Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından biridir. Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) üzerine hazırladığım konu anlatımını aşağıda okuyabilirsiniz. Ayrıca aynı metni kullandığım Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1950-1980) Slaytını konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.
Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin konularından biridir. Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) slaytını, Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) konu anlatımının altındaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz. Konu içeriğinde Cumhuriyet öncesi tiyatrosu ile ilgili birkaç hatırlatma maddesi, Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) genel özellikleri, Cumhuriyet Dönemi’nde Tiyatro (1923-1950) önemli tiyatro eserleri ve yazarlarını bulabilirsiniz.
Cumhuriyet Dönemi Tiyatro (1923-1950) Slaytı İndir
🔗indir: Cumhuriyet Dönemi Tiyatrosu (23-50) Slaytı
Takip ya da teşekkür için
Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇
Ziya Paşa slayt ve konu anlatımına bu yazıda yer verdim. Ziya Paşa’nın hayatı, Ziya Paşa’nın edebi kişiliği, Ziya Paşa’nın önemli bazı beyitleri, Ziya Paşa’nın önemli eserleri ve bu eserler hakkında kısa bilgileri konuyla ilgili test sorularını slayt ve konu anlatımı içeriğinde bulabilirsiniz. Ziya Paşa slaytını konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.
·
II.
Abdülhamit yönetimine karşı özgürlükleri ve meşrutiyeti savundu.
·
Tanzimat
Edebiyatı’nın öncüleri arasında yer aldı.
·
Namık
Kemal ve Şinasi ile birlikte yeni Türk edebiyatının temellerini attı.
·
1865’te
Yeni Osmanlılar Cemiyeti’ne katıldı.
·
1867’de
Londra’ya kaçan Namık Kemal ile birlikte Hürriyet gazetesini yayınladı.
·
1871’de
İstanbul’a döndükten sonra çeşitli devlet görevleri üstlendi.
·
İlk anayasa
Kanun-i Esasi’yi hazırlayanlar arasındadır.
·
Tanzimat
Dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden biri.
·
Eski
edebiyat anlayışı ile yeni edebiyat anlayışı arasında gidip geldiği için
«çelişkiler şairi» olarak anılmıştır.
·
Eserleri
şekil olarak eski, içerik olarak yenidir.
·
Eski
şiir (Divan şiiri) tarzını eserlerinde kullanığı için eski şiirin son büyük
temsilcilerinden sayılmıştır.
·
Bürokratik
ve siyasi mücadeleler onun edebiyatını besleyen kaynaklar oldu.
·
Terkibibent
ve Terciibent şiirleriyle ünlüdür.
·
Ayrıca
naat, münacaat, kaside, mersiye ve gazelleri vardır. Bu şiirler tür olarak eski
şiir geleneğini sürdürürken içerik olarak batılı yenilikler barındırır.
·
Devrin
siyasi-sosyal olaylarını, politikacıların yanlış tutumlarını, toplumsal ahlakın
çöküşünü eserlerinde eleştirmiştir.
·
Eserlerinde
bilgece bir üslup kullanır. Bugün bile atasözü, vecize olarak kullanılan
sözleri vardır. En çok bilinenleri şunlardır:
Nush ilе uslаnmаyаnı еtmеli tеkdir,
Tеkdir ilе uslаnmаyаnın hаkkı kötеktir.
(Nаsihаt ilе uslаnmаyаnı аzаrlаmаlı, azarlamakla uslаnmаyаnın hаkkı kötеktir, dаyаktır.)
Ayinеsi iştir kişinin lâfа bаkılmаz,
Şahsın görünür rütbе-i аklı еsеrindе.
(Kişinin аynаsı işidir, lâfа bаkılmаz; bir kişinin аklının sеviyеsi yаptığı iştе görünür.)
“Şiir ve İnşa” makalesinde halk şiirinden yanadır;
ardından “Harabat” adlı Divan şiiri antolojisini yayımlar; bu
tutarsız davranışları Namık Kemal’i kızdırır, Namık Kemal ünlü ‘Tahrib-i
Harabat” adlı eleştirisini bu yapıt için yazar.
1. Bu bilgiler aşağıdaki Tanzimat sanatçılarından hangisini
tanıtmaya yöneliktir?
A) Recaizade Mahmut Ekrem
B) Şemsettin Sami
C) Abdülhak Hamit
D) Ahmet Vefik Paşa
E) Ziya Paşa
Ziya Paşa Hürriyet’te yayımlanan ………. adlı makalesinde asıl
edebiyatımızın Halk edebiyatı olduğunu savunur. Divan edebiyatının “gayri
milli ve suni” olduğunu söyler. Ancak, daha sonra hazırladığı ……… adlı
antolojinin önsözünde bu sözleriyle çelişen düşüncelere yer verir.
2. Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden
hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) Eş’ar-ı Ziya, Tahrib-i Harabat
B) Şiir ve İnşa, Harabat
C) Rüya, Harabat
D) Terkibibent, Terciibent
E) Zafername, Defter-i Âmal
3. Nefi ile Ziya Paşa’nın ortak yönü aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tasavvufi konuları işlemeleri
B) Devlet adamı olmaları
C) Dönemlerini şiirselleştirmeleri
D) Hiciv ustası olmaları
E) Sade bir dil kullanmaları
CEVAPLAR: 1-E, 2-B, 3-D
🔗indir: Ziya Paşa Slaytı
Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) konusu 11. sınıf Edebiyat dersi konularından biridir. Aşağıdaki yazıda Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1950-1980) konu anlatımını ve sunusunu bulabilirsiniz.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda, 1950-1980 yılları arasında roman türü diğer türler gibi bir ilerleme kaydetmiştir ve bu dönemde birçok farklı yönelim ortaya çıkmıştır.
1950-1980 yılları arasındaki romanlar incelenirken, bu yönelimlerin göz önünde bulundurulması önemlidir.
1. Orhan Kemal’le ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Yapıtlarında, kişilerin karakterlerini olay içinde çizmiş, onları doğal bir biçimde konuşturmuştur.
B) Genellikle fabrika işçilerinin, kırsal kesim insanlarının ve gecekondu bölgelerinde oturanların yaşamını konu almıştır.
C) Öykülerde günlük konuşma dilini kullanmış, yöresel söyleyiş özelliklerine bağlı kalmıştır.
D) Esir Şehrin İnsanları adlı romanıyla yazın çevrelerinde büyük yankı uyandırmıştır.
E) Anlatımı, olaylara bakış açısı yönünden toplumcu gerçekçi yazarlarımızdan biri sayılmaktadır.
2. Aşağıdaki yapıtlardan hangisi tür bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Saatleri Ayarlama Enstitüsü
B) Hakkâri’de Bir Mevsim
C) Tutunamayanlar
D) Aylak Adam
E) Sessiz Gemi
3. Aylak Adam, yazarın 1973 yılında yayımlanan ikinci romanıdır. Aylak Adam gibi aynı yapı ve teknikle kaleme alınmıştır. Roman, Manisa’nın Anavatan Oteli ve onun kâtibinden esinlenerek yazılmıştır. Romanda olaylar, kahraman Zebercet’in ruh dünyası ve psikolojisi üzerine kurulmuştur. Başından geçenler yine onun bilinçaltından istifade edilerek anlatılır. Zebercet, terk edilmeye ve reddedilmeye karşı aşırı duyarlı, içine kapanık bir kişiliğe sahiptir.
Bu parçada sözü edilen eserin yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oğuz Atay B) Yusuf Atılgan C) Abbas Sayar
D) Yaşar Kemal E) Kemal Bilbaşar
Cevaplar: 1-D, 2-E, 3-B
Takip ya da teşekkür için
Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇
Cumhuriyet Dönemi Romanı (1923-1950) slayt ve konu anlatımı içeriğinde bu dönemin genel özelliklerini, önemli romanlarını ve Kurtuluş Savaşı’nı anlatan önemli romanları bulabilirsiniz. Derste işlemesi ve anlaşılması kolay olsun diye maddeler halinde verdim. Cumhuriyet Dönemi Romanı (1923-1950) slaytına konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Kolay gelsin.
Özetle;
🔗indir: Cumhuriyet Dönemi’nde Roman (1923-1950) Slayt
Takip ya da teşekkür için
Ya da aşağıdaki yorum kutusuna yorumlarınızı bekleriz… 👇👇👇
1. Aşağıdaki eserlerden hangisi diğerlerinden farklı bir türde yazılmıştır?
A) Tahrib-i Harabat
B) Yüz Yılın 100 Türk Romanı
C) Destursuz Bağa Girenler
D) Şiir Tahlilleri
E) Bize Göre
2. Aşağıdakilerin hangisinde verilen eser, karşısındaki sanatçıya ait değildir?
A) Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış-Berna Moran
B) Eleştiri Günlüğü-Nurullah Ataç
C) Hayat ve Kitaplar-Ahmet Şuayp
D) Hikâye Tahlilleri-Mehmet Kaplan
E) Çağdaş Türk Romanı Üzerine İncelemeler-Gürsel Aytaç
Cevaplar: 1-E, 2-B
Aşık Paşa 15. yüzyıl önemli divan şairlerindendir. Aşağıdaki ders notunda Aşık Paşa kimdir, Aşık Paşa’nın hayatı, edebi kişiliği, eserlerinden örnekler ve 2021 AYT’de sorulan soru gibi başlıklara yer verilmiştir. Aynı bilgileri sunuda da bulabilirsiniz. Aşık Paşa slaytını ders anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.
• Aşık
Paşa, 15. yüzyılda çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş bir Divan şairidir.
• Fatih
Sultan Mehmet’in hocalarından olduğu bilinmektedir.
• İyi
bir eğitim alan Aşık Paşa medrese hocalığından vezirlik makamına kadar
yükselmiştir.
• «Kerem»
redifli kasidesini padişaha sunduğu, böylece hakkında verilen bir hapis
cezasından affedildiği anlatılmaktadır.
• Aşık
Paşa’nın şiirlerini bir araya getirdiği bir Divanı vardır.
• Aşık
Paşa, yaşadığı dönemin büyük şairlerinden biridir.
• Ahmed
Paşa gazel, kaside, şarkı ve murabba şiir türlerinde başarılı olmuştur.
• Dini
konulardan uzak durmuş, beşeri aşkı eserlerinde işlemiştir.
• Aruz
ölçüsünü ustaca kullanmıştır. Yaşadığı dönemde ona ‘Şairler Sultanı’ unvanı
verilmiştir.
• Sonraki
dönem şairlerinden Ahi, Lami, Necati, Zati ve Baki ona nezireler yazmışlardır.
• Ünü
Osmanlı Devleti sınırlarını aşmış, Timur Devleti’nin sanata önem veren
hükümdarı Hüseyin Baykara’nın sarayında dahi okunmuştur.
• Onun
“kerem”, “benefşe” ve “âb” redifli kasideleri, en meşhur eserlerindendir.
Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül (Murabba)
Gül yüzünde göreli zülf-i semen-sây gönül
Kara sevdaya yiler bî-ser ü bî-pây gönül
Dimedüm mi sana dolaşma ana hay gönül
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül
Bizi hâk itdi hevâ yolına sevdâ nidelüm
Pây-mâl eyledi bu zülf-i semen-sâ nidelüm
Kul idinmezdi güzeller bizi illâ nidelüm
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül
Felekün nûş iderem nîşini sâğarlar ile
Doğradı hâr-ı cefâ bağrumı hançerler ile
Baş koşam dimez idüm ben dahi dil-berler ile
Vay gönül vay gönül vay gönül ey vay gönül
…
Der Medh-i Sultan Mehmed Hân (Kerem Kasidesi) (Kaside)
Ey muhît-i keremün katresi ummân-ı kerem
Bâğ-ı cûd ebr-i kefünden tolu bârân-ı kerem
Matla-ı subh-ı zafer mihr-i zekâ ebr-i hayâ
Felek izz ü alâ dâver-i devrân-ı kerem
Tâc bahş-ı ser-i sultân-ı salâtin-i cihân
Zînet-i taht u nigîn Hazret-i sultân-ı kerem
Zıll-ı Hakk Şâh Muhammed ki işiği gökinün
Kem-terin ılduzı olur meh-i tâbân-ı kerem
…
Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid zamanında şiirler
yazmıştır. Şiirleri, o daha hayattayken, bütün Anadolu ve Rumeli’ye yayıldığı
gibi Hüseyin Baykara’nın Herat’taki sarayında dahi okunur olmuş, kendisinden
sonraki şairleri de etkilemiştir. Türk edebiyatı tarihinde Şeyhi ile Necati
arasında yetişen şairlerin en tanınmışlarındandır. Onun “kerem”, “benefşe” ve
“âb” redifli kasideleri, bilinen eserleri arasındadır.
Bu parçada söz edilen şair aşağıdakilerin hangisidir?
A) Süleyman Çelebi
B) Ahmet Paşa
C) Sehi Bey
D) Taşlıcalı Yahya
E) Âşık Paşa
İndir: Aşık Paşa Hayatı, Edebi Kişiliği Slaytı
Emlaka kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu
kelimenin doğru yazılışı EMLAKA şeklindedir.
Arnavut kaldırımı kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı Arnavut kaldırımı şeklindedir. A harfi
büyük yazılır, k harfi küçük yazılır ve iki kelime birleşmez.
Çekidüzen kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı ÇEKİDÜZEN şeklindedir. Mutlaka birleşik
yazılır. Yine bu kelimenin geçtiği çekidüzen vermek deyimi yazılırken çekidüzen
birleşik yazılır, vermek ayrı yazılır.
Menetmek kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir.
Bu kelimenin doğru yazılışı menetmek şeklindedir. Yani menetmek birleşik
yazılır.
Y
eşil soğan nasıl yazılır
Yeşilsoğan kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı YEŞİLSOĞAN şeklindedir. Yani yeşilsoğan
birleşik yazılır.
Kuru soğan kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı KURU SOĞAN şeklindedir. Kuru soğan sözcüğü
ayrı yazılır.
Cankurtaran kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı CANKURTARAN şeklindedir. Yani cankurtaran
birleşik yazılır.
Hoş geldiniz kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı HOŞ GELDİNİZ şeklindedir. Yani hoş
geldiniz kelimesi ayrı yazılır. Yine bu kelimeye benzer hoş bulduk, hoş gördük
gibi kelimeler ayrı yazılır.
Arap sabunu kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden
biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı arap sabunu şeklindedir. Bu kelime
yazılırken ayrı yazılır ve arap sözcüğü küçük a harfiyle başlar.
Düzyazı kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu
kelimenin doğru yazılışı DÜZYAZI şeklindedir. Yani düzyazı birleşik yazılır.
Hakediş kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı HAK EDİŞ şeklindedir. Yani düzyazı ayrı yazılır.
Restoran kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı RESTORAN şeklindedir.
İş yeri kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı İŞ YERİ şeklindedir. Yani iş yeri ayrı yazılır.
Heryerde kelimesi sıkça yanlış yazılan kelimelerden biridir. Bu kelimenin doğru yazılışı HER YERDE şeklindedir. Yani her yerde ayrı yazılır.
YAZIM KURALLARI HAKKINDA AYRINTILI BİLGİ İÇİN:
YAZIM KURALLARI SLAYT VE DERS NOTU DOSYAMIZA BURADAN
ULAŞABİLİRSİNİZ.
NOT: Bütün açıklamalarda Türk Dil Kurumu bilgileri esas alınmıştır.
Yapısına göre sözcükler üç grupta incelenir:
Yapım eki almamış sözcüktür. Çekim eki alması sözcüğün basit veya türemiş olmasını etkilemez.
ÖRNEK:
Yapım eki almış sözcüktür. Yapım eki alan sözcüğe gövde denir. Gövdeye bir yapım eki daha eklenirse sözcük gövdeden türetilmiş olur.
ÖRNEK:
İki sözcüğün bir araya gelerek yeni bir sözcük oluşturmasıyla elde edilir.
ÖRNEK:
kızıl+ay… Kızılay Antep+Fıstık….antepfıstığı
Birleşik sözcükler farklı yollarla yapılır:
Birleşik sözcüklerin oluşumunda bazen ses olayları yaşanır:
Birleşik sözcükler oluşumunda sözcüğü oluşturan sözcükler anlam değişmeleri yaşayabilirler. Birleşmeden önceki anlamıyla birleşik sözcük oluştuktan sonraki anlamı farklılaşabilir:
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan YAPISINA GÖRE SÖZCÜKLER konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Yeni sözcük türeten eklerdir. Eklendiği sözcüğün anlamını, bazı durumlarda türünü değiştiren eklerdir.
Yapım ekleri dörde ayrılır:
Farklı birçok yapım eki vardır. Hepsini ezberlemeye çalışmak yerine yapım eklerinin işlevini bilmek ve buna göre ekin hangi çeşit yapım olduğunu bulmak daha doğrudur. Köke ve ek aldıktan sonraki haline bakarak ekin çeşidini belirleriz.
ÖRNEKLER:
Cümledeki yapım eklerini bulalım:
(Cevaplar yazının sonunda verilmiştir.)
ÇIKMIŞ SORU-1 (2018 TYT)
Sosyalleşme (I) süreci; gittikçe yoğunlaşan kontrol, yön verme ve biçimlendirme etkisiyle doğal bir (II) varlık olan insanı; uygar, kanunlara (III) saygılı, diğer insanların hak ve sorumluluklarını hesaba katan, (IV) kendinden emin, sakin, mutlu, mesleki (V) yeterliğe sahip bireyler hâline getirir.
Bu parçada altı çizili sözcüklerden hangisi yapım eki almamıştır?
A) I B) II C) III D)IV E)V
ÇIKMIŞ SORU-2 (2017 YGS)
Edebiyat-estetik bağlantısı (I) üzerinde duran Tanpınar, gençlik yıllarından (II) hayatının sonuna (III) kadar denilebilir ki yalnız güzel eserleri önemsemiş(IV), onlardan(V) daha üstün bir değerin varlığını tanımamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangileri hem yapım hem de çekim eki almıştır?
A) I ve II B) I ve IV C) II ve IV D) III ve V E) IV ve V
ÖRNEKLERİN CEVAPLARI
TESTLERİN CEVAPLARI:
Soru-1-D
Soru-2-B
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan YAPIM EKİ ve ÇEŞİTLERİ konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Eklendiği sözcüğün cümlede kullanılmasını sağlayan eklerdir. Sözcüğün anlamını değiştirmezler.
Çekim ekleri ikiye ayrılır:
-ler, -lar ekidir. Bu ekin isim çekim eki olması için isme eklenmesi gerekir.
ÖRN:
Yıllardır ağlayan bu gözler
Hasretle yolunu gözler
Şiirin ikinci mısraındaki gözler sözcüğü çoğul eki almamıştır. Sözcüğün eklerine ayrımı göz-le-r şeklindedir. Bu şekildeki sorulara dikkat etmeliyiz.
ÖRN: “Köşede beni bekleyen arkadaşımdan bize gelmesini istedim.” cümlesindeki ad durum eklerini bulun.
CEVAP: Köşe-de, ben-i, arkadaşım-dan, biz-e, gelmesin-i
Eklendiği sözcüğün kime aitlik olduğu anlamını katan eklerdir. İye, sahip demektir.
İyelik ekleri nelerdir?
ÖRN: “Ödevimiz defterimde yazılıydı.” cümlesindeki iyelik eklerini gösterin?
Ödev-imiz, defter-im-de
“Uçağı kaçırınca toplantısı iptal oldu.” cümlesindeki iyelik eklerini gösterin?
Toplantı-s-ı (Uçak-ı belirtme durum ekidir.)
“Üslubu onu tanımayanlara yeniydi.” cümlesindeki iyelik eklerini gösterin?
Üslup-u (o-n-u belirtme d.e.)
NOT: 3.Tekil şahıs iyelik eki ile belirtme durum eki karıştırılmaktadır. Karıştırmamak için sözcüğün önüne onu sözcüğü getirilmelidir. Anlam bozulmuyorsa iyelik ekidir.
İsim tamlaması oluşturan sözcüklerin aldığı eklerdir. Tamlayanın aldığı eke tamlayan eki ya da ilgi eki, tamlananın aldığı eke tamlanan eki ya da iyelik eki denir.
ÖRN:
Ev-in(Tamlayan eki-İlgi Eki) kapı-sı (Tamlanan eki-iyelik eki)
Akşam şehrin sokaklarında yağmurun kokusu hakimdi.
Şehr-in (Tlanan e.) sokak-ları-nda (tlayan e.)
Yağmur-un (Tlanan e.) koku-su (tlayan e.)
İsme eklenerek soru anlamı katan ektir. –mı, -mi, -mu, -mü ekidir. Soru eki isme eklenirse isim çekim eki, fiile eklenirse fiil çekim eki olur.
ÖRN: Buradan insan mı çıkar tabut mu?
ile sözcüğünün ek olarak sözcüğe gelmesiyle olur. Cümleye kattığı anlamlar sorulabilir.
ÖRN:
Ankara’ya uçakla gitti. (araç anlamı)
Ankara’ya dayısıyla gitti. (birlikte anlamı)
Öğretmenle konuştum. (karşılıklı anlamı)
Yolda telaşla yürüdüm. (durum anlamı)
İsmi yüklem yapmak için kullanılan ektir. Fiil çekim eklerinde anlatılacak olan şahıs eklerinin isme eklenen şekilleridir.
ÖRN: Bütün çocuklar çiçektirler ama okulumuzun çocukları bozkırda açan güldürler.
çocuk-lar (çoğul eki), çiçek-tirler (ek-fiil eki), çocuk-lar-ı (iyelik eki), gül-dürler (ek-fiil eki)
Gel-di, gel-miş, geli-yor, gel-ecek, gel-ir
Gel-meli, gel-se, gel-e,
Fiilin kimin tarafından gerçekleştirildiği anlamı taşıyan eklerdir.
Kip eki almış bir fiile ikinci kip eki olarak eklenip basit zamanlı bu fiilleri birleşik zamanlı fiil yapan eklerdir.
Gördüy-dü
Görmüş-tü
Görüyor-du
Görecek-ti
Görür-dü
Görmeliy-di
Görsey-di
Görey-di
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan ÇEKİM EKİ ve ÇEŞİTLERİ konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Bir sözcüğün anlamlı en küçük
parçasıdır. Bir sözcüğü bulmak için aldığı bütün ekleri atmak gerekir.
ÖRNEK: akıllıca sözcüğünün kökünü bulalım:
akıllı-ca
akıl-lı
akıl köktür.
Ak-ıl şeklinde bölemem. Çünkü arada anlam bağı yoktur. Ak başka bir sözcüktür.
İSİM KÖKÜ FİİL KÖKÜ
Eğer köke –mek, -mak mastar ekini
getirebilirsem fiil kökü, getiremezsem isim köküdür.
ÖRN:
Hem isim hem fiil kökü alarak kullanılan
köklerdir. İsim ve fiil kökü olarak kullanılan kökler arasında anlam bağı
vardır.
tat- hem isim hem fiil köküdür.
«Yemeğin tadı» dersem isim kökü olur. «Yemekten tattım.» dersem fiil kökü olur.
eski-… hem isim hem fiil köküdür. «Eski elbise» dersem isim kökü olur.
«Elbisem eskidi.» dersem fiil kökü olur.
boya-, barış-, savaş-, ekşi-, damla-,
güreş-, yama-, yasa-…
gibi birçok örnek verilebilir.
Sesteş sözcüklerin köklerdir. İsim
ve fiil kökü olarak kullanılan kökler arasında anlam bağı yoktur.
gül- hem isim hem fiil köküdür. «Gülün
kokusu» dersem isim kökü olur. «Bize güldü.» dersem fiil kökü olur. Ancak iki
kökün anlamları farklıdır.
at-… hem isim hem fiil köküdür. «Atı eğerledi.» dersem isim kökü olur. «Çöpe
attı.» dersem fiil kökü olur. Ancak iki kökün anlamları farklıdır.
yan-, al-, yaz-, kır-, yol-, taş-, an- gibi birçok örnek verilebilir.
Tabiat taklidi sesler olan
yansımaları oluşturan köklerdir.
ÖRN:
ÇIKMIŞ SORU-1:
2018 YGS
Gelecekteki bilişsel sistemlerin
çevreyle (I) etkileşim hâlinde olması bekleniyor. Canlı
organizmaların sinir sistemlerinden (II) esinlenerek geliştirilen
bu mekanizmaların en önemli özelliği, klasik (III) işlemcilerin aksine
hafıza ve işlemci birimlerinin bir arada olmasıdır. İnsan beynine benzer
(IV) biçimde çalışan elektronik cihazlar henüz tasarlanmamış
olsa da yakın zamanda bu konuda önemli gelişmeler (V) yaşanması bekleniyor.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangileri isim kökünden türemiştir?
A) I ve II B)
I ve III C) II ve
IV D)
III ve V E)IV ve V
ÇIKMIŞ SORU-2: 2015 YGS
Altmış bin yıl önce Afrika’dan yola
çıkan insanlar, durmadan ilerleyerek dünyanın dört bir yanına (I) yerleşmişlerdi. Bu
(II) ilerleyişleri ve gittikleri mesafe; iklime, nüfus
(III) baskılarına, tekne ve diğer teknolojik icatlara bağlıydı.
(IV) Yolculuklarını (V) hızlandıran etkenler
arasında elle tutulamayanlar da vardı: hayal gücü, adaptasyon ve bir sonraki
tepenin ardında ne olduğuna dair merak.
Bu parçadaki numaralanmış
sözcüklerden hangisinin kökü ötekilerden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV.
E) V.
SORULARIN CEVAPLARI
1. D
2. C
Sözcük Yapısı alt başlıklarından biri olan KÖK NEDİR ve ÇEŞİTLERİ konusundasınız. Diğer Sözcük Yapısı konularına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz. Ayrıca bütün Sözcük Yapısı konusuyla ilgili SLAYT ve PDF ders notuna SÖZCÜK YAPISI başlığından ulaşabilirsiniz.
Kök hakkında ayrıntılı anlatıma ulaşmak için üstteki KÖK NEDİR başlığına tıklayın.
Çekim Ekleri konu anlatımına üstteki başlığa tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Çekim Eki Çeşitleri Nelerdir?
Yapım Ekleri konu anlatımına üstteki başlıktan ulaşabilirsiniz.
Yapım Eki Çeşitleri Nelerdir?
Yapısına Göre Sözcükler konu anlatımına ulaşmak için üstteki başlığa tıklayınız.
Cümlede Anlam konusunun alt başlıklarından biri de Anlatımına Göre Cümlelerdir. Anlatımına Göre Cümleler konu anlatımında öznel-nesnel cümle, doğrudan-dolaylı anlatım, içerik-üslup, tanım cümlesi ve karşılaştırma cümlesi başlıklarını bulabilirsiniz. Konu anlatımı bol örnekler, test soruları ve bir de etkinlikle zenginleştirilmiştir.
Kolay gelsin.
1.
Öznel Anlatım
2.
Nesnel Anlatım
3.
Doğrudan Anlatım
4.
Dolaylı Anlatım
5.
İçerik (Konu-Muhteva)
6.
Üslup (Biçem)
7.
Tanım Cümlesi
8.
Karşılaştırma Cümlesi
Doğruluğu
ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişen, kişisel duygu ve düşüncelere yer verilen,
farklı yorumlara açık olan ve kanıtlanamayan yargılardır. Öznel anlatımlı
cümleler “bence”, “bana göre” anlamı taşır.
ÖRN:
· Vizyonda fırtınalar koparan
Ayla filmi, Türk sinemasının şaheserlerinden biri oldu.
· Yaşar Kemal’in İnce Memed romanında hiçbir sıradanlık bulamazsınız.
· Yazarın çocukluk anılarını
anlattığı bu kitap, ilgi çekici bir niteliğe sahiptir.
· Dev çınar ağacının
gölgesindeki kahve bu evlerle birlikte meydanı süslüyor.
Doğruluğu
ve yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen, kişisel duygu ve düşüncelere yer vermeyen,
kanıtlanabilen yargılardır.
ÖRN: Gerçek bir olaydan esinlenen ve 2017 yapımı
olan Ayla filmi, Kore Savaşı’nda görev alan bir Türk askerinin yaşadıklarını
anlatır.
· Yaşar Kemal, İnce Memed
romanında Çukurova’daki toprak sorunlarını işlemiştir.
· Yahya Kemal “Ok” dışındaki
bütün şiirlerini aruzla yazmıştır.
NOT: Genelde nesnel
ifadelerin olduğu bir cümlede en küçük bir öznel ifade bütün cümleyi öznel
ifadeye çevirir.
•
Ferhat ile Şirin adlı bu müzikal oyun ilk defa 20 Mayıs 1981’de Ankara
Devlet Opera ve Balesinde bin sanatsever önünde başarıyla sahnelendi.
SORU-1: Aşağıdaki cümlelerin hangisi kanıtlanabilirlik
açısından diğerlerinden farklıdır?
A)
Sanatın kimin için yapılması gerektiği sanatçılar ve sanat eleştirmenleri arasında
tartışma konusudur.
B)
Fildişi kule edebiyatı yapan, halka dayanmayan ve halkın sorunlarıyla
ilgilenmeyen sanat yapıtının bir değeri yoktur.
C)
Sanatın estetik boyutu, sanatın yararlı olmak boyutunu yok ediyorsa orada sanat
eseri de yok olur.
D)
Gelenek bağı taşımayan sanat yapıtının kalıcılığı yakalaması zordur.
E)
Bir yazının ya da şiirin sanat katına çıkmasını sağlayan şey imgeli ve
çağrışımlı bir dile sahip olmasıdır.
Başkasına
ait görüş ve düşünceleri hiçbir değişikliğe uğratmadan, söyleyenin ağzından
çıktığı biçimde üçüncü bir kişiye aktarmaktır. Aktarım cümlesi, ya tırnak içine
alınır ya da sözün bittiği yere virgül konur.
ÖRN:
• Takımın kaptanı “Önümüzdeki haftalarda tekrar zirveye çıkacağız.”
dedi.
•
Bozkırın Tezenesi konserinde “Saygısızlık olmasın, ceketimi çıkarabilir
miyim?” dedi.
•
Sait Faik Abasıyanık bir yazısında her şey bir insanı sevmekle başlar,
diyor.
Başkasına
ait bir sözü, aktarıcının kendi söyleyişine göre değiştirerek üçüncü bir kişiye
aktarmasıdır. Yargı, çoğunlukla “-dığını söyledi, belirtti, açıkladı”
gibi ifadelerle tamamlanır.
ÖRN: Eleştirmen, Ahmet Haşim’in şiirlerinde
imgesel bir anlatım olduğunu söylüyor.
•
Köşe yazısında, Nobel Ödülü kazanan Orhan Pamuk’u arayıp kutladığını
belirtiyor.
•
Yetkililer, tren kazasında yirmi kişinin yaralandığını bildirdi.
SORU-2: Aşağıdaki cümlelerden hangisi
dolaylı anlatıma örnek olabilir?
A)
Katılımcılara, “Ne tür kitaplar okuyorsunuz?” diye sorduk.
B)
Öğretmen: “Yarın, herkes erken gelsin.” dedi.
C)
Ahmet Haşim, şiirin sözden ziyade musikiye yakın olduğunu belirtmiştir.
D)
İşten çıkınca bir yerde oturacağız, istersen sen de gel.
E)
Şiir okumak ruhu aydınlatır, derdi bize sürekli.
Bir yapıtta üzerinde durulan duygu ve düşüncelerin bütünüdür. “Ne
anlatılmış? Neyden söz edilmiş?” sorularının cevabıdır.
ÖRN: Kelebeğin Rüyası filminde
genç yaşta ölen iki şairin yaşamıyla birlikte Behçet Necatigil’in bazı
yönlerini de bulabilirsiniz.
•
Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirlerinde karşınıza en çok çıkan tema
“yalnızlık ve ölüm” dür.
•
Dünyada ve Türkiye’de başlangıcından bugüne kadar tiyatro tarihinde
önemini koruyan beş yüze yakın kişiyle ilgili bilgiler veriliyor bu antolojide.
•
Öykülerimde yeri geldikçe toplumsal konulara değinmekten kaçınmam.
•
Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
Sanatçının duygu ve düşüncelerini anlatırken tercih ettiği anlatım tarzıdır.
Anlatımın yalın, süslü, açık, duru, akıcı, doğal oluşudur. Yazar, “Nasıl anlatıyor?” sorusunun cevabını içerir.
ÖRN: •
Sabahattin Ali, romanlarında
kahramanlarının öyküsünü akıcı bir dille anlatmıştır.
•
Yazarın soyut anlatımı ve uzun cümle merakı yapıtını tozlu ratlara
mahkum etmiştir.
•
Kullandığı imgeler ve söz oyunlarına dayalı dili, şiiri tekdüzelikten
kurtarmıştır.
•
Anlatımında günlük konuşma dilinin inceliklerinden ustaca yararlanarak
kısa ve yoğun cümleler kurmaya özen gösteriyor.
•
Yazar neyi anlatacağını değil nasıl anlatacağını bilen kişidir.
•
Bir yazar bir şeyi söylemeyi seçtiği için değil onu belli bir biçimde
söylemeyi seçtiği için yazardır.
•
Doğup büyüdüğü Trakya yöresinin yerel sözcüklerini de özgün bir biçimde
kullanır ama bunu yaparken yadırgatıcı olmaktan kaçınır, hiçbir zaman yapaylığa
düşmez.
ETKİNLİK: Aşağıdaki cümlelerin
içerik-üslup cümlesi olduğunu belirleyin.
SORU-3: (I) Uzun süredir öykülerini
dergilerde izlediğimiz Esra Demirci’nin ilk öykü kitabı “Kıyı” Hece Yayınları
arasından çıktı. (II) Esra Demirci, öykülerinde incelikli insanların kırılgan
dünyasına eğilirken hayatı anlamlandırma çabaları, yalnızlık ve acı üzerinde
yoğunlaşıyor. (III) İnsanlar arasındaki iletişimsizliği, yabancılaşmayı öne çıkarıp
bu kopuşun perde arkasını tartışıyor. (IV) Acı ve dokunaklı hayat hikâyelerini
ironinin gücünden yararlanarak hafifletip yumuşatıyor. (V) Seçilmiş, yerli yerine
konmuş sözcüklerin yalın ama basit olmayan birlikteliğinden besleniyor.
Bu parçadaki numaralanmış
cümlelerin hangisinde üslupla ilgili saptamalar yapılmıştır?
A)Yalnız II B) Yalnız V C) I ve
II D) II ve IV E) IV ve V
Bir varlığın,
bir nesnenin ya da kavramın kendine özgü, ayırıcı özelliklerinin
açıklanmasıdır. “…. nedir? sorusunun yanıtıdır.
ÖRN: Değerler eğitimi, kendi kültürümüzü, inancımızı öğrenip davranışa aktarmaktır.
· Edebî metin, duygu ve
düşüncelerin estetik bir yapı içinde söylenmesi ve yazılması ile oluşan
edebiyat ürünlerine denir.
· Edebiyat türlerinden biriyle
kaleme alınmış, sanat değeri taşıyan eserlerin her birine edebiyat eseri denir.
· Deneme; yazarın,
düşüncelerini kendisiyle sohbet ediyormuş gibi anlattığı, çok etkileyici yazı
türüdür. (öznel tanım cümlesi)
· Lirik şiir akıldan çok düş
gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır. (Tanım cümlesi değil.)
· Lirik şiir akıldan çok düş
gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanan şiirdir. (Tanım cümlesidir.)
SORU-4: (I) Birbirleriyle taban
tabana zıt iki hakikatin bir arada yaşandığı durumlar vardır. (II)
İstatistiklere göre her yıl yükselen bir tutkuyla gençlerimiz kitap okuyor,
yine istatistiklere göre memleket insanı, özellikle gençlerimiz, okuduğunu
anlamaktan ve yorumlamaktan aciz. (III) İşte birbirleriyle böylesine zıt iki
gerçeğin aynı anda, aynı kişilerde bulunmasıdır çifte hakikat yani “düalite”. (IV)
Bu düalitenin teolojik (dinî) gerçeklikle felsefi gerçekliğin farklılığı ile
bir ilgisi bulunmamaktadır. (V) George Orwell’in 1984 romanındaki “çifte
düşünce” ile bu düaliteyi biraz olsun anlamlandırabiliriz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir tanımlama
yapılmıştır?
A)
I B) II C) III D) IV E) V
Birden
çok varlığın ya da kavramın benzer veya farklılıklarından yararlanarak yapılan kıyaslamadır.
Bu tip cümlelerde “daha, kadar, en…” gibi sözcüklere yer verilir.
Karşılaştırma en çok
sorulan kavramlar arasında yer alır. Ayrıca paragraflarda bir düşünceyi geliştirme
yolu olarak da sorulur.
ÖRN: Kıraç, bir zamanlar söylediği şarkılardan çok yaptığı dizi müzikleriyle biliniyordu.
· Beş Hececiler, milli konulara
yönelirken Yedi Meşaleciler bireyselliğe önem verdiler.
· İki satırlık bir konuşma bir
karakteri on sayfalık betimlemeden daha iyi çizebilir.
· Sınavda en yüksek puanı Yeliz
almıştı.
· Genç şairler şiiri öğrenme,
yaşlı şairler ise öğretme çabasındadır.
· Kılıçtan keskin bir dili
vardı.
· Ne yaptığımız, nasıl
yaptığımız üzerinde; yazarken az, yazdıktan sonra daha çok düşünürüz.
· Öykü, romana göre daha özlü
bir anlatıma sahiptir.
· Önceki romanlarında olaylar
geçmiş dönemlerde cereyan ediyordu oysa bu romanında olaylar günümüzde meydana
geliyor.
SORU-5: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma
yoktur?
A)
Bir öğretmeni, öğrenmek isteyen öğrenciler daha az yorar; bu öğrenciler,
öğretmene çalışma enerjisi verir.
B)
Bir insanın kişiliğini, en fazla severek okuduğu kitaplar oluşturur.
C)
Yalnızlık ve yaşlılık, taşıdıkça ağırlaşan ve yorgunluk veren bir yük kadar ağır
gelir insana.
D)
Bazı yazarlar, kafasında gezinenlerin hıncını okuyucudan çıkarırken bazıları
bunu sadece kendine yöneltir.
E)
“Felaketzedeler Evi” unutulmaya yüz tutmuş bir yazarı, okurla buluşturan
otobiyografik bir roman olması bakımından önemli.
CEVAPLAR:
1-A
2-C
3-E
4-C
5-E
ETKİNLİK CEVAPLARI
1-ÜSLUP
2-İÇERİK
3-ÜSLUP
4-ÜSLUP
5-İÇERİK
6-İÇERİK
7-ÜSLUP
8-ÜSLUP
9-ÜSLUP
10-İÇERİK
11-İÇERİK
Cümlede Anlam konusunun önemli bir alt başlığı Cümledeki Anlam İlişkileridir. Cümlede Anlam İlişkilerinden hemen her sene bir soru sorulmaktadır. Konunun alt başlıkları ise şöyle: Neden-Sonuç Cümleleri, Amaç-Sonuç Cümleleri, Koşul-Sonuç Cümleleri ve Karşıt Durumların Bir Arada Verildiği Cümleler. Konular sınava yönelik açıklamalar ve bolca örneklerle ayrıntılı açıklanmıştır. Yine gerek çıkmış sorular gerek anlaşılır test sorularıyla pekiştirilmiştir. TYT yolunda adaylara yardımcı olacağına inanıyorum. Konu anlatımında yer alan testlerin cevapları anlatımın sonunda verilmiştir. Herkese kolay gelsin.
Cümledeki sonucun nedeniyle birlikte verildiği cümlelerdir. Niçin, neden sorularını sorduğumuzda cevap alabiliyorsak o cümlede yargı, gerekçesi ile verilmiştir. Neden-sonuç cümlelerinde “için, -den dolayı, -den ötürü, çünkü, yüzünden, nedeniyle, diye, ki, zira” gibi kelimelere ve “-dığından, -yle(ile), -dan, -ınca” gibi ek ve ifadelere yer verilebilir.
ÖRN:
SORU-1 (2017-YGS) (I) Öğrenmeyi öğrenme adı verilen sürecin temeli, merakla ve merak edilen şeyi tecrübe etmekle başlar. (II) Farklı yaş gruplarındaki kişilerin ilgi duydukları şeyler değiştiğinden edindikleri bilgilerle onlara ulaşma yolları da farklılık gösterir. (III) Örneğin çocukların oynayarak, dokunarak ulaştıkları yeni bilgiler belleklerinden kolay kolay silinmez. (IV) Yetişkinlikteki kalıcı bilgiler ise görerek, okuyarak, araştırarak kazanılır. (V) Fakat bu iki öğrenme düzeyinde dikkati çeken ortak yön, merak ve keşfetme arzusudur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
SORU-2: (1) Pek çok yeni deneyimle dopdolu olan ergenlik döneminde gençler aileleriyle sık sık karşı karşıya gelir. (II) Meslek seçimi açısından önemli olan üniversite sınavı bu döneme denk gelir. (III) Anne babanın da genç için kaygı duyduğu dönem de bu dönemdir. (IV) Bu hassas dönemin çoğu zaman tartışmaların nedeni olduğu bilinir. (V) Ailenin, çocuklarının geleceklerini kurma kaygısı, gençlere kontrolsüz yüklenmelerini doğurmaktadır.
Numaralanmış cümlelerden hangisinde bir yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Amaç, ulaşılmak istenen sonuç, maksat demektir. Bir eylemin hangi amaçla gerçekleştiğini bildiren cümlelerde amaç-sonuç ilişkisi vardır. Amaç-sonuç ilişkisi “mek için, -mek üzere, diye” edatlarıyla da yapılabilir.
ÖRN:
NOT: Amaç-sonuç cümlelerini, neden-sonuç cümlelerinden ayırmak için yükleme “hangi amaçla” veya “hangi nedenle” soruları yöneltilir. Bu cümlelerde de görüldüğü gibi amaç geleceğe yönelik, neden ise geçmişe yöneliktir.
✓Sınavı kazanmak için kursa kaydoldu.
• (amaç) † Hangi amaçla kaydoldu?
✓Sınavı kazanamadığı için kursa kaydoldu.
• (neden) † Hangi nedenle kaydoldu?
SORU-3: Aşağıdakilerin hangisinde “için” sözcüğü cümleye farklı bir anlam katmıştır?
A) İyi bir planlama yaptığı için sorun yaşamadı.
B) Konsere katılmak için İstanbul’a gittiler.
C) Her şeyin daha güzel olması için çalışıyorum.
D) İçine sinen bir elbise bulmak için mağazaları dolaşıyor.
E) Sinirlenmemek için elimden geleni yapıyorum.
Bir yargının, olayın, durumun ortaya çıkmasının kendinden önce gerçekleşen başka bir yargıya bağlı olduğunu bildiren cümlelerde görülür. “Hangi koşulla” sorusuna cevap verirler. Koşul cümleleri “ise, -se” eki; “üzere, yeter ki, ama, takdirde” sözcükleri; “-dıkça, -madan, -dığından, -maksızın, ” zarf fiil ekleriyle oluşturulabilir.
ÖRN:
SORU-4: (1) Sanat, para kazanmak için girilecek bir yol değildir. (II) Sanat, hayatı daha çekilir kılmanın insani bir yoludur. (III) Bir sanat dalına kendinizi adadığınızda ruhunuz cennet aşkıyla yücelecektir. (IV) Hikâyeler anlatın, bir arkadaşınıza kötü bile olsa bir şiir yazın. (V)Karşılığında muazzam bir ödül alacak, bir şey yaratmış olacaksınız.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde koşul – sonuç anlamı vardır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
SORU-5: “Kumsalı kaybetmeye cesaret etmeden yeni denizler keşfetmek mümkün değildir.” Bu cümlede iki yargı arasındaki anlam ilişkisinin benzeri aşağıdakilerden hangisinde bulunmaktadır?
A) Beylik sözleri sanat diye sunması, onun değerini düşürüyordu.
B) Kendini yinelemekten çok korktuğu için fazla şiir yazmıyordu.
C) “Arap’ın İntikamı” adıyla sahnelenen “Othello” kıskanç bir kocanın acıklı hâlini anlatır.
D) Akıl tarlasına bilgi tohumunu ekmedikçe bilgelik yolunda ilerleyemeyiz.
E) Seni bulabilmek için kendimi kaybetmeye, kendimden geçmeye razıyım.
Zıt duyguları, durumları özellikleri bir arada veren cümlelerdir. Bu cümlelerde karşıt kelimeler kullanılmak zorunluluğu yoktur.
ÖRN:
1-B
2-E
3-A
4-C
5-D
Cümle Anlamı konusunun önemli bir bölümünü Cümle Yorumlama oluşturmaktadır. Her sene 4-5 soru sorulan cümle anlamından bir bazen ikisi cümle yorumlama sorularından gelmektedir. Aşağıdaki ders notunda cümle yorumlama beş alt başlıkta işlenmiştir.
Cümlenin konusu, cümlenin ana düşüncesi, eş veya yakın anlamlı cümleler, karşıt anlamlı cümleler ve cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı alt başlıkları yer almaktadır. Başka kaynaklarda bazı eklemeler veya çıkartmalar yapılmış olsa da ana konu bu şekilde verilmiştir.Cümle yorumlama konusu birçok örnekle ayrıntılı açıklanmıştır. Yine test soruları ve çıkmış sorularla pekiştirilme için desteklenmiştir. Her türlü kullanım için hazır durumdadır. Kolay gelsin.
Cümlenin
üzerinde söylendiği kavram, cümlenin konusunu oluşturur. Konu çoğu zaman iki üç
sözcükle ifade edilir. “Cümlede neden
bahsediliyor?” sorusu bize cümlenin konusunu verir.
ÖRN:
· Bir şairin
önemi, hakkında yazılan yazıların, yapılan incelemelerin sayısıyla ve de
şiirlerinin herkesçe bilinmesiyle ölçülür. (Konu: Şairin öneminin ölçüsü)
· Bugün bize
hayatımızı devam ettirebilmemiz için büyük olanaklar sağlayan çevreyi
korumazsak, yarın ki nesillere bizden öncekilerin bize sunduğu gibi güzel bir
dünya bırakamayız. (Çevrenin Önemi)
· İnsan günlük
hayatında ne yaşarsa yaşasın, temel ihtiyaçlarını yerine getirmeyi unutmadığı
gibi, kitap okumayı da unutmamalıdır. ( Okumanın İhtiyaç Görülmesi)
· Teknoloji
yaşamımızın her alanında bizimle beraber fakat onu çocuklarımızın her anını
değerlendirme biçimi olarak kullanmamalıyız. (Teknoloji Kullanımının Gerekliliği)
· Tiyatro
eleştirmeni, izlediği oyunun en çarpıcı, en belirleyici yönlerini yakalayıp
belgeler. (Eleştirmenin Görevi)
· İnsan bazı
şeyleri söylediği için değil, onları belli bir biçimde söylediği için
“yazardır.” (Yazar Olmanın Gereği)
Cümlede asıl
anlatılmak istenen düşünce, verilmesi amaçlanan temel mesaj, cümlenin yazılış
sebebi ana düşüncedir. “Bu cümlede
anlatılmak istenen nedir?” sorusu bize ana düşünceyi verir.
ÖRN:
·
Bilinçli bir kişi, çevresine karşı daha saygılıdır ve
canlılarla uyum içinde bir hayat sürdürebilir. (Canlılarla uyum içinde yaşamak
için bilinçli olmayız.)
·
Yeni kuşaklar sadece bedensel yorgunluk yaratacak
çalışmalardan değil, zihinsel çalışmalardan da kaçıyorlar. (Yeni kuşakların çalışmanın her türlüsünden kaşması)
·
Ünlü filozofa, canı sıkılan birinin yolculuğa çıktığı
fakat sıkıntısından bir türlü kurtulamadığı söylenince filozof
“Kararsızlığından kurtulamıyordur da ondan!” demiştir. (Kararsızlık can sıkıntısını artırır.)
· “Hayatlarının
bir döneminde şiir yazanlar, şiir kitapları ve dergileri satın alsaydı;
yeryüzünde en fazla şiir kitabı satılan ülke olurdu Türkiye.” (Türkiye’de şiir yazılıyor ama okunmuyor.)
· Herkes
düşünür, büyük insanların farkı ayakları yere basan düşüncelerini ete kemiğe
bürümek olmuştur. (Büyük insanın farkı fikirlerini uygulamasıdır.)
· Eleştirmen,
bir sanat eserini yargılarken onun güzel ya da çirkin yanlarını söylerken ister
istemez özünü karıştırır işine. (Eleştirmen eleştirisine kendinden bir şeyler de katar.)
·
2019-TYT: Çocuk,
aklının doğal işleyişi sonucu her an ortaya çıkan tuhaf sorulardan birine yanıt
bulma amacıyla gerçekleştirdiği her samimi girişim sayesinde, o amacın
sonucuyla kıyaslanamayacak oranda kalıcı kazanımlar edinir.
Bu cümlede çocuklarla ilgili olarak
asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Tuhaf sorular sorma davranışlarının çocuklarda istemsiz biçimde gerçekleştiği
B)
Merak ettikleri konunun iç yüzünü öğrendikleri sürece bilgi birikimlerinin
arttığı
C)
Kendi hâllerine bırakıldıklarında tuhaf sorular sorma alışkanlıklarının sona
erdiği
D)
Cevabını samimi biçimde merak ettikleri soruların yetişkinlerce
cevaplandırılması gerektiği
E)
Sorularına cevap arayışlarının gelişimleri üzerinde cevaplardan daha etkili olduğu
Cevap: E
3.
Eş veya Yakın Anlamlı Cümleler (Anlamca Aynı Doğrultuda Olan Cümleler)
Aynı
düşünceyi farklı sözcüklerden oluşarak ifade eden cümlelerdir. Soru kökünde
verilen cümleyi iyice anlayıp, kendi sözcüklerimizle cümleyi yeniden kurduktan
sonra şıklarda verilen cümlelere geçmeliyiz.
ÖRN:
· Yalnızca
güneşli günlerde yürüyen kişi, varacağı yere ulaşamaz. (İsteneni elde etmek,
her koşulda çalışmayı zorunlu kılar.)
· Kalp kırmak
sanıldığı gibi zor bir iş değil, zor hatta imkansız olan kırdığın kalbi
onarabilmektir. (Kırılan bir nesneyi en güçlü nesneyle de yapıştırsan eskisi gibi asla olmayacaktır.)
· Şair hazır
düşüncenin beton kalıplarını parçaladığı zaman gerçek şiiri yakalayabilir.
(Hakiki şiir özgünlük ırmağının gür bir kolu olmak ve yıkılmaz sanılan basmakalıp söyleyişlerin dağlarını aşmak zorundadır.)
2011-YGS (YGS-2011) (I) Kimi şairler
vardır, daha ilk şiirleriyle yeni bir içerik, yeni bir biçim yaratırlar. (II)
Bu şairler, sürekli bir arayış içinde olduklarından zaman zaman şaşırtsalar da
düş kırıklığına uğratmazlar okurlarını. (III) Moda yönelişlere itibar etmezler,
dışarıdaki “gürültü” dikkatini dağıtmaz bu tip şairlerin. (IV) Kendilerini
yenileme süreci içinde olan bu şairler okurlarının beklentilerini boşa
çıkarmazlar. (V) Şiirin iç sese dayandığının, yapısal bir bütünlük ve sağlamlık
gerektirdiğinin bilincindedirler.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) III. ve V. B) IV. ve V C) II. ve IV D) I. ve III. E) I. ve II.
CEVAP: C
SORU: (I) Norman
Mailer, döneminin oyun yazarlarından oldukça farklı bir karaktere sahip. (II)
O, hayatın tam bir yansıtıcısı olmakla yetinmeyip aynaya yansıyanları kendince
şekillendiriyor. (III) Bu görünür gerçeklere ayrıca bir anlam yüklemek,
insanların anlayışını kendi düşüncesine göre biçimlendirmek amacını taşıyor. (IV)
Zaten son yazdığı kitaptaki oyunlardan da onun sanat anlayışını
çıkarabilirsiniz. (V) Ayrıca bu oyunlar güçlü ve özgün bir duyuş ve anlatış
zenginliği de taşıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) III. ve V. B) IV. ve V C) II. ve IV D) I. ve III. E) II. ve III
CEVAP: E
4.
Karşıt Anlamlı Cümleler (Anlamca
Çelişen Cümleler)
Verdikleri
mesaj yönünden birbiriyle zıt yönde olan cümlelerdir.
· Sanat gücünü
düş gücüyle yeni şeyler üretmekten değil, yaşananları olduğu gibi aktarmaktan
alır. (Sanatçının işi, yaşamda gördüklerini kopya etmek değil, onları kendince
yeniden şekillendirmektir.)
· Bir
sanatçının başarılı olabilmesi için geçmişi ile olan bağını koparmaması
gerekir. ( Sanatçının yarınlara kalmasında geçmiş değil gelecek önemlidir.)
· Bir yapıt
değerlendirilirken, onun anlatımındaki başarı ölçü alınmalıdır. (Sanat yapıtı, üslubunun
geçerliliğine değil, içeriğinin doluluğuna göre rağbet görür.)
SORU: Aşağıdaki
cümlelerin hangisi anlamca ötekilerle çelişmektedir?
A) Kültür
insanın yetişme tarzı ve yakın çevresiyle doğrudan ilgilidir.
B) Yapılan
birçok araştırma çocukların içinde yetiştiği çevreye göre biçimlendiğini
gösteriyor.
C) İnsanın
yetişmesinde etkili olan çevrenin önüne, çoğu yerde doğuştan getirilen
özellikler geçer.
D) Çocuklar
içine koyuldukları kalıbın şeklini alan küçük tatlı keklere benzerler.
E) Gelenek
ve kültürün aktarılmasında en önemli faktör insanın yetiştiği çevresel
özelliklerdir.
CEVAP: C
5. Cümleden
Çıkarılabilecek Kesin Yargı
Bu tip
sorularda başta bir cümle verilir ve bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargının
bulunması istenir. Bunları ihtimal üzerine düşünmeden net olan yargıları
doğru olarak görmememiz gerekir. Bu tarz cümlelerde ana düşüncenin
ve konunun yanında yan cümlelerin ifade ettiği diğer bazı yargılar da
bulunabilir. Böylece bir cümlenin içinden ön planda olmayan farklı yargılara da
ulaşılabilir. Parçada bahsedilenler hakkında kendi yorumumuzu katmadan düşünmeliyiz.
ÖRN:
· “Geçen hafta
arkadaşımla tiyatroya gittim.” yargısından “Tiyatroda bizim dışımızda başkaları da vardı.” yargısı çıkmaz. “Yurt dışına
gönderdiğimiz ürünler içinde tarım ürünleri ağırlıktadır.” ifadesinden “Türk tarım ürünlerinin yurt dışında çok
sevildiği” yargısı veya “Türkiye
sanayi ülkesi değildir.” yargısı çıkarılamaz fakat “yurt dışına tarım ürünleri dışında ürünler de gönderdiğimiz”
yargısı çıkarılabilir.
· “Cumhuriyet
Dönemi yazarlarından İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası adlı romanıyla Türk
edebiyatında felsefi romanın öncülüğünü yapmıştır.” cümlesinden “Cumhuriyet Dönemi’nden önce felsefi roman
yazılmamıştır.” sonucu çıkarılabilir. “İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatının en
fantastik romancısıdır.” yargısı kesin olarak çıkarılabilir. “Puslu Kıtalar Atlası, felsefi yönü olan bir
romandır.” değerlendirmesine ulaşılabilir.
· ETKİNLİK: “Levent
lokantasını devrederek büyük şehrin olanaklarından yararlanmak için Ankara’ya
yerleşmek istiyordu.” cümlesinden aşağıda verilen cümlelerden hangileri çıkarılabilir?
( ) Levent’in asıl mesleği lokantacılık değildi.
( ) Levent, lokantasından geçimine yetecek kadar para kazanıyordu.
( ) Levent lokantacılık mesleğini sevmiyordu.
( ) Levent lokantayı devretmeden gitmeyi istemiyor.
( ) Levent, Ankara’da daha elverişli koşullar bulmayı bekliyordu.
CEVAP: 4 ve 5. cümleler
· SORU: Edebiyat tarihini başlatan
“İlyada” destanı üzerine, iki bin yılı aşkın süredir filozoflar ve yazarlar,
çok şey yazdı; her okuyan nesil, her çağda kendine başka bir Homeros buldu
destanın içinde.
Bu cümleden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir?
A) İlyada’dan önce bir edebî faaliyet söz konusu değildir.
B) İlyada’ya en çok ilgiyi filozoflar ve yazarlar göstermiştir.
C) İlyada farklı dönemlerde farklı kişilerce tekrar kaleme alınmış bir destandır.
D) İlyada destanıyla ilgili yorumlar, birbiriyle çelişik yorumlardır.
E) Homeros, değişik zamanlarda farklı biçimlerde yorumlanmıştır.
(2016-YGS) Türk
edebiyatının önemli sanatçılarından Yaşar Kemal’in, düşlerine sığınarak hayata
tutunmaya çalışan sokak çocuklarının unutulmamaya mühürlenen hayat hikâyelerini
anlattığı Neredesin Arkadaşım, büyük ustanın çocuklarla yaptığı söyleşilerden
oluşmaktadır. Bu cümleden kesin olarak
çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Neredesin Arkadaşım adlı eser, Yaşar Kemal’in sokak çocuklarıyla yaptığı röportajların bir seçkisi olarak yayımlanmıştır.
B) Yaşar Kemal’in sokak çocukları üzerine yaptığı araştırmalar okurlarca beğenildiği için bir araya getirilmiştir.
C) Sokak çocuklarından edindiği izlenimlerle Yaşar Kemal, Neredesin Arkadaşım adlı öyküyü sokak çocuklarına ithaf etmiştir.
D) Neredesin Arkadaşım adlı eseriyle Yaşar Kemal, ilk defa sokak çocuklarının sorunlarını bir öykü kitabında işlemiştir.
E) Sokak çocuklarının hayat hikâyelerini konu edinen Neredesin Arkadaşım adlı öykü kitabı üzerine Yaşar Kemal’le yapılan röportajlar bir kitap hâline getirilmiştir.
CEVAP: A
Cümle Anlamıyla ilgili diğer konulara aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz.
Cümle Oluşumu Alt Başlıkları:
Bu tip sorulardan bizden parçalanmış bir cümleyi anlamlı bir
şekilde bir araya getirmemiz istenir. Öncelikle yapmamız gereken ilk iş,
yüklemi sona yerleştirmektir. Diğer ögeler anlam ilişkileri, düşüncenin
basamakları değerlendirilerek düzenli bir şekilde bir araya getirilir. Anlamlarına
göre ikili gruplar oluşturmak da cümle oluşturmamızı kolaylaştırır. Teorik
bilgiden çok pratiğe dayanan bu tarz soruları rahatça yapabilmek için benzer
soruları bolca çözmeliyiz. Diğer yapacağımız iş de bolca okumak…
Örn:
· -Medeniyetin-korumaktır-biri-geçmişi-göstergelerden-en
önemli
· -kimi-tembel
işi-şairlerin-olduğu için-eskiyor-şiirleri
· -evindeki-gurbette-hasırın-bilmez-kıymetini-taşa-yaslanmayan
· -evlerin
arasındaki avluya-çocuk eve geldiğinde-girmek üzeriydi-araba da
· -bir görev
bildim-İngiliz edebiyatı üzerine-bu kitabı yazmayı-ders verdikten sonra-kırk
yıla yakın
· -herkesin-yararlı
buluyorum-anılarını yazmasını-olmamızı önlemek için-belleksiz bir toplum
· -Kuzey
Kıbrıs-dalış sporuna-su altı-öne çıkan-zenginlikleriyle-ilgi duyanları bekliyor
· -devrinin
başlangıcı olarak- 1685 -1750 yılları arasında yaşayan-kabul edildiği söylenir-ünlü
besteci Johan Sebastian’ın-Avrupa’da büyük besteciler
· sonradan
kazanacağımız bir-karşılaştığımız bir kişinin-hoşlanmadığımrz bir
hareketine-dostluğu-önceden baltalamak olur-karşılık peşin hükümlü davranmamız,
belki de
Bu tarz sorularda cümlede bir veya birkaç boşluk bırakılır ve
boşluğa uygun sözcük getirmemiz istenir. Cümlenin anlamına, eklerin uyumuna
dikkat edilerek bir sözcük getirilmelidir. Şıklara inmeden önce verilen cümleyi
iyice anlamalıyız. Yoksa getireceğimiz sözcük yanlış olacaktır.
· Macera
peşinde yola çıkan Don Kişot, hayalinde büyük bir şato olarak —- bir hana
rastlar.
· Bundan on,
on iki sene evvel Halide Edib’in eserlerini büyük bir ………, hatta bir çeşit ……
okuyanlardanım.
· Güzin Dino,
Namık Kemal’in İntibah romanını incelerken konunun ve kişilerin Hançerli Hanım
diye ……… bir meddah hikayesinden geldiğini ………
· Ahmet
Mithat, ilk romanı Hasan Mellah’ı Monte Cristo’dan ………… yazdığını söyler.
· En akılcı ve
duygusal etkilenimlerden uzak görünen düşünce ve kararların—– çok eskilerden
kalan beyinsel ve zihinsel bir geleneğin etkisiyle, —– duyguların
girdileriyle oluşturulabildiğini söylüyor araştırmacılar. [A) çünkü – ile B ) ama – dahi C ) ve – dahi
D ) bile – ancak E ) yalnız –
ama]
· Sabahleyin
koku alma ———- en düşük düzeyde olduğunu, kokuları gün———— daha
iyi duyabildiğimizi biliyor muydunuz? [A) durumunun – bitince B ) niyeyse – başında C ) oranının – ilerledikçe D ) işinde – ortasında E ) isteğinin – doğarken]
· Uzak
atalarımızca mağara duvarlarına ve kayalara —— ya da taşlardan —– sanat
eserlerine meraklı olanlar bu siteye mutlaka bakmalı. [A) okunmuş –
yazılmış B ) çizilmiş – yontulmuş C ) kesilmiş – atılmış D ) işaretlenmiş – oluşturulmuş E ) kazılmış – elenmiş]
· 2021-TYT Bu roman,
okuruna ilk bakışta çok keyfî, çok dağınık görünebilir. Yazar -— yazmış gibi.
Oysa bu dağınık görünüşlü malzeme -— bir şekilde toplanmış ve yapısal bir bütün
meydana getirecek şekilde örülmüş. [A)
talep edileni – bilinçli B) aklına geleni – titiz C) akışın getirdiğini –
ahenkli D) kendinden bekleneni – tutarlı E) uygun düşeni – aleni
· 2022-TYT XII.
yüzyılda gözlüğün bulunması, sadece görme kusurlarını —– kalmadı aynı zamanda
insanların doğuştan getirdiği ya da zamanla oluşan tahribatları —– gerektiği
inancını da yıktı. [ A) gidermekle – kabullenmeleri B) somutlaştırmakla –
onaylamaları C) görmezden gelmekle – benimsemeleri D) aramakla – düzeltmeleri E)
ortaya koymakla – iyileştirmeleri ]
Bu tip cümlelerde aynı konu
üzerindeki birkaç cümle verilip aynı düşünceyi ifade eden birleştirilmiş şeklinin
bulunması istenir. Cümle birleştirilirken cümlelerdeki ortak ifade belirlenip
yan ifadeler net bir şekilde verilen cümlede aranır. Fiilimsiler, bağlaçlar ve
noktalama işaretleri birleştirilmede kullanılabileceği için bunlara dikkat
edilerek şıklar değerlendirilmeli. Aradaki neden-sonuç, amaç-sonuç, zıtlık gibi
durumlara net bir şekilde birleştirilen
cümlede de yer verilmeli.
· Ders o kadar
da zor değildi./Derste son sınavda çıkan soruları çözdük./Rahatsızlandığım için
dersten erken çıkmak zorunda kaldım. (Son sınavda çıkan soruları çözdüğümüz, o
kadar da zor olmayan dersten rahatsızlandığım için erken çıkmak zorunda kaldım.)
· Kitap çok
uzun ve sıkıcıydı. / Bu yüzden okumaktan vazgeçtim.
· Şehir dağın
eteklerinde kurulmuştu. /Şehirde mavi ve yeşil kol kolaydı. / Şehir diğer
şehirlere çok uzaktaydı.
· İngiliz Dili
ve Edebiyatı Kürsüsü’ndeki “Eleştiri” dersi dökümanlarını kitap haline
getirdik. / Edebiyat kuramları ve eleştiri yöntemleri üzerine yayınlar yok
denecek kadar azdı.
· Anadolu
ağızlarının sınıflandırılması çalışmalarında en çok kullanılan ölçütlerden biri,
şimdiki zaman ekidir. / Bu ek, ses yapısı bakımından gösterdiği çeşitlilikle Anadolu
ağız gruplarının belirlenmesinde rol oynar.
Ø Yönünü değiştiren İfadeler: “ama,
fakat, lakin, yalnız, ancak, oysaki, ne var ki, halbuki, buna rağmen, yine de”
· Matematiği çok
seviyorum ama bazen yapmakta zorlanıyorum.
· Özür
dilemesine rağmen hatalarında ısrar ediyor.
· Gömlek almak
istiyorum yalnız hangi renk istediğime karar veremiyorum.
· Dün yine
çalışmadın oysaki başarmak istediğini söz vermiştin.
· Onun da
gelmesi için çok üsteledim ne var ki zorla güzellik olmuyor.
Ø Yönünü Destekleyen İfadeler: “özellikle,
örneğin, örnek olarak, mesela, hatta, üstelik, ayrıca, açıkçası, açıklamak
gerekirse, başka bir deyişle, yani”
· Tüm dersleri
tekrar etmiş, üstelik beş yüz de soru çözmüş.
· » Seneye üniversiteye
gideceğiz hatta çift bölüm okuyacağız.
· » Bu defa sevdiğim
insanları yani sınıf arkadaşlarımı çağıracağım.
· » Takımın on
senelik kötü gidişine son verdik başka bir deyişle şampiyon olduk.
· Sözel
dersleri severim özellikle de Türkçe dersini.
Ø Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler: “kısacası,
özetle, son olarak, sonucunda, böylece, böylelikle, görüldüğü gibi”
· Kısacası
artık bu probleme bir son veriyoruz.
· Görüldüğü
gibi dükkanın getirisi kadar götürüsü de var.
· Popüler
sanatçı son konserine çıktı. Böylelikle bir yıldız daha sanat dünyamızdan
kaydı.
· Özetle yorum
soruları çok sorulduğu için önemlidir.
· Son olarak size
bu cümleyi veriyorum.
Sözcükte Anlam hakkında hazırladığımız konu anlatımı ve slaytımız aşağıda verilmiştir. YKS, LGS, KPSS, DGS ve bütün diğer sınavlarda; ayrıca okulların birçok sınıfında geniş yer tutan, önemli bir konu Sözcükte Anlam. Sözcükte Anlam konusunu sade ve anlaşılır bir tarzda anlattık. Bol örneklerle anlaşılmasının üzerinde durduk. Konu doğru ve verimli bir şekilde çalışılırsa anlaşılacaktır.
Sözcükte Anlam slayt çalışmamız görsel olarak kalitelidir. Sınıfta kullanım için hazırdır. Hiçbir ön çalışmaya gerek kalmadan Sözcükte Anlam slaytını kullanabilirsiniz. Ayrıca bu çalışma proje ödevi olarak da kullanılabilir. Sınavlara hazırlıkta kendi başına hazırlanan adaylar için slayt faydalı bir çalışmadır.
Sözcükte Anlam PDF Ders Notu çalışması da aşağıda gördüğünüz notların dört sayfalık bir tam metnidir. Öğrencilerin çalışması için verilebilir. Hiçbir ayrıntı atlanmadan hazırlanmıştır. Çalışma tamamen bana aittir. Herhangi bir yerden alınmamış, özgün bir çalışmadır. Sözcükte Anlam Slayt ve PDF Ders Notunu yazının sonundaki renkli bağlantılardan indirebilirsiniz.
Kolay gelsin…
Sözcük Nedir?
Dilin anlamlı en küçük parçasına sözcük
(kelime) denir.
ÖRN:
geliyorum, insan, aşağı, ben,
yeşil, o
Sözcükler Türkçede kullanıldıkları
cümleye göre farklı anlamlar kazanabilir. Bu duruma çok anlamlılık denir.
ÖRN: Sıcak
sözcüğünü ele alalım:
·
Havalar bugünlerde çok sıcak!
·
Annenin sıcak bir gülümsemesi her şeyi
unutturdu.
·
Türkiye’nin sıcak gündemi bir türlü durulmuyor.
·
Babasının acısı hala çok sıcak!
·
Ailece sıcak renkleri giymeyi severler.
·
Muhabir sıcak savaş bölgesinden bildirdi.
Bakmak
sözcüğünü ele alalım:
·
Hangi resmime baksam ben değilim.
·
Bir arkadaşa bakmıştım, ama burada değil galiba.
·
Abileri beş kardeşe bakıyor.
·
Sizin hastanıza hangi doktor bakıyor?
·
Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ…
·
Sözcükte
Anlam konusuyla ilgili sınavlarda farklı soru tipleri gelmektedir. Ancak
aşağıdaki soru tipleri en çok sorulanlardan bazılarıdır.
·
Altı çizili sözcüğü anlamca karşılayan kullanım
aşağıdakilerden hangisidir?
·
Sözcüklerden hangisi parantez içinde verilenle
uymaz?
·
Altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
·
Cümlede boş bırakılan yere hangisi
getirilmelidir?
ÖZETLE;
sözcüğün cümlede karşıladığı anlamı bulma ve ona eş değer başka ifadelerin
anlamını bulma hususu sorulmaktadır.
Bir sözcüğün duyulduğunda akla
gelen ilk anlamdır. «Asıl anlam, temel anlam, başat anlam»
gibi isimler alabilir.
ÖRN:
·
Bugün dışarısı oldukça soğuktu!
·
Silahın yönünü bize doğru çevirdi.
·
Babasının gözü kör olmuş.
·
Kazadan sonra kadının kalbi durmuş.
·
Balkona konan güvercinleri kovalayarak uçurdu.
Sözcüğün gerçek anlamıyla
arasındaki bağ kopmadan kazandığı yeni anlamdır. Genellikle somut kullanımlar
içerir.
ÖRN:
·
Evin bütün ışıkları yanıyordu. (Ateşin
yanması ile aynı değil ancak aradaki bağ kopmamış. Işığın yanması somuttur. Bu yüzden
yan anlam.)
·
Bu kokuyu hangi parfümeriden aldı?
(parfüm kastedilerek koku deniyor.)
·
Defterimiz yüz yapraklı olsun.
·
Masanın bir sürü gözü vardı.
·
Kapının kolu
·
Sandalyenin ayağı
·
Sokağın başı
·
Arının iğnesi
·
Dağın eteği
·
Şişenin ağzı
·
Yatağın yüzü
·
Ayakkabının burnu
Sözcüğün
gerçek anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni anlamdır. Genellikle soyut
kullanımlar içerir.
ÖRN:
·
Yaptığınız sahtekarlığın kokusu yakında
çıkar.
·
Patronun parasını kaybeden işçi «Ben yandım!»
dedi.
·
Annesi bize çok sıcak davrandı.
·
Sözleri hepimizin kalbini kırdı.
·
Yazar birkaç yıl kitap çıkarmayarak kendini nadasa
bıraktı.
·
Ailesinden uzak geçirdiği yıllar onu pişirdi.
Bilim, sanat, spor gibi özel bir
alana ait sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Şiir, kafiye, redif, roman, paragraf
·
Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir.
·
Ay ve Dünya, Güneş’in
çevresinde döner.
·
Hakem penaltıyı vermedi.
NOT! Alan adları
terim değildir!
ÖRN:
·
Matematik büyülü bir alandır.
NOT! Terim anlamlı sözcükler cümle
içinde farklı anlamlarda kullanılarak terim anlamını kaybedebilirler. Bu
sözcükler o cümlede terim anlamlı değildir.
·
Olaya benim açımdan bakın.
·
Güneşte çok kalınca feci yanmışsın.
Beş duyu organımızın herhangi
biriyle algılayabildiğimiz sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Kalem, resim, renk, koku, rüzgar, tat, ses,
müzik
Beş duyu organımızın hiçbiriyle
algılayamadığımız sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Duygu, akıl, düşünce, aşk, kin, ihtiras,
entrika, sevgi, şefkat
ü
Somutlama: Soyut bir
sözcük cümle içinde somut bir özellik kazanarak kullanılırsa somutlama olur.
ÖRN:
·
Uslan artık deli gönül! (Gönül soyut
anlamlıdır. Burada bir insan gibi değerlendirilerek ona seslenilmiş. Soyut
gönül sözcüğü somutlaşmıştır.)
·
Kötüler eninde
sonunda kaybetmeye mahkumdur.
ü
Soyutlama: Somut bir
sözcük cümle içinde soyut bir özellik kazanarak kullanılırsa soyutlama olur.
ÖRN:
· Çocuk bileğine güveniyor. (Bilek somut
anlamlı bir sözcüktür ancak bu cümledeki gibi güç, kuvvet anlamında kullanılırsa
soyulama olur.)
·
Bizi yarı yolda bırakmadı, yürekli
adammış!
Yazılışları farklı, anlamları aynı
sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Okul-mektep öğrenci-talebe
·
Düzey-seviye ek-ilave
·
Eser-yapıt kelime-sözcük
·
Eleştiri-tenkit nasihat-öğüt
·
Kafiye-uyak edebiyat-yazın
NOT! Eş anlamlı
sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılmayabilir.
ÖRN:
·
Karadır bu bahtım kara. (Siyah-kara
eş anlamlıdır. Ancak kara baht yerine siyah baht diyemeyiz.)
·
Marketten beyaz peynir aldım. (Beyaz-ak eş
anlamlıdır ama beyaz peynir yerine ak peynir diyemeyiz.)
NOT! Eş anlamlı
sözcüklerin aynı cümlede bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
·
İleri düzey ve seviyelerde
öğrencilerle ders daha zevkli.
·
Sende ne talih var ne de şans…
Bazı farklarla birbirinden ayrılan
benzer anlamlı sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Yalan-yanlış tanıdık-bildik
·
İstemek-dilemek çalışmak-çabalamak
·
Ankara’da beş yıl çalıştım.
·
Aralarını bulmak için beş yıl çabaladım.
Anlamca birbirinin karşıtı olan
sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Aşağı-yukarı ileri-geri
·
Kaybetmek-kazanmak vermek-almak
·
Yedi adım ileri git, sonra üç adım
geri gel!
·
Kurunun yanında yaş da yandı.
·
Öfkeyle kalkan, zararla oturur.
NOT! Bir sözcüğün
zıddı ile olumsuzun birbirinden farklıdır.
·
Akıllı-akılsız-deli
·
Gelmek-gitmemek-gitmek
·
Kaybetmek-kaybetmemek-bulmak
Yazılışları aynı, anlamları farklı
sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Yüz kır
·
El et
NOT! Şapka olarak
bildiğimiz düzeltme işareti sesteşliği bozar.
ÖRN:
·
hala ile hâlâ sözcükleri sesteş değildir.
·
yar/yâr
·
aşık/âşık gibi…
ü Nicel Anlam: Sayılabilen, ölçülebilen
özellikleri ifade eden sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Yeni ev okula eskisinden daha yakındı.
·
Kardeşimin boyu oldukça kısadır.
·
Sınavdan yüksek bir puan almayı
hedefliyorum.
ü
Nitel Anlam: Ölçülemeyen, sayılamayan
özellikleri ifade eden sözcüklerdir.
ÖRN:
·
Çocuğun ne sevimli bir gülüşü vardır.
·
Annesi çok hamarat bir kadındı.
Genel Anlam: Ortak özellikleri olan birçok türün
hepsini kapsayacak şekilde kullanılan sözcüklere genel anlamlı sözcükler denir.
ÖRN:
·
Canlı-bitki-ağaç-meyve ağacı-kiraz (Genelden
özele doğru bir kullanım var.)
·
Ege Bölgesi’nin en büyük şehri İzmir’dir.
·
Sinema sanatına gönül vermemi sağlayan Esaretin
Bedeli filmidir.
Özel Anlam: Ortak
özelliği olan birçok türün içinden birini kapsayacak şekilde kullanılan
sözcüklere özel anlamlı sözcükler denir.
ÖRN:
·
Toyota Corolla, otomobil dünyasının önemli
bir parçasıdır.
·
Iphone rakipleri arasında kendini
kanıtlayan bir telefondur.
Bir sözcüğün benzetme amacı
güdülmeden bir başka sözcük yerine kullanılmasıdır.
ÖRN:
·
Türkiye seninle gurur duyuyor.
·
Seni özel numara aramış.
·
Üç kişi uzatır mısınız?
Ad aktarması
farklı şekillerde yapılabilir:
·
Dershaneyi haftaya yeni yerine taşıyoruz.(Dershanede eşyalar
kastedilerek dershane denmiş.)
·
Akşam yemeğinde üç tabak yedim.
·
Bekleyen bir çift göz olsun kim istemez. (Göz diyerek insan
kastedilmiş.)
·
Güçlü iradeler bizi bu sıkıntıdan kurtarabilir.
·
Sait Faik’i defalarca okudum.
·
Maç sonrası şehir sabaha kadar uyumadı. (Şehir denilerek şehirdeki insanlar kastedilmiş.)
·
Ankara problemleri yine görmezden geldi.
·
Batı, nihayet sesimizi duydu.
·
Yapacak bir şey yok, emir yukarıdan.
·
Filede sınıfta kaldık ama potada şampiyon olduk.
(File denilerek voleybol sporu, pota denilerek de
basketbol sporu kastedilmiş.)
Bir varlığın özelliğinin bir başka
varlığa benzetme amacıyla yansıtılarak ifade edilmesidir.
ÖRN:
·
Bizim düldül yine yol ortasında bozuldu.
Anlam Aktarması farklı şekillerde yapılır:
·
Gökyüzü gidişine ağlıyordu.
·
Yorgun bir melodi akşamın hüznünü çağırıyor.
·
çakalın ipiyle kuyuya inilmez.
·
Bizimki uykuya dalınca yine kükremeye
başladı.
·
Dışarıdaki hava müthiş keskindi.
·
Ay ağaçların arasından yere damlıyordu.
·
Yumuşacık bir sesle uyandırırdı hepimizi.
·
Yüzünde o meşhur tatlı gülümsemesinden
eser yoktu.
Bir sözcükle ifade edilebilecek bir
kavramı birden fazla sözcükle ifade etmektir.
ÖRN:
·
Yavru vatanda müzakereler sürüyor.
(Kıbrıs)
·
Meşin yuvarlak ağlarla buluştu. (Futbol
topu)
·
Kızıl gezegen-Mars
·
Filenin Sultanları- Voleybolcular
·
Kara Elmas – Kömür
·
Bacasız Sanayi – Turizm
·
Beyaz perde – sinema
·
Ormanlar kralı – aslan
·
Ulu Önder – Atatürk
·
Minik serçe – Sezen Aksu
·
Sanat Güneşi – Zeki Müren
·
Hayat arkadaşı – eş
Duyulduğu zaman olumsuz algılanan
bazı ifadeleri daha güzel şekilde ifade etmektir.
ÖRN:
·
Eski Belediye Başkanı hakkın rahmetine
kavuştu.
·
İşitme engelli sporcular yarıştı.
·
Sanatçı son yolculuğuna büyük bir
kalabalıkla uğurlandı.
·
Ölüm meleği onu yine yokladı.
·
Üç harflilerden çok korkardı.
Bir durumu veya kavramı daha iyi
anlatmak veya pekiştirmek gibi amaçlarla iki sözcüğün art arda kullanılmasıyla
oluşan sözcük grubudur.
ÖRN:
·
Yağmur usul usul yağıyor.
·
Arkadaşı hakkında ileri geri konuşulunca
dayanamadı.
İkilemeler farklı şekillerde
yapılabilir:
·
Derse yetişmek için hızlı hızlı yürüdüm.
·
Bizimki sallana sallana geliyor.
·
Yalan yanlış sözlerle hepimizi aldattı.
·
Allah sana akıl fikir versin.
·
Mal mülk, ak pak, doğru dürüst, güle oynaya,
akıllı uslu, dayalı döşeli, açık seçik…
·
Sınava aşağı yukarı dokuz ay var.
·
İrili ufaklı bir sürü sorunumuzdan
bahsettim.
·
Ölüm kalım, dosta düşmana, bata çıka, iyi kötü,
düşe kalka, alt üst…
·
Arada ufak tefek uyuşmazlıklar
yaşayabilirsiniz.
·
Üç günde sıkı fıkı dost olduk.
·
Eğri büğrü, eski püskü, tek tük, saçma sapan,
kitap mitap, soru moru…
·
Çantası ıvır zıvır dolu.
·
Abur cubur yiyip sofraya oturmazlar.
·
Kem küm, abuk sabuk, paldır küldür, mırın kırın,
apar topar, çıtı pıtı…
Yansımalar tabiat taklidi seslerdir.
·
Suyumuz şırıl şırıl akıyor.
·
Adam derste horul horul uyuyor.
·
Mışıl mışıl, cıvıl cıvıl, gürül gürül, gümbür
gümbür…
·
On beş yirmi yaşlarında bir gençtim.
·
Kız üç dört kez kapıyı çalıp gitti.
İki sözcük arasına mı, mi soru
eki gelebilir.
·
Güzel mi güzel bir çocuktun küçükken.
İki sözcük birbirinden farklı
ekler alabilirler.
·
Kendini baştan ayağa değiştirdi.
·
Yıllar yılı bu yolda gide gele
ihtiyarladım.
Sözcükte Anlam Slayt ve PDF Ders Notu İndir
Yeni çalışmalarımızı takip etmek ya da bir teşekkür etmek isterseniz sosyal medya hesaplarımız aşağıda verilmiştir. İletişim bölümünden veya yazının altındaki yorum bölümünden bana ulaşabilirsiniz.
A. Sesler
B. Ünlü Uyumları
C. Ses Olayları
Ciğerden gelen havanın ses tellerine çarpıp ağızdan çıkmasıyla oluşan titreşimlere ses denir.
Seslerin dildeki işaretlerine harf denir.
Türkçede 29 harf vardır.
a b c ç d e f g ğ h i ı j k l m n o ö p r s ş t u ü v y z
Bu harflerin 8 tanesi ünlü (sesli), 21 tanesi ünsüz (sessiz) harflerdir.
Herhangi bir yardımcı sese ihtiyaç duymadan, tek başına söylenebilen harflerdir.
a,e,ı,i,o,ö,u,ü
Ünlü harfler farklı özelliklerine göre gruplara ayrılırlar:
Bir ünlü harfin yardımı olmadan söylenemeyen harflerdir. Türkçede 21 ünsüz harf vardır.
b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z
Ünsüz harfler de farklı özelliklerine göre gruplara ayrılırlar:
1. Büyük Ünlü Uyumu
2. Küçük Ünlü Uyumu
Bir sözcükteki ünlü harflerin tamamının kalın veya tamamının ince olmasıyla sağlanan uyumdur.
Not: Bazı kelimelerde Büyük Ünlü Uyumu aranmaz.
can, in, tek, kat
Eminönü, hanımeli, gökyüzü, bilgisayar
Büyük Ünlü Uyumuna uymayan bir kelime Türkçe değildir.
Yabancı dilden gelen sözcükler B.Ü.U.na uymayabilir:
tiyatro, kitap, televizyon,
Bazı sözcükler Türkçe olduğu halde zaman içinde değişime uğradıkları için B.Ü.U.na uymaz:
Anne, kardeş, elma
Bazı ekler Büyük Ünlü Uyumunu bozar.
Ekler eklendiği sözcüğe uygun olarak kalın veya ince hale gelir. Aşağıdaki eklerin kalın veya ince halleri olmadığı yani tek şekilde kullanıldıkları için büyük ünlü uyumunu bozarlar.
Soru:
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde yer alan kelimelerin tamamı büyük ünlü uyumu kuralına uyar ?
A) Kelime, insan, hayat, evren
B) Başarı, kötülük, zaman, kenar
C) Bulut, alem, oyuncak, masa
D) Korku, sulak, balık, bilek
E) Uçarı, incelik, keşifçi, hafifçe
CEVAP: A seçeneğinde insan, B seçeneğinde kenar, C seçeneğinde alem, E seçeneğinde hafifçe kelimeleri uymaz. D Seçeneği kelimelerin tamamı uyar.
Ünlü harfleri aşağıdaki tablodaki gibi gruplara ayırmıştık.
Küçük ünlü uyumu Türkçedeki bir kelimenin düz-yuvarlak, dar-geniş ünlülerle ilgili aranan uyumudur.
Küçük Ünlü Üyumunun iki kuralı vardır:
1. Düz Ünlülerden (a,e,ı,i) düz ünlüler gelir.
2. Yuvarlak ünlülerden (o, ö, u, ü) sonra ya düz-geniş ünlüler (a, e) ya da dar-yuvarlak ünlüler (u, ü) gelir.
Yani anlaşılacak şekilde söylersek;
a,e,ı,i’den sonra a,e,ı,i
o,ö,u,ü’den sonra u,ü,a,e gelir.
NOT: Küçük ünlü uyumunda sözcükler değerlendirilirken büyük ünlü uyumundaki gibi bütün ünlülere topluca bakılmaz. Her ünlü bir önceki ünlüye göre değerlendirilir.
ÖRNEKLER:
Akıllıca
a’dan sonra ı, +
ı’dan sonra ı, +
ı’dan sonra a, + UYAR
Geldiysek
e’den sonra i, +
i’den sonra e, + UYAR
Kavun
a’dan sonra u, – UYMAZ
Soru:
I. Vatan toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır.
II. Kanadı kırılmış bir kuş misali çaresizce bana bakıyordu.
III. Göçmen kuşlar yazın bittiğini fısıldıyordu.
IV. Ülkemiz son yıllarda erozyon tehditi altında.
V. Bir türlü bizi anlamak istemiyorlar.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük küçük ünlü uyumu kuralına uymamaktadır?
A. I B. II C. III D. IV E. V
CEVAP: D şıkkı Erozyon kelimesinde e’den sonra o gelmez. Bu yüzden erozyon kelimesi küçük ünlü uyumuna uymaz.
Soru:
Aşağıdaki kelimelerden hangisi küçük ünlü uyumu kuralına uymamaktadır?
A . Türkçe B. İngilizce C. Sosyal D. Resim E. Müzik
CEVAP: E seçeneğinde müzik sözcüğünde ü’den sonra i gelmez. Ü’den sonra ü ya da e gelebilir.
1. Ünsüz Sertleşmesi
2. Ünsüz Yumuşaması
3. Ses Düşmesi
a. Ünlü Düşmesi
b. Ünsüz Düşmesi
4. Ses Türemesi
a. Ünlü Türemesi
b. Ünsüz Türemesi
5. Ünlü Daralması
6. Ulama
7. Kaynaşma
Sert Ünsüz harflerden (FıSTıKÇı ŞaHaP) biriyle biten bir sözcük yumuşak ünsüzlerden b,c,d harfleriyle başlayan bir ek aldığı zaman b p’ye, c ç’ye, d t’ye dönüşerek sertleşir. Bu olaya ünsüz sertleşmesi, ünsüz benzeşmesi veya ünsüz uyumu denir.
ÖRNEK:
giriş-den……. girişten sanat-cı….sanatçı
Çapkın, seçkin, atkı, unutkan, çalışkan, kıskanç,keski
Ağladıkça, sustukça, çiftçi, kuruyemişçi
Etçil, otçul, biriktirdi, açtığım, gitti
Arapça, Türkçe, Kürtçe bu coğrafyada konuşulur.
Sokakta yürürken bizim simitçiyi sesten tanıdık.
Bazı sözcüklerde sertleşme olmaz.
Ayrı yazılan de/da bağlacı sertleşmeye uğramaz.
Rakamlarda kelimenin son harfine göre sertleşme uygulanır.
Soru:
Bir uğultu başlıyor söz dağarcığımda, sözcükler üşüşüyor zihnime; (I) acılı, ezik, (II) buruk, (III) yorgun, çekingen, (IV) kırgın, suçlayıcı, (V) küskün…
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünsüz benzeşmesi vardır?
A) II. B) III. C) IV. D) I. E) V.
CEVAP: E seçeneğidir. Küs-gün….. küskün şeklinde sertleşmiştir.
Soru:
(I) Göğsünde bir ağaç bitti. (II) Öylesine büyük bir ağaç oldu ki dalları göğü sardı. (III) Kökleri dünyaya yayıldı. (IV) Gölgesi bütün yeryüzünü kapladı. (V) in¬sanlar o ağacın gölgesinde toplandılar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ünsüz benzeşmesi vardır?
A. I B. II C. III D. IV E. V
CEVAP: A seçeneğidir. Bit-di……………. Bitti şeklinde sertleşmiş ve Benzeşmeye uğramıştır.
NOT!! Özel isimlerde okunurken yumuşama yapılsa da yazı da uygulanmaz.
Ahmet’i Mehmet’i bilmem.
Soru:
I. Akan bir suda bir kere yıkanılır.
II. Bir anlık sabır, büyük bir felaketi önler.
III. İtimat yavaş yavaş büyüyen bir nebattır.
IV. Fırsat adamın kapısını iki defa çalmaz.
V. Ölmüş aslana tavşan bile hücum eder.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması vardır?
A. IV B. V C. III D. II E. I
CEVAP: E seçeneğidir. Et-er……….eder şeklinde yumuşamıştır.
Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması vardır?
A. Susuzluktan ağzı kuruyordu.
B. Çocukların ardından bir süre baktı.
C. Peşlerinden gitmeyi hiç düşünmedi.
D. Nice bağlardan, bahçelerden geçtiler.
E. Suyun tazyikinden bitkiler yana yatıyordu.
CEVAP: B seçeneğidir. Art-ından……………. Ardından şeklinde yumuşamıştır.
NOT! Tek başına kullanıldığı zaman ünlü düşmesine uğrayan bazı sözcükler ikileme oluşturunca ünlü düşmesi olmaz.
Omuz omuza verip dertleri aştılar.
Ölümle burun buruna geldik.
Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili sözcükte ünlü düşmesi vardır?
A. En çok sabra muhtaç olduğunuz an, sabrınızı kaybettiğiniz andır.
B. Tembellik, hür adamı esir yapar.
C. İçinde olmayan bir şiiri başka hiçbir yerde bulamazsın.
D. Düşmanı kuvvetli olduğu zaman durdur, zayıfken vur.
E. Açığa vurulan heyecan, büyüklük göstergesi değildir.
CEVAP:
A seçeneğidir. Sabır-a……………. sabra şeklinde ünlü düşmesi olmuştur.
K harfiyle biten bir sözcük -cık, -cik ekini aldığı zaman k harfi düşer.
Ufak-cık…….. Ufacık Küçük-cik……..küçücük
Sıcak-cık……..sıcacık yumuşak-cık…. Yumuşacık
K ile biten bazı sözcüklere -l ve -mse eki gelirse k harfi düşer.
yüksek-l…..yükselmek alçak-l…….alçalmak
Küçük-mse… küçüksemek
Ast-teğmen…asteğmen üst-teğmen….üsteğmen
Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz düşmesi vardır?
A. Arabayı bu hafta sonu bakıma sokacakmış.
B. Adaşı bugün morali bozuk olduğundan derse girmemiş.
C. Yükseklere kar yağdı nisan ayının sonlarına doğru.
D. Bir kase sıcak mercimek çorbası içip kendine geldi.
E. Dostuna dahi açmayacaksın sırrını, o da gider dostuna söyler.
CEVAP:
B seçeneğidir. Ad-daş…………adaş şeklinde ünsüz düşmesi olmuştur.
-cık, -cik eklerinin bazı sözcüklere gelmesiyle ek ile sözcük arasında a,e,ı,i, ünlüleri türer.
Dar-cık…………daracık
Genç-cik………gencecik
Bir-cik…………biricik
Bize azıcık merhamet gösterseydin.
Arapçadan gelmiş bazı sözcükler olmak, etmek yardımcı fiillerini aldıkları zaman kelimenin son sesi türer ve iki kez kullanılır.
Af+etmek………….affetmek
Senin problemleri halledeceğini zannetmiyordum.
Aynı sözcükler ünlü ile başlayan ek aldıkları zaman da türeme olur.
His-i……hissi zan-ı……..zannı
Başarısının sırrı hakkı sahibine vermekti.
Sınır hattı buradan geçiyordu.
Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz türemesine örnek yoktur?
A) Sizin hakkınızda söylenenleri kimseyle paylaşmadım.
B) İşin sırrını öğrenmek için yanımdan bir an olsun ayrılmıyor.
C) Bu sorularının son şıkkını daha iyi okumalısın.
D) Televizyon karşısında ders çalışırsan dikkatin dağılır.
E) Seni kaybedeceğim hissine kapıldığım için tedirgindim.
CEVAP:
D seçeneğidir. A’da hakkınızda, B’de sırrını, C’de şıkkını, E’de ise hissine kelimelerinde ünsüz türemesine örnek vardır.
NOT! Demek ve yemek kelimeleri bazı ekleri alınca daralma meydana gelir.
De-ecek………………….diyecek diyen, diye
Yemeği birlikte yiyelim, diyerek sözleştik. Ama yiyecek kalmamış.
NOT! Olumsuzluk ekinde de daralma olur.
Bakma-yor…………….bakmıyor
Çocuklar bizimle gelmiyor.
NOT! Bazı kelimelerde daralma yapılması yanlıştır:
Dinle-ecek……….dinleyecek (doğru) dinliyecek (yanlış)
Bekleyecek (doğru) ….. Bekliyecek (yanlış)
Soru:
Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ünlü daralması yoktur?
A. Çocukluğunun geçtiği her yeri hatırlıyor.
B. Herkes yerini alıp sessiz olsun, film başlıyor.
C. Elindeki elmayı hiç vakit geçirmeden dişliyor.
D. Gözlerinden belli benden bir şey gizliyor.
E. Hiç bıkmadan her gün bana takılıyor.
CEVAP:
E seçeneğidir. A’da hatırla-yor, B’de başla-yor, C’de dişle-yor, D’de ise gizle-yor kelimelerinde ünlü daralmasına örnek vardır.
Ünsüzle biten bir kelimeden sonra ünlüyle başlayan bir kelime gelirse ilk kelimenin son harfi diğerinin başına eklenerek okunur. Buna ulama denir. Ulama sadece okuyuşta yapılır, yazarken uygulanmaz.
Gelen adam Mehmet Akif Ersoy
NOT! Ulama şiirlerde söyleyiş güzelliği oluşturduğu için bir söz sanatı olmuştur.
Her an yaz ortasında hayal ettiğim Boğaz
NOT! Ulama yapılan iki kelime arasına noktalama işareti gelirse ulama bozulur.
Orhan Kemal, Adana’da yetişmiş bir yazardır.
Soru:
Aşağıdakilerden hangisinde ulama sayısı diğerlerinden fazladır?
A. Çocukluğunun anılarına bugün bir bir ağlıyordu.
B. Oyuncular arasında büyük bir tartışma çıktı..
C. Tartışmak, itiraf etmeliyim ki, bir çözüm olamaz.
D. Kaderin oyunu demeyi kolaycılık olarak alıyorum.
E. Yeniden her an seni düşünüyorum.
CEVAP:
D seçeneğidir. A’da iki (Çocukluğunu-nanılarına, bi-rağlıyordu) B’de bir (Oyuncula-rarasında), C’de iki (Tartışmak sözcüğünden sonra virgül geldiği için ulama bozuluyor. itira-fetmeliyim, çözü-molamaz) E’de bir (he-ran) ulama yapılmıştır. D’de ise üç (kaderi-noyunu, kolaycılı-kolara-kalıyorum) vardır.
Türkçede iki ünlü harf yan yana gelmediğinden dolayı ünlü harfle biten bir sözcük ünlü harfle başlayan bir ek alırsa araya y,ş,s,n harflerinden uygun olanı gelir.
Hava-a……………havaya yedi-er…………….yedişer
Dede-i……………dedesi dede-i…………….dedeyi
Futbolcu-un……..futbolcunun
Başla-acak………başlayacak
NOT! Ünlüyle biten bir kelime idi, ise, imiş ek-fiillerinden birini alırsa i düşer ve yerine kaynaştırma harfi y girer.
Öğrenci-idi………….. öğrenciydi.
Sordu-ise……………..sorduysa
Sınavı kazananlar belliymiş.
Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük kaynaştırma ünsüzü almamıştır?
A. Her sınıfta elliye yakın öğrenci vardı.
B. Evin kapısı açılıp kapanırken ses yapıyor.
C. Yaz tatilini nerede geçireceğimiz belli mi?
D. Çocukları beşer kişilik gruplara ayırdık.
E. Biraz sonra arkadaşımız girdi odaya.
CEVAP:
D seçeneğidir. Beş-er kelimesinde kaynaştırma harfleri olan y,ş,s,n’den biri kullanılmamıştır. Ş harfi kelimenin kendisinde vardır.
Soru: 2019 TYT
Tüm hayvanların vücudu dokulardan ve dokuların birleşmesiyle meydana gelen organlardan oluşur. Dokular vücudun çeşitli kısımlarını ve organlarını oluştururken küçücük, kıvrımlı ve karmaşık yapılara dönüşür. Epitel hücreler bu yapıların oluşmasında temel bir işleve sahiptir. Bu hücreler sıkı bir şekilde istiflenerek derinin, kan damarlarının ve organların dış tabakalarını meydana getirir.
Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz yumuşaması
B) Ünsüz benzeşmesi
C) Ünlü düşmesi
D) Ünsüz düşmesi
E) Ünlü daralması
CEVAP: E seçeneğidir. Ünsüz yumuşaması vücudu, ünsüz benzeşmesi sahiptir, ünlü düşmesi oluştururken, ünsüz düşmesi küçücük sözcüklerinde yapılmıştır.
Soru: 2021 TYT
İşte ben hep böyle garip mahzun,
Bir şey beklermişçesine yaşıyorum.
Bazen öyle günlerim oluyor ki Elâ gözlüm,
Ne oldu, nasıl bitti şaşıyorum.
Bazı bilmem, gün nasıl başladığında,
Kayıp kayıp gidiyor dünya bıkkın bakışlarımdan.
Yaşıyorum, yaşıyorum da bitmiyor,
Bir tutam sakız oluyor ağzımda zaman.
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?
A) Ünsüz yumuşaması
B) Ünlü düşmesi
C) Ünsüz düşmesi
D) Ünsüz benzeşmesi
E) Ünlü daralması
CEVAP: C seçeneğidir. Ünsüz yumuşaması başladığında; ünlü düşmesi ağzımda; ünsüz benzeşmesi beklermişçesine, bıkkın; ünlü daralması yaşıyorum sözcüklerinde yapılmıştır. Ünsüz düşmesi yoktur.
anlatım biçimleri 10.sınıf ses bilgisi test pdf vericiden
iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan
aygıt ses kaydedici 5. sınıf ses bilgisi testi 50 soru keçiboynuzu bulmaca bir
yerde öteden beri olagelen davranış bulmaca kitap seç tyt matematik konuları ses
bombası ogm materyal 11.sınıf ses bilgisi test anlatım bozuklukları meb kazanım
testleri cümlenin ögeleri aşınma nedir ses bilgisi noktalama işaretleri test 5.sınıf
ses bilgisi test pdf 5. sınıf türkçe ses bilgisi test ses bilgisi kpss
noktalama işaretleri 5. sınıf türkçe ses bilgisi edebiyat ses bilgisi ses
bilgisi test pdf
İNDİR: Ses Bilgisi Slaytı
İNDİR: Ses Bilgisi PDF Ders Notu
📢Cumhuriyet Dönemi hikaye türünün özellikleri hakkında hazırladığımız powerpoint sunumunu ve konu anlatımını içeren Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye başlıklı PDF fotmatında ders notunu yazının sonundaki renkli iki bağlantıdan indirebilirsiniz.📢
Çalışmamızın içeriğinde Cumhuriyet Döneminde Hikaye konusu öncesi Hikaye türü hakkında tanım ve genel bilgilere yer verilmiştir. Dünya edebiyatında ve Türk edebiyatında ilk hikaye örneklerinin isimleri öğrenciye hatırlatılmıştır. Daha sonra Cumhuriyet Döneminde Hikaye iki ana başlığa ayrılmış ve ikisinin özellikleri, öne çıkan sanatçıları ve eserleri işlenmiştir. Cumhuriyet Döneminde Hikaye çalışmamız sınıfta kullanıma hazırdır. Ayrıca Cumhuriyet Döneminde Hikaye konulu proje ödevi için, tek başına çalışmak isteyenler için, AYT ve ÖABT hazırlığı için de uygun bir kaynaktır. Cumhuriyet Döneminde Hikaye isimli Slayt ve PDF ders notunu yazının sonundaki bağlantıdan yükleyebilirsiniz. Kolay gelsin.
Hikâye Nedir?
Genel Bilgiler
Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet Dönemi hikaye türünü gösterdiği özellikler
açısından iki grupta topluyoruz:
Cumhuriyet Dönemi’nde Hikaye (1923-1940)
Bu dönem hikâyesinde üç eğilim öne çıkmıştır:
Cumhuriyet
Dönemi’nde hikaye (1940-1960) Bazı Önemli Eserler