Konuşma sınavı, okullarımızda bu sene uygulanmaya
başlayan bir sınav türü. Bu sınavlar, öğrencilerin iletişim becerilerini,
düşünme yeteneklerini ve bilgi aktarımını değerlendirmek amacıyla yapılan
etkili bir yöntemdir. Ancak, bir konuşma sınavı sadece bilgiyi aktarmakla
kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin kendilerini ifade etme becerilerini de
geliştirmeye yardımcı olur. Bu nedenle, bir konuşma sınavının planlanması ve
yönetilmesi dikkatle ele alınmalıdır. Bu yazıda, konuşma sınavlarının ne
olduğunu, nasıl olması gerektiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini ele aldım.
Sınav puan dağılımı, konuşma sınavında kullanılabilecek ölçme araçları, konuşma
sınavı öncesi ve esnasında dikkat edilecek hususlar, konuşma sınavında kullanılabilecek
yöntem ve teknikler, konuşma uygulama sınavı değerlendirme ölçeği, konuşma sınavında
dikkat edilecek noktalar, örnek konuşma sınavı konuları ve empati nedir konulu
bir konuşma sınavı örneğine yer verdim.
Konuşma Sınavında
Kullanılabilecek Ölçme Araçları Nelerdir?
Konuşma Sınavında Öğretmenin Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlerle empati konusunu ele alacağız. Empati, birçok
kişi tarafından sıkça duyduğumuz ancak bazen tam olarak anlamını kavramakta
zorlandığımız bir kavramdır. Empati, bir başkasının duygularını ve
düşüncelerini anlama yeteneğidir. Başka bir deyişle, karşımızdaki kişinin
hissettiği duyguları anlayabilmek ve onun yerine kendimizi koymaktır.
Empati, insan ilişkilerinde son derece önemlidir. Empati
kurabilen bireyler, çevreleriyle daha iyi iletişim kurabilirler ve daha
sağlıklı ilişkiler geliştirebilirler. Örneğin, bir arkadaşınızın üzgün olduğunu
fark ettiğinizde onunla empati kurarak ona destek olabilir, onun duygularını
anlamaya çalışabilirsiniz. Bu şekilde, arkadaşınızın yalnız olmadığını ve sizin
yanınızda olduğunuzu hissettirebilirsiniz.
Empati aynı zamanda toplumsal ilişkilerde de önemlidir.
Empati kurabilen toplumlar, daha hoşgörülü ve anlayışlıdır. Farklı kültürlerden
ve farklı yaşam tarzlarından insanlara karşı daha açık ve saygılı olurlar. Bu
da toplumsal uyumu artırır ve çatışmaları azaltır.
Sonuç olarak, empati insan ilişkilerinde ve toplumsal
yaşamda temel bir öneme sahiptir. Empati kurarak çevremizdeki insanlara daha
iyi destek olabilir, onların duygularını anlayabilir ve daha sağlıklı ilişkiler
kurabiliriz. Empatiyi geliştirmek için ise karşımızdaki kişinin duygularını
anlamaya ve onun yerine kendimizi koymaya çalışmalıyız.
Teşekkür ederim. Herkese empati dolu bir gün dilerim.
Takip ya da teşekkür için
Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇
AYT Edebiyat sınavı, Türk Dili ve Edebiyatı alanında
öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçmek amacıyla yapılan bir sınavdır.
Sınavda genel olarak Türk Edebiyatı ve az da olsa anlam bilgisi konuları ele alınır ve her
yıl belirli bir soru dağılımı yapılmaktadır.
Bu yazımızda, AYT Edebiyat sınavındaki soru dağılımı
hakkında detaylı bilgiler vereceğiz. Yıllara göre konular ve soru sayıları
hakkında bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca, “AYT Edebiyat soru dağılımı”
aramasında sitemize kolayca ulaşabilmeniz için tablomuzu da paylaşacağız.
Tablomuzda, AYT Edebiyat sınavında yıllara göre hangi
konulardan kaçar soru sorulduğu bilgileri yer almaktadır. AYT Edebiyat sınavı,
Türk Edebiyatı tarihi boyunca yaşanmış gelişmeleri, edebi akımları, yazarları,
eserleri ve diğer konuları kapsayan bir sınavdır. Peki, AYT Edebiyat sınavında
hangi konulardan kaçar soru soruluyor? İşte tablomuz:
![]() |
Edebiyattan 100 Almanın 10 Yolu |
Edebiyat dersi öğrencilerin en çok zorlandığı derslerden biri. Bir edebiyat öğretmeni olarak lisede benim de en çok zorlandığım derslerden biriydi. Şimdi öğrencilerimin bir bölümü çok çalıştıklarını iddia etseler de (!) bir türlü yüksek notlar alamıyorlar. 15 yıllık meslek hayatımda öğrencilerde gördüğüm temel eksiklikler üzerine böyle bir yazıyı yazma kararına vardım. Türk Dili ve Edebiyatı ile Türkçe dersleri özelinde konuşuyoruz ancak aşağıdaki maddeler hemen hemen okul derslerinin tamamı için uygulanabilir.
Yüksek not alacağına inanmayan bir öğrencinin başarılı olması nerdeyse imkansız. Başarmayı gerçekten istemelisin. İnsana en tesirli tavsiyeleri kendisi verir. Başaracağına inanıp kolları sıvamalısın. İnanmazsan en küçük zorlukta yolda kalır, sonuca ulaşamazsın.
Bu not ve başarı senin hanene yazılacak. Başka hiç kimseye bel bağlamadan bu işin senin olduğunu kabullenmelisin. “Sınavda kopya çekerim, sorular bildiğim yerlerden gelebilir, öğretmen nasılsa beni geçirir.” gibi bütün düşüncelerden sıyrılmalısın. Çalışması gereken sensin, bunun için ne gerekiyorsa sen yapacak ve notunu yükselteceksin. Buna kendini ancak sen ikna edebilirsin!
Nasıl bir sınav seni bekliyor? Hangi konulardan sorumlusun? Eksiklerin neler? Bunlar hayati önemi olan sorular. Bunları cevaplaman senin başarılı olma yolunda atacağın en önemli adımlardan biri. Hangi konudan başlayacağını ve hangi konuda bitireceğini belirlemen gerekiyor. Çalışmaya başlarken yapacaklarını tek tek sıralayıp uygulamalısın.
Her dersin, her öğretmenin ders sırasında kullandığı bazı materyalleri vardır. Sınava çalışırken bunlarda herhangi bir eksiğin olmamalı. Öğretmenin ders kitabını kullanıyorsa ders kitabın, defter tutturuyorsa defterin, başka bir kaynak kullanıyorsa kaynağın mutlaka yanında olmalı.
Konuyu öğreneceğin en iyi yer, sınıftır. Sonra öğrenirim düşüncesi senin zamanını israf etmene yol açar. Sonuçta sen o derse giriyor ve orada belli bir zaman harcıyorsun. Ders süresinde yapacağın en mantıklı iş dersi dinlemek ve en iyi şekilde öğrenmektir. Öğretmene soru sormaktan korkma. Birçok öğretmen ders sırasında sınavda soracağı sorulardan bahseder, örnekler verir. Bunları kaçırma ve bir köşeye mutlaka yaz!
Birçok öğrenci konuyu derste öğrenir ama sınava kadar unutur. Sınav zamanı oturup tekrar öğrenmeye çalışır. Gündüz gördüğün dersleri akşam tekrar etmen öğrendiklerini kalıcı hale getirmenin en kolay yoludur. Tekrar her öğretmenin tavsiye ettiği bir yoldur ama öğrencilerin tamamına yakını gündüz öğrendiği konuyu tekrarı lüzumsuz görür. Hâlbuki tekrar candır!
Tipik bir öğrenci hastalığıdır sınavlara son gece çalışmak. Bütün sınavın konularını akşam birkaç saatlik çalışmaya bırakır. Sınav da kritik bir sınavsa, telaş başlar. Stresten doğru düzgün çalışamaz bile. Sınava sınav akşamı çalışılmaz. Orada son rötuşlar, tekrarlar, gözden kaçanlar halledilir. 100 almak için sınavdan önceki üç gününü planlı bir şekilde ayırıp çalışmalısın.
Edebiyat gibi sözel derslerin birçoğunda önemli çalışma metotlarından biri de yazarak çalışmaktır. Çalışma notları hazırlamalısın. Renkli kâğıtlar, fosforlu kalemler kullanabilirsin. Altını çizerek, üzerini boyayarak çıkardığın notlarla, çalışmak daha zevkli hale gelir. Birçok eğitimci ezber yapmayı aşağılar ama ben öyle düşünmüyorum. Ezberlemelisin. Bazı konuların ancak ezberleyerek üstesinden gelebilirsin. (Baş harfi kodlamaları, kelimelere hayatın içinden garip çağrışımlar eklemen ezber yapmanı kolaylaştırır.) Ezberlediğini düşündüğün konuyu kendi kendine anlatmaya başla. Eğer kendi kendine anlatabiliyorsan kâğıda da rahatlıkla yazabilirsin. Sakın ama sakın okuyup geçme. Çünkü insan okuyup geçtiklerinin ancak yüzde onunu hatırlar. Yüzde doksanını unutur.
Öğrencilerin çoğu öğretmen nereden soru sorabileceğini, kendini nasıl bir sınav beklediğini düşünmeden sınava girer. Fakat sınavdan 100 hedefleyen öğrenci bütün boşlukları kapatmalıdır. Eğer ders öğretmeninin sınavına ilk kez girmiyorsan eski sınavlardaki soru tarzları sana yol gösterecektir. Yukarıda da söylediğim gibi ders esnasında ve sınav öncesi mutlaka öğretmeninize soru çıkabilecek yerleri, hangi konuların önemli olduğunu sormalısın. Her öğretmen bu konuda bilgi verir ama sorma şeklin önemli! Yoksa öğretmenin seni tersleyebilir.
Bu da nerden çıktı şimdi deme. Öğretmenlerin önemli bölümü soracağı soruları internetten indirip birkaç değişiklikten sonra sınavlarında kullanır. Aynı sınava denk gelme ihtimalin var. Ama bu yukarıda saydığımız dokuz maddeyi çöpe atmak gibi bir iş olur. Zeki insanlar okyanusta tek bir balığı aramaz. Amacımız bu değil. Asıl hedef sınav öncesi farklı soru tipleriyle sınava gerçekten hazır olup olmadığını görmendir. Birçok sitede daha önce yapılmış sınav soruları paylaşılıyor. Onları nereden bulacağını sen benden iyi bilirsin! Mesela şu an bu yazıyı okuduğun Edebiyat Hocam’ın yazılı sayfasından…
Yazının başlığına bakıp 10 dakika çalışmayla 100 alacak bilgiyi sunacağımı zannetmiş ve yazıya balıklama dalmış olabilirsin ama seni temin ederim 10 dakikada 100 almak diye bir yol yoktur. Sınav akşamı üç saat televizyon seyredip, 2 saat internette gezip 100 alman mümkün değil. Öyle bir yol olsa söylerdim zaten! Hiçbir zirveye eller cepte çıkılmaz.
İyisi mi sen yazıyı tekrar oku!
Ya da okuma, sen bilirsin. Sonuçta hayat senin hayatın!