- Görünmez ve gittikçe şiddeti artan bir güç tarafından itiliyormuşçasına ağır ağır yürüyordu.
- Kapılar, duvarlar ve tavanlar boyandı; parkeler değişti.
- Anasına bak, kızını al; kenarına bak, bezini al.
3. Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz:
- Hiçbir sayısı çabucak okunup kenarda unutulacak gibi değilmiş.
- Yazar ilk kitabından başlayarak yaşadığı sıkıntıları anlatmış.
- Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.
- Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.
- Platon, Devlet adlı eserinde akılca ve ruhça zayıf olanlara tartışmayı yasak etmiştir.
- İştikak, aynı kökten türemiş kelimelerin bir cümle veya beyitte kullanılması sanatıdır.
- Hem gider hem ağlar.
- Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli.
- Ne kız verir ne dünürü küstürür.
- Kasabanın son evlerini de geçtikten sonra yüksekçe bir fabrika binasının önünde durduk.
- Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.
- Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete.
- Bizim patron, genç müzisyeni uzun süredir takip ediyormuş.
9. İşaret sıfatlarından sonra virgül kullanılmaz.
- Bu anlamsız hareketi açıklamakta zorlanıyorum.
- O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.
Uyarı: Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o zamirlerinden sonra konur:
- Bu, bahçenin sonuna dikilecek.
Çıkmış Sorular
Tam yirmi beş yıl oldu. Her sabah erkenden gelir (I), bu duvarın dibine serer kitapları. Geçenler bakarlar, inceleyip (II), bırakırlar. Cağaloğlu’ndaki bu kitapçı (III), yokuşu tırmananların görmeye alışık olduğu (IV), vazgeçemediği bir parçası gibidir. Yalnız bir derdi vardır: Güvercinler. Onlar kitapçıdan daha eski sahibidirler bu duvarın (V), vazgeçmezler yerlerinden.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Şairin de bir kişiliği vardır (I); tutum ve davranışları, seçimleri, toplumsal yaşamda karşı durdukları yazdıklarına yansıyacaktır. Şiir yalnızca kurgudan, düşsel olandan ibaret değildir çünkü (II). Şöyle ya da böyle, az ya da çok (III), yazdıkları, şairin hayatından, yaşadıklarından izler taşıyacaktır. Böylece, şairin öteki şairlerle ilişkisi de bir anlam kazanacak, yazdıklarına sızabilecektir. Birbirlerine şiir adamalar (IV), şair arkadaşını üstelik de adıyla konu etmeler alışılagelen şeylerdendir. Bir şairin öteki şairler tarafından ne kadar sevildiğini anlamak için ona adanan şiir sayısına da (V), dolaylı dolaysız göndermelere de bakılabilir.
2. Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır? (2011 LYS)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Bitpazarının girişinde duruyorsun. Birazdan bambaşka bir dünyaya dalacaksın. Sabahın erken saatlerinde gelmişler (I) tezgâhlarını dizmişler (II) geçmişlerinde ne var (III) ne yoksa bir bir sermişler. Sana da tuhaf gelmiyor mu, anılarına fiyat biçmiş olmaları? Burada çok dikkatli yürümelisin. Yanından geçeceğin küçücük oyuncağın bir düğmesinin bile öyküsü vardır, eşyaların seslerini duyacaksın (IV) bildiğin oyuncaklara benzemez bunlar (V) hepsi sahibinin sesini taşır.
3. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine, herhangi bir noktalama işareti koymaya gerek yoktur? (2014 YGS)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
4. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine virgül (,) konulamaz? (2016 LYS)
A)I. B)II. C)III. D)IV. E)V.
İlgili Sayfalar
1.B 2.E 3.C 4.A
