Nasıl ki mimari eserler çeşitli yapı taşlarından, birimlerden oluşuyorsa şiirde anlam ve sesin kaynaşmasından oluşan birimlerden oluşur.Bu kaynaşmanın sonucunda ortaya mısra,beyit,dörtlük,bent gibi birimler kendi aralarında çeşitli birliktelikler oluşturarak nazım şeklini ortaya çıkarırlar.
Şimdi şirle ilgili yapıtaşları olan unsurları görelim:
Nazım birimi: Şiirsel yaratılarda anlam bütünlüğü taşıyan en küçük parçaya nazım birimi denir.
a) Mısra (dize): Bir şiirin her bir satırına mısra denir.Şiirde anlam genellikle bir mısrada tamamlanmaz, Birkaç dize bir araya gelerek anlamı tatamlarlar. Divan edebiyatında tek mısralık yazılan şiirlere azade adı verilirdi.Örneğin Osmanlı devrinde bazı nüktedan şahsiyetlerin ecza dolaplarının üzerine yazdırdıkları “Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı.” mısrası azade şiire bir örnektir.
b) Beyit: İki mısradan oluşan kümelenmelere beyit denir.Divan edebiyatının karakteristik nazım birimi beyittir.
Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkıt ne bilür
Mübtela-i gama sor kim geceler kaç saat
c) Dörtlük: Dört mısradan oluşan kümelenmelere dörtlük denir.
Yağmur üstüme üstüme
Varsın yağsın küçük hanım
Ben yağmurdan yaştan değil
Aşkından sırılsıklamım
d) Bent:İkili ve dörtlü mısra kümelenmelerinin haricindeki diğer tüm kümelerin adına bent denir.Yani üçlü, beşli,altılı,yedili mısra kümelerine bent diyeceğiz.
Boş ve ümitsizdir akşamın hüznü
Bu tenha çeşmede bir an yüzünü
Seyredenler altın sazlar içinde
Ruh muammasının ürperişinde
Kaybolmuş sanırlar kendilerini
Koşmaların konularına göre türleri şunlardır:
-Güzelleme: Aşk,sevgi,tabiat güzellikleri karşısında duygulanmaları işleyen koşma türüdür.
Dedim ne gülersin dedi nazımdır
Dedim kaşın mıdır dedi gözümdür
Dedim ay mı doğdu dedi yüzümdür
Dedim ver öpeyim söyledi yok yok ( Nesimi)
-Koçaklama: Yiğitlik,savaş,kahramanlık konularını işleyen koşma türüdür.
Benden selam olsun Bolu Beyi’ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir (Köroğlu)
-Taşlama: Herhangi bir kişiyi yeren eleştiren ya da toplumun aksayan yönlerini konu edinen koşma türüdür.
19. Yüzyıl şairlerinden Dertli’ye Beypazarı kadısı bir haber göndermiş. “O sazı kırsın atsın. Saz çalmak haramdır, onda şeytan vardır!” uyarısında bulunmuş.Buna çok kızan Dertli, aşağıdaki taşlamayı söylemiş:
Telli sazdır bunun adı
Ne ayet dinler, ne kadı
Bunu çalan anlar kendi
Şeytan bunun neresinde
Abdest alsan aldın demez
Namaz kılsan kıldın demez
Kadı gibi harâm yemez
Şeytan bunun neresinde (Dertli)
-Ağıt: Ölen bir kişinin ardından duyulan üzüntüyü anlatan koşma
türüdür.Kurtuluş Savaşı esnasında şehit olan Bayatlı Aliosman için
bacısı Şerife Aydın’ın yaktığı ağıt:
Şafak söktü tan yerleri atıyor
Tren gelmiş acı acı ötüyor
Kardeşim şehit olmuş yerde yatıyor
Ak elleri kızıl kana batıyor. (Şerife Aydın)
Şiirlerini ellerinde sazlarıyla kasaba kasaba,köy köy dolaşarak söyleyen aşıklar, geniş kitlelere seslerini duyurmuşlardır.Çoğu okuma yazma bilmeyen saz şairleri usta-çırak ilişkisi içinde yetişmişler ve geleneği günümüze değin getirmişlerdir.Şiirlerini köy meydanlarında,kahvehanelerde,köy odalarında söylemişler,yarışmalar, atışmalar yaparak halka şiir zevkini aşılamışlardır.Doğaçlama şiir söylemek bu aşık tarzı halk edebiyatının özelliklerindendir.
16. yüzyıla kadar sözlü gelenekle gelen aşık tarzı halk şiiri bu yüzyıldan itibaren yazıya aktarılmaya başlamıştır.Aşık edebiyatı ürünlerinin yazıldığı el yazması defterlere “cönk” denir. Çoğunu kimin yazıya geçirdiği belli değildir.Fakat bu defterleri yazanlar hem aşık edebiyatı ürünlerini hem de anonim eserleri derledikleri için Türk edebiyatı adına çok büyük hizmetler etmişlerdir.
AŞIK TARZI TÜRK ŞİİRİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
-Nazım birimi dörtlüktür.
-Ölçü hecenin 7’li, 8’li, 11’li kalıplarıdır.Ancak bazı şairler divan edebiyatının etkisiyle aruzu da kullanmışlardır.
-Şiirlerde daha çok yarım kafiye kullanılır.
-Aşk,ayrılık,gurbet,ölüm,güzellik,tabiat,kahramanlık,toplumsal olaylar ve zamandan şikayet gibi temalar ele alınmıştır.
-Aşıklar şiirlerin son dörtlüğünde “tabşırma” geleneğine uyarak adlarını yada takma adlarını söylerler.Bu gelenek şiirlerin sahibini ortaya koyması ve birbirine karıştırılmaması bakımından önemlidir.
-Aşık tarzı Türk halk şiirinde saz şairleri halkın konuşma dilini kullanmışlardır.Halk söyleyişlerine,deyimlere,mecazlara yer vermişlerdir.
NAZIM ŞEKİLLERİ VE TÜRLERİ
Aşık tarzı Türk şiirinde kullanılan nazım şekilleri “koşma,semai,varsağı ve destan“dır.İşlediği konuya göre koşma türleri ise şunlardır:
-Güzelleme:Bir insanın,atın,beldenin,silahın ya da sevdiği kızın niteliklerinin övülmesidir.
-Koçaklama:Savaş ve kahramanlık üzerine söylenen koşmalardır.
-Taşlama: Toplumun aksayan yönlerinin ya da bir kişinin yanlış tutum ve davranışlarının yerildiği koşmalardır.
-Ağıt: Bir kişinin ölümü ile ilgili olarak söylenen acıklı koşma türüdür.
Yad elde başım belada
Yedi yerden yarayım oy
Yola bakar yar sılada
Düşe kalka varayım oy
Dağa yağan doluyum ben
Dağda yayla yoluyum ben
Dokuduğun halıyım ben
Alnındaki lirayım oy
Harman oldum savur beni
Kirmene sar eğir beni
Yaktın ağır ağır beni
Alev alev çırayım oy
İp bükenim kül dökenim
Bereketli tarlam benim
Kara kızım tunç bedenim
Saçındaki turayım oy
Akbaş’ım der gel Maraşlım
At çalımlım kalem kaşlım
Başak saçlım yüce başlım
Çağın geçer dereyim oy
Ali AKBAŞ
Manzum eserlerin kafiye şeması, ölçüsü, nazım birimi, vb. dış özelliklerine göre adlandırılmasıdır.
Örnek: koşma, semai, gazel, türkü,kaside
NAZIM TÜRÜ:
Manzum eserlerin işledikleri konuya göre aldıkları adlardır.
Örnek:
Koşma nazım türleri: güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt
Kaside nazım türleri: medhiye,mersiye,naat,münacaat,hicviye
YADELDE BAŞIM BELADA,
YEDİ YERDEN YARAYIM OY.
YOLA BAKAR YAR SILADA
DÜŞE KALKA VARAYIM OY.
DAĞA YAĞAN DOLUYUM BEN
DAĞDA YAYLA YOLUYUM BEN
DOKUDUĞUN HALIYIM BEN
ALNINDAKİ LİRAYIM OY…
HARMAN OLDUM SAVUR BENİ.
KİRMENE SAR EĞİR BENİ.
YAKTIN AĞIR AĞIR BENİ.
ALEV ALEV ÇIRAYIM OY…
İP BÜKENİM, KÜL DÖKENİM,
BEREKETLİ TARLAM BENİM.
KARA KIZIM TUNÇ BEDENİM,
SAÇINDAKİ TURAYIM OY…
AKBAŞ’IM DER GEL MARAŞLIM
AT ÇALIMLIM KALEM KAŞLIM
BAŞAK SAÇLIM YÜCE BAŞLIM
ÇAĞIN GEÇER DEREYİM OY…