Cover Image

Dillerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri – Slayt

Ekim 26, 2011 Okuma süresi: 8 dakika
Dillerin Sınıflandırılması, Dünyadaki Dil Aileleri, Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri başlıklı konu anlatımı ve slayt

Dillerin sınıflandırılması ve Dünya Dilleri sunumunu aşağıdan indirebilirsiniz. Türkçenin dünya dilleri arasındaki yeri, Dünyadaki Başlıca Dil Aileleri, Yapı bakımından diller, Türkçenin ait olduğu Ural-Altay Dil Ailesi hakkında gerekli bilgileri içeren sunum; sınıfta kullanıma hazırdır. Harita ve şemalarla oldukça şık ve görsel bir dökümandır. 

📢16 slayttan oluşan sunumu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.📢

Dillerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri

TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ

Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya  dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir dil ailesi tarihin bilinmeyen devirlerinde bir ana dilden çıkan dillerin oluşturduğu topluluktur.
Bu diller arasındaki benzerlikler böyle bir varsayımı kuvvetlendirmektedir. Bir ana dilin yazılı belgeleri olmadığı halde birçok özelliklerini kendisinden türemiş bulunan ailedeki dilleri karşılaştırarak tesbit etmek mümkün olabilmektedir.

Dünya Dil Aileleri Haritası Dünya Dilleri Slaytı indir
haritayı büyütmek için üzerine tıklayın

Dünyadaki Başlıca Dil Aileleri

1. Hint-Avrupa  Dilleri Ailesi

Hint-Avrupa dil ailesi dünyanın en büyük dil ailesidir. Yüzlerce dil ve lehçe içerir. Dünyada 2,5 milyarı aşkın kişinin ana dili Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir. Günümüzde dünyada en çok konuşulan 20 dilden 12’si Hint-Avrupa dil grubuna aittir.

Hint-İran Dilleri: İran, Afgan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Nepal dilleri,
Slav Dilleri: Rusça, Bulgarca, Lehçe (Polonya), Çekçe, Slovakça, Baltık dilleri,
Roman Dilleri (Latinceden türetilmiş diller): İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Rumence…
Cermen Dilleri: İngilizce, Almanca, Felemenkçe, İsveççe, Norveççe…

2. Hami-Sami dilleri

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yayılmış çeşitli topluluklarca konuşulan yaklaşık 250 dilden oluşur. Hami ve Sami alt grupları olmak üzere ikiye ayrılır.
Hami Dilleri: Eski Mısır dili, Kuşi dili, Libya-Berber dili, Çad dili,
Sami Dilleri: Arapça, İbranice (Kenanca), Habeşçe, Akatça.
Bu ailenin yaşayan en önemli dilleri Arapça ve İbranicedir.

3. Bantu dilleri

Bantu Dilleri Orta ve Güney Afrika’da yaşayan kabilelerin konuştukları 400’den fazla dilin bütününe verilen addır. Lingalaca, Lubaca, Kongoca, Swahili (Svahili), Pölce, Susuca, Gurca, Akanca Bantu dilleri grubundandır.

4. Çin-Tibet dilleri

 Çin (Sin) ve Tibet-Burma Dilleri gruplarında yer alan 300 Doğu Asya dilinden oluşur. Çince, Tibetçe, Dzongka, Birmanca, Vietnamca ve Kmerce bu gruba girer.

5. Ural-Altay dilleri

Ural ve Altay dilleri akrabalığı öteden beri tartışma konusu olmuştur. Ne var ki, genel görüşe göre, bu iki kol tek kaynaktan çıkmış, ancak zamanla akrabalık bağları çok zayıflamıştır. Türkçe bu dil ailesine mensuptur.

YAPI BAKIMINDAN DİLLER

  1. Tek Heceli Diller (Ayrımlı diller)
  2. Çekimli diller (Bükümlü diller)
  3. Eklemeli diller (Bitişimli diller, bitişken, bağlantılı diller)

1. Tek Heceli Diller (Ayrımlı diller)

Bu dillerde her kelime tek heceden ibarettir. Kelimelerin çekimli şekilleri yoktur, yani daima kök durumundadır. Cümle çekimsiz kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşturulur. Cümlenin anlamı genellikle kelimelerin sıralanışından anlaşılır. Konuşmada ise birbirine çok benzeyen kelimeleri ayırt etmek üzere çok zengin bir vurgu sistemi oluşturulmuştur.
Çin ve Tibet dilleri bu gruba girer. Bu diller, aynı zamanda, tek seslemli diller (tek heceli diller) arasında yer almaktadır.

2. Çekimli diller (Bükümlü diller)

Bu dillerde, çekim sırasında ve yeni kelimeler türetilirken kelime kökleri genellikle değişir ve tanınmayacak hale gelir. Ekler kelimenin önüne, ortasına veya sonuna gelebilir. Bazı dillerde ise kelime kökü ile yeni kelime veya kelime çekimi arasında daima açık bir bağ, ilgiyi gösteren bir iz vardır. Kelime kökündeki asıl sesler yeni kelimede veya kelime halinde hep aynı kalırlar. Sami dilleri, Hint-Avrupa dilleri bu gruba girerler.

3. Eklemeli diller (Bitişimli diller, bitişken, bağlantılı diller)

Bu dillerde isim ve fiil çekimleri ile yeni kelimelerin teşkilinde kök değişmez. Kökün önüne veya sonuna birtakım ekler getirilerek kelime yapımı veya çekimi gerçekleştirilir. Ural-Altay dilleri bu gruba girer.
Türkçemiz sondan eklemeli bir dildir:
göz-le-m-ci    gel-ecek-ler-miş

Dilllerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri Slaytı İndir

👉İNDİR – Dillerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri SLAYT

SİTEMİZDEKİ DİĞER SLAYTLAR İÇİN:


Cover Image

Dillerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri – Slayt

Ekim 26, 2011 Okuma süresi: 8 dakika
Dillerin Sınıflandırılması, Dünyadaki Dil Aileleri, Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri başlıklı konu anlatımı ve slayt

Dillerin sınıflandırılması ve Dünya Dilleri sunumunu aşağıdan indirebilirsiniz. Türkçenin dünya dilleri arasındaki yeri, Dünyadaki Başlıca Dil Aileleri, Yapı bakımından diller, Türkçenin ait olduğu Ural-Altay Dil Ailesi hakkında gerekli bilgileri içeren sunum; sınıfta kullanıma hazırdır. Harita ve şemalarla oldukça şık ve görsel bir dökümandır. 

📢16 slayttan oluşan sunumu konu anlatımının sonundaki renkli bağlantıdan indirebilirsiniz.📢

Dillerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri

TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ

Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya  dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir dil ailesi tarihin bilinmeyen devirlerinde bir ana dilden çıkan dillerin oluşturduğu topluluktur.
Bu diller arasındaki benzerlikler böyle bir varsayımı kuvvetlendirmektedir. Bir ana dilin yazılı belgeleri olmadığı halde birçok özelliklerini kendisinden türemiş bulunan ailedeki dilleri karşılaştırarak tesbit etmek mümkün olabilmektedir.

Dünya Dil Aileleri Haritası Dünya Dilleri Slaytı indir
haritayı büyütmek için üzerine tıklayın

Dünyadaki Başlıca Dil Aileleri

1. Hint-Avrupa  Dilleri Ailesi

Hint-Avrupa dil ailesi dünyanın en büyük dil ailesidir. Yüzlerce dil ve lehçe içerir. Dünyada 2,5 milyarı aşkın kişinin ana dili Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir. Günümüzde dünyada en çok konuşulan 20 dilden 12’si Hint-Avrupa dil grubuna aittir.

Hint-İran Dilleri: İran, Afgan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Nepal dilleri,
Slav Dilleri: Rusça, Bulgarca, Lehçe (Polonya), Çekçe, Slovakça, Baltık dilleri,
Roman Dilleri (Latinceden türetilmiş diller): İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Rumence…
Cermen Dilleri: İngilizce, Almanca, Felemenkçe, İsveççe, Norveççe…

2. Hami-Sami dilleri

Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yayılmış çeşitli topluluklarca konuşulan yaklaşık 250 dilden oluşur. Hami ve Sami alt grupları olmak üzere ikiye ayrılır.
Hami Dilleri: Eski Mısır dili, Kuşi dili, Libya-Berber dili, Çad dili,
Sami Dilleri: Arapça, İbranice (Kenanca), Habeşçe, Akatça.
Bu ailenin yaşayan en önemli dilleri Arapça ve İbranicedir.

3. Bantu dilleri

Bantu Dilleri Orta ve Güney Afrika’da yaşayan kabilelerin konuştukları 400’den fazla dilin bütününe verilen addır. Lingalaca, Lubaca, Kongoca, Swahili (Svahili), Pölce, Susuca, Gurca, Akanca Bantu dilleri grubundandır.

4. Çin-Tibet dilleri

 Çin (Sin) ve Tibet-Burma Dilleri gruplarında yer alan 300 Doğu Asya dilinden oluşur. Çince, Tibetçe, Dzongka, Birmanca, Vietnamca ve Kmerce bu gruba girer.

5. Ural-Altay dilleri

Ural ve Altay dilleri akrabalığı öteden beri tartışma konusu olmuştur. Ne var ki, genel görüşe göre, bu iki kol tek kaynaktan çıkmış, ancak zamanla akrabalık bağları çok zayıflamıştır. Türkçe bu dil ailesine mensuptur.

YAPI BAKIMINDAN DİLLER

  1. Tek Heceli Diller (Ayrımlı diller)
  2. Çekimli diller (Bükümlü diller)
  3. Eklemeli diller (Bitişimli diller, bitişken, bağlantılı diller)

1. Tek Heceli Diller (Ayrımlı diller)

Bu dillerde her kelime tek heceden ibarettir. Kelimelerin çekimli şekilleri yoktur, yani daima kök durumundadır. Cümle çekimsiz kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşturulur. Cümlenin anlamı genellikle kelimelerin sıralanışından anlaşılır. Konuşmada ise birbirine çok benzeyen kelimeleri ayırt etmek üzere çok zengin bir vurgu sistemi oluşturulmuştur.
Çin ve Tibet dilleri bu gruba girer. Bu diller, aynı zamanda, tek seslemli diller (tek heceli diller) arasında yer almaktadır.

2. Çekimli diller (Bükümlü diller)

Bu dillerde, çekim sırasında ve yeni kelimeler türetilirken kelime kökleri genellikle değişir ve tanınmayacak hale gelir. Ekler kelimenin önüne, ortasına veya sonuna gelebilir. Bazı dillerde ise kelime kökü ile yeni kelime veya kelime çekimi arasında daima açık bir bağ, ilgiyi gösteren bir iz vardır. Kelime kökündeki asıl sesler yeni kelimede veya kelime halinde hep aynı kalırlar. Sami dilleri, Hint-Avrupa dilleri bu gruba girerler.

3. Eklemeli diller (Bitişimli diller, bitişken, bağlantılı diller)

Bu dillerde isim ve fiil çekimleri ile yeni kelimelerin teşkilinde kök değişmez. Kökün önüne veya sonuna birtakım ekler getirilerek kelime yapımı veya çekimi gerçekleştirilir. Ural-Altay dilleri bu gruba girer.
Türkçemiz sondan eklemeli bir dildir:
göz-le-m-ci    gel-ecek-ler-miş

Dilllerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri Slaytı İndir

👉İNDİR – Dillerin Sınıflandırılması Dünya Dilleri SLAYT

SİTEMİZDEKİ DİĞER SLAYTLAR İÇİN:


Cover Image

Göstermeye Bağlı Edebi Metinler – Slayt

Ekim 24, 2010 Okuma süresi: 13 dakika
Tiyatro ve türleri hakkında ayrıntılı bir slayt

Göstermeye Bağlı Metinler ile ilgili hazırlanmış slayt çalışması. Tiyatro ve çeşitleri üzerinde 18 slayttan oluşuyor. Tiyatronun tanımı, çeşitleri, Türk ve Dünya Edebiyatlarından örnekler ve önemli isimlerle zenginleştirilmiş faydalı bir sunum. 😉

TİYATRO

Olmuş ya da olabilecek olayların, oyuncular tarafından sahnede oynanması için yazılmış yapıtlardır. Başlangıçta İnsanları eğlendirme amacıyla ortaya çıkmış olan bu tür, daha sonra gelişerek sadece eğlendirme değil; insanları etkileme, yaşamdan kesitler sunarak onları düşündürme ve eğitme aracı olarak edebiyatta yerini almıştır. Tiyatronun ilk örnekleri Eski Yunan edebiyatı sanatçıları tarafından ortaya konmuştur. Geleneksel Türk tiyatrosunda (Karagöz, Ortaoyunu, Meddah) yazılı kaynaklara pek rastlanmamaktadır. Çok eskiye dayanan geleneksel tiyatromuz, sözlü tiyatro ürünleri olarak değerlendirilmektedir. Edebiyatımızda yazılı ilk tiyatro örnekleri Tanzimat’la birlikte görülmektedir.

Edebiyatımızda Yazılan İlk Tiyatro Yapıtı:
Şair Evlenmesi – Şinasi
Edebiyatımızda Sahnelenen İlk Tiyatro Yapıtı:
Vatan yahut Silistre – Namık Kemal

Tiyatro Yapıtları Konularına Göre Üçe Ayrılır:

  1. Tragedya
  2. Komedya
  3. Dram

TRAGEDYA (TRAJEDİ)

Seyircide heyecan, korku ve acıma hissi oluşturarak seyircinin ruhunu arındırmayı amaçlayan tiyatro yapıtlarıdır. Trajedi türünün ilk temsilcileri; Eski Yunan edebiyatı sanatçıları Aiskhylos, Sophokles, Euripides’tir. 17. yüzyılda yaşamış olan Fransız edebiyatı sanatçıları Corneille ve Racine de önemli trajedi yazarlarıdır.
Özellikleri:

  • Konular tarihten ve mitolojiden alınır.
  • Kahramanlar; tanrı, tanrıça ve soylulardan oluşur.
  • Şiir biçiminde {manzum olarak) yazılır.
  • Birbiri ardınca süren koro ve diyalog bölümleri vardır.
  • Kötü, çirkin sayılabilecek bayağı söz ve söyleyişlere yer verilmez, seçkin bir üslupla yazılır.
  • Kişiler arasındaki dövüşme, yaralama ve öldürme gibi korkunç ve çirkin olaylar sahnede gösterilmez; bu olayları haberciler aktarır.
  • İnsanoğlunun hırslarını, kavgalarını gösterir; çoğu, felaketli sonuçlara bağlanır.
  • Zaman, yer, olay birliğine uyulur. Bir olay, aynı yerde bir günde geçebilecek biçimde düzenlenir. Buna “üç birlik” kuralı (olay, zaman ve yer birliği) denir.

Tragedya Türünde Bazı Yapıtlar:

Pereler, Yalvaran Kızlar, Agamemnon -Aiskhylos Antigone, Kral Oidipus, Elektra – Sophokles İphigenia, Helene, Herakles – Euripides Le Cid, Horace, Cinna – Corneille Andromak, Phaidra, Davacılar – Racine

ANDROMAK’tan – Racine

Şefiz:
Hâkim olacaksınız, size söylemiştim ben,
Kendi kaderinizle Yunanistan ‘a rağmen,
Andromak:
Heyhat! Nasıl netice verdi nutuklarım bak!
Bana kalan şey yalnız oğlumu suçlandırmak.
Şefiz:
Bu, Madam, kocanıza yeter bir sadakattir;
Fazla fazilet sizi bir cani yapabilir.
Sevk eder uysallığa ruhunuzu o asıl.
Andromak:
Ona ben Pirüs’ü mü halef yapayım? Nasıl?
Şefiz:
Yunanlıların aldığı oğlunuz böyle diler.
Sanır mısınız bundan ruhlar üzgündürler?

KOMEDYA (KOMEDİ)

Toplumda ve insan ilişkilerinde görülen gülünç yanların ortaya konulduğu tiyatro yapıtlarıdır, Toplumda ve günlük yaşamda görülen eksiklik ve aksaklıklar, seyirciye güldürü öğeleriyle verilirken, seyircinin bu konular üzerinde düşünmesi amaçlanır. Bu türün ilk temsilcisi, Eski Yunan edebiyatı sanatçısı Aristophanes’tir. Fransız sanatçı Moliere, komedi türünün en ünlü yazarıdır. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro yapıtı olan, Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” komedi türündedir. Ayrıca Ahmet Vefik Paşa -Moliere’den çeviri ve uyarlama biçiminde- bu türde birçok yapıt ortaya koymuştur.

Özellikleri

  • Konular, günlük yaşamdaki olaylardan alınır.
  • Kahramanlar, toplumun her kesiminden olabilir.
  • Şiir biçiminde (manzum olarak) yazılır.
  • Her türlü bayağı söze, şakaya yer verilir, üslupta seçkinlik aranmaz.
  • Kişilerin öldürme, yaralama gibi her çeşit davranışı sahnede gösterilebilir.
  • “Üç birlik” kuralına uyulma zorunluluğu vardır.
  • Birbiri ardınca süren koro ve diyalog bölümleri vardır.
  • İnsanoğlunun eksikliklerini gülünç biçimde göstererek onu eğitme amacı güdülür.

Komedya Türünde Bazı Yapıtlar

Cimri, Kibarlık Budalası – Moliere
Eşekarılan, Kurbağalar, Kuşlar – Aristophanes

SORU:

Tragedya türü ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

Acıklı yönü ağır basan bir tiyatro türüdür.
Ana karakterlerin halktan olması en önemli özelliğidir.
Konulan, mitolojiden ve tarihten alınır.
Zaman, yer ve olay birliği kuralına uyulur.
Klasik bir dil ve üslup anlayışıyla yazılır.
1996-ÖYS

Çözüm:
Tragedyada ana karakterler halktan değil, tam aksine seçkin ve soylu kişilerden seçilir.
Cevap B

Örnek 4

Aşağıdakilerden hangisi klasik komedyanın özelliklerinden biri değildir?

Karakterleri çoğunlukla üst tabakadan, soylu kişilerden seçme
Konulan, çağdaş toplumdan, günlük yaşantıdan alma
Toplumsal çelişkilerin gülünç yanlarını vurgulayarak düşündürmeyi amaçlama
Vurma, yaralama gibi acı verici olayları izleyicinin gözü önünde canlandırma
Birbiri ardınca kesintisiz sürüp giden diyalog ve koro bölümlerinden oluşma
1992-ÖYS
Çözüm:
A seçeneğinde belirtilen, “Karakterleri çoğunlukla üst tabakadan, soylu kişilerden seçme” komedyanın değil, tragedyanın bir Özelliğidir. Komedyada karakterler toplumun her kesiminden seçilebilir.
Cevap A

DRAM

Hem tragedyanın hem de komedyanın özelliklerini içeren, yaşamı olduğu gibi, hem acıklı hem de gülünç yönleriyle yansıtan tiyatro yapıtlarıdır. 19. yüzyılda, tragedyanın katı kurallarını yıkmak amacıyla meydana getirilmiştir. Shakespeare, Victor Hugo, Goethe ve Schiller bu türde başarılı yapıtlar ortaya koymuşlardır. Namık Kemal’in “Vatan yahut Silistre” adlı yapıtı dram türünde yazılmıştır. Abdülhak Hamit Tarhan da dram türünde birçok yapıt vermiştir.

Özellikleri:

  • Acıklı ve gülünç sahneler bir arada yer alır.
  • Olaylar, tarihten ya da günlük yaşamdan alınabilir.
  • “Üç birlik” kuralına uyma zorunluluğu yoktur.
  • Olaylar, çirkin bile olsa sahnede gösterilir.
  • Kahramanlar toplumun hangi kesiminden olursa olsun dramda yer alabilir.
  • Şiir ya da düzyazı biçiminde yazılabilir.

Dram Türünde Bazı Yapıtlar:

Hernani, Cromvvell , Vİctor Hugo
Haydutlar, Wilhelm Teli – Schiller

Müzikli Tiyatro:

a) Opera: Sözlerinin tümü ya da çoğu “koro, solo, düet” biçiminde şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseridir. Oyunculara, orkestra eşlik eder.

b) Operet: Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar da bulunan müzikli tiyatrodur. Daha çok halk için yazılmış eserlerdir.

c) Opera Komik: Operetin, yüksek sınıf için yazılmış, besteli biçimidir.

ç) Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle vodvil, bir “komedi türü” olarak da gösterilir.

d) Bale: Konusu; türlü dans ve davranışlarla anlatılan müzikli, sözsüz tiyatro türüdür.
Bu eserlerden önce ise çeviri ve uyarlama (adapte) tiyatro eserleri görülmektedir. Sonraki dönemlerde ise, teknik açıdan daha etkili tiyatro eserleri yazılmış ve sahneye konmuştur.
Batılı özellikte tiyatro ürünlerinin Türk edebiyatına girmesinden önceki yüzyıllarda geleneksel Türk tiyatrosu vardı.

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU

Geleneksel Türk tiyatrosu içinde orta oyunlarının önemli bir yeri bulunmaktadır. Kavuklu ve Pişekâr; orta oyunlarında sıkça görülen sembolik kahramanlardır. Bu kişiler; yine, geleneksel tiyatromuzun önemli kahramanları Karagöz ile Hacivat’ın karşılığıdırlar.
Kavuklu, bilimsel anlayıştan uzak, fakat ârif, halk adamını temsil etmektedir. Pişekâr ise, Osmanlıca kelimeler kullanmakta yetenekli, okumuş insanı temsil etmektedir. Her ikisi de birbirlerinin açık yönlerini tamamlayan önemli tiplerdir. Bunlar, orta oyunlarında mizahî unsurlarla topluma mesajlar verir ve insanları bilgilendirirler.

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU ÇEŞİTLERİ

1) Meddahlık: Bir kişinin tek başına hazırladığı oyun çeşididir. Kelime anlamı “metheden = övgücü” demektir. Meddah, anlattığı olay ya da hikâyeyi seyirci önünde çeşitli hareket ve taklitlerle canlandırır. Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.

2) Karagöz: Gölge oyunudur. Beyaz bir perde üzerinde çeşitli insan tiplerinin canlandırılmasıdır. Bu oyunlar, “Karagözcü” adı verilen usta bir sanatçı tarafından perdeye yansıtılır. Oyunun başkahramanı “Karagöz”, okumamış, ama zeki ve anlayışlı bir halk adamıdır. İkinci kahraman “Hacivat” ise, Karagöz’e zıt kişilikte bir insandır. Arapça ve Farsça kelimelerle konuşur, zaman zaman bilgiçlik taslar.
Karagöz, Türklere özgü bir oyundur. Çünkü çok eskiden beri Türkler, çeşitli adlar altında Karagöz oyununu biliyor ve oynatıyorlardı. Hatta Avrupa’da “Çin gölgeleri” diye adlandırılan gölge oyununun bile Karagöz’ den geldiğini yapılan araştırmalar gösterir.
Bu oyun, Osmanlı Türkleri arasında uzun zaman yaşadı. Batılı anlamda tiyatro türünün edebiyatımıza girmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetti.
Karagöz’deki diğer önemli tipler de şunlardır:
Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Yahudi, Ermeni, Rum Doktor, Frenk, Arap, Acem, Arnavut, Trabzonlu, Rumelili vb.

3) Orta Oyunu: Orta oyunu, açık bir meydanda oynanır. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırlar. Ancak bir tarafını açık bırakırlar. Oyuncular, oyundan önce oradan meydana dahil olurlar. Çağdaş Türk tiyatrosuna en yakın örnektir. Konular ve tipler olarak Karagöz’e çok benzerler. En ünlü tipleri Kavuklu ve Pişekar’dır. Ayrıca; “Balama (Rum)”, “Frenk” ve “zenne” tipleri de bulunmaktadır. Günümüzde, bazı köy ve kasabalarda, orta oyunları bütün canlılığı ile hâlâ devam eder.


Cover Image

Anlatım Bozukluğu – Slayt

Nisan 24, 2010 Okuma süresi: 3 dakika

Anlatım bozukluğu konulu 32 slaytlık konu anlatımı şeklinde power point sunumu. Anlatım bozukluğu konusu bütün çeşitleriyle ele alınıp örneklerle genişletilmiş. Anlatım Bozukluğu konulu slaytı aşağıdaki renkli bağlantıyı tıklayarak indirebilirsiniz.

ANLATIM BOZUKLUĞU



1) Gereksiz Sözcük Kullanma:

Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
*Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.
*Onunla ilk tanışmamızı unutamam.

2) Sözcükleri birbiriyle karıştırma:
Anlamları veya yazılışları çok benzer olan sözcüklerin karıştırılması cümlenin anlam bütünlüğünü bozar.
*Uzun saçlı bir genç geldi,kendini bize tanıştırdı.
*Bu iki olay arasında hiçbir ayrıcalık yok.

3) Sözcükleri Yanlış Anlamda Kullanma:

Sözcük anlamlarına uygun yerde kullanılmadığı zaman ya da yanlış anlama gelecek şekilde kullanıldığında anlatım bozukluğu doğar.
*Dünden itibaren yağmur yağıyor.
*Bu yıl babamın yüzünden sınıfı geçtim.

Anlatım Bozukluğu Slaytı İndir


Cover Image

Türk Edebiyatında Roman – Slayt

Nisan 2, 2010 Okuma süresi: 3 dakika
Roman nedir

Roman türünün Türk edebiyatındaki gelişimini anlatan slayt çalışması. Romanın tanımı, ilk romanlar, edebiyatımızdaki ilk romanlar, edebiyat dönemlerinde romanın izlediği seyir, öne çıkan sanatçılar gibi roman konusunda sorulan, anlatılabilecek hususlar slaytta ele alınmış. Türk Edebiyatında Roman slaytını alttaki renkli bağlantıya tıklayarak indirebilirsiniz. 

Slayttan bir bölüm

Türk edebiyatına roman Fransızca’dan yapılan çevrilerle girdi. Bu çevirilerden ilki Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan yaptığı Terceme-i Telemak’tır. Daha sonra adı bilinmeyen bir çevirici Victor Hugo’nun ünlü romanı Sefiler’i (Les Miserables) çevirdi. 1860-1880 yıları arasında başta Fransız yazarlar olmak üzere bir çok Batılı yazarın eseri Türkçe’ye çevrildi. İlk Türk romanı Şemseddin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir. Sami’den sonra Ahmed Mithad romanlarıyla Türk romanının gelişmesine katkıda bulundu.

Türk romanı asıl Tanzimat döneminde gelişti. Recaizade Mahmud Ekrem’in Araba Sevdası yeni teknikler kullanılan Batılı anlamda türüne en yakın ilk Türk romanıdır. Servet-i Fünun edebiyatı döneminde ilk usta romanlar ve usta yazarlar kendilerini gösterdi. “Sanat sanat içindir” tezini savunan bu yazarlar aşk ve acıma gibi konuları işledi. Halid Ziya Uşaklıgil bu dönemin en önemli romancısı sayılır. Aşk-ı Memnu (1925) adlı romanı günümüzde de en başarılı Türk romanlarından biridir. 1910’dan sonra milli duyguların ağır basmasıyla birlikte “Genç Kalemler” dergisi çevresinde Türkçülük akımı gelişti.

Türk Edebiyatında Roman Slaytı İndir


Cover Image

Sözcük Türleri Testi 3 (Fiiller 1)

Mart 20, 2010 Okuma süresi: 2 dakika

Fiilleri konu alan 21 soruluk yaprak test. Bireysel çalışma ve sınıfta topluca kullanım için uygun.

TESTTEN ÖRNEK SORULAR

Aşağıdakilerden hangisinde iş, oluş, durum bildiren fiiller birlikte verilmiştir?
A)Uyumak, beklemek, sararmak
B)Solmak, ağlamak, gülmek
C)Almak, büyümek, oturmak
D)Anlatmak, sevmek, giymek
E)Çalışmak, bayatlamak, kararmak

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bileşik zamanlı eylem kullanılmamıştır?
A)Koşsa da artık arkadaşlarına yetişemezdi.
B)İçlerindeki eksikliklerin tümünü giderdi.
C)Çocuk ödevini yaparken rahat bırakılmalıydı.
D)Biraz daha erken kalksaydın daha iyi olurdu.
E)Hiçbir zaman hiç kimseye boyun eğmemişti.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi çekimli bir fiildir?
A)Aldığı arabanın rengi masmaviydi.
B)Eskiden saçları oldukça uzunmuş.
C)Bursa’da dallar yeşermiş, şimdiden.
D)Dün getirilen bulaşık makinesi bozukmuş
E)Yürüyeceğiniz yol, epey dikenli arkadaşlar.


Anlatım Bozukluğu Uygulaması

Şubat 12, 2010 Okuma süresi: ~1 dakika
10 sayfalık anlatım bozuklukları ile ilgili uygulama. Konu çalışıldıktan sonra tek başına çalışmak için yahut sınıfta konu anlatımından sonra uygulama yapmak için güzel bir çalışma.

Dosyayı indirmek için resme tıklayınız…


Cover Image

Röportaj Yazı Türü – Slayt

Mayıs 7, 2009 Okuma süresi: 5 dakika
Röportaj yazı türünü konu alan slayt. Röportaj tanımı, çeşitleri, tarihi gelişimi ve türün temsilcilerini içeriyor.
Röportaj Slaytı

Röportaj yazı türünü konu alan slayt. Röportaj tanımı, çeşitleri, tarihi gelişimi ve türün temsilcilerini içeriyor.  Ders notunun altındaki bağlantıdan indirebilirsiniz.

Röportaj 

 Yazarın okuyucularına bir konuyu inandırmak için kişi, eşya, eser ya da  yer ile ilgili yaptığı incelemeleri fotoğraflarla destekleyerek, kendi görüşlerini de katarak yazdığı gazete ve dergi yazılarına röportaj denir. 

DİKKAT: Röportaj bugün gazete ve dergilerde gördüğümüz, soru-cevap şeklinde yapılan yazı değildir. 

 Röportaj Türünün Özellikleri 

  1. Yazar bilgiden başka izlenimlerini, görüşlerini, düşüncelerini yazar. 
  2. Röportajdaki konu iyice öğrenilir, gerekli incelemeler yapılır, gerekli belgeler toplanır. 
  3. Röportajda öznellik hakimdir. 
  4. Birinci  tekil kişi ağzından yazılır. 
  5. Başka insanların söze katılırlar, böylece anlatım canlandırılır. 
  6. Kaleme alınan olay bizzat yaşanmıştır. 
  7. Röportajda öykülemeye ağırlık verilir. 

 Röportaj Türleri 

 A. İşlenişine Göre İki Çeşittir: 

1.  Amerikan Röportajı:
Bu tür röportajlarda giriş bölümünde okuyucu beklenmedik bir giriş karşılaşması yapılır. En son söylenmesi gereken sözcükler en önce söylenir. Okuyucu şaşırtılarak dikkat çekilir. 

 2-  Alman Röportajı:
Yazar, konuyu anlatırken yazıya kendini katar. Konuyu kendi ekseninde anlatır. 

B. Konularına Göre Üç Çeşittir: 

1-  Bir yeri konu alan röportajlar
Bu röportajlarda tanıtılan yeri, yaşamı her yönüyle bilinir. Farklı yönleri fotoğraflarla, yöresel konuşmalar ve kültür unsurlarıyla desteklenir. 

2-  Eşyayı konu alan röportajlar
Eşyanın dikkat çekici özelliği, düşündürücü özellikleri ele alınır. 

3-  İnsanı konu alan röportajlar
Belli bir üne kavuşmuş kimselerin, dikkat çeken ve düşündüren yönleri belirtilir. Fotoğraflarla desteklenir. Kişinin ağzından konuşmalara yer verilir. 

Röportaj metinlerinde öyküleyici, betimleyici, öğretici, açıklayıcı anlatım türleri kullanılır. 

Röportaj Türünü Diğer Yazı Türleriyle Karşılaştırma 

 1-  Haber Yazısı ile Röportaj 

Haber yazılarında haber, olduğu gibi objektif yansıtılır. Röportajda yazarın kişisel görüşleri vardır. Haberin genişletilmiş halidir. 

 2-  Röportaj ile Gezi Yazısının farkı 

Gezi yazılarında fotoğraf, resim gibi belgeler bulunmaz. Röportajlarda resimlere, fotoğraflara yer verilir.
Gezi yazılarında insan konuşmalarına (diyaloglara) yer verilmez. Röportajda konuşmalara yer verilir. 

3-Röportaj ile Biyografinin Farkı 

Röportajlarda kişinin konuşmalarına yer verilirken biyografide yoktur.
Röportajlarda kişisel yorum varken biyografilerde yoktur.

Röportaj Slayt İndir


Cover Image

Anlam Aktarmaları – Slayt

Nisan 9, 2009 Okuma süresi: ~1 dakika

Anlam Aktarmaları konulu slaytı buradan indirebilirsiniz. Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel), Deyim Aktarması, Anlam Daralması konularını kapsayan slayt.

İNDİR: Anlam Aktarmaları SLAYT

Kelime Grupları – Slayt

Nisan 9, 2009 Okuma süresi: ~1 dakika
Keime grupları konulu slayt
Kelime Grupları

Kelime Grupları (tamlamalar, edat-bağlaç grupları, ikilemeler vs.) konularını içeren slayt. Özenli bir çalışma. Aşağıdan bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

İNDİR: Kelime Grupları Slaytı

Hakkında

Bu kısım siten hakkında bilgi verir. Burayı değiştirmek ve düzenlemek için admin->eklentiler->tanımı düzenle

Etiketler