Ses bilgisi konusu TYT sınavında çıkan ayrıca lisede ve ortaokulda işlenen bir konudur. Bu konuyla alakalı farklı kaynaklardan derlediğim ve sınıfta kullandığım testi aşağıda bulabilirsiniz. Ayrıca dosyayı word dosyası olarak yazının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Soruların sonunda cevap anahtarına yer verdim. Word dosyasının sonunda da cevap anahtarı mevcuttur. Ses bilgisi ile ilgili orta seviye zorlukta 27 sorudan oluşan ses olayları testimiz kullanıma hazırdır.
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama vardır?
A) Uzun ve ıssız kış gecelerinde yaşayacağı yalnızlığı biliyor.
B) O sonsuz kederi daha şimdiden hissediyordu burada
C) İnsansız, unutulmuş köylerden geçiyordu tren.
D) Her yerde hayatını karartan o eksik cümlenin izlerini görüyor.
E) Birbirlerini yalnızca baba oğul gibi sevecekti onlar.
2. Bunu, düğünden bir gün önce konağında uzun bir aradan sonra yeniden karşılaştıklarında hissetmiş.
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
B) Ünlü (Hece) Düşmesi
C) Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme)
D) Ünsüz Türemesi
E) Ulama
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, ünlü daralmasına örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Sözünü ettiği huzurun ne olduğunu şimdi kavrıyordu.
B) Coşkulu parçalar geçtiğinde içi sızlıyordu.
C) Bir köşeye oturarak onun konuşmalarını dinliyordu.
D) Babasının sesinde bir sitem duymayı bekliyordu.
E) Haliç’te gül kokusu, tuzlu deniz kokusuna karışıyordu.
4. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?
A) Şarkı o olağanüstü aşkın ifadesi haline gelmiştir.
B) Kendisini acemice, babasının kollarına bırakmıştı.
C) İz bırakan bir dostlukları ya da düşmanlıkları olmayacaktı.
D) Sanki kasların, çizgilerini taşımakta güçlük çekiyordu.
E) O muhteşem tebessümüyle ama üzgün bir sesle konuştu.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünlü (hece) düşmesine örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Gönül rahatlığına kavuşmuş olarak oradan ayrıldı.
B) Bütün sabrına rağmen sinirlenmişti Cevat Bey.
C) Aklının ermediği işler hakkında fikir yürütüyor.
D) Cümleyi tamamlamak için ikisi de fırsat kolluyor.
E) İnsanın ömrünü yakınlık duymadığı biriyle geçirmesi zordur.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz değişimine (yumuşama) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Hiçbir sevinci tam olarak yaşatmamaya kararlıydı.
B) Onun huzuru ve mutluluğu için her zaman dua ediyordu.
C) Hayatına ve geleceğine güven duyarak tedirginlikten kurtuldu.
D) Düşman bizi yok etmenin hesabını yapıyormuş.
E) Meyve kokulu bahçede daha korkunç olaylar yaşanacaktı.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünsüz benzeşmesine (sertleşme) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Yüzündeki bütün çizgileri teker teker incelemeye başladı.
B) Odasında gereksiz olan bütün eşyalar atılmıştı sonunda.
C) Kimseye bir açıklama yapmadan köşkten ayrıldılar.
D) Biraz daha hızlı gitmesi için arabacıyı sıkıştırdı.
E) Saadeti bulmakta güçlük çektiğini herkes biliyordu.
8. Ham iken, pişiren de aşktır. Aşığa acı çektiren ise ayrılık. Yani sevgiliden, yardan ayrılık.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz benzeşmesi (sertleşme)
B) Ünlü daralması
C) Ünlü düşmesi
D) Ünsüz değişimi (yumuşama)
E) Ulama
9. Bu acı öyle ki insanı olgunlaştırıyor. Sabır gücünü artırıyor. Şükretmeyi sağlıyor, gönlü genişletiyor. Öyle genişliyor ki gönül, aşkın gücü acıyı yeniyor.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz benzeşmesi (sertleşme)
C) Ulama D) Ünlü daralması
E) Ünsüz değişimi (yumuşama)
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünsüz değişimine (yumuşama) örnek olabilecek bir sözcük kullanılmamıştır?
A) Âşık, dostun yakınlığıyla cihandan geçer.
B) Gerçek aşığın derdine hiçbir şey derman olmaz.
C) İnsanoğlu aşktan her geçen gün uzaklaşıyor.
D) Öğrencisinin sevme yeteneğini ölçüyordu.
E) Kimse onun derdinin gerçeğini bilemez.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünlü düşmesine örnek olabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
A) Âşık olduğunu sanan asrın insanı, aşktan uzak
B) Göklerin dönüşünü aşkın dalgalarından bilin.
C) Âlemdeki her şey aşk imiş, gerisi dedikodu.
D) Sevinç ve aşk büyük çabaların kanatlarıdır.
E) İnsan varlığını oluşturan dört unsur vardır.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünlü daralmasına örnek olabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
A) Mumlar karanlığın içinde yol alan yıldızlar gibi parlıyordu.
B) Binlerce ateş parçası yılan dilleri gibi birbirine karışıyordu.
C) Şerbetçiler akşamları konağın parmaklıklarının dibine diziliyorlar.
D) Yüzbaşının söylediklerinin hiçbirini tam olarak anlayamamıştı.
E) Onu sandallarıyla, gizliden gizliye dinlemeye gelenler olurmuş.
13. Gösterişe, güce (I)alışkındı ama (II)gösterişten kaçınan bir (III)yalınlığın her yanında (IV)hissedilen tevazu, bu kadının hiç (V)bilmediği güç olarak belirmişti.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde ünsüz türemesi vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. Uçları burulmuş ince bıyıkları, alnının parlak genişliğini ortaya koyan, geriye taranmış gür saçları ile herkesin beğenisini kazanmıştı.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme)
B) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
C) Ünlü Daralması
D) Ünlü (Hece) Düşmesi
E) Ulama
15. Beyin yalnızca kendisine acı hissetmesini söyleyecek şekilde temsil edilen uyarıcıları aldığında acı hisseder. Bu nedenle bu kişilere acılarını tanımlattım.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme)
B) Ünlü Daralması
C) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
D) Ünsüz Türemesi
E) Ünlü Düşmesi
16. Bu (I)küskünlüğü, farklı bir bakışı olan o insanlardan çok, kendisini bu (II)eksikliğiyle dünyaya getiren annesiyle babasına (III)yönelikti. Çevremdekilere bu yüzden daha iyi bakmayı öğrendim (IV)demişti, sonra (V)hafifçe gülerek.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde, hem ünsüz benzeşmesi (sertleşme) hem de ünsüz değişimi (yumuşama) vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
17. O sadece (I)çelişkilerin değil, büyük yanlışların da insanı olmasına karşın, kendisiyle ilgili (II)gerçeği tüm yüzüyle görebilecek bir (III)yeteneğe (IV)sahiptir (V)aslında.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcükler, ses olayları bakımından eşleştirilirse, hangisi bu eşleştirmenin dışında kalır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz değişimine (yumuşama) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) O an rahatsızlığın bambaşka duyguyla yaşandığı bir andı.
B) Onun gösterdiği bu insanı tanımam, hatırlamam hiç zor değildi.
C) Hem kendisine hem babasına yönelik bir kırgınlığı dile getiriyordu.
D) O insanlar da o zamanlar için birçok oyunu göze almışlardı.
E) İyiliğin bedeli kimi hayatlarda hep böyle mi ödeniyordu acaba?
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünsüz benzeşmesine (sertleşme) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Hafiften gülümsemeye mecbur hissetmiştik kendimizi
B) Sonra da bir süre konuşmamış önümüze bakmıştık.
C) Kaçmak, bir kez daha kaçmaktı belki de yeniden denenen.
D) Bu sorunun açabileceği yolda ilerlemek gelmiyor içimden.
E) Yaptığı tüm yanlışlara karşın kendini haklı gösterebilenlerdendi.
20. Bu (I)olasılığı göz ardı edemezdim. Nerede (II)biteceğini bilmediğim bir yolda, kendilerini bana benimle (III)birlikte, yavaş yavaş yazdıran o hikâye kahramanlarının iç dünyasında, tedirginliklerin (IV)sağladığı yaşama (V)gücüyle ilerlemek zorunluluktu.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde, farklı bir ses olayı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
21. Süreksiz sert ünsüzlerle (p, ç, t, k) biten sözcükler ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında son sesteki sert ünsüz yumuşar.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu kuralın dışında bir kullanım vardır?
A) Nişancı, kayık sözünü duyunca eli ayağı kesildi.
B) Çocuklar kamışlığın içinde kurbağalarla oynuyorlardı.
C) Kaya aralarından koskocaman mantar buldular.
D) Bir tencere dolusu bulgur pilavı pişirip yediler.
E) Onlar bu savaşı üç gün üç gece anlattılar.
22. Gün batmadan şehrine ulaşacak, ailesini görecekti. Yüreğine bir acı saplandı. Her şeyi unutmuş kıvranıyordu.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü Daralması B) Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi)
C) Ünsüz Benzeşmesi D) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
E) Kaynaştırma Harfi
23. Aşağıdaki cümlelerde attı çizili sözcüklerden hangisi türetilirken ünlü kaybına uğramıştır?
A) Ayrıldığı obadan yemek isteyememişti.
B) Pınarda karnını bol suyla dolduruyordu.
C) Geçtiği her kasaba, her köy bomboştu.
D) Göklerinde bir tek uçan kuş bile göremedi.
E) O şehir dünyanın en güzel şehriydi.
24.Türkçede sonu sert ünsüzle biten sözcüklere ünlü ile başlayan ekler getirildiğinde bu ünsüzlerin yumuşadığı görülür.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek bir kullanım yoktur?
A)Bunları sepete güzelce yerleştirdi.
B)Bu sırrı çözecek bir ipucumuz olsaydı.
C) Dostluğun gereğini yerine getirmeliydi.
D) Bu dünya kimini de vezir eder.
E) Bir doğu klasiği arıyorum.
25.Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde bir ünlü düşmesi söz konusudur?
A) Başarıda yükselmenin sınırı yoktur.
B) Buraya yalnız gelmek istemiş.
C) Bundan sonrasına ben karışmam.
D) Bu da sözünü ettiğin arkadaş galiba.
E) Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz.
26 I. Çocuktan al haberi demişler.
II. Alnımızda bilgilerden bir çelenk…
III. Kaynanayı kazanda kaynatmalı.
Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözcüklerde görülen ses olayları, hangi şıkta sırasıyla verilmiştir?
A) Benzeşme-Ünlü düşmesi-Daralma
B) Yumuşama-Daralma-Ünlü düşmesi
C) Benzeşme-Ünlü düşmesi-Ünlü düşmesi
D) Ünlü türemesi-Ünlü düşmesi-Benzeşme
E) Ünsüz düşmesi-Daralma-Ünlü türemesi
27. Aşağıdakilerden hangisinde yumuşak ünsüzle başlayan bir ek, sonu sert ünsüzle biten bir sözcüğe getirildiği hâlde sertleşme olmamıştır?
A) Bu kitabı seçkin kitapçılarda bulabilirsin.
B) Aslında buna bir kitapçık demek gerekir.
C) Kuşcağız’ın sosyal yapısını da ele almış.
D) Çerezcilerden saatçilere hepsi buradaydı.
E) Açıkçası bu, bir kaynak kitap niteliğinde.
CEVAP ANAHTARI: 1D 2B 3E 4D 5D 6E
7A 8B 9C 10C 11A 12A 13D 14C 15B 16A 17E 18D 19D 20C 21B 22A 23A 24A 25B 26C
27C
AYT Edebiyata yönelik yazar-eser çalışma videolarının ikinci Servetifünun ve Fecriati Dönemleri Yazar-Eser Videosunu aşağıda izleyebilirsiniz. Servetifünun ve Fecriati Dönemi sanatçılarından otuz beş eser videoda yazarı veya şairiyle birlikte veirliyor. Videonun görüntü ve ses efektlerinin öğrencileri sıkmamasına dikkat ederek eğlenceli bir video hazırladığımı düşünüyorum. Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil, Cenap Şahabettin, Ahmet Haşim gibi önemli isimlerden daha az bilinen edebiyatçılara kadar birçok ismi videoda bulabilirsiniz. Beğeneceğinizi umuyorum. Kolay gelsin.
AYT Edebiyat sınavına hazırlanan öğrenciler için youtube kanalımızda yazar eser çalışma videoları hazırlamaya başladım. Bunların birincisi aşağıda da verdiğim Tanzimat Dönemi Yazar Eser Çalışma Videosu. Bu videoyla hem kendinizi deneyebilir hem de yazar eser ezberi için videoyu izleyebilirsiniz. Videoda kolaydan zora doğru Tanzimat Dönemi yazar ve şairlerinin farklı türlerde otuz altı eserine yer verdim. Videoların devamı gelecek. Her zaman beklerim. Nasıl diyorlardı: Videoyu beğenip kanalı takip ederseniz memnun olurum arkadaşlar! 😉
![]() |
12 Edebiyat Yazılı Soruları indir |
12. Sınıf Türk Edebiyatı dersine ait bütün yazılı sorularını aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz. Sınavlarda klasik sorular, boşluk doldurma, doğru-yanlış, eşleştirme ve test tarzında sorular kullanıldı. Testlerde internetten veya elimdeki bazı kitaplardan faydalandım. Bunun dışındaki sorular tamamen bana aittir. Bazı sınavlarda A ve B grupları kullandım. Onlar da genelde aynı soruların yerinin değiştirilmesi şeklinde düzenlendi.
Diğer sınıflara ait yazılıları indirmek için burayı tıklayın…
Öğrencilerin 12. sınıf olması sebebiyle soruların kolay olmasına çalıştım ama sonuçta edebiyat dersi içerik olarak kolay bir ders değil. Hele 12. sınıf birçok öğretmenin bile zorlandığı, çekindiği bir ders. Bundan dolayı sorular bazı öğrencilere zor gelecektir. Takdir sizin.
Kolay gelsin…
12. Sınıf Türk Edebiyatı 1. Dönem 1. Yazılı indir
12. Sınıf Türk Edebiyatı 1. Dönem 2. Yazılı A grubu indir
12. Sınıf Türk Edebiyatı 1. Dönem 2. Yazılı B grubu indir
12. Sınıf Türk Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı A grubu indir
12. Sınıf Türk Edebiyatı 2. Dönem 1. Yazılı B grubu indir
12. Sınıf Türk Edebiyatı 2. Dönem 2. Yazılı indir
1960 kuşağı şairleri, 1961 anayasasının sağladığı özgürlükle birlikte, Nazım Hikmet’in kitaplarının yayımlanmasının serbestleştiği, siyasal ve güncel dergilerin yoğun olarak okunduğu ve gündemi belirlediği bir ortamın etkisindedirler. “Yeni Gerçek”, “And”, “Halkın Dostları”, “Militan” gibi dergiler etrafında toplanan şairler, şiir anlayışlarını ve ideolojilerini bu dergilerde açıklamaya çalışmışlardır. Marksist felsefeyi benimseyen toplumcu gerçekçi şairler, daha çok sosyal ve güncel politikayı konu edinmişler, halkın ve işçi sınıfının sorunlarını politik bir bakışla ortaya koymaya çalışan şiirler yazmışlardır.
Temsilcileri: 1950’den 1980’e uzanan dönemde Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Nihat Behram, Refik Durbaş, Süreyya Berfe, Metin Eloğlu, Özdemir Asaf, Can Yücel, Gülten Akın, Hasan Hüseyin, Ahmet Oktay, Hilmi Yavuz, İlhan Demiraslan, Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok gibi şairleri sayabiliriz.
ÖRNEK ŞİİR:
BEYAZ, İPEK GİBİ YAĞDI KAR
İstedim ki
Daha güzel
Olsun şu dünya.
İstedim ki
Beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Bitsin artık
Bu sürüp giden alçaklıklar.
Bir bebek
Ölüm tehdidi altında yaşamasın
Beşiğinde.
Ve paramparça olmasın
Sımsıcak
Capcanlı
Yaşayıp giderken insanlar.
Bırakın, beyaz
İpek gibi yağan karın altında
Hayallerimiz olsun.
Yaşayalım
Özgür
Güzel
Düşünceli.
Anlatalım
Düşündüklerimizi birbirimize.
Sevinç egemen olsun her yerde
İnsanca
Bir kaygı.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar.
Ataol Behramoğlu
ŞİİR: Evet İsyan, Geceleyin Bir Koşu, Cellâdıma Gülümserken, Bir Yusuf Masalı .
ÖRNEK ŞİİR
Mataramda Tuzlu Su
West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin!
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Beyazların yöresinde nasibim kalmadı
yerlilerin topraklarına karşı suç işledim
zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
uyrukların içinde uygunsuz biriyim
vahşetim beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
kendime dünyada bir acı kök tadı seçtim
yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Uzak nedir?
Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Başım açık, saçlarımı ikiye ortadan ayırdım
kimin ülkesinden geçsem
şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
cesur ve onurlu diyecekler
halbuki suskun ve kederliyim
korsanlardan kaptığım gürlek nara işime yaramıyor
rençberlerin o rahat ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
boynumda bana yargı yükleyenlerin
utançlarından yapılma mücevherler
sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Bir hayatı, ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
askerden kantinden satın aldığım cep aynası
bazı geceler çıkarken
Uçarı bir gülümseyişle takındığım
muşta gibi lükslerim de burda kalacak
siparişi yargıcılar tarafından verilmiş
bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
burada bitti artık işim, ocağım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
İSMET ÖZEL
İlk şiirleri “Ataol Gürus” takma adıyla Yeni Çankırı, Yeşil Ilgaz, Çağrı gibi yerel gazete ve dergilerde yayınlandı. Yükseköğrenimi sırasında Yapraklar, Dost, Evrim, Ataç gibi dergilerde çıkan şiirleriyle dikkat çekti. Bu dönemin şiirlerini biraraya getiren ilk şiir kitabı “Bir Ermeni General” 1965’te Ankara’da Toplum Yayınevi’nce basıldı. Gençlik dönemi şiirlerinde Orhan Veli, Attilâ İlhan ve İkinci Yeni şiirinin ortak özellikleri etkin. Gerçek şiir kimliği 1965-1971 arasında Papirüs, Şiir Sanatı, Yeni Gerçek, Yeni Dergi ve Halkın Dostları’nda çıkan şiirleriyle oluştu. Bu şiirlerde toplumcu, etkin bir edebiyat anlayışının örnekleri yer aldı.
Uzun yıllar siyasi nedenlerle Fransa’da ikamet etti. Şiirleri bütün büyük dillere çevrildi. Toplumcu gerçekçi şiir ilkelelerine yöneldi, şiirini yeni biçim ve tema arayışlarıyla besledi. Çevirileriyle de dikkat çekti. Edebiyat ve kültür üzerine yazdıkları, antoloji ve diğer çalışmalarıyla kuşağının önde gelen yazarları arasına girdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden sonra şimdi profesör olarak Beykent Üniversitesi öğretim kadrosu içinde yer almaktadır.
ŞİİR: Bir Ermeni General, Bir Gün Mutlaka, Ne Yağmur Ne Şiirler.
ÖRNEK ŞİİR
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı sevilmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi,bir yaprak gibi,bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de bütün benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da sevinçler gibi, olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
ATAOL BEHRAMOĞLU
BEBEKLERİN ULUSU YOK
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok
Başlarını tutuşları aynı
Bakarken gözlerinde aynı merak
Ağlarken aynı seslerinin tonu
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Güllerin en hası, en goncası
Sarışın bir ışık parçası kimi
Kimi kapkara bir üzüm tanesi
Babalar, çıkarmayın onları akıldan
Analar, koruyun bebeklerinizi
Susturun susturun söyletmeyin
Savaştan, yıkımdan söz ederse biri
Bırakalım sevdayla büyüsünler
Serpilip gelişsinler bir fidan gibi
Senin benim hiç kimsenin değil
Bütün bir yeryüzünündür onlar
Bütün insanlığın gözbebeği
İlk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
Bebeklerin ulusu yok,
Bebekler, çiçeği insanlığımızın
Ve geleceğimizin biricik umudu.
ATAOL BEHRAMOĞLU
Süreyya Berfe (asıl adı: Hikmet Süreyya Kanıpak, d. 1943, İstanbul), Türk şair ve yazar. 1965’e kadar gerçek adı olan Süreyya Kanıpak ‘ı kullandı. Daha sonra, Süreyya Berfe adını kullanmaya başladı. Önceleri İkinci Yeni akımı içinde yer aldıysa da, sonradan halk şiirinin yolundan giden başka arayışlara yöneldi. 1960 kuşağı şairleri arasında sayıldı.
Çocuk kitapları da yazan Berfe, aralarında 1966’da aldığı ve tanuınmasını sağlayan Türkiye Milli Talebe Federasyonu Kültür Yarışması Şiir Dalı Birincilik Ödülünün de bulunduğu çeşitli ödüller aldı. Ayrıca metin yazarlığı yapmaktadır.
ŞİİR: Gün Ola, Savrulan.
Deneme dilinde çeşitli bilim, felsefe ve sanat dallarına ait terimlere yer vermekten ziyade halk çoğunluğunun ortak günlük konuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası hâkimdir.
Denemede bilimsel yazılardaki kuruluk ve şematiklik bulunmaz. Düşünce, şiirsel, akıcı, samimî bir üslûpla sunulur. Bu bakımdan deneme yazılarının geniş halk yığınlarınca kolayca ve rahatlıkla okunabilme özelliği vardır.
Deneme yazarı yazısını yazarken bir anlamda kendi kendisiyle diyalog içindedir. Kendi zihinsel âleminde düşünce temrinleri yapar.
Ahmet Haşim Bize Göre (1928), Gurebahane-i Laklakan (1928);
Refik Halit Karay Bir Avuç Saçma (1939), Bir İçim Su (1931), İlk Adım (1941), Üç Nesil Üç Hayat (1943), Makyajlı Kadın (1943), Tanrıya Şikâyet (1944);
Falih Rıfkı Atay Eski Saat (1933), Niçin Kurtulmak (1953), Çile (1955), İnanç (1965), Pazar Konuşmaları (1966), Kurtuluş (1966), Bayrak (1970) gibi kitaplarını saymak mümkündür.
‘Anı’nın eski karşılığı ‘hatıra’dır. Edebî bir tür olarak anı, bir kişinin aklının erdiği dönemden itibaren görüp yaşadığı, kendisi ve toplum için önemli gördüğü olayları ve durumları belli bir sistem içinde yazıya döktüğü, genellikle, otobiyografik metinlere denir.
Otobiyografi, kişinin yalnızca kendisiyle ilgili bilgileri verirken anı, hem bireysel hem de sosyal anlamda bilgi içerir.
Günlük tutan yazar, sıcağı sıcağına o günün olay, yaşantı ve düşüncelerini aktarırken; anı yazarı, tarih olmuş eski zamanların olaylarını belleğe ya da belgelere dayalı olarak ortaya koyar.
Bu bakımdan anı metinleri yalnızca hatırlanabilen, unutulmayan, kaydedilebilen olayları içerdiği için tarihi aynen aksettirmekten uzaktır, büsbütün objektif olması beklenemez.
Toplumların sosyal hayatlarında anı aktarmak önemli bir gelenektir. Özellikle yaşlı insanlar kendilerinden daha genç kimselere daha önce görüp geçirdiklerini, yaşadıkları ilginç olayları anlatırlar.
Anı yazma geleneği, Tanzimat döneminde, kimi devlet adamlarında batıdaki meslektaşlarına olan özentiden başlamış ve giderek günümüze kadar gelmiştir.
Tanzimat öncesindeki şuara tezkireleri, menakıpname, siyer, vekayi’name, gazavatname, fetihname, sefaretname gibi eserler bilinen anlamıyla birer anı eseri olmasalar da bu türe özgü özellikleri taşırlar.
Anılar konuları itibariyle genellikle siyasî ve edebî olmak üzere iki kategoride değerlendirilmektedir. Bunlar kesin sınırlandırmalar değildir.
Bir siyasî anı kitabında edebî anılar da olabilmektedir. Kimi anı kitapları da toplum içinde belli özellikleriyle seçilmiş kişilerin portrelerinden oluşmaktadır.
Günlük türü için Türkçede ise “Journal” “Rûznâme”, “hatıra defteri”,”Günce”,”Günlük” gibi karşılıklar kullanılmıştır.
Günlük bir kişinin hergün kayda değer bulduğu olayları, gözlemlerini, izlenimlerini, duygu, düşünce ve hayallerini yazdığı notlarıdır.
Anılar, yaşanmış, tarih olmuş eski zamanlardaki olay, olgu ve durumları içerirken, günlüklerde, olaylar sıcağı sıcağına yazıldığı için daha çok özneldir.
Günlük tutmaya pek fazla rağbet edilmeyen Türk edebiyatında bu türün Tanzimat’tan sonra ortaya çıktığını görüyoruz.
Arapça bir kelime olan “hitabet”, hitap etmek, vaaz etmek, güzel söz söyleme sanatı, hutbe okuma, nutuk irad etme gibi anlamlara gelmektedir. Terimin “nutuk”, “söylev” gibi karşılıkları da vardır.
Bir kişinin bir topluluk karşısında belli bir konuda yaptığı etkili, anlamlı ve coşturucu konuşmaya söylev metni, bu konuşmayı yapan kişiye de hatip (konuşma) denir.
Konularına göre siyasi söylev ve bilimsel söylev olarak ayrılabilir.
Arapça bir kelime olan “mülâkât”, karşılıklı buluşmak, görüşmek demektir. Türkçede bunun için “görüşme”, “söyleşi”, “konuşma” terimleri önerilmiştir.
Ancak bugün yaygın olarak Fransızca “reportage” kelimesinin Türkçe telaffuzu olan “röportaj” terimi kullanılmaktadır.
Kendi uzmanlık alanlarında tanınmış kişilerle hayatları, çalışmaları, eserleri ya da istenilen herhangi bir konuda sorulu cevaplı olarak karşılıklı konuşmaların yazıya geçirilmesine mülâkat denir.
Çoğu röportajlar, gezi yazısıyla iç içe sunulmaktadır.
Gezi türü için daha önceleri Arapça kökenli “seyâhat”, “cevelân” gibi terimler kullanılıyordu. Gezi notlarının kaleme alındığı eserlere ise “seyâhatnâme” deniyordu. Modern zamanlarda ise Türkçe bir kelime olan “gezi” terimi tercih edildi.
Gezi yazarı gezip gördüğü yerlerin hem kendisi hem de okuyucular için tarihî ve coğrafî açıdan ilgi çeken yönlerini, özelliklerini, kültürel, jeolojik, güzelliklerini, halkının gelenek, görenek, törelerini yazar.
ESERLERİ:
Anı: Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları,
Geçmiş Zaman Köşkleri, İstanbul ve Pier Loti
Roman: Fehim Bey ve Biz
ESERLERİ:
Şiir:
Türk’ün Şehnamesi
Roman: Uç İstanbul
ESERLERİ
Şiir: Gurbet, Bingöl Çobanları
ESERLERİ:
Şiir: Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp
Çarpıyor, Benden İçeri
ESERLERİ:
Şiir: Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sarıkız
Mermerleri
ESERLERİ:
Şiir: Bütün Şiirleri
Romanları: Mahur Beste, Saatleri Ayarlama
Enstitüsü, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Aynadaki Kadın
Öykü: Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Yaz
Yağmuru
Deneme: Beş Şehir; Yaşadığım Gibi
Makale- inceleme: Yahya Kemal, XIX. Asır Türk
Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler
ESERLERİ:
Şiir: Şiirler
Oyun: Gölgeler, 0 Böyle İstemezdi
ESERLERİ:
Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi,
Sonsuzluk Kervanı, Çile
Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye,
Sabırtaşı, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre, Abdülhamit
Han, Ahşap Konak
Öykü: Hikayelerim
Roman: Aynadaki Yalan
Anı: Yılanlı Kuyudan
ESERLERİ:
Şiir: Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor, Kıbrıs Rubaileri, Köprü
Mensur Şiir: Yastığımın Rüyası, Ayetler
Düzyazı: Kanatlar ve Gagalar, Terazi Kendini Tartmaz
ESERLERİ:
Roman: Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da,
Osmancık, Firavun İmanı, Ibişin Rüyası
Öykü: Yarın Diye Bir Şey Yoktur, Siyah
Kehribar, Oğlumuz
ESERLERİ:
Şiir: Sebil ve Güvercinler
Öykü: Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Değişen İstanbul
ESERLERİ:
Şiir: Kahramanlar, Onar Mısra
ESERLERİ:
Deneme — Eleştiri: Dilleri Var Bizim Dile
Benzemez
Araştırma — inceleme: Türk Edebiyatında Hikaye
ve Roman, Örneklerle Edebiyat Bilgileri
ESERLERİ:
Şiir: Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi,
Yenisi, Karşı
Çocuk şiirleri: Nasreddin Hoca Hikayeleri, La
Fontaine’ den Masallar (çeviri)
ESERLERİ:
Şiir: Garip, Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane,
Kolları Bağlı Odysseus,
Oyun: Mikado’nun Çöpleri
ESERLERİ:
Şiir: Garip, Perçemli Sokak, Karga ile Tilki,
Aşık Merdiveni.
ESERLERİ:
Roman: Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin
İnsanları, Rahmet Yolları Kesti, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt
Kanunu
ESERLERİ:
Roman: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Öykü: Toros Canavarı, Damda Deli Var, Fil
Hamdi, Sizin Memlekette Eşek Yok Mu?
ESERLERİ:
Öykü: Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Önce Ekmek,
Mahalle
Kavgası
Roman: Baba Evi, Murtaza, Cemile, Bereketli
Topraklar
Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Avare Yıllar, Gurbet Kuşları
ESERLERİ:
Roman: İnce Memed, Yer Demir Gök Bakır,
Demirciler Çarşısı Cinayeti, Orta Direk, Teneke, Yılanı Öldürseler,
Yusufçuk Yusuf
Öykü: Sarı Sıcak
Röportaj: Bu Diyar Baştan Başa
Derleme (Özgün Anlatı): Üç Anadolu Efsanesi
ESERLERİ:
Şiir: Kapalıçarşı, Evler, Divançe, Arada,
Çevre, Eski Toprak
Radyo Oyunu: Yıldızlara Bakmak, Uç Turunçlar
Araştırma-biyografi: Edebiyatımızda İsimler
Sözlüğü
Araştırma: Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü
ESERLERİ:
Şiir: Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Ömrümde
Sükut, Sonrası
Mektup: Ziya’ya Mektuplar
ESERLERİ:
Şiir: Şiirler
Oyunları: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı
ESERLERİ:
ESERLERİ:
Şiir: Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda, Yeşeren
Otlar, Türk Mavisi
ESERLERİ:
Şiir: Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Üç
Şehitler Destanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İstiklal Savaşı, Sivaslı Karınca,
İstanbul Fetih Destanı, Anıtkabir, Mevlana’da Olmak, Tük Olmak, Çanakkale
Destanı, Vietnam Savaşımız, Hiroşima, Nötron Bombası, Malazgirt Ululaması,
Yazıları Seven Ayı (Çocuk Şiirleri), Yunus Emre’de Olmak
ESERLERİ:
Hikaye: Otlakçı, Mendil Altında, Temiz
Sevgiler, Ev Ona Yakıştı
Roman: Ayaşlı ve Kiracıları, Miras
ESERLERİ:
Öykü: Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi,
Tüneİdeki Çocuk, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Alemdağ’da
Var Bir Yılan, Son Kuşlar; Az Şekerli
Romanları: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki
baskıda adı “Birtakım İnsanlar”), Kayıp Aranıyor
Şiir: Şimdi Sevişme Vakti
Röportaj: Mahkeme Kapısı
ESERLERİ:
Öykü: Merhaba Akdeniz, Ege Kıyılarından,
Yaşasın Deniz,
Egenin Dibi, Gülen Ada, Gençlik Denizlerinde
Roman: Aganta Burina Burinata, Ötelerin
Çocuğu, Uluç
Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri.
Anı: Mavi Sürgün
ESERLERİ:
Öykü: Yaşasın Demokrasi, Şişhane’ye Yağmur
Yağıyordu,On İkiye Bir Var, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Ayışığında Çalışkur,
Konçinalar, Yalıda Sabah
Tiyatro: Günün Adamı, Dışarıdakiler, Huzur
Çıkmazı, Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Fazilet
Eczanesi, Zilli Zarife
Portre / Anı: Ölür İse Ten Ölür Canlar Ölesi
Değil
ESERLERİ:
Şiir: Duvar, Sisler Bulvarı, Ben Sana
Mecburum
Roman: Kurtlar Sofrası, Bıçağın Ucu
ESERLERİ:
Şiir: Kızılçullu Yolu
Roman: Tütün Zamanı (Zeliş)
Oyun: Boş Beşik, Ezik Otlar, Susuz Yaz, Yeni
Çıkan Şarkılar ya da Juliet
ESERLERİ:
Deneme / Eleştiri: Günlerin
Getirdiği, Karalama Defteri,
Sözden Söze, Ararken, Diyelim Söz Arasında, Günce
ESERLERİ:
Deneme: Edebiyat Konuşmaları, Edebiyat
Üzerine, Günlerin Götürdüğü, Düşün Payı, Yokuşa Doğru, Şiir Üzerine Düşünceler,
Denemeler
İnceleme — Araştırma: Ahmet Haşim ve
Sembolizm, Sanat Felsefesi, Edebiyatta Akımlar.
ESERLERİ:
Deneme: Bu Ülke, Mağaradakiler Araştrıma/İnceleme:
Umrandan Uygarlığa, Kırk Ambar, Bir Dünyanın Eşiğinde
ESERLERİ:
Tiyatro: İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre,
Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Mevlana, Ben Kimim, Karım ve Kızım
ESERLERİ:
Tiyatro: IV. Murat, Deli İbrahim, Genç Osman,
Kösem Sultan, Bizans Düştü, Sokrates Savunuyor
ESERLERİ:
Tiyatro: Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan,
Tanrılar ve İnsanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet
1. Öykülerinde konu ve olaydan çok, şiirselliğe ve
etkiye önem veren, zaman parçaları üzerinde duran bir sanatçıdır. Bir İstanbul
öykücüsüdür o. “Kadersiz” denilebilecek insanlarda çoğu kez kendi sıkıntı ve
avareliklerinin dramını yaşamıştır. “Kötülükler” Ie karşılaştıkça kırlara,
kıyılara, sakin adalara, balıkçılara sığındı. Öyküleriyle bizi de oralara
götürdü tabi. “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her
şey.” diyen öykücü kalemini güzelliklerin hakkını vermek uğrunda kullandı
Yukarıdaki parçada aşağıdaki sanatçılardan hangisi
anlatılmaktadır?
A)Haldun Taner
B)Aziz Nesin
C)Memduh Şevket Esendal
D)Halikarnas Balıkçısı
E)Sait Faik Abasıyanık
2. Aşağıdakilerden hangisi “deneme” türünde
yazılmıştır?
A) Tohum ve Toprak
B) Otlakçı
C) Havaya Çizilen Dünya
D) Mavi ve Kara
E) Duvar
3. Aşağıdaki sanatçı/eser eşleştirmelerinin hangisi
yanlıştır?
A) Necip Fazıl Kısakürek / Koçyiğit Köroğlu
B) Cahit Külebi / Hikaye
C) Memduh Şevket Esendal / Ayaşlı ve Kiracıları
D) Sait Faik Abasıyanık / Havada Bulut
E) Haldun Taner / Sancho’nun Sabah Yürüyüşü
4. Aşağıdakilerden hangisi “tiyatro” türünde yazılmış
bir eserdir?
A) Bingöl Çobanları
B) Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım
C) Çile
D) Devlet Ana
E) Kaldırımlar
5. Şiirde kırk yılını, doğumundan ölümüne, orta halli
bir vatandaşın, birey olarak başından geçecek durumları hatırlatmaya; ev-aile
—yakın çevre üçgeninde, gerçek ve hayal yaşantılarını iletmeye, duyurmaya
harcadı. Kapalı Çarşı, Evler, Arada… belli başlı şiir kitaplarıdır.
Bu parçada aşağıdaki şairlerden hangisinden
bahsedilmektedir?
A) Sabahattin Kudret Aksal
B) Fazıl Hüsnü Dağlarca
C) Behçet Necatigil
D) Necati Cumalı
E) Orhan Veli Kanık
6. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde adı verilen
sanatçıyla ilgili doğru bilgi verilmemiştir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel: Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde
Anadolu’yu anlatmıştır.
B) Memduh Şevket Esendal: Küçük olayları, sıradan insanları
anlattığı öyküleriyle anılır.
C) Peyami Safa: Romanlarında psikolojik çözümlemelere
ağırlık vermiştir.
D) Cahit Sıtkı Tarancı: Şiirlerinde iyimserlik ve umut
konularını sıkça işlemiştir.
E) Ahmet Hamdi Tanpınar: Eserlerinde zaman, aşk, doğu- batı
çelişkisi gibi konuları ele almıştır.
7. Aşağıdakilerden hangisi Kurtuluş Savaşı’nı konu
edinmektedir?
A) Bereketli Topraklar Üzerinde
B) Küçük Ağa
C) Saatleri Ayarlama Enstitüsü
D) İnce Memed
E) Aganta Burma Burinata
8. Şiirlerinde bir imge ve müzik kaygısı taşıdığı,
hikaye ve romanlarında da, başta ‘zaman” teması olmak üzere, psikolojik anları,
bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Sahnenin Dışındakiler, Mahur Beste,
19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi eserlerinden bazılarıdır.
Bu parçada aşağıdaki sanatçılardan hangisinden
bahsedilmektedir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar
B) Kemal Tahir
C) Sait Faik Abasıyanık
D) Orhan Kemal
E) Sabahattin Ali
9. Aşağıdakilerden hangisi türü bakımından diğer
seçeneklerdekilerden farklıdır?
A) Parkta Bir Sonbahar Günüydü
B) IV. Murat
C) Sarı Naciye
D) Kayıp Aranıyor
E) Genç Osman
10. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde ismi anılan
edebiyatçıyla eser verdiği edebi tür arasında bir uygunluk yoktur?
A) Haldun Taner — Tiyatro
B) Sait Faik Abasıyanık — Öykü
C) Suut Kemal Yetkin — Deneme
D) Necip Fazıl Kısakürek — Şiir
E) Ahmet Muhip Dranas — Roman
11. Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışlığı
yapılmıştır?
A) Yedi Meşaleciler, memleketçi edebiyat anlayışına tepki
olarak doğmuştur.
B) Toplumsal gerçekçiler, edebiyatı toplumu politik olarak
bilinçlendirme aracı olarak görmüşlerdir.
C) Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli, Garip
akımının öncüleridir.
D) İkinci Yenicilere tepki olarak doğan Garipçiler
soyutlaşan bir şiirden yanadır.
E) “Mavi” adlı dergi etrafında toplanan Maviciler, Garip
şiirine karşıdırlar.
12. Aşağıdaki şairlerden hangisi tiyatro türünde de
eser vermiştir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel
B) Orhan Veli Kanık
C) Ahmet Muhip Dranas
D) Cahit Sıtkı Tarancı
E) Ziya Osman Saba
13. Aşağıdakilerden hangisi Garip akımının
özelliklerinden biridir?
A)Biçimi anlamdan daha önemli görmüşlerdir.
B)Şiiri akıldan çok duyguya dayandırmışlardır.
C)Kafiyeyi, ölçüyü, söz sanatlarını dışlamışlardır.
D) Olağanüstü olayları ve kahramanlıkları işlemişlerdir.
E) Şiirselliği her şeyin üstünde bir değer kabul
etmişlerdir.
I. Huzur
II. Han Duvarları
III.Otuz Beş Yaş
IV. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Yukarıdaki eserler sırasıyla hangi edebiyatçılara
aittir?
A) A. H. Tanpınar — F. N. Çamlıbel — C. S. Tarancı — Peyami
Safa
B) Peyami Safa — F. N. Çamlıbel — C. S. Tarancı — F. H.
Dağlarca
C) A. M. Dranas — F. N. Çamlıbel — N. F. Kısakürek M. Ş.
Esendal
D) A. H. Tanpınar — F. N. Çamlıbel — F. H. Dağlarca — Behçet
Necatigil
E) Behçet Necatigil — F. N. Çamlıbel — C. S. Tarancı —
Peyami Safa
15. Aşağıdakilerden hangisi ‘tiyatro”dur?
A) Tüneldeki Çocuk
B) Keşanlı Ali Destanı
C) Karalama Defteri
D) On İkiye Bir Var
E) Ben Sana Mecburum
16. Beş Şehir adlı denemesinde Ankara, Bursa,
İstanbul, Erzurum ve Konya şehirlerini tarihi, coğrafi ve kültürel
zenginliklerini anlatan yazarımız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cahit Sıtkı Tarancı
B) Falih Rıfkı Atay
C) Nurullah Ataç
D) Memduh Şevket Esendal
E) Ahmet Hamdi Tanpınar
17. I. PeyamiSafa
Il. Sait Faik
Abasıyanık
III. Nurullah Ataç
Yukarıdaki edebiyatçıların eserleri sırasıyla
aşağıdakilerderı hangisidir?
A) Saatleri Ayarlama Enstitüsü — Son Kuşlar — Şiir Üzerine
Düşünceler
B) Fatih-Harbiye — Alemdağ’da Var Bir Yılan — Karalama
Defteri
C) Sözde Kızlar — Semaver — On İkiye Bir Var
D) Saatleri Ayarlama Enstitüsü — Havuzbaşı — Keşanlı Ali
Destanı
E) Ayaşlı ve Kiracıları — Kiralık Konak — Sebil ve
Güvercinler
1940 Sonrası Şiiri ya da İkinci Yeni olarak adlandırılan şiir geleneği hakkında sunum çalışması. İkinci Yenicilerin genel özellikleri, şairler ve şairler hakkında bilgiler içeriyor. Şairlerin eserleri veriliyor. Derste kullanmak ve ödev için güzel bir çalışma. Edip Cansever, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Turgut Uyar, İlhan Berk ve Ece Ayhan hakkında slaytlarla zenginleştirilmiş bir sunum.
ESERLERİ;
ESERLERİ;
ESERLERİ;
ESERLERİ;
ESERLERİ;
ESERLERİ;
SLAYTI İNDİRMEK İÇİN BURAYI TIKLAYIN…