19. yüzyıl divan edebiyatı sanatçıları mahallileşme akımını sürdürürler; yerel renk ve motifler, atasözü ve deyimler şiirlerde yerlerini alır. Daha bireysel yaşamlara ve toplumsal meselelere ilgi gösteren divan edebiyatı soyut tavrından sıyrılarak somut bir eda takınmaya başlamıştır ama Tanzimat edebiyatının başlamasıyla divan edebiyatının varlığı sona erer.
Divan edebiyatımızın sona erdiği yıllarda Şeref Hanım, Leylâ Hanım, Âdile Sultan gibi kadın şairlerin varlığı dikkat çekicidir.
1. Yenişehirli Avni
Divan şiirine özgü mazmunların yanısıra Batılılaşmayla gelen terimleri de şiirinde kullanmıştır.”Divan”ı vardır.
2.Enderunlu Vasıf
Bir yandan nitelikli şiirler yazmış, Nedim tarzı şarkılarıyla ün yapmıştır; diğer yandan halk zevkine uygun şiirler yazmış fakat bayağılığa ve sıradanlığa düşmekten kurtulamamıştır.”Divan“ı vardır.
3. Keçecizade İzzet Molla
Keşan ilçesine sürgün giden İzzet Molla, bu hatıratını “Mihnet-i Keşan” adlı eserinde realist bir üslup ve gözlemleriyle anlatır.Böylece divan edebiyatı geleneğine bağlı olduğu halde Batı edebiyatlarının tesirinde eserler verir.Kendisi de mevlevi olan Keçecizade İzzet Molla, Gülşen-i Aşk adlı mesnevisinde Mevlevi şeyhi Şeyh Galip’in etkisindedir. Gençlik şiirlerini Divan-ı Bahâr-ı Efkâr adlı eserde toplamıştır. Divân- ı Hazân-ı Âsar ise yaşamının son yıllarında yazdığı şiirlerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Şiirlerinde, Şeyh Galip ve Nâbi’nin etkileri sezilir.
4. Leskofçalı Gâlip
6.ERZURUMLU EMRAH
7. BAYBURTLU ZİHNİ
Medrese öğrenimi görmüş, Divan tarzı şiirler de yazmıştır. Asıl ününü aşık tarzı şiirleri ile yap-mıştır.
8. SEYRÂNİ
Kayseri’nin Everek (Develi) ilçesinde doğmuş ve ölmüştür. Yaşadığı dönemin usta ozanlarındandır. Toplum konularıyla ilgilenmiş, taşlamalar yazmıştır. Hayatta, taşlamaları yüzünden İstanbul’da barınamayıp köyüne döndüğü söylenir. Güzellemeleri de başarılıdır
10. DADALOĞLU
Avşar Türkmenlerindendir. Koçaklama, ve güzellemeleri ile tanınır. Koşma, semai, varsağı biçimlerinde şiirleri vardır. Karacağolan ile Köroğlu üsluplarının birleşimi gibi duran bir anlatıma sahiptir.
Şiirlerini ellerinde sazlarıyla kasaba kasaba,köy köy dolaşarak söyleyen aşıklar, geniş kitlelere seslerini duyurmuşlardır.Çoğu okuma yazma bilmeyen saz şairleri usta-çırak ilişkisi içinde yetişmişler ve geleneği günümüze değin getirmişlerdir.Şiirlerini köy meydanlarında,kahvehanelerde,köy odalarında söylemişler,yarışmalar, atışmalar yaparak halka şiir zevkini aşılamışlardır.Doğaçlama şiir söylemek bu aşık tarzı halk edebiyatının özelliklerindendir.
16. yüzyıla kadar sözlü gelenekle gelen aşık tarzı halk şiiri bu yüzyıldan itibaren yazıya aktarılmaya başlamıştır.Aşık edebiyatı ürünlerinin yazıldığı el yazması defterlere “cönk” denir. Çoğunu kimin yazıya geçirdiği belli değildir.Fakat bu defterleri yazanlar hem aşık edebiyatı ürünlerini hem de anonim eserleri derledikleri için Türk edebiyatı adına çok büyük hizmetler etmişlerdir.
AŞIK TARZI TÜRK ŞİİRİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
-Nazım birimi dörtlüktür.
-Ölçü hecenin 7’li, 8’li, 11’li kalıplarıdır.Ancak bazı şairler divan edebiyatının etkisiyle aruzu da kullanmışlardır.
-Şiirlerde daha çok yarım kafiye kullanılır.
-Aşk,ayrılık,gurbet,ölüm,güzellik,tabiat,kahramanlık,toplumsal olaylar ve zamandan şikayet gibi temalar ele alınmıştır.
-Aşıklar şiirlerin son dörtlüğünde “tabşırma” geleneğine uyarak adlarını yada takma adlarını söylerler.Bu gelenek şiirlerin sahibini ortaya koyması ve birbirine karıştırılmaması bakımından önemlidir.
-Aşık tarzı Türk halk şiirinde saz şairleri halkın konuşma dilini kullanmışlardır.Halk söyleyişlerine,deyimlere,mecazlara yer vermişlerdir.
NAZIM ŞEKİLLERİ VE TÜRLERİ
Aşık tarzı Türk şiirinde kullanılan nazım şekilleri “koşma,semai,varsağı ve destan“dır.İşlediği konuya göre koşma türleri ise şunlardır:
-Güzelleme:Bir insanın,atın,beldenin,silahın ya da sevdiği kızın niteliklerinin övülmesidir.
-Koçaklama:Savaş ve kahramanlık üzerine söylenen koşmalardır.
-Taşlama: Toplumun aksayan yönlerinin ya da bir kişinin yanlış tutum ve davranışlarının yerildiği koşmalardır.
-Ağıt: Bir kişinin ölümü ile ilgili olarak söylenen acıklı koşma türüdür.