Zamirler konulu powerpoint sunumumuz ve PDF ders notumuz hazırdır. Zamirler konulu etkinlik soruları ve testlerle zenginleştirilmiştir.
Zamirler slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.
Zamir Nedir?
Zamirler ismin yerini tutan
kelimelerdir.
·
Ailesi,
arkadaşımı görmek için Mardin’e geldi.
·
Onlar,
arkadaşımı görmek için Mardin’e geldi.
·
Ailesi, onu
görmek için Mardin’e geldi.
·
Ailesi,
arkadaşımı görmek için buraya geldi.
Soru: Aşağıdaki metinde kaç zamir vardır?
Zamirlerin Bazı Özellikleri
u Zamirlerle
sıfatlar birbirine karıştırılabilir.
·
Şu evden birkaç kişi çıktı ve o yöne gitti.
·
Şuradan birkaçı çıktı ve oraya gitti.
u Zamirler
ismin aldığı ekleri alır. Cümlede özne, nesne, tümleç ya da yüklem olabilir.
·
Sen burada bazılarını tanırsın.
·
Bizler oranın her şeyiyiz.
u Zamirler
isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan görevinde kullanılabilir.
SORU-1:
Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde tamlamayı oluşturan sözcüklerin tamamı zamir görevindedir?
A) Bu semtin
kedileri insanlardan kaçmıyor.
B) O kişi
beni de birkaç kez aradı.
C) Onlardan
bazılarını tanıyorum?
D) Bu şehir
o eski İstanbul mudur?
E) Bu
bisikletlerden hangisi senin?
u Zamirler
yapım eki alarak tür değiştirebilirler.
·
Bencillik
onu öyle sarmış ki kimsesiz kaldım bile diyemedi.
·
Yeni
kimliğini hemen benimsedin bakıyorum.
SORU-2:
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde zamirden türemiş bir
sözcük vardır?
A) Birileri yaptığı yanlışı
düzeltmelidir.
B) Hiçbiri sınavdan düşük puan
almadı.
C) Sensizlik bu kadar zor
muydu?
D) Kendimiz eksik konularımızı
fark etmeliyiz.
E) Birazını da kardeşine ver
çikolatanın.
A. KELİME HALİNDEKİ
ZAMİRLER
1. Kişi (Şahıs) Zamiri
2. Dönüşlülük Zamiri
2. İşaret Zamiri
3. Belgisiz Zamir
4. Soru Zamiri
B. EK HALİNDEKİ
ZAMİRLER
1. İlgi Zamiri
2. İyelik Zamiri
NOT: Ek biçiminde adıllar bir sözcük türü
değildir. “Bu parçada, metinde, dörtlükte kaç tane adil vardır?” tarzı sorularda
ek biçiminde adıllar değil sözcük biçiminde adıllar kastedilmektedir.
İnsan isimlerinin yerini tutan zamirlerdir. “Ben, sen, o, biz, siz onlar”
kişi zamirleridir.
ÖRNEKLER:
·
Ben ve
sen geçen yıl ödül almıştık.
·
Sizin odanız
koridorun sonunda.
·
Biz,
onlarla geçen yıl tanıştık.
·
Bu
sınıfın dersine artık o girecekmiş.
·
Öğretmenimiz
dün onları da bizi de uyarmıştı.
SORU-3:
Atasözleri uzun gözlem ve denemelerden ortaya çıkmış, genel
kural durumuna gelmiş, özlü bir anlatıma sahip öğüt veren yargılardır. Her biri
durumun özeti gibidir:
Biri bilmeyen bini hiç bilmez (I), adamın iyisi iş başında
belli olur(II), Bana dokunmayan yılan bin yaşasın (III), yavuz hırsız ev
sahibini bastırır(IV), sağır işitmez, uydurur (V)…V
Numaralandırılmış
atasözlerinin hangisinde kişi zamiri vardır?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
İsimlerin yerine
kullanılan “kendi” sözcüğüne dönüşlülük zamiri denir.
ÖRNEKLER:
·
Kendisi
öyle istedi. (III. tekil şahıs yerine)
·
Sabah
kendimi kötü hissettim. (I. tekil şahıs yerine)
·
Buraya
kadar kendin mi geldin? (II. tekil şahıs yerine)
Dönüşlülük zamiri,
kişi adıllarıyla birlikte cümleye pekiştirme anlamı katacak şekilde
kullanılabilir.
·
Hediyeni
kardeşine bence sen kendin ver.
·
Bu
kitabı buraya siz kendiniz koymuştunuz.
İsimlerin yerini
işaret yoluyla tutan zamirlere işaret zamiri denir. En çok kullanılan işaret
zamirleri: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, bura, şura, ora, ötekiler, diğeri,
öbürü…
·
Onu iki
günde bir şu şekilde sulamalıydın.
·
Orada bir köy var uzakta.
·
Seni
buraya bu saatte kim çağırmış olabilir?
·
konuyu
bir daha açmazsanız iyi olur.
·
Bunu daha dün o mağazadan almıştım.
Dikkat!
“O” ve “onlar”
sözcükleri, hem işaret zamiri hem kişi zamiri olarak kullanılabilir. “O” ve
“onlar” sözcükleri insan için kullanılırsa kişi (şahıs) zamiri, insan
dışındaki varlık adlarının yerine kullanılırsa işaret zamiri olur.
Aşağıdaki o ve onlar
kelimelerinin türlerini belirleyin:
u Onun üzerine güzel bir vazo koydum.
(………………………)
u Sizinle o gün bazı kararlar aldık.
(…………………..)
u Onun gelip beni çağırmasını bekliyorum.
(…………………… )
u Ben onların hepsini pazardan aldım.
(…………………….. )
u Onların sözüyle hareket etmemelisin.
(……………………..)
İsimlerin yerini belirsiz bir şekilde tutan zamirlere belgisiz zamir
denir. Belli başlı belgisiz zamirler şunlardır: biri, hepsi, herkes, birkaçı,
birçoğu, çoğu, kimse, hiç kimse, herhangi biri, kimi, kimisi, bazısı, bazıları,
birazı, falan, filan…
ÖRNEKLER:
Aşağıdaki cümleleri
inceleyiniz, belgisiz zamirleri işaretleyiniz.
1. Bazıları bu tür fantastik ve
macera ürünü filmleri çok seviyor.
2. Son sınavlarda düzenli çalışan
öğrencilerin hepsi güzel notlar aldı.
3. Tören alanına gitmek için
bütün öğrenciler okulun bahçesinde toplanmıştı.
4. Kimileri görevini tam olarak
yapıyor, kimileri ise sorumluluğunu hiç bilmiyor.
5. Kendisi buraya on beş yıl önce
bir kez gelmiş.
İsimlerin yerini
soru yoluyla tutan zamirlere soru zamiri denir.Cümlede “kim, ne, kaçı, hangisi,
nere” sözcükleri soru zamiri olarak kullanılabilir.
ÖRNEKLER:
·
Akşam
bize ne getireceğini hepimiz merakla bekliyorduk.
·
Bugün
işimizi bitirdikten sonra nereye gidelim?
·
Konuşmacıya
az önceki soruyu kim, hangi amaçla sormuştur?
·
Tabloyu
kimin için aldığını, kaç liraya aldığını kimseye söylemedi.
·
Sınavda
öğrencilerimizin kaçı başarılı olmuş?
NE kelimesi!!!
u Ne
kelimesi soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı olabilir.
u Ne
kelimesine cevap olarak bir isim ya da zamir verilebiliyorsa soru zamiri
·
Buradan
ne alacaksın? Bize ne getirdin?
u Ne
kelimesi bir isimle birlikte kullanılıp hangi kelimesinin yerine kullanılıyorsa
soru sıfatı
·
Bizim
derse ne gün geliyorsun? Burada ne amaçla bulunuyorsun?
u Ne
kelimesi niçin anlamında kullanılıyorsa soru zarfı olur.
·
Arkada
ne geziyorsun? Ne ağlıyorsun?
Aşağıda kullanılan “ne” kelimelerinin türlerini
belirleyelim.
·
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?
·
Az önce ne
aldın arabadan?
·
Sorunun
cevabı neydi?
·
Şair, bu
şiirde neyi vurguluyor?
·
Ne bağırıp duruyorsun çocuğa?
·
Kardeşinle
ne konuda sorun yaşıyorsun?
·
Bahçeye ne
diktiniz?
·
Bülbül ne
gezersin burada?
·
*** Sen ne
çorbası içtin?
Aşağıdaki soru kelimelerinin türlerini belirleyelim.
·
Hangi derse
çalışacağına karar verememişti. (……………………. )
·
Hangimiz
çocukluğumuzda anne ve babamızdan azar işitmemiştik ki? (…………………… )
·
Ne
tarafa gittiğini kimseye söylememişti. (………………..)
·
Bize ne
anlatacağını kendisi bile bilmiyordu. (………………)
·
Bu
apartmandaki insanların kaçı mutludur? (……………… )
Soru Anlamı
Sorularda «Soru
anlamı bir zamirle sağlanmıştır, bir sıfatla, zarfla sağlanmıştır?» gibi sorulara rastlıyoruz.
·
Kitabı
sonuna kadar kim okuyacak?
·
Kaç soru
çözeceğini ne zaman belirleyeceksin?
·
Bize
niçin gelmediklerini merak ediyor musun?
·
Nerede
kalacağıma henüz karar vermedim.
SORU-4:
Aşağıdakilerden
hangisinde, soru anlamı bir zamirle sağlanmıştır?
A) Bunca
sıkıntıya neden katlandınız?
B) Bu romanı
benden sonra kim okumak ister?
C) Bu
çiçeklere kaç para verdiniz?
D) Kaçıncı
katta oturduğunu söyledi mi?
E) Bana
gizlice ne söylediğini biliyor mu?
SORU-5:
(2019 TYT) Meslek
gruplarının bazıları(I) üyelerinin davranışlarından sorumlu tutulur.
Anneliğin de kimi açılardan bir meslek grubu sayılmasına rağmen onlardan birinin(II)
kötü davranışı diğerlerine(III) duyulan saygıyı pek etkilemez. Ancak iyi
örgütlenmiş meslek gruplarının üyeleri, insanların gözünde birbirleriyle(IV)
öyle özdeşleşmiştir ki mesleği icra eden birinin tutumu tüm(V)
meslektaşların itibarını etkiler.
Bu parçada
numaralanmış sözcüklerden hangisi zamir değildir?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
İsimlerin yerini
tutan sözcükler olduğu gibi bazı ekler de isimlerin yerine
kullanılabilmektedir. İsmin yerine geçebilen bu eklere ek hâlindeki zamirler
denir.
-ki ekidir. Bir ismin yerini tutar. Bu yüzden ilgi zamiri
olarak adlandırılır.
ÖRNEKLER:
HATIRLATMA: Türkçede üç tane Kİ vardır:
u Zamir
olan –ki: İsmin yerini tutar.
·
Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.
u Sıfat
olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.
·
Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.
u Bağlaç
olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.
·
Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!
İyelik zamiri=iyelik
eki=tamlanan ekidir. (Benim) Kızım, (Sizin) sözünüz, (senin) evin, (köyün) yolu
vs.
ÖRNEKLER:
·
Gözlerin,
gönlümde açan nergisler.
·
Öğretmenimiz
az önce sınıfa girdi.
·
Kardeşiniz
burayı bulabilecek mi?
SORU-6:
Kurban olam ben o kaşı karaya
İnce uzun yollar girdi araya
Ben gelemem, kendi gelsin buraya
Deyip deyip elden ele kaçan yar
Bu dizelerde geçen
altı çizili adılların türleri, aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) Kişi adılı – işaret adılı
B) Belgisiz adil – kişi adılı
C) Dönüşlülük adılı – işaret adılı
D) Kişi adılı – dönüşlülük adılı
E) İşaret adılı – belgisiz adil
SORU-7:
Ne azap ne
sitem yalnızlıktan,
Kime ne,
aşılmaz duvar bendedir.
Süslenmiş
gemiler geçse açıktan,
Sanırım
gittiği diyar bendedir.
Bu dörtlükte adıl
görevinde kaç sözcük vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D)
4 E) 5
SORU-8:
Tuz Gölü ve çevresinin sessiz olması birçok kuşun burada
barınmasını sağlamış. Şöyle bir sayarsak; flamingo, çamurcun, yaban kazı,
suna… Bunların hepsi de bu tuzlu ortama uyum sağlamış kuşlar. Avrupa’da nesli
tükenmekte olan flamingolar için Tuz Gölü havzası bulunmaz bir yuva. Öyle ki
gölün orta kesimlerine doğru 5000-6000 yuvadan oluşan kuluçka kolonileri bulunmakta.
Tuz üretimi başka yerden de sağlanabilir ama bu ortama uyum sağlamış kuşların
kendilerine yeni bir yuva ortamı bulmaları çok zor.
Bu parçada
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İşaret zamiri
B) Tamlayanı ve tamlananı zamir olan tamlama
C) Belgisiz zamir
D) Dönüşlülük zamiri
E) Soru zamiri
TESTLERİN CEVAPLARI:
1C 2C 3C 4B 5E 6D 7D 8E
EDATLAR (İLGEÇ)
Tek başına anlamı olmayan, kelimelerle anlam ilgileri
kurmaya yarayan kelimelerdir.
DİKKAT: “ile” sözcüğü hem edat hem de bağlaç olarak
kullanılabilir.
İLE……..VE anlamında kullanılırsa bağlaç olur.
ÖRNEK:
Başka
Örnekler:
Doğru
Örnekler:
Karşı
Örnekler:
Ancak – Yalnız – Bir – Tek
Örnekler:
SORU:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat kullanılmamıştır?
A) Benimle konuşmuyordu, ben orada yokmuşum gibi davranıyordu.
B) Sen bile gittiysen yanımdan, söyleyecek sözüm yok kimseye.
C) Babaannem kadar eskiyi hatırlayan insan yoktur.
D) Tam sana göre bir kitapmış bu.
E) Deneme yazarı, şiire dair yazarken çok titiz olmalıdır.
Gitgide Edat mı?
Çok araştırılan bu sorunun cevabı şudur: Gitgide edat değildir. Gitgide zarftır.
Örnek:
BAĞLAÇ NEDİR?
Tek başına anlamı olmayan, kelimeleri, kelime grupları ve
cümleleri bağlamaya çalışan kelimelerdir.
Türkçede en çok kullanılan bağlaçlar şunlardır:
ile, ve, de, dahi, ki, ama, fakat, lakin, ancak, ya da, veya, veyahut, yahut, oysa, oysaki, meğer, meğerki, zira, hâlbuki, ise, madem, mademki, hatta, üstelik, şayet, eğer vs.
Ancak – Yalnız
Bu kelimeler «ama, fakat» anlamında olurlarsa bağlaç
olurlar.
Örnek: Bütün gece gözünü kırpmadı ancak / yalnız işlerini yetiştiremedi.
Kİ Bağlacı
Türkçede 3 ayrı -ki vardır!
Zamir olan –ki: Bir ismin yerini tutar.
Bizdekiler çok zordu, sizinkiler kolaydı.
Sıfat olan –ki: Kendinden sonraki ismi işaret eder.
Uçaktaki yolcu hakkında bilgi vermediler.
Bağlaç olan ki: Ayrı bir kelimedir. Ayrı yazılır.
Günün sonunda gördüm ki hepiniz aynısınız!
Ki’lerin türlerini belirleyin.
İse bağlacına dikkat
İçerisi sıcak, dışarısı ise (dışarısıysa) serindi.
Pencereyi açarsa içerisi biraz serinler.
Birlikte kullanılan bağlaçlardır.
Başlıca tekrarlı bağlaçlar şunlardır: ne… ne, ya… ya, hem… hem, ha…ha, ister…
ister, gerek… gerek, olsun… olsun, de… de
Tekrarlı bağlaçların arasına virgül konmaz.
Örnekler:
2024-TYT
(I) Yıldırım Bayezid; kuşatılmış Niğbolu Kalesi’nden haber
almak, düşmanın asker sayısını öğrenmek niyetiyle Evrenos Bey’i kaleye yolladı.
(II) Fakat Evrenos Bey ne düşmandan esir, ne de içeriden haber alabildi. (III)
Yıldırım’ın buna canı sıkıldı, uykuları kaçtı ve gece kimseye haber vermeden
atına binip hızla kaleye gitti. (IV) Yüksek bir yere çıktı, biraz soluklanıp
gök gürler gibi bir sesle “Bre Doğan! Bre Doğan! Hâliniz nicedir?” diye
bağırdı. (V) Zaten kale duvarının üzerinde bulunan Doğan Bey, onun sesini
duyunca “Merak buyurmayın Hünkârım! Her taraf muhkem, muhafızlar gece gündüz
uyanık, yeteri kadar zahirem mevcut.” diye karşılık verdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül
kullanımında yanlışlık yapılmıştır?
A) I B)
II C)
III D)
IV E) V
Belli Bağlaç mı?
Çok sorulan bu sorunun cevabı şudur: Belli bağlaç değildir. Cümleye göre sıfat ve isim görevlerinde kullanılabilir.
Örnek:
Ünlemler asıl olarak “seslenme-hitap” bildiren sözcüklerdir.
Korkma, acıma, şaşma, acıma, sevinme, kızma gibi duyguları
anlatan, kimi zaman da onay, karşı çıkma, buyruk, çağrı, uyarı, yasaklama vb.
belirten sözcüklerdir.
Örnekler:
Edat – Bağlaç – Ünlem Slayt PDF Ders Notu İndir
Edat Bağlaç Ünlem Çalışma Kağıdı
2024 TYT Sınavı Türkçe sorularını
word formatında indirmek için metnin sonundaki renkli bağlantıya tıklayın.
1. Araştırmacılar doğada bulunmanın sağlığa olan
faydalarına (I) işaret ediyor (dikkat çekiyor). Açık alanlarda vakit
geçirmenin ruh sağlığı üzerinde (II) koruyucu (önleyici) bir etkisi
olduğunu, bu durumun aynı zamanda ruhsal direnci (dayanıklılığı) artıracağını
söylüyor. Araştırmacıların bulguları (III) ışığında (kılavuzluğunda)
planlamalar yapılırken doğayla temasın sağlanacağı unsurların bu planlara (IV)
dâhil edilmesinin (içine katılmasının) önemi ortaya çıkıyor.
Bu parçada
numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen
açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
2. Kimi yazarlar romanın toplum hayatındaki
aksaklıkların ortadan kalkmasına yardım etmesini, ……… isterken kimileri ise
romanın bir toplum bilimi kitabı değil bir sanat eseri olduğunu, ondan ancak ………
beklenebileceğini ileri sürer.
Bu cümlede
boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) doğru yolu göstermesini – edebî güzelliğin
B) gerçekleri yansıtmasını – kılavuzluk
yapmasının
C) güzellikleri anlatmasını – kusursuz dil
kullanımının
D) ironiyi öne çıkarmasını – iyi bir anlatımın
E) geleneği aktarmasını – mantıksal bir akışın
3. “Yazdıkların kime hitap ediyor?” sorusuna
verilmiş net bir cevabım yok. Bir iyelik ekiyle “okurlarım” demeyi de doğrusu
beni hiç okumamış olanlara bir saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Ancak yine
de boşluğa yazdığımı söyleyemiyorum.
Bu parçanın
yazarı, altı çizili sözle hangi özelliğine vurgu yapmaktadır?
A) Eserlerini zihninde tasarladığı bir kitleye
yönelik olarak ürettiğine
B) Eserleriyle her düzeyde okur kitlesine
seslenmeyi öncelediğine
C) Seçtiği temalarla mevcut ve potansiyel
okurlarını ayrıştırdığına
D) Sahiplendiği okurların duyarlılığını
eserleriyle geliştirmeye çalıştığına
E) Yazılarıyla bütün okurların beğenisini
kazanmayı amaçladığına
4. Deyimlerin bir kısmı gözle ilgilidir. Örneğin
gözü ısırmak (I) deyimiyle o
kişiyi daha önce görmüş olduğumuzu ve tanıdığımızı anlatmak isteriz. Gözü
dönmek (II) deyimi, aşırı istek veya öfke nedeniyle kişinin saldıracak
duruma gelmesini belirtir. Göz kulak olmak (III), bir kimseyi veya
nesneyi görüp gözetmek durumunu belirtir. Gözden düşmek (IV), bir iş
veya durumu dikkatinden kaçırmak eylemini gösterir. Göz açtırmamak (V)
ise birinin bir iş yapmasına fırsat vermemeyi ifade eder.
Bu parçada
numaralanmış deyimlerden hangisinin açıklaması yanlıştır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
5. I.
İster ebeveyn isterse eğitimci olsun çoğu yetişkin, çocuğunun okuduğu her
kitaptan “iyi, yararlı ve gündelik hayattaki pratiklerini kolaylaştıracağı” bir
şeyler öğrenmesini beklemektedir.
II. Toplumun bazı kesimlerinde edebî
eserler; -onların oluşum yöntemi, araç
ve süreçlerinin bilincinde olunmadığından- kurgusal olmayan eğitsel amaçlı
kitaplarla aynı kefeye konulmaktadır.
Verilen I.
cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) II. cümlede yer alan açıklamaya yönelik
karşılaştırma yapmaktadır.
B) II. cümlede belirtilen durumun yol açtığı
bir sonuçtan bahsetmektedir.
C) II. cümlede ortaya konulan durum hakkında
öngörüde bulunmaktadır.
D) II. cümlede verilen durumun koşulunu
belirtmektedir.
E) II. cümlede yapılan açıklamayı çürütmek
için yeni bir bilgi sunmaktadır.
(I)
Parlak mor çizgileriyle bir masal kitabına aitmiş gibi görünen bir balık türü;
Tanzanya açıklarında, Hint Okyanusu’nun 80 metre derinliklerinde keşfedildi.
(II) Cirrhilabrus wakanda denilen bu balık, ismini çizgi roman evreninin süper
kahraman hikâyesi Kara Panter’den alıyor. (III) Araştırmacılar balığın göz
alıcı renklerinin, Kara Panter’in ülkesi olan Wakanda halkının geleneksel
elbiselerini andırdığını söylüyor. (IV) Söz konusu tür, dalma limitlerini
zorlayan derinliklerde yaşadığı için bulunduğu mercan resifleri alaca karanlık
bölgesi olarak adlandırılıyor. (V) Herkes tarafından ulaşılamayacak bir
derinlikte kendine yaşam alanı bulan bu tür, böylelikle neslinin sürekliliğini
garanti altına alıyor.
6.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde söz edilen Cirrhilabrus wakanda ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A)
I. cümlede, öne çıkan fiziksel özelliğinden bahsedilmiştir.
B)
II. cümlede, adının esinlenildiği kaynaktan söz edilmiştir.
C) III. cümlede, hikâyedeki halkın giysileriyle benzer yönüne değinilmiştir.
D) IV. cümlede, yaşadığı bölgeyi seçme
nedenleri ifade edilmiştir.
E) V. cümlede, türlerinin devamlılığıyla ilgili bilgi verilmiştir.
7.
Günümüzde yeni bir pencere açmak, eskinin boşluğuna dokunmakla mümkündür.
Aşağıdakilerden
hangisi bu cümleyle anlamca aynı doğrultudadır?
A) Yeni fikirler, gelenekle kurulan sürekliliği
kopararak var olur.
B) Özgün düşünceler, geçmişte
önemsenmeyenler keşfedilerek ortaya çıkar.
C) Eskinin bıraktığı değerler, taşımakla
yükümlü olunan kalıcı bir mirastır.
D) Çağdaş bakış açısı, zihindeki
geleneksel kodları yıkıma uğratır.
E) Kendine yeni bir alan açmak, mevcut
düşünceleri özümsemekle gerçekleşir.
Bu caddenin taşlarının üzerinden
yüzyıllar boyunca geçen insanların ayak seslerini takip edenler, bir kalenin
oya gibi işlenmiş kapısı önünde bulurlar izlerini.
8.
Bu cümledeki ögelerin dizilişi aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Özne – yüklem – belirtili nesne
B) Zarf tümleci – özne – belirtili nesne
– yüklem
C) Özne – yer tamlayıcısı – yüklem –
belirtili nesne
D) Zarf tümleci – belirtili nesne –
yüklem – özne
E) Belirtili nesne – yer tamlayıcısı –
yüklem – özne
(I) Yaz mevsiminin ilk günlerini
ormanlarla, dağlarla ve denizle karşılamak için çevirdim rotamı Sinop’a. (II)
Şehir merkezine gider gitmez, methini önceden duyduğum yerel pazara uğradım ve
kahvaltılıklarımı alıp doğruca limandaki çay bahçesine yöneldim. (III) Balığa
giden sandalları ve küçük tekneleri izlemek, Sinop’ta neler olup bittiğini
öğrenmek için bu çay bahçeleri en doğru adres. (IV) Yalı Kahvesi’nde denize
nazır bir masaya yerleşip müşterilerinin adını, kahvesini yahut çayını nasıl
içtiğini bildiği rivayet edilen Mükremin’den bir çay da ben istedim. (V)
Sinopluların hiçbir içeceği, soğuk tüketmeyi sevmediğini öğrendim Mükremin’in
getirdiği sımsıcak çayı yudumlarken.
9.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, yükleminin türüne göre
diğerlerinden farklıdır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
Kirli bir
sokaktan geçip [(I) köşkün merdivenlerini] tırmandım. İlk bakışta hepsi
birbirine benzeyen [(II) kapıların arasında] düz tahta kapıyı tanıdım.
Çaldığım kapı açıldığında az evvel [(III) yaşadığım keşmekeşten] eser
kalmamıştı. Zevkli döşenmiş bir [(IV) evin odasında] bulmuştum kendimi.
Yemyeşil bahçeden taşan huzur, geniş pencerelerden [(V) ayaklarımın dibine]
doğru uzanıyordu.
10. Bu parçada numaralanmış tamlamalardan
hangisi, türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin yazımıyla ilgili
yanlışlık yapılmıştır?
A) Uzun süreden beri
ziyarete kapalı olan Yozgat Çamlığı Millî Parkı bu yıl tekrar açıldı.
B) Türkiye Cumhuriyeti, yüzüncü
yılını ülkenin dört bir yanında etkinliklerle kutladı.
C) Türk tarihi açısından
29 Mayıs 1453 Salı günü kutlu bir fetih gerçekleşti.
D) Kutlamalar için
şehrin en güzel yeri olan Zafer Meydanı tercih edildi.
E) Yurt dışından gelen
resmî heyeti bakan geçtiğimiz hafta Ankara’da kabul etti.
Birleşme sırasında
kelimelerden her ikisi veya ikincisi anlam değişmesine uğradığında bu tür
birleşik kelimeler bitişik yazılır.
12. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı
yapılmıştır?
A) Sıcak yaz günlerinde
dondurmanın yanında çokça tüketilen tatlıların başında bülbülyuvası ve kadayıf
gelir.
B) Ekim ve kasım ayları
elma, nar, ayva ve beşbıyık gibi meyvelerin pazar tezgâhlarını süslediği
zamanlardır.
C) Çok sevdiği kavuniçi
elbisesini dolaptan özenle çıkardı, ütüleyerek ertesi gün giymek üzere
hazırladı.
D) Cırcırböceği ile
karıncanın macerası, kardeşimin annemden ve benden en çok dinlediği masaldır.
E) Narçiçeği rengindeki şapkasıyla
kalabalık içinde çok uzaklardan bile ayırt edilebiliyordu.
Her dönemin temelde iki
tür davranışı vardır ( ) Bir taraftan tanık olduğunu “saklamak” ( ) diğer
taraftan ise geleceğe “aktarmak” ister ( ) İşte bunlar ( ) hangi şartlar
altında ( ) hangi duygularla yazılmış olursa olsun üretilen edebî eserlerin
muhatap aldığı iki eşik olarak beliriyor.
13. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama
işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
A) (.) (,) (…) (;) (,)
B) (:) (;) (.) (,) (;)
C) (:) (,) (.) (;) (,)
D) (.) (;) (…) (;) (,)
E) (:) (,) (.) (,) (;)
(I) Yıldırım Bayezid;
kuşatılmış Niğbolu Kalesi’nden haber almak, düşmanın asker sayısını öğrenmek niyetiyle
Evrenos Bey’i kaleye yolladı. (II) Fakat Evrenos Bey ne düşmandan esir, ne de
içeriden haber alabildi. (III) Yıldırım’ın buna canı sıkıldı, uykuları kaçtı ve
gece kimseye haber vermeden atına binip hızla kaleye gitti.
(IV) Yüksek bir yere
çıktı, biraz soluklanıp gök gürler gibi bir sesle “Bre Doğan! Bre Doğan!
Hâliniz nicedir?” diye bağırdı. (V) Zaten kale duvarının üzerinde bulunan
Doğan Bey, onun sesini
duyunca “Merak buyurmayın
Hünkârım! Her taraf
muhkem, muhafızlar gece gündüz uyanık, yeteri kadar zahirem mevcut.” diye
karşılık verdi.
14. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde virgül kullanımında
yanlışlık yapılmıştır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
Bir şeyi denemenin risk
olduğunu düşünmek büyük bir yanılgıdır. Hâlbuki denememek, risk almaktır.
Çünkü Pascal’ın dediği
gibi çabalarınız sonucunda
“Kazanırsanız her şeyi
kazanacak, kaybederseniz de hiçbir şey kaybetmeyeceksinizdir.”. Başka bir
deyişle deneyerek her durumda kazanacaksınız. Zaten cebinizde olmayan bir bilgi,
bir duygu veya bir şansın en fazla nasıl olmayacağını görmüş olacaksınız.
Edison’un her başarısız deney sonrasında dediği gibi “Nasıl yapacağınızı
bulamamış ama nasıl yapamayacağınızı görmüş olacaksınız.”.
15. Bu parçada Edison’dan söz edilmesinin nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Aktarılan
düşünceleri, farklı bir bakış açısı sunarak kabul ettirmek
B) Ortaya konan düşünceyle
çelişen durumların da bulunduğunu göstermek
C) Tartışmacı bir içerik
oluşturup okurların metne olan ilgisini canlı tutmak
D) Anlatılanlara somut
bir örnek vererek anlatımı güçlendirmek
E) Farklı düşünceleri
karşılaştırarak okurları anlatılanlara ikna etmek
(I) Gaziantep’in tarihini
anlayabilmek için gezilecek pek çok turistik ve kültürel mekân vardır. (II)
Zeugma Mozaik Müzesi, şehri tanıyabilmek için mutlaka ziyaret edilmesi gereken
durakların başında gelir. (III) 2011 yılında açılan yapı; mimari, teknolojik ve
kültürel açıdan sadece şehrin değil dünyanın önde gelen müzelerindendir. (IV)
Zeugma şehrinden kalan eserlerin sergilendiği müzedeki buluntularla iki bin
yıllık geçmişe tanıklık edilebilir. (V) MÖ 300’de Büyük İskender’in “Selevkia
Euphtrates” adıyla kurduğu yerleşim yeri, Kommagene Krallığı’nın dört büyük
şehrinden biridir. (VI) Yaklaşık iki yüz elli yıl sonra Roma İmparatorluğu’na bağlanan
şehir, “köprü, geçit” anlamlarına gelen ve bugün müzeye de adını veren Zeugma
olarak anılmaya başlanmıştır.
16. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
(I) Modern tıbbın temelinde yer alan Hipokrat
yemini, tıp biliminin etik prensiplerini yansıtır. (II) Hipokrat’ın benimsediği
ilkelerden biri bugün de geçerliğini korur: İnsanların, akılcı açıklamaları
olan “doğal” nedenler yüzünden hastalandığı. (III) Hâlbuki Hipokrat ve takipçilerinden
önce Yunanistan’da ve ona komşu ülkelerde hastalıkların doğaüstü bir boyutu
olduğu varsayılıyordu. (IV) Tanrılara karşı gelindiği veya doğaüstü güçleri
olan biri tarafından büyü yapıldığı için hastalıkların ortaya çıktığı
düşünülüyordu. (V) Hastalıklara doğaüstü güçler yol açabiliyorsa tedavi
yöntemlerini de rahiplere veya büyücülere bırakmanın en iyi çözüm olacağı
düşüncesine sahiplerdi.
17. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını
bozmaktadır?
A) I B)
II C) III D) IV E) V
Bir yazar olarak uzun
uzadıya irdelenmesi gerektiğini düşündüğüm taşra yalnızlığı diye bir kavram
var. Bazen çok ızdırap verici olsa da insanın kendisiyle baş başa kalabilmesi
için oldukça faydalı bir yalnızlık bu. Kültürel açıdan nispeten cılız ancak
oldukça sevimli olan bu şehirde ben, taşra yalnızlığını kurmacayla avantaja dönüştürmeye
çabalayanlardanım. Bu hâl, beni kalem ve kitaplarla dostluğa sevk ediyor.
Ayrıca bu sınırlı alanda oluşturduğum sonsuz kültür evreniyle merkezde kurduğum
yaşantıya bir alternatif bulduğuma inanıyorum.
18. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler
niteliktedir?
A) Edebiyatta yalnızlık
duygusu zaman ve mekândan bağımsız gelişir.
B) Yalnızlık, edebî eser
yazma sürecinde kişinin hayal gücünü besler.
C) Edebî metinler, taşra
ve merkezdeki kültürün yakınlık kurmasını sağlar.
D) Mekânı ve kimi
olumsuz duyguları aşabilmek edebiyatla mümkün olur.
E) Edebiyatla uğraşmak
kalabalıklara karşı takınılan tavrı belirler.
Yaklaşık yedi milyon
nüfusa sahip Hong Kong’da yılda iki binden fazla yaya, trafik kazası geçiriyor.
Bu oran, akıllı telefonların kullanılmasına bağlı olarak gün geçtikçe artıyor
çünkü insanlar karşıdan karşıya geçerken telefonlarına bakmaya devam ediyor. Bu
duruma çare arayan yetkililer, çözümü yaya geçitlerindeki işaret sistemini
değiştirmekte buldu. Tasarlanan bu sistemde yaya geçiş ışıkları zemine yansıtılıyor.
Böylece karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalar, kendileri için yeşil mi yoksa
kırmızı mı yandığını anlıyor. Henüz deneme aşamasındaki sistemin başarılı olması
durumunda ülke genelinde yaygınlık kazanacağı bekleniyor.
19. Bu parçada söz edilen sistemin geliştirilme amacı aşağıdakilerden
hangisidir?
A)Akıllı telefon
teknolojisi aracılığıyla yayalara güvenli bir trafik ortamı sunmak
B) Yayaların, karşıdan
karşıya geçerken akıllı telefonlarına bakmalarının önüne geçmek
C) Yayaların, akıllı
telefonlarını kullanırken trafik kurallarını takip etmelerini sağlamak
D) Yayaların karıştığı
kazaların nedenlerini bulmak için akıllı telefonlardan yararlanmak
E) Akıllı telefon
kullanımının kazaya neden olduğuna dair yayaları bilinçlendirmek
Modern fiziğe göre atom
altı düzeyde madde; belirli yerlerde kesin bir biçimde var olmaz, “var olma
eğilimi” gösterir. Benzer şekilde atomik olaylar da belirli zamanlarda ve
şekillerde nihai bir biçimde oluşmaz, sadece “oluşma eğilimi” içindedir.
Dolayısıyla atom altı parçacıkların kendi başlarına hiçbir anlamı yoktur. ……………
Çünkü atom altı parçacıklar “şeyler” değil “şeyler arasındaki bağlantılar”dır.
20. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) Fakat atomik
olayların oluşması atom altı parçacıkların yüklendiği özel işlevlere göre
gerçekleşir
B) Oysa atom altı parçacıkların
işleyişi bağlamında çağdaş fizik bize evrenin bir bütün olduğunu anlatır
C) Ancak gözlemlenebilir
ve ölçülebilir nitelikteki süreçlerle olan ilişkileri içinde bir anlam kazanır
D) Kaldı ki zaman ve
mekândan bağımsız olamayan atom altı düzey, maddenin varlığına bağımlıdır
E) Ne var ki atom altı
parçacıklar, somutlaştırmalar yoluyla incelendiğinde maddenin varlığı
kanıtlanır
Sherlock Homeless ile
Nasıl Tanıştım? kelime oyunlarıyla dolu bir eser. Kitap daha en başta ismiyle bile
okuru bir oyunun içine çekiyor. Kitaba ilk göz attığımda dedektif Sherlock
Holmes’u okuyacağımı düşündüm. Tabii kitabın ismini yanlış okuduğumu sayfaları
karıştırdıktan sonra fark ettim. Oysaki ben, Holmes’u değil “evsiz” anlamına
gelen “Homeless”ı okuyacaktım. Yazar, kitabındaki on bir öyküsünde bilindik
ifadelere ufak dokunuşlar yaparak, bunları farklı anlamlara dönüştürerek
okurundan uyanık ve özenli bir ikinci bakış bekliyor. Bu kelime oyunlarında
yazarın “İs bırakanlar unutulmaz.” ve “Ezberimde gül oya.” şeklindeki
cümlelerde olduğu gibi bazen bir kelime bazen de sadece bir harf değiştirmesi
yeterli oluyor.
21. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Bir dilsel unsur olarak
söz oyunlarının öykülerindeki kullanımına
B) Öykü kitabına okurun
ilgisini çekecek biçimde bir başlık koyduğuna
C) Kendine özgü
anlatımını kitabındaki tek bir öyküyle sınırlamadığına
D) Okurunu sözcüklere
hatta harflere dikkatle odaklanmaya davet ettiğine
E) Öykülerinde yerel
kültürü yansıtan sözel anlatı kalıpları kullandığına
MÖ V. yüzyılın
sonlarında resimleriyle ünlenmiş Zeuxis, elinde üzüm tutan bir çocuğun resmini
yapmış. Üzümler öylesine gerçek gibi duruyormuş ki kuşlar gelip yemeye kalkışmış.
Bundan dolayı övüldüğü zaman Zeuxis, üzülerek “Çocuğun resmini daha iyi
yapabilseydim kuşlar ondan korkardı.” demiş.
22. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler
niteliktedir?
A) Sanat eseri, doğada
var olanı benzersiz kıldığı ölçüde değerli kabul edilir.
B) Sanatçı, doğayı
gerçekçi bir biçimde yansıtabildiği oranda başarılıdır.
C) Resim sanatı, diğer
sanatlardan gerçekçiliği ele alışı bakımından ayrılır.
D) Sanatçının özgünlüğü,
temel aldığı konuyu işleyiş biçimiyle değerlendirilir.
E) Sanat eseri, insanın
temel özelliklerini içerdiğinde kalıcılığa erişir.
Biz fark etsek de
etmesek de yapay zekâ artık hayatımızın bir parçası. Bu teknoloji sayesinde
kendi kendine park eden otomobillere, akıllı sensörlerin yardımıyla çekilen
muhteşem fotoğraflara kavuştuk. Benzer şekilde eğitimde de yapay zekânın etkisi
gün geçtikçe daha çok hissediliyor ve geleneksel yöntemler büyük ölçüde
farklılaşıyor. Eğitimciler, psikologlar ve ebeveynler arasında çocuklarımız
için doğru ekran süresi hakkında tartışmalar sürerken eğitimin şeklini ve geleceğini
değiştiren yapay zekâ; dünyanın önde gelen ülkelerinde oyunun kurallarını
belirlemeye başladı bile. Konuyla ilgili raporlara baktığımızda yapay zekânın eğitimdeki
yerinin yakın gelecekte çok büyük oranlara ulaşacağı görülüyor.
23. Bu parçada yapay zekâyla ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmiştir?
A) Bazı sektörlerde
insana bağımlılığı azaltacağına
B) Eğitim alanında daha
fazla gelişim gösterdiğine
C) Çocukların gelişimi
üzerinde olumsuz etkilerinin olduğuna
D) Eğitimde kullanımının
öğrenci başarısına katkı sağladığına
E) Eğitimde
alışılagelmiş anlayışlarda değişikliğe yol açtığına
Gerilimi psikolojik
ögelerle kuran yönetmenin filmlerindeki ana temalar suç ve korkudur. Gerilim
unsurlarını filmin karakterleri üzerinden inşa ederek olay örgüsünün onların
etrafında gelişmesini sağlar. Seyircinin, filmi uzaktan izlemesine müsaade
etmeyerek onu filmin içine davet eder. Böylece başına gelecekleri bilmeyen
karakterlerin yanında seyircinin yer almasını ve olay örgüsünün girdabına
kapılmasını sağlar.
24. Bu parçadan yönetmenin filmleriyle ilgili aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Seyircinin
karakterlerle özdeşim kurmasını amaçlar.
B) Karakterleri
psikolojik çözümlemelerle birlikte sunar.
C) Gerilim unsurlarını
çeşitlendirerek seyirci kitlesini artırır.
D) Kurgusunu
karakterlerin yaşadığı çatışmalardan alır.
E) Konusunun
karmaşıklığı ile seyircide heyecanı canlı tutar.
Yazarın en büyük
başarılarından biri eserlerinde üçüncü şahıs anlatımı kullanmasıdır. Burada
anlatıcı; karakterlerin bütün zihinsel durumlarını, yaşadıklarını,
yönelimlerini bilmekte ve okura anlatmaktadır. Böylelikle anlatıcı, duygu ve
düşüncelerini karakterlerin de okurun da yüzüne açıkça dile getirebilmektedir.
Geçmiş, şimdi ve geleceğin iç içe olduğu üçüncü şahıs anlatım, birinci tekil
şahsın imkânlarını da kullanarak her yönüyle hâkim bir bakış sunar. Böylece
okur, karakterlerin hayatlarına ve akıllarından geçirdiklerine tanıklık
edebilmektedir.
25. Bu parçada söz edilen anlatıcıyla ilgili aşağıdakilerin hangisi
söylenebilir?
A) Kendi duygularından
yola çıkarak olayların akışına müdahale eder.
B) Kapsayıcı bakış
açısıyla esere dâhil olarak anlatıyı okura aktarır.
C) İç çatışmalara yer
vererek karakterleri tüm boyutlarıyla ele alır.
D) Kişilerin bilinmeyen
yönlerini ortaya çıkararak eseri başarıya ulaştırır.
E) Karakterleri arka
planda tutarak okurun olaya odaklanmasını hedefler.
İzmir dokuma imalatı;
XVI ve XVII. yüzyıllarda pamuk ipliği, pamuklu dokuma, çarşaf, gömlek ve keten bezi
üretimiyle ön plana çıkmıştır. XIX. yüzyıla kadar bu ürünlerin geleneksel
tarzda üretimi yapılmıştır. Zamanla şehrin kalabalıklaşması ve ticaret hacminin
artması, seri üretimin yapıldığı fabrikalaşmaya doğru ilk adımların atılmasını
da beraberinde getirmiştir. Pamuk fabrikasının açılması, boyahane ve
basmahanelerin kurulması bu adımlardandır. Ayrıca XIX. yüzyıla ait haritalarda
Boyahane Deresi’nin etrafında kümelenmiş yapıların yer alması, şehirdeki
tekstil ürünü boyamacılığının dere etrafında yaygın olduğunu gösteren önemli
bir kanıttır. Boyahanelerde bitkisel boyalar üretilmiş; “alizarin” veya “Türk
kırmızısı” olarak bilinen kırmızı boya, kumaş boyamada ve halı dokumacılığında
kullanılmıştır.
26. Bu parçaya göre İzmir dokuma imalatıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Geleneksel üretim
metotları şehirdeki ticaret hacmini sınırlandırmıştır.
B) Şehir nüfusunun
artmasıyla birlikte fabrikasyon üretime geçiş sağlanmıştır.
C) Dokuma kumaşlarının
üretimi şehrin belli bir bölgesinde yoğunlaşmıştır.
D) Farklı kumaş
türlerinin üretimi sırasında birden fazla teknik kullanılmıştır.
E) Oluşturduğu modelle
farklı sektörlerin gelişmesine ilham kaynağı olmuştur.
Özgünlük genellikle
insanın kendisi olmasını içeren bir durum olarak görülür. Peki, özgünlük
değişimi engelliyor ve herkesi yerinde saymaya teşvik ediyorsa… İşte bunu
sorgulamamız gerekir. İnsan, bazen amaçlarına ulaşmak için bir süreliğine maske
takmak zorunda kalabilir. Benzer şekilde özgünlük de insanları olduğu gibi
kalmaya ve başka perspektiflerden fikirleri görmezden gelmeye itebilir. Bu
bakımdan insanın benliğine olduğu hâliyle sadık kalmasının, dönüşebileceği her
şeyden kendini soyutlamasıyla eş değer olduğu söylenebilir.
27. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Kişi, istemediği bir
davranışı yapmaya zorlandığında özgünlüğünü kaybedebilir.
B) Özgünlüğünden
vazgeçmeye gönüllü olan insan, amaçlarına ulaşabilir.
C) Doğru olduğuna
inandığı şeyi kendi isteğiyle yapan birey başarılı olabilir.
D) İnsanın istekleri
doğrultusunda kişiliğinden ödün vermesi onu tutarsızlaştırır.
E) İnsanın özgün olma
uğruna yaptıkları, onu değişime kapalı bir hâle getirebilir.
Terimler dışında her
sözcüğün bir anlam evreni vardır. Terimler, kullanımla yeni anlamlar kazanmayan
ve algılanmaları kişiden kişiye değişmeyen nesnel sözcüklerdir. Oysa kendine
özgü bir evren kuran sözcükler, anlamsal ve duygusal açıdan sürekli gelişime ve
değişime açıktır. Yeni anlamlar yüklenmeye yatkınlıkları vardır. Hatta bu
sözcükler, kişiye özgü duygusal ve çağrışımsal anlamlar da kazanabilir. Örneğin
aynı sözcük bazı insanlarda neşe ve iyimserlik, bazılarında ise hüzün ve
karamsarlık duyguları uyandırabilir. Kuşkusuz sözcüklerin bu izlenimsel
anlamları, göreceli bir nitelik taşıdığından bu yönleri sözcük ve kavramları
açıklayan kaynaklarda yer almaz.
28. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Bir dile ait
sözcükler, o dilin konuşurları tarafından kullanıldıkça yeni anlamlar kazanır.
B) Bazı sözcüklerin
çağrışımla uyandırdığı duygusal etki, kişiden kişiye değişiklik gösterir.
C) Bilimsel kavramlar,
anlam genişlemesi ve yeniden anlamlandırmaya uygun değildir.
D) Kimi sözcükler,
sözlük anlamlarının dışında kullanıldıkça yeni çağrışımlar kazanır.
E) Sözcüklere yüklenen
bazı kişisel anlamların, sözlüklerde bulunması mümkün değildir.
İnsanlar her adımını bir
seçeneğe bağlar: başarı ya da başarısızlık, zafer ya da bozgun. Bense bu
seçeneklere hep mesafeli durmuşumdur. Çünkü başarmak ya da başarısızlığa uğramanın
ancak durumsal, geçici anlamlar taşıdığına inanırım. Bu yüzden bana sürekli bir
yarış pistinde olduğumu hissettiren ve her ne olursa olsun üretme ve hayata
devam etme gücümü azaltan bu düşünme biçimini reddeder, akışına göre yaşamaya çalışırım.
29. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Başkalarının
doğrularına göre yaşamaktan kaçınır.
B) Kalıplara girmeden
olduğu gibi yaşamaya özen gösterir.
C) Olumsuz sonuçlanabilecek
girişimlerden uzak durmaya çalışır.
D) Yaşamı koşullara göre
şekillenen bir deneyim olarak görür.
E) İlerlemek için kaygı
verici durumlardan kaçınmayı önceler.
Sanat ve edebiyat
üzerine yazılmış ilk eser, Aristoteles’in
Poetika’sıdır. Bu eserde
edebiyat ve eleştiri biliminin temelleri atılmıştır. Eserin sanat ve edebiyat üzerine
ortaya koyduğu tanım, tasnif ve ilkeler; olduğu gibi yüzyıllarca benimsenmiş ve
temel bilgiler olarak kabul edilmiştir. Eserde öne sürülen fikirler; günümüz dünyasında
bile araştırmacılar için hareket noktası oluşturmakta, tanımlanan kavramlar
tartışılmaktadır. Bu eser, âdeta kendisinden sonraki edebiyat ve eleştiri araştırmalarının
programını hazırlamış gibidir.
30. Bu parçada söz edilen eserin özellikleri arasında aşağıdakilerden
hangisi gösterilemez?
A) Etkileyiciliği B) Kalıcılığı C) Güncelliği
D) Öncülüğü E) Tutarlılığı
Dondurma, XIX. yüzyıldan
bu yana keyifle tükettiğimiz yiyeceklerdendir. 1800’lerin başında Anadolu’da
süt ve meyvenin karıştırılmasıyla yapılan dondurma, yüzyılın ortalarına doğru
bir sokak lezzetine dönüşür. Osmanlı
İstanbul’unda ilk olarak
seyyar satıcılarla karşımıza çıkan dondurmanın bu şekilde satılması XX.
yüzyılın ilk çeyreğine kadar sürer. 1930’lara gelindiğinde ise muhallebicilerde
ve pastanelerde satılmaya başlar.
Sonraları ise sanayileşmenin
etkisiyle dondurma yapımında elektrikli aletler kullanılır. Böylelikle dondurma,
türlü değişimlere ayak uydurarak Türk mutfağındaki değerini korur.
31. Bu parçada dondurmayla ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) İçeriğinde hangi tür
malzemelerin kullanıldığına
B) Üretiminde teknolojik
gelişmelerden de yararlanıldığına
C) Ekonomik olarak
erişilmesinin kolay olduğuna
D) Çeşitli dönemlerde
farklı mekânlarda satıldığına
E) Yemek kültüründeki
yerini korumaya devam ettiğine
Günlükler, bir yaşama
dair en mahrem ve saygın kayıtlardır. Bir günlüğü ele geçirdiğinizde belki bir yaşamın
bir kısmını belki de tamamını elde etmiş olursunuz. Açılan her sayfa size yeni
ve gerçekçi bir hayat sunar. Hayat kesitlerindeki sahicilik ve içtenlikten dolayı
yazarla empati kurmanız tamamen olağandır. Bu yönüyle günlük, romanı andırsa da
onun kurgusal atmosferinden uzak olduğu için kendine has tarza sahip edebî
türdür.
32. Bu parçaya göre günlüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Gizemli yönleriyle
insanların dikkatini çeken metinler arasında yer alır.
B) Hayatı samimi biçimde
ve doğrudan yansıtmasıyla öne çıkar.
C) Yazarın özel hayatından
kesitleri özgün bir üslupla aktarır.
D) İçerdiği bilgiler sayesinde
okurun yazarla etkileşim kurmasını sağlar.
E) Okura sunduğu
bilgiler açısından roman türüyle benzer özellikler taşır.
1980’lerde yapılan Türk
filmlerinde eve ve ev içine yönelik bir merak vardı. İnsanın mekânla ilişkisini
yansıtmaktan olabildiğince uzak, doğallıktan yoksun ev görüntülerini içeren
yığınla film çekildi o zaman. Eşyanın bir dekor olarak kaldığı, kameranın uzun
uzun içinde dolaştığı, duvarlarına manidar tabloların asıldığı, yukarıdan
çekilmiş merdiven sahnelerinin yer aldığı evler… Bunun üç nedeni vardı: Her
şeyden önce mekân,
Türk sineması için yeni
keşfedilen dolayısıyla da görüntü değeri yüksek bir malzemeydi. İkincisi; bu
görüntüler dönemin mahremiyetini görünür kılma, iç dünyaları gözetleme
ihtiyacına cevap veriyordu. Üçüncüsü ise yönetmenlerin belli bir estetik
duygusu oluşturmak için gerekli olan sembolizmi mekân görüntüleriyle sağlama çabalarıydı.
33. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Türk sinema tarihinde
mekân anlayışının nasıl dönüştüğüne
B) Filmlerdeki mekân
tasvirlerinin, döneminin anlayışına cevap verdiğine
C) Bir dönem Türk sinemasında
ev içi mekânların nasıl tasarlandığına
D) Filmlerdeki iç mekân
tasvirlerinin ve sahnelerinin yapaylığına
E) Filmlerdeki iç mekân
tasarımlarının estetik kaygı ile olan ilişkisine
Kelebek şeklindeki mimarisiyle
şehrin sembol ziyaret mekânlarından Konya Tropikal Kelebek Bahçesi,
Avrupa’nın en büyük tropikal
kelebek bahçesidir. 7.600 metrekare büyüklüğündeki vadinin yaklaşık 1.600 metrekaresi
kelebek uçuş alanıdır. Yaz kış 26 derece sıcaklık ve yüzde 80 nem koşullarının
sağlandığı bahçe,
150 türe ait 20.000’den
fazla tropikal bitkiye ve 45 türde binlerce kelebeğe yaşam alanı sunuyor.
Kelebeklerin larvadan kelebek hâline gelişindeki tüm evrelerinin adım adım
izlenebildiği bahçede Kelebek Müzesi, Böcek
Müzesi ve Doğa Eğitim Sınıfı
gibi ziyaret alanları da bulunuyor. Ayrıca hafta sonlarına özel olarak boyama
ve el işi etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Bunun yanı sıra bilim insanları
tarafından yapılan mantar, kuş ve böcek incelemelerini ziyaretçiler
gözlemleyebiliyor.
34. Bu parçaya göre Konya Tropikal Kelebek Bahçesi ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bulunduğu şehrin öne
çıkan yapıları arasında yer alır.
B) Bünyesinde çeşitli
bilimsel ve sosyal etkinlikler yapılır.
C) Dışarıdaki hava koşullarından
etkilenmeyen bir ortama sahiptir.
D) Kelebek mimarisiyle
yurt dışındaki benzerlerinden ayrılır.
E) İçinde bir kelebeğin
yaşam serüveni gözlemlenebilir.
(35 – 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.)
Doğuşu için köleliğin
kaldırıldığı 1865 yılı gösterilse de aslında blues müziğinin ne zaman ortaya
çıktığı tam olarak bilinmiyor. Afrika’dan Amerika topraklarına köle olarak
getirilenler; tarlada çalışırken özlemini duydukları özgürlüğü, yaşadıkları
acıları, aşkı ve gündelik sıkıntıları blues tarzında söyledikleri şarkılarla
dile getirirdi.
Şarkılarını söylerken
sesin temiz tınısına pek önem vermez, serbest ritim kullanır, doğaçlama
yaparlardı. Zaman içerisinde bu esneklik birtakım standartlara bürünerek
günümüzde de kullanılan on iki ölçülü blues kalıbının oluşmasını sağladı. XX.
yüzyıla gelindiğinde blues müziğinin değişmez enstrümanı bançonun yanına İrlandalı
ve İskoç göçmenlerin etkisiyle mandolin ile gitar da eklendi. 1920’lerde blues
müziğinden etkilenen caz yükselişe geçti. Bu aşamadan sonra blues sadece Afrika
göçmenlerinin dinlediği ve ürettiği bir müzik olmaktan çıkıp tüm dünyada tanındı.
Ama bu şarkıların ezgisi, sonuna kadar Afrika’nın dokusunu bünyesinde taşımaya devam
etti.
35. Bu parçada blues ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Tarih içerisinde
gösterdiği gelişime
B) Ortaya çıkış
zamanının belirsizliğine
C) Temsil ettiği
duyguların çeşitliliğine
D) İcra edilmesinde
kullanılan aletlere
E) Bestelerinin ilham
verdiği milletlere
36. Bu parçaya göre blues ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Afrika kültüründen
etkilenen bir müzik türü olarak dünyaya yayılmıştır.
B) Amerika’da yaşayan
göçmenler için ortak bir müzik dili oluşturmuştur.
C) Ritmindeki çeşitlilik
sayesinde geniş kitlelere hitap etmiştir.
D) Bireyselliğin ön
plana çıktığı müzik türleri içinde kabul görmüştür.
E) Farklı enstrümanların
kullanımı, belirli bir kalıba girmesini zorlaştırmıştır.
(37 – 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.)
Araştırmacılar,
bitkilerden esinlenerek çeşitli ürünler ortaya koyuyor. Bu esin kaynaklarından
biri de etçil bir bitki olan “güneş gülü”dür. Bu bitkinin yaprakları, uçlarında
yapışkan bir madde olan tüylerle kaplıdır. Yaprakların üzerine konan böcekler,
buradaki maddeye saplanıp kalır. Ardından bitki, yaprakları ile avının etrafını
sarar. Bunun sırrı yaprakların yapısında gizlidir.
Üst kısmındaki hücreler yuvarlak,
alt kısmındakiler ise ince ve uzun bir şekle sahiptir. Yapraklara dokunan canlıların
tetiklediği biyokimyasal sinyaller, hücrelerin iç basıncının değişmesine neden
olur. Tıpkı şişirilen bir balonun hangi şekli alacağının yapısına bağlı olması gibi
yapraklar da basınca göre şekil değiştirir. Alt kısmındaki hücreler, üsttekilere
göre daha fazla şişer ve bu sayede avı sıkıca kavrar. Bitkinin bu hareketi,
bilim insanlarının nesneleri kavrayabilen robot parmakları tasarlamalarına
ilham kaynağı olmuştur. Doğadan esinlenilen bu mühendislik uygulamasında
tasarımın nasıl çalışacağını önceden bilmek mümkün olduğundan ürün prototipinin
test edilme süresi de büyük ölçüde kısalmakta ve teknolojik gelişme hız
kazanmaktadır.
37. Bu parçaya göre güneş gülü hakkında aşağıdakilerin hangisi
söylenemez?
A) Kimyasal etkileşime ve
uyarana yönelik tepkileri dış müdahaleyle açığa çıkar.
B) Hücreleri arasındaki
yapısal farklar ona hareket kabiliyeti kazandırır.
C) Duyarlı tüyleri
hareketi algılayarak şekil değiştirmesine olanak tanır.
D) Yapraklarına uygulanan
dışsal kuvvet kimyasal yapısını kalıcı olarak değiştirir.
E) Salgıladığı bir madde
temas sonrasında avının hareketsiz kalmasını sağlar.
38. Bu parçaya göre mühendislik uygulamasıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Doğayı taklit ettiği
tasarımlarıyla kabul görür.
B) Teknolojik
gelişmeleri çevresel koşullara uyarlamaya çalışır.
C) Doğa bilimlerinin
temel yaklaşımlarını benimser.
D) Bireyde çevreyi
koruma bilinci geliştirmeyi amaçlar.
E) Doğadan hareketle
işleyişi öngörülebilir ürünler tasarlar.
(39 – 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.)
Gustave Flaubert, eserlerinde
oluşturduğu karakterler aracılığıyla bir okurun nasıl olmaması gerektiğini eleştirel
bir dille okura anlatmanın peşindedir. Daha on altı yaşındayken yazdığı Bibliyo-manyak’ta
okumayı zar zor sökmüş, sadece başlıklarına bakarak kitap toplayan takıntılı
bir sahafı mizahi bir bakış açısıyla betimler. Madam Bovary’de kitapları yutar
gibi okuyan, kadın karakterler ile kendisini özdeşleştiren Emma ve onun kitaplardan
ezberlediği alıntıları dinlerken hiçbir tepki vermeyen eşini konu eder. Son
kitabı Bilirbilmezler’de ise bir ayrım yapmadan her şeyi okuyup dünya bilgisini
edineceklerine inanan iki basılı sayfa gezginini resmeder. Ona göre evlerinden
dışarı çıkmayan bu iki tip, hiçbir zaman gerçek hayatın nasıl olduğunu bilemeyecektir.
Ayrıca bir dostuna yazdığı mektupta Flaubert, okurun hayat çırağı olması
gerektiğini söyler ve “Yaşamak için oku!” diyerek ona öğütte bulunur.
39. Bu parçada altı çizili sözle eleştirilen okur tipi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Gerçek ile kurguyu
ayıramayan
B) Hayatı kitaplarla
sınırlandıran
C) Gösteriş için kitap
okuyan
D) Kitapları okumayıp
istifleyen
E) Kitaplarda kendinden
iz arayan
40. Bu parçadan Gustave Flaubert ile ilgili aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Okurluk konusunu
karakterleri üzerinden düşündürmeye çalışmıştır.
B) Genç yaşında iyi bir
yazar olarak edebiyat dünyasında ün kazanmıştır.
C) Kitaplarında çeşitli
okur tipleri oluşturarak bunları karşılaştırmıştır.
D) Okurun öyküneceği
karakterler oluşturmak için çaba sarf etmiştir.
E) İlgi ve ihtiyaçlar
doğrultusunda okumanın gerekliliğine vurgu yapmıştır.
CEVAP ANAHTARI: 1. B 2. A 3. A 4. D 5. B 6. D 7. B 8. C 9. C 10. C 11. E 12. D 13. C 14. B 15. D 16. D 17. A 18. D 19. C 20. C 21. E 22. B 23. E 24. A 25. B 26. B 27. E 28. D 29. C 30. E 31. C 32. A 33. A 34. D 35. E 36. A 37. D 38. E 39. B 40. A
👉🔗İndir: 2024 TYT Türkçe Soruları (WORD)
İsim tamlamaları konulu ders notu ve 24 slayttan oluşan İsim Tamlamaları sunumunu bu yazımızda bulabilirsiniz. İsim tamlamaları sunumunun ve ders notunun içinde test sorularına ve isim tamlamalarını metinde bulmaya yönelik etkinliklere de yer verdim. İsim tamlaması nedir, isim tamlamasına bolca örnekler, isim tamlamalarının çeşitleri, isim tamlamalarının özellikleri, isim tamlamaları etkinlikleri ve bolca test sorularını aşağıdaki ders anlatımında ve isim tamlamaları konulu sunumda bulabilirsiniz.
İsim tamlamaları slaytını ve İsim tamlamaları PDF ders notunu yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.
İki veya daha fazla ismin bir araya
gelerek bir varlığı ya da kavramı anlattığı kelime gruplarıdır.
ÖRN: Kitabın sonu
ÖRN: Arabanın fiyatını
duyan alıcının gözleri fal taşı gibi açıldı.
ÖRN: Dışarı çıkınca ışığın
parlaklığı gözümü aldı.
ÖRN: Gün sonunda yazarın fikirleri tamamen değişmişti.
Tamlama ekleri şahıslara göre
değişebilir:
Ben-im kitabım
Senin kitab-ın
O-n-un kitab-ı
Biz-im kitab-ımız
Siz-in kitab-ınız
O-n-lar-ın kitap-ları
ÖRN: Okulun problemleriyle onların
eksikleri örtüşüyor
ÖRN: Benim sözüm
adam sözüdür, senin aklın buna ermez.
İsim tamlamaları üçe ayrılır:
1. Belirtili İsim Tamlaması
2. Belirtisiz İsim Tamlaması
3. Zincirleme İsim Tamlaması
Tamlayan ve tamlananın ikisinin birden
tamlama eklerini aldığı tamlamalardır.
ÖRN: Kedinin annesi, yavru kediyi yine kabul etmedi.
ÖRN: Yılların yıpratıcılığı adamın sağlığını iyiden iyiye
bozmuştu.
ÖRN: Dün tarihçinin yokluğu
bütün dershaneyi etkilemişti.
Tamlayanın ek
almadığı, tamlananın ek aldığı isim tamlamalarıdır.
ÖRN: Ders kitabı
ÖRN: Yemek masasından
kalkmadan baba fırçası yemek yazara ağır gelmişti.
ÖRN: Yol üzeri kime
rastlasa ondan bir eski dost gibi hayat tavsiyesi isterdi.
ÖRN: Geçen yıl zorluklar
ve umutsuzluklar yılı oldu, 2025 yılı size mutluluklar yılı
olsun.
Üç ya da daha fazla isimden oluşan isim
tamlamalarıdır.
ÖRN: Çiçeğin yaprağının rengi
ÖRN: Sergide resim sanatının incelikleri
katılımcıları büyüledi.
ÖRN: Çocuğun dayanılmaz soruları diğerlerinin
hassas psikolojisini etkiliyordu. (Zincirleme isim tamlaması yoktur.)
ÖRN: Evin bahçe düzenlemesi, mimarın meslek tecrübesini
yansıtmakta.
ÖRN: Çaresiz çocukların umutsuz bekleyişi yine
hüzünle bitti. (Zincirleme isim tamlaması yoktur.)
SORU-1:
(1) Bu
şairimiz, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının şair, hikâyeci, romancı, edebiyat
tarihçisi ve denemecisidir. (II) O, geniş yelpazede eserler vermiş bir
sanatçıdır. (III) Şüphesiz onun en bariz vasfı, kendisinin de kabul ettiği gibi
şair olmasıdır. (IV) Usta sanatçının şiirleri sayıca azdır. (V) Bununla
birlikte bu şiirlerin devrinin en güzel şiirlerinden olduğu gerçeği
eleştirmenlerce belirtilmiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinde ad takımı yoktur?
A) V B) III C)
I D) II E) IV
SORU-2:
Bugün(I) sanat meseleleriyle yakından
alâkadar olmuş bir zekâ(II) için artık münakaşasına olanak görülmeyen(III)
hakikatlerden biri de şiirin(IV) her türlü menfaat endişesinden uzak ve
gayesini yalnız kendinde bulan bir mükemmeliyet olmasıdır.(V)
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerden
hangisi ad tamlamasının tamlayanıdır?
A) V B) III C)
I D) II E) IV
1. Tamlayanla
tamlanan yer değiştirebilir.
ÖRN:
Şarkısını söyledik yıllar yılı baharın
ÖRN:
Piyasaya söylentisi bile yetmişti değişikliğin
ÖRN:
Birimizin derdi, hepimizin derdi sayılırdı.
ÖRN:
Sınavda soruların birçoğunu yapamayan öğrencilerin hepsi etüde
katılacak.
ÖRN:
Bunların hiçbiri mazeret sayılmaz, kimin nesi olursan ol, seni
kovacağım.
SORU-3:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayanı ile tamlananı yer
değiştirmiş bir isim tamlaması kullanılmıştır?
A) Parmaklarının ucu dikenli tellere ha
değdi ha değecek.
B) Hayallerin göz pınarlarında donup
kalır.
C) Birkaç kulaç ötedeki bir tahta
parçasını tutamazsın.
D) Duymak ama anlatamamak, çemberini
kıramamak kelimelerin, ne acıdır.
E) Ve deler sevgi dolu yüreğini, sevgi
bilmeyen bir kurşun.
SORU-4:
Tamlayanı kişi zamirinden oluşan isim
tamlamalarında kimi zaman tamlanana getirilen iyelik eki düşer.
Aşağıdakilerin hepsinde bu açıklamaya uygun bir kullanım
vardır?
A) Çocukluk yıllarımızda burası eski bir
demirci dükkânıydı.
B) Bazı meslekler geçen zamana
direnemeyip eskiyor.
C) Düşünceleriniz bazen sizin dışınızda
da gelişir.
D) Herkes, kendi hatasını düzeltirse
hoşgörü ortamı sağlanacaktır.
E) Sanayileşme ve betonlaşma artık bizim
köye bile gelmiş.
ÖRN:
Ülkenin, şehrin ve ailemizin sana ihtiyacı var.
ÖRN:
Sana yine çağların ve tarihin tanıklığından bahsedeceğim.
ÖRN:
Uçağın motoru, kanatları ve pervanesi kontrol edildi.
ÖRN:
Yazdığı şiirin dili, tarzı yahut biçemi şairin adına,
kimliğine göre değişecektir.
SORU-5:
İsim tamlamalarında tamlayan görevindeki
sözcük birden çok tamlanan için ortak kullanılabilir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren
bir kullanım vardır?
A) Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
çalınıyor plakta.
B) Türkülerin en içlisi en hüzünlüsü
bizim aşkımızdır.
C) Delicesine sarhoş olmak en güzel
tarafı imkânsızlığın.
D) Neşeli, sağlıklı her insanda da bu
hastalık görülebilir.
E) Ümitlerimiz fırtınalı denizlerin
ortasında bir hurda teknedir şimdi.
ÖRN:
Kültürün oldukça derinlere inen kökleri,
bu fırtınanın zayıf rüzgârlarından etkilenir sanma.
ÖRN:
Göklerin sarsılmaz kartalları;
savaşın yenilgi nedir bilmeyen kahramanları, barışın
gözünü kırpmayan teminatları onlardır.
ÖRN:
Çocuğun korkusu, sınavın sonuna kadar dinmedi.
ÖRN:
Korkusu, sonuna kadar
dinmedi.
ÖRN:
Elim, ayağım yerine
geçen babası emekli olunca oğlu yerine geçti.
ETKİNLİK-1: Aşağıdaki metindeki isim
tamlamalarını bulun.
Parlak mor çizgileriyle bir masal
kitabına aitmiş gibi görünen bir balık türü; Tanzanya açıklarında, Hint
Okyanusu’nun 80 metre derinliklerinde keşfedildi. Araştırmacılar balığın göz
alıcı renklerini, Kara Panter’in ülkesi olan Wakanda halkının geleneksel
elbiseleriyle ilişkilendiriyor.
7.
ÖRN: Bizim damat,
eşi konusunda çok hassastır.
ÖRN: Bu sıkıntıyı bizim
başımıza açan senin doktordur.
ÖRN: Kitabım yok
mazeretini kabul etmeyeceğim.
ÖRN: Acemi şoför karşıya
geçilmez tabelasına çarpmış.
ETKİNLİK-2: Aşağıdaki metindeki isim
tamlamalarını bulun.
“Yazdıkların
kime hitap ediyor?” sorusuna verilmiş net bir cevabım yok. Bir iyelik ekiyle
“okurlarım” demeyi de doğrusu beni hiç okumamış olanlara bir saygısızlık olarak
değerlendiriyorum. Ancak yine de boşluğa yazdığımı söyleyemiyorum.
ÖRN: Takma isim kullanan
yazarı, cümlelerinden biri ele vermişti.
ÖRN: Kardeşlerden
sonuncusu, bütün aileyi perişan etti.
SORU-6:
Bazı isim tamlamalarında “-den”
durum eki, “-in” tamlayan ekinin görevini üstlenir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir örnek
vardır?
A) Evdeki sandalyelerden birkaçı kırıldı
diye üzülüyordu.
B) Senin bu çalışmalarını herkes gönülden
alkışlıyor.
C) Baş tacı ettiğin insanlardan yardım
alabildin mi?
D) Balkondan düşen saksı, benim için çok
değerliydi.
E) Bilgiden yoksun insanları eğitmeyi
amaç edinmişti.
DOĞRU – YANLIŞ
SORU-7
(I)
Mehmet Fuat, belli ilkelerine karşın sevgiyle yaklaşıyor konularına. (II) Bir
eksikliği, bir yanlışlığı düzeltmek isterken bile kırıcı olmamaya çalışıyor.
(III) Ama hakkı yenmiş bir olaya, bir kitaba değinirken eleştirmenliğe
yalınkılıç soyunuyor. (IV)Dergileri eleştirirken de, “Ben bütün suçu,
dergilerimizin biçiminde buluyorum.” diyor. (V) Mehmet Fuat’ın bu
düşünceleri, her olaya sınırlı bir açıdan bakma alışkanlığındandır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde isim
tamlaması vardır?
A) I ve
II B) II ve III C) III ve IV D) IV ve V E) I ve V
SORU-8
Şu
sılanın ufak tefek yolları
Ağrıdan
sızıdan tutmaz elleri
Tepeden
tırnağa şiir gülleri
Yiğidim
aslanım burda yatıyor
Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A)
Belirtisiz isim tamlaması
B)
Tamlayanı düşmüş isim tamlaması
C)
Zincirleme isim tamlaması
D)
Belirtili isim tamlaması
E)
Tamlayanı ve tamlananı sıfat almış isim tamlaması
Cevap Anahtarı: 1D 2E 3D 4E 5A 6A 7D 8C
Etkinlik-1 Cevapları: masal kitabı, balık türü, Tanzanya açıkları, Hint Okyanusu’nun derinlikleri, balığın renklerini, Kara Panter’in ülkesi, Wakanda halkının elbiseleri
Etkinlik-2 Cevapları: “Yazdıkların kime hitap ediyor?” sorusu
![]() |
22-23-24-25 Kasım 2024 tarihinde Üç Dört Beş Yayınları tarafından yapılan Türkiye geneli birinci denemenin (İlk Prova) cevap anahtarı 26 Kasım 2024 Salı akşam 18.00’de Üç Dört Beş Yayınları’nın YouTube sayfasından yayınlanacak. Yayınevi cevap anahtarını yayınlandıktan sonra edebiyathocam.net adresinden cevap anahtarını indirebilirsiniz.
ÖSYM’nin düzenlediği Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) içerisindeki Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testleri (AYT) arasında önemli bir yere sahip olan Türkçe dersinde cümle türleri önemli konulardan biridir. Bu yazı, Türkçe ve
derslerinde sıkça karşılaşılan konuları ele alarak cümle türlerini kapsamlı bir şekilde açıklamaktadır. Yüklemine, Dizilişine, Anlamına ve Yapısına Göre Cümleler başlıklarının altında örneklerle konu açıklanmış ve çıkmış sorularla konunun pekişmesi sağlanmıştır. Sunulan bilgiler, öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ihtiyaç duyacakları ders notlarına benzer nitelikte olup slayt veya PDF formatında kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Cümle Türleri Slaytını ve PDF ders notunu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantılardan kolayca indirebilirsiniz.
Yüklemi fiil olan cümlelerdir.
Yüklemi isim ya da isim soylu bir kelime olan cümlelerdir.
2. Dizilişine Göre Cümleler
Yüklemi sonda olan cümledir.
Yüklemi sonda olmayan cümledir.
Yüklemi olmayan cümledir.
Olumsuzluk ekleri: -me, -ma, -mez, -maz, -sız, -siz
Olumsuzluk kelimeleri: değil, yok.
Herhangi bir olumsuzluk eki ya da kelimesi içermeyen cümledir.
(ikinci ve üçüncü örneklerdeki ifadeler içerik olarak olumsuz olsa da
cümlenin olumsuz olması için gereken olumsuzluk eki veya kelimesi olmadığı için
olumlu cümle sayılır.)
Olumsuzluk eki ya da olumsuzluk kelimesi içeren cümlelerdir.
Herhangi bir olumsuzluk eki veya kelimesi içermediği halde cümledeki durumun gerçekleşmediğini, gerçekleşmeyeceğini ifade eden cümlelerdir.
İki olumsuzluk ek ya da kelimesinin kullanıldığı ancak sonuç olarak cümledeki ifadenin gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini anlatan cümlelerdir.
Soru anlamı içeren cümlelerdir.
Yöneltildiği kişiden cevap bekleyen cümlelerdir. Yukarıdaki iki örnek de cevap beklediği için gerçek soru cümleleridir.
Yöneltildiği kişiden cevap beklemeyen soru cümleleridir. Bu cümlelerin içinde soru anlamı olduğu için sonlarına soru işareti konur.
Tek
yüklemli ve tek yargı barındıran cümlelerdir. Yargı cümlede genellikle fiilde,
fiilimside ve -isim cümlelerinde- oluş bildiren yüklemde bulunur.
İçinde
yan cümle barındıran iki yargılı cümlelerdir. Farklı şekillerde yapılırlar:
İçinde
fiilimsi geçen iki yüklemli cümlelerdir. Cümlede kaç fiilimsi varsa o kadar yan
cümle var demektir.
Dikkat: Cümlede bulunan fiilimsi yüklemin içinde olursa o cümle
girişik birleşik cümle olmaz.
Yan cümlesinde şart kipi eki -se, -sa
bulunduran cümlelerdir.
Ki bağlacı kullanılarak yapılan birleşik
cümlelerdir. Bu cümlelerde yan cümle ki bağlacından sonra gelen bölümdür.
NOT: Bazı kaynaklar ki
bağlacından dolayı bu cümle türünü aşağıda göreceğimiz Bağlı Cümle olarak kabul
etmektedir.
Tırnak içinde alıntılanarak iç içe
verilen iki cümledir. Cümle Anlamı konusunda anlatılan Doğrudan Anlatım
cümleleri bu cümlelere örnektir.
Alıntı cümle tırnak içinde
verilmeyebilir. Bu durumda iç cümleden sonra sadece virgül işareti konur.
Noktalama işaretleriyle bağlanmış iki yüklemli
cümlelerdir.
Sıralı cümlenin noktalama
işaretiyle bağlanan iki cümlesinin ortak ögesi varsa böyle sıralı cümlelere Bağımlı Sıralı Cümle, iki cümle
arasında ortak öge yoksa Bağımsız Sıralı
Cümle diyoruz.
Aşağıdaki cümlede özne (Bahar) ortak olduğu için Bağımlı sıralı
cümledir:
Aşağıdaki cümlede herhangi bir ortak öge olmadığı için cümle Bağımsız
Sıralı Cümledir.
Bağlaçlarla bağlanan iki yüklemli cümlelerdir.
Sıralı Cümleden tek farkı noktalama işaretleri yerine bağlaç kullanılmasıdır.
Bağlı cümlenin bağlaçla bağlanan
iki cümlesinin ortak ögesi varsa böyle sıralı cümlelere Bağımlı Bağlı Cümle, iki cümle arasında ortak öge yoksa Bağımsız Bağlı Cümle diyoruz.
Aşağıdaki cümlede dolaylı tümleç (ona) ortak olduğu için Bağımlı Bağlı
cümledir:
Aşağıdaki cümlede herhangi bir ortak öge olmadığı için cümle Bağımsız
Sıralı Cümledir.
(I) Çiğdemlerden sonra gök
rengindeki elbisesiyle yeni açmış sümbül görünür. (II) Gözleri yaşlı, saçları
dağınık ve hâli perişandır. (III) Güzel kokusundan sarhoşa dönen şair, ona bu
gönül okşayıcı kokuyu nereden, hangi aktardan aldığını sorar. (IV) Sümbülün
verdiği cevap çiğdemin cevabına karşılık gelmektedir. (V) Önceleri ezel bağında
henüz açılmadık bir gonca olan ve güzel kokusunu sevgilinin rüzgârından alan
sümbül, bu bahar ülkesinden hicran sahiline atılmıştır.
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, yüklemin türü bakımından
ötekilerden farklıdır? (2016 YGS)
A)I. B) II.
C)III. D)IV. E)V.
(I) Tasarladığım hikâye, zihnimde
cümleler ve algılar hâlinde dönüp dolaşarak gelişirken her şeyi bir kenara
bırakıp masanın başına oturmam için beni zorluyor. (II) Hikâye, bilgisayarda
bir cümle hâlinde başlanmış duruyor ve ben, zihnimin bir yanında o hikâyeyi
geliştiriyorum. (III) Masamın çekmeceleri, çantamın gözleri hatta ceplerim veya
masada karşımda duran pano, küçük kâğıtlara yazılmış notlarla doluyor bu arada.
(IV) Defalarca oturuyorum bilgisayarın başına hikâye için, yazdıklarımı
defalarca yeniden ele alıyorum. (V) Hikâye bazen tamamlanmak üzereyken çöpe
atılıyor bazen de başlangıçta tasarlanandan çok farklı bir içerik ve biçim
kazanıyor.
2. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır? (2014
LYS)
A) I. cümle, girişik birleşik bir
cümledir.
B) II. cümle, özneleri ortak
birleşik bir cümledir.
C) III. cümle, devrik bir fiil
cümlesidir.
D) IV. cümle, sıralı bir
cümledir.
E) V. cümle, yüklemi şimdiki
zamanda çekimlenmiş kurallı bir cümledir.
(I) Almanya’nın Berlin kentinde
bir kooperatif “Devrilen Ağaçlardan Halk Kitaplığı Yapma Kampanyası” başlattı.
(II) Bu kampanyaya katılmak isteyenler, fırtınadan veya yağmurdan devrilen
ağaçların gövdelerini raf şeklinde oyup bunları kaldırımlara yerleştiriyorlar.
(III) Raflara, takas edilecek kitapları koyuyorlar. (IV) Berlin halkı da
içlerinden okumak istediklerini alıp yerine kendi kitaplarından birini
bırakıyor. (V) Bu, “Eğitim İçin Sürdürülebilir Gelişme Projesi”nin bir parçası
olarak devlet tarafından desteklenen bir kampanyadır.
3. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır? (2013 YGS)
A) I. cümle, içinde belirtisiz
nesne olan bir fiil cümlesidir.
B)II. cümle, özne ve yüklemden
oluşan kurallı bir cümledir.
C)III. cümle, nesnesi sıfat
tamlaması olan birleşik bir cümledir.
D)IV. cümle, içinde isim
tamlaması bulunan olumlu bir cümledir.
E)V. cümle, yüklemi ek eylemle
çekimlenmiş bir cümledir.
CEVAPLAR: 1B, 2B, 3B
Takip ya da teşekkür için
Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇
![]() |
Ünlü Düşmesi |
Ünlü Düşmesi ses olayı farklı yollarla
yapılır:
(Ünlü Düşmesi PDF ders notunu ders anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.)
1. İkinci hecesinde
ı,i,u,ü bulunan iki heceli bazı sözcüklerden sonra ünlü ile başlayan bir ek
getirildiği zaman kelimenin ikinci hecesindeki ı,i,u,ü düşer.
akıl-ım…… aklım fikir-i……
fikrim
omuz-um…… omzum burun-u….. burnu
resim-e….. resme şekil-imiz….şeklimiz
ağız-ım….. ağzım devir-imizde….. devrimizde
2. İkinci hecesinde
ı,i,u,ü bulunan iki heceli bazı sözcükler olmak, etmek kelimeleriyle birleşik
fiil oluşturduğu zaman kelimenin ikinci hecesindeki ı,i,u,ü düşer.
devir etmek……. devretmek kayıt
etmek…… kaydetmek kahır olmak….
kahrolmak
kayıp olmak….. kaybolmak sabır
etmek….. sabretmek zehir etmek……
zehretmek
3. Bazı isimlerden
kelime türetilirken ünlü düşmesi gerçekleşir.
kıvır-ım….. kıvrım çevir-e….
çevre beniz-e-mek….
benzemek ayır-ıntı…. ayrıntı
uyu-ku…. uyku sarı-ar….
sararmak içeri-le…. içerlemek yumurta-la…. yumurtlamak
koku-la…. koklamak sızı-la….
sızlamak yalın-ız… yalnız yanıl-ış…. yanlış
kavuş-ak…. kavşak sıyır-ıl….
sıyrılmak oyun-a…. oynamak öğren-ici… öğrenci
4. Bazı birleşik kelimeler
birleşirken de ünlü düşmesi meydana gelmiştir.
ne+asıl… nasıl ne+için….
niçin kayın+ana…. kaynana kahve+altı…. kahvaltı
Cuma+ertesi…. cumartesi Pazar+ertesi….
pazartesi bu+arada…. burada
şu+arada…. şurada o+arada….
orada sütlü+aş…. sütlaç
Ek-fiilde ve ile
kelimesinin birleşmesinde de ünlü düşmesi vardır.
gelmiş-idi… gelmişti öğrenci-idi…
öğrenciydi biliyor-imiş…
biliyormuş
zengin-imiş… zenginmiş okuyacak-ise… okuyacaksa
benim-ile… benimle ailesi-ile…
ailesiyle
Not: İkilemelerde
ünlü düşmesi uygulanmaz.
omuz omuza devirden
devire ağız
ağıza burun buruna, koyun koyuna, nesilden nesile, oğuldan oğula, şehirden şehire
Not: Özel isimlerde
de ünlü düşmesi uygulanmaz.
Örnek: Ömür’ün kardeşi Gönül’ün bir oğlu olmuş.
Yanlış yazılarak ünlü
düşmesi uygulanan bazı kelimelerde ünlü düşmesi uygulanmaz.
avuç-unu… avucunu hatır-ı….
hatırı duyuruldu buyurun
Hece ölçüsüyle yazılan
şiirlerde şair bazen hece sayısını ayarlamak için ünlü düşmesi yapar.
Güzelliğin on par’etmez. (para etmez) Karac’oğlan der
ki yol büke büke (Karacaoğlan)
(I) Çevresi büyük
bir piknik alanı olarak düzenlenip halka açılan Mogan Gölü’nün kuşların kuluçka
ve yavrulamasına (II) ayrılan doğal park (III) kısmında (IV) kıvrımlı ahşap
yayla (V) yolları ve kuş gözlemevleri yapılmış.
1. Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü düşmesi yoktur? (2016)
A)I. B)II. C)III.
D)IV. E)V
Ben, sisi zihnin bazı hâllerine
(I) benzetirim. Sis içindeyken sanki başka bir dünyada, başka bir
nizam içinde (II) oynayan muhayyilem, beni daima şaşırtır.
Kimi zaman temel karakterler üzerinde kalıp (III) ayrıntılardan uzaklaşmanın
mutluluğunu yaşarım. Kimi zaman da zihnim ayrıntılara dalıp (IV) çevreyi kolaçan
etmeye başlar. Birkaç gündür İstanbul’un üstünü bütünüyle örten sis de zihnim
gibi oyunlar oynuyor ve görülen, (V) işitilen her şeyi farklı
bir şekle sokuyor.
2.Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü düşmesi yoktur? (2018)
A)I. B)II. C)III.
D)IV. E)V
CEVAPLAR: 1-E, 2-E
Ünlü Düşmesi PDF Ders Notu İndir
indir: 🔗Ünlü Düşmesi PDF Ders Notu
Ayrı yazılan birleşik kelimeler YKS, KPSS, LGS gibi birçok sınavda yazım kuralları sorularında soruluyor. Öğrenciler deneme sınavlarında sıkça bu konu hakkındaki sorularla karşı karşıya kalıyor. Bir kelimenin ayrı mı birleşik mi yazıldığı öğrencilerin zorlandığı sorulardan.
Bu tip sorularda sıkça karşılaşılan kelimelerden biri de baş kelimesi. Baş kelimesiyle yazılan birleşik kelimeler üzerine TDK Sözlükten bir tarama yaptım. Sınavlarda sorulabilecek olanları TDK’ye göre listeledim. Aşağıda bu listeyi sizlerle paylaşıyorum. Eksik gördükleriniz varsa aşağıdaki yorum bölümüne ekleyebilirsiniz.
Faydalı olması dileğiyle…
2023 TYT’de sorulan paragraf (parçada anlam) sorularını aşağıda bulabilirsiniz.
Bergson’a göre “Bellek bazı deneyimlerin,
bilincimizin bir parçası hâline gelmesidir.” Ancak burada söz konusu bütüncül,
tek bir bellek değildir. Bergson iki tür bellek üzerinde durur; ilki
alışkanlıklarımız sonucu oluşan bellektir. Özünde şeyleri tekrarlamak yatar;
tekrarlama alışkanlığını bırakırsak bellek zayıflar. İkinci tür bellek ise
geçmişin hatırlanmasıyla ilgilidir. Bu iki tür belleğe bakıldığında ikincisinin
birincisinden farklı olarak zihinsel bir işleyişe sahip olduğunu görürüz.
1. Bu
parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Öneride bulunma B) Koşul öne sürme C) Karşılaştırma D) Açıklama
E) Tanımlama
(I) Bir yavru kedi ve bir anne kedi karşılıklı
mırladıklarında birbiriyle iletişim kurmaya çalışıyordur. (II) Yavru kedinin
mırlaması, her şeyin yolunda olduğunu ve sütün ulaşması gereken yere başarılı
bir şekilde gittiğini anne kediye söyler. (III) Anne kedi, mırlamalara kulak vererek
yatar ve bir sorun olmadığını başını bile kaldırmadan bilir. (IV)
Büyüdüklerinde ise yavruların annelerine mırlaması iletişimde artık ikinci
planda kalır. (V) Küçük kediler ile aslan, kaplan gibi büyük kedilerin
mırlaması arasındaki temel farklılık iletişimin kurulma amacıyla ilgilidir.
2. Bu
parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
(I) Hem bir doğaya dönüş öyküsü hem de bir
doğal aşk övgüsü kabul edilen Paul ve Virginie, Hint Okyanusu’ndaki Mauritius
Adası’nda geçer. (II) Roman, başlarına gelen felaketler yüzünden adaya sığınan
iki kadının çocukları arasındaki tutkulu aşkı anlatır. (III) Türkçeye 1870
yılında çevrilmesinin hemen ardından Paul ve Virginie, Tanzimat romanlarındaki
genç kızların başucu kitabı olur. (IV) Şıpsevdi’deki alafranga hayranı Lebibe,
Sergüzeşt’teki Dilber okurlarıdır bu romanın. (V) Sevda Peşinde’de sevmediği
adamla evlendirilen, kendi yaşamını Virginie’ninkine benzetip iç geçiren
Aynınur Hanım da okumuştur o içli anlatıyı. (VI) Doğallık üzerine kurulu bu
roman, Tanzimat edebiyatı karakterleri için kendini gerçekleştirmenin başkası
olma arzusuyla ilişkisini gösteren bir anlatıya dönüşür.
3. Bu parça
iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
(I)
Romalıların harita yapım etkinlikleri, günümüze kalan belgelerden anlaşıldığına
göre siyasi amaçlarda ve inşaat mühendisliği uygulamalarında yoğunlaşıyordu.
(II) Roma İmparatorluğu’nda bir merkezde toplanan harita yapım çalışmalarının
varlığından bahsedemesek de haritaların çeşitli nedenlerle kullanılmış olduğunu
gösteren pek çok kanıt vardır. (III) İster denizde ister karada kullanılmak
için hazırlanmış olsunlar, haritalara dönemin yazılı seyahat rehberlerinde
rastlamak mümkündür. (IV) Aynı zamanda Romalılarda miladi ikinci yüzyılda
zirveye ulaşan bir dörtgen arazi parselleme yöntemi olduğuna dair çok fazla
kanıt bulunmaktadır. (V) Ancak günümüze ulaşan tabletlerden ve el yazmalarından
bu haritaların neye benzeyebileceğine ilişkin bir fikir edinilebilir.
4. Bu
parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Roma döneminde bu sistemle
yapılmış hiçbir harita örneği günümüze ulaşmamıştır.” cümlesi getirilebilir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Bir dergi geleneksel olarak her yılın sonunda
yılın insanını seçer ve onun dev resmini kapağına taşır. 2006 yılı kapağında
ise kocaman bir bilgisayar ekranının üzerinde ayna görenler çok şaşırdı.
Aslında bu yaratıcı kapak son derece
anlamlıydı. —-.
5. Bu
parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) İnsanların yerini bilgisayar ve makinelerin
aldığını vurgulamaya çalışıyordu
B) Artık yılın insanını seçme geleneğinin
dijital ortamda yapılacağını ilan ediyordu
C) Dergi, gelecekte sanal dünyadaki insanları
kapağa taşıyacağını ima ediyordu
D) Giderek mikro boyutlara indirgenen
teknoloji, ironik bir biçimde eleştiriliyordu
E) Bakanların kendilerini görmelerini sağlayan
bu kapak, yılın insanı sizsiniz diyordu
Ahmet Hamdi Tanpınar, “Bursa’da
Zaman” adını, hem bir şiirine hem Beş Şehir adlı kitabındaki bir
denemesine vermiştir. Ayrı ayrı da okunabilecek bu iki metin, birlikte ele
alınmaya da elverişlidir. Tanpınar,
şiirinde “Orhan zamanından kalma bir duvar” dizesiyle kentin tarihine
ilişkin bir gönderme yaparken denemesinde Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda Orhan
Bey’in oynadığı önemli role işaret eder. Yine şiirinde dile getirdiği cami ve çeşmelerin
tarihini denemesinde anlatır. Tanpınar “Serin hülyasıyla çeşmelerinin / Başındayım
sanki bir mucizenin / Su sesi ve kanat şıkırtısından” dizeleriyle de hiçbir
denemeden alamayacağımız zengin bir şiirsel tat almamızı da ister gibidir.
6. Bu
parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Deneme, şiirin oluşturduğu duygusal atmosferi
tarihsel verilerle tamamladığından iki metnin birlikte okunması gerekir.
B) Yazar, önem verdiği bir konuyu şiir ve
deneme türlerinde ayrı ayrı ele alarak farklı türler okumaktan hoşlananlara
sunar.
C) Deneme ile şiirin, farklarının yanı sıra
birbiri arasındaki ilişki de anlamlı bir inceleme konusu olarak ortaya çıkar.
D) Deneme, şiirdeki imgeleri yorumlayabilme ve
yazarın deneyimleriyle ilişkilerini anlamlandırabilme imkânı verir.
E) Şiirden alınan hazzın yoğunluğu şiirdeki
yerler ve isimlerin tarihi ile bunların tüm çağrışımları bilindiği zaman artar.
Film, sevdiklerini geride bırakarak yaşadığı
şehri terk etmek zorunda kalan bir karaktere odaklanıyor. Bir çeşit kimsesizlik,
yabanlık, en soğuk söylenişiyle göçmenlik hâli oluşturan bir terk ediş bu. Yaşadığı
duyguların derinliğini anlamamız için karakter durup durup bazı anları
kafasında canlandırıyor, aynı sahneler tekrar tekrar gözünün önüne geliyor,
terk ettiklerinin özlemini duyuyor. Küçük yaşta ayrıldığı İstanbul, dedesi, baharatlar,
kokular ve tatlardan oluşan bir hayal dünyası kuran karakterin filmin sonunda
söylediği gibi, bir yerden ayrılmadan önce dönüp bakan kişi gittiği yere bir
türlü gerçek anlamda tutunamıyor.
7. Bu
parçada söz edilen filmin karakteriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Gittiği yeri anılarının etkisiyle
dönüştürdüğü
B) Farklı kültürleri benimsemeye direndiği
C) Belleğine kazınan anıları unutmaktan
korktuğu
D) Geçmişle olan bağlarını koparmakta
zorlandığı
E) Geçmiş ve şimdi arasında karşılaştırma
yaptığı
İnsanlar, sadece fiziksel yaşamlarını
sürdürebilmek için doğaya bağlı değildir. Onların modern dünyanın yapay ve geçici ilişkilerinden
sıyrılıp yuvaya giden yolu başka bir deyişle kendi zihinlerinin kısıtlanmış
dünyasından çıkış yolunu bulabilmesi için de doğaya ihtiyaçları vardır. Modern
insan; düşünme, hatırlama ve beklemeden ibaret olan bir labirentte kayboldu.
Kayaların, bitkilerin ve hayvanların hâlâ bildikleri bir şeyi unuttu: dingin olmayı,
kendi olmayı, yaşamın bulunduğu yerde, şimdi ve burada olmayı.
8. Aşağıdakilerden
hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir?
Gazeteci: (I) —-?
Yazar: Neredeyse bütün zamanımı gözlem yaparak geçiriyorum;
doğaya, insanlara ve nesnelere odaklanıyorum. Ayrıca sürekli ve değişik tarzda kurmaca
eser okuyor, edebiyat dergilerini ve sanal dünya iletişimini takip ediyorum.
Gazeteci: (II) —-?
Yazar: Kısalık ve anın içinde olmak, benim açımdan
bilinçli bir tercih. Roman bir çınar ağacıysa ve öykü o ağaçtan uzanan yapraklı
bir dal ise benim her öyküm tek bir yaprak biçiminde. Savrulan, esneyen ve
çınarın nasıl olabileceğini hayal ettiren, meraklı okura hitap eden bir yaprak.
Her okura göre değişip dönüşebilen…
9. Bu
diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) (I) Eserlerinizi kurgularken nasıl bir yol
izliyorsunuz
(II) Öykülerinizi neden alışılmadık bir
hacimde yazıyorsunuz
B) (I) Eserlerinizi oluşturan yapı taşları
nelerdir
(II) Hitap ettiğiniz okur kitlesinin
tercihlerini ne kadar gözetiyorsunuz
C) (I) Çağdaşlarınızın eserlerinin izleri,
öykülerinize ne oranda yansıyor
(II) Öykü karakterlerinden bir roman yazma
fikrine yaklaşımınız nedir
D) (I) Gerçek ve kurmaca arasındaki ince
çizgiyi nasıl dengeliyorsunuz
(II) Öykünün kısaltılmış bir roman olduğu
fikri hakkındaki görüşleriniz nelerdir
E) (I) Eserlerinize gerçek dünyayı ne ölçüde
taşıyorsunuz
(II) Roman ve öykü arasındaki fark
eserlerinize nasıl yansıyor
Geçen gün Fakir Baykurt’la bir yerde
oturuyorduk. Biri geldi yanımıza, ikimize de övgü dolu sözler söyledi. Sonra
Baykurt’a şöyle bir soru sordu: “İnce Memed’in üçüncü cildini de yazacak
mısınız?” Önüme bakıp sustum; ne güldüm ne de bir şey söyledim. Baykurt olgun
bir kişi, duruşunu bozmadan şöyle cevap verdi: “Konuştum Yaşar’la, galiba
yazacakmış.” Biz, bir edebî kuşak olarak bir bütünü oluşturduğumuz için oluyor
bu. Onun yazdığı benim, benim yazdığım onun olsa ne çıkar!
10. Bu
sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Günümüz okurları okudukları kitapların
yazarlarını nasıl değerlendiriyor?
B) Aynı dönemde yaşayan yazarlar, neden aynı
düşünce etrafında birleşiyor?
C) Çok okunan bir yazarla karıştırılmak
sanatçı üzerinde nasıl bir etki bırakır?
D) Romanlardaki kurgusal benzerlikler, okurun
yazarlara bakış açısını nasıl etkiler?
E) Bir yazar için aynı edebiyat anlayışına
dâhil olmak ne gibi durumlar doğuruyor?
Masanın üzerindeki bir fincan kahveyi almaktan
daha kolay ne olabilir ki? Ancak hiç de öyle değil! Öncelikle fincana
dikkatimizi yöneltmek için onu çevresindeki diğer nesnelerden ayırmalıyız. Bunun
için fincanın görüntüsü ilk olarak görme keskinliğinin en yüksek olduğu göz
çukurumuza düşer. Beynimiz, aradaki mesafenin uygunluğunu belirledikten sonra
fincanı çeşitli yönleriyle incelemek için kafamızı çevirmemiz gerekir. Son
olarak vücudumuza göre fincanın konumunu belirleyerek onu en uygun biçimde
tutabiliriz.
11. Bu
parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Kendine güven konusunda sorun yaşayan
insanlarda karşılaşılan bilişsel çarpıtmaların en yıkıcı türü, olumlu deneyimleri
olumsuza çevirme eğilimidir. Zihin böyle işlediğinde sadece olumlu olayları göz
ardı etmekle kalmaz, onları olumsuza da çevirebilir. Buna “ters simya” denir.
Kurşunu altına çevirmeyi başaran simyacıların aksine ters simya sonucu altın,
bir mutluluk anında duygusal bir kurşuna dönüşür. Bunun basit bir örneği
övgüler karşısında verilen tepkilerdir. Kendine güveni olmayan bir insanın
görünüşü veya işi takdir edildiğinde istemsiz şekilde “Sadece kibar olmaya çalışıyor.”
diyebilir ve bu övgüyü zihinsel olarak saf dışı bırakabilir.
12. Bu
parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Kişisel tatmin duygusuna erişmek olayları
farklı boyutlarıyla birlikte ele almakla mümkündür.
B) Yetersizlik hissi, olumlu geri bildirimleri
geçersiz kılarak zihinsel yanılsamalara yol açar.
C) Kötü duyguların genellenmesi, olayların
olumsuz deneyimler şeklinde algılanmasına neden olur.
D) Duyguları oluşturan düşünceleri
sorgulamamak olumsuzluğun kabullenilmesiyle sonuçlanır.
E) Kusurları büyütüp iyi tarafları küçümsemek güzelliklerin
değerini bilememekten kaynaklanır.
Bir çiçeğe ait tohumlar, farklı içeriklere
sahip toprak türlerinde yetiştirilmiş ve yeni filizlerin yetiştikleri yöreye göre
çeşitlendikleri görülmüştür. Halk anlatıları da böyledir. Bir anlatı kültürden
kültüre gezdikçe çeşitlenir, değişir. Bir kültürde efsane olarak yaşayan
anlatı, başka bir kültürün masal repertuarından veya bir başkasının mitolojik
metinlerinden olabilir. Bu nedenle halk anlatılarını sınıflandırırken sabit
unsurlar olarak düşünmemiz gereken tohumlar kadar bunların yetiştiği iklimin
anlatılarda yarattığı dönüşümler de önemsenmelidir.
13. Bu
parçaya göre halk anlatılarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Toplumda zaman zaman felaketseverliğe varan mesajlar
yayan, pek çok şeyi üstü kapalı veya açıktan eleştiren, samimi ve dost
tavırlarına rağmen karamsar insanların sayısı azımsanamayacak kadar fazladır.
Bu kişiler toplumda fark edilmezler çünkü çevrelerine bu özellikleri kendi
yaşam tarzları olarak sunarlar ve depresyonun temelindeki bunalım hâli ile
öfkeyi bu sayede maskeleyebilirler. “Maskelenmiş depresyon”daki insanlar;
hayata hakkını vererek katılamaz, hayatın güzelliklerini deneyimlemek ve risk
almaktan kaçınırlar. Ayrıca bu insanların hissettiklerinin aksine hayata bağlı ve
mutlu görünmeye çalışmaları da yine depresyonun sonuçlarıyla yüzleşme
korkularından kaynaklanır.
14. Bu
parçadan maskelenmiş depresyonla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Kişinin, yaşamın zevklerini doyasıya
tatmasını engeller.
B) Olumsuz duyguların aktarımı,
özelliklerinden biridir.
C) Kişinin baş edebilmesi için konfor
alanından çıkması gerekir.
D) Olumsuz duygular, sözde neşeli tavırlarla
gizlenir.
E) Kişiyi yeni atılımlar yapmaktan alıkoyan
duygu durumudur.
“Dijital
amnezi” insanların ihtiyaç duydukları bilgiye, uygulamalar üzerinden kolaylıkla
ulaşabileceklerine inandıkları anda, bilgiyi hafızalarına işlemekten vazgeçme
eğiliminde olmaları şeklinde tanımlanan modern çağ semptomudur. Belirli bir yaş
grubundaki yüz kişi üzerinde yakın zamanda bu semptomla ilgili bilimsel bir
araştırma yapılmıştır. Semptomun görüldüğü kişilerin; aile bireylerinin telefon
numaralarını ezbere bilmedikleri, bilenlerin de “Emin değilim.” diyerek telefonlarına
bakma gereği duydukları, bildikleri adrese bile dijital uygulamalarla
gittikleri, haftalık planlar oluşturamadıkları veya kendi el yazılarıyla
alışveriş listesi hazırlayamadıkları söz konusu araştırmada tespit edilmiştir.
Buna ek olarak güncel ve kültürel konularda kendilerine yöneltilen en basit
soruların cevapları için bile “Arama motoruna bakmam gerekir.” demeleri, araştırmanın
en şaşırtıcı bulgusudur.
15 Aşağıdakilerden
hangisi bu parçada söz edilen dijital amnezinin etkilerinden değildir?
A) Organize etme becerilerini ortadan kaldırması
B) Bilgi üretme becerilerini sınırlandırması
C) Kişinin hatırlama gücünü zayıflatması
D) Kişisel hafızaya duyulan güveni sarsması
E) Bilgiyi bellekte tutma gereksinimini
azaltması
İyi bir kitabevi kitap sayısı ve çeşitliliği
kadar kitaplarını müşteriye sunuş tarzıyla da kalitesini belli der. Rafları tematik
olarak veya doğrudan yayınevlerini temel alarak dizmek mümkün. Ama bir
kitabevi, aynı yazarın farklı yayınevlerinden çıkmış yani dağılmış kitaplarını
bir arada gözler önüne serebilme lüksünü de sunabiliyorsa o kitabevine ayağım
iyice alışır. Benim için ideal kitabevi; alışverişimi hemen tamamlamak zorunda hissetmediğim,
karıştırmaya başladığım kitabı huzursuz olmadan okuyabildiğim, bir türlü
bulamadığım kitabın ardında benimle birlikte bir sürek avı başlatmaktan gocunmayan
kitabevi sahipleriyle yan yana bulunduğum bir yer olmalıdır.
16. Bu
parçanın yazarının kitabevi tercihinde aşağıdaki özelliklerden hangisi etkili değildir?
A) Okuma mekânlarının düzeni
B) Ürün yelpazesinin genişliği
C) Ürünlerin sınıflandırılma yöntemi
D) Müşteriye olumlu yaklaşımı
E) Koleksiyonunun büyüklüğü
Ünlülerin rol aldığı etkileyici pazarlama adı
verilen yöntem, reklam dünyasında yeni bir eğilimdir. Etkileyici pazarlamayı eskiden beri var olan
tanıklı reklamdan ayıran yönlerden dikkat çekici olanı, reklamların profesyonel bir ekip ve donanımla
değil de bizzat ünlü kişinin en doğal hâliyle oluşturulmasıdır. Günümüzde ünlü
kişi dendiğinde sanatçı ve sporcuların yanı sıra sosyal medya fenomenleri de
akla geliyor. Fenomenlerin rol aldığı reklamlar, ürüne talebi artırsa da bu
reklamların toplum sağlığı, gençlerin gelişimi ve kişilik haklarına uygun olup
olmadığı tartışılmaya devam etmektedir.
17.
Bu parçada etkileyici pazarlamayla ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Sosyal medya uygulamalarında kullanıldığına
B) Uzmanlaşmış bir ekip olmadan üretildiğine
C) Tanınmış kişilerin rol aldığına
D) Tanıklı reklamdan farklılık gösterdiğine
E) Toplum yararı açısından sorgulandığına
Stres altında kalmak yerine kendinize hedefler
koyup sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeniz için kolay bir yol haritası var:
· Çalışırken bir hata yaptığınızda kendiniz
hakkında asla kötü sözler söylemeyin. Hem kendinize hem de başkalarına yapıcı
eleştirilerde bulunun.
· Duygu ve düşüncelerinizi çevrenizdekilerle karşılaştırın.
Böylece tepkilerinizi toplum üzerinden ayarlayabilirsiniz.
· Kaygı ve mutluluk gibi duygularınızı paylaşabileceğiniz
arkadaşlar edinin.
· Sizi hem özel ve değerli hem de zayıf kılan özelliklerinizi
belirleyin. Olumsuz olanların size kattığı gücü keşfedin.
· Zihninizi boşaltmak için tek başınıza yapabileceğiniz
hobiler edinin.
18. Aşağıdakilerden
hangisi bu parçada söz edilen önerilere örnek gösterilemez?
A) Utangaçlığından hoşnutsuzluk duyan birinin konuşmaktan
geri durduğu anlarda ne kadar iyi dinlediğini fark etmesi
B) Üzücü bir haber alan ve durumu değiştirmek
için elinden bir şey gelmeyen birinin rahatlamak için doğada yürüyüşe çıkması
C) Uzun zamandır beklediği terfiyi alacağını
öğrenen birinin, çevresindekileri heyecanlandırmamak için sonucun
kesinleşmesini beklemesi
D) Hazırladığı projeyi bilgisayarından
yanlışlıkla silen birinin “Edindiğim tecrübeyle daha da iyisini yapacağım.”
diyerek kendini teselli etmesi
E) Uzun süre sıra beklemesine rağmen bilet
alamayan birinin, diğerlerinin sakin olduğunu görerek öfkesini kontrol etmesi
Beyin hakkında bilinmesi gereken en temel
nokta, onun bir bilgi işlem makinesi olmadığıdır. Başka bir deyişle beyin bir
bilgisayar sistemi gibi çalışmamaktadır. Dış dünyadan gelen veriler, duyu
organları aracılığıyla özel bir elektriksel koda dönüştürülüp beyne gönderilir.
Karanlık ve kapalı bir kutunun içinde duran beyin, aldığı verilerden yola
çıkarak bir “gerçeklik” inşa eder. Yani duyduğumuz seslerin, gördüğümüz
görüntülerin, aldığımız tatların, hissettiğimiz ağrıların hiçbiri aslında gerçek
değildir. Bunların hepsi beynin yorumlarından ibarettir. Bu nedenle dış dünya
denen şey de aslında her birimizin kişisel yorumudur.
19. Bu
parçadan beyinle ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Algılamayı duyu organlarından gelen kodlara
göre gerçekleştirir.
B) Gerçekliği meydana getiren zihinsel
uyaranları olduğu gibi işler.
C) Veri iletim yolları açısından dijital
teknolojinin metotlarından ayrılır.
D) Dışsal verileri içsel bir işletim
sisteminin dinamikleriyle dönüştürür.
E) Kavrama işlevini algısal donanımının yönlendirmeleriyle
sağlar.
Alice Harikalar Diyarında’yı ilk okuduğumda
birçok şeyi anlamasam da çok beğenmiştim. Onunla hayal kurmuş ve maceralara
beraber atılmıştık. Sahiciliğini sorgulamak aklıma bile gelmemişti. Tavşan
deliğinden düşmek ve aynadan geçmek, parkta oynamak ve koşmak gibiydi. İkinci
okuyuşumda bunlar beni etkilemedi ama Alice’in ilk kez karşılaştığı şeyleri görünce
yaşadığı şaşkınlığı yaşadım ve ergenlikteki arayışın etkisiyle ben de yeni
karşılaştıklarımı onunla beraber anlamlandırmaya çalıştım. Alice, kurduğum hayal
diyarında masal prensesine dönüştü. Şimdi ise kızıma bu kitabı okurken sevdiğim
bölümlere gelince kapağı kapatıyorum ve ezberlediğim cümleler dökülüyor ağzımdan.
Kızım bu bölümleri sevmese de kitabı yeniden okuduğum bütün o yıllardan sonra
her yaşın, her okurun kendi Alice’i olabileceğini artık söyleyebiliyorum.
20. Bu
parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yaşamının farklı evrelerinde kitaba ve
Alice’e yüklediği anlamlar değişmiştir.
B) Kitabın sevdiği ve ezberlediği bölümleri
diğer okurlarda da benzer etkiyi bırakmıştır.
C) İkinci okumada Alice’le kendi hayatı
arasında özdeşlik kurmuştur.
D) Hayal dünyasında kitabın kahramanına farklı
bir bakışla yeni bir rol vermiştir.
E) İlk okumada olağanüstü kurmacayı günlük
olgularla aynı gerçeklikte görmüştür.
(Sıradaki
iki soruyu bu parçaya göre cevaplayınız.)
Puslu Kıtalar Atlası; masal, efsane, halk
hikâyelerinden esinlenilen hayal gücüyle yoğrulmuş ve zengin kelime hazinesiyle
yazılmış bir romandır. Roman; XVII. yüzyılda Galata’da yaşayan, içtikleri
şurubun etkisiyle düşlere dalan Uzun İhsan Efendi ve oğlu Bünyamin’in sıra dışı
hikâyesini anlatır. İç içe geçmiş düşler arasında kurmacanın kurmacasına dönüşen
romanda okur, Uzun İhsan Efendi’nin düşleriyle Bünyamin’in düşlerinden oluşan
karmaşık kurmaca gerçeklik içinde bocalar. Arjantinli yazar Borges, bu bocalama
durumunu düşle gerçeğin ayırt edilemeyişine işaret eden “kelebek düşü paradoksu”
olarak nitelendirir ve bunu “Zhaung Tzu’nun Düşü” adlı hikâyesindeki “Zhaung
Tzu, düşünde bir kelebek olduğunu gördü ama uyandığında düşünde kendini bir
kelebek olarak gören bir insan mı yoksa düşünde kendini insan olarak gören bir
kelebek mi olduğunu bilemedi.” cümlesiyle ortaya koyar.
21. Bu
parçada kelebek düşü paradoksu aşağıdakilerden hangisini ifade etmek için kullanılmıştır?
22. Bu
parçaya göre Puslu Kıtalar Atlası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Ana fikrinde gerçeklikle hayal ürünü
arasındaki ilişkiyi sorgulatmak yatar.
B) Gerçekliği ele alış biçimi “Zhaung Tzu’nun
Düşü” ile benzerlik gösterir.
C) Geçmişin birikimini şimdiki zamanın
gerçekliğiyle uyumlu hâle getirir.
D) Okuru düşle kurmaca arasındaki farkları
ayırt etme çabasına iter.
E) Karakterlerin özellikleri hikâyenin sıra
dışı kurgusuna katkı sağlar.
(Sıradaki iki soruyu bu parçaya göre
cevaplayınız.)
Paris’teki Eyfel Kulesi, mimarlık alanında pek
tercih edilmeyen demirin ön plana çıkmasını ve dünyada bu türdeki yapıların
çoğalmasını sağlayan önemli bir yapıdır. Ancak inşa edilmeye başlandığı dönemde
işlevsiz bir nesneyi sadece güzel olması durumunda sanatsal açıdan değerli
gören dönemin hakim anlayışı tarafından estetik tartışmalara konu edilmiştir.
Kimi sanatçılar tarafından kara ve dev bir fabrika bacası olarak
betimlenmiştir. Hatta Maupassant “Paris’te onu görmediğim tek yer burası.” diyerek
yemeklerini sıklıkla kulenin lokantasında yemiştir. Bütün bu olumsuz görüşlere
rağmen Eyfel, anıtsal özelliği ile estetik değerler konusundaki hükümlerin
sabit olmadığını ve geleceğin önceden kestirilemeyeceğini gösterip dünyaya
egemen olan yeni bir estetik değer kazandırarak o zamana kadar sanata boyun
eğmiş olan tekniği estetize etmiştir. Böylece kule; dönemin bazı sanatçılarının
düşündüğü gibi sanatın yozlaşmasının değil, değişimi ve yeni kuralları kabul
etmesinin bir simgesi hâline gelmiştir.
23. Bu
parçadan Eyfel Kulesi ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Paris’teki modern sanat anlayışının
doğmasını sağlamıştır.
B) Yapımında kullanılan farklı tekniklerle
işlevsel hâle gelmiştir.
C) Geçmişten bugüne sanatsal bir simge olarak evrenselleşmiştir.
D) Tasarımında sanat çevrelerinin estetik
görüşleri belirleyici olmuştur.
E) Taşıdığı yapısal özelliklerle yaygın
estetik algıyı değiştirmiştir.
24. Bu
parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Sanat, zamanla evrilip kendine yönelik
genel kanıları yıkabilir.
B) Bir nesne, işlevselliği gözetilmeksizin
sanat olarak kabul edilebilir.
C) Sanat eserlerinin inşasında farklı
malzemelerden yararlanılabilir.
D) Dönemin toplumsal yapısı, mimari
dönüşümleri beraberinde getirebilir.
E) Çağının ötesindeki yenilikler üretildiği
çevreye göre yadırgatıcı olabilir.
(Sıradaki iki soruyu bu parçaya göre
cevaplayınız.)
Antik filozof ve hekim Galen; ateş, hava,
toprak ve suyu bedendeki farklı unsurlarla eşleştirerek bunlarla duygusal ve
davranışsal eğilimler arasında bir bağlantı olduğunu iddia eder. Eğer bu unsurlardan biri fazlalaşırsa ona karşılık
gelen kişilik yapısı, bireyde egemen olmaya başlar. Örneğin melankolik biri
toprak unsurunun fazlalığından muzdariptir, üzüntü ve korkuların eşlik ettiği
şiirsel ve sanatsal yönü ağır basar. İyimser bir insanın ise ateşe denk gelen
unsuru fazladır; o insan sıcak kalpli, neşeli ve öz güvenlidir ama bencil de
olabilir. Duygu durumlarıyla ilgili aşırılıklar, bedendeki unsurların
orantısızlığına bağlı olduğundan Galen; bunların diyet ve egzersizle
iyileştirilebileceğini savunur. Galen’in bu öğretileri daha iyi kuramların
ortaya çıktığı zamana kadar tıp dünyasına egemen olur. Ancak Vesalius, 1543’te Galen’in anatomi
tanımlarında 200’den fazla hata bulur. Galen’in tıpla ilgili fikirleri o gün için
gözden düşse de XX. yüzyıl psikologlarına esin kaynağı olmaya devam etmektedir.
25. Bu parçaya
göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Galen’in fikirleri uzun bir aradan sonra
günümüzde geçerliliğini yeniden kazanmıştır.
B) Fiziksel ve zihinsel hastalıkların
bağlantılı olduğu fikrini ilk kez Galen ortaya atmıştır.
C) Duygu durumlarının kaynağı hakkında en
kapsamlı açıklamayı Galen yapmıştır.
D) Galen, kişilik tipleri teorisi ile
psikoloji bilimini kuran kişi olarak tanınmıştır.
E) Galen’in tıp alanındaki düşünceleri
yüzyıllar boyu etkisini sürdürmüştür.
26. Bu
parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Bireyde hem olumlu hem olumsuz duyguların bulunduğuna
B) Galen’in kişilik tipleriyle ilgili
görüşlerinin psikologlarca geliştirildiğine
C) Galen’in çalışmasının eleştirilebilir
yönlerinin olduğuna
D) Belirli unsurları taşımanın bireyin genel
tavrını etkilediğine
E) İnsanlardaki duygu aşırılıkları için
önerilen tedavi yöntemlerine
1A 2E 3B 4D 5E 6C 7D 8E 9A 10E 11A 12B 13D
14C 15B 16A 17A 18C 19B 20B 21D 22B 23E 24D 25E 26B
YKS 2024 yaklaşırken adaylar bazı konuları çokça merak edip soruyorlar. İşte YKS 2024 hakkında sık sorulan bazı sorulara cevaplar:
Sınav için gerekli iki belgenin biri de bu giriş belgesi. Bu yüzden giriş belgeniz olmadan sınava giremezsiniz. YKS Giriş Belgesi için renkli veya siyah-beyaz çıktı kabul ediliyor. Önemli olan belgenin net bir şekilde okunuyor olması ve fotoğrafın net olması. Kaliteli bir çıktı almaya dikkat edin.
TYT, 8 Haziran 2024 Cumartesi günü yapılacak ve 10.15’te başlıyor ancak saat 10.00’dan sonra binaya giriş yasak ve TYT sınav süresi 165 dakika. Sınav bitiş saati 13.00.
AYT, 9 Haziran 2024 Pazar günü yapılacak ve 10.15’te başlıyor. Saat 10.00’dan sonra binaya giriş yasak AYT sınav süresi 180 dakika. Sınav bitiş saati 13.15.
Ancak sınav yerinizde her ihtimale karşı 1 saat önce bulunmanızı kesinlikle tavsiye ediyoruz.
YKS’ye Girerken İhtiyaç Duyacağınız Belgeler Nelerdir?
YKS’ye giriş yaparken elinizin altında bulunması gerekenler hakkında bilgi vermek istiyorum. 202-YKS için yapılacak olan sınavlara giriş belgeleri yayımlandı. Sınavlara katılacak olan TYT, AYT ve YDT öğrencileri, Sınava Giriş Belgelerine ÖSYM Aday İşlemleri Sayfası (AİS) üzerinden T.C. Kimlik numaraları ve aday şifreleri ile erişebilirler.
Sınava giriş belgeleri ve geçerli bir kimlik belgesi olmadan adaylar sınava katılamazlar. Bu nedenle, sınav giriş belgesini renkli veya siyah beyaz olarak çıktı almanız gerekmektedir.
TYT ve AYT için 2022-YKS’nin 1. Oturumu olan Temel Yeterlilik Testi ve 2. Oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri için adaylar, sınav binalarına saat 10.00’dan sonra alınmayacaklardır. 2022-YKS’nin 3. Oturumu olan Yabancı Dil Testi (YDT) için adaylar ise saat 15.30’dan sonra sınav binalarına giremeyeceklerdir. Öğrencilerin sınav saatinin en az 1 saat öncesinde sınav yapılacak binada hazır bulunmaları gerekmektedir.
Sınavda kullanılan kalem, silgi, kalemtıraş, şeker, peçete gibi araç gereçler ÖSYM tarafından sağlandığından dolayı yanınızda bulunmamaları gerekmektedir.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı’nca düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı tamamlandı. 2023 YKS soruları ve cevap anahtarları erişime açıldı. 2023 YKS soru kitapçığı ve cevap anahtarına aşağıdaki renkli bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
2023 YKS soru kitapçığı ve cevap anahtarı yayımlandı… YKS 2023 cevap anahtarı…
Üniversite adayları, YKS’nin ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi’ni (TYT) 17 Haziran 2023, ikinci oturum Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ile üçüncü ve son oturum Yabancı Dil Testi (YDT) sorularını 18 Haziran 2023 günü yapıldı.
🔗👉indir: 2023 YKS Soruları ve Cevap Anahtarı
ÖSYM takvimine göre YKS sonuçları 20 Temmuz tarihinde açıklanacak.
Milli Edebiyat Dönemi yazarları ve eserleri hakkında hazırladığım Millî Edebiyat Dönemi Yazar-Eser Çalışma Videosu Yazar-Eser Videoları serisinin üçüncü videosu oldu. Millî Edebiyat Dönemi Yazar-Eser Çalışma Videosu içeriğinde otuz beş kadar yazar ve şaire ait eser isimlerini bulabilirsiniz. Video kolaydan zora doğru ilerliyor. Hem yeni eser ezberi için bir çalışma imkanı sunuyor hem de daha önceden çalıştıysanız kendinizi sınamanıza yardımcı oluyor. İlgi çekici fon müziği ve efektlerle seveceğiniz bir çalışma oldu. Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yahya Kemal Beyatlı ve daha birçok yazar-şairin eserlerine yer verdik. Videoyu aşağıdan da aşağıda bağlantısını verdiğim Youtube kanalımızdan da izleyebilirsiniz. Faydalı olması dileğiyle…
AYT Edebiyata yönelik yazar-eser çalışma videolarının ikinci Servetifünun ve Fecriati Dönemleri Yazar-Eser Videosunu aşağıda izleyebilirsiniz. Servetifünun ve Fecriati Dönemi sanatçılarından otuz beş eser videoda yazarı veya şairiyle birlikte veirliyor. Videonun görüntü ve ses efektlerinin öğrencileri sıkmamasına dikkat ederek eğlenceli bir video hazırladığımı düşünüyorum. Tevfik Fikret, Halit Ziya Uşaklıgil, Cenap Şahabettin, Ahmet Haşim gibi önemli isimlerden daha az bilinen edebiyatçılara kadar birçok ismi videoda bulabilirsiniz. Beğeneceğinizi umuyorum. Kolay gelsin.
AYT Edebiyat sınavına hazırlanan öğrenciler için youtube kanalımızda yazar eser çalışma videoları hazırlamaya başladım. Bunların birincisi aşağıda da verdiğim Tanzimat Dönemi Yazar Eser Çalışma Videosu. Bu videoyla hem kendinizi deneyebilir hem de yazar eser ezberi için videoyu izleyebilirsiniz. Videoda kolaydan zora doğru Tanzimat Dönemi yazar ve şairlerinin farklı türlerde otuz altı eserine yer verdim. Videoların devamı gelecek. Her zaman beklerim. Nasıl diyorlardı: Videoyu beğenip kanalı takip ederseniz memnun olurum arkadaşlar! 😉
AYT Edebiyat sınavı, Türk Dili ve Edebiyatı alanında
öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçmek amacıyla yapılan bir sınavdır.
Sınavda genel olarak Türk Edebiyatı ve az da olsa anlam bilgisi konuları ele alınır ve her
yıl belirli bir soru dağılımı yapılmaktadır.
Bu yazımızda, AYT Edebiyat sınavındaki soru dağılımı
hakkında detaylı bilgiler vereceğiz. Yıllara göre konular ve soru sayıları
hakkında bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca, “AYT Edebiyat soru dağılımı”
aramasında sitemize kolayca ulaşabilmeniz için tablomuzu da paylaşacağız.
Tablomuzda, AYT Edebiyat sınavında yıllara göre hangi
konulardan kaçar soru sorulduğu bilgileri yer almaktadır. AYT Edebiyat sınavı,
Türk Edebiyatı tarihi boyunca yaşanmış gelişmeleri, edebi akımları, yazarları,
eserleri ve diğer konuları kapsayan bir sınavdır. Peki, AYT Edebiyat sınavında
hangi konulardan kaçar soru soruluyor? İşte tablomuz:
Ünlü Daralması, ses olaylarının önemli bir parçasıdır. Eğer YKS, KPSS gibi sınavlara hazırlanıyorsanız Ünlü Daralması hakkında bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. İşte bu noktada size yardımcı olacak bir kaynak sunuyoruz: “Ünlü Daralması Ses Olayı” adlı powerpoint sunumu ve PDF ders notu.
Dosyamız, Ünlü Daralması ses olayını ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Sunumda ve ders notunda, Ünlü Daralması nedir, nasıl meydana gelir, hangi kelimelerde görülür, nasıl yazılır, ünlü daralması örnekler gibi konular incelenmektedir. Ayrıca, örnek kelimeler ve cümleler de verilerek konunun daha iyi anlaşılması sağlanmaktadır. Test sorularıyla konu iyice pekiştirilmektedir.
Geniş ünlüler olan a ve e ile biten bir kelime –yor ekini aldığı zaman a ve e harfleri dar ünlüler olan ı,i,u,ü harflerinden birine dönüşür.
· Oyna-yor……………. oynuyor
· Sırala-yor……………..sıralıyor
· Ara-yor…………………arıyor
· Ele-yor………………….eliyor
· İncele-yor……………….inceliyor
Örnek:
· Okullar açılıyor ve dersler başlıyor.
· Açılıyor kelimesinde ünlü daralması yoktur.
· Ancak başlıyor kelimesinde ünlü daralması vardır.
Açıl-ı-yor: ı harfi yardımcı sestir. a’nın ı’ya dönüşme durumu yok.
Başla-yor: la ekindeki a daralıp ı’ya dönüşmüş.
Dikkat
De, ye, ne kelimelerinde bazı ekleri alınca daralma meydana gelir. Bu kelimelerde ünlü daralmasını bulmak zor olabilir.
· Diyecek……de-ecek Diyen……de-yen
· Diye……de-ye
· Yiyecek……ye-yecek
· Niye……ne-ye
Örnek:
Yemeği birlikte yiyelim, diyerek sözleştik.
· Yiyelim kelimesinde ünlü daralması vardır.
Ye-yelim: ye kökündeki e harfi –e ekini alınca i’ye dönüşmüş, yani daralmış. Ayrıca araya y kaynaştırma harfi girmiş.
· Diyerek kelimesinde ünlü daralması vardır.
De-yerek: de kelimesindeki e daralıp i’ye dönüşmüş. Ayrıca y kaynaştırma harfi almış.
Dikkat
Olumsuzluk ekinde (-me/-ma) bazen daralma olabilir.
· Gelmiyor……gelme-yor: -me ekindeki e, i’ye dönüşüp daralmış.
· Almıyorum……alma-yorum: -ma ekindeki a, ı’ya dönüşüp daralmış.
Dikkat
Bazen ünlü daralması olmayan yerde daralma uygulanarak yazım yanlışı yapılır.
· Gelecek kelimesi gelicek şeklinde yazılmaz.
· Bekliyecek: yanlış bekleyecek: Doğru
· Dinliyelim: yanlış dinleyelim: Doğru
· Bağışlıyamadı: yanlış Bağışlayamadı: Doğru
· Sevmiyeceğim: yanlış Sevmeyeceğim: Doğru
1. “Arkadaşlarını sevmiyor oluşuna bir yandan içerliyor, bir yandan da istemeye istemeye destekliyordum.” cümlesindeki ünlü daralması olan kelimeleri bulun.
ÇÖZÜM:
· Sevmiyor…sevme-yor
· İçerliyor…içerle-yor
· Destekliyordum…destekle-yordum
2. “Sokakta saatlerce oynuyor, ev halkı akşam yemeğini yiyene değin evin yolunu sormuyorduk bile.” cümlesindeki ünlü daralması olan kelimeleri bulun.
ÇÖZÜM:
· Oynuyor…oyna-yor
· Yiyene…ye-yene
· Sormuyorduk …Sorma-yorduk
3. “Cümleleri süslüyor diyorlar ama ben o cümleleri yaşıyorum. Bunu okunuyor olmaktan yapıyorum sanıyorlar.” cümlelerindeki ünlü daralması olan kelimeleri bulun.
ÇÖZÜM:
Süslüyor…süsle-yor
Diyorlar…de-yorlar
Yaşıyorum …Yaşa-yorum
Okunuyor, yapıyorum, sanıyorlar kelimelerinde daralma yoktur.
1. Aşağıdakilerin hangisinde “ünlü daralması” yoktur?
A) Senin gözlerinde ışıldıyor
Benim dilimin ucunda
B) Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta
Çevresini ölçtük dünyanın
C) Söylüyor ak gömlekli hekim
Yorulma yok çalışma yok
D) Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
Yollar ya da anılar boyunca
E) İnsanlığın yükünü taşımıyorsan
Kendinden söz etme.
(I) Öyleyse gör ne halin varsa (II) diyeceğim ama dilim (III) varmıyor. Yavrum, ben kendi (IV) nefsime, işte geldim işte (V) gidiyorum. Aklım fikrim sende.
2. Parçada numaralanmış sözcüklerin hangi ikisinde “ünlü daralması” vardır?
A) I ve III B) II ve III C) II ve V D) I ve IV E) IV ve V
Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
Unutuşun o tunç kapısını zorlar
Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;
İşte, doğduğun eski evdesin birden,
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar…
3. Verilen dizelerde ünlü daralmasına uğramış kaç sözcük vardır?
A) 5 B) 4 C) 3 D) 2 E) 1
4. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü daralması yoktur?
A) Çocukluğunun geçtiği her yeri hatırlıyor.
B) Herkes yerini alıp sessiz olsun, film başlıyor.
C) Gözlerinden belli benden bir şey gizliyor.
D) Elindeki elmayı hiç vakit geçirmeden dişliyor.
E) Hiç bıkmadan her gün bana takılıyor.
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “ünlü daralmasına örnek kullanım vardır?
A) Bize ne kara bir köpeğin ölümünden
B) Öyle sıkı germişiz ki iplerimizi, susarız
C) Susarız konuşacağımız vakte kadar
D) Biz konuşalım diye konuşur herkes
E) Şükür ki kulakları mühürlenmişlerden değiliz
TEST CEVAPLARI: 1-B, 2-B, 3-D, 4-E, 5-D
2022 yılında çıkmış AYT Edebiyat sınavı sorularını PDF formatında aşağıdaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.
AYT sınavında Edebiyat dersinden 24 soru sorulmaktadır. Bu 24 sorunun dağılımı yıllara göre değişim göstermektedir. Ancak konu başlıkları aşağıdaki gibidir.
AYT Sınavı ile ilgili bilgiler de şöyle:
AYT saat 10.15’te başlayıp toplamda 180 dakika sürecek ve saat 13.15’te bitecek.
Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 Testinde (Türk Dili ve Edebiyatı 24 soru, Tarih/1 10 soru Coğrafya/1 6 soru) toplam 40 soru vardır.
Sosyal Bilimler-2 Testinde (Tarih/2 11 soru, Coğrafya/2 11 soru, Felsefe Grubu (Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji, Mantık) 12 soru, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ya da ek olarak Felsefe Grubu soruları) toplamda 40 soru vardır.
Matematik Testi de toplam 40 sorudan oluşurken, Fen Bilimleri Testi ( Fizik 14 soru, Kimya 13 soru, Biyoloji 13 soru) toplam 40 soruyu içerir.
AYT tüm bölümlerle birlikte 120 sorudan oluşur.
Adayların tercih yapacakları puan türlerine göre çözmeleri gereken bölümler ise şöyledir;
Sayısal adayları: Matematik + Fen Bilimleri
Sözel Adayları: Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 + Sosyal Bilimler-2
Eşit Ağırlık Adayları: Matematik + Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
AYT puanı hesaplanırken, adayların TYT puanının %40’ı, AYT puanının ise %60’ı baz alınır.
TYT’de ders katsayıları değişmez. AYT’de sözel, sayısal ve eşit ağırlık olmak üzere 3 farklı alana göre puanlar hesaplanmaktadır. Bu nedenle her dersin kat sayısı alanlara göre farklıdır.
Bunlar da dikkatini çekebilir:
Emlaka kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu
kelimenin doğru yazılışı EMLAKA şeklindedir.
Arnavut kaldırımı kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı Arnavut kaldırımı şeklindedir. A harfi
büyük yazılır, k harfi küçük yazılır ve iki kelime birleşmez.
Çekidüzen kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı ÇEKİDÜZEN şeklindedir. Mutlaka birleşik
yazılır. Yine bu kelimenin geçtiği çekidüzen vermek deyimi yazılırken çekidüzen
birleşik yazılır, vermek ayrı yazılır.
Menetmek kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir.
Bu kelimenin doğru yazılışı menetmek şeklindedir. Yani menetmek birleşik
yazılır.
Y
eşil soğan nasıl yazılır
Yeşilsoğan kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı YEŞİLSOĞAN şeklindedir. Yani yeşilsoğan
birleşik yazılır.
Kuru soğan kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı KURU SOĞAN şeklindedir. Kuru soğan sözcüğü
ayrı yazılır.
Cankurtaran kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı CANKURTARAN şeklindedir. Yani cankurtaran
birleşik yazılır.
Hoş geldiniz kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı HOŞ GELDİNİZ şeklindedir. Yani hoş
geldiniz kelimesi ayrı yazılır. Yine bu kelimeye benzer hoş bulduk, hoş gördük
gibi kelimeler ayrı yazılır.
Arap sabunu kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı arap sabunu şeklindedir. Bu kelime
yazılırken ayrı yazılır ve arap sözcüğü küçük a harfiyle başlar.
Düzyazı kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu
kelimenin doğru yazılışı DÜZYAZI şeklindedir. Yani düzyazı birleşik yazılır.
Hakediş kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı HAK EDİŞ şeklindedir. Yani düzyazı ayrı yazılır.
Restoran kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı RESTORAN şeklindedir.
İş yeri kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı İŞ YERİ şeklindedir. Yani iş yeri ayrı yazılır.
Heryerde kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı HER YERDE şeklindedir. Yani her yerde ayrı yazılır.
YAZIM KURALLARI HAKKINDA AYRINTILI BİLGİ İÇİN:
YAZIM KURALLARI SLAYT VE DERS NOTU DOSYAMIZA BURADAN
ULAŞABİLİRSİNİZ.
NOT: Bütün açıklamalarda Türk Dil Kurumu bilgileri esas alınmıştır.
Yapısına göre sözcükler üç grupta incelenir:
Yapım eki almamış sözcüktür. Çekim eki alması sözcüğün basit veya türemiş olmasını etkilemez.
ÖRNEK:
Yapım eki almış sözcüktür. Yapım eki alan sözcüğe gövde denir. Gövdeye bir yapım eki daha eklenirse sözcük gövdeden türetilmiş olur.
ÖRNEK:
İki sözcüğün bir araya gelerek yeni bir sözcük oluşturmasıyla elde edilir.
ÖRNEK:
kızıl+ay… Kızılay Antep+Fıstık….antepfıstığı
Birleşik sözcükler farklı yollarla yapılır:
Birleşik sözcüklerin oluşumunda bazen ses olayları yaşanır:
Birleşik sözcükler oluşumunda sözcüğü oluşturan sözcükler anlam değişmeleri yaşayabilirler. Birleşmeden önceki anlamıyla birleşik sözcük oluştuktan sonraki anlamı farklılaşabilir:
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan YAPISINA GÖRE SÖZCÜKLER konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.