Cover Image

Zamirler – Slayt – PDF Ders Notu

Ocak 23, 2025 Okuma süresi: 63 dakika

Zamirler konulu powerpoint sunumumuz ve PDF ders notumuz hazırdır. Zamirler konulu etkinlik soruları ve testlerle zenginleştirilmiştir. 

Zamirler slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.

Zamir Nedir?

Zamirler ismin yerini tutan
kelimelerdir.

·       
Ailesi,
arkadaşımı görmek için Mardin’e geldi.

·       
Onlar,
arkadaşımı görmek için Mardin’e geldi.

·       
Ailesi, onu
görmek için Mardin’e geldi.

·       
Ailesi,
arkadaşımı görmek için buraya geldi.

Soru: Aşağıdaki metinde kaç zamir vardır?

Bir kış gecesi saat
üç sularıydı. Bilmem nereden eve dönüyordum. Herkes derin bir uykudaydı.
Etrafta kimse yoktu. Ah, birine rastlasam… Birdenbire iki kişi gördüm. Biri
hızlı ve sert adımlarla bana doğru geliyordu. Diğeri sekiz on yaşlarında bir
kız çocuğuydu.

Zamirlerin Bazı Özellikleri

u  Zamirlerle
sıfatlar birbirine karıştırılabilir.

·       
Şu evden birkaç kişi çıktı ve o yöne gitti.

·       
Şuradan birkaçı çıktı ve oraya gitti.

u  Zamirler
ismin aldığı ekleri alır. Cümlede özne, nesne, tümleç ya da yüklem olabilir.

·       
Sen burada bazılarını tanırsın.
·       
Bizler oranın her şeyiyiz.

u  Zamirler
isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan görevinde kullanılabilir.

  • · Senin sorununu çözmek için bizim şartlarımızı
    kabul etmelisin.
  • ·       
    Soruların bazılarını öğrencilerin hepsi doğru
    cevapladı.
  • ·       
    Onların birçoğunu getirirken kimisinin hiçbir
    şeyi kalmadığını bilmiyorduk.

SORU-1:

Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde tamlamayı oluşturan sözcüklerin tamamı zamir görevindedir?

A) Bu semtin
kedileri insanlardan kaçmıyor.

B) O kişi
beni de birkaç kez aradı.

C) Onlardan
bazılarını tanıyorum?

D) Bu şehir
o eski İstanbul mudur?

E) Bu
bisikletlerden hangisi senin?

 

u  Zamirler
yapım eki alarak tür değiştirebilirler.

·       
Bencillik
onu öyle sarmış ki kimsesiz kaldım bile diyemedi.

·       
Yeni
kimliğini hemen benimsedin bakıyorum.

SORU-2:

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde zamirden türemiş bir
sözcük vardır?

A) Birileri yaptığı yanlışı
düzeltmelidir.

B) Hiçbiri sınavdan düşük puan
almadı.

C) Sensizlik bu kadar zor
muydu?

D) Kendimiz eksik konularımızı
fark etmeliyiz.

E) Birazını da kardeşine ver
çikolatanın.

 

ZAMİR ÇEŞİTLERİ

A. KELİME HALİNDEKİ
ZAMİRLER

               1. Kişi (Şahıs) Zamiri

               2. Dönüşlülük Zamiri

               2. İşaret Zamiri

               3. Belgisiz Zamir

               4. Soru Zamiri

B. EK HALİNDEKİ
ZAMİRLER

               1. İlgi Zamiri

               2. İyelik Zamiri

NOT: Ek biçiminde adıllar bir sözcük türü
değildir. “Bu parçada, metinde, dörtlükte kaç tane adil vardır?” tarzı sorularda
ek biçiminde adıllar değil sözcük biçiminde adıllar kastedilmektedir.

 

A. KELİME HALİNDEKİ
ZAMİRLER

1. Kişi (Şahıs) Zamiri

İnsan isimlerinin yerini tutan zamirlerdir. “Ben, sen, o, biz, siz onlar”
kişi zamirleridir.

ÖRNEKLER:

·       
Ben ve
sen geçen yıl ödül almıştık.

·       
Sizin odanız
koridorun sonunda.

·       
Biz,
onlarla geçen yıl tanıştık.

·       
Bu
sınıfın dersine artık o girecekmiş.

·       
Öğretmenimiz
dün onları da bizi de uyarmıştı.

SORU-3:

Atasözleri uzun gözlem ve denemelerden ortaya çıkmış, genel
kural durumuna gelmiş, özlü bir anlatıma sahip öğüt veren yargılardır. Her biri
durumun özeti gibidir:

Biri bilmeyen bini hiç bilmez (I), adamın iyisi iş başında
belli olur(II), Bana dokunmayan yılan bin yaşasın (III), yavuz hırsız ev
sahibini bastırır(IV), sağır işitmez, uydurur (V)…V

Numaralandırılmış
atasözlerinin hangisinde kişi zamiri vardır?

A) I         B) II       C) III      D)
IV      E) V

2. Dönüşlülük Zamiri

İsimlerin yerine
kullanılan “kendi” sözcüğüne dönüşlülük zamiri denir.

ÖRNEKLER:

·       
Kendisi
öyle istedi. (III. tekil şahıs yerine)

·       
Sabah
kendimi kötü hissettim. (I. tekil şahıs yerine)

·       
Buraya
kadar kendin mi geldin? (II. tekil şahıs yerine)

Dönüşlülük zamiri,
kişi adıllarıyla birlikte cümleye pekiştirme anlamı katacak şekilde
kullanılabilir.

·       
Hediyeni
kardeşine bence sen kendin ver.

·       
Bu
kitabı buraya siz kendiniz koymuştunuz.

3. İşaret Zamiri

İsimlerin yerini
işaret yoluyla tutan zamirlere işaret zamiri denir. En çok kullanılan işaret
zamirleri: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, bura, şura, ora, ötekiler, diğeri,
öbürü…

·       
Onu iki
günde bir şu şekilde sulamalıydın.

·       
Orada bir köy var uzakta.

·       
Seni
buraya bu saatte kim çağırmış olabilir?

·       
konuyu
bir daha açmazsanız iyi olur.

·       
Bunu daha dün o mağazadan almıştım.

Dikkat!

“O” ve “onlar”
sözcükleri, hem işaret zamiri hem kişi zamiri olarak kullanılabilir. “O” ve
“onlar” sözcükleri insan için kullanılırsa kişi (şahıs) zamiri, insan
dışındaki varlık adlarının yerine kullanılırsa işaret zamiri
olur.

Aşağıdaki o ve onlar
kelimelerinin türlerini belirleyin:

u  Onun üzerine güzel bir vazo koydum.
(………………………)

u  Sizinle o gün bazı kararlar aldık.
(…………………..)

u  Onun gelip beni çağırmasını bekliyorum.
(…………………… )

u  Ben onların hepsini pazardan aldım.
(…………………….. )

u  Onların sözüyle hareket etmemelisin.
(……………………..)

4. Belgisiz Zamir

İsimlerin yerini belirsiz bir şekilde tutan zamirlere belgisiz zamir
denir. Belli başlı belgisiz zamirler şunlardır: biri, hepsi, herkes, birkaçı,
birçoğu, çoğu, kimse, hiç kimse, herhangi biri, kimi, kimisi, bazısı, bazıları,
birazı, falan, filan…

ÖRNEKLER:

  • Biri zile bastı, herkes kapıya koştu.
  • Gelenlerden kimseyi tanıyamadım.
  • Bazı öğrenciler matematiğe, bazısı
    Türkçeye çalışıyor.
  • İşlerin birazını hallettik, çoğu paket
    henüz duruyor.
  • Bugün senin yerine başkası nöbet tutsun.

 

Aşağıdaki cümleleri
inceleyiniz, belgisiz zamirleri işaretleyiniz.

1. Bazıları bu tür fantastik ve
macera ürünü filmleri çok seviyor.

2. Son sınavlarda düzenli çalışan
öğrencilerin hepsi güzel notlar aldı.

3. Tören alanına gitmek için
bütün öğrenciler okulun bahçesinde toplanmıştı.

4. Kimileri görevini tam olarak
yapıyor, kimileri ise sorumluluğunu hiç bilmiyor.

5. Kendisi buraya on beş yıl önce
bir kez gelmiş.

 

5. Soru Zamiri

İsimlerin yerini
soru yoluyla tutan zamirlere soru zamiri denir.Cümlede “kim, ne, kaçı, hangisi,
nere” sözcükleri soru zamiri olarak kullanılabilir.

ÖRNEKLER:

·       
Akşam
bize ne getireceğini hepimiz merakla bekliyorduk.

·       
Bugün
işimizi bitirdikten sonra nereye gidelim?

·       
Konuşmacıya
az önceki soruyu kim, hangi amaçla sormuştur?

·       
Tabloyu
kimin için aldığını, kaç liraya aldığını kimseye söylemedi.

·       
Sınavda
öğrencilerimizin kaçı başarılı olmuş?

 

NE kelimesi!!!

u  Ne
kelimesi soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı olabilir.

u  Ne
kelimesine cevap olarak bir isim ya da zamir verilebiliyorsa soru zamiri

·       
Buradan
ne alacaksın? Bize ne getirdin?

u  Ne
kelimesi bir isimle birlikte kullanılıp hangi kelimesinin yerine kullanılıyorsa
soru sıfatı

·       
Bizim
derse ne gün geliyorsun? Burada ne amaçla bulunuyorsun?

u  Ne
kelimesi niçin anlamında kullanılıyorsa soru zarfı olur.

·       
Arkada
ne geziyorsun? Ne ağlıyorsun?

Aşağıda kullanılan “ne” kelimelerinin türlerini
belirleyelim.

·       
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?

·       
Az önce ne
aldın arabadan?

·       
Sorunun
cevabı neydi?

·       
Şair, bu
şiirde neyi vurguluyor?

·       
Ne bağırıp duruyorsun çocuğa?

·       
Kardeşinle
ne konuda sorun yaşıyorsun?

·       
Bahçeye ne
diktiniz?

·       
Bülbül ne
gezersin burada?

·       
*** Sen ne
çorbası içtin?

Aşağıdaki soru kelimelerinin türlerini belirleyelim.

·       
Hangi derse
çalışacağına karar verememişti. (……………………. )

·       
Hangimiz
çocukluğumuzda anne ve babamızdan azar işitmemiştik ki? (…………………… )

·       
Ne
tarafa gittiğini kimseye söylememişti. (………………..)

·       
Bize ne
anlatacağını kendisi bile bilmiyordu. (………………)

·       
Bu
apartmandaki insanların kaçı mutludur? (……………… )

Soru Anlamı

Sorularda «Soru
anlamı bir zamirle sağlanmıştır, bir sıfatla, zarfla sağlanmıştır?»  gibi sorulara rastlıyoruz.

·       
Kitabı
sonuna kadar kim okuyacak?

·       
Kaç soru
çözeceğini ne zaman belirleyeceksin?

·       
Bize
niçin gelmediklerini merak ediyor musun?

·       
Nerede
kalacağıma henüz karar vermedim.

SORU-4:

Aşağıdakilerden
hangisinde, soru anlamı bir zamirle sağlanmıştır?

A) Bunca
sıkıntıya neden katlandınız?

B) Bu romanı
benden sonra kim okumak ister?

C) Bu
çiçeklere kaç para verdiniz?

D) Kaçıncı
katta oturduğunu söyledi mi?

E) Bana
gizlice ne söylediğini biliyor mu?

 

SORU-5:

(2019 TYT) Meslek
gruplarının bazıları(I) üyelerinin davranışlarından sorumlu tutulur.
Anneliğin de kimi açılardan bir meslek grubu sayılmasına rağmen onlardan birinin(II)
kötü davranışı diğerlerine(III) duyulan saygıyı pek etkilemez. Ancak iyi
örgütlenmiş meslek gruplarının üyeleri, insanların gözünde birbirleriyle(IV)
öyle özdeşleşmiştir ki mesleği icra eden birinin tutumu tüm(V)
meslektaşların itibarını etkiler.

Bu parçada
numaralanmış sözcüklerden hangisi zamir değildir?

A) I         B) II       C) III      D)
IV      E) V

B. EK DURUMUNDAKİ ZAMİRLER

İsimlerin yerini
tutan sözcükler olduğu gibi bazı ekler de isimlerin yerine
kullanılabilmektedir. İsmin yerine geçebilen bu eklere ek hâlindeki zamirler
denir.

1. İlgi Zamiri:

-ki ekidir. Bir ismin yerini tutar. Bu yüzden ilgi zamiri
olarak adlandırılır.

ÖRNEKLER:

  • Sizinki
    bugün de okula gelmedi.
  • Sizin
    sınıf birinci katta, bizimki ikinci katta.
  • Masanın
    örtüsü yeni, sehpanınki eskimiş.

HATIRLATMA: Türkçede üç tane vardır:

u  Zamir
olan –ki: İsmin yerini tutar.

·       
Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.

u  Sıfat
olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.

·       
Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.

u  Bağlaç
olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.

·       
Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!

2. İyelik Zamiri

İyelik zamiri=iyelik
eki=tamlanan ekidir. (Benim) Kızım, (Sizin) sözünüz, (senin) evin, (köyün) yolu
vs.

ÖRNEKLER:

·       
Gözlerin,
gönlümde açan nergisler.

·       
Öğretmenimiz
az önce sınıfa girdi.

·       
Kardeşiniz
burayı bulabilecek mi?

SORU-6:

 

Kurban olam ben o kaşı karaya

İnce uzun yollar girdi araya

Ben gelemem, kendi gelsin buraya

Deyip deyip elden ele kaçan yar

Bu dizelerde geçen
altı çizili adılların türleri, aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?

A) Kişi adılı – işaret adılı

B) Belgisiz adil – kişi adılı

C) Dönüşlülük adılı – işaret adılı

D) Kişi adılı – dönüşlülük adılı

E) İşaret adılı – belgisiz adil

 

SORU-7:

Ne azap ne
sitem yalnızlıktan,

Kime ne,
aşılmaz duvar bendedir.

Süslenmiş
gemiler geçse açıktan,

Sanırım
gittiği diyar bendedir.

Bu dörtlükte adıl
görevinde kaç sözcük vardır?

A) 1        B) 2        C) 3        D)
4       E) 5

SORU-8:

Tuz Gölü ve çevresinin sessiz olması birçok kuşun burada
barınmasını sağlamış. Şöyle bir sayarsak; flamingo, çamurcun, yaban kazı,
suna… Bunların hepsi de bu tuzlu ortama uyum sağlamış kuşlar. Avrupa’da nesli
tükenmekte olan flamingolar için Tuz Gölü havzası bulunmaz bir yuva. Öyle ki
gölün orta kesimlerine doğru 5000-6000 yuvadan oluşan kuluçka kolonileri bulunmakta.
Tuz üretimi başka yerden de sağlanabilir ama bu ortama uyum sağlamış kuşların
kendilerine yeni bir yuva ortamı bulmaları çok zor.

Bu parçada
aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) İşaret zamiri

B) Tamlayanı ve tamlananı zamir olan tamlama

C) Belgisiz zamir

D) Dönüşlülük zamiri

E) Soru zamiri

 

TESTLERİN CEVAPLARI:
1C 2C 3C 4B 5E 6D 7D 8E

ZAMİRLER SLAYT PDF DERS NOTU İNDİR


Cover Image

Edat – Bağlaç – Ünlem Slayt

Ocak 16, 2025 Okuma süresi: 16 dakika

 EDATLAR (İLGEÇ)

Tek başına anlamı olmayan, kelimelerle anlam ilgileri
kurmaya yarayan kelimelerdir.

  • Edatların anlamları ancak kullanış sırasında
    anlaşılır.
  • Edatlar tek başına bir öge olmaz, başka
    sözcüklerle “edat öbeği” oluşturur.
  • Edatlar; isim, zamir, tamlama ve diğer söz
    öbekleriyle birlikte kullanılır.
  • Edatlar, çekim eki almaz ama kendilerinden
    önceki sözcüklerin belirli çekim eklerini alması gerekir.

BAŞLICA EDATLAR

  • En Çok Kullanılan Edatlar:  için, gibi, mi, göre, kadar
  • Öbekleşenler: -e karşın, -e karşı, -e doğru, -e rağmen, -den
    dolayı, -den ötürü, -den başka, -den önce, -den sonra, -den yana, -den beri, -e
    dair, -e değin, -e dek, -e ait, -e özgü
  • Cümledeki Kullanıma Göre Edat Olanlar: ile, ancak, bir,
    yalnız, tek
  • Diğer Edatlar: denli, üzere, değil, sadece, yalnızca, sanki

 

DİKKAT: “ile” sözcüğü hem edat hem de bağlaç olarak
kullanılabilir.

İLE……..VE anlamında kullanılırsa bağlaç olur.

ÖRNEK:

  • Şiirle öykü kardeş türlerdir.
  • Sanatçı duygularını şiirle anlatıyor.

Başka

  • Başka kelimesi kullanıldığı yere göre edat, sıfat, zarf ve
    isim görevinde olabilir.
  • “-den” ayrılma durum ekiyle bağlanırsa edat olur.
  • İsmin önünde kullanılırsa sıfat, fiili belirtirse zarf olur.
  • Bir ismin yerini tutacak biçimde kullanılırsa zamir olur.

Örnekler: 

  • Eşinden ve kızından başka kimsesi yoktu. 
  • Başka bir kitap okumayı düşünüyorum. 
  • Senden başka sevemem kimseyi. 
  • Gökyüzünün başka rengi de varmış. 

Doğru

  • Başka kelimesi kullanıldığı yere göre edat, sıfat, zarf ve
    isim görevinde olabilir.
  • “-den” ayrılma durum ekiyle kullanılırsa edat olur.
  • İsmin önünde kullanılırsa sıfat, fiili belirtirse zarf olur.
  • Tek başına kullanılırsa isim olur.

Örnekler: 

  • Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi tut.
  • İki nokta arasından sadece bir doğru geçer.
  • Her konuda çekinmeden doğru söylerdi. 
  • Sabaha doğru kitabı ancak bitirdi. 

Karşı

  • Her zaman edat olarak kullanılmaz; sıfat ve isim
    görevlerinde de kullanılır.
  • Edat olması için –e karşı şeklinde kullanılmalıdır.
  • Bir ismi belirtirse sıfat olur. Ek alırsa ya da bir varlığı
    karşılarsa isim olur.

Örnekler:

  • Karşıda, Cumhuriyet Bayramı için gösteri var.
  • Karşı takım, birçok hileye başvurdu. 
  • Sabaha karşı dışarıdan bir ses duydu.
  • Karşıya geçmek için iki araç değiştirdiler.
  • Bana karşı çok iyi düşünceler besliyordu.

Ancak – Yalnız – Bir – Tek

  • Bu kelimeler sadece anlamında kullanılırsa edat olurlar.
  • Ama anlamında olurlarsa bağlaç olurlar.
  • İsmin önüne gelirse sıfat, fiili etkilerse zarf olurlar.

Örnekler: 

  • Bu soruyu ancak sen çözebilirsin.
  • İşinizi çözerim ancak bazı şartlarım var. 
  • Sinema ancak yarım saatte bitmişti.
  • Yalnız insanlar yalnız yaşarlar ancak yalnız ölmeyi istemezler.
  • Kendisinden istenen işi yalnız acemi stajyer tamamlamıştı.

SORU: 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat kullanılmamıştır?

A) Benimle konuşmuyordu, ben orada yokmuşum gibi davranıyordu.

B) Sen bile gittiysen yanımdan, söyleyecek sözüm yok kimseye.

C) Babaannem kadar eskiyi hatırlayan insan yoktur.

D) Tam sana göre bir kitapmış bu.

E) Deneme yazarı, şiire dair yazarken çok titiz olmalıdır.

Gitgide Edat mı?

Çok araştırılan bu sorunun cevabı şudur: Gitgide edat değildir. Gitgide zarftır. 

Örnek:

  • Ailesini gitgide daha zor günler bekliyordu. 

BAĞLAÇ NEDİR?

Tek başına anlamı olmayan, kelimeleri, kelime grupları ve
cümleleri bağlamaya çalışan kelimelerdir.

  • Bağlaçlar, tek başlarına herhangi bir anlam taşımaz, cümlede
    anlam kazanırlar.
  • Bağlaçlar, genellikle cümlenin herhangi bir ögesi olmazlar.
  • Bağlaçlar, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı
    değişebilir fakat cümle bozulmaz.

Türkçede en çok kullanılan bağlaçlar şunlardır: 

ile, ve, de, dahi, ki, ama, fakat, lakin, ancak, ya da, veya, veyahut, yahut, oysa, oysaki, meğer, meğerki, zira, hâlbuki, ise, madem, mademki, hatta, üstelik, şayet, eğer vs.

Ancak – Yalnız

Bu kelimeler «ama, fakat» anlamında olurlarsa bağlaç
olurlar.

Örnek: Bütün gece gözünü kırpmadı ancak / yalnız işlerini yetiştiremedi.

Kİ Bağlacı

Türkçede 3 ayrı -ki vardır!

Zamir olan –ki: Bir ismin yerini tutar.

Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.

Sıfat olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.

Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.

Bağlaç olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.

Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!

Ki’lerin türlerini belirleyin.

  • O kadar yorulmuştu ki bir köşede uyuyup kaldı.
  • Anladım ki hiç kimse beni ciddiye almıyor.
  • Daha sonra raftaki kitaplara yöneldi.
  • Bizim sınav sizinkinden daha zor sorulardan hazırlanmıştı.
  • Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?

İse bağlacına dikkat

  • Bağlaç olan “ise (-sa, -se)” ile şart kipi (-sa, -se)
    karışabilir.
  • Bağlaç karşılaştırma bildirir, olumsuzu yapılamaz; şart kipi
    ise cümlede koşul anlamı oluşturur ve olumsuzu yapılabilir.

İçerisi sıcak, dışarısı ise (dışarısıysa) serindi.

Pencereyi açarsa içerisi biraz serinler.

Tekrarlı Bağlaçlar

Birlikte kullanılan bağlaçlardır.

Başlıca tekrarlı bağlaçlar şunlardır: ne… ne, ya… ya, hem… hem, ha…ha, ister…
ister, gerek… gerek, olsun… olsun, de… de

Tekrarlı bağlaçların arasına virgül konmaz.

Örnekler:

  • Sorunlarımızla ilgili bize ne yol gösterdi ne yardım etti.
  • Yarın arabayla hem kardeşini hem beni okuldan alacakmış.
  • Ya bu deveyi
    güdersin ya bu diyardan gidersin.
  • Toplantıda gerek pazarlama gerek reklam bölümüne eleman
  • ihtiyacı olduğu söylendi.
  • Hafta sonu ailece ister sinemaya gidin ister piknik yapın.
  • İş hayatımda olsun günlük hayatımda olsun hep şanslıydım.
  • Telefon çalınca heyecanlanıp bir ona bir bana baktı.

2024-TYT

(I) Yıldırım Bayezid; kuşatılmış Niğbolu Kalesi’nden haber
almak, düşmanın asker sayısını öğrenmek niyetiyle Evrenos Bey’i kaleye yolladı.
(II) Fakat Evrenos Bey ne düşmandan esir, ne de içeriden haber alabildi. (III)
Yıldırım’ın buna canı sıkıldı, uykuları kaçtı ve gece kimseye haber vermeden
atına binip hızla kaleye gitti. (IV) Yüksek bir yere çıktı, biraz soluklanıp
gök gürler gibi bir sesle “Bre Doğan! Bre Doğan! Hâliniz nicedir?” diye
bağırdı. (V) Zaten kale duvarının üzerinde bulunan Doğan Bey, onun sesini
duyunca “Merak buyurmayın Hünkârım! Her taraf muhkem, muhafızlar gece gündüz
uyanık, yeteri kadar zahirem mevcut.” diye karşılık verdi.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül
kullanımında yanlışlık yapılmıştır?

A) I         B)
II        C)
III       D)
IV       E) V

Belli Bağlaç mı?

Çok sorulan bu sorunun cevabı şudur: Belli bağlaç değildir. Cümleye göre sıfat ve isim görevlerinde kullanılabilir.

Örnek: 

  • Öğrencilerin araştırmaları belli konularda yoğunlaşmıştı. (Sıfat)
  • Maçın sonucu önceden belliydi. (İsim)

ÜNLEM NEDİR?

Ünlemler asıl olarak “seslenme-hitap” bildiren sözcüklerdir.

Korkma, acıma, şaşma, acıma, sevinme, kızma gibi duyguları
anlatan, kimi zaman da onay, karşı çıkma, buyruk, çağrı, uyarı, yasaklama vb.
belirten sözcüklerdir.

Örnekler:

  • Aaa, ağlıyorsunuz siz!
  • Ah, o kadrini bilmediğim günler!
  • Aman, geç kalmayın!
  • Gül gibi sararıp soldum eyvah! Eyvah!

 Edat – Bağlaç – Ünlem Slayt PDF Ders Notu İndir

Edat Bağlaç Ünlem Çalışma Kağıdı


Cover Image

İsim Tamlaması (Slayt – PDF Ders Notu)

Aralık 24, 2024 Okuma süresi: 45 dakika
İsim tamlaması slayt

İsim tamlamaları konulu ders notu ve 24 slayttan oluşan İsim Tamlamaları sunumunu bu yazımızda bulabilirsiniz. İsim tamlamaları sunumunun ve ders notunun içinde test sorularına ve isim tamlamalarını metinde bulmaya yönelik etkinliklere de yer verdim. İsim tamlaması nedir, isim tamlamasına bolca örnekler, isim tamlamalarının çeşitleri, isim tamlamalarının özellikleri, isim tamlamaları etkinlikleri ve bolca test sorularını aşağıdaki ders anlatımında ve isim tamlamaları konulu sunumda bulabilirsiniz.

İsim tamlamaları slaytını ve İsim tamlamaları PDF ders notunu yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.  

İSİM
TAMLAMASI NEDİR?

İki veya daha fazla ismin bir araya
gelerek bir varlığı ya da kavramı anlattığı kelime gruplarıdır.

ÖRN: Kitabın sonu
            ÖRN: Arabanın fiyatını
duyan
alıcının gözleri fal taşı gibi açıldı.
            ÖRN: Dışarı çıkınca ışığın
parlaklığı
gözümü aldı.
            ÖRN: Gün sonunda yazarın fikirleri tamamen değişmişti.

Tamlama ekleri şahıslara göre
değişebilir:

            Ben-im kitabım
            Senin kitab-ın
            O-n-un kitab-ı
            Biz-im kitab-ımız
            Siz-in kitab-ınız
            O-n-lar-ın kitap-ları

ÖRN: Okulun problemleriyle onların
eksikleri
örtüşüyor
ÖRN: Benim sözüm
adam sözüdür,
senin aklın buna ermez.

İsim tamlamaları üçe ayrılır:

1. Belirtili İsim Tamlaması
2. Belirtisiz İsim Tamlaması
3. Zincirleme İsim Tamlaması

1. Belirtili İsim Tamlaması:

Tamlayan ve tamlananın ikisinin birden
tamlama eklerini aldığı tamlamalardır.

ÖRN: Kedinin annesi, yavru kediyi yine kabul etmedi.
ÖRN: Yılların yıpratıcılığı adamın sağlığını iyiden iyiye
bozmuştu.
ÖRN: Dün tarihçinin yokluğu
bütün dershaneyi etkilemişti.

2. Belirtisiz İsim Tamlaması:

Tamlayanın ek
almadığı, tamlananın ek aldığı isim tamlamalarıdır.

ÖRN: Ders kitabı
ÖRN: Yemek masasından
kalkmadan
baba fırçası yemek yazara ağır gelmişti.
ÖRN: Yol üzeri kime
rastlasa ondan bir eski dost gibi
hayat tavsiyesi isterdi.
ÖRN: Geçen yıl zorluklar
ve umutsuzluklar yılı
oldu, 2025 yılı size mutluluklar yılı
olsun.

3. Zincirleme İsim Tamlaması:

Üç ya da daha fazla isimden oluşan isim
tamlamalarıdır.

ÖRN: Çiçeğin yaprağının rengi
ÖRN: Sergide resim sanatının incelikleri
katılımcıları büyüledi.

ÖRN: Çocuğun dayanılmaz soruları diğerlerinin
hassas psikolojisini etkiliyordu. (Zincirleme isim tamlaması yoktur.)

ÖRN: Evin bahçe düzenlemesi, mimarın meslek tecrübesini
yansıtmakta.

ÖRN: Çaresiz çocukların umutsuz bekleyişi yine
hüzünle bitti. (Zincirleme isim tamlaması yoktur.)

 

 

SORU-1:

(1) Bu
şairimiz, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının şair, hikâyeci, romancı, edebiyat
tarihçisi ve denemecisidir. (II) O, geniş yelpazede eserler vermiş bir
sanatçıdır. (III) Şüphesiz onun en bariz vasfı, kendisinin de kabul ettiği gibi
şair olmasıdır. (IV) Usta sanatçının şiirleri sayıca azdır. (V) Bununla
birlikte bu şiirlerin devrinin en güzel şiirlerinden olduğu gerçeği
eleştirmenlerce belirtilmiştir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinde ad takımı yoktur?

A) V     B) III    C)
I      D) II     E) IV

 

SORU-2:

Bugün(I) sanat meseleleriyle yakından
alâkadar olmuş bir zekâ(II) için artık münakaşasına olanak görülmeyen(III)
hakikatlerden biri de şiirin(IV) her türlü menfaat endişesinden uzak ve
gayesini yalnız kendinde bulan bir mükemmeliyet olmasıdır.(V)

Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden
hangisi ad tamlamasının tamlayanıdır?

A) V     B) III    C)
I      D) II     E) IV

 

İsim Tamlamalarının Özellikleri

 

1. Tamlayanla
tamlanan yer değiştirebilir.

ÖRN:
Şarkısını söyledik yıllar yılı baharın
ÖRN:
Piyasaya
söylentisi bile yetmişti değişikliğin

2.
Tamlayan ya da tamlanan bir zamir olabilir.

ÖRN:
Birimizin derdi, hepimizin derdi sayılırdı.

ÖRN:
Sınavda
soruların birçoğunu yapamayan öğrencilerin hepsi etüde
katılacak.

ÖRN:
Bunların hiçbiri mazeret sayılmaz, kimin nesi olursan ol, seni
kovacağım.

 

SORU-3:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ile tamlananı yer
değiştirmiş bir isim tamlaması kullanılmıştır?

A) Parmaklarının ucu dikenli tellere ha
değdi ha değecek.

B) Hayallerin göz pınarlarında donup
kalır.

C) Birkaç kulaç ötedeki bir tahta
parçasını tutamazsın.

D) Duymak ama anlatamamak, çemberini
kıramamak kelimelerin, ne acıdır.

E) Ve deler sevgi dolu yüreğini, sevgi
bilmeyen bir kurşun.

 

SORU-4:

Tamlayanı kişi zamirinden oluşan isim
tamlamalarında kimi zaman tamlanana getirilen iyelik eki düşer.

Aşağıdakilerin hepsinde bu açıklamaya uygun bir kullanım
vardır?

A) Çocukluk yıllarımızda burası eski bir
demirci dükkânıydı.

B) Bazı meslekler geçen zamana
direnemeyip eskiyor.

C) Düşünceleriniz bazen sizin dışınızda
da gelişir.

D) Herkes, kendi hatasını düzeltirse
hoşgörü ortamı sağlanacaktır.

E) Sanayileşme ve betonlaşma artık bizim
köye bile gelmiş.

 

3.
Bir tamlanan birden fazla tamlayan alabilir.

ÖRN:
Ülkenin, şehrin ve ailemizin sana ihtiyacı var.
ÖRN:
Sana yine
çağların ve tarihin tanıklığından bahsedeceğim.

4.
Bir tamlayan birden çok tamlanan alabilir.

ÖRN:
Uçağın motoru, kanatları ve pervanesi kontrol edildi.
ÖRN:
Yazdığı
şiirin dili, tarzı yahut biçemi şairin adına,
kimliğine
göre değişecektir.

 

SORU-5:

İsim tamlamalarında tamlayan görevindeki
sözcük birden çok tamlanan için ortak kullanılabilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren
bir kullanım vardır?

A) Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
çalınıyor plakta.

B) Türkülerin en içlisi en hüzünlüsü
bizim aşkımızdır.

C) Delicesine sarhoş olmak en güzel
tarafı imkânsızlığın.

D) Neşeli, sağlıklı her insanda da bu
hastalık görülebilir.

E) Ümitlerimiz fırtınalı denizlerin
ortasında bir hurda teknedir şimdi.

 

5.
Tamlayanla tamlanan arasına farklı türde kelimeler girebilir.

ÖRN:
Kültürün oldukça derinlere inen kökleri,
bu fırtınanın zayıf rüzgârlarından etkilenir sanma.

ÖRN:
Göklerin sarsılmaz kartalları;
savaşın yenilgi nedir bilmeyen kahramanları, barışın
gözünü kırpmayan teminatları onlardır.

6.
Tamlayan düşebilir.

ÖRN:
Çocuğun korkusu, sınavın sonuna kadar dinmedi.
ÖRN:
Korkusu, sonuna kadar
dinmedi.
ÖRN:
Elim, ayağım yerine
geçen babası emekli olunca oğlu yerine geçti.

 

ETKİNLİK-1: Aşağıdaki metindeki isim
tamlamalarını bulun.

Parlak mor çizgileriyle bir masal
kitabına aitmiş gibi görünen bir balık türü; Tanzanya açıklarında, Hint
Okyanusu’nun 80 metre derinliklerinde keşfedildi. Araştırmacılar balığın göz
alıcı renklerini, Kara Panter’in ülkesi olan Wakanda halkının geleneksel
elbiseleriyle ilişkilendiriyor.

 

7.
Tamlanan eki düşebilir.

ÖRN: Bizim damat,
eşi konusunda çok hassastır.
ÖRN: Bu sıkıntıyı bizim
başımıza açan
senin doktordur.

8.
Tamlayan cümle halinde olabilir.

ÖRN: Kitabım yok
mazeretini
kabul etmeyeceğim.
ÖRN: Acemi şoför karşıya
geçilmez tabelası
na çarpmış.

 

ETKİNLİK-2: Aşağıdaki metindeki isim
tamlamalarını bulun.

 “Yazdıkların
kime hitap ediyor?” sorusuna verilmiş net bir cevabım yok. Bir iyelik ekiyle
“okurlarım” demeyi de doğrusu beni hiç okumamış olanlara bir saygısızlık olarak
değerlendiriyorum. Ancak yine de boşluğa yazdığımı söyleyemiyorum.

9. Tamlayan eki yerine çıkma hal eki –den/-dan
kullanılabilir.

ÖRN: Takma isim kullanan
yazarı,
cümlelerinden biri ele vermişti.
ÖRN: Kardeşlerden
sonuncusu
, bütün aileyi perişan etti.

 

SORU-6:

Bazı isim tamlamalarında “-den”
durum eki, “-in” tamlayan ekinin görevini üstlenir.

Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir örnek
vardır?

A) Evdeki sandalyelerden birkaçı kırıldı
diye üzülüyordu.

B) Senin bu çalışmalarını herkes gönülden
alkışlıyor.

C) Baş tacı ettiğin insanlardan yardım
alabildin mi?

D) Balkondan düşen saksı, benim için çok
değerliydi.

E) Bilgiden yoksun insanları eğitmeyi
amaç edinmişti.

 

DOĞRU – YANLIŞ

1. (  ) “Titrek bir damladır aksi,
sevincin/Yüzünün sararmış yapraklarında” Tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat
girmiş isim tamlaması kullanılmıştır.
2. (  ) “Buğulandıkça yüzü her aynanın/ Beyaz
dokusunda bu saf rüyanın” Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş isim tamlamaları
kullanılmıştır.
3. (  ) “Ne kadar güzelsin Elif, dağın
kızı/ Derin ıssızlığın kokusuz çiçeği” İkinci dize tümüyle zincirleme isim
tamlamasıdır.
4. (  ) “Bu vatan toprağın kara bağrında/ Sıra
dağlar gibi duranlarındır” “Kara” sözcüğü, zincirleme isim tamlamasında tamlananın
sıfatı olarak kullanılmıştır.
5. (  ) “Çıksam şu dağların yücelerine/ Eş
olsam gurbetin gecelerine” Birden çok belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır.
6. (  ) “Her taşı yakut olan bu vatan/ Can
verme sırrına erenlerindir” Birden çok sıfat tamlaması kullanılmıştır.
7. (  ) “Tarihin dilinden düşmez bu destan/
Nehirler gazidir, dağlar kahraman” Hem sıfat hem de isim tamlaması
kullanılmıştır.
8. (  ) “Gökyüzünün başka rengi de varmış/
Geç fark ettim taşın sert olduğunu” İlk dizede zincirleme isim tamlaması
kullanılmıştır.
9. (  ) “Yolumun karanlığa saplanan
noktasında/ Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum” İlk dizede tamlayan bir
sıfat grubu tarafından nitelenmiştir.

 

SORU-7

(I)
Mehmet Fuat, belli ilkelerine karşın sevgiyle yaklaşıyor konularına. (II) Bir
eksikliği, bir yanlışlığı düzeltmek isterken bile kırıcı olmamaya çalışıyor.
(III) Ama hakkı yenmiş bir olaya, bir kitaba değinirken eleştirmenliğe
yalınkılıç soyunuyor. (IV)Dergileri eleştirirken de, “Ben bütün suçu,
dergilerimizin biçiminde buluyorum.” diyor. (V) Mehmet Fuat’ın bu
düşünceleri, her olaya sınırlı bir açıdan bakma alışkanlığındandır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde isim
tamlaması vardır?

A) I ve
II          B) II ve III        C) III ve IV      D) IV ve V       E) I ve V

 

SORU-8

Şu
sılanın ufak tefek yolları

Ağrıdan
sızıdan tutmaz elleri

Tepeden
tırnağa şiir gülleri

Yiğidim
aslanım burda yatıyor

Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)
Belirtisiz isim tamlaması

B)
Tamlayanı düşmüş isim tamlaması

C)
Zincirleme isim tamlaması

D)
Belirtili isim tamlaması

E)
Tamlayanı ve tamlananı sıfat almış isim tamlaması

Cevap Anahtarı: 1D 2E 3D 4E 5A 6A 7D 8C

Etkinlik-1 Cevapları: masal kitabı, balık türü, Tanzanya açıkları, Hint Okyanusu’nun derinlikleri, balığın renklerini, Kara Panter’in ülkesi, Wakanda halkının elbiseleri

Etkinlik-2 Cevapları:  “Yazdıkların kime hitap ediyor?” sorusu

İsim Tamlaması Slayt ve PDF Ders Notu İndir

 


Cover Image

Servetifünun Şiiri Slayt ve PDF Ders Notu

Mayıs 20, 2024 Okuma süresi: 5 dakika
Servetifünun şiiri genel özellikleri

Servetifünun dergisinin yazı işleri idaresine Tevfik Fikret’in gelmesiyle (1896) bu dergi etrafında toplanan ve aynı sanat anlayışını paylaşan sanatçıların oluşturduğu edebiyata Servetifünun Edebiyatı (Edebiyatıcedide) denir.

Servetifünun Şiirinin Genel Özellikleri

  • “Sanat sanat içindir.” anlayışının hâkim olduğu Servetifünun şiirinde, şiirin konusu genişletilir. 
  • Şiirde yeni imgelerle beraber Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla dolu ağır bir dil kullanılır. 
  • Servetifünun şiirinde parnasizm ve sembolizm etkisi ile biçim mükemmelliğine ve ahenge önem verilir. 
  • Göz için değil, kulak için kafiye anlayışı benimsenir. 
  • Kimi zaman bir şiirde birden çok aruz kalıbı kullanılır. 
  • Batı edebiyatından alınan sone ve terzarima nazım biçimleriyle birlikte özellikle serbest müstezat tercih edilir. 
  • Şiir düzyazıya yaklaştırılır, mensur şiir denemeleri yapılır. 
  • Fransız şiirinin etkisiyle anjanbman (şiirde cümledeki anlamın dize ya da beyitte tamamlanmayıp sonraki dizelere geçmesi) görülür.

Servetifünun Dönemi’nin Başlıca Şairleri

  • Servetifünun Dönemi’nin başlıca şairleri Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin ve Süleyman Nazif’tir. 
  • İçinde yaşadıkları siyasi ve sosyal yapıdan kaçıp uzaklaşma isteği, Servetifünun sanatçılarını hayale yöneltir. 
  • Bu yüzden eserlerinde hayal-gerçek çatışması önemli bir yer tutar. Karamsarlığın baskın olduğu şiirlerde aşk, ölüm ve tabiat sıklıkla işlenen temalardır. 
  • Dönemin şartları gereği siyasi ve sosyal konulardan uzak duran Servetifünun şairleri içinde Tevfik Fikret, siyasi ve sosyal konuları da işleyen yegâne şairdir.
  • Hüseyin Cahit Yalçın’ın (1875-1957) Fransızcadan çevirdiği Edebiyat ve Hukuk adlı makaleden dolayı derginin kapatılmasıyla, dergi etrafında toplanan sanatçılar dağılır ve böylece Servetifünun Dönemi sona erer (1901).

Fecriati Şiiri

  • 1909 yılında yeniden yayımlanmaya başlanan Servetifünun dergisinde bir araya gelen ve Türk edebiyatındaki ilk beyannameyi (bildiri) yayımlayan Fecriati Topluluğu, eleştirdikleri Servetifünuncuların sanat anlayışını sürdürür. 
  • “Sanat şahsî ve muhteremdir.” sloganıyla ve sanat için sanat anlayışıyla eser veren Fecriaticilerin şiirlerinde işlediği başlıca temalar aşk ve tabiattır. 
  • Bu sanatçılar; Arapça, Farsça sözcüklerin, tamlamaların yoğun olduğu bir dille kapalı bir anlatımı yeğler. 
  • Serbest müstezat türünü geliştirir. 
  • Topluluğun öne çıkan şairleri Ahmet Haşim, Emin Bülent Serdaroğlu (1886-1942) ve Tahsin Nahit’tir.
  • Fecriati Topluluğu 1912’de topluluk dağılmıştır.

Servetifünun Şiiri Slayt ve PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Tanzimat Dönemi Şiiri (Slayt – PDF)

Nisan 15, 2024 Okuma süresi: 6 dakika
Tanzimat Dönemi Şiiri Genel Özellikleri
11. Sınıf konularından olan Tanzimat Edebiyatı Şiiri hakkında hazırladığım powerpoint sunumunu/slaytını ve PDF formatındaki ders notunu aşağıdan indirebilirsiniz. Tanzimat Dönemi Şiiri konusunun içeriğinde Tanzimat Edebiyatı’nın başlaması, Tanzimat Edebiyatı’nın neden iki bölüm halinde ele alındığı, Tanzimat Birinci Dönem Şiirinin Özellikleri, Tanzimat İkrinci Dönem Şiirinin Özellikleri ve bu iki dönemde öne çıkan önemli sanatçıları bulabilirsiniz. 

Tanzimat Edebiyatı’nın Başlaması

  • 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile birlikte Osmanlı Devleti’nde batılılaşma faaliyetleri hız kazandı. 
  • Edebiyat da bu faaliyetlerden etkilendi. Avrupa edebiyatında kullanılan birçok tür ve tema bizim edebiyatımıza da böylece geldi. 
  • Yazar ve şairler Batı edebiyatını daha yakından tanımaları eserlerinde etkisini göstermeye başladı.
  • 1860’da ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayın hayatına başlaması Tanzimat Edebiyatı’nın başlangıcı kabul edilir.

Tanzimat Edebiyatı Neden İki Bölümde İncelenir?

  • Tanzimat Dönemi’nde yazılan eserlerin ve sanatçıların edebî anlayışlarının farklı oluşu bu dönemi iki bölümde incelememizi gerektirir.
  • İlk özel gazetenin (Tercüman-ı Ahval) yayınlandığı 1860’dan II. Abdülhamid’in Meclis-i Mebusan’ı kapattığı 1878 yılına kadar Tanzimat Birinci Dönem, 1878’den Tevfik Fikret’in Servetifünun Dergisi’nin başına geçtiği 1896’ya kadar Tanzimat İkinci Dönem olarak adlandırılmaktadır.

Tanzimat Birinci Dönem Şiiri Özellikleri

  • 1860 senesinde Şinasi ve Agâh Efendi’nin çıkardığı ilk özel gazetemiz Tercüman-ı Ahvâl ile başlar ve 1876’ya kadar devam eder. 
  • Sanatçılar eserleriyle halkı aydınlatma amacı güttükleri için yapıtlarında “Sanat toplum içindir.” ilkesi ön plandadır. 
  • Birinci Dönem sanatçıları siyasetle de ilgilenmiş ve önemli görevler üstlenmiş devlet adamlarıdır. 
  • Bu dönemde uygulanamamış olmasına rağmen dilin sadeleştirilmesi fikri mevcuttur. 
  • Eserlerde Divan edebiyatında uygulanan parça güzelliği değil, bütün güzelliği esas alınmıştır.
  • Divan edebiyatına karşı olmalarına rağmen Tanzimat sanatçıları gazel, kaside, murabba, terkib-i bent gibi divan edebiyatı nazım biçimlerine devam etmişlerdir. Ancak vatan, millet, eşitlik, hak, adalet gibi yeni temalar ilk defa bu dönemde şiirin merkezine konmuştur. 
  • Heceyle birkaç şiir denemesi yapılmış ancak genel olarak aruz ölçüsü tercih edilmiştir. 
  • Fransız edebiyatını referans alan Tanzimat sanatçıları klasisizm ve romantizm akımlarından etkilenmişlerdir. 
  • Bu dönemin sanatçıları şunlardır: Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa, Ahmet Cevdet Paşa, Direktör Ali Bey, Yusuf Kâmil Paşa, Şemsettin Sami

Tanzimat İkinci Dönem Şiiri Özellikleri

  • Sanatçılar, “Sanat sanat içindir.” anlayışını benimsemiştir. 
  • Otoriter yönetimin etkisiyle toplumsal konuların yerine aşk, sevgi, ölüm, metafizik gibi bireysel konular işlenmiştir. 
  • ” Güzel olan her şey şiirin konusudur.” düşüncesiyle şiirin alanı genişletilmiştir. 
  • Genellikle aruz ölçüsü tercih edilmiş, bazen heceyle de şiir denemelerine gidilmiştir. 
  • Batı edebiyatındaki nazım biçimleri denenmiş ve divan edebiyatının biçimleri yavaş yavaş terkedilmeye başlanmıştır. 
  • Divan edebiyatının etkisi giderek azalmıştır. 
  • Birinci dönemde dilin sadeleştirilmesi fikri ön plandayken, ikinci dönemde bu fikir geri plana atılmış ve ağırlıklı olarak Arapça ve Farsça kelimelerden oluşan ağır bir dil benimsenmiştir. Batıdan alınan türler daha iyi anlaşılmış ve eserlerdeki amatörlükler azalmıştır. 
  • İkinci dönem sanatçıları da Fransız edebiyatından etkilenerek romantizm akımının izlerini taşımışlardır. 
  • Bu dönemin sanatçıları şunlardır: Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Muallim Naci, Nabizade Nazım 

Tanzimat Dönemi Şiiri Slayt ve PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Röportaj Slayt – PDF Ders Notu

Nisan 4, 2024 Okuma süresi: 8 dakika

Röportaj türü 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından biridir. Bu yazıda dersin içeriğinde kullanılabilecek bir sunum ve PDF formatında ders notunu bulabilirsiniz. Yazının içeriğinde röportaj nedir, röportaj türünün özellikleri nelerdir, Cumhuriyet Dönemi’nde röportaj türü, röportaj türünde yazılan önemli eserler ve yazarları, mülakat ve röportajın ortak özellikleri, mülakat ve röportajın farkları gibi bilgileri bulabilirsiniz. Röportaj slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz. 

Röportaj Nedir?

  • Röportaj; bir gerçeği, sorunu, olayı ya da durumu ortaya koymak; açığa çıkarmak amacıyla oluşturulan öğretici gazete ve dergi yazısıdır.
  • Bu tür yazılar araştırmaya, incelemeye, soruşturmaya, gezip görmeye ve somut olgulara dayanır.
  • Röportajda yazar, olayı yerinde görerek, farklı kişilerle konuşup soruşturarak yazar. Gerektiğinde yetkililerle görüşerek bilgi ve belge toplar, yazısını fotoğraflarla destekleyebilir.

Röportajın Özellikleri Nelerdir?

  • Olaylara tanıklık ederek gerçeklere ışık tutar.
  • Okuyucuyu gerçekle yüzleştirerek aydınlatmaya çalışır.
  • Olayları aktarırken ayrıntılara girer, söz konusu olaylar hakkında kendi düşünce ve yorumlarını da ortaya koyar, değerlendirmelerde bulunur.
  • Röportaj yazarı anlatımında betimleyici, öyküleyici, açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimlerinden; örnekleme, tanık gösterme, karşılaştırma gibi düşünceyi geliştirme yollarından yararlanır.
  • Daha çok kısa cümleler kullanarak anlatımına hareket ve canlılık katar.
  • Röportaj türündeki yazılar zamanla tarihî bir belge niteliği kazanabilir.

Cumhuriyet Dönemi’nde Röportaj

  • XIX. yüzyılda Amerika’da ortaya çıkan röportaj türü, Türkiye’de gerçek anlamda 1950’li yıllarda gelişmeye başlamıştır.
  • Bu yıllardan itibaren çok partili siyasi hayata geçilmiş, toplumsal değişim hız kazanmış, köyden kente göç dalgası başlamıştır.
  • Böylece bu yeni gelişme ve olguların neden olduğu toplumsal sorunlar röportaj türünün konusu olmuştur.
  • Bundan böyle halkın sorunları, yaşadıkları röportaj yazarları tarafından yerinde gözlemlenerek ilk elden aktarılmaya başlanmıştır.
  • Bazı yazarlar hazırladıkları röportajları gazetelerde dizi röportaj olarak yayımlamışlardır.

Röportaj Türünün Önemli Eserleri

  • Yaşar Kemal – Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor, Peri Bacaları, Bu Diyar Baştan Başa
  • Fikret Otyam – Ha Bu Diyar, Topraksızlar
  • Tahir Kutsi Makal – İç Göç, Acı Yol;
  • Halil Aytekin -Doğuda Kıtlık Vardı;
  • Necmi Onur – Mezarlarında Yaşayanlar;
  • Celalettin Çetin – Büyük Göç

Mülakat ve Röportaj Ortak Özellikleri

  • Araştırma ve Hazırlık: Her ikisi de önceden belirlenmiş bir konu veya konuyla ilgili olarak detaylı araştırma ve hazırlık gerektirir. Bu, röportaj yapılacak kişi veya konu hakkında bilgi edinmeyi, mülakat sorularını planlamayı ve konuyu anlama sürecini içerir.
  • Soru Hazırlığı: Her iki tür de belirli soruların hazırlanmasını gerektirir. Bu sorular, konunun derinlemesine incelenmesine ve önemli bilgilerin elde edilmesine yardımcı olur.
  • Karşılıklı İletişim: Hem mülakat hem de röportaj süreçleri, katılımcılar arasında etkileşimi içerir. Mülakatlarda, genellikle bir röportajcı ve mülakata katılan kişi arasında doğrudan bir diyalog vardır. Röportajlarda ise, röportajcı ve konu arasında benzer bir etkileşim vardır.
  • Doğru Bilgi Edinimi: Hem mülakat hem de röportaj yazıları, doğru ve güvenilir bilgilerin toplanmasını amaçlar. Bu nedenle, katılımcılar arasındaki iletişim ve bilgi alışverişi önemlidir.
  • Düzen ve Yapı: Her iki tür de genellikle belirli bir düzen veya yapıya göre yazılır. Başlangıç, gelişme ve sonuç kısımları genellikle bulunur. Bu yapı, okuyucuların konuyu anlamasına ve bilgilerin etkili bir şekilde iletilmesine yardımcı olur.
  • Objektiflik: Mülakat ve röportaj yazıları genellikle objektif bir bakış açısını yansıtmayı amaçlar. Tarafsızlık, doğru bilgilerin aktarılmasını sağlar ve katılımcıların görüşlerini dürüstçe ifade etmelerine olanak tanır.

Mülakat ve Röportajın Farkları

  • Mülakatın alanı görüşülen kişiyle sınırlıyken röportajda her çeşit konu ve olay ayrıntılı bir biçimde irdelenir; anlatılanlar fotoğraflarla, belgelerle desteklenir ve zenginleştirilir.
  • Mülakat esas olarak mülakat yapılan kişiye sorular sorularak gerçekleştirilir. Röportajda ise muhataplara soru sormayla beraber bir olayı öyküleme, izlenim ve betimlemelere yer verme de söz konusudur.
  • Mülakatta bir kişiyi sorulara verdiği cevaplarla tanıtmak amaçlanır. Röportajda ise bir olayı sorgulamak, bir gerçeği ortaya koymak suretiyle kamuoyunu aydınlatmak amaçlanır.

Röportaj Türü Slayt – PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Mülakat Türü PDF Ders Notu

Mart 31, 2024 Okuma süresi: 7 dakika

Mülakat PDF Slayt Sunum powerpoint

11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından Mülakat türünün özellikleri, hazırlık süreci ve cumhuriyet öncesinde mülakat, Cumhuriyet Dönemi’nde mülakat, Türk edebiyatında mülakat türünün ilk örneği ve mülakat türüne ait önemli eserler ve yazarları ana başlıkları detaylıca ele alacağız. Mülakat türü PDF ders notu ve powerpoint sunumunu da yazının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Kolay gelsin.

Mülakat Nedir?

Mülakat, sanat, bilim, siyaset,
spor gibi çeşitli alanlarda tanınmış kişileri tanıtmak veya onların
düşüncelerini belirli bir konuda öğrenmek amacıyla yapılan, karşılıklı
konuşmaların yazılı metin haline getirilmesiyle oluşan, öğretici bir türdür.

Mülakatın Özellikleri

  • Mülakatta sade, anlaşılır ve açık
    bir dil tercih edilir.
  • Söyleşiye dayalı anlatımın yanı
    sıra açıklayıcı, tartışmacı ve hikâye anlatımı da kullanılabilir.
  • Okuyucuya bilgi verme amacı
    güdülür.
  • Sorular genellikle önceden
    belirlenir ve konuşmacının sözleri kesilmeden, mümkün olduğunca değiştirilmeden
    aktarılır.
  • Konuşmacının ifadelerine karşı
    tarafsız bir tutum benimsenir ve genellikle detaylara girilmez.
  • Temel düşünceler, kavramlar ve
    gerçekler üzerinde durulur.

Mülakata Hazırlık Süreci

  • Mülakat türünün belirli bir
    hazırlık süreci vardır. Bu süreç şu adımları içerebilir:
  • Mülakat yapılacak konu ve
    konuşmacı belirlenir.
  • İlgili konu ve kişi hakkında
    araştırma yapılır.
  • Mülakatta sorulacak sorular
    hazırlanır.
  • Konuşmacıdan randevu alınır.
  • Mülakat gerçekleştirilir ve
    kaydedilir.
  • Kaydedilen mülakat metne
    dönüştürülür, düzenlenir ve görsel tasarımı yapılır.

Cumhuriyet Öncesinde Mülakat

  • Cumhuriyet Dönemi’nden önce, Türk
    edebiyatında mülakat türüne çok az eser verilmiştir.
  • Tanzimat Dönemi’nde Ziya Paşa, Rüya
    adlı eserinde mülakat tekniğini kullanmıştır.
  • Gerçek bir mülakat olmamakla
    birlikte, bu eserde yazar, anlattıklarını bir rüya şeklinde kurgulamıştır.
  • Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar
    ki
    adlı eseriyle Türk edebiyatında mülakat türünün ilk yetkin örneğini
    sunmuştur.
  • Ünaydın’ın Anafartalar
    Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat
    adlı eseri de türün önemli bir
    örneğidir ve Mustafa Kemal’i kamuoyuna tanıtan ilk eser olması bakımından da
    dikkat çekicidir.

Türk Edebiyatında Mülakat Türünün İlk Örneği

  • Türk edebiyatında mülakat türünün
    ilk örneği hakkında genel kabul görmüş bir bilgi yoktur.
  • Ancak Evliya Çelebi’nin
    Türk edebiyatında ilk mülakat örnekleri verdiği söylenebilir.
  • Tanzimat Dönemi’nde Ziya Paşa,
    Rüya adlı eserinde mülakat tekniğini kullanmıştır.
  • Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar
    ki adlı eseriyle Türk edebiyatında mülakat türünün ilk yetkin örneğini
    sunmuştur. 

Cumhuriyet Dönemi’nde Mülakat

Cumhuriyet Dönemi’nde gazete ve
dergilerin artmasıyla birlikte, mülakat türünde yazılan eserlerin sayısı da
artmıştır.

Bu dönemde, sanat ve siyaset
dünyasına ışık tutan birçok mülakat örneği verilmiştir.

  • Hikmet Feridun Es –
    Bugün de Diyorlar ki
  • Mustafa Baydar –
    Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar
  • Gavsi Ozansoy – 40 Yıl Sonra
    Diyorlar ki
  • Yaşar Nabi Nayır –
    Edebiyatçılarımız Konuşuyor
  • Sermet Sami Uysal – Yahya
    Kemal’le Sohbetler
  • Nurullah Berk – Ustalarla
    Konuşmalar
  • Abdi İpekçi – Liderler Diyor
    ki

 Mülakat Türü PDF Slayt İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Sohbet Yazı Türü Slayt – PDF Ders Notu

Mart 25, 2024 Okuma süresi: 6 dakika
cumhuriyet dönemi sohbet yazarları

11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin  konusu olan Sohbet (Söyleşi) Yazı Türü hakkında ders notu ve powerpoint slaytını yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz. 

Sohbet yazı türü slayt ve PDF ders notu içeriğinde Sohbet (Söyleşi) yazı türüne dair detaylı bir anlatım sunarak öğretmen ve öğrenciler için faydalı bir kaynak sunmayı hedefliyoruz. Sohbet türünün özelliklerini, Cumhuriyet Öncesinde Sohbet, Cumhuriyet Dönemi’nde Sohbet, Cumhuriyet Dönemi Sohbet Yazarları gibi ara başlıklarla konu ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 

Sohbet Nedir?

  • Sohbet (söyleşi), genellikle
    gazete ve dergilerde yayımlanan bir yazı türüdür.
  • Bu türde, güncel olaylar,
    kültürel ve sanatsal gelişmeler samimi bir dille ele alınır ve okuyucuyla sanki
    karşılıklı bir konuşma havası oluşturulur.
  • Sohbet türünde yazar, kişisel
    fikirlerini kanıtlamaya çalışmak yerine, mizahi fıkralar, atasözleri,
    anekdotlar ve şiirler gibi unsurlardan yararlanarak canlı ve akıcı bir üslup
    kullanabilir.

Sohbet Türünün Özellikleri

  • Sohbet türündeki yazılarda,
    ayrıntılara fazla girilmez; amaç, okuyucuyu konuyu düşünmeye teşvik etmektir.
  • Konuşma üslubunda yazılan
    cümlelerle, genellikle devrik yapılar kullanılır ve konunun derinliklerine
    inilmez.
  • Söyleşilerde belirli bir konu
    sınırlaması yoktur; günlük olaylar, edebiyat ve sanat dünyası, toplumsal yaşam
    ve değerler gibi konular ele alınabilir.
  • Kişisel düşünceler genellikle
    giriş, gelişme ve sonuç planında sunulur.

Türk Edebiyatında Sohbet Türü

  • Türk edebiyatında sohbet
    yazıları, Tanzimat Dönemi’nde gazetecilikle birlikte ortaya çıkmıştır.
  • Yazarlar, toplumsal fayda
    ilkesini gözeterek sade bir dil kullanmışlardır.
  • Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat
    Efendi sohbet yazıları yazmıştır.
  •  Servetifünun Dönemi’nde ise Tevfik Fikret,
    Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Cahit Yalçın gibi yazarlar sohbet türünde eserler
    vermişlerdir.

Cumhuriyet Öncesinde Sohbet

Tanzimat Dönemi’nde Sohbet

  • Sohbet, Tanzimat Dönemi’nde Türk
    edebiyatına gazetecilikle adım atmıştır.
  • Yazarlar, diğer türlerde olduğu
    gibi sohbette de toplumsal fayda ilkesine önem vermiştir.
  • Ahmet Mithat Efendi gibi dönemin
    önde gelen yazarları, sade bir dil kullanarak eserler vermişlerdir.

Servetifünun Dönemi’nde Sohbet

  • Bağımsız bir çizgide eserler
    veren Ahmet Rasim, sohbet türünün ilk yetkin örneklerini sunmuştur.
  • Örneğin, “Zenginlerin İftar
    Sofralarında” adlı eserinde, geleneklere saygı ve yardımlaşma kavramlarını
    Türk ve İslam tarihinden örneklerle anlatmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde Sohbet

  • Cumhuriyet Dönemi’nde, diğer
    düzyazı türlerinde olduğu gibi sohbet de yalın bir dil ve anlatım tarzıyla
    Anadolu insanına seslenmeyi hedeflemiştir.
  • İnsana ve yaşama dair her türlü
    kavram ve olgu bu dönemin sohbetlerinde ele alınmıştır.

Cumhuriyet Dönemi Sohbet Yazarları

  • Nurullah Ataç – Söyleşiler
  • Şevket Rado – Eşref Saat
  • Suut Kemal Yetkin – Edebiyat
    Konuşmaları
  • Ahmet Kabaklı – Sohbetler

Sohbet Yazı Türü Slayt – PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Cümle Türleri – PDF – Slayt

Mart 19, 2024 Okuma süresi: 27 dakika

ÖSYM’nin düzenlediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) içerisindeki Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testleri (AYT) arasında önemli bir yere sahip olan Türkçe dersinde  cümle türleri önemli konulardan biridir. Bu yazı, Türkçe ve

derslerinde sıkça karşılaşılan konuları ele alarak cümle türlerini kapsamlı bir şekilde açıklamaktadır. Yüklemine, Dizilişine, Anlamına ve Yapısına Göre Cümleler başlıklarının altında örneklerle konu açıklanmış ve çıkmış sorularla konunun pekişmesi sağlanmıştır. Sunulan bilgiler, öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ihtiyaç duyacakları ders notlarına benzer nitelikte olup slayt veya PDF formatında kullanılmak üzere tasarlanmıştır.

Cümle Türleri Slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan kolayca indirebilirsiniz.

 a. Fiil Cümlesi
b. İsim Cümlesi
2. Dizilişine Göre Cümleler
a. Kurallı Cümle
b. Devrik Cümle
c. Eksiltili Cümle
3. Anlamına Göre Cümleler
a.Olumlu Cümle
b.Olumsuz Cümle
c.Soru Cümle
4. Yapısına Göre Cümleler
a. Basit Cümle
b. Birleşik Cümle
    b1. Girişik Birleşik Cümle
    b2. Şartlı Birleşik Cümle
    b3. Ki’li Birleşik Cümle
    b4. İç İçe Birleşik Cümle
c. Sıralı Cümle
d. Bağlı Cümle

 

1.
Yüklemine Göre Cümleler

a. Fiil Cümlesi:  

Yüklemi fiil olan cümlelerdir.

  • Sonunda sıra sana da geldi.  (Fiil cümlesi)
  • Puanı görünce babamın gözleri doldu. (Fiil
    cümlesi) 

b) İsim Cümlesi: 

Yüklemi isim ya da isim soylu bir kelime olan cümlelerdir.

  • Aslında sen iyi bir insansın.  (isim cümlesi)
  • Buraları satın alan kişi, oymuş. ( Yüklem zamirdir. Zamir isim
    soylu bir kelime olduğu için isim cümlesi)
  • Bu sınıfın erkekleri aslan gibiydi. (Yüklem bir edat
    öbeğidir. Edat isim soylu bir kelime olduğu için isim cümlesi)
  • Benim görevim, seni buraya getirmekti. (Yüklem bir
    isim-fiildir yani fiilimsidir. Bu yüzden isim cümlesi)

 

2. Dizilişine Göre Cümleler

a. Kurallı Cümle: 

Yüklemi sonda olan cümledir.

  • Beni sabah uyandıran, bu saattir. (Yüklem sondadır.
    Kurallı cümle)
  • Erken vakitte uyanmak ve spor
    yapmak bana iyi geldi.  (yüklem sondadır. Kurallı cümle)

b. Devrik Cümle: 

Yüklemi sonda olmayan cümledir.

  • Getiriyorum bütün güzel günlerimi gözümün önüne.  (Yüklem baştadır. Devrik cümle)
  • Hepimizi nasıl da eskitti bu köhne gemi. ( Yüklem
    ortadadır. Devrik cümle)

c. Eksiltili Cümle:  

Yüklemi olmayan cümledir.

  • Ah şu sınav bir… (Eksiltili
    Cümle)
  • Ailesini bu güzel günde mecburen
    orada… (Eksiltili Cümle)
  • Yaşamak bu zamanda zor bir
    umut.  (Eksiltili bir cümle değildir.
    Cümlenin yüklemi var ancak ismi yüklem yapan ek-fiil eki –dir düştüğü için
    eksiltili cümle sanılabilir. Ancak cümlenin yüklemi vardır.

3. Anlamına Göre Cümleler

Olumsuzluk ekleri: -me, -ma, -mez, -maz, -sız, -siz

Olumsuzluk kelimeleri: değil, yok.

a. Olumlu Cümle

Herhangi bir olumsuzluk eki ya da kelimesi içermeyen cümledir.

  • Söz verdiği her şeyi tek tek
    tamamladı. (olumlu cümle)
  • Adam genç yaşında kanser oldu. (olumlu
    cümle)
  • Bütün bu malları kaybetmesinin
    tek sebebi kumardı. (olumlu cümle)

(ikinci ve üçüncü örneklerdeki ifadeler içerik olarak olumsuz olsa da
cümlenin olumsuz olması için gereken olumsuzluk eki veya kelimesi olmadığı için
olumlu cümle sayılır.)

b. Olumsuz Cümle: 

Olumsuzluk eki ya da olumsuzluk kelimesi içeren cümlelerdir.

  • Elinden geleni yapmasına rağmen
    olmadı. (Olumsuz Cümle)
  • Sen kötü bir insan değilsin. (Olumsuz
    Cümle)
  • O tam bir vicdansızdı. (Olumsuz
    Cümle)

Biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümle: 

Herhangi bir olumsuzluk eki veya kelimesi içermediği halde cümledeki durumun gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ifade eden cümlelerdir.

  • Çocuk ne söz dinledi ne iki laf
    etti.
  • Bu saatten sonra patronu kim dinler!

Biçimce olumsuz, anlamca olumlu cümle:  

İki olumsuzluk ek ya da kelimesinin kullanıldığı ancak sonuç olarak cümledeki ifadenin gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini anlatan cümlelerdir.

  • Eğitim sisteminin problemlerini
    bilmiyor değil.
  • Biz de çalışyor sayılmayız.

c. Soru Cümlesi: 

Soru anlamı içeren cümlelerdir.

  • Kitabın sonunu merak ediyor
    musun?
  • Bu şehir hakkında neler biliyorsun?

Gerçek Soru Cümlesi: 

Yöneltildiği kişiden cevap bekleyen cümlelerdir. Yukarıdaki iki örnek de cevap beklediği için gerçek soru cümleleridir.

  • Okumayı neden bu kadar çok
    seviyorsun?

Sözde Soru Cümlesi: 

Yöneltildiği kişiden cevap beklemeyen soru cümleleridir. Bu cümlelerin içinde soru anlamı olduğu için sonlarına soru işareti konur.

  • Annenin sözünü nasıl dinlemezsin?
  • Bunca yorgunluktan sonra kim
    spora gidecek?

 

4. Yapısına
Göre Cümleler:

1. Basit Cümle: 

Tek
yüklemli ve tek yargı barındıran cümlelerdir. Yargı cümlede genellikle fiilde,
fiilimside ve -isim cümlelerinde- oluş bildiren yüklemde bulunur.

  • Bu bina bir zamanlar bizim aileye
    aitti.
  • Yarın çarşıya ben de sizinle
    geleceğim.

2. Birleşik Cümle: 

İçinde
yan cümle barındıran iki yargılı cümlelerdir. Farklı şekillerde yapılırlar:

a. Girişik Birleşik Cümle:  

İçinde
fiilimsi geçen iki yüklemli cümlelerdir. Cümlede kaç fiilimsi varsa o kadar yan
cümle var demektir.

  • Sorunu anlamak birçok konunun merkez noktasıdır. 
  • Onunla konuşup sana haber vereceklermiş.

Dikkat: Cümlede bulunan fiilimsi yüklemin içinde olursa o cümle
girişik birleşik cümle olmaz.

  • Tek isteğim senin iyi bir
    insan olmandır. (
    Altı çizili
    ifade yüklemdir. “Olman” kelimesi ise fiilimsidir.)

b. Şart Birleşik Cümle: 

Yan cümlesinde şart kipi eki -se, -sa
bulunduran cümlelerdir.

  • Otobüs vaktinde gelirse hepimiz işe vaktinde
    gidebiliriz. (Altı çizili bölüm yan cümledir.)
  • Sizinle çalışabiliriz siz de
    şartlarımızı kabul ederseniz
    . (Altı çizili bölüm yan cümledir.)

c. Ki’li Birleşik Cümle: 

Ki bağlacı kullanılarak yapılan birleşik
cümlelerdir. Bu cümlelerde yan cümle ki bağlacından sonra gelen bölümdür.

  • Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini. (Altı çizili bölüm yan
    cümledir.)
  • Bir de baktım ki yıllar birbiri ardına geçip
    gitmiş.
    (Altı çizili bölüm yan cümledir.)

NOT: Bazı kaynaklar ki
bağlacından dolayı bu cümle türünü aşağıda göreceğimiz Bağlı Cümle olarak kabul
etmektedir.

d. İç İçe Birleşik Cümle: 

Tırnak içinde alıntılanarak iç içe
verilen iki cümledir. Cümle Anlamı konusunda anlatılan Doğrudan Anlatım
cümleleri bu cümlelere örnektir.

  • Büyük yazar “Eserlerimin hemen
    tamamı ilham değil çalışma ürünüdür.”
    dedi. (Altı çizili bölüm yan
    cümledir.)

Alıntı cümle tırnak içinde
verilmeyebilir. Bu durumda iç cümleden sonra sadece virgül işareti konur.

  • Teselli olmak insanî bir
    ihtiyaçtır, sözüne her zaman inandım.

3. Sıralı Cümle: 

Noktalama işaretleriyle bağlanmış iki yüklemli
cümlelerdir.

  • Çocuk raftan kitabı aldı, büyük
    bir merakla okumaya başladı.
  • İstanbul, muhteşem tarihiyle onu
    büyülemişti; Ankara’da da Anıtkabir’de çok zaman geçirdi.

Sıralı cümlenin noktalama
işaretiyle bağlanan iki cümlesinin ortak ögesi varsa böyle sıralı cümlelere Bağımlı Sıralı Cümle, iki cümle
arasında ortak öge yoksa Bağımsız Sıralı
Cümle
diyoruz.

Aşağıdaki cümlede özne (Bahar) ortak olduğu için Bağımlı sıralı
cümledir:

  • Bahar bütün güzelliğiyle şehri
    kuşatmıştı, yeşilin her tonuyla ona renk katıyordu.

Aşağıdaki cümlede herhangi bir ortak öge olmadığı için cümle Bağımsız
Sıralı Cümledir.

  • Şiir okura yeni duygular
    fısıldar, roman ise onu olaydan olaya taşır.

 

4. Bağlı Cümle: 

Bağlaçlarla bağlanan iki yüklemli cümlelerdir.
Sıralı Cümleden tek farkı noktalama işaretleri yerine bağlaç kullanılmasıdır.

  • Baharın gelişine hepimiz
    seviniyorduk ama sınavın yaklaşması
    bizi strese sokuyordu.
  • Kahramanımız güne başlamanın
    heyecanıyla yataktan kalktı ve gece
    yarım bıraktığı işleri yapmaya koyuldu.

Bağlı cümlenin bağlaçla bağlanan
iki cümlesinin ortak ögesi varsa böyle sıralı cümlelere Bağımlı Bağlı Cümle, iki cümle arasında ortak öge yoksa Bağımsız Bağlı Cümle diyoruz.

Aşağıdaki cümlede dolaylı tümleç (ona) ortak olduğu için Bağımlı Bağlı
cümledir:

  • Ona yeni bir ziyaret planladı ve gördüklerini tek tek anlattı.

Aşağıdaki cümlede herhangi bir ortak öge olmadığı için cümle Bağımsız
Sıralı Cümledir.

  • Türkçe okuma pratiğine bağlı bir
    derstir ancak Matematik işlem yeteneğinizi ölçer.

CÜMLE TÜRLERİ ÇIKMIŞ SORULAR

(I) Çiğdemlerden sonra gök
rengindeki elbisesiyle yeni açmış sümbül görünür. (II) Gözleri yaşlı, saçları
dağınık ve hâli perişandır. (III) Güzel kokusundan sarhoşa dönen şair, ona bu
gönül okşayıcı kokuyu nereden, hangi aktardan aldığını sorar. (IV) Sümbülün
verdiği cevap çiğdemin cevabına karşılık gelmektedir. (V) Önceleri ezel bağında
henüz açılmadık bir gonca olan ve güzel kokusunu sevgilinin rüzgârından alan
sümbül, bu bahar ülkesinden hicran sahiline atılmıştır.

1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin türü bakımından
ötekilerden farklıdır? (2016 YGS)

A)I.   B) II.   
C)III.    D)IV.    E)V.

(I) Tasarladığım hikâye, zihnimde
cümleler ve algılar hâlinde dönüp dolaşarak gelişirken her şeyi bir kenara
bırakıp masanın başına oturmam için beni zorluyor. (II) Hikâye, bilgisayarda
bir cümle hâlinde başlanmış duruyor ve ben, zihnimin bir yanında o hikâyeyi
geliştiriyorum. (III) Masamın çekmeceleri, çantamın gözleri hatta ceplerim veya
masada karşımda duran pano, küçük kâğıtlara yazılmış notlarla doluyor bu arada.
(IV) Defalarca oturuyorum bilgisayarın başına hikâye için, yazdıklarımı
defalarca yeniden ele alıyorum. (V) Hikâye bazen tamamlanmak üzereyken çöpe
atılıyor bazen de başlangıçta tasarlanandan çok farklı bir içerik ve biçim
kazanıyor.

2. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi  yanlıştır? (2014
LYS)

A) I. cümle, girişik birleşik bir
cümledir.

B) II. cümle, özneleri ortak
birleşik bir cümledir.

C) III. cümle, devrik bir fiil
cümlesidir.

D) IV. cümle, sıralı bir
cümledir.

E) V. cümle, yüklemi şimdiki
zamanda çekimlenmiş kurallı bir cümledir.

 

(I) Almanya’nın Berlin kentinde
bir kooperatif “Devrilen Ağaçlardan Halk Kitaplığı Yapma Kampanyası” başlattı.
(II) Bu kampanyaya katılmak isteyenler, fırtınadan veya yağmurdan devrilen
ağaçların gövdelerini raf şeklinde oyup bunları kaldırımlara yerleştiriyorlar.
(III) Raflara, takas edilecek kitapları koyuyorlar. (IV) Berlin halkı da
içlerinden okumak istediklerini alıp yerine kendi kitaplarından birini
bırakıyor. (V) Bu, “Eğitim İçin Sürdürülebilir Gelişme Projesi”nin bir parçası
olarak devlet tarafından desteklenen bir kampanyadır.

3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır? (2013 YGS)

A) I. cümle, içinde belirtisiz
nesne olan bir fiil cümlesidir.

B)II. cümle, özne ve yüklemden
oluşan kurallı bir cümledir.

C)III. cümle, nesnesi sıfat
tamlaması olan birleşik bir cümledir.

D)IV. cümle, içinde isim
tamlaması bulunan olumlu bir cümledir.

E)V. cümle, yüklemi ek eylemle
çekimlenmiş bir cümledir.
  

CEVAPLAR: 1B, 2B, 3B

Cümle Türleri Slayt ve PDF Ders Notunu İndir

    Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) – Slayt

Mayıs 22, 2023 Okuma süresi: 6 dakika

Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından biridir. Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) üzerine hazırladığım konu anlatımını aşağıda okuyabilirsiniz. Ayrıca aynı metni kullandığım Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) Slaytını konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. 

1950-1980 Arası Tiyatrodaki Gelişmeler

  • Bu dönemde toplumsal değişimler tiyatroya yansımış ve bu sanat dalında önemli gelişmeler yaşanmıştır.
  • Teknik ilerlemeler ve konu çeşitliliği ön plana çıkmıştır.
  • İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Adana, Trabzon gibi büyük şehirlerde Devlet Tiyatroları kurulmuş ve tiyatro toplulukları ülkenin birçok yerinde oyunlar sahnelemiştir.
  • 1958 yılında Ankara Üniversitesinde tiyatro enstitüsü kurulmuştur.
  • Ankara Üniversitesi bünyesindeki tiyatro enstitüsü, dünya ve Türk tiyatrosunu detaylı incelemiş, Türk yazarlarının oyunlarını tanıtmaya çalışmış ve genç yazarlara tiyatro yazma teknikleri öğretmiştir.
  • 1960-1980 arasında özel tiyatroların sayısında artış olmuştur.
  • 1950’lerden sonra oyun sayısının artmasıyla birlikte oyun konuları da çeşitlenmiştir.
  • 1960-1980 yılları arasında tiyatro alanında bilimsel çalışmalar yapılmış, akademik araştırmalar artmış ve tiyatro kongreleri düzenlenmiştir.
  • Bu dönemde hem çeviri oyunların hem de nitelikli yerli oyunların sayısı artmıştır.
  • Sosyal değişimlerin birey ve toplum yaşamındaki etkileri siyasal, sosyal ve psikolojik yaklaşımlarla yansıtılmıştır.
  • Sahne tekniği açısından uygun, yalın bir dil kullanılarak bireysel ve toplumsal konular işlenmiştir.
  • Bu oyunlar sahnelenirken, karakterlerin giyimleri ve dil özellikleri de ön planda tutulmuştur.
  • Oktay Rıfat, Turgut Özakman, Melih Cevdet, Nezihe Meriç gibi yazarlar, eserlerinde bireyden hareketle toplumsal sorunlara odaklanmışlardır. 
  • Oktay Rıfat’ın “Kadınlar Arasında”, Haldun Taner’in “Fazilet Eczanesi” ve “Huzur Çıkmazı”, Melih Cevdet’in “İçerdekiler” adlı oyunları, bireysel hikayelerden yola çıkarak toplumdaki aksaklıkları ve sorunları ele almaktadır.
  • Refik Erduran’ın “Cengiz Han’ın Bisikleti” adlı oyununda ise birey, önceki yaşam alışkanlıklarından kurtulma çabası üzerinden yanlış Batılılaşmayı ele almaktadır.
  • Bu dönemde Turan Oflazoğlu, Güngör Dilmen, Orhan Asena ve Necati Cumalı gibi yazarlar tarafından Osmanlı tarihini öne çıkaran, halk kahramanlarını anlatan ve mitolojik ögeler içeren oyunlar yazılmıştır.
  • Adalet Ağaoğlu, Nezihe Aras, Recep Bilginer gibi bazı genç yazarlar tiyatro oyunları yazmıştır.

1950-1980 Arası Tiyatrodaki Konular ve Temalar

  • Bu dönemde yurt sorunları, kadının toplum yaşamındaki yeri, köy, töre, kuşak çatışması, değer yargıları gibi temalar işlenmiştir.
  • Müzikli oyun türlerinde çoğunlukla uyarlamalar yapılmıştır.
  • Birey ve toplum yaşamındaki sosyal değişimler siyasal, sosyal ve psikolojik yaklaşımlarla yansıtılmıştır.
  • Müzikli oyun türlerinde çoğunlukla uyarlamalar yapılmıştır.

1950-1980 Arası Tiyatro Önemli Eserler

  • Haldun Taner’in “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunuyla epik tiyatroya yeni bir tür kazandırılmıştır.
  • Ahmet Kutsi Tecer – Koçyiğit Köroğlu
  • Cevat Fehmi Başkut – Buzlar Çözülmeden
  • Selahattin Batu – Oğuzata
  • Haldun Taner – Keşanlı Ali Destanı
  • Necati Cumalı – Boş Beşik
  • Orhan Asena – Hurrem Sultan
  • Recep Bilginer – Sarı Naciye
  • Cahit Atay – Gültepe Oyunları
  • Nezihe Meriç – Sular Aydınlanıyordu
  • Refik Erduran – Karayar Köprüsü
  • Adalet Ağaoğlu – Çatıdaki Çatlak
  • Güngör Dilmen – Midas’ın Kulakları
  • Turgut Özakman – Töre
  • Turan Oflazoğlu – IV. Murat
  • Oktay Arayıcı – Dışarda Yağmur Var
  • Başar Sabuncu – Şere
  • Tuncer Cücenoglu – Kördövüşü

 Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) Slayt İndir


Cover Image

Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) – Slayt

Mayıs 17, 2023 Okuma süresi: 5 dakika

Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından biridir. Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) slaytını, Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) konu anlatımının altındaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Konu içeriğinde Cumhuriyet öncesi tiyatrosu ile ilgili birkaç hatırlatma maddesi, Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) genel özellikleri, Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) önemli tiyatro eserleri ve yazarlarını bulabilirsiniz.

Cumhuriyet Öncesi Tiyatro

  • Geleneksel Türk tiyatrosunun Karagöz, orta oyunu, meddah, seyirlik köy oyunları, kukla gibi türlerle  uzun bir geçmişi vardır.
  • Modern tiyatro, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan gelmiştir.
  • Bu dönemde Şinasi yazdığı ilk yerli tiyatro olan Şair Evlenmesi’yle, Ahmet Vefik Paşa, Fransız sanatçı Moliére’den yaptığı uyarlamalarla önemli katkılar sunmuştur. 

Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro  (1923-1950) Genel Özellikleri

  • Cumhuriyet Dönemi’nde tiyatrodaki Batı etkisi sürmüştür.
  • Bu dönemde devletin katkı sunmasıyla birçok kurum açılmıştır.
  • Trajedi, komedi ve dram türlerinde eserler yazılmış; müzikli, danslı; benzetmeci, göstermeci, epik tiyatro örnekleri verilmiştir. 
  • Çok daha profesyonel çalışmalar yapılmıştır. Modern tiyatro salonları, yeni eserler, profesyonel oyuncular, yönetmen, sahne tekniği, makyaj, kostüm vb. ile tiyatro artık kurumsallaşmıştır. 
  • 1927 yılında Dârülbedâyi’nin başına geçen  Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli katkılar 
  • Bu dönemde 1940’lı yıllarda Ankara kurulan Devlet Konservatuvarı ilk mezunlarını vermiştir.
  • Şehir tiyatroları etkisini arttırmış ve özel tiyatrolar yurdun birçok yerinde oyun sergilemeye başlamıştır.
  • Bu yıllarda tiyatro aracılığıyla cumhuriyet değerleri halka anlatılmıştır.
  • Anadolu’ya yönelimin yoğunlaştığı bu dönem tiyatrosunda Kurtuluş Savaşı, Türk tarihi, Batılılaşma, eski ve yeni yaşam biçimlerinin çatışması vb. sıkça işlenen temalardır. 
  • Eserlerde milliyetçilik fikri ağır basmıştır. Bununla birlikte değerlerin değişmesi başta olmak üzere toplumsal konular ve ruhsal bunalımlar işlenmeye çalışılmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro  (1923-1950) Önemli Eserler

  • Musahipzade Celal-Fermanlı Deli Hazretleri
  • İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci-Hisse-i Şayia
  • İsmail Hakkı Baltacıoğlu-İnanmak
  • Reşat Nuri Güntekin-Taş Parçası
  • Nahid Sırrı Örik-Sönmeyen Ateş
  • Faruk Nafiz Çamlıbel-Akın, Özyurt, Kahraman
  • Münir Hayri Egeli-Bayönder
  • Yaşar Nabi Nayır-İnkılâp Çocukları, Mete
  • Necip Fazıl Kısakürek-Sabır Taşı, Tohum
  • Behçet Kemal Çağlar-Çoban,Attila

Cumhuriyet Dönemi Tiyatro (1923-1950) Slaytı İndir

🔗indir: Cumhuriyet Dönemi Tiyatrosu (23-50) Slaytı

    Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Ziya Paşa – Slayt – Konu Anlatımı

Mayıs 14, 2023 Okuma süresi: 25 dakika

Ziya Paşa'nın hayatı, Ziya Paşa'nın edebi kişiliği, Ziya Paşa'nın önemli bazı beyitleri, Ziya Paşa'nın önemli eserleri ve bu eserler hakkında kısa bilgileri konuyla ilgili test sorularını slayt ve konu anlatımı içeriğinde bulabilirsiniz Ziya Paşa slayt ve konu anlatımına bu yazıda yer verdim. Ziya Paşa’nın hayatı, Ziya Paşa’nın edebi kişiliği, Ziya Paşa’nın önemli bazı beyitleri, Ziya Paşa’nın önemli eserleri ve bu eserler hakkında kısa bilgileri konuyla ilgili test sorularını slayt ve konu anlatımı içeriğinde bulabilirsiniz. Ziya Paşa slaytını konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.

Ziya Paşa Kimdir?

·        
II.
Abdülhamit yönetimine karşı özgürlükleri ve meşrutiyeti savundu.

·        
Tanzimat
Edebiyatı’nın öncüleri arasında yer aldı.

·        
Namık
Kemal ve Şinasi ile birlikte yeni Türk edebiyatının temellerini attı.

·        
1865’te
Yeni Osmanlılar Cemiyeti’ne katıldı.

·        
1867’de
Londra’ya kaçan Namık Kemal ile birlikte Hürriyet gazetesini yayınladı.

·        
1871’de
İstanbul’a döndükten sonra çeşitli devlet görevleri üstlendi.

·        
İlk anayasa
Kanun-i Esasi’yi hazırlayanlar arasındadır.

Ziya Paşa’nın Edebi Kişiliği

·        
Tanzimat
Dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden biri.

·        
Eski
edebiyat anlayışı ile yeni edebiyat anlayışı arasında gidip geldiği için
«çelişkiler şairi» olarak anılmıştır.

·        
Eserleri
şekil olarak eski, içerik olarak yenidir.

·        
Eski
şiir (Divan şiiri) tarzını eserlerinde kullanığı için eski şiirin son büyük
temsilcilerinden sayılmıştır.

·        
Bürokratik
ve siyasi mücadeleler onun edebiyatını besleyen kaynaklar oldu.

·        
Terkibibent
ve Terciibent şiirleriyle ünlüdür.

·        
Ayrıca
naat, münacaat, kaside, mersiye ve gazelleri vardır. Bu şiirler tür olarak eski
şiir geleneğini sürdürürken içerik olarak batılı yenilikler barındırır.

·        
Devrin
siyasi-sosyal olaylarını, politikacıların yanlış tutumlarını, toplumsal ahlakın
çöküşünü eserlerinde eleştirmiştir.

·        
Eserlerinde
bilgece bir üslup kullanır. Bugün bile atasözü, vecize olarak kullanılan
sözleri vardır. En çok bilinenleri şunlardır:

Nush ilе uslаnmаyаеtmеli tеkdir,

Tеkdir ilе uslаnmаyаnın hаkkı kötеktir.

(Nаsihаt ilе uslаnmаyааzаrlаmаlı, azarlamakla uslаnmаyаnın hаkkı kötеktir, dаyаktır.)

Ayinеsi iştir kişinin lâfа bаkılmаz,

Şahsın görünür rütbе-i аklı еsеrindе.

(Kişinin аynаsı işidir, lâfа bаkılmаz; bir kişinin аklının sеviyеsi yаptığı iştе görünür.)

 

Ziya Paşa’nın Başlıca Eserleri


  • Terkibibent:
    Divan şairi Bağdatlı Ruhi’ye nazire olarak yazdığı devrin siyasi ve sosyal şartlarını eleştirdiği divan şiiri tarzında bir şiirdir. 
  • Harâbat, Türk, Arap, İran ve Çağatay sahasında yazılmış şiirlerden seçmeler bulunan 3 ciltlik Divan Edebiyatı antolojisidir. 
  • Zafername: Sadrazam Ali Paşa’yı hicvettiği şiir düzyazı karışık bir eserdir. 
  • Rüya: Londra’da bir parkta yazılmıştır. Eser Ziya Paşa’nın rüyasında kurgusal olarak padişahla memleket sorunları etrafında yaptığı bir söyleşidir. 
  • Eş’ar-ı Ziyâ: Kendi şiirleridir. İlk şiirleri Divan Edebiyatı tarzındadır. 
  • Şiir ve İnşa: Şiir ve düzyazı üzerine görüşlerini eleştirel bir üslupla yazdığı makaledir. 
  • Defter-i Âmal: Ziya Paşa’nın ağırlıklı olarak çocukluk hatıralarına ve çocuk eğitimine yer veren eseridir.

TEST SORULARI

“Şiir ve İnşa” makalesinde halk şiirinden yanadır;
ardından “Harabat” adlı Divan şiiri antolojisini yayımlar; bu
tutarsız davranışları Namık Kemal’i kızdırır, Namık Kemal ünlü ‘Tahrib-i
Harabat” adlı eleştirisini bu yapıt için yazar.

1. Bu bilgiler aşağıdaki Tanzimat sanatçılarından hangisini
tanıtmaya yöneliktir?

A) Recaizade Mahmut Ekrem
B) Şemsettin Sami
C) Abdülhak Hamit
D) Ahmet Vefik Paşa
E) Ziya Paşa

Ziya Paşa Hürriyet’te yayımlanan ………. adlı makalesinde asıl
edebiyatımızın Halk edebiyatı olduğunu savunur. Divan edebiyatının “gayri
milli ve suni” olduğunu söyler. Ancak, daha sonra hazırladığı ……… adlı
antolojinin önsözünde bu sözleriyle çelişen düşüncelere yer verir.

2. Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden
hangisinde verilenler getirilmelidir?

A) Eş’ar-ı Ziya, Tahrib-i Harabat
B) Şiir ve İnşa, Harabat
C) Rüya, Harabat
D) Terkibibent, Terciibent
E) Zafername, Defter-i Âmal

3. Nefi ile Ziya Paşa’nın ortak yönü aşağıdakilerden
hangisidir?

A) Tasavvufi konuları işlemeleri
B) Devlet adamı olmaları
C) Dönemlerini şiirselleştirmeleri
D) Hiciv ustası olmaları
E) Sade bir dil kullanmaları

CEVAPLAR: 1-E, 2-B, 3-D

Ziya Paşa Slaytı İndir

🔗indir: Ziya Paşa Slaytı


Cover Image

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) Slayt

Mayıs 10, 2023 Okuma süresi: 9 dakika

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) konusu 11. sınıf Edebiyat dersi konularından biridir. Aşağıdaki yazıda Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) konu anlatımını ve sunusunu bulabilirsiniz. 

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) slayt ve konu anlatımının içeriğinde Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) öne çıkan eğilimler, Toplumcu Gerçekçi Anlayış, Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Anlayış, Modernist Anlayış, Millî ve Dinî Duyarlılıkları Yansıtan Anlayış alt konularının ayrıntıları, bu anlayışların öne çıkan romancıları ve Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) Önemli Yazar-Eser Eşleştirmeleri ile konu ile ilgili hazırlanmış üç tane test sorusunu bulabilirsiniz. Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) slaytını konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. 

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) 

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda, 1950-1980 yılları arasında roman türü diğer türler gibi bir ilerleme kaydetmiştir ve bu dönemde birçok farklı yönelim ortaya çıkmıştır. 

1950-1980 yılları arasındaki romanlar incelenirken, bu yönelimlerin göz önünde bulundurulması önemlidir.

Bu dönem öne çıkan eğilimler

  1. Toplumcu Gerçekçi Anlayış
  2. Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Anlayış 
  3. Modernist Anlayış
  4. Millî ve Dinî Duyarlılıkları Yansıtan Anlayış

1) Toplumcu Gerçekçi Anlayış

  • Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt, Samim Karagöz, Kemal Tahir gibi isimler bu dönemde köy-kasaba edebiyatı olarak da adlandırılan bir tarza yönelim göstermişlerdir.
  • Bu yazarlar eserlerinde toprak kavgaları, tarımın makineleşmesi, köyden kente göç, düzensizlik ve sınıfsal farklılıklar gibi toplumsal sorunları işlemişlerdir.
  • Yazarlar eserlerinde siyasi düşüncelerini de göstermişlerdir.
  • Sanat toplum içindir anlayışıyla yazılan eserlerde halkın yerel ağızdaki dil özellikleri de gösterilmiştir.
  • Toplumcu gerçekçi yazarlar gözlemlerini eserlere yansıttıklarından realizm akımının etkisi vardır.

2) Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Anlayış

  • Bu dönemde de bireyin iç dünyasını yani psikolojisini ele alan romanlar yazılmıştır.
  • Psikolojik roman olarak adlandırılan bu eserlerde bireyin psikolojisi çözümlenmiştir.
  • Bu tür eserlerin yazılmasında yazarlar psikoloji biliminden yararlanmışlardır.
  • Peyami Safa, Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Samiha Ayverdi

3) Modernist Roman Anlayışı

  • 1960’lı yıllarda yenilikçi bir anlayışta “Modernist Roman” denilen yeni bir yönelim ortaya çıkmıştır.
  • Bu romanlarda daha çok bireyin iç dünyası, bunalımları ve yalnızlığı ele alınır.
  • Geleneksel anlatımın ve yapının dışına çıkılmıştır.
  • İç konuşma, iç çözümleme ve bilinç akışı gibi teknikler bu tarzdaki romanlarda ön plana çıkmıştır.
  • Bu anlayışta eser veren yazarların başında Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Pınar Kür, Oğuz Atay gibi isimler gelmektedir.

4) Millî ve Dinî Duyarlılıkları Yansıtan Anlayış

  • Milli tarihe duyarlılık gösteren tarihi olayları ve kişileri ele almışlar aynı zamanda da milli ve dinî konuları eserlerinde işlemişlerdir.
  • Mustafa Necati Sepetçioğlu, Hüseyin Nihal Atsız, Samiha Ayverdi, Emine Işınsu, Sevinç Çokum, Mustafa Miyasoğlu, Ömer Okçu (Hekimoğlu İsmail), Bahaeddin Özkişi, Rasim Özdenören gibi yazarlar ise dinî ve millî hassasiyeti ön planda tutarak eserlerini yazmışlardır.

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) Önemli Yazar-Eser Eşleştirmeleri

  • Kemal Tahir- Devlet Ana, Yorgun Savaşçı,Esir Şehir Üçlemesi
  • Orhan Kemal-Cemile, Murtaza, Bereketli Topraklar Üzerinde, Eskici ve Oğulları
  • Yaşar Kemal-İnce Memed, Yılanı Öldürseler
  • Fakir Baykurt- Tırpan, Yılanların Öcü
  • Peyami Safa- Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, Yalnızız 
  • Ahmet Hamdi Tanpınar-Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü; 
  • Tarık Buğra-Küçük Ağa, İbişin Rüyası 
  • Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) Önemli Yazar-Eser Eşleştirmeleri
  • Yusuf Atılgan-Aylak Adam, Anayurt Oteli
  • Oğuz Atay-Tutunamayanlar, Bir Bilim Adamının Romanı
  • Ferit Edgü-Hakkâri’de Bir Mevsim 
  • Adalet Ağaoğlu-Ölmeye Yatmak, Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi
  • Hüseyin Nihal Atsız-Ruh Adam 
  • Mustafa Necati Sepetçioğlu-Kilit, Çatı
  • Bahaeddin Özkişi-Sokakta, Köse Kadı 

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) TEST SORULARI

1. Orhan Kemal’le ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A) Yapıtlarında, kişilerin karakterlerini olay içinde çizmiş, onları doğal bir biçimde konuşturmuştur.
B) Genellikle fabrika işçilerinin, kırsal kesim insanlarının ve gecekondu bölgelerinde oturanların yaşamını konu almıştır.
C) Öykülerde günlük konuşma dilini kullanmış, yöresel söyleyiş özelliklerine bağlı kalmıştır.
D) Esir Şehrin İnsanları adlı romanıyla yazın çevrelerinde büyük yankı uyandırmıştır.
E) Anlatımı, olaylara bakış açısı yönünden toplumcu gerçekçi yazarlarımızdan biri sayılmaktadır.

2. Aşağıdaki yapıtlardan hangisi tür bakımından ötekilerden farklıdır? 

A) Saatleri Ayarlama Enstitüsü
B) Hakkâri’de Bir Mevsim 
C) Tutunamayanlar
D) Aylak Adam
E) Sessiz Gemi

3. Aylak Adam, yazarın 1973 yılında yayımlanan ikinci romanıdır. Aylak Adam gibi aynı yapı ve teknikle kaleme alınmıştır. Roman, Manisa’nın Anavatan Oteli ve onun kâtibinden esinlenerek yazılmıştır. Romanda olaylar, kahraman Zebercet’in ruh dünyası ve psikolojisi üzerine kurulmuştur. Başından geçenler yine onun bilinçaltından istifade edilerek anlatılır. Zebercet, terk edilmeye ve reddedilmeye karşı aşırı duyarlı, içine kapanık bir kişiliğe sahiptir.

Bu parçada sözü edilen eserin yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Oğuz Atay     B) Yusuf Atılgan     C) Abbas Sayar 

D) Yaşar Kemal E) Kemal Bilbaşar

Cevaplar: 1-D, 2-E, 3-B

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) Slayt İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950) Slayt

Mayıs 9, 2023 Okuma süresi: 7 dakika

Cumhuriyet Dönemi'nde Roman (1923-1950) slayt ve konu anlatımı
Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950) 11. sınıf Edebiyat dersi konularından biri. Bu yazıda Cumhuriyet Dönemi Romanı (1923-1950) konusuyla ilgili üzerinde çalışılmış bir konu anlatımı ve sunuya yer verdim. 

Cumhuriyet Dönemi Romanı (1923-1950) slayt ve konu anlatımı içeriğinde bu dönemin genel özelliklerini, önemli romanlarını ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan önemli romanları bulabilirsiniz. Derste işlemesi ve anlaşılması kolay olsun diye maddeler halinde verdim. Cumhuriyet Dönemi Romanı (1923-1950) slaytına konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Kolay gelsin.

 
Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950) Genel Özellikleri

  • Eserler günlük yaşamdan konuları ele alarak toplumsal sorunları gözlemci-gerçekçi bir yaklaşımla işledi.
  • Toplumsal konulara odaklanıldı ve gerçekçi bir şekilde sorunlar dile getirildi.
  • Realizmin etkisi belirginleşti.
  • Öne çıkan sanatçılar: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin.
  • Millî Edebiyat sanatçıları da bu dönemde eserler üretmeye devam etti.
  • Gözlemci gerçekçilik temelinde romanlar yazıldı.
  • Cumhuriyet devrimleri ve yeni kurumlar eserlerde ele alındı.
  • Türk edebiyatında roman, 1923-1950 arasında farklı biçimler ve tekniklerle gelişti.
  • Cumhuriyet rejimi, Anadolu yaşamı, Atatürk devrimleri, yoksulluk, olanaksızlık gibi konularda eserler vermişlerdir.
  • Anadolu ve Anadolu halkına yönelim güçlü bir şekilde hissedildi.
  • Anadolu’nun fedakarlıkları, destansı zaferi ve içinde bulunduğu yoksulluk gerçekçi bir şekilde ele alındı.
  • Ezilen halkların durumları, kasaba ve şehirlerdeki dar gelirli insanların yaşam mücadeleleri toplumcu gerçekçilik anlayışıyla dile getirildi.
  • Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Peyami Safa gibi yazarlar bireyin içsel sıkıntılarına odaklandı.
  • Toplumsal fayda anlayışının azalmasıyla birlikte psikolojik roman türüne yönelim arttı.
  • Bu dönemin psikolojik roman örnekleri: Halide Edip Adıvar’ın “Handan”, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Huzur”, Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu”.
  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” ve Kemal Tahir’in “Devlet Ana” tezli roman örnekleri olarak dikkat çekiyor.
  • 1940’lı yıllarda dünya savaşının yıkımı, iki kutuplu dünya ve sanayileşme gibi sorunlarla birlikte göç sorunu ele alındı.
  • Köy romancılığı bu dönemde önemli bir gelişme gösterdi.
  • Romanlarda köy gerçekleri güçlü bir gözlemle aktarıldı.

Cumhuriyet Dönemi (1923-1950) Önemli Romanlar

  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu-Yaban 
  • Reşat Nuri Güntekin-Yaprak Dökümü 
  • Abdülhak Şinasi Hisar-Fahim Bey ve Biz, Çamlıca’daki Eniştemiz
  • Peyami Safa-Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
  • Sabahattin Ali-Kuyucaklı Yusuf
  • Ahmet Hamdi Tanpınar-Huzur
  • Sâmiha Ayverdi-İnsan ve Şeytan
  • Yusuf Atılgan-Aylak Adam
  • Erhan Bener-Oyuncu

Kurtuluş Savaşını Anlatan Romanlar

  • Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Yaban
  • Halide Edip Adıvar: Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye
  • Kemal Tahir: Yorgun Savaşçı, ESİR ŞEHRİN İNSANLARI
  • Ahmet Hamdi Tanpınar: Sahnenin Dışındakiler
  • Tarık Buğra: Küçük Ağa
  • Peyami Safa: Biz İnsanlar 
  • Ahmet Hamdi Tanpınar: Sahnenin Dışındakiler 
  • Aşk ve Zafer – Halide Nusret Zorlutuna
  • Üç İstanbul – Mithat Cemal Kuntay

Özetle;

  • Cumhuriyet Dönemi’nde roman, 1923-1950 arasında gelişim gösterdi.
  • Gözlemci gerçekçilik ve toplumsal sorunlar ön plana çıktı.
  • Millî Edebiyat sanatçıları ve eserleri tanınmış oldu.
  • Kurtuluş Savaşı, Anadolu ve halk, toplumun psikolojik durumları gibi temalar işlendi.
  • Tezli romanlar ve köy romancılığı döneme damgasını vurdu.

Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950) Slayt ve Konu Anlatımı İndir

🔗indir: Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950) Slayt

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Cumhuriyet Döneminde Eleştiri – Slayt

Mayıs 8, 2023 Okuma süresi: 7 dakika

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri konulu slayt ve konu anlatımına yazıda yer verdim. Slayt ve konu anlatımının içeriğinde Cumhuriyet Dönemi Eleştiri türünün genel özellikleri, öne çıkan eleştiri yazarları, Cumhuriyet Dönemi önemli eleştiri eserleri, edebî eleştirinin konuları gibi başlıkları ve iki adet test sorusunu bulabilirsiniz. Cumhurşyet Dönemi’nde Eleştiri Sunumunu ise yazının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. 

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri

  • Cumhuriyet’in ilk yıllarında daha çok öznel eleştiri örneklerine rastlanırken sonraları nesnel eleştiriler ağırlık kazanmaya başlamıştır.
  • Akademik çevreler tarafından esere dönük nesnel eleştiri yöntemleri geliştirilmiş ve uygulanmıştır.
  • 1940’lı yıllardan itibaren eleştiri türünde hem nitelik hem de nicelik açısından önemli gelişmeler olmuştur.
  • Eleştiriye ilgi artmış, yeni eleştirmenler yetişmiştir.

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri Türünde Öne Çıkan İsimler

  • Nurullah Ataç
  • Orhan Şaik Gökyay
  • Suut Kemal Yetkin
  • Cevdet Kudret Solok
  • Orhan Burian
  • Mehmet Kaplan
  • Berna Moran
  • Attila İlhan
  • Asım Bezirci
  • Memet Fuat
  • Fethi Naci
  • Şerif Aktaş
  • Hüseyin Cöntürk
  • Gürsel Aytaç

Cumhuriyet Dönemi’nde Tanınmış Eleştiri Eserleri

  • Orhan Şaik Gökyay – Destursuz Bağa Girenler
  • Mehmet Kaplan – Şiir Tahlilleri
  • Berna Moran – Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
  • Fethi Naci – Yüz Yılın 100 Türk Romanı
  • Gürsel Aytaç – Çağdaş Türk Romanı Üzerine İncelemeler

Cumhuriyet Dönemi’nde Edebî Eleştirinin Konuları

  • Biçim–içerik ilişkisi
  • Açıklık-kapalılık
  • Eski-yeni çatışması
  • Edebiyatın toplum için yararı
  • Sanat için sanat ilkesi
  • Yenilik arayışı
  • Sanatta güzellik ve fayda
  • Dil ve ayrıntı kullanımı

Roman ve Hikâyede İncelenen Konular

  • Yazarların roman anlayışları
  • Kişiyi canlandırmadaki ustalıkları
  • Bakış açıları
  • Dil kullanımı
  • Ayrıntıları kullanma becerileri

Sonuç

  • Cumhuriyet Dönemi’nde eleştiri türünde önemli gelişmeler yaşanmıştır.
  • Nesnel eleştiriler öne çıkmış ve akademik çevreler tarafından geliştirilmiştir.
  • Yeni eleştirmenler yetişmiş ve eleştiri kuramlarındaki çeşitlilik artmıştır.
  • Türk edebiyatında eleştiriye ilgi ve önem artmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri Test

1. Aşağıdaki eserlerden hangisi diğerlerinden farklı bir türde yazılmıştır?

A) Tahrib-i Harabat 

B) Yüz Yılın 100 Türk Romanı 

C) Destursuz Bağa Girenler

D) Şiir Tahlilleri 

E) Bize Göre

2. Aşağıdakilerin hangisinde verilen eser, karşısındaki sanatçıya ait değildir?

A) Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış-Berna Moran

B) Eleştiri Günlüğü-Nurullah Ataç

C) Hayat ve Kitaplar-Ahmet Şuayp

D) Hikâye Tahlilleri-Mehmet Kaplan

E) Çağdaş Türk Romanı Üzerine İncelemeler-Gürsel Aytaç

Cevaplar: 1-E, 2-B

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri Slayt İndir

Cumhuriyet Öncesi Eleştiri Slaytına BURADAN ulaşabilirsiniz.


Cover Image

Cumhuriyet Öncesi Eleştiri-Slayt-Konu Anlatımı

Mayıs 5, 2023 Okuma süresi: 7 dakika

Cumhuriyet Öncesi Eleştiri 11. sınıf Türk Dili ve  Edebiyatı dersi konularından biri. Cumhuriyet Öncesi Eleştiri üzerine hazırladığım slaytı konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan bilgisayarınıza indirebilirsiniz. 

Cumhuriyet Öncesi Eleştiri Sunumunun içeriğinde eleştiri nedir üzerine kısa bir hatırlatma, Divan Edebiyatı Dönemi’nde eleştiri, Tanzimat Döneminde Eleştiri, Servetifünun döneminde eleştiri, Fecriati ve Milli Edebiyat Dönemi’nde eleştiri üzerine kısa bilgiler bulabilirsiniz. Ayrıca Türk edebiyatındaki ilk eleştiri yazısı, Türk edebiyatındaki ilk eleştiri eseri ve yine Cumhuriyet Öncesi Dönem önemli eleştiri yazarları ve eleştiri eserleri üzerine bilgiler yer alıyor.  

Eleştiri Nedir?

  • Eleştiri, bir sanat yapıtının iyi ve kötü yönlerini inceleyerek bir yargı ile belirten bir yazı türüdür. 
  • Eleştirinin türlere ayrılmasında konularına ve eleştirmenin tutumuna göre bir ayrım söz konusudur. 
  • Konularına göre eleştiriler; sanatçıya dönük eleştiri, esere dönük eleştiri, okura dönük eleştiri ve topluma dönük eleştiri şeklinde gruplandırılabilir. 
  • Eleştirmenin tutumuna göre eleştiriler, öznel eleştiri ve nesnel eleştiri diye ikiye ayrılır. 
  • Eski Yunancadan Latinceye oradan da Fransızcaya geçen critique (kritik) sözcüğünün karşılığı olarak kullanılan “eleştiri” Batı’da ortaya çıkıp gelişmiş bir türdür. 
  • Dünya edebiyatında Boileau (Bualo), Hippolyte Taine (Hippolit Ten), Anatole France (Anatol Frans) ve Thomas Stearns Eliot (Tamıs Störns Elyıt) eleştiri türünde tanınmış isimlerdir.

Tanzimat Öncesi Eleştiri

  • Divan edebiyatındaki hiciv ve halk edebiyatındaki taşlama, siyasi ve sosyal içerikli eleştiri örnekleridir.
  • Divan edebiyatındaki tezkireler, şairlerin hayatına ilişkin bilgilerin yanında eserlerinin niteliklerine dair kısa değerlendirmeleri de içerdiğinden eleştiri türüne yaklaşır.
  • Ancak bunların hiçbiri ayrı bir tür olan eleştiri sayılmaz.

Tanzimat Dönemi ve Batılı Anlamdaki Eleştiri

  • Tenkit kelimesiyle de karşılanan eleştiri, edebiyatımızda gazetenin ortaya çıkmasıyla başlamıştır.
  • Eleştiri, edebiyatımıza Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan gelmiştir.
  • Tanzimat sanatçıları, ilk eleştirmenler olarak kabul edilir.
  • Bu dönemde başlangıçta bir yönteme dayanmayan, bir dönemi veya eser sahibini (onun düşüncesini) yerme anlayışıyla eleştiriler yazılmışsa da zamanla olgun örneklere ulaşılmıştır.
  • Önce dille ilgili eleştiri yazıları yazılmış, sonra türün alanı genişlemiştir.
  • Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem, Mizancı Murat, Muallim Naci ve Beşir Fuat bu dönemde eleştiri türünde öne çıkan isimlerdir.
  • Namık Kemal’in Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanan “Lisân-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahâzatı Şâmildir” yazısı türün edebiyatımızdaki ilk örneğidir.
  • Namık Kemal’in “Tahrib-i Harabat” adlı eseri, Türk edebiyatında Batılı anlamdaki ilk eleştiri örneklerindendir.
  • Ziya Paşa’nın bu dönemde yazdığı Şiir ve İnşa, türün önemli örneklerindendir.
  • Yine bu dönemde Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci ve Namık Kemal ile Ziya Paşa arasında geçen tartışmalara yönelik eleştiri türünde yazılar yazılmıştır.

ÖNEMLİ

  • İLK ELEŞTİRİ YAZISI:  NAMIK KEMAL – “Lisân-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahâzatı Şâmildir” (ANLAMI: OSMANLICA EDEBİYAT ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELERİ İÇERİR.)
  • İLK ELEŞTİRİ KİTABI: NAMIK KEMAL – TAHRİBİ HARABAT (ZİYA PAŞA’NIN HARABAT İSİMLİ ESERİNİ ELEŞTİRMİŞTİR.)

Servetifünun Dönemi ve Nesnel Eleştiri

  • Servetifünun Dönemi’nde Hüseyin Cahit, Cenap Şahabettin, Halit Ziya, Mehmet Rauf, Tevfik Fikret, Ali Kemal, İsmail Safa, Ahmet Şuayp, eleştiri yazan sanatçılardır. 
  • Eleştiri yazılarıyla tanınan Ahmet Şuayp, Türk edebiyatındaki eleştiri anlayışına nesnel bir bakış açısı getirmeye çalışmıştır.
  • Hüseyin Cahit’in Kavgalarım ile Ahmet Şuayp’ın Hayat ve Kitaplar adlı eserleri, bu dönemde eleştiri türünün tanınmış örnekleridir.

Fecriati ve Milli Edebiyat Dönemlerinde Eleştiri

  • Fecriati’de Yakup Kadri, Ahmet Haşim, Hamdullah Suphi, Ali Canip Yöntem, M. Fuat Köprülü ve Şahabettin Süleyman  eleştiri türünde yazan sanatçılardır.
  • Millî Edebiyat Dönemi’nde ise eleştiri türü, Türk edebiyatındaki millî duyarlığı yansıtmak amacıyla kullanılmıştır. 
  • Bu dönemde Ali Canip’in “Millî Edebiyat Meselesi” ve “Cenap Bey’le Münakaşalarım” adlı eserleri eleştiri türünün tanınmış örnekleridir.

Cumhuriyet Öncesi Eleştiri Slaytı İndir

Cumhuriyet Dönemi’nde Eleştiri Slaytına BURADAN ulaşabilirsiniz.


Cover Image

Aşık Paşa – Slayt – Ders Notu

Mayıs 3, 2023 Okuma süresi: 12 dakika

Aşık Paşa 15. yüzyıl önemli divan şairlerindendir. Aşağıdaki ders notunda Aşık Paşa kimdir, Aşık Paşa’nın hayatı, edebi kişiliği, eserlerinden örnekler ve 2021 AYT’de sorulan soru gibi başlıklara yer verilmiştir. Aynı bilgileri sunuda da bulabilirsiniz. Aşık Paşa slaytını ders anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.

Aşık Paşa’nın Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

AŞIK PAŞA KİMDİR?

       Aşık
Paşa, 15. yüzyılda çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş bir Divan şairidir.

       Fatih
Sultan Mehmet’in hocalarından olduğu bilinmektedir.

       İyi
bir eğitim alan Aşık Paşa medrese hocalığından vezirlik makamına kadar
yükselmiştir.

       «Kerem»
redifli kasidesini padişaha sunduğu, böylece hakkında verilen bir hapis
cezasından affedildiği anlatılmaktadır.

       Aşık
Paşa’nın şiirlerini bir araya getirdiği bir Divanı vardır.

Aşık Paşa’nın Edebi Kişiliği

       Aşık
Paşa, yaşadığı dönemin büyük şairlerinden biridir.

       Ahmed
Paşa gazel, kaside, şarkı ve murabba şiir türlerinde başarılı olmuştur.

       Dini
konulardan uzak durmuş, beşeri aşkı eserlerinde işlemiştir.

       Aruz
ölçüsünü ustaca kullanmıştır. Yaşadığı dönemde ona ‘Şairler Sultanı’ unvanı
verilmiştir.

       Sonraki
dönem şairlerinden Ahi, Lami, Necati, Zati ve Baki ona nezireler yazmışlardır.

       Ünü
Osmanlı Devleti sınırlarını aşmış, Timur Devleti’nin sanata önem veren
hükümdarı Hüseyin Baykara’nın sarayında dahi okunmuştur.

       Onun
“kerem”, “benefşe” ve “âb” redifli kasideleri, en meşhur eserlerindendir.

Aşık Paşa’nın Şiirlerinden Örnekler

Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül (Murabba)

Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül
Kara sevdaya yiler bî-ser ü bî-pây gönül
Dimedüm mi sana dolaşma ana hay gönül
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül

Bizi hâk itdi hevâ yolına sevdâ nidelüm
Pây-mâl eyledi bu zülf-i semen-sâ nidelüm
Kul idinmezdi güzeller bizi illâ nidelüm
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül

Felekün nûş iderem nîşini sâğarlar ile
Doğradı hâr-ı cefâ bağrumı hançerler ile
Baş koşam dimez idüm ben dahi dil-berler ile
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül

Der Medh-i Sultan Mehmed Hân (Kerem Kasidesi) (Kaside)

Ey muhît-i keremün katresi ummân-ı kerem
Bâğ-ı cûd ebr-i kefünden tolu bârân-ı kerem

Matla-ı subh-ı zafer mihr-i zekâ ebr-i hayâ
Felek izz ü alâ dâver-i devrân-ı kerem

Tâc bahş-ı ser-i sultân-ı salâtin-i cihân
Zînet-i taht u nigîn Hazret-i sultân-ı kerem

Zıll-ı Hakk Şâh Muhammed ki işiği gökinün
Kem-terin ılduzı olur meh-i tâbân-ı kerem

Aşık Paşa hakkında 2021 AYT Sorusu

Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid zamanında şiirler
yazmıştır. Şiirleri, o daha hayattayken, bütün Anadolu ve Rumeli’ye yayıldığı
gibi Hüseyin Baykara’nın Herat’taki sarayında dahi okunur olmuş, kendisinden
sonraki şairleri de etkilemiştir. Türk edebiyatı tarihinde Şeyhi ile Necati
arasında yetişen şairlerin en tanınmışlarındandır. Onun “kerem”, “benefşe” ve
“âb” redifli kasideleri, bilinen eserleri arasındadır.  

Bu parçada söz edilen şair aşağıdakilerin hangisidir?

A) Süleyman Çelebi  

B) Ahmet Paşa  

C) Sehi Bey  

D) Taşlıcalı Yahya  

E) Âşık Paşa

Aşık Paşa Hayatı, Edebi Kişiliği Slaytı İndir

İndir: Aşık Paşa Hayatı, Edebi Kişiliği Slaytı


Cover Image

Hüsrevi Rum Kimdir? Şair Necati – Slayt

Mayıs 2, 2023 Okuma süresi: 10 dakika

Hüsrevi Rum olarak da anılan Divan şairi Necati hakkında hazırladığım slayt ve ders notunu aşağıda bulabilirsiniz. Şair Necati kimdir, Necati’nin Edebi Kişiliği, Necati’nin etkilediği şairler, Necati’nin Üslubu, Eserleri, ÖSYM’nin Necati hakkında sorduğu soru gibi başlıkların yer aldığı sunu on slayttan oluşmaktadır. 

Hüsrevi Rum: Necati Kimdir?

  • 1450’li yıllarda
    doğmuştur. Fatih Sultan Mehmet döneminin sonlarına doğru tanınmıştır.
  • Bu dönemde
    Kastamonu’da yaşarken yazdığı “Döne Döne” redifli gazelle tanınmıştır.
  • Fatih’e sunduğu
    “şitaiye” ve “bahariye” kasideleri
    ve gazelleriyle onun beğenisini kazanmıştır. Fatih’in ölümünden sonra
    II.Bayezid’e şiirler yazmaya devam etmiştir.

Necatî’nin Edebî
Kişiliği

  • Necatî yaşadığı
    dönemin önemli şairlerinden biri olmuştur. Fuzuli, Baki, Nedim gibi Divan şiiri
    geleneğinin büyük şairlerinin yetişmesinden bir önceki kuşaktandır.
  • Yaşadığı dönem
    Türkçenin ve edebiyatın gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
  • Necâtî, Mihrî Hatun,
    Sehî Bey, Vâlihî, Tâli’î, Sun’î ve diğerleri gibi şairlerin öncüsüdür ve
    Şemsî-i Edvârî, Sâkî, Sûzî-i Nakşıbendî, Rızâî, Üsküplü Zârî gibi şairler de
    onun etkisinde kalmış ve şiirlerine nazireler yazmışlardır.
  • Fuzûlî gibi büyük
    bir şair de Necâtî’den alıntı yapmış, “gül ve hançer” redifli şiirlerinde
    Necatî’den  etkilenmiştir.
  • İdris-i Bitlisî’nin
    tarihinde Necati’den “Hüsrevi Rum” olarak bahsedilmiştir.

Necatî’nin Üslubu

  • Şiir yazdığı dönem
    şairleri arasında açık ve anlaşılır bir üslubu tercih etmiştir.
  • Samimi bir
    söyleyişle sanatlı, edebi bir üslubu birleştirmiş, bu yönüyle öne çıkmıştır.
  • Şiirlerinde halk
    söyleyişlerini, deyim ve atasözlerini başarıyla kullanmıştır.
  • Basit söylenebilir
    gibi görünen ancak anlamca derin manalar içeren şiirler söylemiştir. Bu yönüyle
    Necati sehlimümteni sanatının ustalarından sayılır.

Necatî’nin Eseri

Necati’nin
eserlerini topladığı bir Divanı vardır.

İçinde 650 gazel
bulunan bu divana ön söz yazdığı bilinmektedir ve divanına ön söz yazan ilk şair
sayılmaktadır.

 

Necatî’nin Döne Döne
Gazeli

Çıkalı göklere âhım
şererî döne döne                        

Yandı kandil-i
sipihrün cigeri döne döne

Ayagı yer mi basar
zülfüne ber-dâr olanın             
Zevk u şevkîle virür
cân u seri döne döne

Sen turup raks
idesin karşuna ben boynum egem  
İne zülfün koca sen
sîm-beri döne döne

Şâm-ı zülfünle gönül
mısrı harâb oldı deyü        
Sana iletdi kebûter
haberi döne döne

Sen olasın deyü yer
yer asılub âyîneler               
Gelene gidene eyler
nazarı döne döne

Ka’be olmasa kapun
ayla gün leyl ü nehâr
Eylemezlerdi tavâf
ol güzerî döne döne

Ey necâtî yaraşur
mutribî şeh meclisinün             
Raks urub okıya bu
şi’r-i teri döne döne
 
Sadeleştirilmiş
Açıklaması

 1. Ahımın kıvılcımları göklere döne döne
çıktığından bu yana feleğin güneşinin ciğeri döne döne yandı.
2. Saçına asılanın
ayağı yere mi basar? O zevkle mutlulukla canını ve başını döne döne verir.
3. Güvercin, Şam
şehrini anımsatan saçınla Mısır ülkesi kadar olan güzelliğinin harap olduğu
haberini döne döne sana haber ulaştırdı.
4. Sen kalkıp raks
edip saçların inip sen gümüş misali ak göğüslüyü kucaklayacaksın; bense senin
karşında boynumu eğip duracağım.
5. Kapın Kâbe misali
değerli olmasaydı ay ve güneş her gece gündüz orayı tekrar tekrar tavaf ederek
etrafında dönmezdi.
6. Yer yer asıllı
duran aynalar, gelen kişi sen olabilirsin diye gelen gidene döne döne bakar.
7. Ey Necati!
Padişah meclisinin çalgıcısının bu taze şiiri dans ederek döne döne söylemesi
ona yakışır.

ÖNEMLİ BİLGİ: 

Necatî 2022 yılında ÖSYM tarafından üniversite ikinci basamak sınavı olan AYT’de aşağıda yer verdiğim soruyla sorulmuştur. 

2022-AYT

Anadolu sahası şairlerinden olan ……. XV. yüzyılın önemli isimlerindendir. Onun başarısı; şiirlerinde halk söyleyişlerini, deyim ve atasözlerini kullanmakta gösterdiği ustalığa dayanır. Şairin ustaca kaleme aldığı şiirlerine pek çok şair tarafından nazire yazılmıştır. Özellikle “döne döne” redifli gazeliyle tanınan şair, yaşadığı devirde Anadolu şairlerinin sultanı anlamında “Hüsrev-i Rûm” olarak anılmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 

A) Şeyhi  B) Necati  C) Ahmet Paşa  D) Ahmed-i Dai  E) Fuzuli

Hüsrevi Rum: Necati Slayt İndir

👉🔗indir: Necati Slayt


Cover Image

Ünlü Daralması – Slayt – PDF Ders Notu

Nisan 26, 2023 Okuma süresi: 9 dakika

Ünlü Daralması, ses olaylarının önemli bir parçasıdır. Eğer YKS, KPSS gibi sınavlara hazırlanıyorsanız Ünlü Daralması hakkında bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. İşte bu noktada size yardımcı olacak bir kaynak sunuyoruz: “Ünlü Daralması Ses Olayı” adlı powerpoint sunumu ve PDF ders notu.

Dosyamız, Ünlü Daralması ses olayını ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Sunumda ve ders notunda, Ünlü Daralması nedir, nasıl meydana gelir, hangi kelimelerde görülür, nasıl yazılır, ünlü daralması örnekler gibi konular incelenmektedir. Ayrıca, örnek kelimeler ve cümleler de verilerek konunun daha iyi anlaşılması sağlanmaktadır. Test sorularıyla konu iyice pekiştirilmektedir.

Ünlü daralması slayt ve PDF ders notu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

Ünlü Daralması Nedir?

Geniş ünlüler olan a ve e ile biten bir kelime –yor ekini aldığı zaman a ve e harfleri dar ünlüler olan ı,i,u,ü harflerinden birine dönüşür. 

·         Oyna-yor……………. oynuyor

·         Sırala-yor……………..sıralıyor

·         Ara-yor…………………arıyor

·         Ele-yor………………….eliyor

·         İncele-yor……………….inceliyor

Örnek:

·         Okullar açılıyor ve dersler başlıyor.

·         Açılıyor kelimesinde ünlü daralması yoktur.

·         Ancak başlıyor kelimesinde ünlü daralması vardır.

Açıl-ı-yor: ı harfi yardımcı sestir. a’nın ı’ya dönüşme durumu yok.

Başla-yor: la ekindeki a daralıp ı’ya dönüşmüş.

Dikkat

De, ye, ne kelimelerinde bazı ekleri alınca daralma meydana gelir. Bu kelimelerde ünlü daralmasını bulmak zor olabilir.

·         Diyecek……de-ecek  Diyen……de-yen

·         Diye……de-ye

·         Yiyecek……ye-yecek

·         Niye……ne-ye

Örnek:

Yemeği birlikte yiyelim, diyerek sözleştik.

·         Yiyelim kelimesinde ünlü daralması vardır.

Ye-yelim: ye kökündeki e harfi –e ekini alınca i’ye dönüşmüş, yani daralmış. Ayrıca araya y kaynaştırma harfi girmiş.

·         Diyerek kelimesinde ünlü daralması vardır.

De-yerek: de kelimesindeki e daralıp i’ye dönüşmüş. Ayrıca y kaynaştırma harfi almış.

Dikkat

Olumsuzluk ekinde (-me/-ma) bazen daralma olabilir.

·         Gelmiyor……gelme-yor: -me ekindeki e, i’ye dönüşüp daralmış.

·         Almıyorum……alma-yorum: -ma ekindeki a, ı’ya dönüşüp daralmış.

 Dikkat

Bazen ünlü daralması olmayan yerde daralma uygulanarak yazım yanlışı yapılır.

·         Gelecek kelimesi gelicek şeklinde yazılmaz.

·         Bekliyecek: yanlış  bekleyecek: Doğru

·         Dinliyelim: yanlış  dinleyelim: Doğru

·         Bağışlıyamadı: yanlış Bağışlayamadı: Doğru

·         Sevmiyeceğim: yanlış Sevmeyeceğim: Doğru

 

Ünlü Daralması Soruları

1. “Arkadaşlarını sevmiyor oluşuna bir yandan içerliyor, bir yandan da istemeye istemeye destekliyordum.” cümlesindeki ünlü daralması olan kelimeleri bulun.

ÇÖZÜM:

·         Sevmiyor…sevme-yor

·         İçerliyor…içerle-yor

·         Destekliyordum…destekle-yordum

 

2. “Sokakta saatlerce oynuyor, ev halkı akşam yemeğini yiyene değin evin yolunu sormuyorduk bile.” cümlesindeki ünlü daralması olan kelimeleri bulun.

ÇÖZÜM:

·         Oynuyor…oyna-yor

·         Yiyene…ye-yene

·         Sormuyorduk …Sorma-yorduk

3. “Cümleleri süslüyor diyorlar ama ben o cümleleri yaşıyorum. Bunu okunuyor olmaktan yapıyorum sanıyorlar.” cümlelerindeki ünlü daralması olan kelimeleri bulun.

ÇÖZÜM:

Süslüyor…süsle-yor

Diyorlar…de-yorlar

Yaşıyorum …Yaşa-yorum

Okunuyor, yapıyorum, sanıyorlar kelimelerinde daralma yoktur.

 

 

Ünlü Daralması Test Soruları

1. Aşağıdakilerin hangisinde “ünlü daralması” yoktur?

A) Senin gözlerinde ışıldıyor

Benim dilimin ucunda

B) Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta

Çevresini ölçtük dünyanın

C) Söylüyor ak gömlekli hekim

Yorulma yok çalışma yok

D) Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor

Yollar ya da anılar boyunca

E) İnsanlığın yükünü taşımıyorsan

Kendinden söz etme.

(I) Öyleyse gör ne halin varsa (II) diyeceğim ama dilim (III) varmıyor. Yavrum, ben kendi (IV) nefsime, işte geldim işte (V) gidiyorum. Aklım fikrim sende.

2. Parçada numaralanmış sözcüklerin hangi ikisinde “ünlü daralması” vardır?

A) I ve III B) II ve III C) II ve V D) I ve IV E) IV ve V

Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar

Unutuşun o tunç kapısını zorlar

Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;

İşte, doğduğun eski evdesin birden,

Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,

Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik

Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar…

3. Verilen dizelerde ünlü daralmasına uğramış kaç sözcük vardır?

A) 5    B) 4    C) 3    D) 2     E) 1

 

4. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü daralması yoktur?

A) Çocukluğunun geçtiği her yeri hatırlıyor.

B) Herkes yerini alıp sessiz olsun, film başlıyor.

C) Gözlerinden belli benden bir şey gizliyor.

D) Elindeki elmayı hiç vakit geçirmeden dişliyor.

E) Hiç bıkmadan her gün bana takılıyor.

 

5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “ünlü daralmasına örnek kullanım vardır?

A) Bize ne kara bir köpeğin ölümünden

B) Öyle sıkı germişiz ki iplerimizi, susarız

C) Susarız konuşacağımız vakte kadar

D) Biz konuşalım diye konuşur herkes

E) Şükür ki kulakları mühürlenmişlerden değiliz

TEST CEVAPLARI: 1-B, 2-B, 3-D, 4-E, 5-D

ÜNLÜ DARALMASI SLAYTI PDF DERS NOTU İNDİR

 SES BİLGİSİ SLAYTINA BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ.


Cover Image

Metin Türleri (Yazı Türleri) – Slayt

Mart 27, 2023 Okuma süresi: 2 dakika

Metin Türleri (Yazı Türleri) konusunda hazırladığımız slaytı indirmek için renkli bağlantıyı kullanabilirsiniz. Slayt içeriğinde ortaokul öğrencilerinin sorumlu olduğu yazı türleri yer almaktadır ve öğrencilerin konuya hakim olması için gerekli bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca slaytta LGS’de sorulabilecek sorulara benzer metin türleri soruları da bulunmaktadır. Konu anlatımından sonra öğrencilerin anlayabileceği metin örnekleri de paylaşılmıştır. Yazı türleri arasında Deneme, Fıkra (Köşe Yazısı) Makale, Destan, Efsane (Söylence), Hikâye (Öykü), Roman, Çizgi Roman, Eleştiri (Tenkit), Haber Yazısı yer almaktadır. Daha ayrıntılı slayt ve konu anlatımlarına ulaşmak için her bir yazı türünün üzerine tıklayarak ilgili sayfaya gidebilirsiniz. Metin Türleri (Yazı Türleri) Slaytını indirmek için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.

Metin Türleri (Yazı Türleri) Slaytı İndir

İndir: Metin Türleri (Yazı Türleri) Slaytı


Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler