitabını ödünç alıyor, kitabın üzerini çizmeden soruları
çözüyor ve sahiplerine geri veriyormuş. Düşünün kitap alacak parası yokmuş
ama sabrı varmış, azmi varmış.

 Bu süreç böylece devam etmiş ama o kişi doktor
olmak için var gücü ile çalışmaya devam etmiş ve en sonunda amacına ulaşmış.
Askla pes  etmemiş, bahane bulmamış ve
şikayet etmek yerine çözüm odaklı olmuş ve şu anda da çok iyi bir yerde çok
aranan bir doktor olarak hayatına devam ediyor. Sabrın ve azmin başarıya etkisi
bu örnek olsa. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.


Bursluluk Sınavı (İOKBS) Hakkında Her Şey

Mart 12, 2025 Okuma süresi: 8 dakika
Bursluluk Sınavı Sonuçları

2025 İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS) başvuruları ne zaman başlayacak? Sınav hangi tarihte yapılacak ve sonuçlar ne zaman açıklanacak? Burs kazanmak için kaç net yapmak gerekiyor? Başvuru şartları neler?

MEB tarafından düzenlenen ve maddi desteğe ihtiyacı olan başarılı öğrencilere burs imkânı sağlayan İOKBS hakkında tüm merak edilenleri bu yazıda bulabilirsiniz. Sınav süresi, soru sayısı, başvuru koşulları, taban puanlar ve burs miktarı gibi en güncel bilgileri sizin için derledik.

Ayrıca, geçmiş yıllarda çıkmış İOKBS sorularını indirerek sınava daha iyi hazırlanabilirsiniz. Ücretsiz soru arşivine ulaşmak ve sınava en iyi şekilde hazırlanmak için yazımızı okumaya devam edin!

2025 Yılı İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS) İOKBS başvuru tarihi ne zaman? 

10 Şubat 2025 – 3 Mart 2025 tarihleri arasındadır. 

Bursluluk sınavı ne zaman yapılacak? Sınav sonuçları ne zaman açıklanacak? 

27 Nisan 2025 pazar günü saat 10.00’da yapılacak. Sonuçlar 30 Mayıs 2025’te meb.gov.tr adresinden duyurulacak.

Bursluluk Sınavı soru sayısı ve süresi ne kadar? 

Tüm sınıf seviyelerinde 80 soru sorulacak ve sınav süresi 100 dakika olacaktır.  

Öğrenciler sınava gelirken yanlarında ne getirmelidirler?

Öğrenciler sınava gelirken yanlarında geçerli kimlik belgesi ile koyu siyah ve yumuşak uçlu kurşun kalem, kalemtıraş ve leke bırakmayan silgi bulunduracaktır. 

Bursluluk Sınavı başvuru şartları nelerdir? 

  • Türkiye Cumhuriyeti veya KKTC vatandaşı olmak 
  • Mevzuatta belirtilen kayıt ve kabul şartlarını taşımak 
  • Ortaokullar, imam hatip ortaokulları veya özel eğitim ortaokullarının 5, 6, 7 ve 8’inci sınıfları ile ortaöğretim kurumlarının hazırlık sınıfı, 9, 10 ve 11’inci sınıflarında öğrenci olmak  
  • İlköğretim ve ortaöğretim okullarında, sınavın yapıldığı ders yılında okul değiştirme cezası almamış olmak 
  • Ailenin bir önceki mali yıla ait yıllık gelir toplamından fert başına düşen net miktarın, içinde bulunulan mali yılın Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu’nda belirtilen Millî Eğitim Bakanlığı okul pansiyon ücretinin en azının 5 (beş) katını geçmemesi kaydıyla maddi imkânlardan yoksun bulunmak. Ailenin 2024 senesi yıllık gelir toplamından fert başına düşen toplam miktarın 2025 mali yılı için tespit edilen 195.000,00 (yüz doksan beş bin) TL’yi geçmemesi gerekir. Aile gelirinin tespitinde ailenin 2024 yılında elde ettiği tüm gelirleri esas alınacaktır. 

Bursluluk Sınavı sınav giriş yeri ve belgesi ne zaman yayımlanacak? 

Sınav tarihinden en az 7 (yedi) gün önce www.meb.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. 

Fotoğraflı sınav giriş belgesi elektronik ortamda okul müdürlükleri tarafından alınacak, mühürlenerek onaylandıktan sonra öğrencinin sınava gireceği salon ve sırada hazır bulundurulacaktır. 

Bursluluk sınavını kazananlara ne kadar  burs veriliyor?

2024 yılında burs ödemeleri yaklaşık 1.500 TL olarak gerçekleşti. 2025 yılı Ocak-Haziran dönemi için İOKBS bursunun tahmini tutarı 2.015,00 TL olarak belirlenmiştir.

Kaç puan alırsam, kaç net yaparsam burs kazanırım?

SINIF SEVİYESİ KONTENJAN TABAN PUAN

  • 5.Sınıf         Diğer         477.934
  • 6.Sınıf         Diğer         468.22
  • 7.Sınıf         Diğer         460.216
  • 8.Sınıf         Diğer         469.275
  • 5.Sınıf         Öğretmen Çocuğu         477.934
  • 6.Sınıf         Öğretmen Çocuğu         468.224
  • 7.Sınıf         Öğretmen Çocuğu         460.218
  • 8.Sınıf         Öğretmen Çocuğu         469.291
  • 9.Sınıf         Diğer         416.143
  • 10.Sınıf Diğer                 414.951
  • 11.Sınıf Diğer                 428.941

Bursluluk Sınavı Çıkmış Soruları İndir


Cover Image

11.Sınıf Edebiyat 2.Dönem 1.Dinleme Sınav Soruları

Mart 11, 2025 Okuma süresi: 38 dakika

11.Sınıf Edebiyat 2.Dönem 1.Dinleme Sınav Soruları, 11.sınıf edebiyat dinleme sınavı, DİNLEME SINAVLARI,11.SINIF EDEBİYAT 2.DÖNEM DİNLEME SINAVI,

  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..

Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için  11.Sınıf Edebiyat 2.Dönem 1.Dinleme Sınav Soruları  üzerine bir paylaşım yapacağız. 

Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

 

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız

 

2024-2025
EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜMÜŞYAKA ANADOLU LİSESİ

11.SINIFLAR
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ 2.DÖNEM DİNLEME SINAV SORULARI 

1.
Dinlediğiniz metnin türü nedir? Bu türe ait iki özellik yazınız.20p

 

 

 

2. Metnin
ana düşüncesini ve yardımcı düşüncelerini yazınız.20p

 

 

3. Metinde
kullanılan anlatım biçimlerini yazarak açıklayınız.10p

 

 

4. Yazara
göre güler yüzlü insanların hayatı neden tatlı geçermiş? Açıklayınız. 10p

 

 

5. Metnin en
çok hangi bölümünü beğendiniz? Nedenleriyle yorumlayınız. 10p

 

 

6. Güler yüzün cesaret vermesinin
nedeni nasıl açıklanmıştır? 10p

 

7-Metne göre bazı insanların çocuklarına
ve komşularına gülmemelerinin nedeni nedir? 10p

 

 

8-Metinde gülmemek bir hastalık
olarak ifade edilir. Bu hastalığın çaresi metne göre nedir? 10p

DİNLENECEK METNİN LİNKİ: TIKLAAAA

METNİN YAZISI

GÜLER YÜZ
Asık suratlı insanlardan hoşlanır mısınız desem tabii bana gülersiniz. Zaten ben de biraz gülmeniz için söze böyle başladım. Güler yüze ve gülmeye dair olan bu konuşmayı asık suratla dinlemenizi istemem tabii. Konuşurken söze başladığınız sırada karşınızdakinin kaşlarını çattığını, asık bir suratla sizi dinlediğini görürseniz konuşmak hevesiniz kırılır. Lafı kısa kesip bu tatsız sohbeti bir an önce bitirmeye bakarsınız. Bir de karşınızdakinin sizi güler yüzle dinlediğini, hatta araya biraz da tatlı söz karıştırarak sohbete renk verdiğini görecek olsanız konuştukça konuşacağınız gelir.
Zaten öyledir. Güler yüz her şeyden önce insana cesaret verir. Çünkü güler yüzlü insanlar her kusuru hoş gören, affeden insanlardır. Dünyada ilk adımlarını yeni atmaya başlamış bir çocuğa herkes güler yüzle bakar. Onun her kusuru yapabileceğini ve bütün kusurların affedilmeye layık olduğunu önceden kabul ettiğimiz için çocuk karşısında gülümser bir yüz takınırız. Olgun insanlar yalnız çocuklara değil, herkese affedici, kusura pek aldırmayıcı bir yüzle bakarlar. Bu dünya öyle çatık kaşla dolaşmaya, şunun bunun kalbini kırmaya değer bir dünya değildir. Onun için güler yüzlü insanlar arasında yaşayanların hayatı daha tatlı geçer.
Bazı kimseler vardır, sanki Cenabı Hak onlara gülmeyi yasak etmiştir. Gülümsemeyi aklı başında adamın ciddiliğini bozan bir hâl sayarlar. Yüzgöz olmasınlar diye çocuklarına gülmezler; laubali demesinler diye komşularına gülmezler. Kaşları sanki kudretten çatılmıştır. Çalışırken çatık, konuşurken çatıklar. Hatta kendilerine ettikleri zulüm yetmiyormuş gibi gülenlere de kızarlar.
Hayatı böyle saymak çok yanlıştır. Unutmayalım ki, biz insanların hayvanlardan bir farkımız konuşmaksa öteki farkımız da gülmektir. Hiç siz ömrünüzde gülen, kahkahalar savuran bir hayvan gördünüz mü? Zavallılar kim bilir ne kadar gülmek istiyorlardır! Hatta insan kardeşlerinin öyle bazı tuhaflıkları vardır ki, onların karşısında herhâlde kahkahalarla gülmek için can atıyorlardır. Ama, ne hikmetse, yüzleri gülmeye elverişli bir şekilde yaratılmamıştır. Kendilerini ne kadar zorlasalar gülemezler. Hâlbuki insanlar, çok şükür, gülebiliyorlar. Bu imkânı niçin kullanmamalı?
Alain filozof, hiddetin bir hastalık olduğunu söyler. Hem de hiddeti öksürüğe benzetir. Nasıl öksürük bir gıcıkla gelirse hiddet de öyledir. Bir kere başladı mı bir kere ile kalmaz; ikide bir öksürdüğünüz gibi ikide bir de hiddetlenir, sağa sola çatarsınız. Bu hastalığın bir tek tedavisi vardır. O da gülmeye alışmaktır.
Gülmeye alışmak deyip geçmeyiniz. İkinci Cihan Harbi’nden önce, belki de Birinci Cihan Harbi’nin yarattığı ruh hâli yüzünden Avrupa’da bazı milletler çok az güldüklerini fark etmişlerdi. Âdeta neşe azalmış, insanlar fazlasıyla somurtur olmuşlardı. Bunun en çok Macarlar farkına varmışlar ve hatırımda kaldığına göre Budapeşte şehrinde insanlara gülmeyi öğreten bir mektep açmışlar. O zaman bu mektebe pek çok öğrenci yazılmış; özel olarak yetiştirilmiş hocalar gülmeyi ya öğrenmemiş veya unutmuş olan yaşlı başlı öğrencilerine hayatın türlü hadiseleri karşısında evlerinde, çalıştıkları yerlerde, kulüplerde, gazinolarda, hatta eğlence yerlerinde nasıl güleceklerini öğretmişler. O insanlar şimdi ne hâldedirler pek bilmiyoruz ama fi tarihinde insanları biraz olsun gülmeye alıştırmak için harcanan gayret herhâlde boşuna değildi. Nitekim Tagor filozof da kendi hususi mektebinde öğrencilerine günde bir saat gülmeyi, kahkahalarla gülmeyi değilse bile, gülümsemeyi belletiyordu. Japonlarda yüksek terbiye, en büyük matem günlerinde bile gülümsemeyi emreder. Kocası ölen bir Japon kadını ziyaretçilerini gülerek karşılamak zorundadır.
Hayatı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için her şeyden önce gülümsemeyi öğrenmeli. Belki siz de bilirsiniz: Her hadiseyi güler yüzle karşılayan bir adama, “Eh… Hayatta muvaffak olduğun için sen tabii daima gülersin. Ama biz öyle miyiz ya?” demişler. Adam, bir kere daha gülmüş, “Yanılıyorsunuz, hem de çok yanılıyorsunuz. Ben hayatta muvaffak olduğum için gülmüyorum. Tam tersine! Güldüğüm için hayatta muvaffak oluyorum.” demiş. Bu söz boşuna söylenmiş bir söz değildir. İçinde bilinmesi gereken bir hakikat saklı.
Soğuğa dayanmanın en emin çaresi soğuğu sevmektir, derler. Gerçekten insan soğuğu aradığı zaman, ne kadar şiddetli olursa olsun, etkilenmez. Sıcacık şehir dururken karlı dağlara çıkanlar, vaktinden önce kışı arayanlar vardır. Karların içinde, gömleklerini de çıkararak bir pantolon âdeta çıplak gezerler. Soğuk, sıfırın çok altında olduğu hâlde onları üşütmez. Soğuğu sevdikleri için ona seve seve dayanırlar. Hayata dayanmanın en emin çaresi de hayatı sevmektir. İnsan bir kere hayatı sevince onun bütün külfetlerine katlanır; hiçbiri ağır gelmez. Sizi çok seven anneniz nasıl sizin yüzünüze hep gülerek bakarsa siz de hayata güler yüzle bakar, etrafınızdaki insanlara da neşe verir, hayatın bir kat daha güzelleşmesine hizmet edersiniz.
“Güleriz ağlanacak hâlimize.” diyen şair, emin olunuz ki, hata ediyor. Ağlanacak bir hâl karşısında ağlamaya kalkan adamdan hiçbir fayda gelmez. Fakat gülümseyen adamda, ümit vardır: Bu hâlin bir çaresini bulacak demektir.
Güler yüzün çözemeyeceği hiçbir mesele yoktur. Buzlar güneş karşısında nasıl erirse çetin meseleler de işe güler yüzle başlayan ve öylece devam eden insanların elinde çözülür. Asık surata kapanan kapılar güler yüze açılır.
Bektaşi’nin hikâyesini bilirsiniz: 80 yaşında öldüğü hâlde mezar taşına “5 sene yaşadı” diye yazdırmış. Bu beş sene onun hayatta gülerek, neşe içinde yaşadığı, gam kasavet nedir bilmeden hoşça geçirdiği senelermiş. Hayatınızı yaşadığınız yıllar boyunca uzatabilmek için her anınızı gülerek geçirmeniz gerekir.
Gene bizim bir şairimiz bir dostuna hediye ettiği resminin altına “Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz!” diye yazmıştır. Bu da güzel bir sözdür. Çünkü en iyi hatıra gülerek geçen günlerin hatırasıdır. Hayatta o günlerin sayısı az olursa insan bir gün gelir, “Ne etmişim de gülmemişim!” diye ağlayabilir.
Yüzünüzden tebessüm eksik olmasın.

ŞEVKET RADO

 


Cover Image

Aşağıdaki Dergi Yazısını Okuyunuz Yazıdan Hareketle Çocuklarla Bilim İnsanları Arasındaki Ortak Özellikleri Belirleyiniz

Mart 11, 2025 Okuma süresi: 2 dakika

 

Aşağıdaki
Dergi Yazısını Okuyunuz Yazıdan Hareketle Çocuklarla Bilim İnsanları
Arasındaki Ortak Özellikleri Belirleyiniz

 Canan Dağdeviren
çocukken taşları kırıp içlerindeki atomu bulmaya çalışırmış. Meraklı bir
çocukmuş ve deneyler yapmayı severmiş. Ailesi de onu bu konuda desteklermiş.
İyi eğitim almış, merakının peşinden gitmiş ve şimdiye kadar iki tıbbi cihaz
geliştirmiş: Giyilebilen kalp pili ve esnek deri algılayıcı. Genç buluşçunun
bilimle uğraşmak isteyenlere birkaç önerisi var:

“Soru sorun, hayal kurun, plan yapın, bilimsel kaynakları
tarayın ve mümkün olduğunca kendinizden farklı insanlarla bir araya gelin. En
çok bilgiyi farklı insanlardan öğrenir, olaylara farklı açılardan bakabilme
kabiliyeti kazanırız. 
Yazıyı okuduğumuz zaman çocuklar ile bilim insanları arasındaki ortak özelliklerin şunlar olduğunu hemen görürüz: Meraklı
olmak, merakının peşinden koşmak, azimli olmak, yılmamak, çalışkan olmak,
heyecanlı olmak, sürekli soru sormak, hayal kurmak vb. diyebiliriz. Bunlar hem
çocuklarda olan özellikler hem de bilim insanlarında olan özelliklerdir. 

Çocukken
 çok soru sorardık, meraklıydık, hayal
kurardık. Büyüdüğümüz zaman da bu özelliklerimizi kaybetmemeliyiz ve tıpkı
bilim insanları gibi meraklı olmaya, çalışkan olmaya ve üretken olmaya devam
etmeliyiz. Böyle olursak başarı ve mutluluk bizimle gelecektir.


Cover Image

9. 10. 11. 12.SINIF 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI 2024,2025

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 30 dakika
9.10.11.12.SINIF 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI, 9.-10.-11.-12.SINIF YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI 2024,2025 2.DÖNEM 1. VE 2. YAZILILAR 10.SINIF YAZILI SORULARI, 11.SINIF YAZILI SORULARI, 12.SINIF YAZILI SORULARI 2024,2025 9.-10.-11.-12.SINIF YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI, 2024,2025 YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI, 9.SINIF YAZILI SORULARI, YAZILI SORULARI,2.DÖNEM YAZILI SORULARI, 2.DÖNEM 1.YAZILI, 2.DÖNEM 2.YAZILI, 2.DÖNEM ORTAK YAZILI SORULARI, YAZILI SORULARI,,2024,2025 2022, 2023,9.10.11.12.SINIF 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI, 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI VE CEVAPLAR, YAZILI SORULARI, 9 10 11 12.SINIF YAZILI SORULARI, ORTAK YAZILILAR,2019 2024,2025

😃😃😃BU SAYFADA 2.dönem 1. YAZILILAR VAR.
DİKKAAAT:😃😃😃 

  değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

ailesi  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..

Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için  9.10.11.12.SINIF 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI  2024,2025  üzerine bir paylaşım yapacağız. 

Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

 

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız


9. 10. 11. 12.SINIF 2.DÖNEM 1.YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI

1. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI

  • 9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2.DÖNEM 1.YAZILI 
  • 10.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2.DÖNEM 1.YAZILI 
  •  11.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2.DÖNEM 1.YAZILI
  •  12.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2.DÖNEM 1.YAZILI

2.MATEMATİK

3. FİZİK

4. KİMYA

5. BİYOLOJİ


6. İNGİLİZCE

7. DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

8. COĞRAFYA


9. TARİH

10. ALMANCA

11. OSMANLICA 

12-FELSEFE YAZILI SORULARI


Cover Image

9.Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları MEB Sayfa 226-227-228-229 Yeni Kitap

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 25 dakika

 2024-2025 9.Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları, 9.Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları, KİTAP CEVAPLARI,9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI,

‘un  ,değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

ailesi,  olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..

 Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 2024-2025 9.Sınıf Edebiyat Kitabı Yeni Müfredat Cevapları Sayfa 226-227-228-229  üzerine bir  paylaşım yapacağız. 

İyi çalışmalar..

destek olmak için lütfen LİNK paylaşınız

Sizde eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

 

9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI 2024-2025

DEĞERLİ  TAKİPÇİLERİ

YENİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILINDA DA BERABER OLACAĞIZ..

İLK DEFA OKUTULACAK OLAN BU MÜFREDATIN  KİTAP CEVAPLARI SİTEMİZDE YAYINLANACAKTIR..KİTAP CEVAPLARINI OKUL DERSLERİNE PARALEL ŞEKİLDE YAYINLAMAKTAYIZ.

EĞER ACİL DURUM VARSA YORUM KISMINA YAZINIZ 😁

9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI

İYİ ÇALIŞMALAR

ü 
9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KİTAP CEVAPLARI MEB YAYINLARI 2024-2025👇👇 
KİTABIN TÜM CEVAPLARI İÇİN TIKLAAAAA


..

Sayfa 226 Cevapları

Çalıkuşu Romanı – Kavuşma Bölümü Cevapları

1. Kâmran’ın Aziz Bey’e Anlattıkları

Cevap: Kâmran, Aziz Bey’e Feride’ye olan sevgisini, onunla yaşadığı ayrılık sürecini ve bu süreçteki pişmanlıklarını anlatır.

  • Feride’nin gururu nedeniyle kendisinden uzaklaştığını, ancak onu hep sevdiğini dile getirir.
  • Feride’nin yaşadığı zorluklara, fedakârlıklarına ve güçlü karakterine hayran olduğunu söyler.
  • Ayrılık sürecinde onu unutamadığını ve onsuz hayatın ne kadar zor olduğunu ifade eder.
  • Feride’nin yokluğunda onun değerini daha iyi anladığını ve ona kavuşmayı her şeyden çok istediğini Aziz Bey’le paylaşır.

Bu konuşmalar, Kâmran’ın Feride’ye olan sevgisinin ne kadar derin olduğunu ve ona duyduğu özlemi ortaya koyar.


2. Hayrullah Bey’in Mektubunda Neler Yazmaktadır?

Cevap: Hayrullah Bey’in mektubu, Feride’nin Kâmran’a olan sevgisini asla kaybetmediğini ve onun için yaptığı fedakârlıkları anlatır.

  • Feride’nin aslında Kâmran’ı hep sevdiğini, ama gururu nedeniyle uzak durduğunu açıklar.
  • Feride ile yaptığı evliliğin sadece onu dedikodulardan korumak için olduğunu belirtir.
  • Feride’nin yaşadığı tüm zorlukları, çektiği acıları ve fedakârlıklarını detaylı bir şekilde anlatır.
  • Kâmran’a Feride’yi anlaması ve ona sahip çıkması gerektiğini öğütler.

Bu mektup, Kâmran’ın Feride’ye olan sevgisini yeniden alevlendirir ve onların kavuşmasını sağlar.


Sayfa 227 Cevapları

Çalıkuşu Romanı – Anlam ve Değerlendirme Cevapları

3) Feride Anadolu’ya Geçince Hayalindeki Köylerle Karşılaşmış Mıdır?

Cevap: Feride, Anadolu’ya geçtiğinde hayal ettiği cömert ve yardımsever insanlarla dolu köylerle karşılaşamaz.

  • Beklediği gibi sıcak ve misafirperver bir ortam değil, yoksulluk, cehalet ve zor yaşam koşullarıyla karşı karşıya kalır.
  • Zeyniler köyü, onun bu hayal kırıklığını en çarpıcı şekilde yaşadığı yerdir.
  • Köyde insanlar eğitime ve öğretmenlere ilgisizdir. Kadın bir öğretmen olması nedeniyle Feride’ye önyargılı yaklaşırlar.
  • Feride, kendini kabul ettirmek ve çocukları eğitmek için büyük mücadele vermek zorunda kalır.

Bu süreç, onun hem idealist bir öğretmen hem de güçlü bir birey olarak olgunlaşmasına katkı sağlar.


4) Feride’nin Hatıraları Arasında Sizi En Çok Etkileyen Olay Hangisidir?

Cevap: Beni en çok etkileyen olay, Feride’nin Zeyniler köyündeki yalnızlığı ve mücadeleci ruhudur.

  • Feride, hem köy halkının ilgisizliği hem de zor yaşam şartlarıyla mücadele eder, ancak hiçbir zaman pes etmez.
  • Köydeki kadınların ve erkeklerin eğitim konusundaki önyargılarıyla savaşmak zorunda kalır.
  • Çocuklara sevgiyle ve sabırla eğitim vermeye çalışması, onun ne kadar fedakâr bir öğretmen olduğunu gösterir.
  • Yalnız başına mücadele etmesine rağmen yılmayarak çocukları eğitmeye devam etmesi, azmi ve gücüyle ilham verici bir karakter olduğunu ortaya koyar.

Bu olay beni etkiledi çünkü Feride’nin azmi, güçlü duruşu ve öğretmenlik mesleğine olan bağlılığı, gerçek bir idealistin özelliklerini yansıtıyor.


Sayfa 228 Cevapları

Çalıkuşu Romanı – Günlük ve Anı Yazımı Cevapları

5) Feride’nin Günlüğünde Sizi En Çok Etkileyen Gün Hangisidir?

Cevap: Beni en çok etkileyen gün, Feride’nin Munise’yi sahiplendiği gündü.

  • Feride, yetim ve yalnız bir çocuk olan Munise’yi koruma altına alarak ona annelik yapmaya karar verir.
  • Munise’nin masumiyeti ve Feride’nin ona duyduğu şefkat, Feride’nin ne kadar merhametli ve güçlü bir karakter olduğunu gösterir.
  • Bu olay beni etkiledi çünkü Feride, kendi zorluklarına rağmen başka birine kol kanat germeyi başararak insani değerlerin önemini yansıtıyor.
  • Feride’nin bu davranışı, cesareti ve sevgisiyle hayatlara dokunmanın gücünü gözler önüne seriyor.

6) Çalıkuşu’na Benzer Bir Roman Yazacak Olsanız Romanınıza Hangi Anınızla Başlamak İsterdiniz?

Cevap: Romanıma, çocukken yaşadığım bir taşınma anısıyla başlamak isterdim.

  • Eski evimizden ayrılırken bahçede oynadığım son günü hiç unutamıyorum.
  • Eşyalar kamyona yüklenirken ben bir köşede oturup hem oynamak hem de her şeye veda etmek istiyordum.
  • Çocuk kalbim, hem yeni bir yeri keşfetmenin heyecanını hem de alıştığım dünyadan kopmanın hüznünü taşıyordu.
  • O gün insanların yer değiştirirken ne çok duyguyu bir arada yaşadığını anladım.

Bu anı, hem bir ayrılışı hem de yeni başlangıçları anlatmak için güzel bir giriş olurdu.


Sayfa 229 Cevapları

Çalıkuşu Romanı – Sorun Çözme ve Alternatif Kurgu Cevapları

7) Feride’nin Roman Boyunca Yaşadıklarına Neden Olan Olay, Kâmran Hakkında Aldığı Haberdir.

a) Siz Olsaydınız Feride’nin Kâmran’la Yaşadığı Bu Sorunu Nasıl Çözerdiniz?

Cevap: Ben olsaydım, Feride’nin Kâmran’la açıkça konuşmasını sağlardım.

  • Bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüp onunla yüz yüze gelerek gerçeği öğrenmesini sağlardım.
  • Bu şekilde, sorunları birlikte çözmeleri için bir fırsat yaratırdım.
  • Feride, Kâmran’la doğrudan konuşarak, dedikodulara kulak asmadan gerçekleri öğrenebilirdi.
  • Böylece, ayrılık yaşanmaz ve Feride’nin hayatı bambaşka bir yönde ilerleyebilirdi.

b) Sizin Önerdiğiniz Çözüme Göre Roman Kurgusu Nasıl Oluşurdu?

Cevap: Eğer Feride ve Kâmran, birbirleriyle dürüstçe konuşup sorunlarını çözselerdi, romanın kurgusu daha farklı olurdu.

  • Feride’nin Anadolu’ya gitmesi ve tek başına mücadele etmesi gibi olaylar yaşanmayabilirdi.
  • Hikâye, daha çok Kâmran ve Feride’nin ilişkisi üzerinde yoğunlaşabilir, aile ve çevre baskısına karşı birlikte verdikleri mücadeleyi anlatabilirdi.
  • Ancak bu durumda roman, Feride’nin kişisel gelişimi, idealist bir öğretmen olarak hayat mücadelesi gibi derinlikli konuları işleyemezdi.
  • Roman, Feride’nin özgürlük ve bağımsızlık arayışını anlatan güçlü bir eser olmaktan çıkıp klasik bir aşk hikâyesine dönüşebilirdi.

Bu nedenle, roman kurgusunun olduğu gibi kalması, Feride’nin karakter gelişimi açısından daha anlamlı olmuştur.


Cover Image

9.Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları MEB Sayfa 220-221-222-223-224-225 Yeni Kitap

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 27 dakika

1. Çalıkuşu Romanı Üzerine Sorular

a) Çalıkuşu adlı romanı farklı bir yöntemle okusaydınız romanı çözümlemenizde nasıl bir farklılık olurdu? Düşüncelerinizi gerekçeleriyle söyleyiniz.

Cevap: Çalıkuşu’nu farklı bir yöntemle okusaydım, örneğin eleştirel bir okuma yöntemi kullansaydım, karakterlerin davranışlarını ve toplumsal olayları daha derinlemesine incelerdim. Bu, özellikle Feride’nin mücadelesine daha farklı bir gözle bakmamı sağlardı. Duygusal okumaya göre olayların arka planını ve yazarın vermek istediği mesajı daha net anlayabilirdim.

b) Okuduğunuz Çalıkuşu adlı romanda öne çıkan duyguları ve bu duygulardan hareketle romanın temasını yazınız.

Cevap: Romanda aşk, yalnızlık, fedakârlık ve hüzün öne çıkan duygular arasındadır. Feride’nin yaşadığı olaylar, onun güçlü ve bağımsız bir kadın olma çabasını vurgular.
Romanın teması, bir kadının hayata tutunma mücadelesi ve idealizmidir. Feride, karşılaştığı zorluklara rağmen ayakta kalmaya çalışır ve bu süreçte kendi değerlerinden ödün vermez.

c) Yazdığınız temadan hareketle Çalıkuşu adlı romanın aşağıdaki türlerden hangisine örnek olabileceğini tahmin ediniz. Tahmininizin gerekçesini metinden örneklerle açıklayınız.

Cevap: Çalıkuşu, Psikolojik roman ve sosyal roman türlerine örnek olabilir.

  • Psikolojik roman: Feride’nin iç dünyasını, duygularını, yalnızlığını ve aşk hayatını detaylı bir şekilde ele alır.
  • Sosyal roman: O dönemin toplumsal yapısını, kadınların toplumdaki yerini ve eğitim sistemini eleştirir.

2. Çalıkuşu Romanı Bölümleri ve Feride’nin Anı Deneyimi

Soru: Çalıkuşu adlı romanın bu bölümünde Feride ile Kâmran’ın birbirlerini tanımaları, zaman içinde birbirlerini sevmeleri ve bu sevginin resmî bir nitelik kazanması anlatılmıştır. Bu bölümde Feride, yirmi beş yaşına kadar olan hayatını anı şeklinde yazmıştır. Feride’nin anı yazma ile ilgili ilk deneyimini yazınız.

Cevap: Feride’nin anı yazma ile ilgili ilk deneyimi, yaşadığı olayları ve duygularını yazıya dökerek iç dünyasını ifade etme çabasıdır. Yirmi beş yaşına kadar olan hayatını bir deftere yazarak geçmişine dair izler bırakmıştır. Bu süreç, onun yaşadığı olayları anlamlandırmasına ve duygusal olarak rahatlamasına yardımcı olmuştur.


Sayfa 221 Cevapları

1. Feride’ye neden Çalıkuşu adı takılmıştır?

Cevap: Feride’ye Çalıkuşu adı, yatılı okuldayken çok hareketli, yaramaz ve kıpır kıpır bir çocuk olduğu için takılmıştır. Arkadaşları onun sürekli koşuşturup durmasını, şen şakrak hâlini ve afacan tavırlarını çalıların arasında sıçrayıp duran bir kuşa benzetmişlerdir. Bu lakap, Feride’nin neşeli, enerjik ve özgür ruhunu yansıtır.


2. Reşat Nuri Güntekin’in romanı Feride’yi sürekli yalnız bırakacak şekilde kurgulamasının gerekçeleri neler olabilir?

Cevap: Reşat Nuri Güntekin, Feride’yi yalnız bırakarak onun güçlü ve bağımsız bir karaktere dönüşmesini vurgulamak istemiştir. Feride’nin yaşadığı yalnızlık, onun hayata karşı direnç geliştirmesine ve kendi ayakları üzerinde durmasına olanak sağlar.

  • Ayrıca, yalnızlık teması, Feride’nin mücadeleci ruhunu ve toplumsal baskılara rağmen ayakta kalma çabasını ön plana çıkarır.
  • Hüzünlü bir derinlik katarak, okuyucunun Feride’ye daha fazla empati duymasını sağlar.

3. Feride’nin Besime teyzesinin köşkünde Kâmran’a karşı davranışları nasıldır?

Cevap: Feride, Besime teyzesinin köşkünde Kâmran’a karşı genellikle alaycı ve mesafeli bir tavır sergiler.

  • Onunla sık sık şakalaşır, hatta kimi zaman iğneleyici sözler söyler.
  • Ancak bu davranışlarının altında, Kâmran’a olan sevgisini gizleme çabası vardır.
  • Gururlu bir yapıya sahip olduğu için duygularını açıkça göstermemeye çalışır.
  • Feride’nin bu mesafeli tavrı, Kâmran ile olan ilişkisini daha karmaşık ve çekici hale getirir, böylece romanın olay örgüsüne dinamizm katar.

Sayfa 222 Cevapları

Feride ve Kâmran’ın Ayrılığı Üzerine Cevaplar:

1. Feride’nin Kâmran’la olan gönül ilişkisi nasıl başlamıştır?

Cevap: Feride’nin Kâmran’la olan gönül ilişkisi, Besime teyzesinin köşkünde sık sık bir araya gelmeleriyle başlamıştır. Feride, başta Kâmran’a karşı alaycı ve mesafeli bir tavır sergilese de, zamanla Kâmran’ın sabırlı ve sevecen yaklaşımı, Feride’nin de ona karşı hislerini fark etmesine neden olmuştur. Zamanla ikisi de birbirlerine karşı duydukları sevgiyi anlamış, bu duygular gizliden gizliye büyüyerek bir gönül ilişkisine dönüşmüştür.


2. Kâmran, Tekirdağ’a geldikten sonra Feride ile aralarında neler olmuştur?

Cevap: Kâmran, Tekirdağ’a geldikten sonra Feride ile aralarındaki ilişki daha belirgin hâle gelmiştir.

  • Kâmran, duygularını daha açık bir şekilde ifade etmeye başlarken, Feride bu duruma karşı yine alaycı ve mesafeli bir tavır sergilemiştir.
  • Ancak bu süreçte ikisi de birbirlerine olan sevgilerini daha derinden hissetmişlerdir.
  • Feride, Kâmran’ın sabırla ve içtenlikle ona gösterdiği ilgiyi gördükçe, ona karşı yavaş yavaş daha samimi bir tutum sergilemeye başlamıştır.
  • Bu dönemde aralarındaki bağ güçlenmiş, ilişkileri daha ciddi bir hâl almıştır.

3. Feride, Kâmran’ın Madrid’e gitmesine neden karşı çıkmamış olabilir?

Cevap: Feride, Kâmran’ın Madrid’e gitmesine karşı çıkmamış olabilir çünkü:

  • Gururlu ve bağımsız bir karaktere sahiptir.
  • Kâmran’ın gidişiyle ona olan sevgisini açıkça göstermemek ve zayıf görünmemek istemiştir.
  • Feride, ilişkilerinde kendini güçlü hissetmek isteyen bir yapıya sahiptir ve Kâmran’ın gitmesi karşısında açık bir üzüntü göstermekten kaçınmıştır.
  • Ayrılığın, aşklarını daha da güçlü kılacağını düşünmüş olabilir.

Sayfa 223 Cevapları

Feride’nin Zeyniler Köyü ve Dârülmuallimât’taki Deneyimleri

1. Feride ile Kâmran’ın ayrılmasına neden olan olay nedir?

Cevap: Feride ile Kâmran’ın ayrılmasına, Kâmran’ın başka bir kadınla mektuplaştığına dair bir söylenti neden olur.Feride, bu söylentiye inanarak derinden sarsılır ve gururu incinir.

  • Kâmran’ı sorgulamadan, tamamen kalbini kırılmış hissederek nişanı bozar.
  • Onurlu ve bağımsız bir kadın olduğu için hiçbir açıklama beklemeden İstanbul’dan gizlice ayrılır ve arkasında hiçbir iz bırakmaz.

2. Feride’nin karşısına çıkan zorluklar ve bunların üstesinden nasıl geldiği

Cevap: Feride, ayrılıktan sonra Anadolu’nun farklı bölgelerinde öğretmenlik yapmaya başlar. Bu süreçte birçok zorlukla karşılaşır:

  • Yalnızlık: İstanbul’daki hayatını, sevdiklerini ve Kâmran’ı geride bırakmıştır. Yalnız kalmak zorunda kalsa da buna alışır.
  • Yokluk: Anadolu’nun zor şartlarında geçimini sağlamak için büyük mücadele verir.
  • Toplumun Önyargıları: Bekâr ve genç bir öğretmen olması sebebiyle insanların yanlış yorumlarına maruz kalır.
  • Sağlık Sorunları: Hastalıklarla mücadele eder, ancak güçlü iradesiyle üstesinden gelir.

Feride, tüm bu zorlukları çalışkanlığı, cesareti ve azmiyle aşar. Kendi ayakları üzerinde durmayı başararak güçlü bir kadın hâline gelir. Aşkı ve hayatı daha derin anlamlandırmaya başlar.


Sayfa 224 Cevapları

Feride’nin Zeyniler Köyü ve Dârülmuallimât’taki Deneyimleri

1. Feride’nin Zeyniler Köyünde Yaşadıkları

Cevap: Feride, öğretmen olarak atandığı Zeyniler köyünde pek çok zorlukla karşılaşmıştır:

  • Köy halkı, onun genç ve bekar bir kadın öğretmen olmasını yadırgamıştır.
  • Yokluk ve ağır yaşam koşullarıyla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
  • Başlangıçta mesafeli davranan köylüler, zamanla Feride’nin çalışkanlığına ve sevgisine saygı duymaya başlamıştır.
  • Feride, çocukların eğitimine büyük önem vererek köyde eğitim seviyesini yükseltmeye çalışmıştır.
  • Bu süreç, Feride’yi hem olgunlaştırmış hem de hayata karşı daha dirençli bir hale getirmiştir.

Ancak Zeyniler köyündeki okulun kapatılmasına karar verilmesi üzerine Feride, yanına Munise’yi alarak köyden ayrılmıştır.


2. Feride’ye Takılan Lakap ve Dârülmuallimât’taki Yaşantısı

Cevap: Feride’ye Dârülmuallimât’ta “İpek Böceği” lakabı takılmıştır.

  • Bilgisi ve çalışkanlığıyla dikkat çekmiş, çevresindeki kişiler tarafından ilgiyle karşılanmıştır.
  • Öğrencileri ve bazı meslektaşları tarafından çok sevilmiş, ancak bazıları kıskançlık göstermiştir.
  • Hakkında dedikodular yayılmış, ancak sabrı ve azmi sayesinde bu zorlukları aşmayı başarmıştır.
  • Zamanla saygın bir öğretmen olmuş ve çevresi tarafından takdir edilmiştir.

Feride, hem öğretmenlik kariyerinde hem de kişisel gelişiminde büyük bir yol kat ederek, güçlü ve bağımsız bir kadın olma yolunda ilerlemiştir.


Sayfa 225 Cevapları

Feride’nin Ç… Kasabasındaki Deneyimleri ve Doktor Hayrullah Bey’in Etkisi

1. Feride’ye Takılan Lakap ve Kasabadaki Deneyimleri

Cevap: Feride, Ç… kasabasına geldiğinde burada kendisine “Gülbeşeker” lakabı takılır.

  • Öğrencileriyle güçlü bağlar kurar ve onların eğitimine büyük önem verir.
  • Ancak okulun bazı öğretmenleri ve yöneticileriyle fikir ayrılıkları yaşar.
  • Kasaba halkı, kadın bir öğretmene alışık olmadığı için Feride’ye ön yargıyla yaklaşır.
  • Toplumun geleneksel baskıları ve dedikodular nedeniyle zor zamanlar geçirir.
  • Ancak güçlü karakteri sayesinde tüm bu zorluklarla mücadele eder.

2. Doktor Hayrullah Bey’in Feride’nin Hayatına Etkisi

Cevap: Doktor Hayrullah Bey, Feride’nin hayatında önemli bir destekçi ve koruyucu figür olur.

  • Feride’ye baba şefkatiyle yaklaşarak ona rehberlik eder.
  • Zor zamanlarında ona destek olur, maddi ve manevi olarak koruyup yol gösterir.
  • Toplumun baskısı ve dedikodularına karşı onu savunur.
  • Feride’yi korumak adına onunla formaliteden evlenir, böylece Feride toplum baskısından kurtulur.
  • Feride’nin özgüven kazanmasına ve daha güçlü bir birey olmasına katkı sağlar.

Doktor Hayrullah Bey, Feride’nin hayatında güven ve destek sembolü haline gelerek, onun karakter gelişimine önemli bir katkıda bulunur.


Cover Image

9.Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları MEB Sayfa 215-216-217-218-219 Yeni Kitap

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 28 dakika

Konuya Başlarken

Soru: Aşağıda bazı metinlerden bölümler verilmiştir. Bu bölümleri okuyunuz ve sizden beklenen görevleri yerine getiriniz.

1) Okuduğunuz metinlerde bulunan özellikleri aşağıdaki tabloya işaretleyiniz.

Özellikler I. Metin II. Metin
Anlatımda uzun cümlelere kullanılmamıştır.
İsimleri niteleyen, fiilleri betimleyen kelimelerden yararlanılmıştır.
Kişileştirmelere başvurulmuştur.
Hissettirmek, coşturmak ve sezdirim hedeflenmiştir.
Öğretmek, bilgi vermek ve düşünceleri değiştirmek hedeflenmiştir.
Yabancı kökenli kelimeler kullanılmıştır.
Akıcı bir anlatım vardır.
Mecaz anlamlı kelimelerden yararlanılmıştır.

2) Metinlerin anlatımıyla ilgili işaretlemelerinizden hareketle yazarların farklı anlatım tarzına sahip olmalarının gerekçesi ne olabilir?

Cevap: Yazarların farklı anlatım tarzına sahip olmalarının gerekçesi, metinlerin amacı ve türlerinin farklı olmasıdır. I. metin, bir roman parçası olup, okuyucunun doğayı hissetmesini ve betimlemelerle olayları gözünde canlandırmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu nedenle betimleyici ve duygu yüklü bir anlatım kullanılmıştır.

II. metin ise dil ve kelime kökenleri hakkında bilgi vermek ve öğretmek amacı taşıyan bir deneme ya da inceleme yazısıdır. Açıklayıcı anlatım yöntemiyle, okuyucuya konu hakkında net ve öğretici bilgiler sunmayı hedeflemiştir.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 216

1) Yandaki karekodda yer alan kontrol listesinin çıktısını alınız.
Bu adımda, okuma öncesi ve okuma sırasında tamamladığınız aşamaları işaretleyerek ilerleyiniz

2. a) Romanın içeriği hakkındaki tahminler:

Romanın İçeriği Hakkındaki Tahminim: Çalıkuşu romanı, zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren genç bir kadının hikâyesini anlatmaktadır. Baş karakter Feride, ailesinin baskılarından ve nişanlısının ihanetinden kaçıp Anadolu’da öğretmenlik yapmaya karar verir. Romanın, Cumhuriyet’in ilk yıllarında geçen sosyal ve kültürel unsurları yansıttığını düşünüyorum. Feride’nin karşılaştığı zorluklar ve toplumun kadına bakış açısı da önemli bir yer tutabilir.

Romanın İçeriği: Çalıkuşu romanı, İstanbul’da köklü bir ailede yetişmiş Feride’nin nişanlısı tarafından ihanete uğraması sonucu yaşadığı hayal kırıklığıyla öğretmenlik mesleğine yönelmesini konu alır. Anadolu’nun farklı şehirlerinde öğretmenlik yapan Feride, toplumun farklı kesimlerinden insanlarla karşılaşarak hayatını sürdürür. Roman, dönemin sosyal yapısını ve kadının toplumdaki yerini ele alan önemli bir eserdir.


2. b) Tahminlerinizin romanın içeriğiyle örtüşen yönlerini söyleyiniz.
Romanın bir genç kadının yaşam mücadelesini anlatması, onun zor şartlar altında ayakta kalmaya çalışması ve Cumhuriyet Dönemi’nde geçmesi tahminlerimle örtüşen yönlerdir. Ayrıca, Feride’nin Anadolu’daki maceraları ve öğretmenlik mesleği tahmin ettiğim gibi önemli bir tema olarak işlenmiştir.


3) Çalıkuşu adlı romanı okuma amacınızı belirleyerek yazınız.
Bu romanı okuma amacım, Türk edebiyatının önemli eserlerinden birini okuyarak edebi bilgimi artırmak, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadınların karşılaştığı zorlukları anlamak ve dönemin sosyal yapısını daha yakından tanımaktır. Aynı zamanda, Feride’nin kişisel gelişimi ve mücadeleci ruhu bana ilham verebilir.


4) Roman, hikâye gibi anlatmaya bağlı bir edebî türdür.
Romanda olay örgüsü hikâyeye göre daha uzun ve detaylıdır. Karakter sayısı ve olayların geçtiği mekân çeşitliliği daha fazladır. Roman türleri işledikleri konulara göre farklı başlıklara ayrılır:

Tarihî romanlar, geçmişteki olayları kurgu içinde ele alır.

  • Macera romanları, sürükleyici ve şaşırtıcı olayları anlatır.
  • Sosyal romanlar, toplumu ve kültürel yapıyı ele alır.
  • Psikolojik romanlar, bireyin ruh hâlini inceler.
  • Otobiyografik romanlar, yazarın kendi hayatını ele alır.
  • Biyografik romanlar, ünlü kişilerin hayatlarını anlatır.
  • Fantastik romanlar, hayal gücüne dayanır.
  • Egzotik romanlar, uzak diyarları konu alır.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 217

Soru: Aşağıdaki tabloda yer alan romanlarla ilgili bilgileri inceleyiniz, romanın türünü ve temasını yazınız.

Roman Romanın Türü Ne Olabilir? Romanın Teması Ne Olabilir?
Devlet Ana Tarihi Roman Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemi
İnce Memed Sosyal Roman Toplumdaki haksızlık ve zulme karşı verilen mücadele
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Psikolojik Roman Hastalık ve bireyin ruhsal çöküntüsündeki iç dünyası
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan Biyografik Roman Prof. Dr. Mustafa İnan’ın hayatı ve bilimsel çalışmaları

Soru: 5) Okuduğunuz Çalıkuşu adlı romandan hareketle aşağıdaki tabloda verilen bilgilerden Reşat Nuri Güntekin’le ilgili olanları işaretleyiniz.

İşaretlenmesi gereken doğru seçenekler:

  • ✔ Toplum için sanat anlayışını benimseyen sanatçı eserlerinde halkı eğitmeyi amaçlamıştır.
  • ✔ Sade ve yapmacıksız bir Türkçeyle eserlerini kaleme alan yazarın eserlerinin dili akıcıdır.
  • ✔ Sanatçının güçlü bir gözlem yeteneği vardır ve bu yeteneği eserlerine yansımıştır.

Okuma Sırası

Soru: Çalıkuşu adlı romanı okurken roman tahlili sürecinde yararlanmak için olaylar, karakterler, karakterlerin davranışları, iç konuşmalar, diyaloglar ve betimlemeler ile ilgili not alınız.

Olaylarla İlgili Notlarım

Feride, idealist bir öğretmendir ve Anadolu’nun çeşitli köylerinde öğretmenlik yapar.

  • Kamran ile aşk yaşar ancak ilişkileri beklenmedik olaylarla karmaşık bir hal alır.
  • Feride’nin günlük yaşantısında karşılaştığı toplumsal zorluklar ve mücadeleler anlatılır.
  • Roman boyunca Feride’nin değişen duyguları ve düşünceleri iç konuşmalarla okuyucuya yansıtılır.
  • Anadolu’daki yaşam koşulları ve insanların bakış açısı betimlemelerle detaylandırılmıştır.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 218

Karakterlerle İlgili Notlarım:

  • Feride: Cesur, idealist ve eğitim aşkıyla dolu genç bir kadındır. Karşılaştığı zorluklara rağmen inancını ve azmini kaybetmez.
  • Kamran: Feride’nin nişanlısıdır; duygusal bir yapıya sahip olmasına rağmen, bazı durumlarda sorumluluklarından kaçan ve zayıf bir karakter sergileyen biridir.
  • Munise: Feride’nin Anadolu’da karşılaştığı sevgi dolu öğrencisidir. Munise, Feride’nin şefkatli ve koruyucu yönlerini ortaya çıkarır.

Karakterlerin Davranışlarıyla İlgili Notlarım:

  • Feride, karşılaştığı tüm olumsuzluklara rağmen öğretmenlik görevine sadık kalır ve mücadeleci tavrını korur.
  • Kamran, Feride’ye karşı duygusal bağını korusa da, ilişkilerinde zayıf bir duruş sergiler ve güven sorunları yaşar.
  • Feride, öğrencilerine ve çevresindekilere karşı sıcak ve yardımsever bir yaklaşım sergileyerek güçlü bir karakter profili çizer.

İç Konuşmalar ve Diyaloglarla İlgili Notlarım:

  • Feride’nin yazdığı günlükler, onun iç dünyasını, duygularını ve hayata bakış açısını anlamamızı sağlar.
  • Kamran ile olan diyalogları, aralarındaki çatışmayı ve ilişkilerindeki güven sorunlarını gözler önüne serer.
  • Feride’nin Anadolu insanıyla kurduğu samimi diyaloglar, dönemin sosyal yapısını, insanların yaşam koşullarını ve geleneklerini anlamamıza yardımcı olur.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 219

Yapılan Betimlemelerle İlgili Notlarım:

  • Doğa Betimlemeleri: Anadolu’nun köyleri, mevsim geçişleri ve doğanın insan hayatına etkisi detaylı şekilde anlatılmıştır.
  • Mekân Betimlemeleri: Okullar, evler ve sokaklar ayrıntılı olarak tasvir edilerek dönemin yaşam koşulları yansıtılmıştır.
  • Karakter Betimlemeleri: Feride’nin duyguları, Kamran’ın davranışları ve diğer karakterlerin fiziksel özellikleri betimlenmiştir.
  • Duygu Betimlemeleri: Feride’nin yaşadığı hayal kırıklıkları ve umutları içsel çatışmalarıyla aktarılmıştır.
  • Toplumsal Betimlemeler: Anadolu insanının yaşam tarzı, gelenekleri ve toplumsal bakış açıları vurgulanmıştır.

Okuma Sonrası
Söz Varlığımız

Çalıkuşu adlı romanı okurken anlamını bilmediğiniz kelimeleri aşağıya not alınız. Not alırken kelime ya da kelime grubunun geçtiği cümleyi de yazmayı unutmayınız.

Kelime ve Kelime Grubu Metinde Geçtiği Cümle Cümlede Kazandığı Anlam
muallim Fransızca muallimimiz Sör Aleks, bir gün bize yazı vazifesi vermişti. öğretmen
temin Sizin için güzel bir hayat temini olur. sağlama, elde etme
koleret …filiz gibi boyu, bembeyaz koleret’i ile alnına kaldırılmış bir saraylı… yakalık
ahüzar Nasıl ki, kendi canım yandığı zaman da pek ah-ü zara kapılmadan felaketi güler yüzlü… feryat, iç çekiş
münasebetsizlik O geceki münasebetsizliğim yakın zamanlara kadar aile içinde söylenmiştir. uygunsuzluk
vaveyla Birdenbire bir çığlık, bir vaveyladır koptu. feryat, bağırış
tirabzan Mutlaka bir köşeye sinerek arkadaşlarımın inmesini bekler, sonra atar biner gibi tirabzanın üzerine… korkuluk, merdiven trabzanı
perkal basması Perkal basması mübarek! ince ve sık dokunmuş pamuklu kumaş
nazenin dizkapaklarından tutup yukarı çeken nazlı ve nazenin kuzenimin ağaca çıkmak istemene gülme… nazik, ince, hassas
istavroz çıkarmak Mişel bu defa hayretinden bir istavroz çıkardı… haç işareti yapmak

Bu kelimelerden bazıları Osmanlıca kökenli olup, günümüzde nadir kullanılan kelimelerdendir.


Cover Image

Karagöz ve Hacivat’ın Kişilik Özellikleri

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 3 dakika

 

Karagöz ve
Hacivat’ın Kişilik Özellikleri

Türk gölge oyunun  en bilinen karakterleri Hacivat ve Karagöz’dür.
İki karakter toplumun farklı kesimlerini yansıtırlar. Birbirleri ile çatışan
bu iki karakter hem eğlendirir, hem toplumsal mesajlar verirler.

 Karagöz’ün kişilik özellikleri şunlardır:

 Karagöz okumamış cahil biridir.  Halkın saf ve doğal temsilcisidir.
Hacivat’ın kullandığı kelimeleri anlamaz ya da yanlış anlar ve komik duruma
düşer. Düşündüklerini çekinmeden doğrudan söyler. Bunun için patavatsız ve
dobradır denilir. Bu özelliği onu halkın gözünde sevimli hale getirir.
Haksızlıklara karşı çıkar ve doğruyu söylemekten asla çekinmez. Meraklıdır,
olaylara hızlı tepki verir. Düzenli bir işi 
yoktur. Geçici işlerde çalışır. Bu da onun hayat mücadelesini anlatır.

 

Hacivat’ın kişilik özellikleri
şunlardır:

Görgülü ve eğitimlidir. Bundan
dolayı da bilgi sahibidir. Farsça ve Arapça kelimeler kullanır. Toplumun aydın
kesimini yansıtır. Nazik ve kibardır. Karagöz’ü sık sık uyarır ve ona yol
gösterir. Herkesin nabzına göre şerbet veren politik biridir. Bu özelliği onu
kimi zaman ikiyüzlü olarak yansıtır. Karagöz’ü de eğitmek ister ama Karagöz
onun öğütlerini dinlemez, anlamaz. Toplumda herkesle iletişim içinde olan ve
işlerini kolaylaştıran bir karakterdir. Yani sosyal biridir.


Cover Image

Herhangi Bir Alanda Başarılı Olan Bir Büyüğünüzle Onun Bu Yolda Ne Tür Zorluklarla Karşılaştığını Konuşunuz.

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 4 dakika

 

Herhangi Bir
Alanda Başarılı Olan Bir Büyüğünüzle Onun Bu Yolda Ne Tür Zorluklarla
Karşılaştığını Konuşunuz.

Başarılı olmak için sabır, azim,
mücadele, alın teri gerekir. Ben de yakın tanıdığım bir  iş insanın başarılı olduğu alanda nasıl
başarılı olduğunu sordum ve o da bana yaşadıklarını tek tek anlattı. Yaşar Amca’nın ağzından duyduklarıma şimdi hikayeye dönüştürüyorum. Yaşar Amca
küçüklüğünden beri spora meraklı biriydi. Çok güzel de futbol oynardı ve
ileride futbolcu olmak istiyordu. Yetenekli, azimliydi. Bir spor kulübüne
gitmek ve orada kendini göstermek istiyordu ama babasının maddi durumu iyi
olmadığı için kulübe gidememiş ve bu durum içinde bir acı olarak kalmıştı.
Okulda yeteneği ortaya çıksa da maddi durum olmadığı için ona kimse sahip
çıkmamış. Kimi zaman amatör takımlarda oynamış ama destekçisi olmadığı için
yine bir başına gelmiş.

 Daha sonra belediyede temizlik işçisi olarak hayatına
başlamış ama içindeki o futbol aşkı asla bitmemiş. Madem ben futbolcu olamadım
öyleyse ben de imkanlarım doğrultusunda kredi çekerek kendi futbol kulübümü
kurar ve oraya gelen öğrencilere hocalık eder, çalışır, alın teri döker ve
başarılı olurum inancı ile yola çıkmış ve dediklerini de bir bir başarmış.
Yaşar Amca önce devletten yüklü miktarda kredi çekmiş ve kulübü kurmuş. Daha
sonra çok güvendiği yakın bir arkadaşını da işe almış ve onunla birlikte olup
kulübün reklamını yapmışla rve yaşadığı şehirdeki çocuklar da kulübe yazılmaya
başlamış. Başlarda çok fazla bir geliri olmayan Yaşar Amca çalıştıkça, emek
ettikçe işi büyütmüş ve zamanla yaptığı işten kâr etmeye başlamış. Kulübe
gelen çocukları elinden geldiğince iyi yetiştiriyor, onlarla ilgileniyormuş.
Maddi durumu olmayan yetenekli çocuklardan da asla para almamış. 

İş bu şekilde devam etmiş ve kulüp büyüdükçe büyümüş. Yaşar Amca şu anda çok mutlu. Hem çok
güzel bir geliri var, hem de kendisinin yetiştirip başka kulüplere sattığı
futbolcular. Kendi ile gurur duyuyor. Arada bir arkadaşları ile halı saha
maçına gidiyor ama eskisi kadar yüreğinde acı kalmamış. Yaşadığı zorluklar onu
daha güçlü hale getirmiş, daha savaşçı olmuş, daha başarılı olmuş. Şu anda
zengin bir insan, mutlu bir insan olarak kulübünü yaşatmaya devam ediyor. Oraya
giden öğrenciler de Yaşar Hocasını çok seviyor. Kulüp aile gibi olmuş. İnsan
isterse güçlüklerin üstesinden geliyor ve başarıyormuş.


3D Türkiye Geneli TYT ve AYT Deneme

Mart 10, 2025 Okuma süresi: 4 dakika
3d türkiye geneli deneme

👇👇👇

3D Yayınları tarafından düzenlenen Türkiye Geneli TYT ve AYT deneme sınavları, 7-8-9-10 Mart 2025 tarihlerinde gerçekleştirildi. Bu sınav, TYT ve AYT’ye hazırlanan öğrenciler için büyük bir ölçme ve değerlendirme fırsatı sundu. 3D Yayınları deneme sınavına katılan öğrenciler, sonuçlarını heyecanla beklerken, 3D cevap anahtarı bilgileri de merak konusu oldu.

3D Yayınları Cevap Anahtarı Ne Zaman Yayımlanacak?

3D Yayınları TYT deneme ve AYT deneme sınavlarının cevap anahtarı, 10 Mart 2025 günü saat 20.00’de 3D Yayınları’nın resmi web sitesi ve 3D Yayınları YouTube kanalı üzerinden yayımlanacaktır. Öğrenciler, cevap anahtarı ile denemede verdikleri yanıtları karşılaştırarak yaklaşık net sayılarını hesaplayabilirler.

3D Türkiye Geneli Deneme Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?

Deneme sınavına katılan adaylar için puan bilgisi ve Türkiye geneli sıralama sonuçları, 14 Mart 2025 Cuma günü saat 16.00’da 3dsonuc.com adresinde duyurulacaktır. 3D Türkiye Geneli Deneme sonuçları, öğrencilere kendi seviyelerini değerlendirme ve eksik konularını belirleme imkânı sunacak.

3D Yayınları Video Çözümleri Nereden İzlenebilir?

Sınav sonrası hatalarını analiz etmek ve detaylı çözümleri görmek isteyen öğrenciler için 3D Yayınları video çözüm içerikleri 3D Yayınları YouTube kanalı üzerinden yayımlanacaktır. 3D yayınları deneme sorularının ayrıntılı çözümleri, öğretmenler tarafından anlatılarak öğrencilerin konu eksiklerini gidermelerine yardımcı olacak.

Sonuç

3D Yayınları TYT deneme Türkiye geneli sınavına katılan adaylar, 3D cevap anahtarı ve Türkiye geneli sıralama sonuçlarını yukarıda belirtilen tarihlerde takip edebilirler. Güncel gelişmeler ve duyurular için 3D Yayınları web sitesini ve YouTube kanalını ziyaret etmeyi unutmayın. 


Cover Image

Eğer Polis Olsaydım Konulu Konuşma

Mart 8, 2025 Okuma süresi: 3 dakika

 

Eğer Polis
Olsaydım Konulu Konuşma

Polislik çok şerefli bir meslektir.
Bu mesleği, yapmak yürek ister, cesaret ister ve yoğun bir vatan sevgisi
hisseder. Ben ileride polis olmak, vatanıma ve milletime hizmet etmek istiyorum.

Sevgili Öğretmenim,

Eğer polis olsaydım toplumun huzur ve güvenliğini sağlamak için her türlü özveriyi gösterirdim ve toplumda huzur ve güvenlik sağlanana kadar mücadeleme devam ederdim. Suçluları yakalamak,
suçları araştırmak ve adaletin sağlanması için her türlü çalışmayı titizlikle
yapmaya çalışırdım. Olayları en ince ayrıntısına kadar araştırır mazlum olanın
yanında olurdum, zalim olanın ise karşısında dururdum. Haksızlık karşısında
asla sessiz kalmazdım. Hiçbir şekilde kimseden rüşvet almazdım ve bu onurlu
mesleğin adını asla lekelemezdim. Devletime asla ihanet etmezdim. Toplum ile devamlı iletişim halinde olurdum
kendimi halktan üstün görmez aksine onların hizmetçisi gibi görür ve onların
mutlu olmasını sağlardım, bana olan güvenlerinin daha da çok artması için
elimden gelen her türlü fedakarlığı gösterirdim.

 

Sevgili  öğretmenim,

Suçların önlenmesi için toplumu
bilinçlendirmek için hazırlıklar yapardım. İnsanların hayatını kurtarırdım ve
yeri geldiği zaman bu vatan için canımı feda etmekten çekinmezdim, seve seve bu
vatan uğrunda şehit olmayı isterdim. Suçlular ile mücadele etmek için
teknolojiden faydalanırdım, mesleğim ile ilgili kitaplar okur ve kendimi
geliştirirdim. Amirlerime saygıda kusur etmezdim ve onların sözünden çıkmazdım.
Hak, hukuk ve adaletin yerine gelmesi için inatla çalışmaya devam eder mesleğimi
hakkı ile yerine getirmeye çalışırdım.


Cover Image

Elinde Sihirli Bir Değnek Olsaydı Neleri Değiştirmek İsterdin?

Mart 7, 2025 Okuma süresi: 2 dakika

 

Elinde
Sihirli Bir Değnek Olsaydı Neleri Değiştirmek İsterdin?

Elimde sihirli bir değnek olsaydı
ilk olarak çeşitli hastalıkları olan insanların ağrılarını yok ederdim ve
onların ağrılarından kurtulmasını sağlardım. Kimsenin hasta olmamasını sağlar herkesin
sağlıklı olmasını isterdim. Bunun için 
sağlıklı ve mutlu insanların olduğu bir toplum meydana getirirdim.
Savaşları yok eder dünya barışını yayardım. Çocuklar ölmez, çocuklar mutlu olur
ve çocukluğunu yaşamaya devam ederdi. Kötü insanları iyi insanlara
dönüştürürdüm ve onların da iyi olmasını sağlardım. Hastalıkları yok ederdim. 

Doğal kaynakların hepsini eski haline getirir ve tertemiz kaynaklarımız var
olmaya devam ederdi. Küresel sınmayı ortadan kaldırırdım. Gelir dağılımındaki
adaletsizlikleri ortadan kaldırırdım. Her insanın eğitim almasını sağlardım.
Cahil kimse kalmazdı. Sevgi, saygı, barışın olduğu bir dünya yapardım
dünyamızı. Bilim ve teknolojide her ülkesinin gelişmesini sağlardım. Bilimi ve
ilimi yayardım. 

İnsanlar sorgulayan varlıklar olsun isterdim. Araştıran,
sorgulayan, empati kurma becerisine sahip duyarlı insanlar yetiştirirdim.
İnsanlar arasında hoşgörü ve sevginin artmasını sağlardım. Dünyamızın daha
eğlenceli olmasını sağlardım. Yoksul kimse kalmazdı, herkes mutlu olurdu,
herkes ailesi ile yaşamaya mutlu bir şekilde devam ederdi.


Cover Image

Su İle İlgili Sloganlar

Mart 7, 2025 Okuma süresi: 4 dakika

 

Su İle İlgili
Sloganlar

Hayatımızın vazgeçilmez kaynağı olan sularımız ne yazık ki
bizler tarafından kirletilmekte ve hunharca kullanılmaktadır. Bu durum böyle devam ederse sularımız azalacak ve kendi hayatımızı tehlikeye atacağız. İşte
bunların olmaması için su ile ilgili şu sloganları hazırladık:

Su varsa hayat vardır.

Hayat su ile anlamlıdır.

Su giderse hayat da biter.

Enerji kaynağım sudur o yok olursa ne enerjim kalır ne de
ben.

Doğanın en nadide hazinesidir sular.

Sular bir gün bittiği zaman paranın yenilemeyecek bir şey olduğunu anlayacaksınız.

 Su yoksa buğday yok,
su yoksa meyve yok, su yoksa sebze yok, su yoksa hiçbir şey yok.

 Suyu fazla akıtma,
geleceğini karartma.

Yeşilin suya ihtiyacı var, senin yeşile  bundandır ki verme sularına zarar.

Su sadece senin değil gelecek nesillerin de hakkıdır  onun için tutumlu ol.

Akan her damla bir elmastır çünkü o bir çocuğa hayat olacak
onun için kıyma sularına sahip çık ona.

Doğanın bize emanetleri vardır. Toprak gibi, hava gibi,
gökyüzü gibi. İşte su da bu emanetlerin can damarıdır, onun için suyuna sahip
çık.

Su susar evrendeki canlılardan da ses gelmeyecektir.

Suyu korumak ve onu kirletmemek insanlık  vazifesi olmalıdır.

Gelecek için en büyük yatırım suyun sesi, suyun varlığıdır
işte bundan dolayı harcama onu yok yere.

Damlayan su, tükenen en değerli hazinedir.

Suyunu ölçülü   kullan suya hasret kalma.

Dudaklarının kurmaması için, susuzluktan acı bir şekilde can vermemek için haydi sen de su tasarrufuna katıl!


Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler