İki yılda bir gerçekleştirilen KPSS Önlisans sınavı yaklaşırken adayların bu yöndeki çalışmaları da hız kazandı. KPSS Önlisans 2022 sınavına girecek olan adayların bu sınav öncesi yapması gereken en önemli işlerden biri de deneme çözmektir. KPSS Önlisansa başvuru ücretini yatırdıktan sonra KPSS Önlisans 2022’ye girmeye hazırlanan adaylar için en iyi deneme sınavı da eski yılların sınav sorularını bir KPSS Önlisans sınavı ciddiyetinde, bir deneme sınavı ortamında çözmektir.
Yazımızın sonundaki renkli bağlantılardan 2020, 2018, 2016, 2014, 2012 yıllarında yapılan KPSS Önlisans sınavlarını indirebilirsiniz. Soruları sınav ciddiyetinde çözmek sınavdan edineceğiniz maksimum faydayı size sağlayacaktır. Peki KPSS Önlisans 2022’de adaylara ne kadar süre veriliyor? KPSS Önlisans 2022’de adaylara hangi derslerden kaç soru sorulacak?
KPSS Önlisans Sınavında adaylara 130 dakika yani 2 saat 10 dakika süre verilecek.
KPSS Önlisans sınavı Genel Kültür ve Genel Yetenek olmak üzere ikiye ayrılıyor. Genel Yetenek bölümünde Türkçeden 30, Matematik-Geometriden 30 olmak üzere toplam 60 soru sorulacak. Genel Kültür bölümünde ise Tarihten 27, Coğrafyadan 18, Vatandaşlıktan 9, Güncel Bilgiler 6 soru olmak üzere 60 soru sorulacak.
2022 KPSS Önlisans Başvuru Ücreti ÖSYM tarafından 130 TL olarak açıklandı. 2022 KPSS Ön Lisans başvuruları 3 Ağustos’ta başladı. 15 Ağustosta bitecek.
2022 KPSS Lisans sınavında soruların çalınmasının ortaya çıkması üzerine sınav iptal edilmiş, içinde 2022 KPSS Önlisans sınavının da olduğu bazı sınavlar ertelenmişti. ÖSYM geçtiğimiz günlerde sınav takvimini yeniledi ve 2022 KPSS Önlisans sınavının 9 Ekim 2022 günü yapılacağını açıkladı.
Geçmiş yıllarda KPSS Önlisans sınavlarında aşağıda listesini verdiğimiz konulardan yıllara göre önemli ölçüde değişmese de farklı sayılarda sorular gelmiş.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün bugün Twitter’da bir açıklama ile son üç yılın YKS sorularının erişime açıldığını duyurdu. Böylece sınava hazırlanan adaylar 2019, 2020 ve 2021 yılına ait bütün sorulara ve cevaplarına rahatça ulaşabilecek. Aşağıdaki bağlantılardan sınav sorularına ÖSYM’nin sitesinden ulaşabilirsiniz.
ÖSYM Başkanı Halis Aygün yeni gelişmeyi “ÖSYM olarak 2019, 2020 ve 2021 yıllarında gerçekleştirdiğimiz sınavların soruları adresimizde “Geçmiş Yıllardaki Sorular” sekmesinde erişime açılmıştır. Böylelikle 2022 yılına kadar olan sınavlarımızın tüm sorularını kamuoyuyla paylaşmış bulunmaktayız.” ifadeleriyle paylaştı. Son yıllarda ÖSYM soruların ancak yüzde 10’unu paylaşıyor, adaylar sorulara rahat bir şekilde ulaşamıyordu. Bu gelişmeyle birlikte önümüzdeki sınavlarda da soruların sınavın hemen ardından kamuoyuyla paylaşılmasını bekliyoruz. 2019, 2020, 2021 TYT, AYT, YDT soru ve cevaplarını aşağıdan indirebilirsiniz.
İNDİR: 2019 YKS SINAVLARI
İNDİR: 2020 YKS SINAVLARI
İNDİR: 2021 YKS SINAVLARI
![]() |
AYT Deneme İndir PDF |
AYT (Alan Yeterlilik Testi) için deneme sınavlarını aşağıdaki bağlantılardan indirebilirsiniz. Sınavlar PDF formatındadır. AYT bilindiği üzre TYT’den daha zor bir sınavdır. Öğrencilerin yönelmek istedikleri alanlarla ilgili ayrıntılı testleri çözmeleri gerekmektedir. Bu zor sınav için de yapılacak en önemli işlerden biri bolca deneme sınavı çözmektir. Evde veya başka bir yerde tam bir sınav ortamı sağlayarak denemelerin başına oturulmalı ve sınav için verilen süreye aynen uyulmalıdır. Aksi takdirde deneme sınavı gerçek AYT sınavı için iyi bir prova sayılamayacaktır.
Aşağıda AYT Sınavı için beş adet deneme sınavı paylaşılmıştır. İlerleyen dönemlerde yeni deneme sınavlarına sitemizden ulaşabilirsiniz. Ayrıca edebiyathocam.net’te YKS bağlantısına tıklayarak üniversite sınavı için birçok içeriğe ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.
AYT sınavıyla ilgili şu hayati bilgiler sınav hazırlık sürecinde yardımcınız olacaktır.
Alan
Yeterlilik Sınavı (AYT), TYT sınavından farklı
olarak öğrencilerin bilgi düzeyleri ölçülür. AYT’de 160
soru sorulmakta ve sınav süresi 180
dakikadır.
4 Farklı test grubundan oluşan ve her
grupta 40 soru bulunan AYT sınavının soru dağılımı ve test grupları aşağıdaki
şekildedir;
Adayların AYT puanı hesaplanırken %40
TYT puanı ve %60 AYT puanı etki etmektedir.
![]() |
TYT Denemesi İndir |
TYT sınavı için PDF formatında denemeler aşağıdaki bağlantıda verilmiştir. Yeni denemeler elimize ulaştıkça yenilerini yayınlamaya devam edeceğiz. Bu bağlantıya tıklayarak TYT ve AYT ile ilgili edebiyathocam.net’teki büyük YKS içeriklerine ulaşabilirsiniz.
![]() |
KPSS Başvuru Nasıl Yapılır? |
KPSS 2022 başvuru ÖSYM AİS ekranı ve kılavuzu
yayınlandı! KPSS başvurusu nasıl yapılır, sınav ücreti ne kadar ve hangi
bankaya yatırılacak?
Kamu Personeli Seçme Sınavı için sınav süreci başladı.
KPSS başvurusu ÖSYM AİS ekranı üzerinden işlemler açıldı. 24 Mayıs’ta başlayan
başvuru sürecinin 6 Haziran’da sona ereceği bilinirken öte yandan adayların
belirlenen miktardaki sınav ücretini ilgili kurumlar üzerinden yatırması
gerekiyor. Kamuda memur olmak isteyen binlerce kişi KPSS lisans, önlisans ve
ortaöğretim başvurularını tamamlamak için ÖSYM ekranına yoğunluk kazandırdı.
Söz konusu sınavlar farklı tarihlerde gerçekleşecek. Peki KPSS başvurusu
nasıl yapılır, sınav ücreti ne kadar ve hangi bankaya yatırılacak? Bütün bu soruların cevabı aşağıda.
KPSS başvuruları 24 Mayıs’ta başladı ve 6 Haziran’da
sona erecek. Adaylar, ÖSYM AİS üzerinden KPSS başvurusu işlemlerini eksiksiz
olarak tamamlamak ve sınav ücretini belirtilen bankalara yatırmak
zorunda. KPSS başvuru işlemini tamamlamayan adaylar, sınava katılım
gösteremeyecek. KPSS başvuruları ÖSYM tarafından alınmaya başlandı.
2022-KPSS Lisans Genel Yetenek-Genel Kültür, Eğitim
Bilimleri, Alan Bilgisi ve ÖABT başvurularını 24 Mayıs–6 Haziran tarihleri
arasında sayfasından ve ÖSYM AİS mobil uygulamasından
yapabilirsiniz.
KPSS 2022 başvuru ücreti ÖSYM tarafından yayımlanan
kılavuz ile netlik kazandı. 2022 KPSS lisans ücretleri şöyle:
KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür Oturumu/Eğitim Bilimleri
Oturumu (Her Bir Oturum İçin) : 115,00 TL
KPSS Alan Bilgisi Sınavları (Her Bir Oturum İçin) : 80,00 TL
ÖABT (Her Bir ÖABT Alanı İçin) : 115,00 TL
KPSS lisans başvuruları 24 Mayıs tarihinde başlayacak ve 6
Haziran’a kadar devam edecek.
KPSS lisans oturumları genel yetenek-genel kültür testi ile
başlayacak. Genel yetenek genel kültür sınavı ve eğitim bilimleri testi 31
Temmuz’da düzenlenecek.
Alan bilgisi ise 6 Ağustos ve 7 Ağustos’ta yapılacak. ÖABT
ise 14 Ağustos tarihinde düzenlenecek.
KPSS DHBT ise 27 Kasım tarihinde düzenlenecek.
1.İlk Hikâye Örneği- Letaif-i Rivayat – Ahmet Mithat Efendi -1870
2. Batılı Anlamda İlk Hikâye Denemesi – Küçük Şeyler- Sami Paşazade Sezai – 1892
3. İlk Naturalist Eser – Zehra – Nabizade Nazım
4. İlk Yerli Roman Denemesi – Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat- Şemsettin Sami
5. İlk Tarihî Roman Denemesi – Yeniçeriler – Ahmet Mithat Efendi
6- İlk Tarihî Roman Örneği – Cezmi – Namık Kemal
7. Edebiyatımızda İlk Fabl Örneği – Harname – Şeyhî
8- Edebiyatımızda Batılı Anlamda İlk Fabl Örneği – Eşek İle Tilki Hikâyesi – Şinasi
9. İlk Makale Örneği – Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi -Şinasi – 1860
10. İlk Eleştiri Örneği – Namık Kemal – 1866
11. Edebiyatımızdaki En Önemli Gezi Yazısı Örneği -Seyahatname – Evliya Çelebi
12.Edebiyatımızda Günlük Terimini İlk Kullanan- Falih Rıfkı Atay
13. İlk tezkire – Mecalisü’n-Nefais – Ali Şir Nevaî
14. Anadolu Sahasında Yazılan İlk Tezkire – Heşt Behişt- Edirneli Sehî Bey
15. İlk Söylev (Nutuk) – Orhun Abideleri
16. İslâmî Dönem Türk Edebiyatı İlk Yazılı Eser – Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacib
17. Edebiyatımızda İlk Mesnevi Örneği – Kutadgu Bilig- Yusuf Has Hacib
18. Edebiyatımızda Aruzla Yazılan İlk Eser – Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacib
19. Edebiyatımızda İlk Siyasetname Örneği – Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacib
20. Batı Etkisindeki Türk Edebiyatında Bilinçli İlk Temsilcisi – Şinasi
21. Edebiyatımızda İlk Özel Gazeteyi Çıkaran, Noktalama İşaretlerini İlk Kullanan Sanatçı – Şinasi
22. Fransızca’dan İlk Şiir Çevirileri Yapan ve İlk Folklor İncelemesi Çalışmaları Yapan Sanatçı – Şinasi
23. Edebiyatımızdaki İlk Atasözleri Derlemesi – Durub-ı Emsal-i Osmaniye – Şinasi
24. İlk Köy Romanı Denemesi – Karabibik – Nabizade Nazım
25. İlk Çeviri Roman – Tercüme-i Telemak (Fenelon) – Yusuf Kâmil Paşa
26. İlk Psikolojik Roman Denemesi – Zehra – Nabizade Nazım
27. İlk Psikolojik Roman – Eylül – Mehmet Rauf
28. İlk Realist Roman Denemesi -Araba Sevdası – Recaizade Mahmut Ekrem
29. Batı Tekniğine Uygun İlk Realist Roman – Mai ve Siyah – Halit Ziya Uşaklıgil
30. İlk Tiyatro Eseri – Şair Evlenmesi – Şinasi
31. Heceyle Yazılan İlk Manzum Tiyatro Eseri- Eşber- Abdulhak Hamit Tarhan
32. İlk Bibliyografya – Keşfu’z-Zünun – Kâtip Çelebi
33. İlk Hamse Sahibi – Ali Şir Nevaî
34. İlk Resmî Türkçe Gazete – Takvim-i Vakayi – 1831
35. İlk Yarı Resmi Türkçe Gazete – Ceride-i Havadis -1832
36. İlk Özel Türkçe Gazete – Tercüman-ı Ahval – 1860
37. İlk Hatıra Kitabı – Babürnâme – Babürşah – 16.yy.
38. İlk Mizah Dergisi – Diyojen – Teodor Kasap
39. İlk Şiir Antolojisi – Harabat – Ziya Paşa
40. İlk Mensur Şiir Örnekleri – Mensur Şiirler – Halit Ziya Uşaklıgil
41. İlk Edebî Bildiriyi Yayımlayan Topluluk – Fecr-i Ati Topluluğu
42. İlk Yazılı Edebî Metin ve Türk Adının Geçtiği İlk Metin – Göktürk Yazıtları
43. Sahnelenen İlk Tiyatro Eseri – Vatan Yahut Silistre -Namık Kemal
44. Türk Dilinin İlk Sözlüğü ve İlk Dilbilgisi Kitabı -Divanü Lügati’t-Türk – Kâşgarlı Mahmut
45. İlk Türkçe Sözlük – Kamus-ı Türkî – Şemsettin Sami
46. İlk Edebiyat Tarihçimiz – Abdulhalim Memduh Efendi
47. Batılı Anlamda İlk Edebiyat Tarihçimiz – Mehmet Fuat Köprülü
48. Türkçe’nin İlk Dilbilgisi Kitabı – Sarf-ı Türkî – Süleyman Paşa
49. İlk Uyarlama Tiyatro Eserinin Yazarı – Ahmet Vefik Paşa
50. İlk Alfabemiz – Göktürk Alfabesi
51. İlk Kadın Romancımız – Fatma Aliye Hanım
52. Edebiyatımızda Milli Edebiyatın Açılmasına öncülük eden – Mehmet Emin Yurdakul
53. Edebiyatımızda İlk Kafiyesiz Şiir Denemesi-Validem – Abdulhak Hamit Tarhan
54. İlk Türk Destanı – Alp Er Tunga Destanı
55. Süslü Nesrin İlk Temsildsi – Sinan Paşa
56. Kurtuluş Savaşını Doğrudan İşleyen Romanımız- Ateşten Gömlek – Halide Edip Adıvar
57. İlk Divan Şairimiz – Hoca Dehhanî
58. Dilde Sadeleşmeyi Savunan ilk Yayın Organı – Genç Kalemler
59. Edebiyatımızda Epik Tiyatronun Kurucusu – Haldun Taner
60. İlk Köy Şiiri Örneği – Köylü Kızların Şarkısı – Muallim Naci
61. Edebiyatımızda ilk Çocuk Şiiri Örnekleri – Şermin -Tevfik Fikret
62. İlk Didaktik Eser Örneği – Kutadgu Bilig – Yusuf Has Hacib
63. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Kurulan ilk Edebî Topluluk – Yedi Meşaleciler
64. Hece ile Yazılan ilk Manzum Tiyatro Örneği – Binnaz – Yusuf Ziya Ortaç
65. Edebiyatımızda Yayımlanan ilk Ortak Kitap – Yedi Meşale
66. Edebiyatımızda Yayımlanan İkinci Ortak Kitap – Garip
67. İlk Pastoral Şiir Örneği – Sahra – Abdulhak Hamit Tahran
68. Aruzu Türkçe’ye Uyarlayan İlk Şair – Tevfik Fikret
69. İlk Röportaj örneği – Rüya – Ziya Paşa
70. Tasavvuf Edebiyatının Kurucusu ve Bu Yönde şiirler Yazan İlk Şair – Hoca Ahmet Yesevi
71. Bilinen İlk Türk Şair – Aprınçur Tigin
72. Bilinen ilk Türk Yazar -Yollug Tigin
74. İlk Epik Tiyatro örneği – Keşanlı Ali Destanı- Haldun Taner
75. İlk Dergi örneği – Mecmua-ı Fünun – Münif Paşa-1861
76. Batılı anlamda İlk Günlük Örneği- Seyahat Jurnali- Direktör Ali Bey
77. Türkî-i Basit Akımının Öncüsü – Aydınlı Visali -15.y.y.
78. Türkî-i Basit Akımının En güçlü Temsilcileri – Edirneli Nazmi ve Tatavlalı Mahremi
79. Sebk-i Hindi Akımının En Güçlü Temsilcisi – Şeyh Galip-18.yy.
80. İlk fıkra yazarımız- Ahmet Rasim
1. Dünya Edebiyatında Hikâye Türünün ilk Örneği -Decameron Öyküleri – G. Boccacio
2. Dünya Edebiyatında Deneme Türünün ilk Örneği- Denemeler – Montaigne
3. Dünya Edebiyatında İlk Modern Roman Örneği- Don Kişot – Cervantes
4. Dünya Edebiyatında ilk Realist Roman Örneği -Mademe Bovary – Gustave Flaubert
5. Dünyanın Bilinen İlk Destanı – Gılgamış Destanı -Sümerler
6. Komedi Türünün ilk Temsilcisi – Aristofanes
7. Trajedi Türünün ilk Temsilcisi – Aiskylos
8. Bilinen ilk Fabl Örneği – Pança Tantra (Kelile ve Dimne) – Hint Edebiyatı
Divan edebiyatı, Türklerin İslâm dinini benimsemesinden sonra ortaya çıkan yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatının etkisi altında gelişmiştir. Bu etki, Arapça ve Farsça sözcüklerin Türkçe’ye girmesinin yanı sıra, bu dillerin anlatım biçimlerinin benimsenmesiyle de kendini gösterir. Bu edebiyata Divan edebiyatı denmesinin nedeni, şâirlerin şiirlerini divan denen el yazması kitaplarda toplamış olmalarıdır.
İslâm dininin benimsenmesinden sonra,Kuran’ın Arapça olmasından dolayı pek çok toplumun kültür dili değişime uğradı. İranlılar 9. yüzyılda edebiyat ürünlerini, Yeni Farsça diye adlandırılan bir dille vermeye başladılar. İran edebiyatının bu ürünlerinden Türk edebiyatı büyük ölçüde etkilenmiştir. Öte yandan Anadolu’da kurulan Türk devletleri, resmi yazışma dili olarak Arapça ve Farsça’yı kullandılar. Bu durum edebiyat dilinin değişmesine de yol açtı. Özellikle saray çevresindeki şairler ve yazarlar, yapıtlarını Arapça ve Farsça yazmaya başladılar. Osmanlı Devleti döneminde Arapça ve Farsça’nın yoğun etkisinde kalmış olan Osmanlıca dili divan edebiyatında kullanılan ana dildir.
Bir Osmanlı bahçe eğlencesi: şâir, misâfir ve sâki betimlemesi. 16. yüzyıl, Dîvân-ı Bâkî`den.Nazım sözlük anlamıyla “sıra”, “düzen” demektir. Ama Divan edebiyatında nazım dendiğinde şiir anlaşılır. Divan edebiyatı, daha çok şiir türünde örnekler içerir ve düzyazı ürünler azdır. Divan şiiri, kurallarını Arap ve İran edebiyatından alan aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Bunun yanında Nedim ve Şeyh Galip gibi bazı şairlerde hece ölçüsüyle yazılmış şiirlere de rastlamak mümkündür. Divan şiirinde daha çok Kur’an, Muhammed’in sözleri olan hadisler, peygamber ve kutsal kişilere ilişkin öyküler, tasavvufun ortaya attığı sorular, ünlü bir İran efsanesini konu alan Şehname gibi konular işlenmiştir. Bu şiirlerde Türk kültürüne ilişkin ögelerden de yararlanılmıştır.
Divan şairi bu konuları, aruz ölçüleri içinde ve çok yaygın biçimiyle beyitlerle yazmıştır. Tek satırdan oluşan dize ya da mısra, genelde şiirin en küçük birimidir. Divan şiirinde ise en küçük birim beyitten, yani iki mısradan oluşur. Sözcük olarak beyit “ev” anlamına gelir. Mısra’ ise, çift kanatlı bir kapının kanatlarından her birine verilen addır.
Aruz ölçüsünde açık ve kapalı heceler çeşitli kalıplarda, kendilerine özgü bir düzen içinde sıralanır. Şairler eserlerini yazarken seçtikleri kalıba mutlaka uymak zorundadır. Aruz, esas olarak hecelerin uzunluğu ve kısalığı temeline dayanan bir şiir ölçüsüdür. Aruz ölçüsünü bir öğreti biçiminde ilk olarak ortaya koyan ünlü Arap dilcisi İmam Halil bin Ahmed’dir. Aruz ölçüsü, Arap, Türk, Fars, Afgan, Pakistan ve kısmen Hint edebiyatında kullanılmıştır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden sonra medrese kültürü ile yetişen şairlerin Farsça’yı edebiyat dili olarak benimsemeleri, aruzun Türk edebiyatına da girmesini sağlamıştır.
Aruz ölçüsü nazım şekillerine göre değişik kalıplarda kullanılır. Örneğin Rubâi nazım şekli ahreb ve ahrem adı verilen belli aruz kalıplarıyla yazılabilir. Rubai’de mısralar; a+a+b+a şeklinde kafiyelidir.
Ölçülü ve kafiyeli söz ya da yazıya “manzum” ya da “manzume” denir. Şiirde mısra’ sayısı, dörtlük sayısı, sıralanış düzeni, kafiye yapısı gibi dış özelliklerin tümü, nazım biçimini oluşturur. Divan şiirinde pek çok nazım biçimi vardır, ama bazıları daha yaygın olarak kullanılmıştır.
Divan Edebiyatı ;
Dini nazım biçimleri :Tevhid Münacat Na’t Medh-i çar-yar-ı güzin) Maktel-i Hüseyin Miraciye Hilye Mevlid Kırk hadis Menkıbname Kısse
Ladini nazım biçimleri : Bahariye, Cemreviye, Fahriye, Mersiye, Medhiye, Gazavatname, Sahilname, Sâkiname, Kıyafetname, Sürname, Hamamname, Şehrengiz, Hicviye, Hezliyat, Tarih düşürme, Muamma, Lugaz, Dariye, Rahşiye
Dini nesir biçimleri :Evliya tezkiresi, Kısas-ı enbiya, Siyer
Ladini nesir biçimleri :Tezkire, Tarih, Sefaretname, Seyahatname, Siyasetname, Münazara, Münşeat
Söz sanatları : Mecaz Mecaz-ı mürsel Teşbih Telmih Tecahül-i arif İstiare Tevriye Hüsn-i talil Leff ü neşr Kinaye Teşhis ve intak Tekrir
Divan Şiiri Genel Özellikleri
Aşk teması,divan şiirinin merkezini oluşturur. Divan edebiyatı eserlerinde aşk-aşık-maşuk kalıbı her daim bulunur. Aşk uzlaşımsaldır; yani temel özellikleri hiç değişmez. Mesela bütün aşklar tek yanlıdır, aşık hep sever, acı çeker, hiçbir karşılık görmez, her zaman ondan ayrı kalışını dile getirir; ayrıca rakipleri de vardır. Bu yüzden hep kıskançlık içinde kıvranır durur. Sevgili ise hemen her zaman aşığa ilgisiz davranır, onu tanımazlıktan gelir. Sevgili (maşuk) hep bir sultan, efendi, sahip kimliğinde gösterilir. Sevgili şah, aşık ise kuldur. Aşık için en tehlikeli durum, sevgilinin eziyet ve cefa çektirmekten vazgeçmesidir.Divan şiirinde betimlenen sevgili tipi de tektir ve değişmez. Bütün divan şairleri farklı çağrışımlara yol açabilecek mazmunlar kullansalar da, gerçekte tek bir tip sevgili imajı çizerler. Bu geleneksel sevgili tipinin boyu servi gibi uzun, beli ince, saçları uzun ve siyah, yanakları gül kırmızısı, gözleri siyah, bakışları kılıç gibi keskin, ok gibi yaralayıcıdır. Başka bir özelliği de hep genç oluşudur. Böyle betimlenen sevgilinin aşığının (yani şairin) gözyaşı Nil ya da Fırat ırmakları gibi akar. Divan şiirinde bütün şairlerin kullandığı bu tür benzetmelere “mazmun” denir. Bu mazmunları yerli yerinde ve başarılı bir biçimde kullananlar başarılı şair sayılırdı.
Divan şiirinde aşk 2 türlü işlenmiştir. Dünyevi aşk ve ilahi aşk. Aşk konusu ozanın dünya görüşüne koşut olarak anlam kazanırdı.(ilahi aşk) Tasavvuf yoluna giren ozan için amaç mutlak güzellik olan tanrıya kavuşmaktır. Bu da ancak maddeden sıyrılıp benliği yitirmek ve aşk (dervişlik) yoluna girmekle olur. İlahi aşk; maddi aşkla başlar: dünya üstündeki bir güzele aşık olan ozan, dünyanın güzelliklerine aşık olan ozan, bu durumu soyutlama yoluyla ilahi aşka dönüştürür ve Tanrı’nın benliğine kavuşmaya çalışır; Tanrı’da kendi benliğini eritme anlamına gelen “fenafillah” aşamasına erişince de gerçek mutluluğu bulur. Ama bu aşama ölümden sonra gerçekleşebilecektir. Divan şiirinde sevgilinin, erkek kimliğinde görülmesi, doğrudan doğruya tasavvuftan kaynaklanır. Yunan düşünürü Platon’a kadar uzanan bu yaklaşımda, en saf ve en gerçek aşk önemlidir; tensel zevkler, cinsellik söz konusu edilemez. Tensel zevkler ancak neslin devamı sağlanması açısından kadınlara duyulan aşklarda söz konusu olabilir. Bu nedenle Tanrı’nın gerçek güzelliğinin yansıdığı, gerçek aşk kaynağı genç erkekler, ilahi aşkın nesnesi olmuştur.(dünyevi aşk) Aşk konusu, yaşama bağlı ozanlar tarafından da dindışı bir anlayışla ele alınmış ve işlenmiştir. Yaşamdaki güzellikler ve güzelliğiyle simgeleşen kadın, divan şiirinde önemli yer tutar. Dünya nimetlerine bağlı divan edebiyatı ozanları, bu nimetlerden zevk alarak yararlanmasını bilmişlerdir. Söz konusu ozanlar için kadın tapılacak biridir: güzelliğiyle büyüler, zaman zaman ilgi gösterip zaman zaman rakipleriyle gönül eğlendirerek ağşığını üzer. Aşık sürekli bir üzüntü içinde kıvranıp durur, daha doğrusu platonik aşkın girdabında boğulacak gibi olur.
Divan şirinde yaygın işlenen konulardan biri de doğadır. Ama doğa, şairin hünerini göstermesi için bir araçtır. Çünkü şair, doğayı kendisinin gördüğü gibi değil, önceki usta şairlerin gözüyle yansıtır. Doğa, daha çok kasidelerin ve mesnevilerin konusu olmuştur. Bahar ve kış mevsimleri o kadar çok işlenmiştir ki, bu iki mevsimi anlatan şiirlere ayrı adlar bile verilmiştir. Baharı anlatan şiirlere bahariye, kışı anlatanlara da şitaiye denmiştir. Bahar, şair için sevinç kaynağıdır. Bahar için yapılan benzetmelerden biri sultandır. Örneğin bahar sultanı ordusunu toplar, kış sultanına hücum ederek onu yener. Bâkî’nin “Bahar Kasidesi”, en güzel bahariye örneğidir. Bahar betimlenirken gül, bülbül, lâle, sümbül, çimen gibi sözcüklere sıkça başvurulmuştur. Divan şairine göre bahar, yaşam ve canlılığın kaynağıdır. Kış ise can sıkıcı ve bunaltıcıdır; zalim bir padişaha benzetilir.
Divan şiirinde, işlendiği biçimiyle doğa belli öğelerle sınırlı kalmıştı. Örneğin orman, dağ, ova, rüzgâr, yağmur gibi öğeler Divan şiirinde hemen hiç kullanılmamıştır. Divan şiirinde kayıklar vardır, ama deniz yoktur. Divan şiirinde bilinçli olarak yapay bir dünya yaratılmıştır.
Divan şairinin başarılı olabilmesi için dilin inceliklerini bilmesi gerekirdi. Şairin söz sanatlarındaki ustalığı şiirinin değerini arttırırdı. Bu nedenle şairler, hüsn-i ta’lil ve teşbih sanatına sıkça başvurmuşlardır. Hüsn-i ta’lil, nedeni bilinen bir olayı, daha güzel biçimde açıklama ve anlamlandırma sanatıdır. Benzetme de denen teşbih ise, bir durumu, bir oluşu, bir varlığı daha güzel bir duruma, bir oluşa, bir varlığa benzetmektir. Divan şairi için benzetilenler, daha doğrusu neyin neye benzetileceği belliydi ve kalıplaşmıştı. Bu amaçla hazırlanmış listeler bile vardı. Ama asıl yenilik hüsn-i ta’lil sanatıyla ortaya koyulurdu. Böylece şair bir sözcüğe ya da deyime, kullandığı dili iyi bilmesi oranında artan anlamlar yüklenmiş oluyordu…
Divan edebiyatında üç tür düzyazı biçimi vardır. Yalın düzyazı, süslü düzyazı ve orta düzyazı. Yalın düzyazıda halkın konuştuğu dil kullanılmış, halk kitapları, halk öyküleri, Kur’an tefsirleri, hadis açıklamaları bu türde yazılmıştır.
Süslü düzyazıda hüner ve marifet göstermek amaçlanmıştır. Bu türe genellikle medrese öğrenimi görmüş, Osmanlıca’yı iyi bilen yazarlar yönelmiştir. Çok uzun cümlelerin, bol söz ve anlam oyunlarının göze çarptığı bu türün en belirgin örneklerini Veysi ve Nergisi vermiştir. Süslü düzyazıda çok ürün verilmiş bir alan da tezkire’dir. Bu türün ilk klasik örneğini, 16. yüzyılda Aşık Çelebi yazmış ve tezkire geleneği 19. yüzyılda Fatih Efendi’ye değin sürmüştür.
Orta düzyazı ise, divan edebiyatının hemen hemen bütün klasik yazarlarının yazdığı bir türdür. Belirgin özellikleri, söz ve anlam oyunlarından, hüner ve marifet göstermekten kaçınılmış ve içeriğin ön planda tutulmuş olmasıdır. Özellikle tarih, gezi, coğrafya ve din kitapları bu türde yazıldı.
Divan edebiyatının ilk örnekleri 13. yüzyılda ortaya çıktı. Bu edebiyatın ilk ürünlerini veren Mevlana Celaleddini Rumi bütün yapıtlarını Farsça yazdı. Aynı yüzyılın bir başka büyük şairi Hoca Dehhani’ydi. Horasan’dan gelip Konya’ya yerleşen Dehhani, özellikle İranlı şair Firdevsi’nin etkisinde şiirler kaleme aldı. 14. yüzyılda Konya, Niğde, Kastamonu, Sinop, Sivas, Kırşehir, İznik, Bursa gibi kültür merkezlerinde şairler ve yazarlar Divan edebiyatının yeni örneklerini verdiler. Bunların çoğu kahramanlık hikâyeleri, öğretici, eğitici ve dinsel yapıtlardı. Bu arada İran edebiyatının konuları da Türk edebiyatına girmeye başladı. Mesud bin Ahmed ile yeğeni İzzeddin’in 1350’de yazdıkları Süheyl ü Nevbahar, Şeyhoğlu Mustafa’nın 1387’de yazdığı Hurşidname, Süleyman Çelebi’nin (1351-1422) Vesiletü’n-Necât başlığını taşımakla birlikte Mevlid adıyla bilinen ünlü yapıtı, İran edebiyatının etkisiyle yazılmıştır. Divan edebiyatı, özellikle şiir alanında en parlak dönemini 16. yüzyılda yaşadı. Bâkî ve Fuzuli Divan şiirinin en iyi örneklerini verdiler. 17. yüzyıla girildiğinde Divan edebiyatının ulaştığı düzey, İran edebiyatınınkinden geri değildi. Divan şairleri, şiirlerinde “fahriye” denen ve kendilerini övdükleri bölümlerde şiir ustalığının doruğuna çıkmışlardı. Öğretici şiirleriyle tanınan Nabi ve bir yergi ustası olan Nef’i bu yüzyılın ünlü şairleriydi. Divan edebiyatı, en özgün şairlerinden olan Nedim’in ve Şeyh Galib’in ardından, 18. yüzyılda bir duraklama dönemine girdi. Daha sonraki şairler özellikle bu iki şairi taklit ettiler ve özgün yapıtlar ortaya koyamadılar. 19. yüzyılda Divan edebiyatı artık gözden düşmüş ve eleştiri konusu olmuştu. İlk eleştiriyi getiren Namık Kemal’di. Tanzimat’la birlikte Türk edebiyatında Batı etkisinde yeni biçimler, konular denenmeye başlandı. Divan edebiyatı böylece önemini yitirmekle birilikte, Tevfik Fikret, Mehmet Âkif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı, Türk edebiyatının aruz ölçüsüyle son şiirlerini yazdılar, denilirse de zamanımızda da bu vezni kullanabilen şâirler vardır. Arûzun az kullanılıyor olması, zorluğundandır. Yoksa başka ölçülerle veya ölçüsüz yazılan şiirlerdeki lirizm ve âhenk âruzla yazılan şiirlerin yerini tutamaz.
Anlatım bozukluğu konu testinin ilkini aşağıdan indirebilirsiniz. 20 sorudan oluşan test word dosyasıdır.
Anlatım bozukluğu konu testinin ikincisini aşağıdaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. 20 sorudan oluşan test word dosyasıdır.
20 soru
Anlatım bozukluğu konu testinin ilkini aşağıdan indirebilirsiniz. 20 sorudan oluşan test word dosyasıdır.
20 soru
ESERLERİ:
Anı: Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları,
Geçmiş Zaman Köşkleri, İstanbul ve Pier Loti
Roman: Fehim Bey ve Biz
ESERLERİ:
Şiir:
Türk’ün Şehnamesi
Roman: Uç İstanbul
ESERLERİ
Şiir: Gurbet, Bingöl Çobanları
ESERLERİ:
Şiir: Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp
Çarpıyor, Benden İçeri
ESERLERİ:
Şiir: Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sarıkız
Mermerleri
ESERLERİ:
Şiir: Bütün Şiirleri
Romanları: Mahur Beste, Saatleri Ayarlama
Enstitüsü, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Aynadaki Kadın
Öykü: Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Yaz
Yağmuru
Deneme: Beş Şehir; Yaşadığım Gibi
Makale- inceleme: Yahya Kemal, XIX. Asır Türk
Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler
ESERLERİ:
Şiir: Şiirler
Oyun: Gölgeler, 0 Böyle İstemezdi
ESERLERİ:
Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi,
Sonsuzluk Kervanı, Çile
Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye,
Sabırtaşı, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre, Abdülhamit
Han, Ahşap Konak
Öykü: Hikayelerim
Roman: Aynadaki Yalan
Anı: Yılanlı Kuyudan
ESERLERİ:
Şiir: Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor, Kıbrıs Rubaileri, Köprü
Mensur Şiir: Yastığımın Rüyası, Ayetler
Düzyazı: Kanatlar ve Gagalar, Terazi Kendini Tartmaz
ESERLERİ:
Roman: Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara’da,
Osmancık, Firavun İmanı, Ibişin Rüyası
Öykü: Yarın Diye Bir Şey Yoktur, Siyah
Kehribar, Oğlumuz
ESERLERİ:
Şiir: Sebil ve Güvercinler
Öykü: Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Değişen İstanbul
ESERLERİ:
Şiir: Kahramanlar, Onar Mısra
ESERLERİ:
Deneme — Eleştiri: Dilleri Var Bizim Dile
Benzemez
Araştırma — inceleme: Türk Edebiyatında Hikaye
ve Roman, Örneklerle Edebiyat Bilgileri
ESERLERİ:
Şiir: Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi,
Yenisi, Karşı
Çocuk şiirleri: Nasreddin Hoca Hikayeleri, La
Fontaine’ den Masallar (çeviri)
ESERLERİ:
Şiir: Garip, Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafhane,
Kolları Bağlı Odysseus,
Oyun: Mikado’nun Çöpleri
ESERLERİ:
Şiir: Garip, Perçemli Sokak, Karga ile Tilki,
Aşık Merdiveni.
ESERLERİ:
Roman: Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin
İnsanları, Rahmet Yolları Kesti, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt
Kanunu
ESERLERİ:
Roman: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Öykü: Toros Canavarı, Damda Deli Var, Fil
Hamdi, Sizin Memlekette Eşek Yok Mu?
ESERLERİ:
Öykü: Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Önce Ekmek,
Mahalle
Kavgası
Roman: Baba Evi, Murtaza, Cemile, Bereketli
Topraklar
Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Avare Yıllar, Gurbet Kuşları
ESERLERİ:
Roman: İnce Memed, Yer Demir Gök Bakır,
Demirciler Çarşısı Cinayeti, Orta Direk, Teneke, Yılanı Öldürseler,
Yusufçuk Yusuf
Öykü: Sarı Sıcak
Röportaj: Bu Diyar Baştan Başa
Derleme (Özgün Anlatı): Üç Anadolu Efsanesi
ESERLERİ:
Şiir: Kapalıçarşı, Evler, Divançe, Arada,
Çevre, Eski Toprak
Radyo Oyunu: Yıldızlara Bakmak, Uç Turunçlar
Araştırma-biyografi: Edebiyatımızda İsimler
Sözlüğü
Araştırma: Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü
ESERLERİ:
Şiir: Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Ömrümde
Sükut, Sonrası
Mektup: Ziya’ya Mektuplar
ESERLERİ:
Şiir: Şiirler
Oyunları: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı
ESERLERİ:
ESERLERİ:
Şiir: Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda, Yeşeren
Otlar, Türk Mavisi
ESERLERİ:
Şiir: Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Üç
Şehitler Destanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İstiklal Savaşı, Sivaslı Karınca,
İstanbul Fetih Destanı, Anıtkabir, Mevlana’da Olmak, Tük Olmak, Çanakkale
Destanı, Vietnam Savaşımız, Hiroşima, Nötron Bombası, Malazgirt Ululaması,
Yazıları Seven Ayı (Çocuk Şiirleri), Yunus Emre’de Olmak
ESERLERİ:
Hikaye: Otlakçı, Mendil Altında, Temiz
Sevgiler, Ev Ona Yakıştı
Roman: Ayaşlı ve Kiracıları, Miras
ESERLERİ:
Öykü: Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi,
Tüneİdeki Çocuk, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Alemdağ’da
Var Bir Yılan, Son Kuşlar; Az Şekerli
Romanları: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki
baskıda adı “Birtakım İnsanlar”), Kayıp Aranıyor
Şiir: Şimdi Sevişme Vakti
Röportaj: Mahkeme Kapısı
ESERLERİ:
Öykü: Merhaba Akdeniz, Ege Kıyılarından,
Yaşasın Deniz,
Egenin Dibi, Gülen Ada, Gençlik Denizlerinde
Roman: Aganta Burina Burinata, Ötelerin
Çocuğu, Uluç
Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri.
Anı: Mavi Sürgün
ESERLERİ:
Öykü: Yaşasın Demokrasi, Şişhane’ye Yağmur
Yağıyordu,On İkiye Bir Var, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Ayışığında Çalışkur,
Konçinalar, Yalıda Sabah
Tiyatro: Günün Adamı, Dışarıdakiler, Huzur
Çıkmazı, Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Fazilet
Eczanesi, Zilli Zarife
Portre / Anı: Ölür İse Ten Ölür Canlar Ölesi
Değil
ESERLERİ:
Şiir: Duvar, Sisler Bulvarı, Ben Sana
Mecburum
Roman: Kurtlar Sofrası, Bıçağın Ucu
ESERLERİ:
Şiir: Kızılçullu Yolu
Roman: Tütün Zamanı (Zeliş)
Oyun: Boş Beşik, Ezik Otlar, Susuz Yaz, Yeni
Çıkan Şarkılar ya da Juliet
ESERLERİ:
Deneme / Eleştiri: Günlerin
Getirdiği, Karalama Defteri,
Sözden Söze, Ararken, Diyelim Söz Arasında, Günce
ESERLERİ:
Deneme: Edebiyat Konuşmaları, Edebiyat
Üzerine, Günlerin Götürdüğü, Düşün Payı, Yokuşa Doğru, Şiir Üzerine Düşünceler,
Denemeler
İnceleme — Araştırma: Ahmet Haşim ve
Sembolizm, Sanat Felsefesi, Edebiyatta Akımlar.
ESERLERİ:
Deneme: Bu Ülke, Mağaradakiler Araştrıma/İnceleme:
Umrandan Uygarlığa, Kırk Ambar, Bir Dünyanın Eşiğinde
ESERLERİ:
Tiyatro: İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre,
Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Mevlana, Ben Kimim, Karım ve Kızım
ESERLERİ:
Tiyatro: IV. Murat, Deli İbrahim, Genç Osman,
Kösem Sultan, Bizans Düştü, Sokrates Savunuyor
ESERLERİ:
Tiyatro: Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan,
Tanrılar ve İnsanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet
1. Öykülerinde konu ve olaydan çok, şiirselliğe ve
etkiye önem veren, zaman parçaları üzerinde duran bir sanatçıdır. Bir İstanbul
öykücüsüdür o. “Kadersiz” denilebilecek insanlarda çoğu kez kendi sıkıntı ve
avareliklerinin dramını yaşamıştır. “Kötülükler” Ie karşılaştıkça kırlara,
kıyılara, sakin adalara, balıkçılara sığındı. Öyküleriyle bizi de oralara
götürdü tabi. “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her
şey.” diyen öykücü kalemini güzelliklerin hakkını vermek uğrunda kullandı
Yukarıdaki parçada aşağıdaki sanatçılardan hangisi
anlatılmaktadır?
A)Haldun Taner
B)Aziz Nesin
C)Memduh Şevket Esendal
D)Halikarnas Balıkçısı
E)Sait Faik Abasıyanık
2. Aşağıdakilerden hangisi “deneme” türünde
yazılmıştır?
A) Tohum ve Toprak
B) Otlakçı
C) Havaya Çizilen Dünya
D) Mavi ve Kara
E) Duvar
3. Aşağıdaki sanatçı/eser eşleştirmelerinin hangisi
yanlıştır?
A) Necip Fazıl Kısakürek / Koçyiğit Köroğlu
B) Cahit Külebi / Hikaye
C) Memduh Şevket Esendal / Ayaşlı ve Kiracıları
D) Sait Faik Abasıyanık / Havada Bulut
E) Haldun Taner / Sancho’nun Sabah Yürüyüşü
4. Aşağıdakilerden hangisi “tiyatro” türünde yazılmış
bir eserdir?
A) Bingöl Çobanları
B) Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım
C) Çile
D) Devlet Ana
E) Kaldırımlar
5. Şiirde kırk yılını, doğumundan ölümüne, orta halli
bir vatandaşın, birey olarak başından geçecek durumları hatırlatmaya; ev-aile
—yakın çevre üçgeninde, gerçek ve hayal yaşantılarını iletmeye, duyurmaya
harcadı. Kapalı Çarşı, Evler, Arada… belli başlı şiir kitaplarıdır.
Bu parçada aşağıdaki şairlerden hangisinden
bahsedilmektedir?
A) Sabahattin Kudret Aksal
B) Fazıl Hüsnü Dağlarca
C) Behçet Necatigil
D) Necati Cumalı
E) Orhan Veli Kanık
6. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde adı verilen
sanatçıyla ilgili doğru bilgi verilmemiştir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel: Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinde
Anadolu’yu anlatmıştır.
B) Memduh Şevket Esendal: Küçük olayları, sıradan insanları
anlattığı öyküleriyle anılır.
C) Peyami Safa: Romanlarında psikolojik çözümlemelere
ağırlık vermiştir.
D) Cahit Sıtkı Tarancı: Şiirlerinde iyimserlik ve umut
konularını sıkça işlemiştir.
E) Ahmet Hamdi Tanpınar: Eserlerinde zaman, aşk, doğu- batı
çelişkisi gibi konuları ele almıştır.
7. Aşağıdakilerden hangisi Kurtuluş Savaşı’nı konu
edinmektedir?
A) Bereketli Topraklar Üzerinde
B) Küçük Ağa
C) Saatleri Ayarlama Enstitüsü
D) İnce Memed
E) Aganta Burma Burinata
8. Şiirlerinde bir imge ve müzik kaygısı taşıdığı,
hikaye ve romanlarında da, başta ‘zaman” teması olmak üzere, psikolojik anları,
bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Sahnenin Dışındakiler, Mahur Beste,
19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi eserlerinden bazılarıdır.
Bu parçada aşağıdaki sanatçılardan hangisinden
bahsedilmektedir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar
B) Kemal Tahir
C) Sait Faik Abasıyanık
D) Orhan Kemal
E) Sabahattin Ali
9. Aşağıdakilerden hangisi türü bakımından diğer
seçeneklerdekilerden farklıdır?
A) Parkta Bir Sonbahar Günüydü
B) IV. Murat
C) Sarı Naciye
D) Kayıp Aranıyor
E) Genç Osman
10. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde ismi anılan
edebiyatçıyla eser verdiği edebi tür arasında bir uygunluk yoktur?
A) Haldun Taner — Tiyatro
B) Sait Faik Abasıyanık — Öykü
C) Suut Kemal Yetkin — Deneme
D) Necip Fazıl Kısakürek — Şiir
E) Ahmet Muhip Dranas — Roman
11. Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışlığı
yapılmıştır?
A) Yedi Meşaleciler, memleketçi edebiyat anlayışına tepki
olarak doğmuştur.
B) Toplumsal gerçekçiler, edebiyatı toplumu politik olarak
bilinçlendirme aracı olarak görmüşlerdir.
C) Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli, Garip
akımının öncüleridir.
D) İkinci Yenicilere tepki olarak doğan Garipçiler
soyutlaşan bir şiirden yanadır.
E) “Mavi” adlı dergi etrafında toplanan Maviciler, Garip
şiirine karşıdırlar.
12. Aşağıdaki şairlerden hangisi tiyatro türünde de
eser vermiştir?
A) Faruk Nafiz Çamlıbel
B) Orhan Veli Kanık
C) Ahmet Muhip Dranas
D) Cahit Sıtkı Tarancı
E) Ziya Osman Saba
13. Aşağıdakilerden hangisi Garip akımının
özelliklerinden biridir?
A)Biçimi anlamdan daha önemli görmüşlerdir.
B)Şiiri akıldan çok duyguya dayandırmışlardır.
C)Kafiyeyi, ölçüyü, söz sanatlarını dışlamışlardır.
D) Olağanüstü olayları ve kahramanlıkları işlemişlerdir.
E) Şiirselliği her şeyin üstünde bir değer kabul
etmişlerdir.
I. Huzur
II. Han Duvarları
III.Otuz Beş Yaş
IV. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Yukarıdaki eserler sırasıyla hangi edebiyatçılara
aittir?
A) A. H. Tanpınar — F. N. Çamlıbel — C. S. Tarancı — Peyami
Safa
B) Peyami Safa — F. N. Çamlıbel — C. S. Tarancı — F. H.
Dağlarca
C) A. M. Dranas — F. N. Çamlıbel — N. F. Kısakürek M. Ş.
Esendal
D) A. H. Tanpınar — F. N. Çamlıbel — F. H. Dağlarca — Behçet
Necatigil
E) Behçet Necatigil — F. N. Çamlıbel — C. S. Tarancı —
Peyami Safa
15. Aşağıdakilerden hangisi ‘tiyatro”dur?
A) Tüneldeki Çocuk
B) Keşanlı Ali Destanı
C) Karalama Defteri
D) On İkiye Bir Var
E) Ben Sana Mecburum
16. Beş Şehir adlı denemesinde Ankara, Bursa,
İstanbul, Erzurum ve Konya şehirlerini tarihi, coğrafi ve kültürel
zenginliklerini anlatan yazarımız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cahit Sıtkı Tarancı
B) Falih Rıfkı Atay
C) Nurullah Ataç
D) Memduh Şevket Esendal
E) Ahmet Hamdi Tanpınar
17. I. PeyamiSafa
Il. Sait Faik
Abasıyanık
III. Nurullah Ataç
Yukarıdaki edebiyatçıların eserleri sırasıyla
aşağıdakilerderı hangisidir?
A) Saatleri Ayarlama Enstitüsü — Son Kuşlar — Şiir Üzerine
Düşünceler
B) Fatih-Harbiye — Alemdağ’da Var Bir Yılan — Karalama
Defteri
C) Sözde Kızlar — Semaver — On İkiye Bir Var
D) Saatleri Ayarlama Enstitüsü — Havuzbaşı — Keşanlı Ali
Destanı
E) Ayaşlı ve Kiracıları — Kiralık Konak — Sebil ve
Güvercinler
2011 LYS’de sorulan Edebiyat soruları sınıfta öğrencilerle birlikte çözmek için slayt şeklinde hazırlandı. Bütün soruların cevabı da yine soruların üzerinde mevcut. Son derece sade ve şık bir slayt. Çalışmayı aşağıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz.
İNDİR: 2011 LYS Edebiyat Soruları (SLAYT)
Söz sanatları (edebi sanatlar) ile ilgili ayrıntılı konu anlatımlı dosya hazır. Konu anlatımları bol örneklerle pekiştirildi ve konu anlatımının sonunda 13 adet çözümlü soru eklendi. Ayrıca yine konu sonunda bir adet konu testi bulunmakta. Derse hazırlıkta ve ders esnasında farklı örnekler vermekte kullanılabilir. Belge word formatında. Dosyayı aşağıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz.
İNDİR-Söz Sanatları Konu Anlatımı ve Testi
Edebiyat sınavına sayılı zaman kala edebiyat denemesi çözmek isteyenler için iyi bir deneme sınavı. Sınavın şekline uygun, cevaplarıyla birlikte verilmiş. Soru gelebilecek bütün konuları kapsıyor. Cevaplar kırmızı renkle belirlenmiş, word dosyası.
Tanzimat Edebiyatı ile ilgili slayt. Tanzimat dönemi genel özellikleri, o dönemin roman, hikâye, şiir, tiyatro, gazetesi hakkında bilgi, genel özellikleri, o dönem yazar ve şairlerinin ortak özellikleri, amacı, Namık Kemal, Ziya Paşa, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Şemseddin Sami, Ahmet Mithat Paşa, 2. dönem yazarları, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdulhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Muallim Naci, Nabizade Nazım başlıklarıyla ilgili bilgileri içeren slayt bu konuda yeterli bilgiyi fazlasıyla barındırıyor. Slaytı ders notunun sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.
Tanzimat Edebiyatı (1860-1896)
Tanzimat Dönemi Siyasi Durumu
Osmanlı Devleti, Batı’nın Rönesans’la başlayıp çeşitli alanlardaki reform hareketleriyle ilerleyişine ayak uyduramamış ve 17.yy.dan sonra gerilemeye başlamıştır.
Siyasi ve toplumsal hayatta ortaya çıkan bu gerileme edebi hayatta da kendini göstermiştir.3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunan Tanzimat Fermanı(Gülhane Hattı Humayunu) ile hem siyasi hem de edebiyat alanında yeni bir dönem başlamıştır.
Tanzimat Edebiyatının başlangıcı , Tercüman-ı Ahval gazetesinin 1860’daki yayın hayatına başlaması kabul edilir. Tanzimat ile birlikte Türk edebiyatına yeni türler girmiştir ve bu dönemde Batı’dan çeviriler yapılmış ya da ilk örnekleri verilmiştir.
Türk edebiyatı romanla ilk kez Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan yapmış olduğu Telemak’ın çevirisiyle karşılaşır.Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ü Fıtnat adlı romanı edebiyatımızda ilk yerli romandır. İlk hikaye kitabı Ahmet Mithat Efendi’nin Lataif-i Rivayat adlı eseridir. İlk edebi roman da Namık Kemal’in İntibah adlı eseridir.
Yayınlanan ilk tiyatro eseri Şinasi’nin Şair Evlenmesi adlı eseridir. Bu iki perdelik bir piyestir. Yazar görücü usulüyle evlenmeyi yerer. Şinasi bu eserinde meddah geleneğinden yararlanmıştır. Tanzimatçılar toplum için sanat görüşünü benimsedikleri için toplumu aydınlatmada tiyatroyu bir araç olarak görmüşlerdir.
Tanzimat döneminde şiir alanında büyük yenilikler olmuştur. Şiirde biçim olarak divan edebiyatına bağlı kalınmış ancak konusu genişletilmiştir. Tanzimat’la birlikte kanun, adalet, eşitlik, hürriyet vatan gibi konular işlenmeye başlanmıştır. Bu dönemdeki şiirlerde konu bütünlüğü vardır. Eski şiirde parça bütünlüğü vardı.
Tanzimat şiirinde dört ana tema vardır;
İlk gazete 1831
yılında çıkarılan Takvim-i Vakayi’dir Bu resmi bir gazetedir. Ceride-i Havadis
yarı resmi bir gazete olup 1840 yılında İngiliz William Churchill yayınlanmaya
başlanmıştır.
İlk özel gazete
ise Şinasi ve Agah Efendi’nin birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval’dir. Daha
sonra Şinasi tek başına 1862 tarihinde Tasvir-i Efkar adlı gazeteyi çıkarmaya
başlamıştır. Bu gazete bir zaman sonra Namık Kemal tarafından yönetilmeye
başlar. Bu gazete dışında Muhbir (1866), Hürriyet (1867), Basiret (1869), İbret
(1867) adlı gazeteler çıkarılır.
1-Tanzimat edebiyatı sanatçıları divan edebiyatında
bulunan bazı türleri (şiir, tarih, mektup)geliştirmiş bunun yanı sıra ise batı
edebiyatından yeni türleri (makale, roman, hikaye, tiyatro, anı, eleştiri)
edebiyatımıza sokmuşlardır.
2-Tanzimat
edebiyatının özellikle ilk dönem yazar ve sanatçıları Fransız devrimci
yazarlarından (j.j.Rousseau, Montesqiue, vb.)yazarların etkisinde kalmışlardır.
Bu görüşlere bağlı olarak hak, adalet, hürriyet, eşitlik, vatan, millet gibi
kavramları ülkede yaymaya çalışmışlardır.
3-Tanzimat
edebiyatı sanatçıları iki kuşağa ayrılır:
a)Toplum için sanat
anlayışını benimseyenler Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi
b)Sanat, sanat için
görüşünü benimseyenler Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tahran, Sami
Paşazade Sezai
4-Tanzimat edebiyatı sanatçıları batılı yazarların etkisiyle
klasisizmin etkisinde(Şinasi, Ahmet Vefik Paşa, Ali Bey)romantizmin
etkisinde (Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat Efendi,
Abdülhak Hamit Tahran)realizmin etkisinde (Beşir Fuad, Sami Paşazade
Sezai, Nabizade Nazım) eserler vermişlerdir. Ama bu dönemde bu akımların
kuralları tamamen uygulanmamıştır.
5-Tanzimat edebiyatı seçkin kesim için değil halk tabakası
için ortaya getirilmiş bir edebiyattır ama Tanzimat edebiyatının ikinci dönem
yazar ve şairleri bu görüşten uzaklaşmışlardır.
6-Halk için yazma
düşüncesinin bir sonucu olarak çoğu yazar konuşma diline yönelmek gerektiğini
savunmuş ama hiçbiri eski alışkanlıklarından kopamamışlardır.
7-Tanzimat
edebiyatında en büyük yenilik nesirde anlatımın kuruluşunda yapılmıştır.Amaç
hüner göstermek değil halka bir şeyler vermek olmuş bu nedenle kısa anlatım
tercih edilmiştir.
8-Nesirde ilk defa
noktalama işareti kullanılmıştır.
9-Şiirin konusu
genişletilmiş günlük hayatla ilgili her türlü konu şiirin konusu olmuştur.
10-Beyitlerin başlı
başına bir bütün olmasından vazgeçilmiş şiirin bütününde bir anlam bağının
olmasına dikkat edilmiştir.
11-Şiirde aruz ölçüsünün kullanılmasına devam edilmiş olup
hece ölçüsünün Türklerin milli ölçüsü olduğu savunulmuş başarısız bir iki
denemeden ileriye gidilememiştir.
12-Dilden yabancı
kelimelerin atılmaya başlanması Türkçe’nin aruz kalıbına uydurulmasını
zorlaştırmış bu nedenle nazımda eski kelimelerin kullanımına aynen devam
edilmiştir.
1-Hepsi batıcı ilim ve fen taraflısı gelişmeyi
isteyen aydınlardır.Yurdu gerilikten kurtarmak isterken Türk halkının manevi
değerlerine de bağlı görünürler.Hepsi dindardır.Din hükümleri ile medeniyeti
karıştırmaya çalışırlar.
2-Hemen hepsi Fransız kültürüyle yetişmişlerdir. Batı
dendiği zaman onlar için ilk akla gelen Fransa’dır.
3-Genellikle bütün Tanzimat edebiyatı sanatçıları
Fransızcayı mektep medrese görmeden öğrenmişlerdir. Bu yönleriyle onlar
didaktik sanatçılardır.
4-Tanzimat sanatçılarının hemen hepsi yüksek makam
(paşa, vali vb.) sahibi devlet memurlarıdır. İç ve dış siyaseti çok iyi
bilirler.
5-Sanattan çok ülkü ve fikir peşinde koşmuşlardır. Her
türlü haksızlığa ve zulme karşı savaş açmışlardır
6-Toplumumuzda o güne kadar kullanılmayan bir takım
kavramları (hak adalet, meşrutiyet, eşitlik, reisicumhur) kullanmaya
başlamışlardır.
7-Divan edebiyatıyla yetiştikleri
için divan edebiyatının iyi ve kötü yanlarını çok iyi bilirler; Divan
edebiyatına sırt çevirirken sırtlarını halka dayarlar ve güçlerini halktan
alırlar.
8-Batıdan aldıkları türlerin sadece bir tanesiyle uğraşmakla
yetinmezler hemen hemen bütün türlerde eser verirler.
9-Tanzimat sanatçılarının hemen hepsi çok yönlü
kişilerdir. Edebiyatçı, devlet memuru, siyasetçi ve mücadele adamıdırlar.
1-Eski edebiyatı yıkmak yerine sosyal hayatla geniş
ölçüde ilgili yeni ve inkılapçı bir edebiyat getirmek.
2-Halka halk diliyle hitap ederek yeni edebiyatı ve
yeni fikirleri çok büyük sosyal ve
siyasi buhran içerisinde bulunan millete
geniş ölçüde tanıtmak.
3- Millet,vatan,hürriyet,eşitlik,adalet,fikir,meşrutiyet
rejimi gibi kavramları tanıtarak bunları yeniden kurmak.
Tanzimat Dönemi verilen eserlerin, eser veren sanatçıların
anlayışları göz önünde bulundurularak ikiye ayrılır:
v Birinci
Tanzimat Dönemi
v İkinci
Tanzimat Dönemi
1-Bu dönem sanatçıları ‘Sanat toplum için’ görüşünü
benimsemişlerdir.
2-Dilde sadeleşme amaçlanmış ama uygulanmamıştır.
3-Fransız yazarlardan etkilenmişlerdir
4-Romantizm akımından etkilenmişler bu nedenle eserlerdeki
kişiler hastalıklı ve veremli kişilerdir.
5-Şiirde estetik güzellik yerine işlenen konu ön plana
çıkmıştır. Yani içerik ön plandadır.
6-Bu dönemde yazılan romanlar roman tekniği açısından
zayıftırlar. Romanda yer yer konu kesilip okura ansiklopedik bilgi verilir.
7-Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
8-Batı edebiyatından yeni türler edebiyatımıza sokulmuş
ayrıca bizim edebiyatımızdaki türlerde yenileştirilmiştir.
9-Şiirde eski şekiller kullanılmış yeni konular işlenmiştir.
10-Bu dönem sanatçılarının çoğunluğu devlet adamıdır.
11-Hece ölçüsünü ve halk edebiyatını savunmuşlar ama
uygulayamamışlardır.
12-Divan edebiyatına şiddetle karşı çıkmışlar fakat ondan
kopamamışlardır.
13-Tanzimat edebiyatında her alanda ikilik görülür:
sade dil savunulur, ağır dil kullanılır. Hece ölçüsü
savunulur, aruz ölçüsü kullanılır. Divan edebiyatı kötülenir, o tarzda eserler
verilir vb…
14-Bu dönemin sanatçıları; Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Mithat
Efendi, Ahmet Vefik Paşa’dır.
Edebiyatımızda
“vatan şairi” olarak bilinir.Eserlerinde çoğunlukla toplumsal konuları
işlemiştir.(vatan,millet,hürriyet vb.) Sanat toplum için görüşüne bağlı
kalmıştır.Edebiyatımızda ilk edebi romanı İntibah ve ilk tarihi roman Cezmi
’yi yazmıştır.
Namık Kemal yeni
edebiyatı savunmakla birlikte şiirde şekil bakımından yenici olmayan bir
şairdir.Divan edebiyatı nazım şekilleri ve aruz ölçüsünü kullanmıştır.Konu
olarak yenilikçidir.
Namık Kemalin bütün
edebi türlerde eseri vardır.Tiyatro alanında altı eser vermiştir.Bunlar;Vatan
Yahut Silistre,Gülnihal,Akif Bey,Zavallı Çocuk,Kara Bela,Celaleddin
Harzemşah’dır. Celaleddin Harzemşah on beş perdelik bir oyun olup oynanmak için
değil okunmak için yazılmıştır.
Namık Kemal eski edebiyat ve yeni edebiyat konularında görüş ayrılığına düştüğü Ziya
Paşa’nın Harabat’ını tenkit etmek için Tahrib-i Harabat’ı ve Takib-i Harabat’ı
yazmıştır.
Tarih konusunda
yazmış oldukları ise Kanije Muhasarası, Evrak-ı Perişan, Devr-i İstila,
Renan Müdafaanamesi
İslamiyet’i savunan bir eserdir.
İNTİBAH: Bu eserde Ali Bey adındaki bir kişinin Mahpeyker
adındaki bir kadına aşık olması anlatılmaktadır.
CEZMİ: Bu eserinde İslam birliği düşüncesi vardır.
Doğu
kültürüyle yetişmiş daha sonraki dönemlerde batıya yönelmiştir. Yenilikçi
fikirleri vardır.Ama bu fikirler eserlerinde görülmez.Eski ile yeniye gidip
gelen bir yazardır bu nedenle Namık Kemal’le arası açılmıştır Önceki
dönemlerinde Divan şiirini Türk şiiri olarak kabul etmez fakat daha sonra
yayınlamış olduğu Harabat adlı eserinde ise bunun tersini söyler. Arapça ve Farsça kelimelerle örülü bir dili
vardır. Şiirleri divan üslubundadır hece ölçüsüyle bir türküsü vardır.
Gazeller
,kasideler yazmıştır. Edebiyatımızın en önemli Terci-i Bent ve Terkib-i Bent
şairidir.
** **Edebiyatımızda ilk edebiyat tarihi sayılan Harabat
adlı antolojiyi yazmıştır.Bu eserde divan edebiyatını övmüştür.
Zafername adlı üç bölümlük manzum eserinde Sadrazam Ali Paşa’nın tutum ve davranışlarını
över görünürken üstü örtülü bir şekilde onu yermiştir.
Ziya Paşa’nın
şiirleri ölümünden sonra Eş’ar-ı Ziya ve Külliyat-ı Ziya Paşa adlı
kitaplarda toplanmıştır.
*** Şiir
ve İnşa adlı eserini Divan edebiyatını yermek amacıyla yazmıştır .Defter-i
Amal adlı eserinde çocukluk anıların anlatmıştır. Ayrıca Emile (jj. ROUSSAUE) çevirisiyle Rüya
adlı röportaj eseri vardır.
Tanzimat edebiyatında yeniliğin öncüsü olmuş bir yazarımızdır.
Dilde sadeleşmeye öncülük etmiştir.
Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gazetelerini
çıkarmıştır.İlk makaleyi(Tercüman-ı Ahval Mükaddimesi)ilk piyesi(Şair
Evlenmesi) yaz mıştır.**Noktalama işaretlerini ilk defa kullanmıştır.1845-1860
yılları arasında Fransa’da bulunmuş ve Fransız edebiyatını ve yazarlarını iyice
tanımış ve yazarlardan etkilenmiştir. Lamartine ve Lafontaine’den çeviriler
yapmıştır.
Didaktik
eserlerini,tartışmalarını ve eleştirilerini
1862 yalnız başına çıkardığı Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlamıştır.
Müntehabat-ı Eş’ar adlı eserini
daha önce yazmış olduğu şiirlerin den seçerek yapmıştır.Osmanlı atasözlerini
toplayarak Durub-ı Emsal-i Osmaniye adlı kitap yazmıştır.Tasviri Efkar
gazetesinde yazdıklarını Müntehabat-ı Tasvir-i Efkar adlı kitapta toplamıştır.
Devlet adamıdır, çeşitli yerlerde yöneticilik yapmıştır.
Tiyatro alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Molliere’nin hemen hemen bütün
eserlerini tercüme etmiştir.(17-18 eser)
Bursa valiliği sırasında kendi adıyla anılan bir tiyatro
binası inşa ettirmiş, ve eserlerinin burada oynanmasını sağlamış halka
tiyatro sevgisini aşılamıştır.
Lehçe-i Osmani
adlı sözlüğü yayınlamış, Hikmet-i Tarih ve Fezleke-i Tarih-i Osmani adlı
tarihle ilgili eserler yazmıştır.
Milliyetçilik ve
Türkçülük fikirlerinin önde gelen savunucularındandır.
Atalar Sözü adlı
eserinde atasözlerini derlemiştir.
Ahmet Vefik Paşa
taklitçilikten uzak doğu batı sentezi ürünlerin ilk örneklerini vermiştir. Kullandığı
dil onun anlatımına güzellik katmıştır.
Türk
edebiyatında ilk roman olan Taaşşuk-ı Talat ü Fıtnat adlı eseri yazmıştır.Bu eserde cariyelik ve
kölelik konularını işlemiştir.
Şemsettin Sami
edebiyat çalışmalarının yanında dille de uğraşmış devrin en büyük dil
alimidir.Yazmış olduğu Kamus-ı Türki Türkçe bir sözlüktür.Sefiller
ve Robinson Crosue isimli eserleri tercüme etmiştir. Seydi Yahya,Besa yahut
Ahde vefa,ve Gave adlı piyesleri vardır.
Ayrıca Orhun
Abidelerini ve Kutadgu Bilig’i Türkçeye çevirmiştir.
Sanat toplum için
anlayışına bağlı kalmış,bu nedenle Servet-i Fünun- cuları tenkit eder ve onlar
hakkında DEKADANLAR adlı makalesini yazar.
Ahmet Mithat
Efendi ansiklopedik bir yazardır.Her konuda her türlü yazılar yazar.Eserlerinde
okuyucularını bilgilendirmeye çalışır.Eserlerin de sade bir dil
kullanmıştır.Halka okuma zevkini aşılamaya çalışır.Çok yazmasından dolayı yazı
makinası diye adlandırılır.Amacı
ebedilik değil halkı aydınlatmaktır.Yer yer romanların akışını keser ve uzun bilgiler verir. Romanları teknik
açıdan zayıftır.
Onun 36 roman yaklaşık 200 eseri vardır.
Eserleri
Ahmet Mithat
Efendi, Tercüman-ı Hakikat, Bedir, Devir gibi birçok gazete çıkarmıştır.
Küçük
hikayelerden oluşan Letaif-i Rivayat adlı eseri 28 hikaye- den ve 25
ciltten oluşur ve ilk hikaye kitabıdır.
Avrupa’da
Bir Cevelan gezi yazılarından oluşur.
Romanları: Hasan Mellah.Hüseyin Fellah, Felatun Beyle
Rakım Efendi Yeniçeriler, Henüz On Yedi Yaşında, Diplomalı Kız, Kıssadan Hisse
Not: Halkı aydınlatmaya çalıştığı için Hece-i Evvel (ilk öğretmen) olarak
bilinir.
Özellikleri:
1-Sanat sanat içindir görüşü benimsenmiştir.
2-Bu dönem sanatçıları toplum sorunlarından ve
siyasetten uzak kalmış sadece edebiyatla uğraşmışlardır.
3-Bu dönem eserlerin dili ağırdır. Şairler divan edebiyatına
karşı batı edebiyatını savunmuşlardır.
4-Batı edebiyatının örneklerini başarıyla uygulamışlardır.
5-Roman ve hikayelerde
realizm, şiirde ise romantizm akımının etkisi görülür. Kölelik cariyelik
bu dönem romanlarında da işlenir.
6-Şiirin konusu genişletilmiş ve hayattaki her güzel şeyin
şiirin konusu olabileceği görüşü esas alınmıştır. Ölüm, yokluk,hiçlik gibi
soyut kavramlar bu dönem şiirlerinin konusu olmuştur.
7-Eserlerin dili gayet ağırdır. Bu özelliklerinden dolayı
Servetifünun
Edebiyatının hazırlayıcısı olmuşlardır.
Bu dönemin başlıca yazar ve şairleri: Abdülhak Hamit
Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem, Nabizade Nazım, Sami Paşazade Sezai’dir.
*****Muallim Naci her ne kadar bu dönemde yaşasa da
yenicilere karşı divan edebiyatını savunduğu için dışarıda kalır.
(1847-1914)
II.dönem sanatçılardan olup genç yazar ve şairlerin örnek
aldığı bir kişidir.Sanatçı roman,şiir,hikaye,eleştiri ve roman gibi çeşitli, türlerde eser
vermiştir.Şiirlerinde romantizmin etkisi görülür.İçli duygulu şiirler
yazmıştır.Bu tarz şiir yazmasında oğlu Nejat’ın ölmesi de etkili olmuştur.
Her şeyin
şiire konu olabileceğini düşünür hatta kitap arasında kurutulmuş bir çiçek onun
için şiirin konusu olabilir.Avrupai Türk edebiyatını savunur bu nedenle Muallim
Naci mücadele etmiştir. Kayiye nin kulak
için olduğu görüşünü savunur..
Genellikle
aruz ölçüsünü kullanmıştır.
Eserleri:
Araba Sevdası:Yanlış batılılaşmayı konu alır.Ayrıca
bu eser romantizmden realizme geçiş örneğidir.
Şiir Kitapları:Yadigar-ı Şebap,Name-i Seher,Pejmurde
Tiyatroları:
Afife Anjelik,Çok Bilen Çok Yanılır,
Talim-i Edebiyat:Edebiyat bilgilerini içeren bir kitaptır.
Takdir-i
Elhan:Eleştiri türünde yazıları vardır.
****Şiir kitabı olan Zemzeme üç ciltten
oluşur.Muallim Naci bu kitabın üzerine Demdeme adlı eleştiri türünde
eserini yazmıştır.
****Edebiyatımızda eleştiri türünün yerleşmesinde önemli bir
isimdir.
(1851-1937)
Şiirdeki batılılaşma hareketinin asıl büyük öncüsüdür.Şairi
azam olarak tanınır.Dili süslü ve sanatlıdır.Vezin ve kafiye kaygısı taşımayan
savruk bir şairidir.Genellikle şiir ve tiyatro türünde eserler vermiştir.
Tiyatroları sahne tekniğine uygun olmayıp okunmak için yazılmış eserlerdir.
Yazar romantizm
akımına uygun eser vermiştir.Eserlerinde zıt kavramlar sıklıkla yer alır.Onun
şiirlerinde ölüm,insanlık gibi soyut kavramlar geniş yer tutar.
Manzum
eserlerinde hem hece ölçüsünü hem de aruz ölçüsünü kullanmıştır.
***Edebiyatımıza kır
ve köy hayatını sokmuştur. (SAHRA)
*** Edebiyatımıza
ölüm temasını sokan şairdir. (MAKBER-şiir)
Eserleri:
Şiir Kitapları:Sahra,Makber,Halce,Ölü,Bunlar
Odur,Beladan Bir Ses,Belde,Garam
Tiyatro Kitapları:
Tarık,Fitnen, Eşber,İlhan,Hakan, Liberte, Nestelen Sardanapal(Sardanapal ilk manzum piyesidir)
Not: Edebiyatımızda tezatlar şairidir.
Batı
tarzında yazmış olduğu hikayeleri ile tanınır.Roman ve hikayelerinde çevreyi
tanıtır.Kişilerin ruh tasvirlerini yapmak suretiyle gözleme önem verdiğini
gösterir.Konuşma bölümlerinde dil oldukça sade ve doğaldır.
Sergüzeşt adlı romanıyla tanınmaktadır.Esir
ticaretinin sosyal hayattaki yeri realist bir biçimde anlatılmıştır.Eserde
Dilber(cariye) isimli bir kızın esir edilmesi ,çileli hayat macerası, ve Nil
nehrine atlayarak intihar etmesi
anlatılır.
***Yeğeni İclal’in
ölümü üzerine İclal adlı mersiyesini yazar ve bu mersiye düz yazı
şeklindedir.
***Şir isimli
bir tiyatro eseri vardır.
***Küçük Şeyler’se Alphonse Dudet etkisiyle
yazdığı,edebiyatımızın ilk gerçekçi küçük hikayelerini
toplamıştır.Edebiyatımıza kısa hikaye türünü sokan kişidir.
***Rumuz-ul Edep
adlı eserinde makale,sohbet ve bazı hikayelerini toplamıştır.
Roman ve hikayeleri ile tanınır.Realizm ve Natüralizm
akımlarının etkisinde kalmıştır.En önemli eserleri Zehra ve Karabibik’tir.
Karabibik:
Edebiyatımızda ilk köy romanı olarak tanınır.Olay Antalya’nın bir
köyünde geçer.Karabibik,roman kahramanının köydeki lakabıdır.Yazar eserde
kahramanların yetiştikleri çevrenin dili
ile konuşturmuştur.Eserde pek çok
sözcük mahalli kullanım ile karşımıza çıkar.
Zehra:
Zehra adlı eserinde olay kıskançlık teması üzerine kurulmuş -tur.Zehra roman
kahramanının ismidir.Yazar bu romanda geniş psikolojik tahlillere yer
vermiştir.Eserde İstanbul’dan kesitlerle aile içinde,insanlar arasındaki
tartışmaları ortaya koyar.
Yadigarlarım, Sevda,Bir Hatıra, Haspa adlı eserleri hikaye türünde
yazılmış eserlerdir.
Eski yeni tartışmasında eski edebiyat yanlılarının lideri
durumunda dır.Batı edebiyatını tanımış olmasına rağmen divan edebiyatından
kopamamıştır.Yeni edebiyatı savunan Recaizade Mahmut ile anlaşamaz. Bu tartışma
hayli uzun sürmüştür.Muallim Naci,Malumat;Recaizade de Servet-i Fünun adlı
dergide görüşlerini açıklamışlardır.Bu tartışmanın neticesinde Recaizade’nin
etrafında Servet-i Fünuncular toplanmıştır ve Servet-i Fünun edebiyatını
oluşturmuşlardır.
Islahat-ı Edebiye:
edebi bilgiler verdiği kitaptır.Recaizade’nin Zemzeme’lerine karşılık
Demdeme’yi yazmıştır.
Eski edebiyatı
savunmasına rağmen oldukça sade bir dili vardır. Tanzimatta en sade ve en
kusursuz nesir onundur. Dili başarıyla kullanır.
Eserleri
Şiir Kitapları:Şerare,Ateşpare,Sümbüle,Füruzan
Sözlük :
Lügat- Naci
Eleştir
:Muallim,Yazmış Bulundum,Demdeme
Hatıra :
Ömer’in Çocukluğu
Tiyatro : Heder
Anlatım bozukluğu konulu 32 slaytlık konu anlatımı şeklinde power point sunumu. Anlatım bozukluğu konusu bütün çeşitleriyle ele alınıp örneklerle genişletilmiş. Anlatım Bozukluğu konulu slaytı aşağıdaki renkli bağlantıyı tıklayarak indirebilirsiniz.
1) Gereksiz Sözcük Kullanma:
Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
*Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.
*Onunla ilk tanışmamızı unutamam.
2) Sözcükleri birbiriyle karıştırma:
Anlamları veya yazılışları çok benzer olan sözcüklerin karıştırılması cümlenin anlam bütünlüğünü bozar.
*Uzun saçlı bir genç geldi,kendini bize tanıştırdı.
*Bu iki olay arasında hiçbir ayrıcalık yok.
3) Sözcükleri Yanlış Anlamda Kullanma:
Sözcük anlamlarına uygun yerde kullanılmadığı zaman ya da yanlış anlama gelecek şekilde kullanıldığında anlatım bozukluğu doğar.
*Dünden itibaren yağmur yağıyor.
*Bu yıl babamın yüzünden sınıfı geçtim.
![]() |
Roman türünün Türk edebiyatındaki gelişimini anlatan slayt çalışması. Romanın tanımı, ilk romanlar, edebiyatımızdaki ilk romanlar, edebiyat dönemlerinde romanın izlediği seyir, öne çıkan sanatçılar gibi roman konusunda sorulan, anlatılabilecek hususlar slaytta ele alınmış. Türk Edebiyatında Roman slaytını alttaki renkli bağlantıya tıklayarak indirebilirsiniz.
Türk edebiyatına roman Fransızca’dan yapılan çevrilerle girdi. Bu çevirilerden ilki Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan yaptığı Terceme-i Telemak’tır. Daha sonra adı bilinmeyen bir çevirici Victor Hugo’nun ünlü romanı Sefiler’i (Les Miserables) çevirdi. 1860-1880 yıları arasında başta Fransız yazarlar olmak üzere bir çok Batılı yazarın eseri Türkçe’ye çevrildi. İlk Türk romanı Şemseddin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir. Sami’den sonra Ahmed Mithad romanlarıyla Türk romanının gelişmesine katkıda bulundu.
Türk romanı asıl Tanzimat döneminde gelişti. Recaizade Mahmud Ekrem’in Araba Sevdası yeni teknikler kullanılan Batılı anlamda türüne en yakın ilk Türk romanıdır. Servet-i Fünun edebiyatı döneminde ilk usta romanlar ve usta yazarlar kendilerini gösterdi. “Sanat sanat içindir” tezini savunan bu yazarlar aşk ve acıma gibi konuları işledi. Halid Ziya Uşaklıgil bu dönemin en önemli romancısı sayılır. Aşk-ı Memnu (1925) adlı romanı günümüzde de en başarılı Türk romanlarından biridir. 1910’dan sonra milli duyguların ağır basmasıyla birlikte “Genç Kalemler” dergisi çevresinde Türkçülük akımı gelişti.
Fiilleri konu alan 21 soruluk yaprak test. Bireysel çalışma ve sınıfta topluca kullanım için uygun.
TESTTEN ÖRNEK SORULAR
Aşağıdakilerden hangisinde iş, oluş, durum bildiren fiiller birlikte verilmiştir?
A)Uyumak, beklemek, sararmak
B)Solmak, ağlamak, gülmek
C)Almak, büyümek, oturmak
D)Anlatmak, sevmek, giymek
E)Çalışmak, bayatlamak, kararmak
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bileşik zamanlı eylem kullanılmamıştır?
A)Koşsa da artık arkadaşlarına yetişemezdi.
B)İçlerindeki eksikliklerin tümünü giderdi.
C)Çocuk ödevini yaparken rahat bırakılmalıydı.
D)Biraz daha erken kalksaydın daha iyi olurdu.
E)Hiçbir zaman hiç kimseye boyun eğmemişti.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi çekimli bir fiildir?
A)Aldığı arabanın rengi masmaviydi.
B)Eskiden saçları oldukça uzunmuş.
C)Bursa’da dallar yeşermiş, şimdiden.
D)Dün getirilen bulaşık makinesi bozukmuş
E)Yürüyeceğiniz yol, epey dikenli arkadaşlar.