Bir anlam inceliği oluşturma veya bir nükte yapma sebebiyle bilinen bir şeyi bilmezlikten gelme sanatına “Tecahül-i Arif” sanatı denir. Divan edebiyatında tecahül-i arifin özünü oluşturan bu nükte, dört amaç için yapılırdı:Neşelendirme(tenşid), uyarıda bulunma (tevbih), hayret ve şaşkınlık bildirme (tehayyür), kendinden geçişi belirtmek (tedellüh).
Bilinen bir şeyi, bilmezmiş gibi anlatatan şair, mübalağa ve istifham sanatlarından da yararlanır
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var
Benim Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözlerimin altındaki mor halkalar
Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
CAHİT SITKI TARANCI
Su insanı boğar, ateş yakarmış
Her doğan günün bir dert olduğunu
İnsan bu yaşa gelince anlarmış
CAHİT SITKI TARANCI
Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım
Kurbanın olam var mı bunda benim günâhım
NEDİM
Dün gece yoktu ki
Bu dağ buraya nasıl gelmiş?
Arzu dolu,yaşamak dolu
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan?