Cover Image

Çeşitli Kaynaklardan Araştırma Yaparak Aşağıdaki Sanatçıların Sanat Yaşamıyla İlgili Edindiğiniz Bilgileri Kısaca Açıklayınız.

Şubat 11, 2025 Okuma süresi: 4 dakika

 

Çeşitli
Kaynaklardan Araştırma Yaparak Aşağıdaki Sanatçıların Sanat Yaşamıyla İlgili
Edindiğiniz Bilgileri Kısaca Açıklayınız.

Kitapta bahsedilen sanatçılar Kemal
Sunal ve Barış Manço’dur.

Kemal Sunal: Ali Kemal Sunal Türk
oyuncu, komedyen, senarist ve yapımcıdır. Ali Kemal Sunal sanat yaşamına
tiyatro ile başlamıştır. İlk tiyatro oyunu ise Vefa lisesindeyken rol adlığı
Zoraki Tabip adlı tiyatro oyunudur. Ali Kemal Sunal’ı aslı fark eden ve onu
sanat dünyasına kazandıran kişi ise Ertem Eğilmez’dir. 1972 yılında Tatlı
Dillim filminde rol alarak  sinemaya ilk adımını attı. 1974’teki 
Salako  filmiyle ilk başrol  deneyimini edindi.

 Aynı yıl çekilen
Hababam Sınıfı   filmindeki  “İnek
Şaban” karakteriyle büyük bir popülerlik elde etti ve bu rolü, daha sonraki
yıllarda adının “Şaban” olarak akıllarda kalmasına neden oldu.
Filmlerinde oynadığı iyi, saf ve komik adam rolleriyle beğeni kazandı. Sanatçı,
komedi,  filmleri ağırlıkta olsa da dram  türündeki filmlerde de
yer aldı. Ali Kemal Sunal tüm çocukların, gençlerin, yetişkinlerin, yaşlıların
kalbinde taht kurmuş değerli bir sinema sanatçıdır. Türk sinemasının en
başarılı ve en unutulmaz oyuncularından biridir. Oynadığı filmlerde,
sinemalarda insnanlara çok büyük mesajlar vermiştir. Oyuncu bir film çekimine
giderken uçağa binmiş ve uçakta kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir. Kıymetli Sanatçımız asla unutulmayacaktır.

 

Mehmet Barış Manço:  Türk aranjör, besteci, şarkıcı,  söz yazarı, televizyon programcısı ve
sunucusu ve kültür elçisidir. Barış Manço Türkiye’de  Anadolu rock müziğinin öncülerindendir.  Hazırladığı
televizyon programları sayesinde dünyanın pek çok ülkesine gitmiş, bu nedenle
“Barış Çelebi” olarak adlandırılmıştır. 1991’de “Türkiye
Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı ” unvanına layık görülmüştür. Ünü dünyaya
yayılmış değerli bir sanatçıdır. Şarkıları farklı dillerde de yorumlanmıştır. (
İbranice, Fransızca, Almanca, Japonca, Bulgarca vb)  Bestelediği iki yüzün üzerinde şarkısı olan,
yüreğinde insan sevgisi, barış duyguları barındıran değerli insanlardan,
değerli sanatçılarımızdandır, asla unutulmayacaktır. Barış Manço.


Cover Image

Nasreddin Hoca Hakkında Edindiğiniz Bilgileri Arkadaşlarınızla Paylaşınız. Öğrendiğiniz Fıkrayı Sınıfta Arkadaşlarınıza Anlatınız

Şubat 10, 2025 Okuma süresi: 3 dakika

 

Nasreddin
Hoca Hakkında Edindiğiniz Bilgileri Arkadaşlarınızla Paylaşınız. Öğrendiğiniz
Fıkrayı Sınıfta Arkadaşlarınıza Anlatınız

Nasreddin Hoca, Anadolu Selçuklu
Devleti döneminde, Hortu ile Akşehir çevresinde yaşamış olan efsanevi kişi ve
mizah kahramanıdır. 1208 yılında Akşehir’in Hortu  köyünde doğan
Nasreddin Hoca burada temel eğitimini aldıktan sonra Sivrihisar’da  medresede eğitim almış, babası vefat ettikten
sonra memleketine dönmüş ve orada köy imamlığı yapmıştır. 

 Nasreddin
Hoca, bir süre sonra dönemin tasavvufi düşünce merkezlerinden olan
Akşehir’e göç ile  Mahmud Hayrani’nin 
derviş olarak Mevlevilik, Rufailik, Yesevilik yoluna mensup olmuştur.
Akşehir’de mülki görevler üstlenen ve aynı zamanda Akşehir çevresindeki
yörelerde de kısa süreli bulunduğu düşünülen Nasreddin Hoca, 1284’te yine
Akşehir’de ölerek günümüzdeki  Nasreddin Hoca  gömülmüştür. 

Nasreddin Hoca fıkraları, sadece
Anadolu’da değil, Orta Asya  ve  
Rusya’daki özerk  Türk Cumhuriyetlerinde de yaygın olarak anlatılmaktadır.
Bu durum, Nasreddin Hoca’nın mizah anlayışının ve halk bilgeliklerinin 
Türk dünyasında  ortak bir kültürel miras olduğunu gösterir. Onun esprili
ve düşündüren fıkraları, yüzyıllar boyunca nesilden nesillere aktarılmış, farklı
coğrafyalarda küçük değişikliklerle şekillenmiştir. Onun fıkraları hem
güldürür, hem düşündürür, hem de ders almamızı sağlar.

Nasreddin Hoca fıkralarına bir
örnek verecek olursam şunu anlatabilirim:

Nasreddin Hoca ölüm döşeğindeymiş.
Karısını çağırmış. “Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak
takıştır yanıma gel otur.” “Ayol Hoca delirdin mi sen? Bu durumdayken ben nasıl
süslenirim?” “İyi ya Azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür.”


Milli Mücadele’nin Kadın Kahramanlarıyla İlgili Edindiğiniz Bilgilerden Hareketle Bu Kahraman Kadınlardan Birinin Yaşamını, Milli Mücadele’deki Yerini ve Önemini Anlatan Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Ekim 5, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

 

Milli
Mücadele’nin Kadın Kahramanlarıyla İlgili Edindiğiniz Bilgilerden Hareketle Bu
Kahraman Kadınlardan Birinin Yaşamını, Milli Mücadele’deki Yerini ve Önemini
Anlatan Bilgilendirici Bir Metin Yazınız.

Milli Mücadele’nin kadın
kahramanları şunlardır:

*Çete Emir Ayşe,

*Kara Fatma

*Tayyar Rahmiye (Rahime Hatun)

*Şerife Bacı

 *Ayşe Hafız 

*Selman İzbeli,

*Halide Onbaşı,

*Süreyya Sülün Hanım

*Kılavuz Hatice

*Kamacı Fatma

*Satı Çırpan

*Asker Saime Hanım

*Halime Çavuş,

*Gördesli Makbule,

*Nezahat Onbaşı.

Bu  kadın kahramanlarımızdan
hayatını anlatacağım kişi ise  Tayyar
Rahmiye’dir.

Tayyar Rahmiye

Osmaniye’nin Kaypak nahiyesi
Raziyeler (günümüzdeki adı Kayalı) köyünün Kanlıgeçit mahallesinde 1890 yılında
dünyaya gelmiştir..Tayyar Rahmiye,’nin a asıl adı Rahime’dir.[  Babasının
adı Köse Abdullah, annesinin adı Hatice’dir. Okulda öğrenim görüp görmediği,
okuryazar olup olmadığı konusunda bilgi yoktur. İki evlilik yapan Rahime
Hatun’un ilk evliliğinden iki kızı, ikinci evliliğinden iki oğlu olmuş;
oğullarının ikisini de genç yaşta hayatını  kaybetmiştir.

Osmanlı Devleti Birinci Dünya
Savaşı’nda yenik çıkmıştı. Fransızlar Sykes Picot Antlaşmasını gerekçe
göstererek Anadolu’nun güneyine askerlerini gönderdiler.  İşgal güçlerinin
yöredeki Ermeni çetelerle işbirliği yaparak halkı öldürmeye ve mallarını yağma
etmeye başlamıştı. Bunun üzerine Osmaniye’de bir çete savaşı başladı. öldürmesi
ve mallarını yağma etmesi üzerine. Rahime Hatun, 1920 yılının Şubat ayında,
Kanlıgeçit çete reislerinden Hüseyin Ağa’nın Milli Kuvvetlerine katılmaya gönüllü
bir asker  oldu.

 Cephe gerisinde
çalışmayı kabul etmedi ve erkeklerle cephede çatışmayı, düşmanla karşı karşıya
kalmayı istedi. Karayiğit ve Yanıkkışla köylülerinden oluşan  Kırmızı Müfreze’ye  onbaşı olarak girdi.  Fransızlar ile
girdiği çatışmadan Fransızların seksen tüfeğini ve iki de makineliği tüfeğini
ele geçirdi. Çatışma sırasında hayatını kaybeden askerlerin intikamını almak
için hızla düşmanın üzerine ilerlemeye başladı ve bunun için de kendisine
Rahime Hatun’a Tayyar (uçan) lakabı verildi. Fransızlar ile yapılan çatışmada
kimi gençler çatışmaya girmek istemiyor ve tereddüt ediyordu  bunun üzerine Rahime Hatun’un onları dönüp
şu konuşmayı yaptığı söylenir: “Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz
erkek olduğunuz halde yerlerde sürünmekten ve saklanmaktan utanmıyor musunuz?”  Bu çatışmada Rahime Ana şehit edildi.


Ahmet Haşim Hakkında Bilgi

Ekim 2, 2024 Okuma süresi: 5 dakika

 

Ahmet Haşim
Hakkında Bilgi

Fecr-i Ati topluğunun en önemli
temsilcilerindendir. Topluluk dağıldıktan sonra sanat hayatını bağımsız olarak
sürdürmüştür. Şiirlerini duyulmak ve hissedilmek için yazmıştır. Şiirinde musiki,
anlatımdan önce gelmiştir. Empresyonizm ve sembolizm akımlarından
etkilenmiştir. Sadece aruz ölçüsünü kullanmıştır. Dili süslü ve sanatlıdır,
nesirlerinde ise dili sadedir. Hece ölçüsünü, köylü ölçüsü olarak
tanımlamıştır. Sanat sanat içindir anlayışı ile hareket etmiştir. Şiirlerinde doğa
ile ilgili kavramlar, mehtap, gece, akşam, gurup, çöller, gece gibi kavramlar çokça kullanmıştır. Merdiven şirinde hayatı anlatmıştır. 1884 yılında doğmuş,
1933 yılında hayatını kaybetmiştir. Şirin kaynağı Ahmet Haşim’e göre şuuraltıdır.

 Şiirleri; Göl Saatleri, Piyale

Deneme: Bize Göre

Gezi: Frankurt Seyehatnamesi

Fıkra: Gurabahane-i Laklahan

 

Merdiven Şiiri

Ağır, ağır çıkacaksın bu
merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın
yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semâya
ağlayarak…

 

Sular sarardı… yüzün perde perde
solmakta,

Kızıl havâları seyret ki akşam
olmakta…

 

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar
güller;

Durur alev gibi dallarda kanlı
bülbüller,

Sular mı yandı? Neden tunca
benziyor mermer?

 

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha
dolmakta,

Kızıl havâları seyret ki akşam
olmakta…


Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler