Gizemli
Misafir Kitabının Özeti
Ömer adında 12 yaşlarında bir çocuk
vardır. Ömer ailesi ile apartmanda oturmaktadır. Bisiklet sürmeyi çok seven,
futbola aşırı düşkün olan bir çocuktur. En büyük hayali şampiyon olmaktır.
Bunun için de arkadaşları ile apartmanlarının bodrumunda haftada bir kez bir
araya gelerek futbol hakkında konuşurlar. Ömer çok hayal kuran bir çocuktur.
Bundan dolayı da hayallerini gerçekmiş gibi herkese anlatır. Ömer bir gün
apartmana girdiğinde apartmanın girişinde bir kağıt vardır. O kağıtta bisikleti
olanların bisikletini bodruma konulması gerektiği yazılmaktadır. Ömer bu duruma
gıcık olur ama yine de bisikletini bodruma indirir. Bodrum çok karanlıktır.
İçeri girdiğinde bir hapşırık sesi ile karşılaşır ve önce korkar sonra ise orada
bulunan kişinin evsiz biri olabileceği aklına gelir.
Daha sonra ertesi gün
tekrar bodruma gelir ve kim var orada der. O sırada sen de kimsin diyen köylü
kıyafetli bir çocuk çıkar. Ayaklarında ise çarık vardır. Ömer asıl sen kimsin
der gibi ona meydan okur. Yoksa sen
karşı tarafın ajanı mısın der. Çocuk ajan ne demek der ve bundan bir şey
anlamaz. Futbol ile ilgili gizli bilgilerini
yazdıkları vitrinin alt çekmesine
önceden koymuşlardır. Acaba kağıt alınmış mıdır diye bakar ve alınmadığını
görür. Daha sonra çocukla konuşmaya başlar. Sen kimsin der? Çocuk da benim adım
Yusuf, ben sakayım askerlerimize su götürüyorum, onbaşım Hamit’in emirlerini
yerine getirmeye çalışıyorum der. Ömer bu duruma şaşırır ve bu çocuğun geçmiş
zamandan geldiğini anlar ve çocuğu yavaş yavaş sevmeye başlar. Çocuk da on iki
yaşındadır. Çocuk da Ömer gibi beyaz tenlidir. Daha sonra çocuğu ziyaret etmeye
başlar ve ona börek, tost, ekmek arası domates ve peynir getirmeye başlar.
Çocuk sürekli geçmişte yaşamaktadır ve yukarı kattan gelen sesleri düşman
geliyor diye söylemektedir. Ömer bu durumu ailesine anlatır ama ailesi ona
inanmaz. Çünkü Ömer devamlı hayalini gerçekmiş gibi anlattığı için ailesi ona
inanmaz.
Ömer ile Yusuf ile konuşmaya devam eder ve yakın arkadaş olurlar. Bir gün apartmanda oturan Ahmet Bey bodrumdan
gelen sesleri fare zanneder ve bodruma fare zehri koyar, Ömer’i Yusuf’a bir şey
olduğunu zanneder ve Yusuf birkaç gün dışarı çıkmaz ama daha sonra dışarı çıkar.
Ömer ile konuşmaya devam eder. Yusuf aslında Çanakkale Savaşlarında askerlere su
götüren bir sakaymış. Çanakkale Savaşlarında şehit olmuştur. Ömer de geçmiş
zamana gitmiş olsaydı en çok Fatih Sultan Mehmet’i görmek isterdi. Günler böyle
devam eder ve Yusuf bir daha ortaya çıkmaz. Öğretmen derste Çanakkale Savaşı’nı
anlatır ve kitapta Çanakkale’nin çocuk kahramanlarından Saka Eri Yusuf’tan
bahsedilir ve Ömer bu duruma duygulanır ama aynı zamanda da mutlu olur.
Vatanını çok seven, vatan sevdalısı bir çocuk olan Yusuf Çanakkale’de şehit
olmuştur.