Cover Image

Kaside-i Arpa

Mayıs 5, 2023 Okuma süresi: 6 dakika
Dirliğimin baharını benim
Ah kim güze çevirdi arpa

Kalmadı kapana takacak buğday
Şehirde pahalı olalı beri arpa

At zayıfladı, üf desen uçar
Dağları saman eyledi arpa

Arpa derdi ile o kadar dövdüm
Kendimi ki oldu kemiklerim arpa

Şimdi at arpa diye can verir
Evvel ata verirdi can arpa

Kalmadı at, giyecek hem harçlık
Yokluğun halkı ziyan eyledi arpa

Yükleri yolda bıraktı atsızlık
Beyleri bile yayan eyledi arpa

Zayıflamayan hiçbir at kalmadı
Kendini gizlediğinden beri arpa

Taneni para ile alan övünür
Sanki bedava almış gibi arpa

Varıp arpa falı bakana dedim
Ey falan haber ver bana arpa(dan)

Dedi ki gökteki yıldız kadar
Vezirin kapısında var çok arpa

Eğer Paşa Hazretleri buyurursa
Samanyolu yıldızı getirir arpa

Hükmederse kudretinin baharı ile
Toprakta her zaman biter arpa

Emir verirse yağdırır hemen
Gökyüzü yıldız yerine arpa

İyilik ambarından verir
Atı yolda kalmışlara arpa

Necati dahi bu umutla gelir
Ki versin cihan veziri arpa

Ey zamanın tabibi cevap ver
Ki güçsüz bıraktı beni arpa

Nice ki bu dünya hanında
Yolcuların isteği ola arpa

Kudretin saray ahırından versin
Feleğin kır atına daima arpa

Kaside-i Arpa 

(Orijinal Metin)

Kanı ol yâr-i mihriban arpa
Sayruya sıhhat ata can arpa

Galiba çâha düşdi Yusufvâr
Ol aziz-i cihân olan arpa

Nev-bahar-ı maişetümi benüm
Ah kim eyledi hazan arpa

Kalmadı faka takıcak buğday
İlde olalıdan girân arpa

At arıkladı üf dir isen uçar
Dağları eyledi saman arpa

Arpa derdi ile şol kadar dögdüm
Kendümi ki oldı üstühan arpa

Şimdi at arpa diyü can virür
Evvel ata virürdi can arpa

Kalmadı at u don u hem harçluk
Eyledi halka çak ziyan arpa

Yükleri yolda kodı atsuzluk
Begleri eyledi yayan arpa

Kalmadı hiçbir at ki arıklamadı
İdeli kendüzin nihan arpa

Danesin akçeye alan ögünür
Ki eline girdi râyegân arpa

Varuban didüm arpa salıcıya
Salı vir bana ey fülan arpa

Didi kim gökteki sitare kadar
Der-i Asaf’da var çehan arpa

Eger emr itse Hazret-i Paşa
Getüre rah-ı kehkeşan arpa

Hükm iderse baharı kudretinün
Bitüre hâk her zaman arpa

Buyruk eylerse yağdura fi’l-hâl
Necm yirine âsumân arpa

Eyler enbâr-ı lutf u himmetden
Atı kalmışlara revân arpa

Bu ümide gelür Necati dahi
Ki vire Asaf-ı cihan arpa

Ey tabib-i zaman cevap buyur
Ki eyledi beni nâ-tüvân arpa

Niçe kim bu ribât-ı gerdunda
Ola matlub-ı reh-revân arpa

Vire kadrün stabl-ı âmireden
Hınk-ı gerduna câvidân arpa

Necati

Konu Anlatımı İndir 👇

İlgili Sayfa

👉 Divan Şiiri Örnekleri

Yararlanılan Kaynak

Divan Şiirinde Sosyal Hayattan Yansımalar: Necati Ve Hayreti’nin Arpa Kıtlığını Anlatan İki Manzumesi, Ülkü Çetinkaya


Mersiye-i Ester (Katır Mersiyesi)

Mayıs 2, 2023 Okuma süresi: ~1 dakika

Necati Bey'in ölen katırı için yazdığı 25 beyitlik mersiyedir.
Ester, Farsça bir sözcük olup katır anlamına gelmektedir.
Şiirde mesnevi tipi uyak kullanılmıştır. 

Mizahi bir üslupla yazılan şiirde katır, olağanüstü özellikleriyle dikkat çeker. Şair, kaybettiği katırın yerine Padişah'tan beyaz bir at diler.
Sosyal eleştiri de içeren şiirde padişahın varlık içinde yaşarken halkının durumundan haberdar olmamasına gönderme yapılmaktadır.

Devamını okuyayım »


Cover Image

Diyeler

Mayıs 1, 2023 Okuma süresi: 6 dakika
Reva mıdır ki güneş yüzüne kamer diyeler
Gece ile seyre çıkarsan dahi neler diyeler

Yüzümü ayağına süreyim nice olsa gerek
Nihayeti bu ki sen serveri sever diyeler

Mesiha ta’ne urub leblerin didi ne aceb
Ki bir ölüyü diri kılmaya hüner diyeler

Lebin katında ne lazım ki goncayı analar
Bir iki yakası açılmadık haber diyeler

Levend ü müflis ü divane vü fakir ü hakir
Necatiyem umaram dahi beş beter diyeler

Necati Bey

Aruz kalıbı: mefâ’ilün fe’ilâtün mefâ’ilün fe’ilün

Açıklamalı Günümüz Türkçesi

1. Beyit

Reva mıdır ki güneş yüzüne kamer diyeler
Gece ile seyre çıkarsan dahi neler diyeler

reva: uygun, layık, yerinde
kamer: ay
dahi: bile

Günümüz Türkçesi: Senin güneş yüzüne ay demeleri uygun mudur? Gece ile dolaşmaya çıksan bile neler derler?

2. Beyit

Yüzümü ayağına süreyim nice olsa gerek
Nihayeti bu ki sen serveri sever diyeler

server: baş, önde giden

Günümüz Türkçesi: Gerek olsa yüzümü ayağına süreyim, nihayetinde benim için bu başı (güzeller güzelini) sever derler

3. Beyit

Mesiha ta’ne urub leblerin didi ne aceb
Ki bir ölüyü diri kılmaya hüner diyeler

Mesih: Hz. İsa isimlerinden biri.
ta’ne: yerme, çekiştirme

Açıklamalı günümüz Türkçesi: Hz. İsa (bile) dudaklarını çekiştirip dedi nedir acaba, ki bir ölüyü diriltmeye hüner derler. Beyitte Hz. İsa’nın ölüleri diriltme mucizesine telmih yapılmıştır. Divan şiirinde sevgilinin dudağı İlahi bir hüviyete sahiptir. Cana can katan dudağının ihya ediciliği Hz. İsa’yı geride bırakacak kadar etkilidir.

4. Beyit

Lebin katında ne lazım ki goncayı analar
Bir iki yakası açılmadık haber diyeler

gonca: Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk.
analar: anarlar
yakası açılmadık: söylenmesinden kaçınılan söz, sövgü veya açık saçık nükte.

Günümüz Türkçesi: Dudağın katında ne lazım ki goncayı ansınlar, bir iki yakası açılmadık söz derler


5. Beyit

Levend ü müflis ü divane vü fakir ü hakir
Necatiyem umaram dahi beş beter diyeler

levent: deniz erlerine verilen isim, boylu poslu
müflis: iflas etmiş, sefil, parasız kalan
divane: deli, aklı başında olmayan
hakir: değersiz, itibarsız
beş beter: besbeter

Açıklamalı günümüz Türkçesi: Benim için levent, parasız, deli, fakir, itibarsız derler, ben Necati’yim korkarım ki daha kötüsünü de derler. Şair, “Necati’yem” diyerek sırf ünlü bir şair olduğu için kendisini çekemeyenlerin hakkında olumsuz şeyler söylediğini hatta bu durumun daha vahim bir hâl alacağına ilişkin kaygısını ifade etmektedir.

Konu Anlatımı İndir 👇


15. yüzyıl Divan Edebiyatı Şairleri

Mart 11, 2010 Okuma süresi: 14 dakika
Şeyhi,seyhi,harname,yusuf sinanüddin,hekim sinan,ahmet paşa,ahmed paşa,Ahmet Paşa,Sultanuş şüera,şairlerin sultanı,mesnevi,divan,hüsrevü şirin,Hüsrev ü Şirin,husrevu sirin,avni divanı,avni,fatih sultan mehmet,cem sultan divanı,adli d,vanı,2. bayezıd,ikinci beyazıd,mihri hatun,mihrünnisa,fahrünnisa,zeynep hatun,necati,necati bey divanı, münazarai gül ü hüsrev,süleyman çelebi,suleyman celebi,vesiletunnecat,mevlit vesiletün necat,ali şir nevai,mecalisün nefais,muhakemetül lugateyn,hamse hayretül ebrar,nevadirüş şebab,mizanül evzan,sinan paşa,süslü nesir,basit nesir,mercimek ahmet,kabusname

15. yüzyılda Türk Edebiyatı daha kurumsallaşmış, sanatçılarımız divan edebiyatı geleneğinde epey mesafe katetmişler ve artık Arap Fars edebiyatlarıyla boy ölçüşülmeye başlanmıştır.Ali Şir Nevai’nin Muhakemetü’l-Lugateyn’i böyle bir iddiayla ortaya çıkmış bir eserdir.Ahmet Paşa,Necati,Şeyhi gibi sanatkarlar sanki Fuzulilerin, Bakilerin müjdecisi olarak 15. yüzyılı doldurmaktaydılar.

1.ŞEYHİ (1375-1431):

15.yılın önde gelen şairlerindendir. Asıl adı Yusuf Sinanüddin olup Kütahya’da Germiyanoğlu beyliğinde yetişmiştir. İran’da şiir, felsefe, tıp tahsili gördüğü bilinir. Anadolu’ya dönünce Hekim Sinan olarak anılır ve ünlenir. Şeyhi’nin tedavi ettiği hastalar içinde Sultan Mehmed Çelebi de vardır. Başarılı tedavi üzerine Sultan Çelebi Mehmed Şeyhi’ye Kütahya yakınlarındaki Tokuzlu köyünü hediye eder. Fakat, Şeyhi köyün eski tımar sahiplerince dövülür.Bunun üzerine Harnâme isimli mesneviyi yazar. Sultana olan bitenleri fabl diliyle anlatır.

ESERLERİ:Divan,Harname,Hüsrev ü Şîrin

Harname, Şeyhi’nin 126 beyitlik satirik-mizahi mesnevisidir .Fabl türündeki bu mesnevisinde Şeyhi, kaderi yük taşımak olan bir eşeği anlatır.Eşeğin öküzlere özenmesi üzerine başına gelenler mizahi ve alegorik bir dil ile anlatılmaktadır.Şeyhi bu mesnevisinde açgözlülüğün ve hırsın insanı zarara uğrattığını anlatır.

Hüsrev ü Şîrin : İran şairi Nizami’nin Hüsrev ü Şirin adlı mesnevisini Türkçeye çevirmiştir. Bu çeviri Türkçedeki en iyi Hüsrev ü Şirin hikayesi olarak bilinir.

2.AHMET PAŞA ( 1426 – 1497)

Fatih Sultan Mehmet’in öğretmenliğini yapmış büyük bir devlet adamıdır. Kazaskerlik,muhasiplik,vezirlik görevlerinde bulunmuştur.Her başarılı insan gibi kıskanılmış ve iftiraya uğrayarak Fatih tarafından hapse attırılmıştır.Bir iddiaya göre Fatih’in cariyelerinden birine aşık olduğu için bu cezaya layık görülmüş ve hatta öldürülmesi çok olasılık kazanmıştır. Ahmed Paşa zindanda boş durmayıp “Kerem” redifli 35 beyitlik ünlü kasidesini padişaha göndermiş ve bu nedenle affedilmiştir.

Edebî Kişiliği :Ahmed Paşa gaze, kaside gibi türlerde eserler verse de; asıl ününü şarkı ve murabbada kazanmıştır. Dizeleri divan şiirine özgü söz ve anlam özellikleriyle doludur.Genellikle din dışı konuları işler,dinî-tasavvufî konulara ilgi göstermez. Şiirleri ahenklidir, aruzu ustaca kullanır. Yaşadığı dönemde “şairlerin sultanı” diye anıldığı bilinmektedir. Bütün tezkereciler Ahmed Paşa’nin şiirlerinden takdirle bahsederler. Sonra gelen nesil şairlerden Ahi, Lamii, Necati, Zati ve Baki ona nazireler yazmışlardır. XIX. yüzyılda Ziya Paşa, üç şairi, Ahmed Paşa, Necati ve Zati’yi, “Türki suhana temel komuşlar” olarak tarif etmiş ve Ahmet Paşa’nın “Şeyhi ile Necati arasında yetişen sairlerden en büyüğü” olduğunu ifade etmiştir. Şairin ünü Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarını aşmıştır. Onun Türkçe divan şiirini yeni bir merhaleye ulaştırdığı ve onun için bir büyük şair sayılması gereği inkar edilemez.

ESERLERİ: Divan

3. AVNİ (Fatih Sultan Mehmet)

Fatih, çocukluğundan itibaren bilimle, şiirle ve sanat zevkiyle yetişmiştir. Fatih Sultan Mehmed, Avnî mahlasıyla şiirler yazmış olup divan sahibi olan ilk Osmanlı padişahıdır. O, hassas ruhlu, alim ve sanatkarları himaye eden, musikiye ve şiire düşkün bir insandır. Alim ve şairleri toplayarak sohbet etme adeti II. Mehmed döneminde gelenekleşerek haftada en az iki gün yapılmıştır.

Fatih’in divanı, bir divandan çok içerisinde sadece gazellerin bulunduğu bir divançe niteliğindedir. Onun devrine göre iyi bir şair olduğunu bu divançedeki şiirler açıkça ortaya koymaktadır.

Avnî’nin altı dil bildiği rivayet edilmekle beraber Arapçayı ve Farsçayı eserleri aslından okuyacak kadar iyi bilmektedir. Dili diğer Osmanlı şairlerinden farklılık göstermeyen Avnî, zaman zaman devrine göre sade ve duru bir üslûp kullanmıştır. Kimi beyitlerinde konuşma dili rahatlığı içindedir. Devlet adamlığı, komutanlığı, zaferden zafere, ülkeden ülkeye koşmakla geçen hayatının izleri şiirlerine pek yansımamıştır. O, maddî zevk ve safaya kayıtsız kalan, yaptığı işleri manevî görev bilen bir padişahtır.
Avnî’nin şiirlerinde rindâne ve âşıkane söyleyişlerin yanında hükümdarlığını yansıtan beyitler de vardır.
Avnî, Şeyhî ve Ahmed Paşa’nın etkisinde kalmıştır.

ESERLERİ: Divan

4. Zeynep Hatun

15. yüzyılda Amasya’da yaşamış bir kadı kızı ve bir kadı eşidir. Çağdaşı olan Mihri Hatun ile aralarında latifeler ve karşılıklı şiir söyleşmeleri vardır. Divanı, Sultan Mehmet adına düzenlenmiştir. Zeynep Hatun, şiirlerinde kadınının aşağılık konumundan sıyrılma isteğini sık sık dile getirir. Zeynep Hatun, kabul görebilmek için,şiirlerini bir kadın gözüyle değil de erkek bakış açısından yazmıştır.

5.Mihri Hatun

15. yüzyılda Amasya’da yaşadı. Asıl adı Mihrünnisa’dır. Mihri mahlasını şair olan babası (Belâyî) verdi. Hiç evlenmeyen Mihri Hatun Sultan II. Bayezid ve oğlu Şehzade Ahmed’in Amasya Valiliği sırasında kentte toplanan bilgin ve sanatkarların meclislerine katıldı. Güzelliğiyle ün salan Mihrî Hatun, kaside ve gazellerinde sade bir dil kullanır. Şiiri yazan kadınlardan farkı aşk konusunu çekinmeden dile getirmesidir. Necati Bey adlı şairi örnek aldığı, şiirlerini Necati Bey’le değerlendirdiği bilinir. Söylentilere göre Necati Bey ile aralarında duygusal yakınlaşma vardı. Ayrıca şiirlerinde, Müeyyedzâde Abdurrahman Çelebi ve Sinan Paşazâde İskender Çelebi’ye duyduğu aşka dair ipuçlarına da rastlanır. Mihrî Hanım Divanı 1967’de Moskova’da basılmıştır.
6.Adli 2. Bayezid (1447-1512)
Şair padişahlardandır. Fatih Sultan Mehmed’in oğlu olup Amasya sancağında doğup büyümüş ve Amasya valiliği yapmıştır. Şehzadeliği sıra­sında iyi bir eğitim gören Beyazıd alim, şâir ve sanatkârlar arasında yetişti. Sultanlığı zamanında da pek çok sanatkâr ve bilgini himaye etmiş, onlara saraydan maaş bağlatmıştır. Dimetoka’da ölmüştür. Türbesi İstanbul’da kendi adıyla anılan ca­miin bahçesindedir.
Açık, anlaşılır bir dille yazılmış, samimi duygular ifâde eden şiirleri vardır. Eserlerinde şâirin bilgi ve kültürü açıkça görülür. Şiirlerinde din ve tasavvuf duyguları etkilidir.

7.Necati

15. yüzyılın Ahmet Paşa kadar ünlü diğer şairidir.Şiire meraklı olan Necati Kaside-i Şitaiyye adlı şiiriyle Fatih’in dikkatini çekerek onun meclisine davet edilir.Daha sonra padişahın divan katipliğine yükselir.

Zengin hayallerle süslü şiirlerinde rindane bir üslup ve nükteli anlatımı göze çarpar.Eşsiz cinasları ve dillerde dolaşan atasözü gibi beyitleri vardır.Anlatımı atasözü kıvamındadır;yani az ve özdür.Medhiye türündeki kasideleri çoğunluktadır. Kasidelerinde tegazzül yapar.Mahallileşme akımının öncülerindendir.

ESERLERİ: Divan,Münazara-i Gül ü Hüsrev (Bu mesnevisi elimize geçmemiştir.)

8. Cem Sultan

(1459 – 1495)

Fatih Sultan Mehmet’in oğullarından biridir. Babasının yerine geçebilmek için kardeşi II. Bayezid’la savaşmış ve sonra da Rodos şövalyeleri tarafından kandırılarak esir edilmiştir. Fransa’da esaret çekerken ölmüştür.

Cem Sultan, iyi bir divan şairidir. Divan’ı ve Hüsrev ü Şirin adlı mesnevisi vardır. Divan’ı baştan sona neredeyse hüzünle doludur.

ESERLERİ:Divan, Hüsrev ü Şirin

9.Süleyman Çelebi
(1351-1422)

Mevlid adlı mesnevisiyle ünlüdür.Bursa Ulu Cami imamlarından olan Süleyman Çelebi bir gün bir İranlı din adamının bütün peygamberlerin derece olarak birbirine eşit olduğunu ileri sürmesine pek içerleyerek Hz. Muhammed’in peygamberlerin en ulusu olduğunu anlatmak amacıyla mevlidini yazmaya karar verir.Mevlid olarak tanıdığımız ünlü eserinin gerçek adıo “Vesiletü’n Necat“tır.”Kurtuluş vesilesi” anlamına gelen Vesiletü’n Necat peygamberimize bağlılığın ve onu sevmenin bir neticesi olarak kaleme alınmış bir eserdir.

Vesiletü’n Necat’ın bölümleri:
a. Münacaat: Allah’a yakarma
b. Veladet: Peygamberimizin doğumu
c. Risalet: Peygamberlik görevinin verilmesi
d. Mirac: Göğe yükselme
e. Rıhlet: Peygamberimizin ölümü
f. Dua
10. Ali Şir Nevai
Çağatay lehçesiyle divan şiirimize katkıda bulunan bir Doğu Türk’üdür.Anadolu dışında divan şiirine dahil olan ilk şairimizdir.Ortaasya hükümdarlarından Hüseyin Baykara’nın yakın arkadaşı olup onun sarayında bulunmuştur.Türkçenin Farsçadan üstün olduğu tezini dile getirdiği “Muhakemetü’l Lugateyn” adlı eserle tanınmıştır.Hamse sahibi şairlerdendir.

ESERLERİ: Muhakemetü’l Lugateyn (İki dilin karşılaştırılması), Mecalisü’n Nefais(İlk biyografi eserimiz),Hamse(Beş mesnevi=Hayretü’l Ebrar, Ferhat ile Şirin,Leyla ile Mecnun,Seba-i Seyyar,Sedd-i İskenderi),Çağatayca 5 adet divan,Farsça 5 adet divan,Çihil Hadis (Kırk Hadis), Bedaiü’l Bidaye(şiirler), Nevadirü’n Nihaye(şiirler), Garaibü’s Sıgar(şiirler), Nevadirü’ş Şebab(şiirler), Bedaie’l Vasat(şiirler), Fevaidü’l Kibar(şiirler), Mizanü’l Evzan(aruz ölçüsüne dair kuramlar), Tarih-i Mülukü’l Acem(İran tarihi), Münşeat(Nesirleri ve mektupları), Tuhfetü’l Müluk, Nazmu’l Cevahir,Lisanü’t Tayr
11. Sinan Paşa(1437 Bursa – 1485 İstanbul)

İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey’in oğludur.Tazarruname” ile tanındı. Tasavvuf alanında yazılmış “Risalei Ahlak”, İranlı şair Attar’dan eklemelerle çevrilen “Tezkiret-ül Evliya” adlı basılmamış yapıtları da biliniyor.

ESERLERİ: Tazarruname ( yazarın Allah’a yalvarışlarını, Hz. Muhammedi ve diğer din büyüklerini övüşlerini kapsar. Manzum ve mensur karışık olarak yazılmıştır. Bütünüyle bir münacat niteliğinde olup gerektikçe kıssalara, öğütlere yer verilmiştir. Eserde tasavvufî görüş hakimdir. Tazarruname, dîvan edebiyatında sanatlı nesrin ilk örneği sayılır. Sinan Paşa seciler ve rediflerle örülmüş cümlelerle akıcı ve şiirsel bir anlatım sağlamıştır.)

12.Mercimek Ahmet

15. yüzyıl nesir yazarlarından Mercimek Ahmet, Sultan II. Murad devrinde yaşamıştır. Aslı Farsça olan Kabusnâme’yi padişahın is­teği üzerine Türkçe’ye çevirmiştir. Kabusnâme, Kûhistan hanlarından Keykâvus adındaki birinin oğlu Giylanşah’a nasihattarını ihtiva eder. Eser mercimek Ahmed tarafından sade bir Türkçe ile tercüme edil­miştir. İçinde ahlâk, görgü, sağlık, ticaret, astronomi, musiki, av, şiirler vb. konularında bilgi ve öğütler vardır.


Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler