Tiyatro Türü ve Özellikleri

Ocak 26, 2022 Okuma süresi: 21 dakika








Tiyatro Türü ve Özellikleri




Tiyatro Türü ve Özellikleri

  • Önceden yazılmış veya tasarlanmış bir metnin sahnede hareket ve sözle canlandırılmasıdır.
  • Diğer sanatlar gibi tiyatro da dinî törenlerden doğmuştur.
  • Antik Yunan’da Bağbozumu Tanrısı Dionysos (Diyanizos) onuruna düzenlenen şenliklerde koro tarafından söylenen dinî ezgiler ilk tiyatro metinleri olarak kabul edilmektedir.
  • Tiyatro sanatını roman, öykü, şiir gibi edebiyatın diğer türlerinden ayıran en önemli özelliği hem göze hem kulağa (ses, konuşma, jest, mimik) hitap etmesidir.
  • Tiyatro; oyun metni, sahne tasarımı, kostüm, sahneleme, müzik, dans gibi her biri başlı başına bir sanat etkinliği olan ögelerden oluşan birleşik bir sanattır.
  • Bilindiği gibi olay çevresinde gelişen metinler, “anlatmaya bağlı metinler” ve “göstermeye bağlı metinler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Masal, destan, hikaye, roman anlatmaya bağlı metinler iken; tiyatro göstermeye bağlı metindir.
  • Herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış bu tür eserlere “dramatik metin” denir.
  • Tiyatro sözcüğü anlam olarak oyunların sahnelendiği yer/yapı/bina ile sahnelenmesi için yazılan metni de karşılamaktadır.

Tiyatro Çeşitleri ve Özellikleri

Tragedya (Trajedi)

  • Seyircinin acıma ve korku duygularını harekete geçirerek ruhları tutkulardan arındırmayı amaçlar.
  • Hayatın trajik yönleri ele alınır.
  • Kahraman, oyunda saadetten felakete doğru sürüklenir.
  • Oyunlarda erdemli ve ahlaklı olmanın önemine vurgu yapılır.
  • Sıradan insanlara yer verilmez; kahramanlar olağanüstü varlıklar, soylu ya da erdemli kişilerdir.
  • Olaylar tarihten ya da Yunan mitolojisinden alınır.
  • Manzum (şiir) olarak yazılır, ancak 18.yüzyıldan sonra düzyazı ağırlık kazanacaktır.
  • Ciddi ve ağırbaşlı bir üslubu vardır.
  • Kaba saba sözlere ya da argoya sahnede yer verilmez.
  • Öldürme ya da yaralama gibi olaylar sahnede gösterilmez.
  • Kimi zaman dans edip şarkı da söyleyen koro, sahnede gösterilmeyen olayları halka bildirmekle görevlidir.
  • Beş perdeden oluşur ve ara vermeden oynanır. Perde aralarını koro şarkıları belirler.
  • Üç birlik kuralına (tek olay, bir gün, tek mekan) uyulur.
  • Eski Yunan tiyatrosunda Euripides, Aiskhylos ve Sophokles tragedya türünün en önemli temsilcileridir.
  • 17. yüzyılda klasisizmin önemli oyun yazarları Corneille ve Racine klasik kurallara bağlı kalarak bu türde önemli eserler vermiştir.
  • Tragedya, temel bazı özellikleri aynı kalmakla birlikte zaman içinde değişime uğramıştır.

Komedya (Komedi)

  • İnsan hayatının gülünç yanlarını alaycı bir tutumla sergileyen tiyatro türüdür.
  • Amaç, güldürme yoluyla insanların kendi hata ve kusurlarını görerek bunlardan ders çıkarmasıdır.
  • Manzum (şiir) olarak yazılır ancak 17.yüzyıldan sonra düzyazı ağırlık kazanacaktır.
  • Konular günlük hayattan alınır.
  • Kahramanlar genellikle sıradan kişilerdir.
  • Güldürmek esasına dayandığı için sahnede her türlü kaba söz ve şakaya yer verilir. 
  • Kavga, yaralama gibi eylemler sahnede canlandırılır.
  • Beş perdeden oluşur ve ara vermeden oynanır.
  • Üç birlik kuralına (tek olay, bir gün, tek mekan) uyulur.
  • AristophanesPlautus ve Moliere en önemli komedi yazarlardır.

Komedi Türleri

  • Karakter Komedisi: İnsan kişiliğinin gülünç yanlarını işleyen komedi türüdür. Bu tür komedide kişilerin huylarında baskın olan tek bir özellik öne çıkar. Moliere’in Cimri, Shakespeare’in Venedik Taciri karakter komedisine örnek olarak verilebilir.
  • Töre Komedisi: Toplumun örf ve adetlerini gülünç hale getirerek işleyen komedidir. Daha çok toplumun aksayan yönlerini gösterir. Moliere’in Kibarlık Budalası, Gogol’un Müfettiş ya da Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı eserleri töre komedisine örnek olarak verilebilir.
  • Entrika (Dolantı) Komedisi: Olayların şaşırtıcı biçimde düzenlendiği, çoklukla güldürmekten başka bir amaç gütmeyen komedidir. Bu
    türde komik öge, ustalıkla birbirine bağlanmış durumlardan ve hareketlerden sağlanır. Moliere’in Scapin’in Dolapları ile Shakespeare’in Yanlışlıklar Komedisi entrika komedisine örnek olarak verilebilir.

Dram

  • Gerçek hayatın sadece trajik ya da komik olaylardan ibaret olmadığı anlayışına dayanan tiyatro anlayışıdır.
  • Dramda yaşamın acıklı ve gülünç yönleri bir arada verilir.
  • Dramla birlikte tragedyanın katı kuralları yıkılmıştır.
  • Manzum (şiir) ya da mensur (düzyazı) olarak yazılabilir.
  • Oyunlarda toplumun her kesiminden insana yer verilir.
  • Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur.
  • Perde sayısında bir sınırlama yoktur.
  • Konular günlük hayattan ya da tarihten alınabilir.
  • Her türlü konuşma ya da eylem sahnede canlandırılabilir.
  • İlk örnekleri İngiliz şair ve oyun yazarı Shakespeare tarafından verilmiştir. Ancak türün ilkeleri Victor Hugo tarafından Cromwell adlı oyunun ön sözünde ortaya konulacaktır.
  • Alman edebiyatından Goethe ve Schiller ünlü drama yazarlarıdır.

Epik Tiyatro

  • Belli bir konuda seyirciyi düşündürmeyi ve bilinçlendirmeyi hedefleyen tiyatro türüdür.
  • Seyircinin kendini sahnedeki olaya kaptırmasına izin verilmez.
  • Bunu sağlamak için olayın akışı kesilir ya da oyuncu seyirciye karşı konuşup ve ona hitap eder.
  • Bu sayede seyircinin olayın altında yatan nedenlere ve süreçlere eleştirel bir gözle bakabilmesi hedeflenir.
  • Epik tiyatroda dekor, gerçekçi olarak o yeri yansıtmak zorunda değildir.
  • Oyunlarda çoğu zaman anlatıcı kullanılır.
  • İlkeleri, Alman şair ve oyun yazarı Bertolt Brecht tarafından ortaya konmuştur.
  • Türk edebiyatında bu türdeki ilk örnek Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunudur.

Absürt Tiyatro (Uyumsuzluk Tiyatrosu)

  • İnsan yaşamının akla aykırılığını konu alan tiyatro türüdür.
  • Bu türde tiyatronun bilinen tüm sanatsal
    kuralları hiçe sayılır.
  • Amaç toplumda insanca bir düzen kurulamadığını, bireye aklının değil ilkel güdülerinin egemen olduğunu göstermektir.
  • İkinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı bunalımdan kaynaklanan kötümser bir dünya görüşü doğrultusunda ortaya çıkmıştır.
  • Güngör Dilmen’in Amerikan kapitalizmine bir yergi olarak yazdığı “Canlı Maymun Lokantası” bu türe örnek olarak verilebilir.

Müzikli Tiyatro

  • Oyunun sahnelenmesi sırasında orkestraya da ihtiyaç duyan oyun türüdür.
  • Bu tür oyunlarda drama, müzik, dans gibi sanat dalları bir bütün halinde bulunur. Opera, operet, bale, vodvil gibi çeşitleri vardır.
  • Opera: Bütün sözleri bestelenmiş olup orkestra eşliğinde söylenen oyundur. 
  • Operet: Konuşmalı ve şarkılı bölümlerin birbirini izlediği hafif opera. Sözleri ve müziği çabuk kavranan bellekte kalabilen niteliktedir.
  • Bale: Klasik Batı müziği eşliğinde,
    dekor ve sahne giysileriyle sunulan sözsüz dans gösterisi.
  • Vodvil: Hareketli ve eğlenceli bir konusu olan, içinde şarkılara da yer veren hafif güldürü.

İlgili Sayfalar

👉 Geleneksel Türk Tiyatrosu


Cover Image

Modern Türk Tiyatrosu Slayt – Konu Anlatımı

Nisan 28, 2016 Okuma süresi: 6 dakika
Modern Türk Tiyatrosu Slayt indir

Modern Türk Tiyatrosu konusu ile ilgili hazırladığım sunumu aşağıda verdiğim bağlantıdan indirebilirsiniz. Sunum 13 slayttan oluşuyor. Gerekli bilgilerin tamamını öz bir şekilde bulabilirsiniz. Aşağıda ayrıca konu anlatımına ve sunumdan bazı slaytlara da yer verdim. Konu anlatımından yararlanabilirsiniz. Kolay gelsin…

Modern Türk Tiyatrosu 

Batılı tiyatro tarzının ülkemizde oynanmaya başlaması Tanzimat dönemiyle olmuştur. (1839) Bu dönemden önce geleneksel tiyatro türleri ülkemizde yaygın bir şekilde oynanıyordu.
Modern  tiyatro önceleri Osmanlı Devletinde yaşayan azınlıklar tarafından oynanmış, daha sonra Türk halkı tarafından zamanla benimsenmiştir.
Daha önce doğaçlamaya dayanan geleneksel tiyatro tarzından yazılı tiyatro eserlerine geçilmiştir.
Avrupa edebiyatından çok sayıda tiyatro oyunu Türkçeye çevrilmiş. Uyarlamalar yapılmıştır. Tiyatro oyunlarının oynanabileceği tiyatro binaları yapılmıştır.
Modern Türk tiyatrosunda ilk tiyatro 1860 yılında kurulan Gedikpaşa Tiyatrosudur. Bu binada ilk tiyatro Osmanlı Tiyatrosu adıyla Güllü Agop tarafından kurulmuştur. 
Tiyatro yayılmaya başlamış, Türk yazarlar yeni tiyatro oyunları yazmaya başlamıştır. Ülkemizde yazılan ilk tiyatro oyunu Şinasi’nin yazdığı Şair Evlenmesi adlı tiyatro oyunudur. 
Sergilenen ilk tiyatro oyunu ise Namık Kemal’in yazdığı Vatan Yahut Silistre adlı tiyatro oyunudur.
Bursa valisi olan Ahmet Vefik Paşa da tiyatronun gelişmesinde önemli çalışmaları olan bir isimdir. Ahmet Vefik Paşa, Bursa’da bir tiyatro binası kurmuş ve Avrupa Edebiyatından özellikle Fransız yazar Moliere’den birçok oyunu Türkçeye uyarlamıştır.
Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdulhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem gibi yazarlar tiyatro oyunları yazarak tiyatronun gelişiminde önemli rol oynamışlardır.
Cumhuriyet döneminde tiyatro güçlenerek devam etmiş, birçok yazar ve sanatçı tiyatroyla ilgilenmiştir. 1927’de Darülbedayi’nin (İstanbul Şehir Tiyatroları) başına geçen Muhsin Ertuğrul birçok sanatçının tiyatroyla ilgilenmesini sağlamıştır.

Modern Tiyatro Nedir Slayt

Modern Türk Tiyatrosu Hakkında Bilgi

Tiyatroyla İlgili Bazı Terimler 

  • Sahne: Oyunların oynandığı, olayların geçtiği yer.
  • Piyes: Tiyatro eseri.
  • Perde: Bir sahne eserinin, olayların gelişimine göre ayrıldığı bölümler.
  • Dekor: Sahnenin, oyunun konusuna göre hazırlanmasında kullanılan eşyalar.
  • Oyuncu: Karakteri canlandıran sanatçı.
  • Rol: Oyuncuların sahnede sahip oldukları görev.
  • Aktör: Erkek oyuncu.
  • Aktrist: Kadın oyuncu.
  • Kostüm: Tiyatro oyuncularının, rollerine uygun olarak giymiş olduğu kıyafetler.
  • Replik: Oyunda, konuşanların birbirine söylediği sözlerin her biri.
  • Suflör: Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyiciye duyurmadan söyleyip hatırlatan kişi.
  • Kulis: Oyuncuların hazırlıklarını yaptığı ve sahneye çıkmak için beklediği sahne arkası.
  • Mimik: Oyuncuların, duygu ve düşüncelerini yüz hareketleriyle anlatması.
  • Jest: Oyuncuların duygu ve düşüncelerini el, kol hareketleriyle anlatması.
  • Diyalog: İki oyuncu arasında geçen konuşma.
  • Üç Birlik Kuralı: Tragedyada uyulması gerekli üç temel kural. Bu kurallar:
  • 1. Zaman birliği (olayın en çok 24 saat içinde geçmesi),
  • 2. Yer birliği (olayın aynı yerde geçmesi),
  • 3. Olay birliği (eserin bir tek ana olay çevresinde gelişmesi) 


Cover Image

Geleneksel Türk Tiyatrosu Slayt Konu Anlatımı

Nisan 12, 2016 Okuma süresi: 8 dakika
Geleneksel Türk Tiyatrosu Slayt İndir

Tiyatro konusunun alt konularından olan Geleneksel Türk Tiyatrosu konusuyla ilgili hazırladığım sunumu yazının sonundaki bağlantıyı tıklayarak indirebilirsiniz. 23 slayttan oluşan sunum konunun bilinmesi gereken her yönünü açık ve net bir şekilde anlatıyor. Görsel bir konu olduğu için Karagöz oyunundan, meddahlardan, orta oyunundan resimlerle konu zenginleştirilmiştir. Sunumun tamamı konu anlatımı olarak da altta verildi. Zengin ve güzel bir sunum oldu. Kullananlara kolay gelsin…

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU 

Geleneksel Türk Tiyatrosu denince akla karagöz, meddah, orta oyunu ve köy seyirlik oyunu gelir.
Tiyatro ismiyle olmasa da kültürümüzde geleneksel tiyatro geniş yer tutar. Seyirlik oyun adıyla anılmıştır. Geleneksel tiyatro eserleri genellikle doğaçlamadır. Yazılı bir metne bağlı kalmaz. Sahne gerektirmez. Temel unsur komedidir. Ayrıca şarkı, dans, söz oyunları ve taklit önemli yer tutar. Sürekli oynanmaz; bayram, düğün gibi önemli günlerde oynanır.
Geleneksel tiyatro türleri şunlardır:
1.Karagöz
2.Meddah
3.Orta Oyunu
4. Köy Seyirlik Oyunu

Karagöz Slayt indir

Meddah Slayt indir

Geleneksel Tiyatro Nedir

1. KARAGÖZ 

Deriden kesilen insan, hayvan, bitki şeklindeki bazı tasvirlerin arkadan ışıklandırılarak beyaz bir perde üzerine yansıtılmasıyla oynanan bir gölge oyunudur.
Gölge oyunun ilk olarak nasıl ortaya çıktığıyla ilgili kesin bilgiler yoktur. Çin’de, Mısır’da ortaya çıktığı ve sonradan Anadolu’ya geldiğiyle ilgili bazı bilgiler vardır. Halk arasında kabul gören rivayet ise oyunun temel karakterleri olan Karagöz ve Hacivat’ın Osmanlı döneminde yaşayan iki inşaat ustası oldukları yönündedir. Daha sonra bu iki karakter Şeyh Küsteri adlı kişi tarafından deriden yapılmış figürlerle oynatılmıştır. Karagöz oyununda sahne arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perdedir. Figürler deve derisinden yapılmıştır. Oyun perdenin arkasında hayali ya da hayalbaz denilen kişi tarafından oynatılır ve seslendirilir.
Karagöz ve Hacivat oyunun en önemli iki karakteridir. Karagöz okumamış, cahil ve kaba bir halk adamıdır. Kelimeleri yanlış anlayarak ortaya komik durumlar çıkarır. Hacivat’la alay eder. Hacivat ise okumuş ve bildiğiyle hava atmayı seven bir karakterdir. Bilgisiyle Karagözü ezmeye çalışır. Uyanık ve çıkarcıdır. Karagöz’ü kullanmaya çalışır ama genelde ondan dayak yer. Karagöz ve Hacivatın dışında oyunda Çelebi, Zenne, Beberuhi, Matiz, Tuzsuz Deli Bekir, Himmet, Tiryaki gibi karakterler vardır.
Karagöz oyunu mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş ismi verilen dört bölümden oluşur.

2. MEDDAH 

Tek kişiyle oynanan bir oyundur. Oyunu canlandıran kişiye meddah denir.  Meddah topluluk karşısında halk hikâyeleri anlatır.  Taklitler yapar. Meddah yüksekçe bir yere oturur. Bir eline değnek alır. Değneği oyunu başlatmak için kullanır. Meddahın en önemli özelliği iyi taklit yapmasıdır.
Meddah oyunu kahvehane, meydan gibi yerlerde oynanır.  Osmanlı döneminde köy köy gezen meddahlar bulunurdu. Meddahlar, Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun gibi halk hikâyelerini anlatırlar.
Meddah oyunu doğaçlamaya dayanır. Yazılı bir metin yoktur.

3. ORTA OYUNU 

Orta oyunu 19. yy.da Karagöz ve meddah oyununun gelişmesiyle ortaya çıkmış bir halk tiyatrosudur. Meydanda, orta bir yerde oynandığı için bu adı almıştır.
Orta oyununun en önemli karakterleri Pişekar ve Kavuklu’dur. Pişekar, konuşmasını bilen ağırbaşlı bir karakterdir. Kavuklu ise kaba, dobra ve patavatsız bir tiptir. Kavgalara yol açar. Oyunda Kavuklu ve Pişekar’ın kendilerine göre ayrı birer müziği vardır. Pişekar ve Kavuklu’nun yanında orta oyununda Zenne, Arnavut, Çelebi, Rumelili, Kayserili, Cüce, Kambur ve Külhanbeyi gibi karakterler vardır.
Orta oyunu, Karagöz’deki gibi dört bölümden oluşur: Giriş, Tekerleme, Fasıl, Bitiş.

4. KÖY SEYİRLİK OYUNU 

Köy seyirlik oyunları sözlü geleneğe ait anonim oyunlardır. Bu oyunlar köylerde uzun kış günlerinde, düğün-bayramlarda eğlenmek, vakit geçirmek için oynanan temsili oyunlardır. Genellikle basit ve köy hayatıyla ilgilidir. Köylüler tarafından canlandırılır.

Geleneksel Türk Tiyatrosu Slayt İndir


Cover Image

Tiyatro Nedir Slayt Konu Anlatımı

Nisan 4, 2016 Okuma süresi: 4 dakika
Tiyatro Nedir Sunum

Tiyatro konulu sunumu yazının sonundaki bağlantıdan indirebilirsiniz. Ayrıca aşağıdaki bölümde tiyatro türü ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. Tiyatronun tanımı, tiyatro kelimesinin hangi dilden geldiği, tiyatro türleri olan trajedi, komedi ve dram hakkında bilgi gibi konuları aşağıdaki anlatımda ve sunumun içeriğinde bulabilirsiniz. Sunum 10 slayttan oluşuyor. Sunumun sonunda konu bir slaytta özet olarak da verilmiştir.

TİYATRO

Göstermeye dayalı edebi metinler denince akla tiyatro gelir. Çünkü tiyatro oyunları sahnede canlandırmaya, onu seyircilere göstermeye dayalıdır.
Bir sahnede seyirciler önünde canlandırılmak için yazılmış eserlere tiyatro denir. Bir hikayeyi, sahnede söz ve hareketlerle canlandırma sanatıdır. Tiyatro kelimesi Yunanca seyirlik anlamına gelen theatron kelimesinden türemiştir.
Tiyatro uzun yıllar edebiyatın bir kolu olarak kabul edilmiştir. Ancak kullandığı araçlar edebiyattan farklı olduğu için edebiyattan ayrılmıştır. Tiyatro oyunlarında sahnede oyunu canlandıran sanatçılar tiyatro metnine bağlı kalır. Her sanatçı kendi rolünü ezberleyip sahnede canlandırır.

Tiyatro türleri nelerdir?

Tiyatro Türleri Nelerdir?

Tiyatro trajedi, komedi ve dram olmak üzere üç ana bölümde incelenir.
Trajedi: Hayatın acıklı, hüzünlü yönlerini ortaya koyan tiyatro eserleridir. Konusunu seçkin kişilerin hayatından veya tarihten alır. Trajedide müzik önemli yer tutar. Çoğu oyunda bir koroya yer verilir. Yer, zaman ve olay birliği denilen üç birlik kuralına uyulur.
Komedi: Hayatın komik yönlerini anlatan tiyatro oyunlarıdır. Komedide amaç sadece güldürmek değil, aynı zamanda düşündürüp mesaj vermektir. Komedide de üç birlik kuralına uyulur.
Dram: Hayatın hem acıklı hem komik yönlerini anlatan tiyatro oyunlarıdır. Hayatı olduğu gibi yansıtır. Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur.

Tiyatro hakkında bilgi

TİYATRO Nedir Slaytı İndir


Tiyatro Kulübü Yıllık Planı

Ekim 6, 2011 Okuma süresi: ~1 dakika
Tiyatro kulübü yıllık planını aşağıdan indirebilirsiniz.

İNDİR-Tiyatro Kulübü Yıllık Planı WORD


Cover Image

Tiyatro Egzersiz Planı

Kasım 5, 2010 Okuma süresi: ~1 dakika

Tiyatro egzersiz planını (excel) indirmek için aşağıdaki indir resmine tıklayınız…


Cover Image

Göstermeye Bağlı Edebi Metinler – Slayt

Ekim 24, 2010 Okuma süresi: 13 dakika
Tiyatro ve türleri hakkında ayrıntılı bir slayt

Göstermeye Bağlı Metinler ile ilgili hazırlanmış slayt çalışması. Tiyatro ve çeşitleri üzerinde 18 slayttan oluşuyor. Tiyatronun tanımı, çeşitleri, Türk ve Dünya Edebiyatlarından örnekler ve önemli isimlerle zenginleştirilmiş faydalı bir sunum. 😉

TİYATRO

Olmuş ya da olabilecek olayların, oyuncular tarafından sahnede oynanması için yazılmış yapıtlardır. Başlangıçta İnsanları eğlendirme amacıyla ortaya çıkmış olan bu tür, daha sonra gelişerek sadece eğlendirme değil; insanları etkileme, yaşamdan kesitler sunarak onları düşündürme ve eğitme aracı olarak edebiyatta yerini almıştır. Tiyatronun ilk örnekleri Eski Yunan edebiyatı sanatçıları tarafından ortaya konmuştur. Geleneksel Türk tiyatrosunda (Karagöz, Ortaoyunu, Meddah) yazılı kaynaklara pek rastlanmamaktadır. Çok eskiye dayanan geleneksel tiyatromuz, sözlü tiyatro ürünleri olarak değerlendirilmektedir. Edebiyatımızda yazılı ilk tiyatro örnekleri Tanzimat’la birlikte görülmektedir.

Edebiyatımızda Yazılan İlk Tiyatro Yapıtı:
Şair Evlenmesi – Şinasi
Edebiyatımızda Sahnelenen İlk Tiyatro Yapıtı:
Vatan yahut Silistre – Namık Kemal

Tiyatro Yapıtları Konularına Göre Üçe Ayrılır:

  1. Tragedya
  2. Komedya
  3. Dram

TRAGEDYA (TRAJEDİ)

Seyircide heyecan, korku ve acıma hissi oluşturarak seyircinin ruhunu arındırmayı amaçlayan tiyatro yapıtlarıdır. Trajedi türünün ilk temsilcileri; Eski Yunan edebiyatı sanatçıları Aiskhylos, Sophokles, Euripides’tir. 17. yüzyılda yaşamış olan Fransız edebiyatı sanatçıları Corneille ve Racine de önemli trajedi yazarlarıdır.
Özellikleri:

  • Konular tarihten ve mitolojiden alınır.
  • Kahramanlar; tanrı, tanrıça ve soylulardan oluşur.
  • Şiir biçiminde {manzum olarak) yazılır.
  • Birbiri ardınca süren koro ve diyalog bölümleri vardır.
  • Kötü, çirkin sayılabilecek bayağı söz ve söyleyişlere yer verilmez, seçkin bir üslupla yazılır.
  • Kişiler arasındaki dövüşme, yaralama ve öldürme gibi korkunç ve çirkin olaylar sahnede gösterilmez; bu olayları haberciler aktarır.
  • İnsanoğlunun hırslarını, kavgalarını gösterir; çoğu, felaketli sonuçlara bağlanır.
  • Zaman, yer, olay birliğine uyulur. Bir olay, aynı yerde bir günde geçebilecek biçimde düzenlenir. Buna “üç birlik” kuralı (olay, zaman ve yer birliği) denir.

Tragedya Türünde Bazı Yapıtlar:

Pereler, Yalvaran Kızlar, Agamemnon -Aiskhylos Antigone, Kral Oidipus, Elektra – Sophokles İphigenia, Helene, Herakles – Euripides Le Cid, Horace, Cinna – Corneille Andromak, Phaidra, Davacılar – Racine

ANDROMAK’tan – Racine

Şefiz:
Hâkim olacaksınız, size söylemiştim ben,
Kendi kaderinizle Yunanistan ‘a rağmen,
Andromak:
Heyhat! Nasıl netice verdi nutuklarım bak!
Bana kalan şey yalnız oğlumu suçlandırmak.
Şefiz:
Bu, Madam, kocanıza yeter bir sadakattir;
Fazla fazilet sizi bir cani yapabilir.
Sevk eder uysallığa ruhunuzu o asıl.
Andromak:
Ona ben Pirüs’ü mü halef yapayım? Nasıl?
Şefiz:
Yunanlıların aldığı oğlunuz böyle diler.
Sanır mısınız bundan ruhlar üzgündürler?

KOMEDYA (KOMEDİ)

Toplumda ve insan ilişkilerinde görülen gülünç yanların ortaya konulduğu tiyatro yapıtlarıdır, Toplumda ve günlük yaşamda görülen eksiklik ve aksaklıklar, seyirciye güldürü öğeleriyle verilirken, seyircinin bu konular üzerinde düşünmesi amaçlanır. Bu türün ilk temsilcisi, Eski Yunan edebiyatı sanatçısı Aristophanes’tir. Fransız sanatçı Moliere, komedi türünün en ünlü yazarıdır. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro yapıtı olan, Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” komedi türündedir. Ayrıca Ahmet Vefik Paşa -Moliere’den çeviri ve uyarlama biçiminde- bu türde birçok yapıt ortaya koymuştur.

Özellikleri

  • Konular, günlük yaşamdaki olaylardan alınır.
  • Kahramanlar, toplumun her kesiminden olabilir.
  • Şiir biçiminde (manzum olarak) yazılır.
  • Her türlü bayağı söze, şakaya yer verilir, üslupta seçkinlik aranmaz.
  • Kişilerin öldürme, yaralama gibi her çeşit davranışı sahnede gösterilebilir.
  • “Üç birlik” kuralına uyulma zorunluluğu vardır.
  • Birbiri ardınca süren koro ve diyalog bölümleri vardır.
  • İnsanoğlunun eksikliklerini gülünç biçimde göstererek onu eğitme amacı güdülür.

Komedya Türünde Bazı Yapıtlar

Cimri, Kibarlık Budalası – Moliere
Eşekarılan, Kurbağalar, Kuşlar – Aristophanes

SORU:

Tragedya türü ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

Acıklı yönü ağır basan bir tiyatro türüdür.
Ana karakterlerin halktan olması en önemli özelliğidir.
Konulan, mitolojiden ve tarihten alınır.
Zaman, yer ve olay birliği kuralına uyulur.
Klasik bir dil ve üslup anlayışıyla yazılır.
1996-ÖYS

Çözüm:
Tragedyada ana karakterler halktan değil, tam aksine seçkin ve soylu kişilerden seçilir.
Cevap B

Örnek 4

Aşağıdakilerden hangisi klasik komedyanın özelliklerinden biri değildir?

Karakterleri çoğunlukla üst tabakadan, soylu kişilerden seçme
Konulan, çağdaş toplumdan, günlük yaşantıdan alma
Toplumsal çelişkilerin gülünç yanlarını vurgulayarak düşündürmeyi amaçlama
Vurma, yaralama gibi acı verici olayları izleyicinin gözü önünde canlandırma
Birbiri ardınca kesintisiz sürüp giden diyalog ve koro bölümlerinden oluşma
1992-ÖYS
Çözüm:
A seçeneğinde belirtilen, “Karakterleri çoğunlukla üst tabakadan, soylu kişilerden seçme” komedyanın değil, tragedyanın bir Özelliğidir. Komedyada karakterler toplumun her kesiminden seçilebilir.
Cevap A

DRAM

Hem tragedyanın hem de komedyanın özelliklerini içeren, yaşamı olduğu gibi, hem acıklı hem de gülünç yönleriyle yansıtan tiyatro yapıtlarıdır. 19. yüzyılda, tragedyanın katı kurallarını yıkmak amacıyla meydana getirilmiştir. Shakespeare, Victor Hugo, Goethe ve Schiller bu türde başarılı yapıtlar ortaya koymuşlardır. Namık Kemal’in “Vatan yahut Silistre” adlı yapıtı dram türünde yazılmıştır. Abdülhak Hamit Tarhan da dram türünde birçok yapıt vermiştir.

Özellikleri:

  • Acıklı ve gülünç sahneler bir arada yer alır.
  • Olaylar, tarihten ya da günlük yaşamdan alınabilir.
  • “Üç birlik” kuralına uyma zorunluluğu yoktur.
  • Olaylar, çirkin bile olsa sahnede gösterilir.
  • Kahramanlar toplumun hangi kesiminden olursa olsun dramda yer alabilir.
  • Şiir ya da düzyazı biçiminde yazılabilir.

Dram Türünde Bazı Yapıtlar:

Hernani, Cromvvell , Vİctor Hugo
Haydutlar, Wilhelm Teli – Schiller

Müzikli Tiyatro:

a) Opera: Sözlerinin tümü ya da çoğu “koro, solo, düet” biçiminde şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseridir. Oyunculara, orkestra eşlik eder.

b) Operet: Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur. Daha çok halk için yazılmış eserlerdir.

c) Opera Komik: Operetin, yüksek sınıf için yazılmış, besteli biçimidir.

ç) Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir “komedi türü” olarak da gösterilir.

d) Bale: Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli, sözsüz tiyatro türüdür.
Bu eserlerden önce ise çeviri ve uyarlama (adapte) tiyatro eserleri görülmektedir. Sonraki dönemlerde ise, teknik açıdan daha etkili tiyatro eserleri yazılmış ve sahneye konmuştur.
Batılı özellikte tiyatro ürünlerinin Türk edebiyatına girmesinden önceki yüzyıllarda geleneksel Türk tiyatrosu vardı.

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU

Geleneksel Türk tiyatrosu içinde orta oyunlarının önemli bir yeri bulunmaktadır. Kavuklu ve Pişekâr; orta oyunlarında sıkça görülen sembolik kahramanlardır. Bu kişiler; yine, geleneksel tiyatromuzun önemli kahramanları Karagöz ile Hacivat’ın karşılığıdırlar.
Kavuklu, bilimsel anlayıştan uzak, fakat ârif, halk adamını temsil etmektedir. Pişekâr ise, Osmanlıca kelimeler kullanmakta yetenekli, okumuş insanı temsil etmektedir. Her ikisi de birbirlerinin açık yönlerini tamamlayan önemli tiplerdir. Bunlar, orta oyunlarında mizahî unsurlarla topluma mesajlar verir ve insanları bilgilendirirler.

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU ÇEŞİTLERİ

1) Meddahlık: Bir kişinin tek başına hazırladığı oyun çeşididir. Kelime anlamı “metheden = övgücü” demektir. Meddah, anlattığı olay ya da hikâyeyi seyirci önünde çeşitli hareket ve taklitlerle canlandırır. Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.

2) Karagöz: Gölge oyunudur. Beyaz bir perde üzerinde çeşitli insan tiplerinin canlandırılmasıdır. Bu oyunlar, “Karagözcü” adı verilen usta bir sanatçı tarafından perdeye yansıtılır. Oyunun başkahramanı “Karagöz”, okumamış, ama zeki ve anlayışlı bir halk adamıdır. İkinci kahraman “Hacivat” ise, Karagöz’e zıt kişilikte bir insandır. Arapça ve Farsça kelimelerle konuşur, zaman zaman bilgiçlik taslar.
Karagöz, Türklere özgü bir oyundur. Çünkü çok eskiden beri Türkler, çeşitli adlar altında Karagöz oyununu biliyor ve oynatıyorlardı. Hatta Avrupa’da “Çin gölgeleri” diye adlandırılan gölge oyununun bile Karagöz’ den geldiğini yapılan araştırmalar gösterir.
Bu oyun, Osmanlı Türkleri arasında uzun zaman yaşadı. Batılı anlamda tiyatro türünün edebiyatımıza girmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetti.
Karagöz’deki diğer önemli tipler de şunlardır:
Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Yahudi, Ermeni, Rum Doktor, Frenk, Arap, Acem, Arnavut, Trabzonlu, Rumelili vb.

3) Orta Oyunu: Orta oyunu, açık bir meydanda oynanır. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırlar. Ancak bir tarafını açık bırakırlar. Oyuncular, oyundan önce oradan meydana dahil olurlar. Çağdaş Türk tiyatrosuna en yakın örnektir. Konular ve tipler olarak Karagöz’e çok benzerler. En ünlü tipleri Kavuklu ve Pişekar’dır. Ayrıca; “Balama (Rum)”, “Frenk” ve “zenne” tipleri de bulunmaktadır. Günümüzde, bazı köy ve kasabalarda, orta oyunları bütün canlılığı ile hâlâ devam eder.


Cover Image

TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: MACBETH (SHEAKSPEARE)

Ocak 30, 2010 Okuma süresi: ~1 dakika
şekspir-sheakspeare-shekspere-sekspir-sekspire-shakspir-shakspire-macbet-makbet-macbeth

MACBETH:

Baron Macbeth, Norveç ordusunu yenerek bir isyanı bastırır.Fakat ülkesine dönerken bir cadı ona kral olacağı kehanetinde bulunur.Eşi Leydi Macbeth bundan etkilenir ve kocasını kral yapmaya karar verir.karı koca iktidar hırsıyla bir yığın cinayet işlerler.Fakat bu yol onlara mutluluk değil felaketler getirecektir.

Şekspir,bu eserinde ahlaki değerlerden uzaklaşarak hırslarına yenik düşen bir insanın trajedisini ele alır.


Cover Image

TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: CİMRİ ( MolierE)

Ocak 30, 2010 Okuma süresi: ~1 dakika
cimri-moliere-Moliere-moliyer-molyer-fransız edebiyatı-Fransız Edebiyatı

CİMRİ:

Moliere’in tanınmış tiyatro yapıtıdır.Klasizmin önde gelen örneklerindendir.

Oyunun başkahramanı zengin ama cimri biri olan Harpagon’dur.Harpagon’un ölen karısından olan bir oğluyla kızı vardır.Her şeyi kendi menfaatleri doğrultusunda planlayan bu adam kızını yaşlı bir zenginle oğlunu da dul ve zengin bir bayanla evlendirme planları yapmaktadır.Böylece kendisi de oğlunun sevdiği kızla evlenecektir.Bu yüzden baba ile çocuklar arasında çetin bir mücadele başlar.


TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: YUNAN EDEBİYATI

Ocak 27, 2010 Okuma süresi: 4 dakika
I. YUNAN EDEBİYATI:

Batı edebiyatı Eski Yunan ve Latin edebiyatlarından beslenmiştir. M.Ö 9. yy ile M.S 2. yy arasında sürmüştür.Yunan edebiyatı en parlak dönemini Homeros ile M.Ö 5. yy’da yaşamıştır.Homeros’un İlyada ve Odesa (Odysseai) adlı destanları yunan edebiyatının en önemli ürünlerini teşkil eder, kendinden sonraki eserlere de esin kaynağı olur.

Yunan edebiyatı epik şiir (destan), pastoral şiir, didaktik şiir, komedya,tragedya, fabl, tarih, biyografi, nutuk, felsefe türlerinde eserler vermiştir.

HOMEROS:(M.Ö 8. yy)

Homeros’un yaşamı hakkında fazla bir bilgiye sahip değiliz.İki önemli destanı derleyerek yazıya aktaran kişidir.

Başlıca eserleri: İlyada, Odysseai(Odesa)

AİSKHYLOS:(M.Ö 5. yy)

İlk büyük tragedya şairidir.Tragedyanın gelişmesine katkıda bulunmuştur.Tragedyaya ikinci aktörü katan kişidir.Gelenekçi ve ahlakçıdır.Ahlak fukaralarının Tanrı tarafondan cezalandırılacağı fikrini işler.Doksan tragedyasından ancak yedisi günümüze ulaşabilmiştir.

Başlıca eserleri: Persler,Yalvaran Kızlar, Agamemnon, Thebai’ye Karşı Yediler

SOPHOKLES (M:Ö 5.yy)

İkinci büyük tragedya şairidir.Konularını mitoloji ve tarihten alır.Alınyazısına inanmakla birlikte eserlerindeki kahramanlar alınyazısıyla savaşırlar.Tragedyaya üçüncü aktörü de koyarak diyalogları zenginleştirir.123 eserinden yedisi günümüze ulaşmayı başarmıştır.

Başlıca eserleri: Kral Oidipus,Elektra, Antigone,

EURİPİDES (m.ö 5. YY):

Tragedyanın üçüncü büyük şairidir.Doksanın üzerinde tiyatro yazmıştır.Tiyatroda koronun rolünü azaltmış diyaloglara daha çok yer vermiştir.

Başlıca eserleri: İphigeneai, Medeai, Hippolytos,Andromakhe

ARİSTOPHANES (M.Ö 5.yy):

Komedi türünde eserler verir.İlk büyük komedya şairidir.

Başlıca eserleri:Atlılar, Eşekarıları, Kurbağalar, Kuşlar,Bulutlar

PLATON (EFLATUN):

Sokrates’in öğrencisidir.İdalizm fikrinin kurucusudur.

Başlıca eserleri: Devlet,Kanunlar,Sokrates’in Savunması, Ziyafet, Kriton

Diğer sanatçılar:

SOKRATES (Ünlü felsefeci) , ARİSTO (Ünlü felsefeci), HEREDOTES (Tarihçi), MENANDROS (Komedi yazarı), SAPHO (lirik şiirleriyle tanınan kadın şair), THEOKRİTOS (Pastoral şiirleriyle tanınan şair) ,DEMOSTHENES (Siyasetçi hatip)


TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: TURGUT ÖZAKMAN

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: 3 dakika

Turgut Özakman 1930’da Ankara’da doğmuştur.Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirip bir süre avukatlık yapmıştır. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü’nde tiyetro eğitimi aldı. Devlet Tiyatrosu’na dramaturg olarak girdi. Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı, TRT’de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, ve 1983 – 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu’nda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Dramatik Yazarlık dersleri verdi.

2005 yılında piyasaya sürülen , 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı’nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler adlı belgesel-romanı, neredeyse cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu.

Romanlar

  • Korkma İnsancık Korkma, 1994.
  • Romantika, 2000.
  • 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun’da, 2002.
  • Şu Çılgın Türkler, 2005.
  • Diriliş – Çanakkale 1915, 2008.
  • Cumhuriyet – Türk Mucizesi, 2009…

Oyunları

  • Toplu Oyunları 1 – Ah Şu Gençler, Töre, Ocak (oyun)
  • Toplu Oyunları 2 – Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun
  • Toplu Oyunları 3 – Hastane (oyun), Karagöz’ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal
  • Toplu Oyunları 4 – Pembe Evin Kaderi, Güneşte On Kişi
  • Toplu Oyunları 5 – Duvarların Ötesi, Kanaviçe, Paramparça
  • Şu Çılgın Türkler (Oyun), 2006
  • Delioğlan – 2008
  • Üç Destan – 2008

Araştırma İnceleme Kitapları

  • Dr. Rıza Nur Dosyası, 1995.
  • Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi, 1995.
  • Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele, 1997.
  • “Mustafa” Filmi Hakkında, Aralık 1998.

Meslek Kitapları

  • Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği, 1983
  • Radyo Notları, 1969.

TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: GÜNGÖR DİLMEN

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: ~1 dakika

Gerçek adı Güngör Dilmen Kalyoncu‘dur. 1930 Tekirdağ doğumludur. 1959 yılında “Sinema – Tiyatro Dergisi“nin açtığı yarışmada, yazdığı Midas’ın kulakları adlı oyunuyla birincilik ödülünü kazanan Dilmen, 1960’ta İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesine girerek, Klâsik Filoloji bölümünden mezun olmuştur. Yazar, İsrail ve Yunanistan’da tiyatro çalışmaları yapmış, sonra 1961-1964 yıllarında Amerikan Yale ve Washington üniversitelerinde tiyatro öğrenimi almıştır. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yönetmen yardımcılığı ve dramaturgluk yaptı. TRT İstanbul Radyosu’nda tiyatro alanında şef olarak çalıştı. Halen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Dilmen’in birer de sinema filmi (İttihat ve Terakki) ve dizi (Bağdat Hatun) senaryosu çalışmaları bulunmaktadır.

ESERLERİ


TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: REFİK ERDURAN

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: 7 dakika
Refik ERDURAN 1928‘de İstanbul‘da dünyaya gelmiştir.Erduran, Robert Kolej’den lisans derecesini aldıktan sonra 1947 yılında Tiyatro Tarihi ve Dram Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi için Cornell Üniversitesi’ne gitti.

Hayranı olduğu Nazım Hikmet’in cezaevinde hastalandığını ve durumunun kötüleştiğini öğrenince onunla tanışma arzusundan ötürü 1949 yılında Türkiye’ye döndü. Refik Erduran, Türkiye’ye döndükten sonra Nazım Hikmet’i hapisten kaçırma planları yaptı ancak buna gerek kalmadı çünkü 28 yıllık mahkumiyet kararı ile hapse girmiş olan ve 13 yıldır hapis yatan Nazım Hikmet’in geri kalan cezası, şairin af yasası kapsamına alınması için yürütülen büyük kampanyanın ve yaptığı açlık grevinin ardından affedildi ve şair 15 Temmuz 1950 günü özgür bırakıldı. Ne var ki Nazım Hikmet, 1951 yılında askere çağrılmış ve askerde öldürülme tehlikesi ortaya çıkmıştı. Bu dönemde şairin baba bir anne ayrı kızkardeşi Melda Hanım ile nişanlanan Erduran, artık akrabalık ilişkisi de olan Nazım’ı yurtdışına kaçırma fikrini öne sürdü ve kendisinin kullandığı bir sürat motoruyla Nazım’ın İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e geçmesine, Karadeniz’de seyreden Romanya bandıralı bir gemiye binerek Türkiye’den ayrılmasına yardımcı oldu. Erduran’ın bu olayda oynadığı rol, uzun süre sır olarak saklandı. Olayla ilgili suç dosyası “kaçıranı meçhul” olarak kapandı. Nazım Hikmet, 1961 yılında yazdığı Otobiyografi adlı şiirde kaçışından -Refik Erduran’dan adını anmadan- şu dizeyle bahsetmiştir :”951`de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm ölümün üstüne

Kore Savaşı

Erduran, askerliğini Kore Savaşı sırasında Türk Tugayı’nda yedek subay olarak yaptı. Savaşta tercümanlık yapan Erduran, Türk tugayına gönüllü olarak katılmıştı.

Bosna Savaşı

Erduran, Sırp faşistlerine karşı sembolik direniş göstermek amacıyla 1995 yılında Bosna’ya giderek Kara Kuğular adlı seçkin birliğe katıldı, gördükleri Milliyet’te dizi olarak yayımlandı. Ardından Bosnalı Samuraylar başlığıyla kitaplaştırıldı.

Romancılığı

Refik Erduran, ilk romanı Yağmur Duası adlı eserdir. Bu roman, 1954 yılında yayımlandığında 9 günde 50bin satışla bir rekor kırdı. İkinci romanı Er Oyunu, Milliyet Gazetesi’nde dizi olarak yayımlanmaya başladı ancak birinci bölümden sonra 12 Eylül Darbesi nedeniyle dizi yarım kaldı. Erduran, 2003-2005’te yayımladığı romanlarla yazarlığa devam etti. Domuz, Neşe’nin Şarkıları, Er Oyunu, Kavşak adlı dört romanı yayımladı. Ayrıca Sabiha Sertel’i anlattığı Sabiha adlı öykü kitabını; İblisler, Azizler, Kadınlar adlı anı kitabını yayımladı.

Oyun yazarlığı

Refik Erduran, Muhsin Ertuğrul’un isteği üzerine, oyun yazarlığı dersleri vermesi için Ankara Üniversitesi’ne davet edilen Amerikalı yönetmen Kenneth Mcgowan’a bir kaç ay süreyle asistanlık yaptı[2]. Bu kurslardan Aziz Nesin gibi değerli oyun yazarları faydalandılar.

Bu deneyimden sonra ilk profesyonel tiyatro oyunu Deli’yi 1957 yılında yazdı. Oyun, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oynandı ve bunu ardı ardına yazdığı diğer oyunları takip etti. Daha çok güldürü ve vodvil türünde oyunlar yazdı. Bir Kilo Namus (1958) ve Cengiz Han’ın Bisikleti (1959) adlı oyunlarıyla ün yaptı.

Devlet Tiyatroları, İstanbul şehir Tiyatroları, Sururi-Cezzar Tiyatrosu, Ulvi Uraz Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Yunus Emre Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul, Yeditepe Oyuncuları, yerli ve yabancı başka topluluklar tarafından otuzdan fazla oyunu sahnelendi.

Yurt içinde ve dışında sinema, televizyon senaryoları yazdı. Atatürk’ün toplumu yeniden yapılandırmada kırdığı sürat rekorunu anlatan Metamorfoz(Başkalaşım) adlı senaryosu TRT tarafından 1992’de filme çekildi. Tiyatro oyunu yazarlığı alanlarında yerli ve yabancı ödüller aldı.

Gazeteciliği

1965 yılında Abdi İpekçi’nin teklifi üzerine Milliyet Gazetesi’nde başladığı köşe yazarlığını 1981 yılına kadar aynı gazetede sürdürdü. Daha sonra Güneş ve Meydan gazetelerinde gazeteciliğe devam etti. 1985 yılında Gazeteciler Cemiyeti’nin En başarılı Köşe Yazarı Ödülü’nü aldı.

1968’de Uluslararası Yazarlar Atölyesi’nin daveti üzerine ABD’ye giden Erduran, bir yıl boyunca Iowa Üniversitesi’nde Yazarlar Atölyesi’ne katıldı ve sonra Kaliforniya’ya yerleşti. Gazeteciliğini Milliyet’in Batı Amerika Haber Bürosu Şefi olarak devam ettirdi. 1982’de İstanbul’a döndüğünde köşe yazarlığını bıraktı. Gazeteciliği, önemli gördüğü konularda yazılar yazarak sürdürdü.

Televizyonculuğu

Erduran bir film şirketi kurarak çeşitli tv dizileri yönetti. En bilineni : Önce Canan adlı dizidir. 1990’larda çeşitli TV programlarında yapımcılık, sunuculuk üstlendi.

Yazdığı Bazı Oyunlar

  • Neşe’nin Şarkıları (2004)
  • İblisler, Azizler, Kadınlar (Anı) (2005)
  • Jetonlar Düştükçe (2007) Cumhuriyet Kitapları

Cover Image

TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: 7 dakika

1923′ten Günümüze Türk Tiyatrosu

Cumhuriyetle birlikte tiyatroda Batı modelineyönelen Türkiye, gerek tiyatronun kurumsallaşması, gerekse oyun yazarlığının gelişmesi bakımından önemli atılımlar yaptı.
Cumhuriyet sonrası dönemde tiyatroya ilk büyük katkı Muhsin Ertuğrul’dan geldi. 1927′de, Darülbedayi kurumunun başına geçen başına geçen Ertuğrul, yerli yazarları yüreklendirerek, izleyiciye çağdaş çeviri oyunlar sunarak, Cumhuriyet Devri Türk tiyatrosunun temellerini attı.

Musiki ve Temsil Akademisi’nin bir bölümü olarak Ankara Devlet Konservatuvarı açıldı. ilk mezunların verildiği 1941′de Tatbikat sahnesi oluşturuldu. Bu hazırlık aşamalarından sonra da 1949′da Devlet Tiyatroları resmen kuruldu.

1950′den sonra tiyatro kuramlarının gelişmesi bakımından önemli atılımlar gerçekleştirilmeye başlandı. Tiyatronun yaygınlaştırılması yolunda devlet eliyle sürdürülen çabalar sonucunda Devlet Tiyatroları, Ankara,İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Trabzon ve Diyarbakır gibi kentlerde perdelerini açarak ve turneler düzenleyerek Türkiye’nin her yanında izleyiciye ulaşır hale geldi. Yetmiş yılı aşan tarihi boyunca çeşitli iniş çıkışlar yapan İstanbul Şehir Tiyatroları da çeşitli semtlerde beş sahneye sahip oldu. Türk tiyatrosunun gelişmesinde her zaman önemli rol oynamış olan özel tiyatroların sayısında 1960′larda büyük bir artış görüldü. Etkinliklerini 1960′lardan bu yana sürdüren özel topluluklar arasında Kent Oyuncuları, Ankara Sanat Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu ve Dostlar Tiyatrosu sayılabilir. Oyunculuk ve sahneleme açısından Batı modelini izleyen ödenekli ve özel tiyatrolar yanında, ortaoyunu ve tuluat tiyatrosunun oyunculuk tarzını sürdüren özel topluluklar da oldu. 1970′lerin ortalarında pek çok özel tiyatro kapandı, yeni açılanların bir bölümü de başarılı olamadı. 1980′lerin ortalarından bu yana İstanbul’daki özel tiyatrolar yeniden bir canlanma dönemine girdiler.

Türk oyun yazarlığı, Cumhuriyet döneminde Batı modelini uygulayan tiyatronun kurumsallaşması yolunda yapılan atılıma koşut olarak gelişme gösterdi. Gerçekçi Avrupa tiyatrosundan büyük ölçüde etkilenen Türk yazarları, gerçekçi doğrultuda yazdıkları oyunlarda öncelikle, Osmanlı toplumundan modern Türk toplumuna geçilirken yaşanan sancıları dile getirdiler. Bu geçiş dönemini yansıtmakta en başarılı olmuş yapıtlar Reşat Nuri Güntekin’in Yaprak Dökümü (1930) ve Ahmet Kutsi Tecer’in Köşebaşı’sı (1984) idi. Çok üretken bir yazar olan Cevat Fehmi Başkut ise toplumsal eleştirel yaklaşımını çoğunlukla güldürü çerçevesi içine yerleştirdi.

Türk oyun yazarlığında Cumhuriyetin ilk 30 yılında ağırlık kazanan eleştirel gerçekçi yaklaşım etkisini günümüze değin sürdürdü. 1950′lerden çok partili döneme geçildiğinde devlet yönetimine ilişkin siyasal sorunlarda tiyatro sahnesinde gündeme getirildi. Aynı zamanda, toplumsal sorunları yansıtma aşamasından, bu sorunların kaynak ve nedenlerini irdeleme aşamasına geçildi. Bu dönemde Türk tiyatrosu yeni yazarlar kazandı. Aziz Nesin ve Haldun Taner bildik gerçekçi dram kalıplarını zorlayarak yeni biçim denemelerine giriştiler.

1960′lar Türk tiyatro edebiyatı içinde parlak bir dönem oldu. Siyasal, ekonomik, kültürel açılardan önemli bir bilinçlenme aşamasının yaşandığı bu dönemde tiyatro, işçi ve köylü kesiminin sorunlarına eğildi. Bir yandan, orta sınıftan ailelerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunları irdeleyen gerçekçi oyunlar yazılırken, köy ve gecekondu ortamı da yaşama ve giyinme biçimi ve dil özellikleriyle sahneye getirildi.

Bu dönemin en yaygın türlerinden biri de konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının yaşamlarından ve mitolojiden alan, şiir diliyle yazılmış oyunlardır. Güngör Dilmen, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cumalı bu doğrultuda yapıtlar verdiler. 1960′ların sonlarına doğru siyasal içerikli belgesel oyunlarda yazılmaya başlandı. Sermet Çağan’ın, Brecht’in epik tiyatro yöntemini doğrudan uyguladığı Ayak Bacak Fabrikası (1964), bu dönemde toplumcu gerçekçi yaklaşımın bir örneği oldu.

Türk oyun yazarlığına öz ve biçim açısından kişiliğini kazandırma yolunda önemli bir katkı 1960′larda Haldun Taner’den geldi. Ahmet Kutsi Tecer’in 1940′larda geleneksel Türk tiyatrosunun gevşek dokulu oyun yapısını ve göstermeci anlatımını kullanarak yazdığı Köşebaşı oyununun ardından, 1950′lerde ve 1960′ların başlarında göstermeci anlatımı kullanma ve tiyatroda açık biçim anlayışını benimseme yolunda oyun denemeleri yazmış olan Taner, 1964′te Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu tarafından sahnelenen Keşanlı Ali Destanı’yla geleneksel Türk tiyatrosunun belirleyici özelliklerini çağdaş anlamda toplumsal siyasal bir içerikle birleştiren yeni bir yerli türün, yerli epik müzikalin yaratıcısı oldu.

1970′lerde pek çok topluluk ağırlıkla politik tiyatro üstünde durdu. Bu dönemde sık sık yerli ve yabancı siyasal-belgesel oyunlar sahnelendi; bir yandan da gerçekçi köy oyunları, tarihsel oyunlar, geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerine dayalı müzikli oyunlar, kabare oyunları, epik oyunlar yazıldı. Ülkede yaşanan toplumsal siyasal çalkantılardan tiyatronun da olumsuz bir pay aldığı bu dönemin en başarılı oyunlar, geleneksel Türk tiyatrosunun anlatım biçimlerini kullanmayı sürdüren Turgut Özakman’ın aynı biçemi benimseyen Oktay Arayıcı’nın ve Asiye Nasıl Kurtulur? Oyunuyla üne, gene epik türde yazdığı toplumcu gerçekçi oyunlarla pekiştiren Vasıf Öngören’in ürünleridir.

1980′lerde ise oyun yazarlığı nicelik ve nitelik açısından bir durgunluk yaşadı. Bu dönemde Refik Erduran, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cumalı, Melih Cevdet Anday, Turgut Özakman, Sabahattin Kudret Aksal, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Başar Sabuncu, Dinçer Sümer gibi 1950′lerden ya da 1960′lardan bu yana oyun yazmayı sürdüren yazarlar dışında, 1970′lerde yazmaya başlayan Bilgesu Erenus ve Tuncer Cücenoğlu’nun, yapıtlarıyla 1980′lerde gündeme gelen Murathan Mungan, Ülkü Ayvaz, Ferhan Şensoy ve Mehmet Baydur gibi yeni yazarların oyunları sergilendi.


TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: Recep BİLGİNER (1922-2005)

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: 3 dakika

Adana 1922 doğumludur. Konya Lisesi’nde ortaöğretimini, İstanbul Gazetecilik Enstitüsü’ nde yükseköğrenimini tamamladı. Recep Bilginer “Akın ve Tasvir” gazetelerini “Düşünce ve Yeni Çağ dergilerini çıkardı. Edebiyata şiirle başlayan yazar, edebiyat yaşamına tiyatro eserleriyle devam etmiştir. Yunus Emre İlme Hizmet Vakfı Ödülü ve Türk Dil Kurumu Oyun Ödülü sahibi olan yazarın, bazı oyunları Devlet tiyatrosu ve şehir tiyatroları tarafından sahneye konmuştur.

Tiyatro eserleri:

  • Gazeteciden Dost
  • İsyancılar
  • Ben Devletim
  • Karım ve Kızım
  • Oyun Bitti
  • Parkta Bir Sonbahar Günüydü
  • Sevdiğim Adam
  • Mevlâna: Âşık ve Mâşuk
  • Ben Kimim?
  • Sarı Naciye
  • Kıskanç
  • Lâle Bahçesinde Bir Şair
  • Yunus Emre
  • Sırat Köprüsü
  • Sevgi ve Barış
  • Utanç Dünyası
  • Savaştan Barışa Aşktan Kavgaya
  • Cihan Padişahının Kalp Ağrıları

Opera eseri:

  • Manas: Ölümsüz Kahraman; Opera 2 bölüm, Ankara: Atatürk Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, Ankara 2001.

Senaryoları:

  • Parkta Bir Sonbahar Günüydü, 6 bölümlük dizi
  • Zaferden Sonra: Mustafa Kemal’in Yaşamından Bir Kesit
  • Mavi Tango (kızı T. Bilginer’le, belgesel)
  • Kör Öfke



Cover Image

TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: TURAN OFLAZOGLU

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: ~1 dakika
Turan OFLAZOĞLU (1932-? )
Tiyatro yazarlarımızdandır. Vefa Lisesini bitirerek, İstanbul üniversitesinde; İngiliz Dili ve Edebiyatı ile Felsefe bölümlerini bitirmiş, Washington’da tiyatro öğrenimi görmüştür. Çoğu basılmış ve TV’de yayınlanmış tarihsel konulu oyunlar yazdı. Nietzche, Rilke,Shakespeare,Kafka ve Bergman’dan çeviriler yaptı, tiyatro üstüne yazıları yayınlandı.

Eserleri:
Keziban Allahın Dediği Olur
Deli İbrahim
Sokrates Savunuyor
IV.Murat (1970’te TV filmi yapıldı, 1981’de yayınlandı. 1970 TRT Tiyatro Sahne Eserleri Başarı Ödülünü kazandı.)
Genç Osman
Elif Ana
Shakespeare (inceleme, çeviri şiirler, 1978)


TÜRK EDEBİYATI DİL ANLATIM: Orhan Asena(1922-2001)

Ocak 16, 2010 Okuma süresi: 2 dakika
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı oyun yazarıdır. Edebiyata lise yıllarında şiir ve öykü yazarak başlamıştır. daha sonraları ise tamamen tiyatroya yönelmiş ve asıl ününü tiyatrolarıyla kazanmıştır. Oyunlarında tarihi olayların yanısıra güncel olayların atmosferinden de yararlanmıştır. Başkaldırı temasının hakim oldıuğu eserlerinde ana karakterlerin iç çekişmelerini özenle sergilemiş, insanların birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini ustalıkla göstermiştir.İlk oyunu konusunu Gılgamış efsanesinden alan “Tanrılar ve İnsanlar“dır.”Hurrem Sultan“da Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki iktidar mücadeleleri ele alınır.”Tohum ve Toprak“ta toplumu değiştirme projesi işlenirken “Fadik Kız“da Anadolu insanının sömürülüşü hikaye edilir. “Simavnalı Şeyh Bedreddin” ve “Atçalı Kel Mehmet” ise insanların ezilişini ve başkaldırışını ortaya koyar. Orhan Asena Türkiye’nin Şekspir’i olarak adlandırılır.

Eserleri:

Tanrılar ve İnsanlar, Hurrem Sultan, Tohum ve Toprak, Fadik Kız, Simavnalı Şeyh Bedreddin, Atçalı Kel Mehmet, Ölü Kentin Nabzı, Karacaoğlan, Garip Dede Çıkmazı, Korku, Yalan, Gecenin Sonu, Toroslardan Öteye, Kapılar, Bir Kadın Üzerine Çeşitlemeler: Genç Kız-El Kapısı- Ana,Sağırlar Söğüşmesi, Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe, Öç, Korkunç Oyun, Karagöz Emekli, Şili’de Av


Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler