Cover Image

İsim Tamlaması (Slayt – PDF Ders Notu)

Aralık 24, 2024 Okuma süresi: 45 dakika
İsim tamlaması slayt

İsim tamlamaları konulu ders notu ve 24 slayttan oluşan İsim Tamlamaları sunumunu bu yazımızda bulabilirsiniz. İsim tamlamaları sunumunun ve ders notunun içinde test sorularına ve isim tamlamalarını metinde bulmaya yönelik etkinliklere de yer verdim. İsim tamlaması nedir, isim tamlamasına bolca örnekler, isim tamlamalarının çeşitleri, isim tamlamalarının özellikleri, isim tamlamaları etkinlikleri ve bolca test sorularını aşağıdaki ders anlatımında ve isim tamlamaları konulu sunumda bulabilirsiniz.

İsim tamlamaları slaytını ve İsim tamlamaları PDF ders notunu yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.  

İSİM
TAMLAMASI NEDİR?

İki veya daha fazla ismin bir araya
gelerek bir varlığı ya da kavramı anlattığı kelime gruplarıdır.

ÖRN: Kitabın sonu
            ÖRN: Arabanın fiyatını
duyan
alıcının gözleri fal taşı gibi açıldı.
            ÖRN: Dışarı çıkınca ışığın
parlaklığı
gözümü aldı.
            ÖRN: Gün sonunda yazarın fikirleri tamamen değişmişti.

Tamlama ekleri şahıslara göre
değişebilir:

            Ben-im kitabım
            Senin kitab-ın
            O-n-un kitab-ı
            Biz-im kitab-ımız
            Siz-in kitab-ınız
            O-n-lar-ın kitap-ları

ÖRN: Okulun problemleriyle onların
eksikleri
örtüşüyor
ÖRN: Benim sözüm
adam sözüdür,
senin aklın buna ermez.

İsim tamlamaları üçe ayrılır:

1. Belirtili İsim Tamlaması
2. Belirtisiz İsim Tamlaması
3. Zincirleme İsim Tamlaması

1. Belirtili İsim Tamlaması:

Tamlayan ve tamlananın ikisinin birden
tamlama eklerini aldığı tamlamalardır.

ÖRN: Kedinin annesi, yavru kediyi yine kabul etmedi.
ÖRN: Yılların yıpratıcılığı adamın sağlığını iyiden iyiye
bozmuştu.
ÖRN: Dün tarihçinin yokluğu
bütün dershaneyi etkilemişti.

2. Belirtisiz İsim Tamlaması:

Tamlayanın ek
almadığı, tamlananın ek aldığı isim tamlamalarıdır.

ÖRN: Ders kitabı
ÖRN: Yemek masasından
kalkmadan
baba fırçası yemek yazara ağır gelmişti.
ÖRN: Yol üzeri kime
rastlasa ondan bir eski dost gibi
hayat tavsiyesi isterdi.
ÖRN: Geçen yıl zorluklar
ve umutsuzluklar yılı
oldu, 2025 yılı size mutluluklar yılı
olsun.

3. Zincirleme İsim Tamlaması:

Üç ya da daha fazla isimden oluşan isim
tamlamalarıdır.

ÖRN: Çiçeğin yaprağının rengi
ÖRN: Sergide resim sanatının incelikleri
katılımcıları büyüledi.

ÖRN: Çocuğun dayanılmaz soruları diğerlerinin
hassas psikolojisini etkiliyordu. (Zincirleme isim tamlaması yoktur.)

ÖRN: Evin bahçe düzenlemesi, mimarın meslek tecrübesini
yansıtmakta.

ÖRN: Çaresiz çocukların umutsuz bekleyişi yine
hüzünle bitti. (Zincirleme isim tamlaması yoktur.)

 

 

SORU-1:

(1) Bu
şairimiz, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının şair, hikâyeci, romancı, edebiyat
tarihçisi ve denemecisidir. (II) O, geniş yelpazede eserler vermiş bir
sanatçıdır. (III) Şüphesiz onun en bariz vasfı, kendisinin de kabul ettiği gibi
şair olmasıdır. (IV) Usta sanatçının şiirleri sayıca azdır. (V) Bununla
birlikte bu şiirlerin devrinin en güzel şiirlerinden olduğu gerçeği
eleştirmenlerce belirtilmiştir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinde ad takımı yoktur?

A) V     B) III    C)
I      D) II     E) IV

 

SORU-2:

Bugün(I) sanat meseleleriyle yakından
alâkadar olmuş bir zekâ(II) için artık münakaşasına olanak görülmeyen(III)
hakikatlerden biri de şiirin(IV) her türlü menfaat endişesinden uzak ve
gayesini yalnız kendinde bulan bir mükemmeliyet olmasıdır.(V)

Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden
hangisi ad tamlamasının tamlayanıdır?

A) V     B) III    C)
I      D) II     E) IV

 

İsim Tamlamalarının Özellikleri

 

1. Tamlayanla
tamlanan yer değiştirebilir.

ÖRN:
Şarkısını söyledik yıllar yılı baharın
ÖRN:
Piyasaya
söylentisi bile yetmişti değişikliğin

2.
Tamlayan ya da tamlanan bir zamir olabilir.

ÖRN:
Birimizin derdi, hepimizin derdi sayılırdı.

ÖRN:
Sınavda
soruların birçoğunu yapamayan öğrencilerin hepsi etüde
katılacak.

ÖRN:
Bunların hiçbiri mazeret sayılmaz, kimin nesi olursan ol, seni
kovacağım.

 

SORU-3:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ile tamlananı yer
değiştirmiş bir isim tamlaması kullanılmıştır?

A) Parmaklarının ucu dikenli tellere ha
değdi ha değecek.

B) Hayallerin göz pınarlarında donup
kalır.

C) Birkaç kulaç ötedeki bir tahta
parçasını tutamazsın.

D) Duymak ama anlatamamak, çemberini
kıramamak kelimelerin, ne acıdır.

E) Ve deler sevgi dolu yüreğini, sevgi
bilmeyen bir kurşun.

 

SORU-4:

Tamlayanı kişi zamirinden oluşan isim
tamlamalarında kimi zaman tamlanana getirilen iyelik eki düşer.

Aşağıdakilerin hepsinde bu açıklamaya uygun bir kullanım
vardır?

A) Çocukluk yıllarımızda burası eski bir
demirci dükkânıydı.

B) Bazı meslekler geçen zamana
direnemeyip eskiyor.

C) Düşünceleriniz bazen sizin dışınızda
da gelişir.

D) Herkes, kendi hatasını düzeltirse
hoşgörü ortamı sağlanacaktır.

E) Sanayileşme ve betonlaşma artık bizim
köye bile gelmiş.

 

3.
Bir tamlanan birden fazla tamlayan alabilir.

ÖRN:
Ülkenin, şehrin ve ailemizin sana ihtiyacı var.
ÖRN:
Sana yine
çağların ve tarihin tanıklığından bahsedeceğim.

4.
Bir tamlayan birden çok tamlanan alabilir.

ÖRN:
Uçağın motoru, kanatları ve pervanesi kontrol edildi.
ÖRN:
Yazdığı
şiirin dili, tarzı yahut biçemi şairin adına,
kimliğine
göre değişecektir.

 

SORU-5:

İsim tamlamalarında tamlayan görevindeki
sözcük birden çok tamlanan için ortak kullanılabilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren
bir kullanım vardır?

A) Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
çalınıyor plakta.

B) Türkülerin en içlisi en hüzünlüsü
bizim aşkımızdır.

C) Delicesine sarhoş olmak en güzel
tarafı imkânsızlığın.

D) Neşeli, sağlıklı her insanda da bu
hastalık görülebilir.

E) Ümitlerimiz fırtınalı denizlerin
ortasında bir hurda teknedir şimdi.

 

5.
Tamlayanla tamlanan arasına farklı türde kelimeler girebilir.

ÖRN:
Kültürün oldukça derinlere inen kökleri,
bu fırtınanın zayıf rüzgârlarından etkilenir sanma.

ÖRN:
Göklerin sarsılmaz kartalları;
savaşın yenilgi nedir bilmeyen kahramanları, barışın
gözünü kırpmayan teminatları onlardır.

6.
Tamlayan düşebilir.

ÖRN:
Çocuğun korkusu, sınavın sonuna kadar dinmedi.
ÖRN:
Korkusu, sonuna kadar
dinmedi.
ÖRN:
Elim, ayağım yerine
geçen babası emekli olunca oğlu yerine geçti.

 

ETKİNLİK-1: Aşağıdaki metindeki isim
tamlamalarını bulun.

Parlak mor çizgileriyle bir masal
kitabına aitmiş gibi görünen bir balık türü; Tanzanya açıklarında, Hint
Okyanusu’nun 80 metre derinliklerinde keşfedildi. Araştırmacılar balığın göz
alıcı renklerini, Kara Panter’in ülkesi olan Wakanda halkının geleneksel
elbiseleriyle ilişkilendiriyor.

 

7.
Tamlanan eki düşebilir.

ÖRN: Bizim damat,
eşi konusunda çok hassastır.
ÖRN: Bu sıkıntıyı bizim
başımıza açan
senin doktordur.

8.
Tamlayan cümle halinde olabilir.

ÖRN: Kitabım yok
mazeretini
kabul etmeyeceğim.
ÖRN: Acemi şoför karşıya
geçilmez tabelası
na çarpmış.

 

ETKİNLİK-2: Aşağıdaki metindeki isim
tamlamalarını bulun.

 “Yazdıkların
kime hitap ediyor?” sorusuna verilmiş net bir cevabım yok. Bir iyelik ekiyle
“okurlarım” demeyi de doğrusu beni hiç okumamış olanlara bir saygısızlık olarak
değerlendiriyorum. Ancak yine de boşluğa yazdığımı söyleyemiyorum.

9. Tamlayan eki yerine çıkma hal eki –den/-dan
kullanılabilir.

ÖRN: Takma isim kullanan
yazarı,
cümlelerinden biri ele vermişti.
ÖRN: Kardeşlerden
sonuncusu
, bütün aileyi perişan etti.

 

SORU-6:

Bazı isim tamlamalarında “-den”
durum eki, “-in” tamlayan ekinin görevini üstlenir.

Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir örnek
vardır?

A) Evdeki sandalyelerden birkaçı kırıldı
diye üzülüyordu.

B) Senin bu çalışmalarını herkes gönülden
alkışlıyor.

C) Baş tacı ettiğin insanlardan yardım
alabildin mi?

D) Balkondan düşen saksı, benim için çok
değerliydi.

E) Bilgiden yoksun insanları eğitmeyi
amaç edinmişti.

 

DOĞRU – YANLIŞ

1. (  ) “Titrek bir damladır aksi,
sevincin/Yüzünün sararmış yapraklarında” Tamlayanı ile tamlananı arasına sıfat
girmiş isim tamlaması kullanılmıştır.
2. (  ) “Buğulandıkça yüzü her aynanın/ Beyaz
dokusunda bu saf rüyanın” Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş isim tamlamaları
kullanılmıştır.
3. (  ) “Ne kadar güzelsin Elif, dağın
kızı/ Derin ıssızlığın kokusuz çiçeği” İkinci dize tümüyle zincirleme isim
tamlamasıdır.
4. (  ) “Bu vatan toprağın kara bağrında/ Sıra
dağlar gibi duranlarındır” “Kara” sözcüğü, zincirleme isim tamlamasında tamlananın
sıfatı olarak kullanılmıştır.
5. (  ) “Çıksam şu dağların yücelerine/ Eş
olsam gurbetin gecelerine” Birden çok belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır.
6. (  ) “Her taşı yakut olan bu vatan/ Can
verme sırrına erenlerindir” Birden çok sıfat tamlaması kullanılmıştır.
7. (  ) “Tarihin dilinden düşmez bu destan/
Nehirler gazidir, dağlar kahraman” Hem sıfat hem de isim tamlaması
kullanılmıştır.
8. (  ) “Gökyüzünün başka rengi de varmış/
Geç fark ettim taşın sert olduğunu” İlk dizede zincirleme isim tamlaması
kullanılmıştır.
9. (  ) “Yolumun karanlığa saplanan
noktasında/ Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum” İlk dizede tamlayan bir
sıfat grubu tarafından nitelenmiştir.

 

SORU-7

(I)
Mehmet Fuat, belli ilkelerine karşın sevgiyle yaklaşıyor konularına. (II) Bir
eksikliği, bir yanlışlığı düzeltmek isterken bile kırıcı olmamaya çalışıyor.
(III) Ama hakkı yenmiş bir olaya, bir kitaba değinirken eleştirmenliğe
yalınkılıç soyunuyor. (IV)Dergileri eleştirirken de, “Ben bütün suçu,
dergilerimizin biçiminde buluyorum.” diyor. (V) Mehmet Fuat’ın bu
düşünceleri, her olaya sınırlı bir açıdan bakma alışkanlığındandır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde isim
tamlaması vardır?

A) I ve
II          B) II ve III        C) III ve IV      D) IV ve V       E) I ve V

 

SORU-8

Şu
sılanın ufak tefek yolları

Ağrıdan
sızıdan tutmaz elleri

Tepeden
tırnağa şiir gülleri

Yiğidim
aslanım burda yatıyor

Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)
Belirtisiz isim tamlaması

B)
Tamlayanı düşmüş isim tamlaması

C)
Zincirleme isim tamlaması

D)
Belirtili isim tamlaması

E)
Tamlayanı ve tamlananı sıfat almış isim tamlaması

Cevap Anahtarı: 1D 2E 3D 4E 5A 6A 7D 8C

Etkinlik-1 Cevapları: masal kitabı, balık türü, Tanzanya açıkları, Hint Okyanusu’nun derinlikleri, balığın renklerini, Kara Panter’in ülkesi, Wakanda halkının elbiseleri

Etkinlik-2 Cevapları:  “Yazdıkların kime hitap ediyor?” sorusu

İsim Tamlaması Slayt ve PDF Ders Notu İndir

 


Cover Image

Minimalizm Nedir? Küçürek Hikâye Nedir?

Eylül 12, 2024 Okuma süresi: 5 dakika
minimalizm ve küçürek hikaye ilişkisi

Minimalizm, sanat ve edebiyat dünyasında sadelik ve özlülüğün ön planda olduğu bir akımdır. Bu yaklaşım, gereksizliklerden arınarak en temel unsurları ön plana çıkarır ve genellikle daha az ile daha fazlasını ifade etmeyi hedefler. Minimalizmin etkisi, sadece görsel sanatlarda değil, edebiyat dünyasında da kendini göstermiştir. Özellikle küçürek hikâye türü, bu felsefenin edebî alandaki yansımasıdır.

Minimalizmin Temel İlkeleri

Minimalizm, karmaşıklıktan uzak durarak, sade ve net bir ifade tarzını benimser. Bu akımda, az malzeme ile güçlü ve etkili bir anlatım sağlanır. Görsel sanatlarda olduğu gibi edebiyatta da minimalizm, yüzeysel detaylardan ziyade, derin ve özlü bir içerik sunar. Minimalizmin amacı, izleyicinin veya okuyucunun dikkatini dağıtmadan, en önemli noktaları vurgulamaktır.

Küçürek Hikâye Nedir?

Küçürek hikâye, minimalizmin edebiyattaki bir yansımasıdır. Genellikle 750 kelimeyi geçmeyen, hatta tek cümlelik olabilen bu hikâyeler, kısa ve yoğun bir anlatım tarzı sunar. Küçürek hikâyelerde, olaylar ve karakterler genellikle sınırlıdır, ancak anlatım derin ve etkileyicidir. Bu tür, insan yaşamının küçük anlarını veya düşünsel durumları özlü bir şekilde ele alır. Türk edebiyatında Ferit Edgü’nün “İz ve Yolcu” eseri ve Tarık Dursun K.’nin “Hepsi Hikâye” kitabı, küçürek hikâye türünün önemli temsilcilerindendir.

Küçürek Hikâyelerin Minimalizm ile İlişkisi

Küçürek hikâyeler, minimalizmin özünden ilham alır. Bu tür, gereksiz detaylardan kaçınarak, ana temayı ve duyguyu kısa bir biçimde aktarır. Minimalist bir yaklaşım sergileyen küçürek hikâyelerde, anlatım dili genellikle yoğun ve imgeseldir. Örneğin, Ferit Edgü’nün eserlerinde ve Tarık Dursun K.’nin hikâyelerinde, birkaç kelime ile derin bir duygu veya durumu etkili bir şekilde ifade edebiliriz.

Minimalizm ve küçürek hikâye, modern sanat ve edebiyatın özlü yüzleridir. Minimalizm, sadelik ve derinliği bir araya getirirken, küçürek hikâye, bu felsefeyi edebi alanda yansıtarak kısa ama etkili anlatımlarla okurları derin düşüncelere yönlendirir. Her iki yaklaşım da, çağdaş sanat ve edebiyatın karmaşık dünyasında, özün ve derinliğin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Dünya Edebiyatında Küçürek Hikâye Temsilcileri

  • Julio Cortázar
  • Richard Brautigan
  • Dino Buzzati
  • Spencer Holst
  • Franz Kafka
  • Oscar Wilde

Türk Edebiyatında Küçürek Hikâye Temsilcileri ve Eserleri

  • Ferit Edgü: “İz ve Yolcu”
  • Tarık Dursun K.: “Hepsi Hikâye”
  • Necati Tosuner: “Yakamoz Avına Çıkmak”
  • Refik Algın: “Kısa Metinler ve Saat Kulesi”
  • Tezer Özlü: “Gabbuzi (Eski Bahçe – Eski Sevgi)”
  • Hulki Aktunç: “Gece Uyarısı”
  • Sadık Yalsızuçanlar: “Tırmanma Şeridi (Kuş Uykusu)”
  • Murat Yalçın: “Aşkı Mumya”, “İma Kılavuzu”
  • Haydar Ergülen: “Sıhhiye Memuru”
  • Vüs’at O. Bener: “Tortu”

Dijital Minimalizm Nedir? 

Dijital minimalizm, teknolojiyi ve dijital araçları daha bilinçli ve sade bir şekilde kullanmayı hedefleyen bir yaşam tarzıdır. Bu yaklaşım, dijital dünyadaki karmaşayı azaltmayı, sadece gerçekten değerli ve ihtiyaç duyulan teknolojilere odaklanmayı amaçlar. Dijital minimalistler, sosyal medya, uygulama ve e-posta gibi araçları sınırlandırarak zamanlarını ve enerjilerini daha anlamlı ve üretken şekilde kullanmayı hedeflerler. Bu, hem dijital hem de gerçek dünyada daha dengeli ve tatmin edici bir yaşam sürmeyi sağlayabilir.


Cover Image

Tanzimat Dönemi Şiiri (Slayt – PDF)

Nisan 15, 2024 Okuma süresi: 6 dakika
Tanzimat Dönemi Şiiri Genel Özellikleri
11. Sınıf konularından olan Tanzimat Edebiyatı Şiiri hakkında hazırladığım powerpoint sunumunu/slaytını ve PDF formatındaki ders notunu aşağıdan indirebilirsiniz. Tanzimat Dönemi Şiiri konusunun içeriğinde Tanzimat Edebiyatı’nın başlaması, Tanzimat Edebiyatı’nın neden iki bölüm halinde ele alındığı, Tanzimat Birinci Dönem Şiirinin Özellikleri, Tanzimat İkrinci Dönem Şiirinin Özellikleri ve bu iki dönemde öne çıkan önemli sanatçıları bulabilirsiniz. 

Tanzimat Edebiyatı’nın Başlaması

  • 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile birlikte Osmanlı Devleti’nde batılılaşma faaliyetleri hız kazandı. 
  • Edebiyat da bu faaliyetlerden etkilendi. Avrupa edebiyatında kullanılan birçok tür ve tema bizim edebiyatımıza da böylece geldi. 
  • Yazar ve şairler Batı edebiyatını daha yakından tanımaları eserlerinde etkisini göstermeye başladı.
  • 1860’da ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayın hayatına başlaması Tanzimat Edebiyatı’nın başlangıcı kabul edilir.

Tanzimat Edebiyatı Neden İki Bölümde İncelenir?

  • Tanzimat Dönemi’nde yazılan eserlerin ve sanatçıların edebî anlayışlarının farklı oluşu bu dönemi iki bölümde incelememizi gerektirir.
  • İlk özel gazetenin (Tercüman-ı Ahval) yayınlandığı 1860’dan II. Abdülhamid’in Meclis-i Mebusan’ı kapattığı 1878 yılına kadar Tanzimat Birinci Dönem, 1878’den Tevfik Fikret’in Servetifünun Dergisi’nin başına geçtiği 1896’ya kadar Tanzimat İkinci Dönem olarak adlandırılmaktadır.

Tanzimat Birinci Dönem Şiiri Özellikleri

  • 1860 senesinde Şinasi ve Agâh Efendi’nin çıkardığı ilk özel gazetemiz Tercüman-ı Ahvâl ile başlar ve 1876’ya kadar devam eder. 
  • Sanatçılar eserleriyle halkı aydınlatma amacı güttükleri için yapıtlarında “Sanat toplum içindir.” ilkesi ön plandadır. 
  • Birinci Dönem sanatçıları siyasetle de ilgilenmiş ve önemli görevler üstlenmiş devlet adamlarıdır. 
  • Bu dönemde uygulanamamış olmasına rağmen dilin sadeleştirilmesi fikri mevcuttur. 
  • Eserlerde Divan edebiyatında uygulanan parça güzelliği değil, bütün güzelliği esas alınmıştır.
  • Divan edebiyatına karşı olmalarına rağmen Tanzimat sanatçıları gazel, kaside, murabba, terkib-i bent gibi divan edebiyatı nazım biçimlerine devam etmişlerdir. Ancak vatan, millet, eşitlik, hak, adalet gibi yeni temalar ilk defa bu dönemde şiirin merkezine konmuştur. 
  • Heceyle birkaç şiir denemesi yapılmış ancak genel olarak aruz ölçüsü tercih edilmiştir. 
  • Fransız edebiyatını referans alan Tanzimat sanatçıları klasisizm ve romantizm akımlarından etkilenmişlerdir. 
  • Bu dönemin sanatçıları şunlardır: Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa, Ahmet Cevdet Paşa, Direktör Ali Bey, Yusuf Kâmil Paşa, Şemsettin Sami

Tanzimat İkinci Dönem Şiiri Özellikleri

  • Sanatçılar, “Sanat sanat içindir.” anlayışını benimsemiştir. 
  • Otoriter yönetimin etkisiyle toplumsal konuların yerine aşk, sevgi, ölüm, metafizik gibi bireysel konular işlenmiştir. 
  • ” Güzel olan her şey şiirin konusudur.” düşüncesiyle şiirin alanı genişletilmiştir. 
  • Genellikle aruz ölçüsü tercih edilmiş, bazen heceyle de şiir denemelerine gidilmiştir. 
  • Batı edebiyatındaki nazım biçimleri denenmiş ve divan edebiyatının biçimleri yavaş yavaş terkedilmeye başlanmıştır. 
  • Divan edebiyatının etkisi giderek azalmıştır. 
  • Birinci dönemde dilin sadeleştirilmesi fikri ön plandayken, ikinci dönemde bu fikir geri plana atılmış ve ağırlıklı olarak Arapça ve Farsça kelimelerden oluşan ağır bir dil benimsenmiştir. Batıdan alınan türler daha iyi anlaşılmış ve eserlerdeki amatörlükler azalmıştır. 
  • İkinci dönem sanatçıları da Fransız edebiyatından etkilenerek romantizm akımının izlerini taşımışlardır. 
  • Bu dönemin sanatçıları şunlardır: Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Muallim Naci, Nabizade Nazım 

Tanzimat Dönemi Şiiri Slayt ve PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Röportaj Slayt – PDF Ders Notu

Nisan 4, 2024 Okuma süresi: 8 dakika

Röportaj türü 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından biridir. Bu yazıda dersin içeriğinde kullanılabilecek bir sunum ve PDF formatında ders notunu bulabilirsiniz. Yazının içeriğinde röportaj nedir, röportaj türünün özellikleri nelerdir, Cumhuriyet Dönemi’nde röportaj türü, röportaj türünde yazılan önemli eserler ve yazarları, mülakat ve röportajın ortak özellikleri, mülakat ve röportajın farkları gibi bilgileri bulabilirsiniz. Röportaj slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz. 

Röportaj Nedir?

  • Röportaj; bir gerçeği, sorunu, olayı ya da durumu ortaya koymak; açığa çıkarmak amacıyla oluşturulan öğretici gazete ve dergi yazısıdır.
  • Bu tür yazılar araştırmaya, incelemeye, soruşturmaya, gezip görmeye ve somut olgulara dayanır.
  • Röportajda yazar, olayı yerinde görerek, farklı kişilerle konuşup soruşturarak yazar. Gerektiğinde yetkililerle görüşerek bilgi ve belge toplar, yazısını fotoğraflarla destekleyebilir.

Röportajın Özellikleri Nelerdir?

  • Olaylara tanıklık ederek gerçeklere ışık tutar.
  • Okuyucuyu gerçekle yüzleştirerek aydınlatmaya çalışır.
  • Olayları aktarırken ayrıntılara girer, söz konusu olaylar hakkında kendi düşünce ve yorumlarını da ortaya koyar, değerlendirmelerde bulunur.
  • Röportaj yazarı anlatımında betimleyici, öyküleyici, açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimlerinden; örnekleme, tanık gösterme, karşılaştırma gibi düşünceyi geliştirme yollarından yararlanır.
  • Daha çok kısa cümleler kullanarak anlatımına hareket ve canlılık katar.
  • Röportaj türündeki yazılar zamanla tarihî bir belge niteliği kazanabilir.

Cumhuriyet Dönemi’nde Röportaj

  • XIX. yüzyılda Amerika’da ortaya çıkan röportaj türü, Türkiye’de gerçek anlamda 1950’li yıllarda gelişmeye başlamıştır.
  • Bu yıllardan itibaren çok partili siyasi hayata geçilmiş, toplumsal değişim hız kazanmış, köyden kente göç dalgası başlamıştır.
  • Böylece bu yeni gelişme ve olguların neden olduğu toplumsal sorunlar röportaj türünün konusu olmuştur.
  • Bundan böyle halkın sorunları, yaşadıkları röportaj yazarları tarafından yerinde gözlemlenerek ilk elden aktarılmaya başlanmıştır.
  • Bazı yazarlar hazırladıkları röportajları gazetelerde dizi röportaj olarak yayımlamışlardır.

Röportaj Türünün Önemli Eserleri

  • Yaşar Kemal – Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor, Peri Bacaları, Bu Diyar Baştan Başa
  • Fikret Otyam – Ha Bu Diyar, Topraksızlar
  • Tahir Kutsi Makal – İç Göç, Acı Yol;
  • Halil Aytekin -Doğuda Kıtlık Vardı;
  • Necmi Onur – Mezarlarında Yaşayanlar;
  • Celalettin Çetin – Büyük Göç

Mülakat ve Röportaj Ortak Özellikleri

  • Araştırma ve Hazırlık: Her ikisi de önceden belirlenmiş bir konu veya konuyla ilgili olarak detaylı araştırma ve hazırlık gerektirir. Bu, röportaj yapılacak kişi veya konu hakkında bilgi edinmeyi, mülakat sorularını planlamayı ve konuyu anlama sürecini içerir.
  • Soru Hazırlığı: Her iki tür de belirli soruların hazırlanmasını gerektirir. Bu sorular, konunun derinlemesine incelenmesine ve önemli bilgilerin elde edilmesine yardımcı olur.
  • Karşılıklı İletişim: Hem mülakat hem de röportaj süreçleri, katılımcılar arasında etkileşimi içerir. Mülakatlarda, genellikle bir röportajcı ve mülakata katılan kişi arasında doğrudan bir diyalog vardır. Röportajlarda ise, röportajcı ve konu arasında benzer bir etkileşim vardır.
  • Doğru Bilgi Edinimi: Hem mülakat hem de röportaj yazıları, doğru ve güvenilir bilgilerin toplanmasını amaçlar. Bu nedenle, katılımcılar arasındaki iletişim ve bilgi alışverişi önemlidir.
  • Düzen ve Yapı: Her iki tür de genellikle belirli bir düzen veya yapıya göre yazılır. Başlangıç, gelişme ve sonuç kısımları genellikle bulunur. Bu yapı, okuyucuların konuyu anlamasına ve bilgilerin etkili bir şekilde iletilmesine yardımcı olur.
  • Objektiflik: Mülakat ve röportaj yazıları genellikle objektif bir bakış açısını yansıtmayı amaçlar. Tarafsızlık, doğru bilgilerin aktarılmasını sağlar ve katılımcıların görüşlerini dürüstçe ifade etmelerine olanak tanır.

Mülakat ve Röportajın Farkları

  • Mülakatın alanı görüşülen kişiyle sınırlıyken röportajda her çeşit konu ve olay ayrıntılı bir biçimde irdelenir; anlatılanlar fotoğraflarla, belgelerle desteklenir ve zenginleştirilir.
  • Mülakat esas olarak mülakat yapılan kişiye sorular sorularak gerçekleştirilir. Röportajda ise muhataplara soru sormayla beraber bir olayı öyküleme, izlenim ve betimlemelere yer verme de söz konusudur.
  • Mülakatta bir kişiyi sorulara verdiği cevaplarla tanıtmak amaçlanır. Röportajda ise bir olayı sorgulamak, bir gerçeği ortaya koymak suretiyle kamuoyunu aydınlatmak amaçlanır.

Röportaj Türü Slayt – PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Mülakat Türü PDF Ders Notu

Mart 31, 2024 Okuma süresi: 7 dakika

Mülakat PDF Slayt Sunum powerpoint

11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından Mülakat türünün özellikleri, hazırlık süreci ve cumhuriyet öncesinde mülakat, Cumhuriyet Dönemi’nde mülakat, Türk edebiyatında mülakat türünün ilk örneği ve mülakat türüne ait önemli eserler ve yazarları ana başlıkları detaylıca ele alacağız. Mülakat türü PDF ders notu ve powerpoint sunumunu da yazının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Kolay gelsin.

Mülakat Nedir?

Mülakat, sanat, bilim, siyaset,
spor gibi çeşitli alanlarda tanınmış kişileri tanıtmak veya onların
düşüncelerini belirli bir konuda öğrenmek amacıyla yapılan, karşılıklı
konuşmaların yazılı metin haline getirilmesiyle oluşan, öğretici bir türdür.

Mülakatın Özellikleri

  • Mülakatta sade, anlaşılır ve açık
    bir dil tercih edilir.
  • Söyleşiye dayalı anlatımın yanı
    sıra açıklayıcı, tartışmacı ve hikâye anlatımı da kullanılabilir.
  • Okuyucuya bilgi verme amacı
    güdülür.
  • Sorular genellikle önceden
    belirlenir ve konuşmacının sözleri kesilmeden, mümkün olduğunca değiştirilmeden
    aktarılır.
  • Konuşmacının ifadelerine karşı
    tarafsız bir tutum benimsenir ve genellikle detaylara girilmez.
  • Temel düşünceler, kavramlar ve
    gerçekler üzerinde durulur.

Mülakata Hazırlık Süreci

  • Mülakat türünün belirli bir
    hazırlık süreci vardır. Bu süreç şu adımları içerebilir:
  • Mülakat yapılacak konu ve
    konuşmacı belirlenir.
  • İlgili konu ve kişi hakkında
    araştırma yapılır.
  • Mülakatta sorulacak sorular
    hazırlanır.
  • Konuşmacıdan randevu alınır.
  • Mülakat gerçekleştirilir ve
    kaydedilir.
  • Kaydedilen mülakat metne
    dönüştürülür, düzenlenir ve görsel tasarımı yapılır.

Cumhuriyet Öncesinde Mülakat

  • Cumhuriyet Dönemi’nden önce, Türk
    edebiyatında mülakat türüne çok az eser verilmiştir.
  • Tanzimat Dönemi’nde Ziya Paşa, Rüya
    adlı eserinde mülakat tekniğini kullanmıştır.
  • Gerçek bir mülakat olmamakla
    birlikte, bu eserde yazar, anlattıklarını bir rüya şeklinde kurgulamıştır.
  • Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar
    ki
    adlı eseriyle Türk edebiyatında mülakat türünün ilk yetkin örneğini
    sunmuştur.
  • Ünaydın’ın Anafartalar
    Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat
    adlı eseri de türün önemli bir
    örneğidir ve Mustafa Kemal’i kamuoyuna tanıtan ilk eser olması bakımından da
    dikkat çekicidir.

Türk Edebiyatında Mülakat Türünün İlk Örneği

  • Türk edebiyatında mülakat türünün
    ilk örneği hakkında genel kabul görmüş bir bilgi yoktur.
  • Ancak Evliya Çelebi’nin
    Türk edebiyatında ilk mülakat örnekleri verdiği söylenebilir.
  • Tanzimat Dönemi’nde Ziya Paşa,
    Rüya adlı eserinde mülakat tekniğini kullanmıştır.
  • Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar
    ki adlı eseriyle Türk edebiyatında mülakat türünün ilk yetkin örneğini
    sunmuştur. 

Cumhuriyet Dönemi’nde Mülakat

Cumhuriyet Dönemi’nde gazete ve
dergilerin artmasıyla birlikte, mülakat türünde yazılan eserlerin sayısı da
artmıştır.

Bu dönemde, sanat ve siyaset
dünyasına ışık tutan birçok mülakat örneği verilmiştir.

  • Hikmet Feridun Es –
    Bugün de Diyorlar ki
  • Mustafa Baydar –
    Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar
  • Gavsi Ozansoy – 40 Yıl Sonra
    Diyorlar ki
  • Yaşar Nabi Nayır –
    Edebiyatçılarımız Konuşuyor
  • Sermet Sami Uysal – Yahya
    Kemal’le Sohbetler
  • Nurullah Berk – Ustalarla
    Konuşmalar
  • Abdi İpekçi – Liderler Diyor
    ki

 Mülakat Türü PDF Slayt İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Cover Image

Sohbet Yazı Türü Slayt – PDF Ders Notu

Mart 25, 2024 Okuma süresi: 6 dakika
cumhuriyet dönemi sohbet yazarları

11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin  konusu olan Sohbet (Söyleşi) Yazı Türü hakkında ders notu ve powerpoint slaytını yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz. 

Sohbet yazı türü slayt ve PDF ders notu içeriğinde Sohbet (Söyleşi) yazı türüne dair detaylı bir anlatım sunarak öğretmen ve öğrenciler için faydalı bir kaynak sunmayı hedefliyoruz. Sohbet türünün özelliklerini, Cumhuriyet Öncesinde Sohbet, Cumhuriyet Dönemi’nde Sohbet, Cumhuriyet Dönemi Sohbet Yazarları gibi ara başlıklarla konu ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 

Sohbet Nedir?

  • Sohbet (söyleşi), genellikle
    gazete ve dergilerde yayımlanan bir yazı türüdür.
  • Bu türde, güncel olaylar,
    kültürel ve sanatsal gelişmeler samimi bir dille ele alınır ve okuyucuyla sanki
    karşılıklı bir konuşma havası oluşturulur.
  • Sohbet türünde yazar, kişisel
    fikirlerini kanıtlamaya çalışmak yerine, mizahi fıkralar, atasözleri,
    anekdotlar ve şiirler gibi unsurlardan yararlanarak canlı ve akıcı bir üslup
    kullanabilir.

Sohbet Türünün Özellikleri

  • Sohbet türündeki yazılarda,
    ayrıntılara fazla girilmez; amaç, okuyucuyu konuyu düşünmeye teşvik etmektir.
  • Konuşma üslubunda yazılan
    cümlelerle, genellikle devrik yapılar kullanılır ve konunun derinliklerine
    inilmez.
  • Söyleşilerde belirli bir konu
    sınırlaması yoktur; günlük olaylar, edebiyat ve sanat dünyası, toplumsal yaşam
    ve değerler gibi konular ele alınabilir.
  • Kişisel düşünceler genellikle
    giriş, gelişme ve sonuç planında sunulur.

Türk Edebiyatında Sohbet Türü

  • Türk edebiyatında sohbet
    yazıları, Tanzimat Dönemi’nde gazetecilikle birlikte ortaya çıkmıştır.
  • Yazarlar, toplumsal fayda
    ilkesini gözeterek sade bir dil kullanmışlardır.
  • Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat
    Efendi sohbet yazıları yazmıştır.
  •  Servetifünun Dönemi’nde ise Tevfik Fikret,
    Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Cahit Yalçın gibi yazarlar sohbet türünde eserler
    vermişlerdir.

Cumhuriyet Öncesinde Sohbet

Tanzimat Dönemi’nde Sohbet

  • Sohbet, Tanzimat Dönemi’nde Türk
    edebiyatına gazetecilikle adım atmıştır.
  • Yazarlar, diğer türlerde olduğu
    gibi sohbette de toplumsal fayda ilkesine önem vermiştir.
  • Ahmet Mithat Efendi gibi dönemin
    önde gelen yazarları, sade bir dil kullanarak eserler vermişlerdir.

Servetifünun Dönemi’nde Sohbet

  • Bağımsız bir çizgide eserler
    veren Ahmet Rasim, sohbet türünün ilk yetkin örneklerini sunmuştur.
  • Örneğin, “Zenginlerin İftar
    Sofralarında” adlı eserinde, geleneklere saygı ve yardımlaşma kavramlarını
    Türk ve İslam tarihinden örneklerle anlatmıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde Sohbet

  • Cumhuriyet Dönemi’nde, diğer
    düzyazı türlerinde olduğu gibi sohbet de yalın bir dil ve anlatım tarzıyla
    Anadolu insanına seslenmeyi hedeflemiştir.
  • İnsana ve yaşama dair her türlü
    kavram ve olgu bu dönemin sohbetlerinde ele alınmıştır.

Cumhuriyet Dönemi Sohbet Yazarları

  • Nurullah Ataç – Söyleşiler
  • Şevket Rado – Eşref Saat
  • Suut Kemal Yetkin – Edebiyat
    Konuşmaları
  • Ahmet Kabaklı – Sohbetler

Sohbet Yazı Türü Slayt – PDF Ders Notu İndir

Takip ya da teşekkür için 

Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇


Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler