12. yüzyılda yaşayan Ahmet Yesevi, hikmet adını verdiği şiirleriyle tasavvufun öncüsü olmuştur.Daha sonra Anadolu’da Yunus Emre, Mevlana, Celaleddin-i Rumi,Kaygusuz Abdal,Pir Sultan Abdal, ve daha pek çok mutasavvıf şair ile sürmüştür.
Tasavvuf şairleri şiirlerinde inançlarını, düşüncelerini dile getirirler. Şiirlerinde Allah aşkı,dünyanın faniliği,ahlak,nefisterbiyesi gibi konular göze çarpar.Şiirleri aracılığıyla sevgi ve hoşgörüye dayalı bir yaşantı dile getirilir.
Tasavvuf düşünürlerine mutasavvıf denir.Mutasavvıflara göre Allah’ı bilmeden ona ulaşılmaz.Allah’ı bilmek ise önce kendini bilmekle başlar: Yunus Emre bir ilahisinde bunu şöyle dile getirir:
İlim ilim bilmektir.
ilim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin
Bu nice okumaktır.
Hoşgörü düşüncesine örnek olarak yine Yunus’un şu dörtlüğüne bakalım:
Elif okuduk ötürü
pazar eyledik götürü
Yaradılanı hoşgördük
Yaratandan ötürü
DİNİ-TASAVVUFİ HALK ŞİİRİNİN ÖZELLİKLERİ:
a) Nazım şekli olarak hem divan edebiyatının hem de halk edebiyatının nazım şekilleri kullanılmıştır.
b) Ölçü ağırlıklı olarak hece ölçüsüdür.Ancak aruz da kullanılmıştır.
c) Nazım şekilleri ve türleri; ilahi,nefes,nutuk,devriye,şathiyedir.
d) Genellikle yarım uyak kullanılmıştır.
e) Nazım birimi dörtlük veya beyittir.
e) Dil, halkın anlayabileceği sade bir dildir.Fakat Arapça-Farsça kelimelere ve tasavvuf kavramlarına yer verilir.Bu edebiyatın ürünlerini anlayabilmek için tasavvufi terimleri bilmek gerekir.
f) Anlatım coşkulu, içten ve samimidir.
Yüzyıllara göre Tekke Edebiyatını en önemli temsilcileri şunlardır:
12.yy: Hoca Ahmet Yesevi
13.yy:Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli
14.yy:Kaygusuz Abdal
15.yy: Hacı Bayram-ı Veli, Eşrefoğlu Rumi
16.yy: Pir Sultan Abdal
17.yy: Niyaz-ı Mısrî, Sinân-ı Ümmî, Hüdâi
18.yy: Sezai
19.yy: Kuddusi, Turâbi
—————————————————————————————————————–
I. İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI
A) sözlü edebiyat
B) yazılı edebiyat
II. İSLAMİ DEVİR TÜRK EDEBİYATI
A) Divan Edebiyatı(Klasik Türk Edebiyatı)
B) Türk Halk Edebiyatı
a) Anonim Halk Edebiyatı
b) Aşık Tarz Halk Edebiyatı
c) Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı
III. BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI:
A) Tanzimat Devri Türk Edebiyatı
B) Servet-i Fünun Edebiyatı (Edebiyat-ı Cedide)
C) Fecr-i Ati Edebiyatı
D) Milli Edebiyat
E)Cumhuriyet Devri Türk Edebiyatı
Dini hayatta görülen değişmeler kültürümüze yansımıştır.Türkler islamiyete geçmeden önce Budizm ve Şamanizm’i benimsemişlerdi.O dönemde özellikle Uygur metinlerinde Budizm dininin etkisi görülmekteydi.Müslümanlığa geçildikten sonra islami terim ve yaşantılar kültürümüze ve edebi eserler girdi.Daha farklı eserler meydana getirilmeye başladı ve edebiyatın dönemlere ayrılmasında bir etken olarak ortaya çıktı.
2.Coğrafya değiştirmek:
Coğrafi değişiklikler de edebi eserlere ve kültüre yansımaktadır.Anadolu’ya gelen Oğuz Türkleri Oğuz Türkçesini kullanırken Ortaasya’da kalan Türkler Hakaniye lehçesi ile eserler yazmışlardır.
3.Şive ve lehçe değişiklikleri: Bir dilin ses yapı ve cümle kurgusu bakımındanbilinmeyen bir zamandan itibaren farklılaşan kollarına lehçe denir (Çuvaşça, Yakutça).Sadece ses ve yapı bakımından farklılaşan kollarına ise şive denir (Azerice,Türkmence,Gagavuzca)
4.Sanat anlayışında görülen değişiklikler:
5.Kültürel değişiklikler: Kültür, bir milletin dil,din,düşünce,yaşayış tarzı gibi değerler bütünüdür.Edebiyatımız başlangıçta göçebe kültürünün ürünü idi.İslamiyetin kabulüyle Arap ve İran kültürlerinin etkisine girildi.batılılaşma hareketleri ve özellikle Tanzimatın ilanıyla kültür ve edebiyatımız Batı kültürünün tesirine girdi.