Zamirler konulu powerpoint sunumumuz ve PDF ders notumuz hazırdır. Zamirler konulu etkinlik soruları ve testlerle zenginleştirilmiştir.
Zamirler slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.
Zamir Nedir?
Zamirler ismin yerini tutan
kelimelerdir.
·
Ailesi,
arkadaşımı görmek için Mardin’e geldi.
·
Onlar,
arkadaşımı görmek için Mardin’e geldi.
·
Ailesi, onu
görmek için Mardin’e geldi.
·
Ailesi,
arkadaşımı görmek için buraya geldi.
Soru: Aşağıdaki metinde kaç zamir vardır?
Zamirlerin Bazı Özellikleri
u Zamirlerle
sıfatlar birbirine karıştırılabilir.
·
Şu evden birkaç kişi çıktı ve o yöne gitti.
·
Şuradan birkaçı çıktı ve oraya gitti.
u Zamirler
ismin aldığı ekleri alır. Cümlede özne, nesne, tümleç ya da yüklem olabilir.
·
Sen burada bazılarını tanırsın.
·
Bizler oranın her şeyiyiz.
u Zamirler
isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan görevinde kullanılabilir.
SORU-1:
Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde tamlamayı oluşturan sözcüklerin tamamı zamir görevindedir?
A) Bu semtin
kedileri insanlardan kaçmıyor.
B) O kişi
beni de birkaç kez aradı.
C) Onlardan
bazılarını tanıyorum?
D) Bu şehir
o eski İstanbul mudur?
E) Bu
bisikletlerden hangisi senin?
u Zamirler
yapım eki alarak tür değiştirebilirler.
·
Bencillik
onu öyle sarmış ki kimsesiz kaldım bile diyemedi.
·
Yeni
kimliğini hemen benimsedin bakıyorum.
SORU-2:
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde zamirden türemiş bir
sözcük vardır?
A) Birileri yaptığı yanlışı
düzeltmelidir.
B) Hiçbiri sınavdan düşük puan
almadı.
C) Sensizlik bu kadar zor
muydu?
D) Kendimiz eksik konularımızı
fark etmeliyiz.
E) Birazını da kardeşine ver
çikolatanın.
A. KELİME HALİNDEKİ
ZAMİRLER
1. Kişi (Şahıs) Zamiri
2. Dönüşlülük Zamiri
2. İşaret Zamiri
3. Belgisiz Zamir
4. Soru Zamiri
B. EK HALİNDEKİ
ZAMİRLER
1. İlgi Zamiri
2. İyelik Zamiri
NOT: Ek biçiminde adıllar bir sözcük türü
değildir. “Bu parçada, metinde, dörtlükte kaç tane adil vardır?” tarzı sorularda
ek biçiminde adıllar değil sözcük biçiminde adıllar kastedilmektedir.
İnsan isimlerinin yerini tutan zamirlerdir. “Ben, sen, o, biz, siz onlar”
kişi zamirleridir.
ÖRNEKLER:
·
Ben ve
sen geçen yıl ödül almıştık.
·
Sizin odanız
koridorun sonunda.
·
Biz,
onlarla geçen yıl tanıştık.
·
Bu
sınıfın dersine artık o girecekmiş.
·
Öğretmenimiz
dün onları da bizi de uyarmıştı.
SORU-3:
Atasözleri uzun gözlem ve denemelerden ortaya çıkmış, genel
kural durumuna gelmiş, özlü bir anlatıma sahip öğüt veren yargılardır. Her biri
durumun özeti gibidir:
Biri bilmeyen bini hiç bilmez (I), adamın iyisi iş başında
belli olur(II), Bana dokunmayan yılan bin yaşasın (III), yavuz hırsız ev
sahibini bastırır(IV), sağır işitmez, uydurur (V)…V
Numaralandırılmış
atasözlerinin hangisinde kişi zamiri vardır?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
İsimlerin yerine
kullanılan “kendi” sözcüğüne dönüşlülük zamiri denir.
ÖRNEKLER:
·
Kendisi
öyle istedi. (III. tekil şahıs yerine)
·
Sabah
kendimi kötü hissettim. (I. tekil şahıs yerine)
·
Buraya
kadar kendin mi geldin? (II. tekil şahıs yerine)
Dönüşlülük zamiri,
kişi adıllarıyla birlikte cümleye pekiştirme anlamı katacak şekilde
kullanılabilir.
·
Hediyeni
kardeşine bence sen kendin ver.
·
Bu
kitabı buraya siz kendiniz koymuştunuz.
İsimlerin yerini
işaret yoluyla tutan zamirlere işaret zamiri denir. En çok kullanılan işaret
zamirleri: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, bura, şura, ora, ötekiler, diğeri,
öbürü…
·
Onu iki
günde bir şu şekilde sulamalıydın.
·
Orada bir köy var uzakta.
·
Seni
buraya bu saatte kim çağırmış olabilir?
·
konuyu
bir daha açmazsanız iyi olur.
·
Bunu daha dün o mağazadan almıştım.
Dikkat!
“O” ve “onlar”
sözcükleri, hem işaret zamiri hem kişi zamiri olarak kullanılabilir. “O” ve
“onlar” sözcükleri insan için kullanılırsa kişi (şahıs) zamiri, insan
dışındaki varlık adlarının yerine kullanılırsa işaret zamiri olur.
Aşağıdaki o ve onlar
kelimelerinin türlerini belirleyin:
u Onun üzerine güzel bir vazo koydum.
(………………………)
u Sizinle o gün bazı kararlar aldık.
(…………………..)
u Onun gelip beni çağırmasını bekliyorum.
(…………………… )
u Ben onların hepsini pazardan aldım.
(…………………….. )
u Onların sözüyle hareket etmemelisin.
(……………………..)
İsimlerin yerini belirsiz bir şekilde tutan zamirlere belgisiz zamir
denir. Belli başlı belgisiz zamirler şunlardır: biri, hepsi, herkes, birkaçı,
birçoğu, çoğu, kimse, hiç kimse, herhangi biri, kimi, kimisi, bazısı, bazıları,
birazı, falan, filan…
ÖRNEKLER:
Aşağıdaki cümleleri
inceleyiniz, belgisiz zamirleri işaretleyiniz.
1. Bazıları bu tür fantastik ve
macera ürünü filmleri çok seviyor.
2. Son sınavlarda düzenli çalışan
öğrencilerin hepsi güzel notlar aldı.
3. Tören alanına gitmek için
bütün öğrenciler okulun bahçesinde toplanmıştı.
4. Kimileri görevini tam olarak
yapıyor, kimileri ise sorumluluğunu hiç bilmiyor.
5. Kendisi buraya on beş yıl önce
bir kez gelmiş.
İsimlerin yerini
soru yoluyla tutan zamirlere soru zamiri denir.Cümlede “kim, ne, kaçı, hangisi,
nere” sözcükleri soru zamiri olarak kullanılabilir.
ÖRNEKLER:
·
Akşam
bize ne getireceğini hepimiz merakla bekliyorduk.
·
Bugün
işimizi bitirdikten sonra nereye gidelim?
·
Konuşmacıya
az önceki soruyu kim, hangi amaçla sormuştur?
·
Tabloyu
kimin için aldığını, kaç liraya aldığını kimseye söylemedi.
·
Sınavda
öğrencilerimizin kaçı başarılı olmuş?
NE kelimesi!!!
u Ne
kelimesi soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı olabilir.
u Ne
kelimesine cevap olarak bir isim ya da zamir verilebiliyorsa soru zamiri
·
Buradan
ne alacaksın? Bize ne getirdin?
u Ne
kelimesi bir isimle birlikte kullanılıp hangi kelimesinin yerine kullanılıyorsa
soru sıfatı
·
Bizim
derse ne gün geliyorsun? Burada ne amaçla bulunuyorsun?
u Ne
kelimesi niçin anlamında kullanılıyorsa soru zarfı olur.
·
Arkada
ne geziyorsun? Ne ağlıyorsun?
Aşağıda kullanılan “ne” kelimelerinin türlerini
belirleyelim.
·
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?
·
Az önce ne
aldın arabadan?
·
Sorunun
cevabı neydi?
·
Şair, bu
şiirde neyi vurguluyor?
·
Ne bağırıp duruyorsun çocuğa?
·
Kardeşinle
ne konuda sorun yaşıyorsun?
·
Bahçeye ne
diktiniz?
·
Bülbül ne
gezersin burada?
·
*** Sen ne
çorbası içtin?
Aşağıdaki soru kelimelerinin türlerini belirleyelim.
·
Hangi derse
çalışacağına karar verememişti. (……………………. )
·
Hangimiz
çocukluğumuzda anne ve babamızdan azar işitmemiştik ki? (…………………… )
·
Ne
tarafa gittiğini kimseye söylememişti. (………………..)
·
Bize ne
anlatacağını kendisi bile bilmiyordu. (………………)
·
Bu
apartmandaki insanların kaçı mutludur? (……………… )
Soru Anlamı
Sorularda «Soru
anlamı bir zamirle sağlanmıştır, bir sıfatla, zarfla sağlanmıştır?» gibi sorulara rastlıyoruz.
·
Kitabı
sonuna kadar kim okuyacak?
·
Kaç soru
çözeceğini ne zaman belirleyeceksin?
·
Bize
niçin gelmediklerini merak ediyor musun?
·
Nerede
kalacağıma henüz karar vermedim.
SORU-4:
Aşağıdakilerden
hangisinde, soru anlamı bir zamirle sağlanmıştır?
A) Bunca
sıkıntıya neden katlandınız?
B) Bu romanı
benden sonra kim okumak ister?
C) Bu
çiçeklere kaç para verdiniz?
D) Kaçıncı
katta oturduğunu söyledi mi?
E) Bana
gizlice ne söylediğini biliyor mu?
SORU-5:
(2019 TYT) Meslek
gruplarının bazıları(I) üyelerinin davranışlarından sorumlu tutulur.
Anneliğin de kimi açılardan bir meslek grubu sayılmasına rağmen onlardan birinin(II)
kötü davranışı diğerlerine(III) duyulan saygıyı pek etkilemez. Ancak iyi
örgütlenmiş meslek gruplarının üyeleri, insanların gözünde birbirleriyle(IV)
öyle özdeşleşmiştir ki mesleği icra eden birinin tutumu tüm(V)
meslektaşların itibarını etkiler.
Bu parçada
numaralanmış sözcüklerden hangisi zamir değildir?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
İsimlerin yerini
tutan sözcükler olduğu gibi bazı ekler de isimlerin yerine
kullanılabilmektedir. İsmin yerine geçebilen bu eklere ek hâlindeki zamirler
denir.
-ki ekidir. Bir ismin yerini tutar. Bu yüzden ilgi zamiri
olarak adlandırılır.
ÖRNEKLER:
HATIRLATMA: Türkçede üç tane Kİ vardır:
u Zamir
olan –ki: İsmin yerini tutar.
·
Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.
u Sıfat
olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.
·
Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.
u Bağlaç
olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.
·
Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!
İyelik zamiri=iyelik
eki=tamlanan ekidir. (Benim) Kızım, (Sizin) sözünüz, (senin) evin, (köyün) yolu
vs.
ÖRNEKLER:
·
Gözlerin,
gönlümde açan nergisler.
·
Öğretmenimiz
az önce sınıfa girdi.
·
Kardeşiniz
burayı bulabilecek mi?
SORU-6:
Kurban olam ben o kaşı karaya
İnce uzun yollar girdi araya
Ben gelemem, kendi gelsin buraya
Deyip deyip elden ele kaçan yar
Bu dizelerde geçen
altı çizili adılların türleri, aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) Kişi adılı – işaret adılı
B) Belgisiz adil – kişi adılı
C) Dönüşlülük adılı – işaret adılı
D) Kişi adılı – dönüşlülük adılı
E) İşaret adılı – belgisiz adil
SORU-7:
Ne azap ne
sitem yalnızlıktan,
Kime ne,
aşılmaz duvar bendedir.
Süslenmiş
gemiler geçse açıktan,
Sanırım
gittiği diyar bendedir.
Bu dörtlükte adıl
görevinde kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D)
4 E) 5
SORU-8:
Tuz Gölü ve çevresinin sessiz olması birçok kuşun burada
barınmasını sağlamış. Şöyle bir sayarsak; flamingo, çamurcun, yaban kazı,
suna… Bunların hepsi de bu tuzlu ortama uyum sağlamış kuşlar. Avrupa’da nesli
tükenmekte olan flamingolar için Tuz Gölü havzası bulunmaz bir yuva. Öyle ki
gölün orta kesimlerine doğru 5000-6000 yuvadan oluşan kuluçka kolonileri bulunmakta.
Tuz üretimi başka yerden de sağlanabilir ama bu ortama uyum sağlamış kuşların
kendilerine yeni bir yuva ortamı bulmaları çok zor.
Bu parçada
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İşaret zamiri
B) Tamlayanı ve tamlananı zamir olan tamlama
C) Belgisiz zamir
D) Dönüşlülük zamiri
E) Soru zamiri
TESTLERİN CEVAPLARI:
1C 2C 3C 4B 5E 6D 7D 8E
EDATLAR (İLGEÇ)
Tek başına anlamı olmayan, kelimelerle anlam ilgileri
kurmaya yarayan kelimelerdir.
DİKKAT: “ile” sözcüğü hem edat hem de bağlaç olarak
kullanılabilir.
İLE……..VE anlamında kullanılırsa bağlaç olur.
ÖRNEK:
Başka
Örnekler:
Doğru
Örnekler:
Karşı
Örnekler:
Ancak – Yalnız – Bir – Tek
Örnekler:
SORU:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat kullanılmamıştır?
A) Benimle konuşmuyordu, ben orada yokmuşum gibi davranıyordu.
B) Sen bile gittiysen yanımdan, söyleyecek sözüm yok kimseye.
C) Babaannem kadar eskiyi hatırlayan insan yoktur.
D) Tam sana göre bir kitapmış bu.
E) Deneme yazarı, şiire dair yazarken çok titiz olmalıdır.
Gitgide Edat mı?
Çok araştırılan bu sorunun cevabı şudur: Gitgide edat değildir. Gitgide zarftır.
Örnek:
BAĞLAÇ NEDİR?
Tek başına anlamı olmayan, kelimeleri, kelime grupları ve
cümleleri bağlamaya çalışan kelimelerdir.
Türkçede en çok kullanılan bağlaçlar şunlardır:
ile, ve, de, dahi, ki, ama, fakat, lakin, ancak, ya da, veya, veyahut, yahut, oysa, oysaki, meğer, meğerki, zira, hâlbuki, ise, madem, mademki, hatta, üstelik, şayet, eğer vs.
Ancak – Yalnız
Bu kelimeler «ama, fakat» anlamında olurlarsa bağlaç
olurlar.
Örnek: Bütün gece gözünü kırpmadı ancak / yalnız işlerini yetiştiremedi.
Kİ Bağlacı
Türkçede 3 ayrı -ki vardır!
Zamir olan –ki: Bir ismin yerini tutar.
Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.
Sıfat olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.
Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.
Bağlaç olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.
Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!
Ki’lerin türlerini belirleyin.
İse bağlacına dikkat
İçerisi sıcak, dışarısı ise (dışarısıysa) serindi.
Pencereyi açarsa içerisi biraz serinler.
Birlikte kullanılan bağlaçlardır.
Başlıca tekrarlı bağlaçlar şunlardır: ne… ne, ya… ya, hem… hem, ha…ha, ister…
ister, gerek… gerek, olsun… olsun, de… de
Tekrarlı bağlaçların arasına virgül konmaz.
Örnekler:
2024-TYT
(I) Yıldırım Bayezid; kuşatılmış Niğbolu Kalesi’nden haber
almak, düşmanın asker sayısını öğrenmek niyetiyle Evrenos Bey’i kaleye yolladı.
(II) Fakat Evrenos Bey ne düşmandan esir, ne de içeriden haber alabildi. (III)
Yıldırım’ın buna canı sıkıldı, uykuları kaçtı ve gece kimseye haber vermeden
atına binip hızla kaleye gitti. (IV) Yüksek bir yere çıktı, biraz soluklanıp
gök gürler gibi bir sesle “Bre Doğan! Bre Doğan! Hâliniz nicedir?” diye
bağırdı. (V) Zaten kale duvarının üzerinde bulunan Doğan Bey, onun sesini
duyunca “Merak buyurmayın Hünkârım! Her taraf muhkem, muhafızlar gece gündüz
uyanık, yeteri kadar zahirem mevcut.” diye karşılık verdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül
kullanımında yanlışlık yapılmıştır?
A) I B)
II C)
III D)
IV E) V
Belli Bağlaç mı?
Çok sorulan bu sorunun cevabı şudur: Belli bağlaç değildir. Cümleye göre sıfat ve isim görevlerinde kullanılabilir.
Örnek:
Ünlemler asıl olarak “seslenme-hitap” bildiren sözcüklerdir.
Korkma, acıma, şaşma, acıma, sevinme, kızma gibi duyguları
anlatan, kimi zaman da onay, karşı çıkma, buyruk, çağrı, uyarı, yasaklama vb.
belirten sözcüklerdir.
Örnekler:
Edat – Bağlaç – Ünlem Slayt PDF Ders Notu İndir
Edat Bağlaç Ünlem Çalışma Kağıdı
Ses bilgisi konusu TYT sınavında çıkan ayrıca lisede ve ortaokulda işlenen bir konudur. Bu konuyla alakalı farklı kaynaklardan derlediğim ve sınıfta kullandığım testi aşağıda bulabilirsiniz. Ayrıca dosyayı word dosyası olarak yazının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Soruların sonunda cevap anahtarına yer verdim. Word dosyasının sonunda da cevap anahtarı mevcuttur. Ses bilgisi ile ilgili orta seviye zorlukta 27 sorudan oluşan ses olayları testimiz kullanıma hazırdır.
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama vardır?
A) Uzun ve ıssız kış gecelerinde yaşayacağı yalnızlığı biliyor.
B) O sonsuz kederi daha şimdiden hissediyordu burada
C) İnsansız, unutulmuş köylerden geçiyordu tren.
D) Her yerde hayatını karartan o eksik cümlenin izlerini görüyor.
E) Birbirlerini yalnızca baba oğul gibi sevecekti onlar.
2. Bunu, düğünden bir gün önce konağında uzun bir aradan sonra yeniden karşılaştıklarında hissetmiş.
Bu cümlede aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
B) Ünlü (Hece) Düşmesi
C) Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme)
D) Ünsüz Türemesi
E) Ulama
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, ünlü daralmasına örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Sözünü ettiği huzurun ne olduğunu şimdi kavrıyordu.
B) Coşkulu parçalar geçtiğinde içi sızlıyordu.
C) Bir köşeye oturarak onun konuşmalarını dinliyordu.
D) Babasının sesinde bir sitem duymayı bekliyordu.
E) Haliç’te gül kokusu, tuzlu deniz kokusuna karışıyordu.
4. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?
A) Şarkı o olağanüstü aşkın ifadesi haline gelmiştir.
B) Kendisini acemice, babasının kollarına bırakmıştı.
C) İz bırakan bir dostlukları ya da düşmanlıkları olmayacaktı.
D) Sanki kasların, çizgilerini taşımakta güçlük çekiyordu.
E) O muhteşem tebessümüyle ama üzgün bir sesle konuştu.
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünlü (hece) düşmesine örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Gönül rahatlığına kavuşmuş olarak oradan ayrıldı.
B) Bütün sabrına rağmen sinirlenmişti Cevat Bey.
C) Aklının ermediği işler hakkında fikir yürütüyor.
D) Cümleyi tamamlamak için ikisi de fırsat kolluyor.
E) İnsanın ömrünü yakınlık duymadığı biriyle geçirmesi zordur.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz değişimine (yumuşama) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Hiçbir sevinci tam olarak yaşatmamaya kararlıydı.
B) Onun huzuru ve mutluluğu için her zaman dua ediyordu.
C) Hayatına ve geleceğine güven duyarak tedirginlikten kurtuldu.
D) Düşman bizi yok etmenin hesabını yapıyormuş.
E) Meyve kokulu bahçede daha korkunç olaylar yaşanacaktı.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünsüz benzeşmesine (sertleşme) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Yüzündeki bütün çizgileri teker teker incelemeye başladı.
B) Odasında gereksiz olan bütün eşyalar atılmıştı sonunda.
C) Kimseye bir açıklama yapmadan köşkten ayrıldılar.
D) Biraz daha hızlı gitmesi için arabacıyı sıkıştırdı.
E) Saadeti bulmakta güçlük çektiğini herkes biliyordu.
8. Ham iken, pişiren de aşktır. Aşığa acı çektiren ise ayrılık. Yani sevgiliden, yardan ayrılık.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz benzeşmesi (sertleşme)
B) Ünlü daralması
C) Ünlü düşmesi
D) Ünsüz değişimi (yumuşama)
E) Ulama
9. Bu acı öyle ki insanı olgunlaştırıyor. Sabır gücünü artırıyor. Şükretmeyi sağlıyor, gönlü genişletiyor. Öyle genişliyor ki gönül, aşkın gücü acıyı yeniyor.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz benzeşmesi (sertleşme)
C) Ulama D) Ünlü daralması
E) Ünsüz değişimi (yumuşama)
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünsüz değişimine (yumuşama) örnek olabilecek bir sözcük kullanılmamıştır?
A) Âşık, dostun yakınlığıyla cihandan geçer.
B) Gerçek aşığın derdine hiçbir şey derman olmaz.
C) İnsanoğlu aşktan her geçen gün uzaklaşıyor.
D) Öğrencisinin sevme yeteneğini ölçüyordu.
E) Kimse onun derdinin gerçeğini bilemez.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünlü düşmesine örnek olabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
A) Âşık olduğunu sanan asrın insanı, aşktan uzak
B) Göklerin dönüşünü aşkın dalgalarından bilin.
C) Âlemdeki her şey aşk imiş, gerisi dedikodu.
D) Sevinç ve aşk büyük çabaların kanatlarıdır.
E) İnsan varlığını oluşturan dört unsur vardır.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünlü daralmasına örnek olabilecek bir sözcük kullanılmıştır?
A) Mumlar karanlığın içinde yol alan yıldızlar gibi parlıyordu.
B) Binlerce ateş parçası yılan dilleri gibi birbirine karışıyordu.
C) Şerbetçiler akşamları konağın parmaklıklarının dibine diziliyorlar.
D) Yüzbaşının söylediklerinin hiçbirini tam olarak anlayamamıştı.
E) Onu sandallarıyla, gizliden gizliye dinlemeye gelenler olurmuş.
13. Gösterişe, güce (I)alışkındı ama (II)gösterişten kaçınan bir (III)yalınlığın her yanında (IV)hissedilen tevazu, bu kadının hiç (V)bilmediği güç olarak belirmişti.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde ünsüz türemesi vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. Uçları burulmuş ince bıyıkları, alnının parlak genişliğini ortaya koyan, geriye taranmış gür saçları ile herkesin beğenisini kazanmıştı.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme)
B) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
C) Ünlü Daralması
D) Ünlü (Hece) Düşmesi
E) Ulama
15. Beyin yalnızca kendisine acı hissetmesini söyleyecek şekilde temsil edilen uyarıcıları aldığında acı hisseder. Bu nedenle bu kişilere acılarını tanımlattım.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşme)
B) Ünlü Daralması
C) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
D) Ünsüz Türemesi
E) Ünlü Düşmesi
16. Bu (I)küskünlüğü, farklı bir bakışı olan o insanlardan çok, kendisini bu (II)eksikliğiyle dünyaya getiren annesiyle babasına (III)yönelikti. Çevremdekilere bu yüzden daha iyi bakmayı öğrendim (IV)demişti, sonra (V)hafifçe gülerek.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde, hem ünsüz benzeşmesi (sertleşme) hem de ünsüz değişimi (yumuşama) vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
17. O sadece (I)çelişkilerin değil, büyük yanlışların da insanı olmasına karşın, kendisiyle ilgili (II)gerçeği tüm yüzüyle görebilecek bir (III)yeteneğe (IV)sahiptir (V)aslında.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcükler, ses olayları bakımından eşleştirilirse, hangisi bu eşleştirmenin dışında kalır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz değişimine (yumuşama) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) O an rahatsızlığın bambaşka duyguyla yaşandığı bir andı.
B) Onun gösterdiği bu insanı tanımam, hatırlamam hiç zor değildi.
C) Hem kendisine hem babasına yönelik bir kırgınlığı dile getiriyordu.
D) O insanlar da o zamanlar için birçok oyunu göze almışlardı.
E) İyiliğin bedeli kimi hayatlarda hep böyle mi ödeniyordu acaba?
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, ünsüz benzeşmesine (sertleşme) örnek olabilecek bir sözcük yoktur?
A) Hafiften gülümsemeye mecbur hissetmiştik kendimizi
B) Sonra da bir süre konuşmamış önümüze bakmıştık.
C) Kaçmak, bir kez daha kaçmaktı belki de yeniden denenen.
D) Bu sorunun açabileceği yolda ilerlemek gelmiyor içimden.
E) Yaptığı tüm yanlışlara karşın kendini haklı gösterebilenlerdendi.
20. Bu (I)olasılığı göz ardı edemezdim. Nerede (II)biteceğini bilmediğim bir yolda, kendilerini bana benimle (III)birlikte, yavaş yavaş yazdıran o hikâye kahramanlarının iç dünyasında, tedirginliklerin (IV)sağladığı yaşama (V)gücüyle ilerlemek zorunluluktu.
Yukarıdaki parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinde, farklı bir ses olayı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
21. Süreksiz sert ünsüzlerle (p, ç, t, k) biten sözcükler ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında son sesteki sert ünsüz yumuşar.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bu kuralın dışında bir kullanım vardır?
A) Nişancı, kayık sözünü duyunca eli ayağı kesildi.
B) Çocuklar kamışlığın içinde kurbağalarla oynuyorlardı.
C) Kaya aralarından koskocaman mantar buldular.
D) Bir tencere dolusu bulgur pilavı pişirip yediler.
E) Onlar bu savaşı üç gün üç gece anlattılar.
22. Gün batmadan şehrine ulaşacak, ailesini görecekti. Yüreğine bir acı saplandı. Her şeyi unutmuş kıvranıyordu.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünlü Daralması B) Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi)
C) Ünsüz Benzeşmesi D) Ünsüz Değişimi (Yumuşama)
E) Kaynaştırma Harfi
23. Aşağıdaki cümlelerde attı çizili sözcüklerden hangisi türetilirken ünlü kaybına uğramıştır?
A) Ayrıldığı obadan yemek isteyememişti.
B) Pınarda karnını bol suyla dolduruyordu.
C) Geçtiği her kasaba, her köy bomboştu.
D) Göklerinde bir tek uçan kuş bile göremedi.
E) O şehir dünyanın en güzel şehriydi.
24.Türkçede sonu sert ünsüzle biten sözcüklere ünlü ile başlayan ekler getirildiğinde bu ünsüzlerin yumuşadığı görülür.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamaya örnek bir kullanım yoktur?
A)Bunları sepete güzelce yerleştirdi.
B)Bu sırrı çözecek bir ipucumuz olsaydı.
C) Dostluğun gereğini yerine getirmeliydi.
D) Bu dünya kimini de vezir eder.
E) Bir doğu klasiği arıyorum.
25.Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde bir ünlü düşmesi söz konusudur?
A) Başarıda yükselmenin sınırı yoktur.
B) Buraya yalnız gelmek istemiş.
C) Bundan sonrasına ben karışmam.
D) Bu da sözünü ettiğin arkadaş galiba.
E) Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz.
26 I. Çocuktan al haberi demişler.
II. Alnımızda bilgilerden bir çelenk…
III. Kaynanayı kazanda kaynatmalı.
Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözcüklerde görülen ses olayları, hangi şıkta sırasıyla verilmiştir?
A) Benzeşme-Ünlü düşmesi-Daralma
B) Yumuşama-Daralma-Ünlü düşmesi
C) Benzeşme-Ünlü düşmesi-Ünlü düşmesi
D) Ünlü türemesi-Ünlü düşmesi-Benzeşme
E) Ünsüz düşmesi-Daralma-Ünlü türemesi
27. Aşağıdakilerden hangisinde yumuşak ünsüzle başlayan bir ek, sonu sert ünsüzle biten bir sözcüğe getirildiği hâlde sertleşme olmamıştır?
A) Bu kitabı seçkin kitapçılarda bulabilirsin.
B) Aslında buna bir kitapçık demek gerekir.
C) Kuşcağız’ın sosyal yapısını da ele almış.
D) Çerezcilerden saatçilere hepsi buradaydı.
E) Açıkçası bu, bir kaynak kitap niteliğinde.
CEVAP ANAHTARI: 1D 2B 3E 4D 5D 6E
7A 8B 9C 10C 11A 12A 13D 14C 15B 16A 17E 18D 19D 20C 21B 22A 23A 24A 25B 26C
27C
ÖSYM’nin düzenlediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) içerisindeki Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testleri (AYT) arasında önemli bir yere sahip olan Türkçe dersinde cümle türleri önemli konulardan biridir. Bu yazı, Türkçe ve
derslerinde sıkça karşılaşılan konuları ele alarak cümle türlerini kapsamlı bir şekilde açıklamaktadır. Yüklemine, Dizilişine, Anlamına ve Yapısına Göre Cümleler başlıklarının altında örneklerle konu açıklanmış ve çıkmış sorularla konunun pekişmesi sağlanmıştır. Sunulan bilgiler, öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ihtiyaç duyacakları ders notlarına benzer nitelikte olup slayt veya PDF formatında kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Cümle Türleri Slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan kolayca indirebilirsiniz.
Yüklemi fiil olan cümlelerdir.
Yüklemi isim ya da isim soylu bir kelime olan cümlelerdir.
2. Dizilişine Göre Cümleler
Yüklemi sonda olan cümledir.
Yüklemi sonda olmayan cümledir.
Yüklemi olmayan cümledir.
Olumsuzluk ekleri: -me, -ma, -mez, -maz, -sız, -siz
Olumsuzluk kelimeleri: değil, yok.
Herhangi bir olumsuzluk eki ya da kelimesi içermeyen cümledir.
(ikinci ve üçüncü örneklerdeki ifadeler içerik olarak olumsuz olsa da
cümlenin olumsuz olması için gereken olumsuzluk eki veya kelimesi olmadığı için
olumlu cümle sayılır.)
Olumsuzluk eki ya da olumsuzluk kelimesi içeren cümlelerdir.
Herhangi bir olumsuzluk eki veya kelimesi içermediği halde cümledeki durumun gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ifade eden cümlelerdir.
İki olumsuzluk ek ya da kelimesinin kullanıldığı ancak sonuç olarak cümledeki ifadenin gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini anlatan cümlelerdir.
Soru anlamı içeren cümlelerdir.
Yöneltildiği kişiden cevap bekleyen cümlelerdir. Yukarıdaki iki örnek de cevap beklediği için gerçek soru cümleleridir.
Yöneltildiği kişiden cevap beklemeyen soru cümleleridir. Bu cümlelerin içinde soru anlamı olduğu için sonlarına soru işareti konur.
Tek
yüklemli ve tek yargı barındıran cümlelerdir. Yargı cümlede genellikle fiilde,
fiilimside ve -isim cümlelerinde- oluş bildiren yüklemde bulunur.
İçinde
yan cümle barındıran iki yargılı cümlelerdir. Farklı şekillerde yapılırlar:
İçinde
fiilimsi geçen iki yüklemli cümlelerdir. Cümlede kaç fiilimsi varsa o kadar yan
cümle var demektir.
Dikkat: Cümlede bulunan fiilimsi yüklemin içinde olursa o cümle
girişik birleşik cümle olmaz.
Yan cümlesinde şart kipi eki -se, -sa
bulunduran cümlelerdir.
Ki bağlacı kullanılarak yapılan birleşik
cümlelerdir. Bu cümlelerde yan cümle ki bağlacından sonra gelen bölümdür.
NOT: Bazı kaynaklar ki
bağlacından dolayı bu cümle türünü aşağıda göreceğimiz Bağlı Cümle olarak kabul
etmektedir.
Tırnak içinde alıntılanarak iç içe
verilen iki cümledir. Cümle Anlamı konusunda anlatılan Doğrudan Anlatım
cümleleri bu cümlelere örnektir.
Alıntı cümle tırnak içinde
verilmeyebilir. Bu durumda iç cümleden sonra sadece virgül işareti konur.
Noktalama işaretleriyle bağlanmış iki yüklemli
cümlelerdir.
Sıralı cümlenin noktalama
işaretiyle bağlanan iki cümlesinin ortak ögesi varsa böyle sıralı cümlelere Bağımlı Sıralı Cümle, iki cümle
arasında ortak öge yoksa Bağımsız Sıralı
Cümle diyoruz.
Aşağıdaki cümlede özne (Bahar) ortak olduğu için Bağımlı sıralı
cümledir:
Aşağıdaki cümlede herhangi bir ortak öge olmadığı için cümle Bağımsız
Sıralı Cümledir.
Bağlaçlarla bağlanan iki yüklemli cümlelerdir.
Sıralı Cümleden tek farkı noktalama işaretleri yerine bağlaç kullanılmasıdır.
Bağlı cümlenin bağlaçla bağlanan
iki cümlesinin ortak ögesi varsa böyle sıralı cümlelere Bağımlı Bağlı Cümle, iki cümle arasında ortak öge yoksa Bağımsız Bağlı Cümle diyoruz.
Aşağıdaki cümlede dolaylı tümleç (ona) ortak olduğu için Bağımlı Bağlı
cümledir:
Aşağıdaki cümlede herhangi bir ortak öge olmadığı için cümle Bağımsız
Sıralı Cümledir.
(I) Çiğdemlerden sonra gök
rengindeki elbisesiyle yeni açmış sümbül görünür. (II) Gözleri yaşlı, saçları
dağınık ve hâli perişandır. (III) Güzel kokusundan sarhoşa dönen şair, ona bu
gönül okşayıcı kokuyu nereden, hangi aktardan aldığını sorar. (IV) Sümbülün
verdiği cevap çiğdemin cevabına karşılık gelmektedir. (V) Önceleri ezel bağında
henüz açılmadık bir gonca olan ve güzel kokusunu sevgilinin rüzgârından alan
sümbül, bu bahar ülkesinden hicran sahiline atılmıştır.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin türü bakımından
ötekilerden farklıdır? (2016 YGS)
A)I. B) II.
C)III. D)IV. E)V.
(I) Tasarladığım hikâye, zihnimde
cümleler ve algılar hâlinde dönüp dolaşarak gelişirken her şeyi bir kenara
bırakıp masanın başına oturmam için beni zorluyor. (II) Hikâye, bilgisayarda
bir cümle hâlinde başlanmış duruyor ve ben, zihnimin bir yanında o hikâyeyi
geliştiriyorum. (III) Masamın çekmeceleri, çantamın gözleri hatta ceplerim veya
masada karşımda duran pano, küçük kâğıtlara yazılmış notlarla doluyor bu arada.
(IV) Defalarca oturuyorum bilgisayarın başına hikâye için, yazdıklarımı
defalarca yeniden ele alıyorum. (V) Hikâye bazen tamamlanmak üzereyken çöpe
atılıyor bazen de başlangıçta tasarlanandan çok farklı bir içerik ve biçim
kazanıyor.
2. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır? (2014
LYS)
A) I. cümle, girişik birleşik bir
cümledir.
B) II. cümle, özneleri ortak
birleşik bir cümledir.
C) III. cümle, devrik bir fiil
cümlesidir.
D) IV. cümle, sıralı bir
cümledir.
E) V. cümle, yüklemi şimdiki
zamanda çekimlenmiş kurallı bir cümledir.
(I) Almanya’nın Berlin kentinde
bir kooperatif “Devrilen Ağaçlardan Halk Kitaplığı Yapma Kampanyası” başlattı.
(II) Bu kampanyaya katılmak isteyenler, fırtınadan veya yağmurdan devrilen
ağaçların gövdelerini raf şeklinde oyup bunları kaldırımlara yerleştiriyorlar.
(III) Raflara, takas edilecek kitapları koyuyorlar. (IV) Berlin halkı da
içlerinden okumak istediklerini alıp yerine kendi kitaplarından birini
bırakıyor. (V) Bu, “Eğitim İçin Sürdürülebilir Gelişme Projesi”nin bir parçası
olarak devlet tarafından desteklenen bir kampanyadır.
3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır? (2013 YGS)
A) I. cümle, içinde belirtisiz
nesne olan bir fiil cümlesidir.
B)II. cümle, özne ve yüklemden
oluşan kurallı bir cümledir.
C)III. cümle, nesnesi sıfat
tamlaması olan birleşik bir cümledir.
D)IV. cümle, içinde isim
tamlaması bulunan olumlu bir cümledir.
E)V. cümle, yüklemi ek eylemle
çekimlenmiş bir cümledir.
CEVAPLAR: 1B, 2B, 3B
Takip ya da teşekkür için
Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇
Sözel Mantık soruları son yıllarda birçok sınavda karşımıza çıkmaktadır. KPSS’de LGS’de, DGS’de ALES’te sözel mantık soruları soruluyor. Bu konuyu hazırlarken birçok soruyu inceledim ve arada yaş farkı olsa da sözel mantık soruları arasında ciddi farklar olmadığını gördüm. Aşağıdaki slayttaki sorular dört şıklıdır ancak zorluk derecesi olarak arada pek bir fark olmadığı için LGS dışında KPSS, DGS ve ALES için de kullanılabilir.
Sözel Mantık konulu slaytımızı Sözel mantık konu anlatımı ve sözel mantık örnek sorularının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Sözel Mantık slaytı uzun süren bir çalışmanın sonucudur. Slaytı indip açtığınızda göreceksiniz ki orijinal konu anlatımının sonundaki örnek sorular için tek tek animasyon hazırladım. Bu epey uğraştırıcı oldu. Sözel mantık konusuna bireysel çalışma için ve sınıfta uygulamak için hazır durumdadır.
Sözel Mantık sorularında tek bir çözüm yolu yoktur. Herkes kendi mantığına göre farklı çözüm yolları bulabilir. Ancak bazı yöntemler soru çözümünde işinizi kolaylaştıracak ve size zaman kazandıracaktır.
Soruyu sadece okuyarak zihinden çözmeye çalışmak sizi hataya götürebilir. Bunun yerine mutlaka kağıt kalem kullanın. Mutlaka yazarak çözmelisiniz.
Kimi öğrenciler şıklardan eleyerek çözmeye çalışıyor. Bu da bazı sorularda sizi doğruya ulaştırabilir ama şıklardan eleme yapma yöntemi her soruda doğru yöntem değildir.
Kağıt kalem kullanıp ne yapacağım, diyorsanız cevabı tablo yapmak. Doğru tablo karmaşık gibi görünen soruların çözümünü çok kolaylaştıracak ve çabuklaştıracaktır.
Verilen bilgilere göre tablolar yapmalısınız. Verilen bilgilerden az olana göre tablo yapmalısınız. Sekiz öğrencinin üç dersten ödev aldığı bir soru düşünün. Sekiz öğrenciye göre sekiz sütunlu bir tablo elbette yapmayın. Üç derse göre bir tablo yapıp öğrencileri maddelerde verilen bilgilere göre yerleştirmelisiniz.
Soruda verilen bilgilerde gün, ay, sıra, kat gibi bilgiler varsa bunları tabloya önce yerleştirin.
Mesela soruda günler, kişiler ve yaptıkları sporlar olsun. Böyle bir soruda üç sütunlu bir tablo yapıp günleri sırasıyla yazdıktan sonra diğer bilgileri yerleştirmelisiniz.
Sözel mantık soruları dört bölümden oluşur: Birinci bölüm hikâye bölümü, ikinci bölüm maddelerle bilgi verilen bölüm, üçüncü bölüm soru cümlesi, dördüncü bölüm şıklar.
Hikâye bölümü size çizeceğiniz tablo konusunda gerekli bilginin çoğunu verir ama bazen ikinci bölümde verilen bilgi de tablonuz hakkında fikir verebilir. Sorunun en önemli bölümü ikinci bölümdür.
İkinci bölümdeki maddeleri okuyup gerekli bilgiyi çizdiğiniz tabloya yerleştirince bir işaretle maddenin gereğini yaptığınızı belirtin. Küçük bir tik işareti veya maddenin üstünü çizmek olabilir. Maddede verilen bilginin gereğini tam yapamamışsanız tekrar geri dönmeniz gerektiğini belirten bir işaret –mesela ünlem!- bırakın.
Bazı sorularda tabloyu belirledikten sonra ikinci bölümü okumaya sondan başlamak soruyu çok kolaylaştırabilir.
İkinci bölümdeki hiçbir bilgi boşuna verilmez. Okuduğunuz bilgiyi ilk anda tablonuzdaki herhangi bir yere yerleştiremeseniz bile o mutlaka çözümde bir yer tutar. O cümleyi gözden kaçırmamalısınız.
İkinci bölümdeki bazı maddeler iki uçludur. Böyle maddeleri değerlendirirken bu hususu gözden kaçırmamalıdır. Mesela «Ahmet’in beş kardeşinden biri kızdır.» demek aynı zamanda Ahmet’in üç erkek kardeşi olduğunu da bize söyler.
Soru-1
Ankara, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır’da şubat, mart, nisan, mayıs aylarında futbol, voleybol, basketbol, hentbol turnuvaları yapılacaktır. Her ay farklı bir ilde farklı bir alandan yapılacak turnuvalarla ilgili bilinenler şunlardır:
Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Bursa’da voleybol turnuvası olacaktır.
B) Futbol turnuvası şubat ayında olacaktır.
C) Nisanda Çanakkale’de turnuva olacaktır.
D) Basketbol turnuvası Diyarbakır’da olacaktır.
Soru-2
Bir okulda seçmeli ders olarak müzik ve resim verilmektedir. Okan, Nil, Suna, Alya ve Efe isimli öğrencilerin seçmeli ders tercihleri ile ilgili bilinenler şunlardır:
Alya ve Efe aynı dersi seçmiştir.
Buna göre aşağıdaki öğrencilerden hangisi kesinlikle müzik dersini seçmiştir?
A) Nil
B) Suna
C) Okan
D) Alya
Soru-3
Yusuf, Murat, Bayram ve Tolga adlı balıkçılar salı, çarşamba, cuma ve pazar günleri balığa çıkmıştır. Bu balıkçıların, balığa çıktığı günler ve bu günlerdeki hava durumu ile ilgili bilinen şunlardır:
✓ Murat’ın balığa çıktığı gün hava yağmurludur.
✓ Bayram, Tolga’dan bir gün sonra balığa çıkmıştır.
✓ Cuma günü balığa çıkan Yusuf’tur.
✓ Salı günü hava rüzgârlıdır.
Bu bilgilerden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Tolga’nın balığa çıktığı gün hava rüzgârlıdır.
B) Bayram, çarşamba günü balığa çıkmıştır.
C) Yusuf’un balığa çıktığı gün hava kapalıdır.
D) Haftanın son günü balığa çıkan Murat’tır.
Soru-4
Ali, Banu, Ceyda, Deniz, Elçin, Fatma, Gamze, Hale ve İrem adlı öğrenciler üçer kişilik gruplara ayrılarak Kütahya, Mersin ve Niğde illerini tanıtan birer sunum hazırlamışlardır. İller tanıtılırken her grup üyesi söz almıştır. Gruplardaki kişiler ve sunum sıralamasıyla ilgili kimi bilgiler şu şekildedir:
Buna göre
I. Banu,
II. Ceyda,
III. Hale
adlı öğrencilerden hangileri Mersin’i tanıtmış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
Soru-5
Bir okulun kütüphanesinde dünya klasikleri, bilim kurgu, çocuk edebiyatı ve 100 temel eser türlerinde kitaplar bulunmaktadır. Murat, Ahmet, Ezgi, Nermin ve Barış adlı öğrencilerin okudukları kitapların türleriyle ilgili bilinenler şunlardır:
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Barış ile Ahmet aynı türden eserler okumuştur.
B) Murat hem dünya klasiklerinden hem de çocuk edebiyatı türlerinden eserler okumuştur.
C) Nermin hem bilim kurgu hem de 100 temel eser türlerinden okumuştur.
D) Çocuk edebiyatı türünden Nermin de okumuştur.
Soru-6
Ayşen, Esra, Cenk, Aykut, Ece ve Ferhat bir sürücü kursundaki K, L ve M sınıflarına kaydolmuşlardır. 6 arkadaş sürücü kursunun ilk öğrencileri olduğundan ve kursun başlamasına çok az süre kaldığından K, L ve M sınıflarının mevcutları 6 arkadaşın kayıt sayıları kadar olacaktır. Bu kişilerin sınıflarıyla ilgili şunlar bilinmektedir:
Bu bilgilere göre,
I. Ayşen ile Esra aynı sınıftadır.
II. Aykut ile Ece aynı sınıftadır.
III. Cenk ile Ferhat aynı sınıftadır. yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I.
B) I ve II.
C) II ve III.
D) I, II ve III.
Soru-7
Ege ile Ece, Ali ile Fatma kardeştir. Başka kardeşleri yoktur. Bu kardeşler evlenip aile kurarlar.
Ailenin çocukları ile ilgili bilinenler şunlardır:
Bu bilgilere göre,
I. Ali-Ece çiftinin çocuklarının cinsiyetleri
II. Haydar’ın Ege’nin çocuğu olup olmadığı
III. Abdullah’ın kardeşlerinin kim olduğu
ifadelerinden hangileri kesin olarak bilinemez?
A) Yalnız II.
B) Yalnız III.
C) Il ve III.
D) I, II ve III.
CEVAPLAR: 1-A 2-C 3-B 4-C 5-B 6-B 7-C
NOT: Örnek soruların ayrıntılı çözümleri slaytımızda yapılmıştır.
Yapısına göre sözcükler üç grupta incelenir:
Yapım eki almamış sözcüktür. Çekim eki alması sözcüğün basit veya türemiş olmasını etkilemez.
ÖRNEK:
Yapım eki almış sözcüktür. Yapım eki alan sözcüğe gövde denir. Gövdeye bir yapım eki daha eklenirse sözcük gövdeden türetilmiş olur.
ÖRNEK:
İki sözcüğün bir araya gelerek yeni bir sözcük oluşturmasıyla elde edilir.
ÖRNEK:
kızıl+ay… Kızılay Antep+Fıstık….antepfıstığı
Birleşik sözcükler farklı yollarla yapılır:
Birleşik sözcüklerin oluşumunda bazen ses olayları yaşanır:
Birleşik sözcükler oluşumunda sözcüğü oluşturan sözcükler anlam değişmeleri yaşayabilirler. Birleşmeden önceki anlamıyla birleşik sözcük oluştuktan sonraki anlamı farklılaşabilir:
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan YAPISINA GÖRE SÖZCÜKLER konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Yeni sözcük türeten eklerdir. Eklendiği sözcüğün anlamını, bazı durumlarda türünü değiştiren eklerdir.
Yapım ekleri dörde ayrılır:
Farklı birçok yapım eki vardır. Hepsini ezberlemeye çalışmak yerine yapım eklerinin işlevini bilmek ve buna göre ekin hangi çeşit yapım olduğunu bulmak daha doğrudur. Köke ve ek aldıktan sonraki haline bakarak ekin çeşidini belirleriz.
ÖRNEKLER:
Cümledeki yapım eklerini bulalım:
(Cevaplar yazının sonunda verilmiştir.)
ÇIKMIŞ SORU-1 (2018 TYT)
Sosyalleşme (I) süreci; gittikçe yoğunlaşan kontrol, yön verme ve biçimlendirme etkisiyle doğal bir (II) varlık olan insanı; uygar, kanunlara (III) saygılı, diğer insanların hak ve sorumluluklarını hesaba katan, (IV) kendinden emin, sakin, mutlu, mesleki (V) yeterliğe sahip bireyler hâline getirir.
Bu parçada altı çizili sözcüklerden hangisi yapım eki almamıştır?
A) I B) II C) III D)IV E)V
ÇIKMIŞ SORU-2 (2017 YGS)
Edebiyat-estetik bağlantısı (I) üzerinde duran Tanpınar, gençlik yıllarından (II) hayatının sonuna (III) kadar denilebilir ki yalnız güzel eserleri önemsemiş(IV), onlardan(V) daha üstün bir değerin varlığını tanımamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangileri hem yapım hem de çekim eki almıştır?
A) I ve II B) I ve IV C) II ve IV D) III ve V E) IV ve V
ÖRNEKLERİN CEVAPLARI
TESTLERİN CEVAPLARI:
Soru-1-D
Soru-2-B
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan YAPIM EKİ ve ÇEŞİTLERİ konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Eklendiği sözcüğün cümlede kullanılmasını sağlayan eklerdir. Sözcüğün anlamını değiştirmezler.
Çekim ekleri ikiye ayrılır:
-ler, -lar ekidir. Bu ekin isim çekim eki olması için isme eklenmesi gerekir.
ÖRN:
Yıllardır ağlayan bu gözler
Hasretle yolunu gözler
Şiirin ikinci mısraındaki gözler sözcüğü çoğul eki almamıştır. Sözcüğün eklerine ayrımı göz-le-r şeklindedir. Bu şekildeki sorulara dikkat etmeliyiz.
ÖRN: “Köşede beni bekleyen arkadaşımdan bize gelmesini istedim.” cümlesindeki ad durum eklerini bulun.
CEVAP: Köşe-de, ben-i, arkadaşım-dan, biz-e, gelmesin-i
Eklendiği sözcüğün kime aitlik olduğu anlamını katan eklerdir. İye, sahip demektir.
İyelik ekleri nelerdir?
ÖRN: “Ödevimiz defterimde yazılıydı.” cümlesindeki iyelik eklerini gösterin?
Ödev-imiz, defter-im-de
“Uçağı kaçırınca toplantısı iptal oldu.” cümlesindeki iyelik eklerini gösterin?
Toplantı-s-ı (Uçak-ı belirtme durum ekidir.)
“Üslubu onu tanımayanlara yeniydi.” cümlesindeki iyelik eklerini gösterin?
Üslup-u (o-n-u belirtme d.e.)
NOT: 3.Tekil şahıs iyelik eki ile belirtme durum eki karıştırılmaktadır. Karıştırmamak için sözcüğün önüne onu sözcüğü getirilmelidir. Anlam bozulmuyorsa iyelik ekidir.
İsim tamlaması oluşturan sözcüklerin aldığı eklerdir. Tamlayanın aldığı eke tamlayan eki ya da ilgi eki, tamlananın aldığı eke tamlanan eki ya da iyelik eki denir.
ÖRN:
Ev-in(Tamlayan eki-İlgi Eki) kapı-sı (Tamlanan eki-iyelik eki)
Akşam şehrin sokaklarında yağmurun kokusu hakimdi.
Şehr-in (Tlanan e.) sokak-ları-nda (tlayan e.)
Yağmur-un (Tlanan e.) koku-su (tlayan e.)
İsme eklenerek soru anlamı katan ektir. –mı, -mi, -mu, -mü ekidir. Soru eki isme eklenirse isim çekim eki, fiile eklenirse fiil çekim eki olur.
ÖRN: Buradan insan mı çıkar tabut mu?
ile sözcüğünün ek olarak sözcüğe gelmesiyle olur. Cümleye kattığı anlamlar sorulabilir.
ÖRN:
Ankara’ya uçakla gitti. (araç anlamı)
Ankara’ya dayısıyla gitti. (birlikte anlamı)
Öğretmenle konuştum. (karşılıklı anlamı)
Yolda telaşla yürüdüm. (durum anlamı)
İsmi yüklem yapmak için kullanılan ektir. Fiil çekim eklerinde anlatılacak olan şahıs eklerinin isme eklenen şekilleridir.
ÖRN: Bütün çocuklar çiçektirler ama okulumuzun çocukları bozkırda açan güldürler.
çocuk-lar (çoğul eki), çiçek-tirler (ek-fiil eki), çocuk-lar-ı (iyelik eki), gül-dürler (ek-fiil eki)
Gel-di, gel-miş, geli-yor, gel-ecek, gel-ir
Gel-meli, gel-se, gel-e,
Fiilin kimin tarafından gerçekleştirildiği anlamı taşıyan eklerdir.
Kip eki almış bir fiile ikinci kip eki olarak eklenip basit zamanlı bu fiilleri birleşik zamanlı fiil yapan eklerdir.
Gördüy-dü
Görmüş-tü
Görüyor-du
Görecek-ti
Görür-dü
Görmeliy-di
Görsey-di
Görey-di
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan ÇEKİM EKİ ve ÇEŞİTLERİ konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Bir sözcüğün anlamlı en küçük
parçasıdır. Bir sözcüğü bulmak için aldığı bütün ekleri atmak gerekir.
ÖRNEK: akıllıca sözcüğünün kökünü bulalım:
akıllı-ca
akıl-lı
akıl köktür.
Ak-ıl şeklinde bölemem. Çünkü arada anlam bağı yoktur. Ak başka bir sözcüktür.
İSİM KÖKÜ FİİL KÖKÜ
Eğer köke –mek, -mak mastar ekini
getirebilirsem fiil kökü, getiremezsem isim köküdür.
ÖRN:
Hem isim hem fiil kökü alarak kullanılan
köklerdir. İsim ve fiil kökü olarak kullanılan kökler arasında anlam bağı
vardır.
tat- hem isim hem fiil köküdür.
«Yemeğin tadı» dersem isim kökü olur. «Yemekten tattım.» dersem fiil kökü olur.
eski-… hem isim hem fiil köküdür. «Eski elbise» dersem isim kökü olur.
«Elbisem eskidi.» dersem fiil kökü olur.
boya-, barış-, savaş-, ekşi-, damla-,
güreş-, yama-, yasa-…
gibi birçok örnek verilebilir.
Sesteş sözcüklerin köklerdir. İsim
ve fiil kökü olarak kullanılan kökler arasında anlam bağı yoktur.
gül- hem isim hem fiil köküdür. «Gülün
kokusu» dersem isim kökü olur. «Bize güldü.» dersem fiil kökü olur. Ancak iki
kökün anlamları farklıdır.
at-… hem isim hem fiil köküdür. «Atı eğerledi.» dersem isim kökü olur. «Çöpe
attı.» dersem fiil kökü olur. Ancak iki kökün anlamları farklıdır.
yan-, al-, yaz-, kır-, yol-, taş-, an- gibi birçok örnek verilebilir.
Tabiat taklidi sesler olan
yansımaları oluşturan köklerdir.
ÖRN:
ÇIKMIŞ SORU-1:
2018 YGS
Gelecekteki bilişsel sistemlerin
çevreyle (I) etkileşim hâlinde olması bekleniyor. Canlı
organizmaların sinir sistemlerinden (II) esinlenerek geliştirilen
bu mekanizmaların en önemli özelliği, klasik (III) işlemcilerin aksine
hafıza ve işlemci birimlerinin bir arada olmasıdır. İnsan beynine benzer
(IV) biçimde çalışan elektronik cihazlar henüz tasarlanmamış
olsa da yakın zamanda bu konuda önemli gelişmeler (V) yaşanması bekleniyor.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangileri isim kökünden türemiştir?
A) I ve II B)
I ve III C) II ve
IV D)
III ve V E)IV ve V
ÇIKMIŞ SORU-2: 2015 YGS
Altmış bin yıl önce Afrika’dan yola
çıkan insanlar, durmadan ilerleyerek dünyanın dört bir yanına (I) yerleşmişlerdi. Bu
(II) ilerleyişleri ve gittikleri mesafe; iklime, nüfus
(III) baskılarına, tekne ve diğer teknolojik icatlara bağlıydı.
(IV) Yolculuklarını (V) hızlandıran etkenler
arasında elle tutulamayanlar da vardı: hayal gücü, adaptasyon ve bir sonraki
tepenin ardında ne olduğuna dair merak.
Bu parçadaki numaralanmış
sözcüklerden hangisinin kökü ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV.
E) V.
SORULARIN CEVAPLARI
1. D
2. C
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan KÖK NEDİR ve ÇEŞİTLERİ konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Kök hakkında ayrıntılı anlatıma ulaşmak için üstteki KÖK NEDİR başlığına tıklayın.
Çekim Ekleri konu anlatımına üstteki başlığa tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Çekim Eki Çeşitleri Nelerdir?
Yapım Ekleri konu anlatımına üstteki başlıktan ulaşabilirsiniz.
Yapım Eki Çeşitleri Nelerdir?
Yapısına Göre Sözcükler konu anlatımına ulaşmak için üstteki başlığa tıklayınız.
Cümlede Anlam konusunun alt başlıklarından biri de Anlatımına Göre Cümlelerdir. Anlatımına Göre Cümleler konu anlatımında öznel-nesnel cümle, doğrudan-dolaylı anlatım, içerik-üslup, tanım cümlesi ve karşılaştırma cümlesi başlıklarını bulabilirsiniz. Konu anlatımı bol örnekler, test soruları ve bir de etkinlikle zenginleştirilmiştir.
Kolay gelsin.
1.
Öznel Anlatım
2.
Nesnel Anlatım
3.
Doğrudan Anlatım
4.
Dolaylı Anlatım
5.
İçerik (Konu-Muhteva)
6.
Üslup (Biçem)
7.
Tanım Cümlesi
8.
Karşılaştırma Cümlesi
Doğruluğu
ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişen, kişisel duygu ve düşüncelere yer verilen,
farklı yorumlara açık olan ve kanıtlanamayan yargılardır. Öznel anlatımlı
cümleler “bence”, “bana göre” anlamı taşır.
ÖRN:
· Vizyonda fırtınalar koparan
Ayla filmi, Türk sinemasının şaheserlerinden biri oldu.
· Yaşar Kemal’in İnce Memed romanında hiçbir sıradanlık bulamazsınız.
· Yazarın çocukluk anılarını
anlattığı bu kitap, ilgi çekici bir niteliğe sahiptir.
· Dev çınar ağacının
gölgesindeki kahve bu evlerle birlikte meydanı süslüyor.
Doğruluğu
ve yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen, kişisel duygu ve düşüncelere yer vermeyen,
kanıtlanabilen yargılardır.
ÖRN: Gerçek bir olaydan esinlenen ve 2017 yapımı
olan Ayla filmi, Kore Savaşı’nda görev alan bir Türk askerinin yaşadıklarını
anlatır.
· Yaşar Kemal, İnce Memed
romanında Çukurova’daki toprak sorunlarını işlemiştir.
· Yahya Kemal “Ok” dışındaki
bütün şiirlerini aruzla yazmıştır.
NOT: Genelde nesnel
ifadelerin olduğu bir cümlede en küçük bir öznel ifade bütün cümleyi öznel
ifadeye çevirir.
•
Ferhat ile Şirin adlı bu müzikal oyun ilk defa 20 Mayıs 1981’de Ankara
Devlet Opera ve Balesinde bin sanatsever önünde başarıyla sahnelendi.
SORU-1: Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik
açısından diğerlerinden farklıdır?
A)
Sanatın kimin için yapılması gerektiği sanatçılar ve sanat eleştirmenleri arasında
tartışma konusudur.
B)
Fildişi kule edebiyatı yapan, halka dayanmayan ve halkın sorunlarıyla
ilgilenmeyen sanat yapıtının bir değeri yoktur.
C)
Sanatın estetik boyutu, sanatın yararlı olmak boyutunu yok ediyorsa orada sanat
eseri de yok olur.
D)
Gelenek bağı taşımayan sanat yapıtının kalıcılığı yakalaması zordur.
E)
Bir yazının ya da şiirin sanat katına çıkmasını sağlayan şey imgeli ve
çağrışımlı bir dile sahip olmasıdır.
Başkasına
ait görüş ve düşünceleri hiçbir değişikliğe uğratmadan, söyleyenin ağzından
çıktığı biçimde üçüncü bir kişiye aktarmaktır. Aktarım cümlesi, ya tırnak içine
alınır ya da sözün bittiği yere virgül konur.
ÖRN:
• Takımın kaptanı “Önümüzdeki haftalarda tekrar zirveye çıkacağız.”
dedi.
•
Bozkırın Tezenesi konserinde “Saygısızlık olmasın, ceketimi çıkarabilir
miyim?” dedi.
•
Sait Faik Abasıyanık bir yazısında her şey bir insanı sevmekle başlar,
diyor.
Başkasına
ait bir sözü, aktarıcının kendi söyleyişine göre değiştirerek üçüncü bir kişiye
aktarmasıdır. Yargı, çoğunlukla “-dığını söyledi, belirtti, açıkladı”
gibi ifadelerle tamamlanır.
ÖRN: Eleştirmen, Ahmet Haşim’in şiirlerinde
imgesel bir anlatım olduğunu söylüyor.
•
Köşe yazısında, Nobel Ödülü kazanan Orhan Pamuk’u arayıp kutladığını
belirtiyor.
•
Yetkililer, tren kazasında yirmi kişinin yaralandığını bildirdi.
SORU-2: Aşağıdaki cümlelerden hangisi
dolaylı anlatıma örnek olabilir?
A)
Katılımcılara, “Ne tür kitaplar okuyorsunuz?” diye sorduk.
B)
Öğretmen: “Yarın, herkes erken gelsin.” dedi.
C)
Ahmet Haşim, şiirin sözden ziyade musikiye yakın olduğunu belirtmiştir.
D)
İşten çıkınca bir yerde oturacağız, istersen sen de gel.
E)
Şiir okumak ruhu aydınlatır, derdi bize sürekli.
Bir yapıtta üzerinde durulan duygu ve düşüncelerin bütünüdür. “Ne
anlatılmış? Neyden söz edilmiş?” sorularının cevabıdır.
ÖRN: Kelebeğin Rüyası filminde
genç yaşta ölen iki şairin yaşamıyla birlikte Behçet Necatigil’in bazı
yönlerini de bulabilirsiniz.
•
Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinde karşınıza en çok çıkan tema
“yalnızlık ve ölüm” dür.
•
Dünyada ve Türkiye’de başlangıcından bugüne kadar tiyatro tarihinde
önemini koruyan beş yüze yakın kişiyle ilgili bilgiler veriliyor bu antolojide.
•
Öykülerimde yeri geldikçe toplumsal konulara değinmekten kaçınmam.
•
Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
Sanatçının duygu ve düşüncelerini anlatırken tercih ettiği anlatım tarzıdır.
Anlatımın yalın, süslü, açık, duru, akıcı, doğal oluşudur. Yazar, “Nasıl anlatıyor?” sorusunun cevabını içerir.
ÖRN: •
Sabahattin Ali, romanlarında
kahramanlarının öyküsünü akıcı bir dille anlatmıştır.
•
Yazarın soyut anlatımı ve uzun cümle merakı yapıtını tozlu ratlara
mahkum etmiştir.
•
Kullandığı imgeler ve söz oyunlarına dayalı dili, şiiri tekdüzelikten
kurtarmıştır.
•
Anlatımında günlük konuşma dilinin inceliklerinden ustaca yararlanarak
kısa ve yoğun cümleler kurmaya özen gösteriyor.
•
Yazar neyi anlatacağını değil nasıl anlatacağını bilen kişidir.
•
Bir yazar bir şeyi söylemeyi seçtiği için değil onu belli bir biçimde
söylemeyi seçtiği için yazardır.
•
Doğup büyüdüğü Trakya yöresinin yerel sözcüklerini de özgün bir biçimde
kullanır ama bunu yaparken yadırgatıcı olmaktan kaçınır, hiçbir zaman yapaylığa
düşmez.
ETKİNLİK: Aşağıdaki cümlelerin
içerik-üslup cümlesi olduğunu belirleyin.
SORU-3: (I) Uzun süredir öykülerini
dergilerde izlediğimiz Esra Demirci’nin ilk öykü kitabı “Kıyı” Hece Yayınları
arasından çıktı. (II) Esra Demirci, öykülerinde incelikli insanların kırılgan
dünyasına eğilirken hayatı anlamlandırma çabaları, yalnızlık ve acı üzerinde
yoğunlaşıyor. (III) İnsanlar arasındaki iletişimsizliği, yabancılaşmayı öne çıkarıp
bu kopuşun perde arkasını tartışıyor. (IV) Acı ve dokunaklı hayat hikâyelerini
ironinin gücünden yararlanarak hafifletip yumuşatıyor. (V) Seçilmiş, yerli yerine
konmuş sözcüklerin yalın ama basit olmayan birlikteliğinden besleniyor.
Bu parçadaki numaralanmış
cümlelerin hangisinde üslupla ilgili saptamalar yapılmıştır?
A)Yalnız II B) Yalnız V C) I ve
II D) II ve IV E) IV ve V
Bir varlığın,
bir nesnenin ya da kavramın kendine özgü, ayırıcı özelliklerinin
açıklanmasıdır. “…. nedir? sorusunun yanıtıdır.
ÖRN: Değerler eğitimi, kendi kültürümüzü, inancımızı öğrenip davranışa aktarmaktır.
· Edebî metin, duygu ve
düşüncelerin estetik bir yapı içinde söylenmesi ve yazılması ile oluşan
edebiyat ürünlerine denir.
· Edebiyat türlerinden biriyle
kaleme alınmış, sanat değeri taşıyan eserlerin her birine edebiyat eseri denir.
· Deneme; yazarın,
düşüncelerini kendisiyle sohbet ediyormuş gibi anlattığı, çok etkileyici yazı
türüdür. (öznel tanım cümlesi)
· Lirik şiir akıldan çok düş
gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır. (Tanım cümlesi değil.)
· Lirik şiir akıldan çok düş
gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanan şiirdir. (Tanım cümlesidir.)
SORU-4: (I) Birbirleriyle taban
tabana zıt iki hakikatin bir arada yaşandığı durumlar vardır. (II)
İstatistiklere göre her yıl yükselen bir tutkuyla gençlerimiz kitap okuyor,
yine istatistiklere göre memleket insanı, özellikle gençlerimiz, okuduğunu
anlamaktan ve yorumlamaktan aciz. (III) İşte birbirleriyle böylesine zıt iki
gerçeğin aynı anda, aynı kişilerde bulunmasıdır çifte hakikat yani “düalite”. (IV)
Bu düalitenin teolojik (dinî) gerçeklikle felsefi gerçekliğin farklılığı ile
bir ilgisi bulunmamaktadır. (V) George Orwell’in 1984 romanındaki “çifte
düşünce” ile bu düaliteyi biraz olsun anlamlandırabiliriz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir tanımlama
yapılmıştır?
A)
I B) II C) III D) IV E) V
Birden
çok varlığın ya da kavramın benzer veya farklılıklarından yararlanarak yapılan kıyaslamadır.
Bu tip cümlelerde “daha, kadar, en…” gibi sözcüklere yer verilir.
Karşılaştırma en çok
sorulan kavramlar arasında yer alır. Ayrıca paragraflarda bir düşünceyi geliştirme
yolu olarak da sorulur.
ÖRN: Kıraç, bir zamanlar söylediği şarkılardan çok yaptığı dizi müzikleriyle biliniyordu.
· Beş Hececiler, milli konulara
yönelirken Yedi Meşaleciler bireyselliğe önem verdiler.
· İki satırlık bir konuşma bir
karakteri on sayfalık betimlemeden daha iyi çizebilir.
· Sınavda en yüksek puanı Yeliz
almıştı.
· Genç şairler şiiri öğrenme,
yaşlı şairler ise öğretme çabasındadır.
· Kılıçtan keskin bir dili
vardı.
· Ne yaptığımız, nasıl
yaptığımız üzerinde; yazarken az, yazdıktan sonra daha çok düşünürüz.
· Öykü, romana göre daha özlü
bir anlatıma sahiptir.
· Önceki romanlarında olaylar
geçmiş dönemlerde cereyan ediyordu oysa bu romanında olaylar günümüzde meydana
geliyor.
SORU-5: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma
yoktur?
A)
Bir öğretmeni, öğrenmek isteyen öğrenciler daha az yorar; bu öğrenciler,
öğretmene çalışma enerjisi verir.
B)
Bir insanın kişiliğini, en fazla severek okuduğu kitaplar oluşturur.
C)
Yalnızlık ve yaşlılık, taşıdıkça ağırlaşan ve yorgunluk veren bir yük kadar ağır
gelir insana.
D)
Bazı yazarlar, kafasında gezinenlerin hıncını okuyucudan çıkarırken bazıları
bunu sadece kendine yöneltir.
E)
“Felaketzedeler Evi” unutulmaya yüz tutmuş bir yazarı, okurla buluşturan
otobiyografik bir roman olması bakımından önemli.
CEVAPLAR:
1-A
2-C
3-E
4-C
5-E
ETKİNLİK CEVAPLARI
1-ÜSLUP
2-İÇERİK
3-ÜSLUP
4-ÜSLUP
5-İÇERİK
6-İÇERİK
7-ÜSLUP
8-ÜSLUP
9-ÜSLUP
10-İÇERİK
11-İÇERİK
Sözcükte Anlam hakkında hazırladığımız konu anlatımı ve slaytımız aşağıda verilmiştir. YKS, LGS, KPSS, DGS ve bütün diğer sınavlarda; ayrıca okulların birçok sınıfında geniş yer tutan, önemli bir konu Sözcükte Anlam. Sözcükte Anlam konusunu sade ve anlaşılır bir tarzda anlattık. Bol örneklerle anlaşılmasının üzerinde durduk. Konu doğru ve verimli bir şekilde çalışılırsa anlaşılacaktır.
Sözcükte Anlam slayt çalışmamız görsel olarak kalitelidir. Sınıfta kullanım için hazırdır. Hiçbir ön çalışmaya gerek kalmadan Sözcükte Anlam slaytını kullanabilirsiniz. Ayrıca bu çalışma proje ödevi olarak da kullanılabilir. Sınavlara hazırlıkta kendi başına hazırlanan adaylar için slayt faydalı bir çalışmadır.
Sözcükte Anlam PDF Ders Notu çalışması da aşağıda gördüğünüz notların dört sayfalık bir tam metnidir. Öğrencilerin çalışması için verilebilir. Hiçbir ayrıntı atlanmadan hazırlanmıştır. Çalışma tamamen bana aittir. Herhangi bir yerden alınmamış, özgün bir çalışmadır. Sözcükte Anlam Slayt ve PDF Ders Notunu yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.
Kolay gelsin…
Sözcük Nedir?
Dilin anlamlı en küçük parçasına sözcük
(kelime) denir.
ÖRN:
geliyorum, insan, aşağı, ben,
yeşil, o
Sözcükler Türkçede kullanıldıkları
cümleye göre farklı anlamlar kazanabilir. Bu duruma çok anlamlılık denir.
ÖRN: Sıcak
sözcüğünü ele alalım:
·
Havalar bugünlerde çok sıcak!
·
Annenin sıcak bir gülümsemesi her şeyi
unutturdu.
·
Türkiye’nin sıcak gündemi bir türlü durulmuyor.
·
Babasının acısı hala çok sıcak!
·
Ailece sıcak renkleri giymeyi severler.
·
Muhabir sıcak savaş bölgesinden bildirdi.
Bakmak
sözcüğünü ele alalım:
·
Hangi resmime baksam ben değilim.
·
Bir arkadaşa bakmıştım, ama burada değil galiba.
·
Abileri beş kardeşe bakıyor.
·
Sizin hastanıza hangi doktor bakıyor?
·
Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ…
·
Sözcükte
Anlam konusuyla ilgili sınavlarda farklı soru tipleri gelmektedir. Ancak
aşağıdaki soru tipleri en çok sorulanlardan bazılarıdır.
·
Altı çizili sözcüğü anlamca karşılayan kullanım
aşağıdakilerden hangisidir?
·
Sözcüklerden hangisi parantez içinde verilenle
uymaz?
·
Altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
·
Cümlede boş bırakılan yere hangisi
getirilmelidir?
ÖZETLE;
sözcüğün cümlede karşıladığı anlamı bulma ve ona eş değer başka ifadelerin
anlamını bulma hususu sorulmaktadır.
Bir sözcüğün duyulduğunda akla
gelen ilk anlamdır. «Asıl anlam, temel anlam, başat anlam»
gibi isimler alabilir.
ÖRN:
·
Bugün dışarısı oldukça soğuktu!
·
Silahın yönünü bize doğru çevirdi.
·
Babasının gözü kör olmuş.
·
Kazadan sonra kadının kalbi durmuş.
·
Balkona konan güvercinleri kovalayarak uçurdu.
Sözcüğün gerçek anlamıyla
arasındaki bağ kopmadan kazandığı yeni anlamdır. Genellikle somut kullanımlar
içerir.
ÖRN:
·
Evin bütün ışıkları yanıyordu. (Ateşin
yanması ile aynı değil ancak aradaki bağ kopmamış. Işığın yanması somuttur. Bu yüzden
yan anlam.)
·
Bu kokuyu hangi parfümeriden aldı?
(parfüm kastedilerek koku deniyor.)
·
Defterimiz yüz yapraklı olsun.
·
Masanın bir sürü gözü vardı.
·
Kapının kolu
·
Sandalyenin ayağı
·
Sokağın başı
·
Arının iğnesi
·
Dağın eteği
·
Şişenin ağzı
·
Yatağın yüzü
·
Ayakkabının burnu
Sözcüğün
gerçek anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni anlamdır. Genellikle soyut
kullanımlar içerir.
ÖRN:
·
Yaptığınız sahtekarlığın kokusu yakında
çıkar.
·
Patronun parasını kaybeden işçi «Ben yandım!»
dedi.
·
Annesi bize çok sıcak davrandı.
·
Sözleri hepimizin kalbini kırdı.
·
Yazar birkaç yıl kitap çıkarmayarak kendini nadasa
bıraktı.
·
Ailesinden uzak geçirdiği yıllar onu pişirdi.
Bilim, sanat, spor gibi özel bir
alana ait sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Şiir, kafiye, redif, roman, paragraf
·
Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir.
·
Ay ve Dünya, Güneş’in
çevresinde döner.
·
Hakem penaltıyı vermedi.
NOT! Alan adları
terim değildir!
ÖRN:
·
Matematik büyülü bir alandır.
NOT! Terim anlamlı sözcükler cümle
içinde farklı anlamlarda kullanılarak terim anlamını kaybedebilirler. Bu
sözcükler o cümlede terim anlamlı değildir.
·
Olaya benim açımdan bakın.
·
Güneşte çok kalınca feci yanmışsın.
Beş duyu organımızın herhangi
biriyle algılayabildiğimiz sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Kalem, resim, renk, koku, rüzgar, tat, ses,
müzik
Beş duyu organımızın hiçbiriyle
algılayamadığımız sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Duygu, akıl, düşünce, aşk, kin, ihtiras,
entrika, sevgi, şefkat
ü
Somutlama: Soyut bir
sözcük cümle içinde somut bir özellik kazanarak kullanılırsa somutlama olur.
ÖRN:
·
Uslan artık deli gönül! (Gönül soyut
anlamlıdır. Burada bir insan gibi değerlendirilerek ona seslenilmiş. Soyut
gönül sözcüğü somutlaşmıştır.)
·
Kötüler eninde
sonunda kaybetmeye mahkumdur.
ü
Soyutlama: Somut bir
sözcük cümle içinde soyut bir özellik kazanarak kullanılırsa soyutlama olur.
ÖRN:
· Çocuk bileğine güveniyor. (Bilek somut
anlamlı bir sözcüktür ancak bu cümledeki gibi güç, kuvvet anlamında kullanılırsa
soyulama olur.)
·
Bizi yarı yolda bırakmadı, yürekli
adammış!
Yazılışları farklı, anlamları aynı
sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Okul-mektep öğrenci-talebe
·
Düzey-seviye ek-ilave
·
Eser-yapıt kelime-sözcük
·
Eleştiri-tenkit nasihat-öğüt
·
Kafiye-uyak edebiyat-yazın
NOT! Eş anlamlı
sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılmayabilir.
ÖRN:
·
Karadır bu bahtım kara. (Siyah-kara
eş anlamlıdır. Ancak kara baht yerine siyah baht diyemeyiz.)
·
Marketten beyaz peynir aldım. (Beyaz-ak eş
anlamlıdır ama beyaz peynir yerine ak peynir diyemeyiz.)
NOT! Eş anlamlı
sözcüklerin aynı cümlede bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
·
İleri düzey ve seviyelerde
öğrencilerle ders daha zevkli.
·
Sende ne talih var ne de şans…
Bazı farklarla birbirinden ayrılan
benzer anlamlı sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Yalan-yanlış tanıdık-bildik
·
İstemek-dilemek çalışmak-çabalamak
·
Ankara’da beş yıl çalıştım.
·
Aralarını bulmak için beş yıl çabaladım.
Anlamca birbirinin karşıtı olan
sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Aşağı-yukarı ileri-geri
·
Kaybetmek-kazanmak vermek-almak
·
Yedi adım ileri git, sonra üç adım
geri gel!
·
Kurunun yanında yaş da yandı.
·
Öfkeyle kalkan, zararla oturur.
NOT! Bir sözcüğün
zıddı ile olumsuzun birbirinden farklıdır.
·
Akıllı-akılsız-deli
·
Gelmek-gitmemek-gitmek
·
Kaybetmek-kaybetmemek-bulmak
Yazılışları aynı, anlamları farklı
sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Yüz kır
·
El et
NOT! Şapka olarak
bildiğimiz düzeltme işareti sesteşliği bozar.
ÖRN:
·
hala ile hâlâ sözcükleri sesteş değildir.
·
yar/yâr
·
aşık/âşık gibi…
ü Nicel Anlam: Sayılabilen, ölçülebilen
özellikleri ifade eden sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Yeni ev okula eskisinden daha yakındı.
·
Kardeşimin boyu oldukça kısadır.
·
Sınavdan yüksek bir puan almayı
hedefliyorum.
ü
Nitel Anlam: Ölçülemeyen, sayılamayan
özellikleri ifade eden sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Çocuğun ne sevimli bir gülüşü vardır.
·
Annesi çok hamarat bir kadındı.
Genel Anlam: Ortak özellikleri olan birçok türün
hepsini kapsayacak şekilde kullanılan sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir.
ÖRN:
·
Canlı-bitki-ağaç-meyve ağacı-kiraz (Genelden
özele doğru bir kullanım var.)
·
Ege Bölgesi’nin en büyük şehri İzmir’dir.
·
Sinema sanatına gönül vermemi sağlayan Esaretin
Bedeli filmidir.
Özel Anlam: Ortak
özelliği olan birçok türün içinden birini kapsayacak şekilde kullanılan
sözcüklere özel anlamlı sözcükler denir.
ÖRN:
·
Toyota Corolla, otomobil dünyasının önemli
bir parçasıdır.
·
Iphone rakipleri arasında kendini
kanıtlayan bir telefondur.
Bir sözcüğün benzetme amacı
güdülmeden bir başka sözcük yerine kullanılmasıdır.
ÖRN:
·
Türkiye seninle gurur duyuyor.
·
Seni özel numara aramış.
·
Üç kişi uzatır mısınız?
Ad aktarması
farklı şekillerde yapılabilir:
·
Dershaneyi haftaya yeni yerine taşıyoruz.(Dershanede eşyalar
kastedilerek dershane denmiş.)
·
Akşam yemeğinde üç tabak yedim.
·
Bekleyen bir çift göz olsun kim istemez. (Göz diyerek insan
kastedilmiş.)
·
Güçlü iradeler bizi bu sıkıntıdan kurtarabilir.
·
Sait Faik’i defalarca okudum.
·
Maç sonrası şehir sabaha kadar uyumadı. (Şehir denilerek şehirdeki insanlar kastedilmiş.)
·
Ankara problemleri yine görmezden geldi.
·
Batı, nihayet sesimizi duydu.
·
Yapacak bir şey yok, emir yukarıdan.
·
Filede sınıfta kaldık ama potada şampiyon olduk.
(File denilerek voleybol sporu, pota denilerek de
basketbol sporu kastedilmiş.)
Bir varlığın özelliğinin bir başka
varlığa benzetme amacıyla yansıtılarak ifade edilmesidir.
ÖRN:
·
Bizim düldül yine yol ortasında bozuldu.
Anlam Aktarması farklı şekillerde yapılır:
·
Gökyüzü gidişine ağlıyordu.
·
Yorgun bir melodi akşamın hüznünü çağırıyor.
·
çakalın ipiyle kuyuya inilmez.
·
Bizimki uykuya dalınca yine kükremeye
başladı.
·
Dışarıdaki hava müthiş keskindi.
·
Ay ağaçların arasından yere damlıyordu.
·
Yumuşacık bir sesle uyandırırdı hepimizi.
·
Yüzünde o meşhur tatlı gülümsemesinden
eser yoktu.
Bir sözcükle ifade edilebilecek bir
kavramı birden fazla sözcükle ifade etmektir.
ÖRN:
·
Yavru vatanda müzakereler sürüyor.
(Kıbrıs)
·
Meşin yuvarlak ağlarla buluştu. (Futbol
topu)
·
Kızıl gezegen-Mars
·
Filenin Sultanları- Voleybolcular
·
Kara Elmas – Kömür
·
Bacasız Sanayi – Turizm
·
Beyaz perde – sinema
·
Ormanlar kralı – aslan
·
Ulu Önder – Atatürk
·
Minik serçe – Sezen Aksu
·
Sanat Güneşi – Zeki Müren
·
Hayat arkadaşı – eş
Duyulduğu zaman olumsuz algılanan
bazı ifadeleri daha güzel şekilde ifade etmektir.
ÖRN:
·
Eski Belediye Başkanı hakkın rahmetine
kavuştu.
·
İşitme engelli sporcular yarıştı.
·
Sanatçı son yolculuğuna büyük bir
kalabalıkla uğurlandı.
·
Ölüm meleği onu yine yokladı.
·
Üç harflilerden çok korkardı.
Bir durumu veya kavramı daha iyi
anlatmak veya pekiştirmek gibi amaçlarla iki sözcüğün art arda kullanılmasıyla
oluşan sözcük grubudur.
ÖRN:
·
Yağmur usul usul yağıyor.
·
Arkadaşı hakkında ileri geri konuşulunca
dayanamadı.
İkilemeler farklı şekillerde
yapılabilir:
·
Derse yetişmek için hızlı hızlı yürüdüm.
·
Bizimki sallana sallana geliyor.
·
Yalan yanlış sözlerle hepimizi aldattı.
·
Allah sana akıl fikir versin.
·
Mal mülk, ak pak, doğru dürüst, güle oynaya,
akıllı uslu, dayalı döşeli, açık seçik…
·
Sınava aşağı yukarı dokuz ay var.
·
İrili ufaklı bir sürü sorunumuzdan
bahsettim.
·
Ölüm kalım, dosta düşmana, bata çıka, iyi kötü,
düşe kalka, alt üst…
·
Arada ufak tefek uyuşmazlıklar
yaşayabilirsiniz.
·
Üç günde sıkı fıkı dost olduk.
·
Eğri büğrü, eski püskü, tek tük, saçma sapan,
kitap mitap, soru moru…
·
Çantası ıvır zıvır dolu.
·
Abur cubur yiyip sofraya oturmazlar.
·
Kem küm, abuk sabuk, paldır küldür, mırın kırın,
apar topar, çıtı pıtı…
Yansımalar tabiat taklidi seslerdir.
·
Suyumuz şırıl şırıl akıyor.
·
Adam derste horul horul uyuyor.
·
Mışıl mışıl, cıvıl cıvıl, gürül gürül, gümbür
gümbür…
·
On beş yirmi yaşlarında bir gençtim.
·
Kız üç dört kez kapıyı çalıp gitti.
İki sözcük arasına mı, mi soru
eki gelebilir.
·
Güzel mi güzel bir çocuktun küçükken.
İki sözcük birbirinden farklı
ekler alabilirler.
·
Kendini baştan ayağa değiştirdi.
·
Yıllar yılı bu yolda gide gele
ihtiyarladım.
Sözcükte Anlam Slayt ve PDF Ders Notu İndir
Yeni çalışmalarımızı takip etmek ya da bir teşekkür etmek isterseniz sosyal medya hesaplarımız aşağıda verilmiştir. İletişim bölümünden veya yazının altındaki yorum bölümünden bana ulaşabilirsiniz.
Noktalama İşaretleri slayt ve PDF formatındaki ders notumuzu
konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz. Noktalama
İşaretleri notumuz ve slaytımız bütün noktalama işaretlerini içermektedir.
Nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru işareti, ünlem işareti,
tırnak işareti, yay ayraç (parantez), kısa çizgi, uzun çizgi, köşeli ayraç ve
kesme işareti olmak üzere bütün noktalama işaretlerini kapsamaktadır. Her
noktalama işareti farklı kullanım alanlarıyla anlatılmış ve her biri için
örneklerle açıklanmıştır. Noktalama İşaretleri ile ilgili örneklere bolca yer verilmiştir. Noktalama işaretleri slaytımız toplam otuz beş
slayttan oluşmaktadır. Sınıfta kullanım için, tek başına konuyu çalışmak için,
ödev olarak sunmak için hazır durumdadır. Bütün konunun ve slaytın ders notunu
PDF dosyası olarak da bilgisayarınıza indirebilirsiniz. Bütün açıklamalarda ve
slaytta TDK’nin son açıklamaları esas alınmıştır, dolayısıyla herhangi bir
bilgi hatası bulunmamaktadır. Noktala İşaretleri Proje Ödevi için çalışmamız hazırdır. Noktalama İşaretleri Dönem Ödevi olarak kullanabilirsiniz. Noktalama İşaretleri slayt ve PDF formatında ders
notumuzu yazının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek,
cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı
kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama
işaretleri kullanılır.
Noktalama
işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem,
tırnak, ayraç ve kesme işaretleri ait oldukları kelimelere bitişik olarak
yazılır ve kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir.
Nokta Nerede Kullanılır?
1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurulmuştur.
Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu. (Reşat Nuri Güntekin)
2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd.
Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad.
(cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa), sf. (sıfat), vb. (ve
başkası, ve benzeri, ve benzerleri, ve bunun gibi), Alm. (Almanca), Ar. (Arapça), İng. (İngilizce)
vb.
3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: 3. (üçüncü), 15. (on
beşinci); II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 20. Sokak, 4.
Levent vb.
4. Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan
yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur: 3, 4 ve 7. maddeler; XII –
XIV. yüzyıllar arasında vb.
5. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur:
I.
1.
A. a.
II.
2.
B. b.
6. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden
ayırmak için konur: 29.5.1453, 29.X.1923 vb.
UYARI: Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adlarından önce
ve sonra nokta kullanılmaz: 29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923 vb.
7. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: Tren
09.15’te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.
Tören 17.30’da, hükûmet daireleri kapandıktan yarım saat sonra
başlayacaktır. (Tarık Buğra)
8. Kitap, dergi vb.nin künyelerinin sonuna konur:
Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme
Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.
9. Dört ve dörtten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara
ayrılarak yazılır ve araya nokta konur: 1.000, 326.197,
49.750.812 vb.
10. Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 4.5=20,
12.6=72 vb.
Virgül Nerede Kullanılır?
1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına
konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak,
aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum. (Halide Edip Adıvar)
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Zindana
atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk. (Hüseyin
Rahmi Gürpınar)
Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi bozulursa İstanbul yolunu tutar. (Ömer Seyfettin)
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz,
hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona
kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
4. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya
ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
Zemin
bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini
yitiriverdi sivilceleri. (Elif Şafak)
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Atatürk)
5. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)
6. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur:
Adana’ya yarın gideceğim, dedi.
Aç
karnına sigara içmekle hiç de iyi etmiyorsun, dedi. (Necati Cumalı)
7. Konuşma çizgisinden
sonraki alıntı cümlesinin bitimine konur:
– Bu akşam Datça’ya gidiyor musunuz, diye sordu.
8. Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:
Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,
– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)
9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır,
yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi,
elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz. Olur, ben de
size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal
Beyatlı)
10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı
ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını
önlemek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır. (Halit Ziya Uşaklıgil)
Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi. (Reşat Nuri Güntekin)
11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Atatürk)
Sayın Başkan,
Sevgili Kardeşim,
Değerli Arkadaşım,
12. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: 38,6 (otuz
sekiz tam, onda altı), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş)
13. Metin içinde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden
sonra konur:
Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak
konuştu.
UYARI: Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül
konmaz:
Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi
olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)
Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da
başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi. (Yaşar Kemal)
Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye
baktı. (Necati Cumalı)
14. Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o zamirlerinden
sonra konur:
Bu, benim gibi yazarlar için hiç kolay olmaz.
O, eski defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı. (Tarık Buğra)
15. Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden
sonra konur:
Falih Rıfkı ATAY, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul,
1938.
Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:
ERGİN, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.
UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut, ya … ya bağlaçlarından önce
de sonra da virgül konmaz:
Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik’e bol teşekkürlerle
dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa
fırladı. (Peyami Safa)
Ya şevk içinde harap ol
ya aşk içinde gönül
Ya lale açmalıdır
göğsümüzde yahut gül! (Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
Hem gider hem ağlar.
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)
Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.
Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.
Ne kız verir ne dünürü küstürür.
Bu kurallar bugün de yarın da geçerli olacaktır.
UYARI: Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından
sonra virgül konmaz:
İmlamız lisanımız düzelince, lisanımız da kafamız düzelince düzelecek
çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla
değil! (Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Metin içinde -ınca / -ince anlamıyla zarf-fiil görevinde
kullanılan mı / mi ekinden sonra virgül konmaz:
Ben aç yattım mı kötü
kötü rüyalar görürüm nedense. (Orhan Kemal)
Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın. (Attila İlhan)
UYARI: Şart ekinden sonra virgül konmaz:
Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen
susuyorlardı. (Reşat Nuri Güntekin)
Gör gözlerinle de aklın
yatarsa anlatıver millete. (Tarık Buğra)
Noktalı Virgül Nerede Kullanılır?
1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak
için konur: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara
ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; Ankara, Londra, Bakü.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için
konur: Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar
atmak, ağlamak istiyorum.
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır. (Atasözü)
3. İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden
sonra noktalı virgül konabilir:
Yeni usul şiirimiz; zevksiz, köksüz,
acemice görünüyordu. (Yahya Kemal Beyatlı)
İki Nokta Nerede Kullanılır?
1.Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin
sonuna konur:
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer
Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip
Yöntem.
2. Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk
milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. (Atatürk)
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim. (Falih Rıfkı Atay)
3. Ses bilgisinde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır: a:ile,
ka:til, usu:le, i:cat.
4. Karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişiyi belirten sözlerden sonra konur:
Bilge Kağan: Türklerim,
işitin!
Üstten gök çökmedikçe,
alttan yer delinmedikçe
ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
Koro: Göğe
erer başımız
başınla
senin!
Bilge Kağan: Ulusum
birleşip yücelsin diye
gece
uyumadım, gündüz oturmadım.
Türklerim
Bilge Kağan der bana.
Ben
her şeyi onlar için bildim.
Nöbetteyim! (A. Turan Oflazoğlu)
5. Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:
– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçı sayar:
– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün… (Falih Rıfkı Atay)
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 56:8=7, 100:2=50 vb.
Üç Nokta Nerede Kullanılır?
1. Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da
bu yanı… (Tarık Buğra)
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak istenmeyen
kelime ve bölümlerin yerine konur: Kılavuzu karga olanın burnu b…tan
çıkmaz.
Arabacı B…’a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine
doğru başını çeviriyordu. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
3. Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümlerin yerine
konur:
… derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı… (Tarık Buğra)
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına
bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan
istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda layık
olduğu mevkiye isat etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde,
her gün, daha ziyade takviye etmek… (Atatürk)
5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali… Koca
Ali, be!.. (Ömer Seyfettin)
UYARI: Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması
yeterlidir:
Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. (Tarık Buğra)
Nasıl da akşam oldu?.. Nasıl da yavrucaklar sustu?.. Nasıl da serçecikler
yuvalarına sığındı?.. (Necip Fazıl Kısakürek)
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda
kullanılır:
— Yabancı yok!
— Kimsin?
— Ali…
— Hangi Ali?
— …
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!..
— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
— Hiç…
— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa!..
— !.. (Ömer Seyfettin)
UYARI: Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz.
Soru İşareti Nerede Kullanılır?
1. Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna konur:
Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Atatürk
bana sordu:
— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay)
2. Soru bildiren ancak soru
eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna konur:
Gümrükteki memur başını kaldırdı:
— Adınız?
3. Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar
için kullanılır: Yunus Emre (1240 ?-1320), (Doğum yeri: ?) vb.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli…
Ankara’dan Antalya’ya arabayla üç saatte (?) gitmiş.
UYARI: mı / mi ekini alan yan cümle temel cümlenin zarf tümleci olduğunda cümlenin sonuna
soru işareti konmaz: Akşam oldu mu sürüler döner. Hava karardı mı eve
gideriz.
Bahar gelip de nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri kalmış
bir saat huzursuzluğu kaplardı. (Haldun Taner)
UYARI: Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar’dan mı, Hisar’dan mı, Kavaklardan mı? (Yahya Kemal Beyatlı)
Ünlem İşareti Nerede Kullanılır?
1. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümle veya ibarelerin
sonuna konur: Hava ne kadar da sıcak! Aşk olsun! Ne kadar
akıllı adamlar var! Vah vah!
Ne mutlu Türk’üm diyene! (Atatürk)
2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! (Atatürk)
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini,
ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. (Atatürk)
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! (Yahya Kemal Beyatlı)
Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir. (Necmettin Halil Onan)
UYARI: Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği
gibi cümlenin sonuna da konabilir:
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana
uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)
3. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra
yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Kısa Çizgi Nerede Kullanılır?
1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan,
üzüntüden mi bil-
mem. Havuzun suyu bulanık. Kapının
saatleri 12’yi geçmiş. Kanepe-
lerde kimseler yok. Tramvay ne fena
gıcırdadı! Tramvayda-
ki adam bir tanıdık mı idi acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı?
Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanepelerde bu saatte pek başıboş-
lar mı oturur? (Sait Faik Abasıyanık)
2. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya
ara cümlelerin başına ve sonuna konur, bitişik yazılır:
Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında
durmuştu. (Ömer Seyfettin)
3. Kelimelerin kökleri, gövdeleri ve eklerini birbirinden ayırmak için
kullanılır: al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük vb.
4. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır: al-, dur-,
gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır- vb.
5. İsim yapma eklerinin başına, fiil yapma eklerinin başına ve sonuna
konur: -ak, -den, -ış, -lık; -ımsa-; -la-; -tır- vb.
6. Heceleri göstermek için kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik,
du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık vb.
7. Arasında, ve, ile, ila, …-den …-e anlamlarını vermek için kelimeler
veya sayılar arasında kullanılır: Aydın-İzmir yolu, Türk-Alman
ilişkileri, Ural-Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30,
Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı’nda soy-dil-din üçgeni,
1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, Türkçe-Fransızca Sözlük vb.
UYARI: Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi
konmaz: On on beş yıl. Üç beş kişi geldi.
8. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır: 50-20=30
9. Sıfırdan küçük değerleri göstermek için kullanılır: -2 °C
Uzun Çizgi Nerede Kullanılır?
Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır.
Buna konuşma çizgisi de denir.
Frankfurt’a gelene herkesin sorduğu şunlardır:
— Eski şehri gezdin mi?
— Rothschild’in evine gittin mi?
— Goethe’nin evini gezdin mi? (Ahmet Haşim)
Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha
güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister.
İslam Bey — Ben daha ölmedim. (Namık Kemal)
UYARI: Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kullanılmaz.
Arabamız tutarken Erciyes’in yolunu:
“Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu’nu?” (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Eğik Çizgi Nerede Kullanılır?
1. Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur: Korkma! Sönmez bu
şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak / O
benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir
ancak. (Mehmet Akif Ersoy)
2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile
şehir arasına konur: Altay Sokağı No.: 21/6 Kurtuluş / ANKARA
Ülke adı yazılacağında ise:
Atatürk
Bulvarı No.: 217
06680 Kavaklıdere / Ankara
TÜRKİYE
3. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden
ayırmak için konur: 18/11/1969, 15/IX/1994 vb.
4. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır: -a
/-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden vb.
5. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 70/2=35
6. Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik
çizgi araya boşluk konulmadan kullanılır: g/sn (gram/saniye)
Tırnak İşareti Nerede Kullanılır?
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine
alınır: Türk Dil Kurumu binasının yan cephesinde Atatürk’ün “İnsan
alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.” sözü yazılıdır. Dil ve Tarih-Coğrafya
Fakültesinin ön cephesinde Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”
vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk’ü
duygulandırır.
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti,
ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya Kemal
Beyatlı)
2. Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni
bir “barış taarruzu” başladı.
3. Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları
tırnak içine alınır:
Bugün öğrenciler “Kendi Gök Kubbemiz” adlı şiiri incelediler.
“Yazım
Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
UYARI: Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi
adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla dizilerek de
gösterilebilir:
Höyük sözü Anadolu’da tepe olarak
geçer.
Cahit
Sıtkı’nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok
sevmişti. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
UYARI: Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme
işareti kullanılmaz: Elif Şafak’ın “Bit Palas”ını okudunuz mu?
4. Bilimsel
çalışmalarda künye verilirken makale adları tırnak içinde yazılır.
Yay Ayraç Nerede Kullanılır?
1. Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler
için kullanılır. Yay ayraç içinde bulunan ve yargı bildiren anlatımların sonuna
uygun noktalama işareti konur:
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek
bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)
2. Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır:
Yunus Emre’nin (1240?-1320)…
İmek fiilinin (ek fiil) geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir.
3. Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu
açıklamak ve göstermek için kullanılır:
İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakam’a
yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın… (Reşat Nuri Güntekin)
4. Alıntıların aktarıldığı eseri, yazarı veya künye bilgilerini göstermek için
kullanılır:
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet
daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmaya hak
kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir ya kimsenin. (Ahmet Hikmet Müftüoğlu)
Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin
Kıyametler
koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Mehmet Akif Ersoy)
Bir isim kökü, gerektiğinde çeşitli
eklerle fiil kökü durumuna getirilebilir (Zülfikar 1991: 45).
5. Alıntılarda, alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konulan üç
nokta, yay ayraç içine alınabilir.
6. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan
ünlem işareti yay ayraç içine alınır: Adam, akıllı (!) olduğunu
söylüyor.
7. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek
için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır: 1496 (?) yılında
doğan Fuzuli…
8. Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama
ayracı konur:
I)
1)
A) a)
II)
2)
B) b)
Köşeli Ayraç Nerede Kullanılır?
1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli
ayraç kullanılır: Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)]
en güzel eserlerini Bodrum’da yazmıştır.
2. Metin aktarmalarında, çevirilerde, alıntılarda çalışmayı yapanın eklediği
sözler için kullanılır: “Eldem, Osmanlıda en önemli fark[ın], mezar
taşının şeklinde ortaya çık[tığını] söyledikten sonra…” (Hilmi Yavuz)
3. Kaynak olarak verilen kitap veya makalelerin künyelerine ilişkin bazı
ayrıntıları göstermek için kullanılır: Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu,
Dersaadet, 1922. Server Bedi [Peyami Safa]
Kesme İşareti Nerede Kullanılır?
1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme
işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm,
Türkiye’mizin, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın,
Mehmet Emin Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan,
Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se, Şinasi’yle,
Alman’sınız, Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı Devleti’ndeki, Cebrail’den,
Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî
Gazete’de, Millî Eğitim Temel Kanunu’na, Telif Hakkı Yayın ve Satış
Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın, Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk
Edebiyatı’na vb.
“Onun için Batı’da bunlara birer fonksiyon buluyorlar.” (Burhan Felek)
1919
senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)
Yer
bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce
kesme işareti kullanılır: Hisar’dan, Boğaz’dan vb.
Belli
bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük,
yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır: Bu
Kanun’un 17. maddesinin c bendi… Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci
maddesine göre… vb.
Özel adlar
için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce
kullanılır: Yunus Emre’nin (1240?-1320), Yakup Kadri’nin
(Karaosmanoğlu) vb.
Ek
getirildiğinde Avrupa Birliği kesme işareti ile kullanılır: Avrupa
Birliği’ne üye ülkeler…
UYARI: Sonunda 3. teklik
kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde
kesme işareti konmaz: Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki
örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.
UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen
ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil
Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna;
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi
Köşe Bakkaliyesinden vb.
UYARI: Başbakanlık, Rektörlük vb. sözler ünlüyle başlayan bir ek
geldiğinde Başbakanlığa, Rektörlüğe vb. biçimlerde yazılır.
UYARI: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra
gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük,
Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı,
Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün,
Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan,
Atatürkçülüğün vb.
UYARI: Sonunda p, ç, t, k ünsüzlerinden biri bulunan Ahmet,
Çelik, Halit, Şahap; Bosna-Hersek; Kerkük, Sinop, Tokat, Zonguldak gibi
özel adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine rağmen Ahmedi,
Halidi, Şahabı; Bosna-Herseği; Kerküğü, Sinobu, Tokadı, Zonguldağı biçiminde
son ses yumuşatılarak söylenir.
UYARI: Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde
büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri
ayırmak için konur: Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye,
Enver Paşa’ya; Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb.
3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: TBMM’nin,
TDK’nin, BM’de, ABD’de, TV’ye vb.
4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 1985’te, 8’inci
madde, 2’nci kat; 7,65’lik, 9,65’lik, 657’yle vb.
5. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak
için konur: Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir. Yabancı Sözlere
Karşılıklar Kılavuzu’nun veri tabanının genel ağda hizmete sunulduğu gün olan
12 Temmuz 2010 Pazartesi’nin TDK için önemi büyüktür.
6. Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:
Bir ok
attım karlı dağın ardına
Düştü m’ola sevdiğimin yurduna
İl yanmazken ben yanarım derdine
Engel aramızı açtı n’eyleyim (Karacaoğlan)
Şems’in gözlerine bir şüphe çöreklendi: “Dostum ne’n var? Her şey yolunda
mı?” (Elif Şafak)
Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa (Âşık Veysel)
7. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak
için konur: a’dan z’ye kadar, Türkçede -lık’la yapılmış sözler.
Noktalama İşaretleri Slayt ve PDF Ders Notu İndir
İNDİR: Noktalama İşaretleri Slaytı
İNDİR: Noktalama İşaretleri PDF Ders Notu
Atasözleri hakkında hazırladığımız slayt ve PDF formatındaki ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz. Atasözü nedir? Atasözlerinin özellikleri nelerdir? Her bir özellikleriyle ilgili örnekler, Atasözleri ve deyimlerin benzerlikleri, atasözleri ve deyimlerin farklı yönleri hakkında açıklamaları slayt ve ders notunda bulabilirsiniz. Ayrıca atasözleri hakkında konuyu pekiştirici test sorularına da çalışmamızda yer verilmiştir. Atasözleri slayt ve ders notu bağlantısı sayfanın sonundaki renkli bağlantıda…
Dilin sözlü geleneği içinde uzun zamanda oluşmuş, söyleyeni
belli olmayan, öğüt veren özlü sözlerdir.
Örnek:
Örnek:
·
“Hazıra dünya dayanmaz.” şeklinde bir kullanım
yanlış olur. Atasözünün aslı «Hazıra dağlar dayanmazdır.»
·
«Tavuk ölür, gözü çöplükte kalır.» kullanımı da
yanlış olur. Doğrusu «Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.» şeklindedir.
3. Atasözleri genellikle mecaz anlamlı ifadelerdir. Az da olsa gerçek anlamlı atasözleri bulunabilir.
Örnek:
4. Atasözleri özlü ifadelerdir. Yani az sözle çok
şey anlatırlar.
Örnek:
Atasözleri ve Deyimlerin
Benzerlikleri
1. Yukarıda
numaralandırılan atasözleri anlamları bakımından ikişerli gruplara ayrılırsa
hangisi dışarda kalır?
A. IV B. II C. I D. V E. III
2
. Küçüğe bak hele ne büyük işe varır
Sakın deme her iş olacağına varır
Bir er ordu yanında nedir ki deme
……..
Bu şiirin son mısrası şiirin gidişatına göre aşağıdaki atasözlerinden
hangisi olabilir?
A. Bir mıh
bir nal, bir nal bir at kurtarır.
B. Gençliğin
kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.
C. Aslan
yattığı yerden belli olur.
D. Baş
nereye giderse ayak da oraya gider.
E. Bir
musibet bin nasihatten iyidir.
3
. Atasözleri yüzyıllara dayanan deneyimin ve birikimin
sonucu olarak insanlara yol gösterir.
Örneğin, “—-” atasözünden, birçok durumda olduğu gibi
eğitimde de fazla korumacı bir hareketim çocuğa zarar verebileceğine dair
dersler çıkarılabilir.
Bu paragrafta boş
bırakılan yer aşağıdaki atasözlerinden hangisi ile tamamlanabilir?
A. Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.
B. Atlar tepişir, arada eşekler ezilir.
C. Alıcı kuşun ömrü az olur.
D. Sakınılan göze çöp batar.
E. Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez.
4. Uzun deneyim ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka
mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere atasözü denir.
Yukarıdaki tanımdan
yola çıkılırsa aşağıda bulunanlardan hangisine atasözü denilmez?
A. Akçe akıl öğretir, don yürüyüş.
B. Ucuz alan, pahalı alır.
C. Atı alan Üsküdar’ı geçti.
D. El elin nesine, gülerek gider yasına.
E. Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.
5. Aşağıda verilen
atasözlerinden hangisi birlikte verilen tutum ya da hareket ile anlam
bakımından ters düşer?
A. Sağlık istersen çok yeme, saygı istersen çok deme. – Ölçülü davranmak
B. Her işte bir hayır vardır. – İyimser olmak
C. Gül dikensiz, sefa cefasız olmaz. – Sıkıntılara katlanmak
D. Bin tasa bir borç ödemez. – Kuşku duymak
E. Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır. – Bilgiçlik taslamak
CEVAPLAR: 1-E 2-A 3-D
4-C 5-D
İNDİR: Atasözleri Slayt
İNDİR: Atasözleri Ders Notu PDF
Deyim Nedir?
İki veya daha fazla sözcükten oluşan ve bu sözcüklerden en
az birinin mecaz anlam taşıdığı kalıplaşmış kelime gruplarıdır.
Örnek:
1. Kalıplaşmış sözcük gruplarıdır. Herhangi bir sözcüğü değiştirilemez. Değişirse anlatım bozukluğu olur.
Örnek:
2. Genel olarak mecaz anlam taşırlar. Tamamen gerçek anlamlı bazı deyimler de vardır.
3. Deyimler bir durumu anlatmak için kullanılırlar. Ders vermez, hüküm bildirmezler. Atasözleri ise öğüt verir.
4. İki veya daha fazla sözcükten oluşan sözcük grubu halinde deyimler olduğu gibi az da olsa cümle halinde deyimler vardır. Atasözleri ise cümle halindedir.
Dikkat
Dilimizde binlerce deyim bulunmaktadır. Bunların hepsini bilmek mümkün değildir. Ancak deyimler konusundaki bilgimizi artırmanın yolları vardır.
1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “sokak” sözcüğü deyim içinde kullanılmamıştır?
A) Patlamayı duyan herkes gece yarısı sokağa döküldü.
B) Bu kitaplar sokağa atsan beş-on bin lira eder.
C) Konağın sokak kapısı, büyük bir gürültüyle açıldı.
D) Savaşla ilgili gelişmeleri sokaktaki adam endişeyle izliyor.
E) Kimse canını sokakta bulmadı, herkes güvenliğini düşünür.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde deyim asıl biçimine uygun kullanılmamıştır?
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen durum, “ağzı açık kalmak” deyimiyle uyuşmamaktadır?
A) Eski okul arkadaşımı karşımda görünce gözlerime inanamadım.
B) Yaşadıklarını bana anlatınca neredeyse küçük dilimi yutacaktım.
C) Birden gelen, beklemediği bu mutlu haber karşısında şaşırıp kalmıştı.
D) Onun bu soğukkanlılığı doğrusu bizi hayrete düşürmüştü.
E) Babası yanımıza gelince zavallının eli ayağı titremişti.
4. Yakalanmak, eline düşmek anlamında (I)”pençesine düşmek” deyimi; yenilgiyi kabul etmek anlamında (II) “pes etmek” deyimi; yoluna girmiş bir işi bozmak anlamında (III) “pişkinliğe vurmak” deyimi; bir kimse ile alakayı kesmek anlamında (IV) “selamı sabahı kesmek” deyimi; kendini huzurlu hissetmek anlamında (V) “rahat nefes almak” deyimi kullanılır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış deyimlerden hangisi, kendinden önce verilen açıklamaya uygun değildir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
İndir Deyimler Slaytı
Fiilde Yapı konusuyla ilgili kendi hazırladığım ders notu ve slaytı paylaşıyorum. Fiilde Yapı konu anlatımı, basit fiilleri, türemiş fiilleri birleşik fiilleri tek tek ele alıyor. Örneklerle konu iyice açıklanıyor. Sonra ise sorularla konunun anlaşılması pekiştiriliyor. Sınıfta kullanım için ve proje ödevi için hazır bir çalışma. Herhangi bir kopya içerik yoktur. Konu anlatımı, örnekler ve slayt tamamen bana aittir. Slayta konu anlatımının sonuna eklediğim renkli bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Sözcük türlerinde yapı denilince üç kelime aklımıza gelmeli: Basit, türemiş ve birleşik. Fiilerde de bu durum geçerlidir.
Yapısına göre fiiller üç grupta incelenir:
Herhangi bir yapım eki almamış fiillerdir. Fiile zaman-dilek anlamı katan kip ekleri, kişi anlamı katan şahış ekleri yapım eki değildirler. Bu ekler, çekim ekleridir. Bu yüzden basit fiil bu ekleri alabilir.
Örnek:
Yapım eki almış fiillerdir.
Yapım eki eklendiği sözcüğün anlamını eski sözcükle anlam bağı devam etmekle beraber önemli ölçüde değiştiren eklerdir.
ÖRNEK:
Türemiş fiiller iki şekilde yapılır:
2. Fiilden fiil yapım ekleriyle
DİKKAT:
Bir fiil birden fazla yapım eki alabilir.
Örnek: Sınavı başlatıyoruz. Baş-la-t-ı-yor-uz
Başkasını karıştırmasınlar. Kar-ış-tır-ma-sın-lar
Birden fazla sözcükten oluşan fiillerdir. Bu sözcüklerden en az biri fiil olmalıdır.
Birleşik fiiller üç şekilde yapılır:
a. Kurallı birleşik fiiller
b. Anlamca kaynaşmış (deyimleşmiş) birleşik fiiller
c. Yardımcı fiille yapılan birleşik fiiller
İki fiilin birleşmesiyle yapılır. Kurallı birleşik fiillerde ancak belirli fiiller ikinci fiil olarak kullanılabilir.
Fiile ikinci fiil olarak –ebilmek fiilinin eklenmesiyle yapılır. Fiile gücü yetme, olasılık, rica ve izin gibi anlamlar katar.
DİKKAT: Yeterlilik fiillerinin olumsuz şekli iki yolla yapılır.
Örn: *Soruyu çözemeyebilirim/çözemem.
*Leyla eve uğramayabilir/uğrayamaz.
Fiile ikinci fiil olarak –ivermek fiilinin eklenmesiyle yapılır. Fiile çabukluk, kolaylık, aniden, ansızın gibi anlamlar katar.
Fiile ikinci fiil olarak –egelmek, -edurmak –ekalmak fiillerinin eklenmesiyle yapılır. Fiile devam etme katar.
Fiile ikinci fiil olarak –eyazmak fiilinin eklenmesiyle yapılır. Fiile gerçekleşmeye çok az kalma, neredeyse gibi anlamlar katar.
İçinde bir fiil bulunan sözcük gruplarıdır. Grubun içindeki sözcüklerden en az biri gerçek anlamından uzaklaşarak yeni anlam kazanmasıyla oluşur. Bu birleşik fiiller zaman içinde kullanıla kullanıla kalıplaşır. Gruptan hiçbir sözcük değişmeden günümüze kadar ulaşır.
Örnek:
İsim soylu bir sözcükten sonra etmek, olmak, eylemek, kılmak, buyurmak gibi fiillerin gelmesiyle yapılırlar.
Örnek:
(Soruların çözümü alttadır.)
1. Aşağıdaki altı çizili fiillerden hangisi yapısı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bu cümlenin büyük bir şefkat ve sadelikle söylenmiş olması beni çok etkiledi.
B) Fakat çocuk korkup ağlamaya başladı.
C) Charlotte ve ben buna çok şaşırdık.
D) Gitti hemen elini yüzünü soğuk suyla yıkadı.
E) Orada öylece durup onları izledim.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde birleşik eylem kullanılmamıştır?
A) Sorun insanın güçlü ya da zayıf oluşu değil, acılarının ölçüsüne katlanıp katlanamadığıdır.
B) Gencin sürekli tekrarladığı sözler kıza umut veriyor.
C) Arzularının daha da körüklenmesine ve ruhunu arzularının yönetmesine yol açıyordu.
D) Sonunda tüm heveslerini kucaklamaya hazır olduğu anda sevgilisi onu terk etti.
E) Önündeki koca dünyayı ve ona yeniden umut olabilecek fırsatları göremiyor.
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı yolla oluşturulmuş bir birleşik fiil vardır?
A) Kimi zaman yorgunluktan uyuyakalırsın.
B) Bu eziyete mezardan başka bir son göremiyorum.
C) Seyirciler filmi seyrederken, biz çayları hazır edelim.
D) Bir bu işi yıllardır böyle yapageldik.
E) Öyle bir cevap karşısında donakaldım.
1. soru: Cevap D seçeneğidir. Yıkadı fiili basit bir fiildir.
Yıka-dı şeklinde ayrılır. Diğer fiiller ise türemiş fiillerdir. Etki-le,
baş-la, şaş-ır, iz-le şeklinde yapılarak türemişlerdir.
2. soru: Cevap A seçeneğidir. B seçeneğinde umut veriyor ve C
seçeneğindeki yol açmak deyimleşmiş
birleşik fiillerdir. D seçeneğindeki terk etti yardımcı fiill yapılan bir
birleşik fiildir. E seçeneğindeki göremiyordu ise kurallı birleşik fiillerden
yeterlilik fiilidir. A seçeneğinde ise fiile yer verilmemiştir. Fiilimsi
kullanılmıştır.
3. Soru: Cevap C seçeneğidir. Diğer dört seçenekteki birleşik fiiller
kurallı birleşik fiilleri iken C seçeneğindeki hazır edelim fiili yardımcı
fiille yapılan bir birleşik fiildir.
Fiillerle ilgili diğer dosyalarımız:
Öğrencilerin anlamakta zorlandıkları, üzerinden zaman geçince kolayca unuttukları Anlamına göre fiiller konusu üzerine konu anlatımı ve slayt hazırladım. Slayta konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Kolay gelsin.
Fiillerin cümleye kattıkları anlamın niteliğine göre,
yüklemi oldukları cümlenin nesnesiyle olan ilişkilerine göre, karşıladıkları
hareketin özelliğine göre gruplandırılırlar. Bu gruplama yapılırken fiilin
kökü, eki gibi durumlarına bakılmadan taşıdığı anlam göz önünde bulundurulur.
Fiiller anlamlarına göre üçe ayrılır:
Örnek:
NOT: Bir cümlede nesne kullanılmasa bile fiil nesne anlamı
taşıdığı için iş (kılış) fiili özelliğini kaybetmez.
İsminden anlaşılacağı gibi meydana gelen bir durumu dile
getiren, nesne almayan fiillerdir. «Kimi, neyi, ne» sorularına cevap vermez.
Örnek:
İş ve durum fiillerini belirlemek için cümledeki anlama
bakmadan fiilin önüne “onu” sözcüğünü getirelim. Anlamca uygun oluyorsa iş
(kılış) fiili, uygun olmuyorsa durum fiilidir.
(Örnekte iki fiil var. Oturdu fiiline ekleyelim. «Onu
oturdu» Anlamca uymuyor, o zaman durum fiilidir. İçti fiiline ekleyelim. Onu
içti. Anlamca uyuyor, o zaman içti iş(kılış) fiilidir.
Fiildeki hareketin bir süreç yayılarak ve kendiliğinden
meydana geldiğini anlatan fiillerdir. Oluş fiilleri de nesne almaz. Ancak durum
fiillerinde özne işi yapandır. Oluş fiillerinde öznenin belirli bir etkisi olsa
bile işi yapan doğrudan özne değildir.
Örnek:
1. Aşağıdaki cümlelerdeki fiillerden hangisi iş fiilidir?
a) Aracınız caddenizin ortasında duruyor.
b) Baharla birlikte ağaçlar yeşerdi.
c) Bu kitabı geçen sene okumuştum.
d) Yorgunluktan olsa gerek hemen uyumuştu.
e) Salondaki çiçekler sulanmayınca sarardı.
2. Aşağıdaki altı çizili eylemlerden hangisi kendiliğinden
başka bir duruma geçme anlamı taşımaktadır?
a)Marketten ihtiyaçlarımızı alıp çıktık.
b) Çocuklar ceza olarak sınıfı temizledi.
c)Bütün mazimi gözler önüne serdi.
d) Sabahtandır bir şey yiyemediğinden epey acıkmış.
e)Asla onu affetmeyeceğim.
3. “Yere düştüğünden ayağı morarmıştı.” cümlesinde altı
çizili eylemin anlamca özdeşi aşağıdaki seçeneklerin hangisinde vardır?
a) Bahçedeki çiçekler sıcaktan soldu.
b) Evde hiçbir şey yapmıyordu.
c) Çocuklar eğlence yerinde zıplıyordu.
d) Otobüs nihayet terminale vardı.
e) Aldığım kitabı bir solukta okudum.
4. “Ağlama gözlerim Mevla kerimdir.” cümlesindeki fiilden
anlamca farklı olan fiil aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
a) Senden gelecek bir mektuba hasret kaldım.
b) Günler geceler boyu yola baktım.
c) Kendi kendime anlamsızca konuştum.
d) Lütfen bu sitemleri bakıp bana gücenme.
e) Seni bir kere daha çok özlediğimi fark ettim.
1. Soru Çözümü:
Cevap: C seçeneğidir. Okumak fiili iş fiilidir. Hemen önüne ONU sözcüğünü getiriyorum. «Onu okumuştum.» Anlam uyuyor. Diğer şıklardaki fiillerde bu uyum gerçekleşmiyor.
2. Soru Çözümü Cevap: D seçeneğidir. Soru bize Oluş fiilini soruyor. Öznenin doğrudan etkisi olmadan gerçekleşen fiil acıkmak fiilidir. O zaman acıkmak bir oluş fiilidir.
3. Soru Çözümü Cevap: A seçeneğidir. Verilen cümledeki morarmış fiili bir oluş fiilidir. A seçeneğindeki soldu fiili de zaman içinde, öznenin doğrudan etkisi olmayan bir oluşu anlatıyor.
4. Soru Çözümü
Cevap: E seçeneğidir. Verilen cümledeki ağlama fiili bir
durum fiilidir. Yani nesne almaz. Soru bizden durum fiili olmayanı bulmamızı
istiyor. E seçeneğindeki fark ettim fiili de nesne alır ve iş fiilidir.
İNDİR: Anlamına Göre Fiiller Slaytı
BÜTÜN SLAYTLARIMIZA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
Fillerle ilgili diğer dosyalarımız:
![]() |
Fiiller Slaytı |
Fiiller konulu slaytı konu anlatımının sonundaki sarı renkle verilmiş bağlantıya tıklayarak indirebilirsiniz. 11 Slayttan oluşan Fiiller Slaytı fiil nedir, fiil kökü nedir, bir sözcüğün fiil olması için taşıması gereken özellikler başlıklarını içeriyor. Sonrasında da konuyla ilgili ikisi uygulama ikisi test olmak üzere dört tane konuyu pekiştirici soru bulunuyor. Sınıfta uygulamak, ödev olarak sunmak ve evde çalışmak için hazır bir çalışmamızdır. Faydalı olması dileğiyle…
Bir iş, oluş, hareket bildiren sözcüklere fiil denir.
ÖRNEK:
Bir sözcüğe fiil diyebilmemiz için üç şart gerekir. Üçünü de taşımazsa o sözcüğe fiil diyemeyiz.
1. Masdar eki (-mek,-mak) alabilmelidir.
2. Kip eki taşımalıdır. Yani fiile zaman veya dilek anlamı katan eklerden alabilmelidir.
3. Şahıs eki veya anlamı taşıyabilmelidir.
ÖRNEK:
Okuyorum
1. Şartı taşıyor…………..oku-mak
2. Şartı taşıyor………….oku-yor (-yor eki işin şu an yapıldığını gösteren şimdiki zaman ekidir.)
3. Şartı taşıyor………….okuyor-um (-um eki işi yapanın ben olduğu anlamı katar.)
ÖRNEK:
dinleyeceğiz
1. Şartı taşıyor…………..dinle-mek
2. Şartı taşıyor………….dinle-y-ecek-iz (-ecek eki işin ileride yapılacağını gösteren gelecek zaman ekidir.)
3. Şartı taşıyor…………. dinle-y-ecek-iz (-iz eki işi yapanın biz olduğu anlamı katar.)
ÖRNEK:
konuşarak
1. Şartı taşıyor…………..konuş-mak
2. Şartı taşımıyor………….konuşarak (Zaman anlamı yok. Ne zaman? Veya gereklilik, şart gibi dilek anlamları da yok!)
3. Şartı taşımıyor…………. konuşarak (Şahıs eki taşımıyor.)
Soru: Parçada kaç fiil vardır?
Kendinden kaçarak nereye varabilirsin? Bir karar verdin. Onun gereğini yerine getirilmeli. Biz senin düşüncelerini bilemeyiz. Hayat da senin hayatın. Bu sen değilsin. Lütfen artık kendine gel!
Cevap: 5 tane fiil vardır.
Soru: Şiirde kaç fiil vardır?
RÜYA
Sular soğuk bir ışık,
Bakıyoruz havuza;
Suda omuz omuza
İki gölge karışık!
Gün doğdu ucundan
Ellerimi bıraktı.
Birkaç damla yaş aktı.
Parmaklarımın ucundan!
Yusuf Ziya Ortaç
Cevap: 4 tane fiil vardır.
Test Soruları
(I)Yaşadın (II)derler uzun bir süre çok şey (III)geçti
(IV)Yaşamak sorsalar aslında nedir (V)anlamadım.
1. Numaralanmış sözcüklerden hangisi fiil değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap: D seçeneğidir. Yaşamak sözcüğü fiilin şartlarından
mastar eki almayı taşıyor. Ancak kip eki ve şahıs eki almamıştır. Bu yüzden
fiil değildir.
2. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir çekimli fiil yoktur?
A) Kırlangıçları izliyorum.
B) Bir gün onu anlayacaksın.
C) Maçın daha başlarıydı.
D) Demek ki değer bilirmiş.
E) Onunla kalmalıydı.
Cevap: C seçeneğidir. Hiçbir sözcük fiil olmak için gerekli
üç özelliği taşımıyor.
İNDİR: Fiiller Slayt
Fiillerle ilgili diğer dosyalar:
![]() |
Zarflar Slaytı |
Zarflarla ilgili özel hazırladığımız slaytımızı Zarflar Ders Notunun sonundan indirebilirsiniz. Zarflar slaytı 15 slayttan oluşmaktadır. Konu anlatımı, örnekleri tamamen edebiyathocam.net’e aittir. Sınıfta kullanıma veya ödev olarak kullanılmaya hazır haldedir. İyi çalışmalar…
Zarf Nedir? Zarfların Özellikleri Nelerdir? Zarf Çeşitleri
Nelerdir? Örnek Sorular…
Zarf; fiilleri, fiilimsileri, sıfatları ve yine zarfları
durum, zaman, miktar, yer-yön açısından belirleyen kelime türüdür.
ÖRNEK:
Ahmet koşarak geliyordu.
Çocuk hızla yağan yağmurda ıslandı.
Zarfların Özellikleri
Zarflar kullanıldıkları cümleye göre zarf görevini
yüklenirler.
ÖRNEK:
Babam arabayı yavaş kullanır. (Yavaş kelimesi zarf görevindedir.)
Bu yavaş bir arabadır. (Yavaş kelimesi sıfat
görevindedir.)
Bu araba çok yavaştır. (Yavaş kelimesi isim
görevindedir.)
Zarfların Özellikleri
Cümlede zarf olan kelimeler cümle öğelerine ayrılırken
genellikle zarf tümleci görevindedir.
ÖRNEK:
Sporcular boğazı yüzerek geçtiler.
(Yüzerek kelimesi zarftır. Cümle öğelerine ayrılınca zarf
tümleci olduğu görülecektir.)
Zarflar beşe ayrılır:
Fiili durum yönünden etkileyen zarflardır. Fiile
sorulan nasıl sorusuna cevap verir.
ÖRNEK:
Adama yolu yanlış gösterdim. (Nasıl
gösterdim?)
Derste anlatılanları zorla anlayabiliyordu. (Nasıl
anlayabiliyordu?)
Kedim köşesinde mışıl mışıl uyuyordu. (Nasıl
uyuyordu?)
Düşmanların seni öfkeyle ararken, ben seni korkusuzca
sakladım. (Dikkat edilirse ÖFKEYLE zarfı başka bir zarfı etkilemiş.)
Elindeki gözlüğü sertçe yere fırlattı. (Nasıl
fırlattı?)
Fiili zaman yönünden etkileyen zarflardır.
Fiile sorulan ne zaman sorusuna cevap verir.
ÖRNEK:
Buraya çarşamba günü gelecekmiş. (Ne zaman
gelecekmiş?)
Okullar gelecek ay kapanacak. (Ne zaman
kapanacak?)
Yarın bütün arkadaşlarla pikniğe gideceğiz. (Ne zaman
gideceğiz?)
Geldiğini duyar duymaz soluğu Ankara’da almış. (Ne
zaman almış?)
Akşam benim için sensizliğin vaktidir. (Akşam
kelimesi cümleye zaman anlamı katmıyor. Cümlede fiil de yoktur. Dolayısıyla
akşam keimesi zarf değildir.)
Çocuklar akşamı sabırsızlıkla bekliyordu. ( Bu
cümlede de akşam zaman zarfı değildir! Ne zaman bekliyordu? Sorusuna cevap
vermemektedir)
Babası çocuklara aldığı oyuncakları akşam getirdi. (Ne
zaman getirdi? Akşam! Bu cümlede akşam zaman zarfıdır.)
Fiili yer-yön açısından etkileyen zarflardır.
Fiile sorulan nereye sorusuna cevap verir.
Yer-yön zarfları ek almazlar.
Başlıca yer-yön zarfları aşağı, yukarı, içeri, dışarı,
ileri, geri, öte, beri, doğru kelimeleridir.
ÖRNEK:
Üşüyeceksin, içeri girelim. (Nereye girelim?)
Ailesine sormadan geceleri dışarı adımını atmazdı.
(Nereye atmazdı?)
Denizde yüzme bilmeden ileri açılmasının bedelini
ağır ödedi. (Nereye açılmasının? Açılması fiilimsidir. İleri yer-yön
zarfıdır.)
Geriye dönmek aklımdan geçmedi değil. (Yukarıda
yer-yön zarflarının ek almadığını söylemiştik. Geriye kelimesi –e ekini aldığı
için yer-yön zarfı değildir. Geriye kelimesi artık bir isimdir.)
Adamı aşağı sokakta vurmuşlar. (Aşağı kelimesi
yer-yön zarfı değildir. Burada bir fiilin veya fiilimsinin değil bir İSMİN
yönünü belirliyor. Bir ismin önüne geliyor. O yüzden aşağı kelimesi bu cümlede
bir sıfattır.)
Çocuk babasının yeni telefonunu aşağı attı. (Nereye
attı? Aşağı! O zaman aşağı kelimesi burada yer-yön zarfıdır.)
Fiili, fiilimsiyi, sıfatı veya yine bir zarfı miktar
yönünden etkileyen zarflardır.
Fiile, fiilimsiye, sıfata veya zarfa sorulan ne kadar sorusuna
cevap verir.
Yer-yön zarfları ek almazlar.
Başlıca miktar zarfları “az, çok, daha, çokça, kadar, bu
kadar, biraz, oldukça, pek, pek çok, en, en çok, fazla, epey, epeyce, bayağı” kelimeleridir.
ÖRNEK:
Misafirler dün bizde çok kalmadılar. (Ne kadar
kalmadılar?)
Sınavda pek zorlanmadığını söyledi. (Ne kadar
zorlanmadığını? Zorlanmadığı kelimesi bir fiilimsidir. Dolayısıyla pek kelimesi
miktar zarfıdır.)
Köpeği kaybolan çocuk bayağı ağladı. (Ne kadar
ağladı?)
Sınıfın en başarılı öğrencisi bile zayıf aldı. (Ne
kadar başarılı? Soruyu sıfata sorduk. Cevabımız ‘en’ bir miktar zarfıdır.)
Sınavı ancak çok çalışarak kazanabiliriz. (Ne kadar
çalışarak? Sorumuzu bir zarfa sorduk. Çalışarak zarftır, onun miktarını
belirleyen çok kelimesi de miktar zarfıdır.)
Fiilleri soru yoluyla belirleyen zarflardır.
Diğer zarf çeşitlerini bulmak için kullandığımız sorular
soru zarfı olmaktadır.
Nasıl, ne zaman, nereye, ne kadar soruları, ayrıca niçin,
neden, ne diğer soru zarflarıdır.
Bu kelimeler soruyu fiile, fiilimsiye sormalıdır. Aksi
takdirde soru sıfatları, soru zamirleriyle karıştırılabilir!
ÖRNEK:
Bu cinayeti nasıl işleyebildin? (Nasıl soruyu
fiile sormuş. O halde zaman zarfıdır.)
Mağazadan nasıl bir çanta aldılar? (Nasıl sorusu isme
sorulmuş. Fiile sorulmadığı için nasıl kelimesi bu cümlede bir sıfattır.)
Ne zaman seni düşünsem mutlu oluyorum. (Ne
zaman sorusu düşünsem fiiline sorulmuş. O halde bir soru zarfıdır. Ancak dikkat
edilirse burada cümlede bir soru anlamı yoktur. Testlerde bazen bu durum
sorulabilir. ‘Soru anlamı bir zarfla sağlanmıştır? ’ şeklindeki bir soruyla
karşılaşırsak bu cümleyi işaretleyemeyiz.)
Benimle niçin konuşmuyorsun? (Niçin sorusu fiile
sorulmuş. Niçin soru zarfıdır.)
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım? (Ne kelimesi soru
zarfıdır. Ne sorusu niçin anlamı taşırsa soru zarfı olur. Aksi takdirde soru
zarfı olmaz. )
Adamın elinde ne vardı? (Burada ne kelimesi niçin
anlamında değildir. O halde bir soru zarfı değildir.)
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük
farklı bir zarftır?
A) Her şey dün olmuş orada.
B) Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
C) Almadan vermek Allah’a mahsustur.
D) Konuyu burada kapatalım sonra konuşuruz.
E) Bütün bunları geceden hazırlar Seyit Kemal.
Testler
Aşağıdaki deyimlerden hangisi zarf görevinde kullanılmamıştır?
A) Olayı tereyağından kıl çeker gibi halletti.
B) Ahmet, oldukça açık kalpli biridir.
C) Öğretmeni onu azarlayınca barut fıçısı gibi olmuştu.
D) Son zamanlarında bütün işlerini baştan savma yapıyordu.
E) Köylüler bize oldukça cana yakın davrandılar.
Testler
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikiden fazla sözcük zarf
görevindedir?
A) Affetmek ve unutmak, iyi insanların intikamıdır.
B) Aklın üç ilkesi, iyi düşünmek, iyi söylemek, iyi
yapmaktır.
C) Aşk, dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin
acısından yaratılmıştır.
D) Bir adamın şöhreti gölgesine benzer, yükseldikçe
büyür, düştükçe küçülür.
E) Güzel düşün, iyi hisset, aldanma; ne varsa doğrudadır;
doğruluk şaşar sanma.
Zarf Slaytı İndir
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
fiilimsiye yer verilmiştir?
A) İstanbul açları tokları, hastalarıyla aynı kıta üzerinde bulunuyor.
B) Bu saatte yeryüzünün birçok limanına gemiler yanaşır.
C) Ben bu sokağın öğle paydosundaki halini de bilirim.
D) Kapalıçarşı’nın küçük esnafları el kadar küçük dükkânlarını açtı.
E) Eski elbiseciler kapılarının önlerine çıkıp oturdular.
2.
Koridor gerçekten uzundu ama o saatte bana, (I)olduğundan da
uzun görünmüştü, git git bitmiyordu. Önümüzde korkunç şekiller halinde (II)kımıldayan gölgelerimize,
içimde sebepsiz bir ürpertiyle (III)bakarken, karşımda kol
demirleri (IV)vurulmuş bir kapı ve onun dibinde fitili (V)kısılmış gemici
feneri gördüm.
Yukarıdaki
parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi diğerlerinden farklı türde
bir eylemsidir?
A)
I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
3.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde fiilimsiye yer verilmemiştir?
A)
Acıkan hasta ruhu yakıp geçer boşuna
B)
Yalancıdır, kalleştir, susar kana ve cana
C)
Ne tuhaf ki bunları bilenler çok
D)
Cehenneme götüren cennetten kaçan yok
E)
İşi bitince unutur iyilik yapanları da
4.
(I)Oturduğu ağacın altından (II)baktığında camlı kapıda
yansımasının görülmemesi ama buraya (III)yerleştiği zamanlarda hep
içeride (IV)kalmayı yeğlemiş birilerince gözleniyormuş (V)duygusuna kapıldığı
oluyordu.
Yukarıdaki
cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi eylemsi değildir?
A)
I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
5. Sevgilim, burdan uzak,
Uzaklarda yaşamak,
Sevmek ve ölmek için,
Açılıp denizlere,
Bir gün gitsek mi dersin,
Sana benzeyen yere.
Bu
dizelerde kaç fiilimsi kullanılmıştır?
A)
2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
6.
Aşağıdaki dizelerden hangisinde isimleşmiş bir fiilimsi kullanılmıştır?
A)
Anlatıyordu / Yıllar süren yalnızlığını
B)
Ne kadar benziyoruz şimdi / Aynı tezgâhtan çıkmış testilere
C)
Ben zamanı gördüm, / Kaç bakışta bozdu hayalimi?
D)
Akşamın, tek bir ağaç gibi / Dal budak saldığı sular
E)
Sakın kimse el sürmesin dallara, / Yapraklar, meyveler olduğu gibi kalsın.
7.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde sıfat fiil farklı görevde kullanılmıştır?
A)
Parlardı içimde bilinmedik şehirler.
B)
Ağaran sevdaların türküsünü dinle.
C)
Neden yadırganır ağlayan gözler?
D)
Bir ezel yarasıdır, ruhta kanayan.
E)
Değişmez, ecel meclisinden geçen kanun.
8.
Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde farklı bir fiilimsi vardır?
A)
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
B)
Görenedir görene, köre nedir, köre ne?
C)
Gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez.
D)
Gök gürlemeden yağmur yağmaz.
E)
Herkesin yorulduğu yere han yapmazlar.
9.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili sözcük ötekilerden farklı görevde
kullanılmıştır?
A)
Buradaki işlerini bitirmeden yurt dışına çıkmayacakmış.
B)
Geç saatlerde tamamlanan görüşmeden yine bir sonuç çıkmadı.
C)
Kitaptaki bütün şiirleri okumadan kararını vermişti.
D)
Sabahtan beri hiç durmadan dikiş dikiyordu.
E)
Olayın aslını anlatmadan daha fazla duramayacaktı.
10.
Aşağıdaki
dizelerden hangisinde “isim fiil”, “sıfat fiil” ve
“bağ fiil” bir arada kullanılmıştır?
A)
Okşar gibi sessizce esip çizmede rüzgâr, / Durgun suların üstüne yer yer
kırışıklar.
B)
Söylenecek son söze en güzel örnek: / Ağaçlara benzeyip, ayakta ölmek.
C)
“Gelmesine gelir, ama durmaz / Gidiverir.” diye dövünmek boş.
D)
Önümden gelip geçen insan değil makine, / Nerede sıcaklığı o bizim sokakların?
E)
İşte karşımdasın çiçekli bir dal gibi, / Ufku bir uçtan bir uca kuşatma hilal
gibi!
11. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “-maz” ekini alan kelime
sıfat fiil değildir?
A) Ne söylersen söyle, yüzü kızarmaz onun.
B) Aramıza aşılmaz duvarlar
örüyorsun.
C) Bodrum katta hava almaz bir yerde yaşıyordu.
D) Suyu içilmez bir mahalleye taşındık.
E) Ucu kesmez bıçakla kurban kestim.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim fiil, sıfat
göreviyle kullanılmıştır?
A) Bakışlar, pek çok sözden daha önemli ve
etkileyicidir.
B) Odunları kesme görevi bana verilmişti.
C) Sonradan görme insanlardan fayda gelmez sana.
D) Sanat niteliği taşıması için güzelin peşinden
koşmalısın.
E) Kaligrafi sanatını öğrenme sürecim devam
ediyor.
13. “Merak, zamanı gelmiş bir katmer gibi açılıyor içimde.” Cümlesindekiyle
aynı türde bir fiilimsi aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) İstanbul üzerinden Bakü’ye gitsem hem aynı
zamanı harcayacağım hem de böylesi bir rota bana abes gelecek.
B) İstanbul’dan jet ile bir buçuk saatte alınacak
mesafeyi üç saatte buradan üç saatte alacak.
C) Böylece yeryüzüne elli bin metre yükseklikten
bakabildik.
D) Hiçbir şey bir noktaya dönüşmüyor, sadece ben
biraz uzaktan bakıyorum.
E) Kuş uçuşu gitmişiz oradan.
fiilimsi çıkmış sorular fiilimsi örnekleri cümle fiilimsi eylemsi fiilimsi bulma
Bazı eylem adları eylem anlamını kaybederek
tümüyle ad olmuştur.
14. Aşağıdakilerden hangisinde bu
açıklamaya uygun bir sözcük yoktur?
A) Bazen, gönül bu elmalardan yemek ister.
B) Elinde Bursa çakısı, boynunda kımızı yazma vardı.
C) Yarım dilim ekmek önümde, düşünüyorum alevden ülkeleri.
D) Gökyüzünde başıboş uçan iki uçurtma gibiyiz.
E) Elinde kazma Ferhat’ım ben dağlarda.
15. Aşağıdaki dizelerin hangisinde birden
fazla eylemsi (fiilimsi) kullanılmıştır?
A) Tüketme nefesimi maviş kızım
Bildiğin Türkçe kıt gelir masallarıma
B) Üzme beni yum gözlerini
Uyutacak ninnilerim yok
C) Bunlar size gelmez
Uykusunu kaçırır çocukların
D) Biliriz de güzel laf etmesini
Çekiniriz konuşmaktan
E) Sökülecek, Has Bahçe’nin çitleri
Ağlayan nar gülecek
16.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-acak, -ecek” eki farklı bir görevde
kullanılmıştır?
A) Davete çağırılacak
konukları belirledik.
B) O da ziyaret edecek
köyümüzü.
C) Bir gün anlayacaksın,
hatalı olduğunu.
D) Sonuçlar açıklanacak
bugün.
E) Bilecek insanlar nerede
olduğunu.
17. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde isim-fiil (ad – eylem) yoktur?
A) Sabahları koşmayı çok
seviyorum.
B) Yük taşıyan hayvanlara
çok acırım.
C) Beni susturmak için her
şeyi yaptı.
D) Küçüğün masal anlatışına
herkes hayran kaldı
E) Çocuğun bunları bilmesi
şaşılacak şey!
18. Aşağıdakilerden
hangisinde altı çizili sözcük fiilimsidir?
A) Giyeceklerin çoğu
kirlenmiş.
B) Koşar herkesin
derdine yorulmadan.
C) Minik kız, bilmiş
tavırlarıyla herkesi şaşırttı.
D) Yakında gelecek
beklediğiniz kişiler.
E) Geçmiş gün,
geride tozu kalmış.
19. Aşağıdaki atasözlerinin
hangisinde zarf-fiil yoktur?
A) El ele vermeyince taş
yerinden kalkmaz.
B) Üzüm üzüme baka baka
kararır.
C) Ödünç güle güle gelir,
ağlaya ağlaya gider.
D) Bilmemek ayıp değil,
öğrenmemek ayıptır.
E) Kader gelince göz kör
olur.
fiilimsi fiilimsi
örnekleri fiilimsi ekleri fiilimsi test fiilimsi test çöz fiilimsi çalışma
kağıdı fiilimsi cümleleri
CEVAP ANAHTARI: 1-E, 2-C, 3-B, 4-E, 5-D, 6-C, 7-D, 8-D, 9-B, 10-B, 11-A,
12-C, 13-B, 14-A, 15-D, 16-A, 17-B, 18-C, 19-D
İNDİR: Fiilimsiler testi (Word Dosyası)
Fiilimsiler Ders Notu ve slaytını görmek için tıklayın.