rubai-ümit yaşar-ümit yaşar oguzcan-ümit yaşar oğuzcan-felsefi şiir-hikemi şiir-yaradılış-insan kainat tanrı ilişkileri
Herkes soruyor, aşığa derdin ne diye
Anlat bize mecnunluğa erdin ne diye
Aşık susuyor sonra diyor Ey Tanrı’m
Cananı alıp canımı verdin ne diye
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Öt benim sarı tanburam.
Senin aslın ağaçtandur.
Ağaç dersem gönüllenme,
Kırmızı gül ağaçtandur.
Ali, Fatıma’nın yâri,
Ali çaldı Zülfikârı,
Düldül atının eğeri,
O da yine ağaçtandur.
Ali gitti Hakka yetdi,
Zülfikârı derya yuttu,
Sad-i Vakkas bir ok attı,
O da yine ağaçtandur.
Nurdandur Kıble eşiği,
Cihanı tuttu ışığı,
Hasan Hüseynin beşiği,
O da yine ağaçtandur.
Yeter Pîr Sultanım yeter,
Derdlülere derman katar,
Türlü türlü meyva biter,
O da yine ağaçtandur.
PİR SULTAN ABDAL
Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi
Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi
Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Can ü başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi
Aşıklar kara baht(ı) olur
Hakkın katında kutlolur
Muhabbet baldan tatlolur
Yiyemezsin demedim mi
Pir Sultan Abdal Şahımız
Hakka ulaşır rahımız
On İkİmam katarımız
Uyamazsın demedim mi
PİR SULTAN ABDAL
gül alırlar, gül satarlar
gülden terazi tutarlar
gülü gül ile tartarlar
çarşı pazarı güldür gül
ak gül ile kırmızı gül
çift yetişmiş bir bahçede
bakışırlar hara karşı
harı, esharı güldür gül
toprağı güldür, taşı gül
kurusu güldür, yaşı gül
hasbahçesinin içinde
servi çınarı güldür gül
ümmî sinan gel vasf eyle
gül ile bülbül devrini
meğer bu garip bülbülün
ah-u figânı güldür gül
ÜMMİ SİNAN (XVII. yy)
Tecelliden nasib erdi kimine
Kiminin maksudu bundan içeru
Senin aşkın beni benden alıptır
Ne Şirin dert bu dermandan içeru
Şeriat tarikat yoldur varana
Hakikat Marifet andan içeru
SÜLEYMAN kuş dili bilir dediler
SÜLEYMAN var SÜLEYMAN’dan içeru
Unuttum din diyanet, kaldı benden
Bu ne mezheptir, dinden içeru
Dinin terk edenin küfürdür işi
Bu ne küfürdür imandan içeru
Geçer iken Yunus şeş oldu dosta
Ki kaldı kapıda andan içeru