Varlıkları ve kavramları karşılayan, onları
tanımamıza yarayan sözcüklerdir.
Benzeri olmayan tek olan varlıklara verilen
isimlerdir.
Özel isimler
a Her zaman büyük harfle başlar
b Aldıkları çekim ekleri kesme
işaretiyle ayrılır.Amasya’ya, Ayşe’nin
c Özel isimlere getirilin yapım ekleri ayrılmaz.Erzurumlu, Ahmetgil,
Türklük, Ayşecik, Sevimler, Pamuksuz
d
p, ç, t, k, ünsüzlerinden biriyle biten
bir özel isim ünlü ile başlayan bir ek alırsa; p,
ç, t, k, söylenişte b, c, d, g, ye
dönüşür ama yazılışta bir değişiklik olmaz.
e Ay, Dünya ve
Güneş isimleri coğrafî
terim olarak kullanıldığında büyük harfle başlar ve aldığı ekler
ayrı yazılır.
Aynı cinsten olan
varlıklara verilen isimlerdir.
Kedi,
masa, insan, ağaç, kitap, insan…
Beş duyu organı
vasıtasıyla algılayabildiğimiz varlıkları karşılayan isimlerdir.
Kapı,
ses, ısı, ışık, rüzgar, insan, taş…
Duyularla algılanamayan, ancak zihinde
tasarlanan, akıl yoluyla kavranan varlıklara ve kavramlara verilen isimlerdir.
Sevgi,
dostluk, arkadaşlık, öfke, iyilik, akıl, korku…
Fiillerin sonuna –mek, -mak, -iş, -uş
ekleri getirilerek yapılan isimlerdir.
Yaşamak, görüşme, bakış, gülüş…
1.1.3. Varlıkların Sayılarına Göre
İsimler
Aynı türden bir tek varlığa verilen
isimlerdir.
Çiçek, araba, kalem…
Aynı türden birden çok varlığı karşılayan
isimlerdir.
İnsanlar,
evler, ağaçlar…
-ler
Çoğul Ekinin Farklı Kullanımları:
1 Soy ve millet ismi yapar: Türkler, Osmanlılar,
Selçuklular, Amerikalılar
2 Özel isimlere aile anlamı katar: Sevgilere gideceğim.
3 Özel isimlere benzerleri anlamı katar ve
kesme işaretiyle ayrılır: Burası Fuzuli’ler , Ali Şir Nevaî’ler diyarıdır.
4 Abartma anlamı katar: Çocuğunu dünyalar
kadar seviyor. Hasta, ateşler içinde yanıyor. Öyle terledim ki sular içinde
kaldım.
5 Resmiyet anlamı katar: Ahmet Bey henüz gelmediler.
Yazılışları bakımından tekil, ifade ettikleri anlam
bakımından çoğul olan isimlere denir.
Ordu, bölük, sürü, demet, dizi, orman, saç…
İsimler cümlede
ya yalın hâlde bulunurlar ya da –i, -e, de,
-den, eklerinden birini almış olarak bulunurlar.
Bahçe, bahçeyi,
bahçeye, bahçede, bahçeden
Ev, evi, eve,
evde, evden
Adam, adamı, adama,
adamda, adamdan
Park, parkı, parka,
parkta, parktan
Gözde
öğrenci, sözde kızlar, sıradan davranış, candan insan, içten
söz
Akşama bize gidelim.
Beşe Ankara’da oluruz.
İkindide çay içtik.
Baharda çiçekler açar.
Fasulyeleri
akşamdan suya koydum.
Sabahtan yola çıkarız. Erkenden bütün işleri yaptım.
İki ya da daha fazla ismin belirli kurallar
çerçevesinde bir araya gelerek oluşturduğu söz öbeğine denir.
İsim Tamlaması = Tamlayan+Tamlanan
Tamlayan durumundaki ismin (n)in, tamlanan durumundaki ismin de (s)i iyelik ekini alarak oluşturduğu tamlamaya
denir.
Ağac +ın meyve+si
Çalışma+nın yarar+ı
gün+ün doğuş+u
kadın+ın elbise+si
Tamlayan durumundaki ismin ek almadığı
tamlanan durumundaki ismin de –(s)i iyelik ekini aldığı tamlamalara denir.
Soru banka+sı , ders kitab+ı,
yemek kitab+ı, imlâ kılavuz+u,
zeytin yağ+ı
Tamlayanın da tamlananın da ek almadığı
tamlamalara denir.
Altın kolye, gümüş yüzük, inci diş, kömür
göz, tahta köprü, demir kapı, keten gömlek…
a Tamlayan tamlananın neden yapıldığını
gösterir.
Bunun pratik yolu
tamyana –den eki getirmektir. Altın
bilezik altından
(yapılmış) bilezik,
Tahta köprü,
tahtadan (yapılmış) köprü, yün
eldiven Yünden
(yapılmış) eldiven
b Tamlayan
tamlananın neye benzediğini gösterir.
Tamlanandan sonra
gibi edatını getirdiğimizde anlam
bozukluğu olmaz.
İnci diş, inci
gibi diş, badem göz, badem gibi göz, kalem kaş kalem gibi kaş
Kısaca -den eki ve gibi edatı yardımıyla takısız isim
tamlamalarını sıfat tamlamalarından ayırt edebiliriz. Öte yandan takısız
isim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan isimdir.
güzel
çocuk x çirkin çocuk
cam
kavanoz, (karşıtı yok)
En az üç isimden oluşan tamlamalara denir.
Elbise+nin
kol düğme+si
Öğretmen+in konuşması+nın
güzelliğ+i
İsim ve sıfat tamlamalarının iç içe
girmesiyle oluşan tamlamalara denir.
Çocuğ+un tatlı gülüş+ü
Tamlayan ile
tamlanan arasına sıfat girmiş.
Yeni ders
kitabı
Sıfat belirtisiz
isim tamlamasını nitelemiş.
Başarı+lı öğrenci+nin notlar+ı
Tamlayan sıfat almış.
Büyük bahçe+nin
dar kapı+sı
Hem tamlayan hem tamlanan sıfat almış.
Bunlar+dan
bir+i
gelenler+den birkaç+ı
*Tamlayan
söylenmeyebilir.
(Benim) Ayakkabım kayboldu.
*Tamlanan
eki düşmüş olabilir.
Kestane kebap (ı)
*Özellikle
şiir dilinde tamlayanla tamlanan yer değiştirmiş olabilir:
Yaram derindir benim.
Yapım eki almamış, herhangibir sözcükle
birleşmemiş isimlerdir.
Topu
ağaca doğru
attılar.
İsim yada fiil köklerine yapım eki
getirilerek oluşturulan isimlerdir.
Göz+lük, ye+miş, tuz+luk, bul+uş, diz+gi, görün+tü
a)Yalın durumdaki iki ismin birleşmesiyle
oluşur.
Demir-baş,
tepe-göz
b)Sıfat
Tamlaması Biçiminde
Yeşil-ırmak, boş-boğaz, Ak-deniz
c)Belirtisiz
İsim Tamlaması Kuruluşunda
Deniz-altı, ateş-böceği, hanım-eli,
arslan-ağzı, kuş-palazı, soy-adı
d)Bir
İsimle Bir Fiilden yapılanlar
Gece-kondu, bilgi-sayar, uçak-savar,
ateş-kes, imam-bayıldı
e)İki
fiilden oluşanlar
Uyur-gezer, kaptı-kaçtı, dedi-kodu,
biçer-döver, gel-git
f)Ses
düşmesi yoluyla oluşanlar
Pazartesi, kahvaltı, sütlâç
a)Her iki sözcük de gerçek anlamını korur.
Toplum-bilim, kara-biber
b)İlk sözcük gerçek anlamını yitirir.
Atlı-karınca
c)Her iki sözcük de gençek anlamını yitirir.
Demir-baş, su-çiçeği, boş-boğaz
-cik,-cek,-ceğiz,-imsi, ekleriyle isimlere küçültme anlamı verir.
Anneciğimi
pek çok özledim.(Sevgi)
Kedicik çok
üşümüştü.(Acıma)
Karşıda
bir tepecik vardı.(Küçültme)
Bir
liracık versen ne olur!(Azımsama)
Yavrucak
şaşkın şaşkın bakıyordu.(Acıma)
Büyücek
bir binanın önünde durdu.(Küçültme)
Kadıncağız
ne kadar çaresiz !(Acıma)
Yeşilimsi
bir kazak aldım.(Benzerlik)
Gelincik, bademcik,
maymuncuk, beyincik…
İsim olmadıkları
hâlde ismin yerini tutan sözcüklerdir. Zamirler iki gruba ayrılır.
Kişi adlarının yerini tutan zamirlerdir.
Kişi
zamirleri çoğul eklerini ve hâl eklerini alırlar. Ben ve sen yönelme hâl ekini (-e, -a) alınca bana
ve sana şekline dönüşür.
Dönüşlülük zamiri olan “kendi” de şahıs
zamiri sayılabilir.
Ben
yaptım. Kendim yaptım.
Şahıs zamirleri isim tamlamalarında
tamlayan olabilir.
Bizim evimiz çok
yakında.
İsimlerin yerini işaret yoluyla tutan
zamirlerdir.
Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, bura, şura, ora,
böyle, şöyle…
Bu çok
güzel bir elbise.
Şunu
yerine koy.
Öteki
beni dövdü.
Bura
en sevdiğim yerdir.
Böylesini
ömrümde görmedim.
O kitabı
bana ver.
İşaret sıfatı.
Onu
bana ver.
İşaret zamiri
Ben-i,
ban-a,ben-de, ben-den
O
film çok
güzeldi.
Bütün
bunları o anlattı.
Onu hediye
olarak aldım.
İsimlerin yerini
belirli belirsiz tutan zamirlerdir.
Bazı,
biri, çoğu, hepsi, kimi, birkaçı, herkes, öteberi, şey, falan..
Bazıları eyleme
katılmadı.
Bunu
herkes bilir.
Birkaçı
sınavı kazanamadı.
Öteberi
almak için çarşıya çıktım.
O
çocuk deli falan değil.
Herşey üst
üste geldi.
Kimileri+nin düşünce+si
Çocuklar+ın birkaç+ı
İsimlerin yerini soru yoluyla tutan
zamirlerdir.
Beni
kim çağırdı?Ali çağırdı.
Camı
hangisi kırdı?Şuradaki kırdı.
Siz
nerede oturuyorsunuz?Erzurum’da.
Çocuklara
neler aldın?Oyuncaklar aldım.
Tamlanan
durumundaki ismin yerini tutan ve tamlayana bitişik yazılan –ki ekine
denir.
Benim
evim benimki,
arabanın
motoru arabanınki
Sıfat yapan –ki ismin –de hâline
gelir.
Köşe+de+ki ev
Varlık adlarının sonuna gelerek kime ait
olduklarını gösteren eklerdir.
Evim, evin,
evi, evimiz,
eviniz, evleri.
Oyuncağı kırdı
Kimin oyuncağı? Cevap yok.(hâl eki)
Oyuncağı bozulmuş.
Kimin
oyuncağı?Onun
oyuncağı.(İyelik Eki)
Oyuncağ+ı+nı
kırdı. Birincisi iyelik ikincisi hâl
eki.
Oyuncağı
bozulmuş.
İyelik eki
Fiillerin ,fiilimsilerin,
sıfatların,adlaşmış sıfatların ve
görevce kendine benzeyen sözcüklerin anlamlarını
zaman, yer, yön, durum, miktar ve soru yoluyla tamamlayan, sınırlayan ya da
derecelendiren sözcüklere zarf denir.
Adam
hızlı hızlı yürüyordu.(Fiil)
Çok çalışıp
başarılı
olacağım.(Fiilimsi)
Pek büyük
bir evi var.(Sıfat)
Biz
çok sık kavga ederiz.(Zarf)
Fiilleri zaman bakımından belirten
tamamlayan ya da sınırlayan zarflardır.
Bu
yıl tatile gitmedik.
bunları konuşuruz.
Sabahları kahvaltı
yapmaz.
Erken
gel.
Buraları
kışın soğuk olur.
Gelince görüşürüz.
Olanları
sonra anlatırım.Ne zaman? Sonra.
Geceleri
ders çalışırım. Ne zaman ? Geceleri
Geceleri
çok sevirim. Ne zaman ? Cevap yok.
Fiil ve fiilimsileri yer ve yön bakımından
tamamlayan ya da belirten sözcüklerdir.
Konuşanlar
dışarı çıksın.
Katılmak
isteyenler ileri gelsin.
Yukarı çıkmak
zor geliyor.
Sen
geri dur.
Yukarıyı sen
temizle.
Geride durma
yanımıza gel.
Fiil ve fiilimsilerin nasıl yapıldıklarını ne durumda olduklarını belirten
zarflardır.
Örtüyü
çok güzel
yapmışsın. (Nitelik)
Onunla
mutlaka görüşmeliyiz. (Kesinlik)
Elbet eve
döneceksin. (Kesinlik)
Oradan
ayrılalı aşağı yukarı üç yıl oldu.(Yaklaşıklık)
Belki o
da gelir.(İhtimâl)
Eğer çalışırsa
başarır.(Şart)
Soğuktan titriyordu.(Sebep)
Bir daha onunla
konuşmam.(yineleme)
Fiil ve fiilimsileri miktar yönünden
belirten sıfat ve zarfları derecelendiren zarflardır.
Bugün
çok çalıştım.
Epeyce konuşunca
ikna oldu.
Oldukça güzel
bir arabası var.
Bu
olaya pek çok güldük.
Daha gelmedi. Henüz gelmedi.
Fiil ya da fiilimsileri soru yoluyla
belirten zarflardır.
Ne zaman geleceksin?
Bu
soruyu nasıl çözdün?
Okula
neden gelmedin?
Ne kadar
alalım?
Zarflarda pekiştirme iki yolla yapılır:
Tatlı
tatlı güldü.
Çarçabuk evden ayrıldı.
Ek almamış yalın hâldeki zarflardır.
Yarın gelecek.
Olanları
şimdi anlat.
Başarılı
olmak için çok çalış.
Yapım eki almış olan zarflardır.
Şair
oldukça güzel konuştu.(ol+dukça)
Ansızın, onunla karşılaştım.(An+sızın)
Akşamleyin, birden karşıma çıktı.(akşam+leyin)
En az iki sözcükten oluşan zarflardır.
Birden bire bayıldı.(Birden+bire)
Biran, bile onu yalnız bırakmadı.(Bir+an)
Bugün, onunla görüşmeye gitti.(Bu+gün)
Hemen
şimdi gelirim.
Varlıkları çeşitli yönlerden niteleyen ya
da belirten sözcüklere sıfat denir.
Ayşe Hanım
Celâl Astsubay.
Sıfatlar
görevleri yönünden ikiye ayrılır.
Varlıkların
renklerini, biçimlerini, durumlarını, gösteren sıfatlara denir.
İsme nasıl sorusunu sordugumuz zaman alacağımız cevap
niteleme sıfatıdır.
Nasıl
elma? Kırmızı elma
(renk)
Nasıl
öğrenci? Başarılı öğrenci
(durum)
Nasıl
adam? Uzun adam
(biçim)
İhtiyar kadın yalvarıyordu.
İhtiyarı hastahaneye
kaldırdılar.
Güzeller, çalışkanlar,
yaşlı, mavili gelsin.
Varlıkları
çeşitli yönlerden belirten sıfatlardır.
Belirtme
sıfatları dört gruba ayrılır.
Varlıkların yerlerini işaret yoluyla belirten sıfatlardır.
Bu elbiseyi
alalım.
Şu ev
satılıkmış.
O çocuk
mu dövdü seni?
Beriki kadın
bizim komşumuz.
Öteki araba
daha güzeldi.
Böyle soru
sorulur mu hiç?
Şunu
versene. Şu kitap.
Böylesini
görmedim.
Böyle insan.
Varlıkların sayılarını,
sıralarını, oranlarını, eşit bölünüşlerini, kısaca nicelik
durumlarını belirten sıfatlardır.
Beş gruba
ayrılır.
Varlıkların
sayılarını kesin olarak belirten sıfatlardır:
Yirmi
öğrenci, elli yumurta
Varlıkların sırasını belirten sıfatlardır:
İkinci
katta oturuyor.
Varlıkların
eşit bölünüşünü gösteren sıfatlardır.
Asıl sayı sıfatlarına –er eki getirilerek
yapılır:
Çocuklara beşer
ceviz verdim.
İkişer yıl hapis yattılar.
Varlıkların eşit
parçalarından bir bölümünü gösterir. Verilen iki sayıdan ilkine –de eki getirilerek yapılır:
Dörtte bir ekmek yedim.
Yarı, yarım,
çeyrek, buçuk
sözcükleri de kesir sayı sıfatıdır.
Yarım ekmek,
çeyrek döner.
Varlıkların
sayılarını toplu olarak gösteren sıfatlardır. Asıl sayı sıfatlarına (i)z eki getirilerek yapılır:
Otobüste
beşiz bebek vardı.
İkiz kardeşine çok benziyor.
Varlıkların yerlerini, sayılarını, durumlarını, soru yoluyla belirten
sıfatlardır.
Kaç senedir
bu evde oturuyorsun?
Hangi kitap
daha faydalı olur?
Nasıl bir
kazak istiyorusun?
Evi
ne renk boyadın?
Bir sıfatla bir
isimden oluşan tamlamalara sıfat tamlaması denir. Sıfatlar her zaman bir
isimden önce gelir ve ismi niteler.
tamlayan
tamlanan
İki
kardeş
yeni
bina
Yeni elbiseler, ayakkabılar aldı.
Çalışkan, terbiyeli, sevimli öğrenciler.
Yapım eki almamış kök hâlindeki sıfatlardır.
Yeni kalem, beyaz çorap, eski eser.
Yapım eki almış sıfatlardır.
Çiçekli örtü, tuzsuz
yemek, soğuk içecek
-Sıfat tamlamasının sonuna –li, -lik, -sız, ekleri getirilerek yapılır.
Mavi elbise+li çocuk iki ay+lık bebek
beş kuruşsuz adam.
büyük
bahçe
bahçesi büyük ev
tatlı
elma
elması tatlı ağaç
yeni
araba
arabası yeni adam
İki sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşan
sıfatlardır.
açıkgöz öğrenci,
uyurgezer adam, mirasyedi genç, birkaç
öğrenci, birçok insan, gelişigüzel davranış.
Bal sarısı kazak,
çimen yeşili boya, apartman kapıcısı Abdurrahman
Bir sıfat hâl eki almış bir isimle
tümlenebilir. Buna tümlenmiş sıfat denir.
Keyfine düşkün adam.
Çocukları seven
arkadaşım.
Hangi çocuk seni dövdü?
Öteki
çocuk beni dövdü.
Sıfatardan önlerine bazı ek ve sözcükler
getirilerek anlam yönünden güçlendirilmesi sonucu oluşan sıfatara pekiştirilmiş
sıfat denir.
Sıfatlar
aşağıdaki şekillerde pekiştirilir
Uzun uzun kavaklar,
güzel güzel çocuklar, elma elma yanaklar, saçma
sapan sözler…
İnce mi ince gömlek,
sıcak mı sıcak hava, yeni mi
yeni ev…
Bembeyaz gelinlik, yepyeni
kitap, tertemiz ev, mosmor yüz.
Pekiştirmelerde bazen ünlü türemesi de
olabilir.
Sapasağlam elma, gencecik
elma, çepeçevre çit, yapayalnız insan…
Sıfatlarda küçültme –cik, -cek, -imsi, -imtrak ekleriyle yapılır.
Küçücük çocuk, azıcık para,
ekşimsi elma, büyücek ev, genişçe
salon,
-cik, -cek ekleri bazı sıfatalara gelirken ünsüz
düşmesi ya da ünlü türemesi olur.
küçük+cük
küçücük kutu
büyük+cek
büyücek apartman
dar+cık
daracık sokak
az+cık
azıcık yemek
“Kadar, gibi” sözcükleriyle yapılır. Erzurum kadar soğuk
şehir.
Senin
gibi güzel bir insan.
“Daha” zarfıyla yapılır. Kitaptakinden daha zor
sorular.
Yalnızlıktan
daha güzel bir şey.
“En”
zarfıyla yapılır.
En
çalışkan çocuk. En büyük bahçe.
“Pek, çok, fazla, pek çok, pek
fazla, gayet..”
zarflarıyla yapılır.
Pek fakir
aile. Çok başarılı öğrenci.
Fazla zor
soru. Gayet güzel cevap.
Kendi başlarına
anlamı olmayan ancak cümle içerisinde anlam kazanıp görev üstlenen sözcüklere
denir.
En çok kullanılan
edatlar, gibi, ile, için, kadar, yalnız, ancak,
dolayı, ötürü, tek, sanki….
Uykum
geldi.(Yaklaşıklık)
Üzülmüş
gibi.( İhtimâl)
Pamuk
gibi elleri vardı.(Benzerlik)
Bu
kitabı senin için aldım.(Amaç)
Gitmediğim
için küsmüş.(Sebep)
Kazanmak
için çalışıyorum.(Amaç)
Gitmediğime küsmüş
veya gitmediğim amacıyla küsmüş diyemiyoruz.
Eve
arabayla gittim. (Vasıta)
Saçlarını
makasla kesmiş.(Araç)
Düğüne
annemle gittik.(Birliktelik)
Bana
göre bu iş olmayacak.(Görelik)
Sana
göre daha başarılıyım.(Karşılaştırma)
Cennet
kadar güzel vatan.(Benzerlik)
Okula
gitmek üzre evden çıktım.(Amaç)
Yarın
vermek üzre alabilirsin.(Şart)
Sen
değil o gelsin.???????
Ona
karşı iyi davran.
Sabaha
karşı otobüsten indik.
Akşama
kadar ortalıkta dolaştım.
Hasta
olduğundan dolayı okula gitmiyor.
Yola
doğru koştu.
Dünden
beri seni bekliyorum.
Ondan
başka kimsem yok.
Eşgörevli sözcükleri, ögeleri ya da
cümleleri bir birinden bağlayan kelimelerdir.
Ve,
ile, de, fakat, ama, lâkin, yani, dahi, bile, ne ne,
ya ya, ise, yalnız, ancak, öyleki, mademki, öyleki, demek ki,
kaldı ki, yeter ki .. en
çok kullanılan bağlaçlardır.
Sen
ve ben.
Sen
ile ben.
Peynir
de alalım.
Ev
de araba da aldı.
Ne
istedin de almadık.
Neşeli
ol ki genç kalasın.
Bağlaç
olan ki ayrı yazılır.
Köşedeki adam, seninki
Fakat,
ama, yalnız, ancak, lâkin, anlamca
birbirinin karşıtı cümleler arasında bağ kurar.
Çok
çalıştım ama kazanamadım.
Para
veririm ancak yarın getir.
Onu
gördüm yalnız konuşamadım.
Ne aradı ne
sordu. (Bu bağlacın bulunduğu cümelelerde –me, – ma olumsuzluk eki kullanılmaz.
Ben
çalışıyorum o ise uyuyor.
Gelir
ise görüşürüz.
İse bağlacı
da bitişik yazılabilir.
Bir durum ya da
olay karşısında ortaya çıkan sevinç, üzüntü,
şaşma, kızma, hayret, coşku, acı, hayranlık, gibi duyguları ifade
eden sözcüklerdir.
Ah! Çok
üzüldüm.
Hey!Gelsene.
A!, bu
ne sorumsuzluk.
Sus, be
yeter artık.!
A, e,
ah,vah, ey,hey. hişt, af, ah,
Kardeş, hemşerim,
beyler, evet, hayır, asla, yok, olmaz, pek iyi…
Hemşerim! Bu adamı tanıyor musun?
İş, oluş,
hareket, durum ya da kılışı kişi
ve zamana bağlı olarak bildiren sözcüklere denir.
Fiiller
mastarlarıyla isimlendirilir. Mastarlar fiil kök ve gövdelerine –mek,-mak ekleri
getirilerek yapılır.
Gelmek, yüzmek, oturmak, atmak.
Yaz-mak, gör-mek, getir-mek, kır-mak…
Öznenin yaptığı
hareketin bir nesneye yöneldiği fiillerdir.Bu eylemler nesne alırlar.Yani
“neyi, kimi” sorularına cevap verirler.
Kırmak, kazmak, vermek, atmak, tutmak, taşımak, vurmak,
getirmek…
Öznenin içinde
bulunduğu durumu anlatan fiillerdir. Nesne almazlar.
Oturmak, kalkmak, uyumak, gülmek, ağlamak, üzülmek, susmak,
durmak.
Öznenin geçirdiği
değişimleri anlatan fiillerdir.Bu eylemler de nesne almazlar.
Kızarmak, sararmak, büyümek, gelişmek, doymak, bayatlamak, uzamak,
kararmak, solmak, morarmak, çürümek…
Fiiller, iş,
oluş, kılış, durum ve hareketi zamanla belirtirler.
Fiillerin belirttikleri süreçlere fiilin zamanı denir. Fiillerde üç temel zaman
vardır.
1 Geçmiş zaman
2 Şimdiki zaman
3 Gelecek zaman
Bir de bu üç
zamanı içine alan geniş zaman vardır.
İş
önce anlatış sonra olur.
Yaptım, görmüş,
bitirdik, alışmış.
İş
ile anlatış birlikte olur.
Yazıyor, geliyorum.
Anlatıştan
sonra iş yapılır.
Getireceğim, yapacağım.
İşin her zaman
yapıldığını belirtir.
Yapar, oturur,
götürür.
Fiilin bildirdiği
iş, oluş, ya da hareketi yapan varlık fiilin kişisidir.
Fiile kim sorusu
yöneltildiğinde cevap fiilin kişisidir. Fiillerde üç temel şahıs vardır.
1 Kişi: Söz
söyleyen
2 Kişi:
Kendisine söz söylenen
3 Kişi: Kendisinden
söz edilen
Kişiler
tekil olabileceği gibi çoğul da olabilir.
1.
Tekil Kişi –m,
-im Bildi-m
2.
Tekil Kişi –n,
-in Bildi-n
3.
Tekil Kişi –
Bildi
1.
Çoğul Kişi –k,-iz
Bildi-k
2.
Çoğul Kişi siniz
Bildi-niz
3. Çoğul Kişi –ler
Bildi-ler
Fiil tabanlarına
belirli ekler getirilerek fiillerin zaman ve anlam bakımından yeni bir kalıba
girmesidir.
Fiil kipleri
ikiye ayrılır.
1 Di’li geçmiş zaman
2 Miş’li geçmiş zaman
3 Şimdiki zaman
4 Gelecek Zaman
5 Geniş Zaman
1 İstek
Kipi
2 Gereklilik
Kipi
3 Şart
Kipi
4 Emir
Kipi
Fiillere zaman
anlamı katar.
1
Di’li Geçmiş Zaman(Bilinen
Geçmiş Zaman): dı, di, du, dü, tı, ti, tu, tü
2 Miş’li
Geçmiş Zaman(Öğrenilen Geçmiş Zaman): mış ,miş ,
muş, müş
3
Şimdiki Zaman: -(i)yor
4
Gelecek Zaman: -acak, -ecek
5
Geniş Zaman: -r, ır, ir, ur, ür, ar, er,
1
Dilek Şart Kipi: -se, -sa
2
İstek Kipi: -e,-a
3
Gereklilik Kipi: -malı, -meli
4
Emir Kipi: Emir kipinin
birinci tekil ve çoğul kişileri yoktur.
Sen
gel.
Siz gelin.(geliniz)
O
gelsin.
Onlar gelsinler.
Bir tek kip eki
alan fiiller basit zamanlıdır. Yapacağım, görürsün gibi.
Basit zamanlı
fiillere ikinci bir kip eki getirilerek bileşik zamanlı fiiller yapılır.
Bileşik zamanlı
fiiller üç tanedir.
Basit zamanlı fiillerden
sonra –di eki getirilerek yapılır.
oku+yor+du
yap+acak+tı
anlat+ır+dı
gönder+miş+ti
Oku+yor+muş
yap+acak+mış
anlat+ır+mış
gönder+miş+miş
Basit zamanlı
fiillere –se eki getirilerek yapılır.
Oku+yor+sa
yap+acak+sa
anlat+ır+sa
gönder+miş+se
Sabahları
kahvaltı yapıyorum.(Yaparım.)
Yarın
dersler başlıyor.
(Başlayacak.)
Bu
akşam görüşürüz.
(Görüşeceğiz.)
Ödevlerini
bitireceksin.(Bitir.)
Bir
haftaya kadar geliyoruz.(Geleceğiz.)
Fiillere “–me, ma” olumusuzluk ekleri getirilirek fiiller
olumsuz yapılır.
gelsin
gelmesin
anlatacaksın
anlatmayacaksın
2. ve 3.
tekil şahısta ise geniş zaman eki –z kullanılır.
okurum
okumam
okuruz
okumayız
okursun
okumazsın
okursunuz
okumazsınız
okur
okumaz
okurlar
okumazlar
Fiillerin
olumsuzu “değil” geitirilerek de
yapılır.
İstiyor
değilim.
İstemiyorum.
Soru şekli mi
soru edatıyla yapılır. Bu edat kendisinden önce gelen sözcüklerden ayrı sonra
gelen eklerle bitişik yazılır.
Bu evi satacak
mı?
Beni anlıyor musun?
2. Tekil ve Çoğul şahıs eki –mi soru
edatından sonra yazılır.
İsim ya da isim soylu sözcüklerin sonuna
gelerek onları fiilleştiren ve cümelede yüklem görevinde kullanılmasını
sağlayan ek ya da sözcüklere denir.
Ek fiilin iki
görevi vardır.
1 İsim ve isim soylu sözcüklerin yüklem
olmasını sağlar.
öğrenci+yim
öğrenci+yiz
öğrenci +sin
öğrenci+siniz
öğrenci +dir
öğrenci+dirler
öğrenci
+ydim
öğrenci +k
öğrenci +ydin
öğrenci +diniz
öğrenci
+ydi
öğrenci +diler
öğrenci
+ymişim
öğrenci +iz
öğrenci
+ymişsin
öğrenci +siniz
öğrenci
+miş
öğrenci +mişler
öğrenci
+ysem
öğrenci +ysek
öğrenci +ysen
öğrenci +yseniz
Komşunuz göçmen miydi.
Bu kitap
güzel.
Bu kitap güzel değil.
2 Basit Zamanlı Fiillerin Bileşik Zamanlı
Fiiller Durumuna Gelmesini Sağlar
geliyor+idi
geliyordu
yapacak+imiş
yapacakmış
tanır+ise
tanırsa
Ek fiilin geniş
zamanının 3. Tekil kişi olan –dır, dir,
dur, dür, tır, tir, tur, tür, çoğu zaman kullanılmaz.
Çok
başarılı.
Çok başarılıdır.
Beni
tanıyordur.(ihtimâl)
Sınav
bitmiştir.(Kesinlik)
Fiiller yapılara
bakımından üçe ayrılır.
Yapım eki almamış kök hâlindeki fiillerdir.
gördüm, sorar,
kazıyor.
İsim ya da fiil kök ve gövdelerine yapım
ekleri getirilerek yapılmış fiillerdir.
başlamak
gözetmek
sarıarmak
bekletmek
sulamak
yapılmak
En az iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan
fiilerdir.Birleşik fiilleri üç grupta inceleyebiliriz.
1 Kurallı bileşik fiiller
2 Yardımcı Fiillerle Yapılmış Bileşik Fiiller
3 Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiiller
İki fiilin biçim ve anlam yönünden
kaynaşması sonucu oluşan birleşik fiillerdir.
1
Yeterlilik Fiili: Fiil kök ya da gövdelerine –e, -a ünlülerinden sonra “bilmek” yardımcı eylemi getirilerek yapılır.
Ben
bu işi yapabilirim.
(gücü yetme)
Yarın
gelebilir.
(ihtimâl)
Çalışmaya
başlayabilirsiniz.
(izin verme)
Olumsuzu:
yapabilirim yapamamdır. Yapmamla karıştırılmamalıdır.
2
Tezlik Fiili
Fiil kök ya da
gövdelerine “vermek” yardımcı eylemi
getirilerek yapılır.
yazıverdi, görüverdi,
koşuverdi.
3
Süreklilik Fiili
Fiil kök ya da
gövdelerine –a, -e seslerinden sonra “durmak, kalmak, gelmek” yardımcı fiillerinden
biri getirilerek yapılır.
yazadurdu uyuyakaldım
olagelir
4
Yaklaşma Fiili
Fiil kök ya da
gövdelerine “yazmak” yardımcı eylemi
getirilerek yapılır.
düşeyazdı, öleyazdım.
5
İsteklenme Fiili
Fiil kök ya da
gövdelerine “–esi, -ası” gelmek, “-acağı, -eceği” , gelmek, tutmak, söz grupları
getirilerek yapılır.
göresim geldi, güleceği
tuttu.
İsim ve isim
soylu sözcüklerle yardımcı fiillerin (etmek, eylemek, olmak, kılmak)
birleşmesinden oluşmuş fiillerdir.
arz
etmek, telefon etmek, banyo yapmak,
mutlu olmak, rica eylemek, memnun kılmak,
oyun etmek, kabul olmak.
sabır etmek
sabretmek
emir etmek
emretmek
şükür
etmek
ükretmek
his
etmek
hissetmek
af
etmek
affetmek
red
etmek
reddetmek
İsim soylu
sözcüklerle fiillerin gerçek anlamından uzaklaşıp anlamca kaynaşması sonucu
oluşan birleşik fiillerdir. Bu fiillerin çoğu deyim oluşturmuştur.
Bütün
tehlikeleri göze aldım
Öğretmenin
gözüne girdim.
Açlıktan
karnım zil çalıyor.
İş
için oraya baş vurdum.
Olanlı
duyunca küplere bindi.
Fillerrin özne ve
nesneleriyele olan anlam ilişkilerine çatı denir.
Öznesi belirli
olan fiillerdir. Eylemi yapan bellidir. Bu fiiller gerçek öznedir.
Ben
çiçekleri suladım.
Eve
kadar koştuk.
Çocuğu
çok azarladı.
Fiilin bildirdiği
eylem özne dışında başka bir varlık tarafından yapılıyorsa ve özne işi yapan
değil de yapılan işten etkilenen konumundaysa bu fiiller ettirgendir. Bu
fiillerin öznesi sözde öznedir.
Edilgen fiiller
fiil köküne “-il, -in” ekleri getirilerek yapılır.
Dolaplar
temizlendi.
Bulaşıklar
yıkandı.
Bebek
giydirildi.
Düşünceler
tek tek açıklandı.
Öznenin yaptığı
işten yine kendisinin etkilendiği fiillerdir.Bu fiiller aynı zamanda etkendir.
Dönüşlü fiiller fiil köklerine “-il, -in” ekleri getirilerek yapılır.
Kız
düğüne gitmek için süslendi.
Kadın
bütün gün dövündü.
Buna
çok sevindim.
O
her zaman övünür.
Yeni
koşular bugün taşındı.
Dönüşlülük kendi
zamiriyle de yapılır.
Kendini boşuna üzme.
Eylemin birden
çok özne tarafından karşılıklı ya da birlikte yapıldığını anlatan
fiillerdir.”-ş” eki getirilirek yapılır.
İşteş çatılı
fiiller üç şekilde yapılır.
a)Karşılıklı
yapma:
Çocuklar
dövüştü.
Bu
konuyla ilgili olarak uzun uzun tartıştık.
İki
ordu savaştı.
b)Birliktelik
Taş
atınca kuşlar uçuştu.
Hepimiz
kaçıştık.
Anneleri
gidince çocuklar ağlaştılar.
Onun
.bu hâline gülüştük.
Kucaklaşmak,
buluşmak, tanışmak.
c)Nitelikte
eşitlik
İsim ve sıfatlara
–leş eki getirilerek yapılan işteş fiiller nitelikte eşitlik bildirir.
Hasta
günden güne iyileşti.
Kız
her geçen gün güzelleşiyor.
Nesnenesi bulunan
ya da nesne alabilen fiillere denir. Fiil ne, neyi, kimi sorularına cevap
veriyorsa geçişlidir.
Çocuklarını
yatılı okula verdi.
Kitaplarını
kapladı.
İyice
temizledim.
Sabahtan
beri seyrediyorum.
Nesne almayan
fiillere denir.
Bütün
kuşlar uçtu.
Tatil
günlerinde evde oturuyorum.
Otobüsten
indim, etrafa dikkatlice baktım.
Geçişsiz fiillere
–r, -t, -tir ekleri getirilerek yapılır.Böyle fiillere oldurgan fiiller
denir.
Rüzgârda
yapraklar uçuşuyor.
Uçurtma
uçuruyorum.
Yemekleri
ben pişirdim.
Çocuğu
ağlattılar.
Atı
koşturdu.
Geçişli fiillere –r,
-t, -tir ekleri getirilerek geçişlilik derecesi artırılır.
Özne işi yapan
değil de yaptıran olur. Böyle fiillere ettirgen fiiller denir.
Mektup
yazdırdım.
Halıları
yıkattım.
Bütün
eşyaları taşıttılar.
Odamı
yeşile boyattım.
Atı
koşturdum.
Fiillere çeşitli
ekler getirilerek türetilen ancak fiillerin bütün özelliklerini taşımayan isim,
sıfat, zarf ve bağlaç görevlerinde kullanılan sözcüklerdir.
Fiil tabanlarına –mek
,-mak, -me, -ma, -iş, -uş ekleri getirilerek yapılır.
Yaşamak
güzel şey.
Okuma
alışkanlığı küçük yaşta kazanılır.
Adamın
anlatışı hepimizi etkiledi.
Fiillerden
türetilen ve sıfat görevi yapan sözcüklerdir.
Eylem tabanlarına
–an,-en, -ası,-esi,-mez,-maz, dik,dık, ecek, acak, mış, miş ekleri
getirilerek yapılır.
Karışıdan
gelen adamı tanıyor musun?
Bildiğin
emlâkçı var mı?
Lâftan
anlamaz insanlarla muhatap olmam.
Tanıdık
insanlara sık sık uğrarım.
Gelecek
yıl mezun olacak.
Görmüş
geçirmiş insanın hâli başka.
Koşar
adım geldik.
Yıkılası
evi bizi çok uğraştırdı.
Sonradan gelenler
baş köşeye oturdular.
Fiiller çeşitli
ekler getirilerek yapılan zarf görevli sözcüklerdir.
Zarf fiiller
eylem tabanlarına “-ip,-up,-erek,-arak,-madan,-meden,-ınca,-ince,-meksizin,-maksızın,-layın,-alı,
-eli, -ken” ekleri getirilerek yapılır.
Bize
gelince anlatırım.
Okula
gidip geldi.
Bu
iş olmadan içim rahat etmeyecek.
Koşarak
geldi.
Otururken
birden kapı çalındı.